05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER [email protected] 7 18 MAYIS 2021 SALI ISRAIL, HAMAS’A AIT TÜNELI IMHA ETTI, EN AZ 9 BINAYI BOMBARDIMANA TUTTU Gazze nefes alamıyor İsrail, dünyanın gözleri önünde Gazze’yi vurmayı sürdürüyor. Gazze Şeridi’nden Filistinli grupların roket saldırılarına misilleme gerekçesiyle İsrail ordusu önceki gece ve dün de bölgeye onlarca bombardıman düzenledi. İsrail ordusu yaklaşık 35 hedefin ve Hamas’a ait 15 kilometrelik tünel sisteminin imha edildiğini duyurdu. Hamas yöneticilerine ait olduğu kaydedilen, bazılarının mühimmat deposu olduğu savunulan 9 binanın da vurulduğunu belirtti. Saldırılarda bir İslami Cihad komutanının öldürüldüğü aktarıldı. AFP’nin haberine göre İsrail kaynakları, geçen pazartesiden bu yana Gazze’den İsrail’e üç binden fazla roket fırlatıldığını söyledi. Dün Aşdod kentini vuran roket nedeniyle üç kişinin yaralandığı İsrail basınına yansıdı. BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı Genel Komiseri Lazzarini, “Gazze’de kaçacak yer yok” derken bölgenin “durmak bilmeyen bombardımandan önce zaten Covid19 salgını ve açlık gibi iki önemli sorunla baş etmek zorunda kaldığına” dikkat çekti. Yerle bir olan binaların enkazından kurtarılan bir çocuk objektiflere yansıdı. Gazze’de bombardıman nedeniyle bazı evleri, işyerlerini alevler sardı. Test ve aşı işlemi durdu İsrail’in abluka altındaki Gazze’ye yönelik saldırıları bir haftayı geride bırakırken insani kriz her an daha da ağırlaşıyor, Gazze’deki Sağlık Bakanlığı İsrail’in 10 Mayıs’tan bu yana süren saldırılarında yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının 61’i çocuk, 36’sı kadın olmak üzere 212’ye yükseldiğini, 1400 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, “Gazze’de kaçacak yer yok” derken bölgenin “durmak bilmeyen bombardımandan önce zaten Covid19 salgını ve açlık gibi iki önemli sorunla baş etmek zorunda kaldığına” dikkat çekti. “Şimdi pek çok (Filistinli) ailenin umduğu şey gece boyunca hayatta kalmak” diyen Lazzarini, BM oluşumunun su, gıda ve sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlı olan 34 bin yerinden edilmiş kişi için 40’tan fazla okulu barınma alanı olarak açtığını söyledi. BM Komiseri, New York Times gazetesinin İsrail ateşi nedeniyle Gazze’de Covid19 test ve aşı işlemlerinin durdurulduğuna ilişkin makalesini de paylaştı. BM’ye bağlı Dünya Gıda Programı, Gazze’ye 46 milyon dolar yardım çağrısı yaptı. Gazze Şeridi’ndeki elektrik dağıtım şirketi sözcüsü de İsrail’in santral için kullanılacak akaryakıt girişini engellediğini belirtti. AA’nın haberine göre bu durumun devam etmesi halinde ihtiyaç duyulan yakıtın 23 gün içerisinde tamamen tükeneceği uyarısı yaptı. Sözcü, Gazze Şeridi’nin tek ticari sınır kapısı durumundaki Kerm Ebu Salim’in açılması ve akaryakıt girişine izin verilmesi için İsrail’e baskı yapılması çağrısında bulundu. ‘Sadece çocuğum...’ Batı Şeria’nın Ramallah, Nablus ve El Halil kentlerinin çevresinde düzenlenen eylemlere İsrail güvenlik güçlerinin gerçek ve plastik mermilerle müdahalesinde 6 Filistinli yaralandı. TRT World’un paylaştığı, evi bombalanan 10 yaşındaki kız çocuğu Nadeen Abdul Latif’in İsrail’e yönelik “Neden füze atarak çocukları öldürüyorsunuz... Bu gerçekten adil değil” sözleri ise sosyal medyanın gündemine oturdu. Gözyaşları içinde yıkılan evinin önünde tüm dünyaya seslenen Latif, “Doktor olup halkıma faydalı olmak isterdim ama sadece çocuğum ne yapacağımı bilemiyorum...” dedi. ABD’den İsrail’e yeni silahlar Biden yönetiminin, İsrail’e hassas güdümlü 735 milyon dolarlık silah satışına onay verdiği belirtildi. Karar, Demokratlar arasında, yönetimin İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetine verdiği destekle ilgili tartışmaların yaşandığı bir döneme denk geldi. Washington Post gazetesinin haberine göre, Kongre karardan 5 Mayıs’ta haberdar edildi. Washington, her ne kadar ateşkes çağrısı yapsa da İsrail’in Hamas’a karşı “kendini savunma hakkı bulunduğu” yönünde bir tutum izliyor. Ancak Demokratlar içinde bir grup, Washington’ın İsrail’e bu desteğine karşı çıkıyor ve önerilen satış konusunda daha fazla bilgi edinmek istiyor. Öte yandan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), önceki gün gerilime ilişkin üçüncü kez toplandı. BMGK temsilciÜrdün’ün başkenti Amman’da Filistin’le dayanışma eylemleri sürüyor. leri İsrail ve Filistin arasında yaşanan şiddetin kabul edilemez olduğunu ve “bir an önce” durdurulması gerektiğini ifade etti. “İki devletli çözüm” vurgulandı. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki, uluslararası topluma İsrail’e baskı yapmaları çağrısını yineledi. “Halkımızın katlandığı dehşeti tarif edecek söz yok” dedi. İsrail’in BM Daimi Temsilcisi ise İsrail’in kendini savunma hakkını kullandığını savundu. Dendias’tan ziyaret BMGK toplantısından somut bir sonuç çıkmazken dün Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, “BM Genel Kurulu’na başvuracağız. Orada kimse veto hakkına sahip değil” dedi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın ise temaslarda bulunmak üzere bugün İsrail ve Filistin’i ziyaret edeceği bildirildi. Sudan’a destek konferansı için Paris’te bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la görüştü. Fransa hükümet sözcüsü, Paris’in desteğiyle Mısır, Ürdün ve Almanya’nın dahil olduğu arabuluculuk sürecinin başladığını belirtti. ‘SAVAŞ SUÇU’ Uluslararası kamuoyundan İsrail saldırılarına tepkiler devam ederken diplomatik girişimler ağır aksak ilerliyor. Uluslararası sivil toplum örgütü Save the Children, Gazze’de ve İsrail’de çocukların yaşamını yitirdiğini hatırlatarak taraflara acil ateşkes çağrısında bulundu. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Genel Sekreteri Christophe Deloire, İsrail’in geçen cumartesi AP, El Cezire gibi medya kuruluşlarının da bulunduğu bir binayı hedef almasına tepki gösterdi. Bunun bir savaş suçu olduğuna dikkat çekti. Af Örgütü, konuya ilişkin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne soruşturma açılması çağrısında bulundu. ALMANYA’DAN ERDOĞAN ÇIKIŞI Almanya’da Bavyera eyaletinin İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, İsrail’in Filistin politikası karşıtı Almanya’da düzenlenen gösterilerde yaşanan antisemitist saldırılardan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da kısmen sorumlu olduğunu savundu. DW’nin haberine göre Herrmann, “Şu anda yaşadıklarımız ağırlıklı olarak aşırı sağcılar değil, daha ziyade, kısmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğerlerinin konuşmalarıyla kışkırtılan ve bu çatışmaların Alman sokaklarına yayılması gerektiğine inanan Müslüman kökenli kişiler” dedi. Öte yandan Sputnik’in haberine göre Rus senatör Aleksey Puşkov, Erdoğan’ın “Türkiye’nin Büyük Ortadoğu’daki jeopolitik rolünü en üst düzeye çekme doktrinine uygun olarak Filistinİsrail sorununda bir değil birkaç hedefe ulaşmaya çalıştığını” söyledi. Bunlar arasında, “Erdoğan’ın İslam dünyasındaki otoritesini, Filistinİsrail sorununun çözüm sürecinde Türkiye’nin ağırlığını artırmak olduğunu” savundu. Erdoğan’ın bir diğer hedefinin ise Türkiye’ye önemli sonuçlar getiren Azerbaycan’a askeri destek politikasını İsrail’le çatışan Filistinlilere destek politikası şeklinde devam ettirmek olduğu görüşünü aktardı. Vatikan’da Papa Françesko’nun dünkü konuğu İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’ti. Erdoğan, BM’yi şikâyet etti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail’in saldırılarına yönelik Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesko ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Erdoğan görüşmede Filistin’de bir vahşet yaşandığını belirterek İsrail’in saldırılarının muhatabının sadece Filistinliler değil tüm Müslümanlar, Hıristiyanlar ve insanlık olduğunu kaydetti. “Mescidi Aksa’ya ve Kutsal Kabir Kilisesi’ne erişimi engelleyen, ibadet özgürlüğünü kısıtlayan, Filistin topraklarında masum sivilleri katleden işgalci İsrail’in insanlık onurunu da çiğnediğini” söyleyen Erdoğan, yaşananların bölgesel güvenliği tehdit ettiğini belirtti. Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ni de eleştirdi. Konseyin gereken sorumluluk bilincini sergileyemediğini söyleyen Erdoğan, “Uluslararası camianın insanlık suçu işleyen İsrail’i gereken yaptırımlarla cezalandırmadığı müddetçe Filistinlilerin katliama uğramaya devam edeceğini, bu konuda Papa Françesko’nun vermeyi sürdüreceği mesaj ve tepkilerin Hıristiyan dünyasını ve uluslararası toplumu harekete geçirmek bakımından büyük önem taşıdığını” vurguladı. Öte yandan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun İngiliz mevkidaşı Dominic Raab ile telefon görüşmesi yaptığı aktarıldı. lANKARA/Cumhuriyet ABD’li heyetten YPG ziyareti ABD Dışişleri Müsteşar Vekili Joey Hood ve beraberindeki heyet, Suriye’de terör örgütü PKK/YPG’nin kontrolü altındaki bölgeyi ziyaret etti. Dışişlerinden yapılan yazılı açıklamada, Hood’a Dışişleri Müsteşar Yardımcısı ve Suriye Özel Temsilcisi Vekili Aimee Cutrona, Suriye Temsilci Yardımcısı David Brownstein, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Irak ve Suriye Direktörü Zehra Bell’in eşlik ettiği bildirildi. Heyetin, PKKYPG yöneticileri, Suriye Demokratik Konseyi üyeleri ve Rakka’daki kabile liderleri ile görüştüğü belirtilen açıklamada, “Müsteşar vekili, ABD’nin IŞİD ile mücadele koalisyonundaki koordinasyon ve işbirliği, kuzeydoğu Suriye’deki istikrarın devamı ve IŞİD’in kalıcı bir şekilde yenilmesini sağlamak için kurtarılan bölgelerde istikrar yardımlarının teslimi konusunda kararlı olduğunu yineledi” denildi. Atina, gerilim siyasetinde Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopulos, katıldığı uluslararası forumda Türkiye’yi hedef aldı. Greek City Times gazetesinin haberine göre, Delphi Ekonomik Forumu’na katılan Panagiotopulos, “Yunanistan’a yönelik tehditler ve egemenlik haklarının bazı yerlerde savunma önlemlerinin alınmasını gerekli kıldığı, Türkiye tarafından tehdit edilen adaların askersizleştirilmeyeceği” ifadesini kullandı. Panagiotopulos, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakellaropulu ve kendisinin Ege’deki adaları ziyaret etmesine yönelik eleştirilerine değinerek, “Hiçbir Türk yetkili, bir Yunan yetkilinin Yunanistan’da nereye seyahat edeceğini öneremez” dedi. NATO’nun YunanistanTürkiye hattında krizi azaltma girişimleri ile ilgili “İttifak, müttefikler arasında gerilimi görmek istemiyor. Türkiye’nin davranışı, yalnız Güneydoğu Akdeniz’de barış ve istikrar için değil, NATO’nun bütünlüğü için de istikrarı bozucu faktör” iddiasında bulundu. İ Mesele din değil... srail’in Filistin’deki işgalinin gerekçesi “vaat edilmiş topraklara dönme” inancıydı elTaş madenciliği özellikle Batı Şeria’nın C bölgesi için önemli bir gelir kaynağıdır. Yaklaşık 300 Filistin taş madenciliği işletbette ama, işgalin bunca yıl mesinin sadece 70’i bu bölgede yer alırMUSTAFA K. ERDEMOL sürdürülmesinin gerekçesi artık herhangi bir “kutsallık” barındırmıyor. Dolayısıyla Hamas ne (Bkn: World Bank Report No. AUS2922 WEST BANK AND GAZA Area C and the Future of the Palestinian Economy October 2, 2013) ken, en verimli taşocakları İsrail işgalinde, dolayısıyla İsrail’in elindedir. (Bkn: World Bank Report, October 2013, Syf: 38). İsrail’in Filiskadar bunu bir din savaşı gibi göstermek isİsrail, bu kaynakların kullanımına izin ver tin doğal kaynaklarını kullanımı uluslararası terse istesin, İsrail de ne kadar kendi dinimediği için Filistin ekonomisi her yıl milyarlar hukuka aykırı ama uluslararası sermaye temnin emrini uygulamayı sürdürdüğünü söyler ca dolar kaybediyor. Kazanan ise işgalci İsra silcileri buna ses çıkarmamakta. se söylesin mesele, en azından İsrail için artık il elbette. Filistin doğal kaynaklarının kanını tamamen ekonomik. “Vaat edilmiş topraklar” emen İsrail firmalarının başında Heidelberg20 yıl önce keşfetti artık sadece bir masal. Cement, Ahava ile Ashtrom geliyor. Bu sömü İsrail’in Tamar ile Leviathan’da “yüz yıl yeİsrail kendisinden daha önemli bir gücün rüye katılan 40’tan fazla şirket var aslında, tecek” doğalgaz kaynağı bulduğu açıklanmışzorlaması olmadan ya da uluslararası ortam uluslararası olanlar da dahil. Dileyen Who Pro tı. İşlemeye başladığında İsrail artık bir doğaltamamen aleyhine dönmeden Filistin’de işga fits veri tabanında bulabilir adlarını. Kırk yıl gaz ihracatçısı olacak. Madem buldular o zali sonra erdirmeyecek. Çünkü Filistin, Filistin dan fazla bir süredir İsrail pazarları bu yağman Filistin’deki kaynaklara ihtiyaçlarının ollilere bırakılamayacak kadar zengin bir ener mayla besleniyor. Çokuluslu şirketlere de pay maması gerekir. Ama, Filistin’i bu kaynaklarji rezervine sahip. İşgal altındaki Filistin top veriyor İsrail elbette. Bu nedenle karşı çıkıyor dan yoksun bırakıp kendisine mahkum ederaklarından Batı Şeria’nın C Bölgesi ile Gazze muş gibi yapan uluslararası sermayenin her rek işgali sürdürmeyi amaçlıyor İsrail. FilisŞeridi’nin Akdeniz kıyılarında büyük miktarda türden temsilcisi Filistin’in İsrail tarafından iş tin 20 küsur yıl önce Gazze yakınlarında büpetrol ile doğalgaz olduğunu yakın bir tarihte galine göz yük petrol yatakları keşfetti. Ancak İsrail işUNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı) doğrulamıştı. Filistin’e işletmek yasak İsrail’in Leviathan’da sondaj platformu. yumuyor. İsrail’in tüm maden endüstrigali nedeniyle bu kaynağa erişemiyorlar. İngiliz petrol şirketi BG Group tarafından işletiliyor. Filistinliler ise zırnık almıyor. Belki devasa değil ama Filistinlilere yetecek kadar zenUNCTAD’ın “Filistin Halkı için İşgalin Ekosinin kay gin bir rezerv Gazze’deki. İsrail ona da çöreknomik Maliyeti: Fark Edilmemiş Petrol ve nağı Balenmiş durumda. Gazze 2007’den beri İsraDoğalgaz” başlıklı araştırmasına göre, bu yetı Şeria’dır. il ablukası altında. Çünkü İsrail Hamas’ın varni doğalgaz kaynağı 122 trilyon kübik feYerleşim lığını bahane ediyor ama asıl amaç bu rezervi et değerinde. Buradan çıkarılacak petrolün bölgeleFilistinlilere bırakmamak. 1.7 milyar varil olacağı tahmin ediliyor. Filisri kuruFilistin’de İsrail işgali uzun zamandır ekonotin halkının kendi topraklarındaki bu kaynak lan işgal edilmiş yerlerde konutlar için gerek mik gerekçelere dayalıdır. İsrail’in keşfettiği doları kullanması, işlemesi yasak. Oysa, kendi li olan taş ihtiyacını İsrail yine buradan sağlı ğalgaz rezervinden pay almak için Arap ülkelekendini yönetecek özgür bir ülke olsaydı Filis yor. C bölgesinde İsrail tarafından yönetilen rinin İsrail’le ilişkilerini “normalleştirme”lerinin tin, sahip olduğu kaynaklarla hatırı sayılır bir 11 taşocağı yılda 12 milyon ton inşaat malze zamanlamasına dikkat. “Din kardeşleri” kendizenginlik içinde yaşayacaktı. Sadece Batı Şe mesi sağlıyor. İsrail bunu saklamıyor da üste lerinde de zaten bol olan doğalgaz/petrole rağria’daki madencilik üretiminin potansiyel de lik. (Bkn: Mining and Quarrying in Israel, Isra men İsrail’le pazarı paylaşmak istiyor. Birileri de ğerinin yılda 900 milyon dolar olduğu tahmin eli Ministry of National Infrastructure, Energy hâlâ “ümmet” diyor, “Kudüs kutsalımız” diyor, ediliyor. Bunu söyleyen Dünya Bankası’dır. and Water Resources: http://bit.ly/2e8aFtf.) “İslam’ın kavgası” diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle