Katalog

HABER 9 18 MAYIS 2021 SALI AKP’Lİ MELİH BULU’NUN REKTÖR OLARAK ATANMASINA TEPKİLER SÜRÜYOR Öğrencilere soruşturma kıskacı AKP’li Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne (BÜ) rektör olarak atanmasını protesto eden öğrencilere peş ZEHRA ÖZDİLEK peşe yeni soruşturmalar açılmaya başlandı. Soruşturma açılan öğrencilerden Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü 2. sınıf öğrencisi Olcay Atik, rektörlük binasına “Kayyumluk” tabelasını astığı gerekçesiyle soruşturma açıldığını belirterek “Soruşturma dosyasına güvenliğin çektiği bir video kaydı da konulmuş. Video gizlice çekilmiş. Melih Bulu başa getirildiğinden beri çeşitli icraatlarda bulundu. En son okulumuza 50’den fazla güvenlik kamerası yerleştirildi. Bu kameraların Bulu’yu protesto edenleri gözlemek için keyfi getirildiği çok bariz. Üniversitemizin çok kısıtlı bütçesi var. Kimya laboratuvarlarının muslukları çalışmıyor, deney tüpleri yok. Dönemin sonunda bu gereçler alınamadığı için bizden para isteniyor. Ama nasıl oluyorsa bir sürü kamera yerleştirip öğrencilerin gizlilik alanlarını ihlal edecek eylemlerde bulunuyorlar. Şu an aynı yere konumlanmış aynı yöne bakan iki kameranın önündeyim. Gerçekten içler acısı bir durum. Soruşturmalarda, Bulu’nun icraatleride hukuksuz” dedi. ‘Şiddeti artırıyorlar’ “Güvenlik görevlisine işini yaptırmamak” gerekçesiyle soruşturma açılan Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri 4. sınıf öğrencisi Enes Gözüküçük ise, “Bana soruşturma kampusun bahçesine çadır kurduğumuz için açılmış. Çadır kuracakken güvenlik bizi tehdit edip ittirmeye başlamıştı. Kampus içindeki sivil AKADEMISYENLER EYLEMI SÜRDÜRDÜ AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından başlayan ve salgın nedeniyle uygulanan “tam kapanma” nedeniyle ara verilen akademisyenlerin eylemi, dün de devam etti. Akademisyenler okul bahçesinde toplanarak yine rektörlük binasına sırtını döndü. “Boğaziçi Direnişi” isimli Twitter hesabından “Direnişimizin 134. gününde kampusumuza geri döndük!” ifadesiyle fotoğraflar paylaşıldı. polislerden güç alan özel güvenlikler bize yönelik şiddetini artırmaya başladı. Tutanağa yalan yanlış bilgiler yazılmış. Olay anında yanımda olmayan kişilerin bile isimleri yazılmış. Buradaki öğrencilerin tamamı okulunu önemseyen, akademide kariyer yapmak isteyen insanlar olduğu için onları bir şekilde bu soruşturmalarla korkutmaya çalışıyorlar” dedi. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ELİNİ ÖPMEK İSTEYEN UŞAN’A İZİN VERMEMİŞTİ ‘El öpmek isteyen’ aday HSK seçimlerine ilişkin Meclis’te çalışmalar sürerken AYBÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Muhammed Fatih Uşan ismi dikkat çekti. Uşan, diploma sunumu sırasında Erdoğan’ın elini öpmeye çalışmıştı. Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçimlerine ilişkin Meclis’te çalışmalar sürerken öğretim üyeleri arasından başvuru yapan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Muhammed Fatih Uşan ismi dikkat çekti. Uşan, 7 Ocak 2015’te, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a verilen fahri doktora diplomasının sunumu sırasında Erdoğan’ın elini öpmeye çalışması üzerine eleştirilerin odağı olmuştu. HSK’de Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz dışındaki 11 üyesinin görev süresi, 7 Haziran’da sona erecek. HSK’nin 4 üyesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 7 üyesi ise TBMM tarafından seçilecek. TBMM Başkanlığı’na, bu kapsamda 7 HSK üyeliği için Yargıtay kontenjanından 51, Danıştay kontenjanından 10, avukat kontenjanından 43, öğretim üyesi kontenjanından 14 olmak üzere toplam 118 aday adayı başvuru yaptı. Başvuranlar arasından AKP ve MHP’nin önereceği öğretim üyesi adayı olduğu iddia edilen Muhammed Fatih Uşan dikkat çekiyor. Erdoğan, 7 Ocak 2015’te, AYBÜ’nün sağlık temel bilimleri ve laboratuvarları binasının açılışı ile Esenboğa Külliyesi’nin temel atma törenine katılmış ve törende kendisine “milletlerarası hukuka katkıları” nedeniyle fahri doktora unvanı verilmişti. Fahri doktora diploması sunumu sırasında diplomayı veren dekan Uşan, Erdoğan’ın elini öpmek istemiş ancak Erdoğan elini öptürmemişti. Görüntüler, yurttaşların tepkisini çekmişti. Uşan, son olarak İnsan Hakları Eylem Planı’na ilişkin açıklamaları ile de gündeme geldi. Uşan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Adalet Bakanlığı’nın buradaki hareket noktası baştan sona bizim kendi özdeğerlerimizle şekillenmiş sivil bir anayasanın hayata geçirilmesi. Biz de bunu destekliyoruz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘ETİK DIŞI’ ADAYLARI AÇIKLAYACAK ERDEM SEVGİ TBMM’nin belirleyeceği 7 HSK üyesine yönelik önseçim bugün başlıyor. CHP’nin komisyona sunduğu raporda, “yargı etiği ilkeleri” vurgulanarak, “daha önce siyasi partilerden adaylığı bulunan” kişilerin HSK aday adayları arasında yer aldığına dikkat çekildi. HSK üyesi olabilmek için TBMM’ye başvuruda bulunan 118 aday adayının başvuru dosyalarını inceleyen alt komisyon üyeleri, raporlarını dün karma komisyona teslim etti. Alt komisyon üyesi CHP milletvekili Levent Gök’ün hazırladığı raporunda, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkındaki Kanun’un ek 7. maddesi vurgulandı. Buna göre “Yüksek Mahkeme üyeleri, hâkimler, savcıların görevlerinden istifa edip herhangi bir partiden aday olmaları, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde görevlerine dönmelerinin yasaklandığı” anımsatıldı. Anayasa Mahkemesi’nin de 2015’te bu yönde bir karar aldığı bilgisi aktarıldı. l ANKARA SENDIKA VE MESLEK ÖRGÜTLERINDEN PROTESTO Filistin halkı yalnız değildir DİSK, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını İstanbul’da İsrail Konsolosluğu önünde dün protesto etti. “Filistin’e özgürlük! Filistin halkı yalnız değildir” pankartının açıldığı eylemde, “Katil İsrail, Ortadoğu’dan defol”, “Filistin için İsrail’e boykot” sloganları atıldı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Sadece askeri güçler değil, sivil yerleşimciler de Filistin halkına karşı saldırılarını sürdürüyor. Filistin davası davamız, Filistin’in kurtuluşu bizim kurtuluşumuzdur. Türkiye işçi sınıfı emperyalizme ve siyonizme karşı direnen Filistin halkının hep yanında olmuştur ve yanında olmaya devam edecektir” dedi. İsrail’e yaptırım uygulanması çağrısı da yapan Çerkezoğlu, “Bugün iktidara yakın çok sayıda Türkiyeli şirket İsrail’de yatırım yapmakta ve işgalcilerle ticarete devam etmektedir. Hükümeti ve sermaye çevrelerini bu riyakârlıktan vazgeçmeye, İsrail ile bütün siyasi, askeri ve ticari ilişkileri kesmeye çağırıyoruz. Hamasi nutukları bırakın, İsrail’i boykot edin” diye konuştu. Akşam saatlerinde Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri “Siyonist İsrail işgali son bulsun” ve “Tüm anlaşmalar iptal edilsin” talebiyle dün İsrail Başkonsolosluğu önünde toplandı. Halkevleri İstanbul Bölge Temsilcisi Zeynep Çelik ile İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu, “İsrail işgal güçleri, 10 Mayıs’tan bu yana sürdürdüğü bombardımanlarda 58’i çocuk, 34’ü kadın olmak üzere 197 Filistinliyi katletti. SarayAKP iktidarına sesleniyoruz: İşgalci İsrail ile tüm ilişkilere son verilsin” açıklamasını yaptı. Ankara’da DİSK, KESK, Ankara Tabip Odası, TMMOB ve Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Selanik Caddesi’nde buluştu. Açıklamada, “Emperyalistler kaybedecek direnen Filistin halkı kazanacak” denildi. Bu arada 350 sanatçı, akademisyen, aktivist ve milletvekili bildiri yayımlayarak Türkiye başta olmak İsrail ile ekonomik ilişkilerini sürdüren bütün hükümetleri ekonomik ve diplomatik baskı çağrısı yaptı. İngiltere merkezli Uluslararası Af Örgütü ise İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarının “savaş suçu” olduğunu açıkladı. l Haber Merkezi 2017 YILINDA KHK İLE İHRAÇ EDİLEN 28 YILLIK ÖĞRETMEN SALMAN TAŞ Görev iadesi ölümden sonra geldi ABİDİN YAĞMUR KHK ile 2017 yılında ihraç edilen 28 yıllık tarih öğretmeni Salman Taş, ölümünün ardından iki yıl sonra görevine iade edildi. EğitimSen Mersin Şubesi üyesi Salman Taş da KHK ile ihraç edilen eğitim emekçilerinden biriydi. 2017 Şubat’ta yayımlanan 686 Sayılı KHK ile kamudan ihraç edilen Taş, 6 ay sonra kanser hastası olduğunu öğrenmiş ve tedaviye başlamıştı. 2019 Nisanı’nda kansere yenik düşen Taş, geride eğitimleri süren 2 çocuk bırakmıştı. Taş’ın TBMM OHAL İnceleme Komisyonu’na yaptığı işe iade başvurusunun sonucu, vefatından 2 yıl sonra geldi. Taş, görevine iade edildi. EğitimSen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Bize haksız hukuksuz bir şekilde reva görülen bu zulmü de bu süreçte yitirdiğimiz yoldaşlarımızı da unutmayacağız. Acı, buruk sevinç ve onurla anıyorum. Son arkadaşımız dönene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, geri döneceğiz, biz kazanacağız” dedi. Sümbül, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne giderek Taş’ın 5 yıllık haklarının aileye ödenmesi için girişimlerde bulundu. Sümbül, “Milli Eğitim, görevden uzak kalınan süre için sadece çıplak maaşı veriyor. Faiz işletmiyor. Arkadaşımızın ailesi hem özlük haklarının iadesi için hem de maddi ve manevi zararların tazmin edilmesi için dava açacak” dedi. BARO AVUKATLARI ALINMIYOR Harmandalı denetime açılmalı MEHMET İNMEZ Göçmenlere işkence ve kötü muamele edildiği iddialarıyla gündeme gelen İzmir’in Çiğli ilçesinde bulunan Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ne aylardır avukatların giremediği ortaya çıktı. İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyesi Ali Deman Güler, “Aylardır havalandırmaya çıkarılmayan göçmenler var. Telefon açamayan insanlar var. İddiaları araştırmak istiyoruz ama merkeze giremiyoruz. Burası bir cezaevi değil, oradakiler suçlu değil. Milyonlarca göçmeni misafir eden Türkiye bu iddialardan kurtulma için sivil denetime açılmalı” dedi. Harmandalı Geri Gönderme Merkezi, son yıllarda şiddet, kötü muamele, hak ihlalleri ve sağlığa ulaşamama gibi iddialar ile gündeme gelmeye başladı. Cumhuriyet’e değerlendirme yapan Ali Deman Güler, “Son yıllarda çok şikâyetler alıyoruz. Onların misafir edilmesi için yapılan yer adeta cezaevine dönüştü. Üzerine kilitli bir odada yaşamak zorundalar. Çocuklar ve kadınların zor durumda olduğu iddiaları var. Hak ihlalleri ile karşı karşıya kalıyorlar. Şikâyetler çok arttı” diye konuştu. ‘Sivil denetime açın’ İzmir Barosu’na bağlı avukatların merkeze giderek denetim yapmak istediklerini ama izin verilmediğini belirten Güler, “Defalarca dilekçe verdik. Valilik, bizi insan hakları kuruluna almadı. Merkezin sivil denetime açılmasını istiyoruz” dedi. İsrail saldırısı ve HArap dünyası! İsrail Yüksek Mahkemesi’nin, 6 Mayıs’ta Kudüs’ün El Cerrah semtindeki kimi Filistinlilerin evlerinden zorla çıkarılması ve başka bir yere gönderilmesi kararı vermesiyle başlayan gerilim tırmanarak devam ediyor. 10 Mayıs’ta başlayan can kaybı bu satırları kaleme alırken 200’ü bulmuştu. Yaşamını yitiren Filistinlilerin çoğu kadın ve çocuk. 2011’de “Arap Baharı” diye başlayan, kısa sürede rengi değişen sürecin ardından ilk kez bu kadar ciddi saldırı yaşanıyor. Öncekilerde genel anlamda iki taraf olurdu: İsrail ve Arap dünyası! Dünya da bu taraftar etrafında şekillenirdi. Pek çok iç çelişkiye karşın Arap ülkeleri banko Filistin’in yanında yer alırdı. HHH Bu kez daha farklı bir tablo görüyoruz. İsrail saldırılarından sonra Arap ülkelerinin sinik tutumu, 57 ülkeli İslam İşbirliği Örgütü’nün (İİÖ) kınamakla yetinmesi durumun en net fotoğrafı. Suriye ve Libya’nın iç savaşa sürüklenmesi, Mısır’da yaşanan darbe, 2011 sonrasının gerçekleri arasında. Bunlar kadar önemli bir durum da İsrail’in Arap ülkeleri ile bir bir stratejik antlaşmalar yapması. 20. yüzyılın son çeyreğinde sadece Mısır ve Ürdün’ün İsrail’le ilişkisi vardı. 2020’de buna 4 ülke daha katıldı: Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Sudan ve Fas. Anlaşmalar, enerjiden turizme pek çok alanı kapsıyor. İsrail’in başta Suudi Arabistan olmak üzere öteki Arap ülkeleriyle de öncesinden farklı ilişkileri var. Her şey bir yana Suriye’nin bölgede aktif oyuncu olmaktan çıkması bile İsrail için başlı başına önemli. Suriye’de iç savaşın başladığı 2011’den sonra İsrail, bölgenin en önemli su kaynaklarından Golan Tepeleri’nde toprak işgal etti. Yine aynı süreçte Doğu Akdeniz Gaz Forumu kuruldu. Üyeleri şu ülkelerden oluştu: Mısır, İsrail, Filistin, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Lübnan, Ürdün, İtalya. Filistin’in durumu tartışmalı olsa da Mısır, Filistin’in de sürecin içinde olduğunu resmen açıkladı. Bu zaman diliminde ABD Başkanı Trump, İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdı. İşte bütün bunlardan sonra 2021’e gelindi ve İsrail, Kudüs’ü tümüyle egemenliği altına almak için harekete geçti. Sözün özü şu anda son on yılın sonuçlarını yaşıyoruz. Buna, dünyadan ciddi bir tepki yok. Biden’ın bu konuda da Trump’tan farkı yok. Biden yönetimi gelinen noktada, İsrail’in meşru müdafaa hakkı olduğunu savunduktan sonra lütfedip tarafları şiddetten uzak durmaya çağırıyor! Büyük devletlerden hiçbiri İsrail Başbakanı Netanyahu’ya, “Neden yahu” demiyor. HHH Filistin Dışişleri Bakanı Riad Al Maliki, Birleşmiş Milletler’de konuşurken durumu şöyle özetledi: “Filistin halkının yaşadığı dehşeti tarif edecek söz yok!” Aslında dünyadaki bu suskunluğu, Arap dünyasındaki dağınıklığı tarif edecek söz de yok! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İİÖ toplantısında çıkış yolunu şöyle gösterdi: “Ümmet bizden liderlik bekliyor!” Nasıl bir liderlik? Irak’taki gibi mi? Suriye’deki gibi mi? Yoksa Libya’daki gibi mi? SİİRT VE BATMAN İki kentte daha bekçi şiddeti Siirt’in Şirvan ilçesinde, fırında çalışan iki kardeş ile fırında bulunan bir kişinin Emniyet görevlisi bekçilerin şiddetine maruz kaldığı görüntüler ortaya çıkarken Batman’da da polis ve bekçiler tarafından darp edildiği anlar kamerayla görüntülenen 15 yaşındaki çocuğa devlet hastanesinden “sağlamdır” raporu verildi. ANKA’da yer alan habere göre, Şirvan ilçesinde fırın işletmecisi Rıdvan Işık, oğulları Muhammed Erdal (19) ve Barış (18) çalışırken iki bekçinin gelerek fırının kapatılmasını istedi. Yaşanan tartışmanın ardından bekçiler, fırın çalışanlarını ve fırında bulunan Hamza İnci’yi darp etti. Rıdvan Işık, 14 Mayıs Cuma gecesi saat 21.00 sıralarında yaşanan olaya ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, “Çocuklar korkudan ilk akşam darp raporu alamamışlar. Kime güveneceğiz?” dedi. Batman’da da polis ve bekçiler tarafından darp edildiği anlar kamerayla görüntülenen 15 yaşındaki çocuğa devlet hastanesinden “sağlamdır” raporu verildi. Aile, darp raporunu özel hastaneden alabildi. Baba Salih Solmaz, “Hastanede aldığımız raporda alnında, burnunda, göğüs ve sırtında yaralar ve kızarıklık var. Kafasının arkasında ödem ve şişlik var. Diz ve bileklerinde şişlik var. Görüntüler ortada, nasıl darp yok?” diyerek tepki gösterdi. l Haber Merkezi