Katalog

SİGORTA ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 18 MAYIS 2021 SALI Toplam prim üretiminde, ilk üç ayda acentelerin payı yüzde 46.5 oldu Acente ’hayat’ta canlı ‘İşyeri’ ve ‘telefon’ hizmetleri genişledi Anadolu Sigorta’nın, “Kaybetmek Yok” ilkesiyle müşterilerine sağladığı güveni pekiştirmeye devam ettiği açıklandı. “İşyerimde Güvendeyim” ürününde ferdi kaza teminatı beraberinde sunduğu asistans hizmetleriyle işletmelere özelleştirilmiş imkanlar sunan şirket, “Telefonum Güvende” ile ise cep telefonu ekranlarını hızla koruma altına alarak, yüksek maliyetli ekran değişimi tamir işlemlerinden kurtarıyor. Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Fatih Gören, işyeri paketine atıfla “Geniş acente ağı ve markamıza duyulan güveni, kapsamlı asistans hizmetlerimiz ile destekliyoruz. Ürünümüzle sigortalılarımızın hızlı, güvenilir hizmet almasını sağlamayı ve daha fazla küçük işletmeye ulaşmayı istiFatih Gören yoruz” dedi. SEKTÖRDEN KISA KISA l Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, merkezin adının kullanarak araç hasarları ya da değer kaybıyla ilgili vaatlerde bulunanlara itibar edilmemesini istedi ve “sahtecilik ve dolandırıcılık” uyarısı yaptı. l Sigortacılık Eğitim Merkezi (SEGEM) “Acente Teknik Personel Sınavları”nın 19 Haziran 2021 tarihinde yapılacağını duyurdu. Başvurular ise 1728 Mayıs arasında kabul edilecek. l Willis Towers Watson’ın yayımladığı güncel verilere göre, “insurtech” sektöründeki küresel yatırımlar yılın ilk üç ayında 2.5 milyar doları aştı. 2020’nin son çeyreğine göre artış yüzde 22. l VHV Reasürans Üst Yöneticisi Maximilian Stahl, salgın sonrası yeniliklerin piyasaya çıkacağını ve bu dönemde sektörün sağlık ve siber risklerde yaratıcı ürünlere ihtiyacının arttığını belirtti. l Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD) Başkanı Selcen Gür, SBD’nin “birlik” yapısına dönüşmesiyle sektördeki brokerlerin haklarının daha iyi korunacağını, temsiliyetin güçleneceğini vurguladı. Acentelerin hayatdışındaki payı yüzde 54.7’den yüzde 52.9’a düşerken hayat branşındaki payı yüzde 7.6’dan yüzde 10.8’e yükseldi. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) yılın ilk üç ayı kapsamında açıkladığı “satış kanalı bazında prim üretimi”yle ilgili veriler, temel dağılımın devam ettiğini ortaya koyarken acentelerin hayat branşıyla ilgili performansı ile özellikle salgın sonrası öne çıkan dijital uygulamaların etkileri açısından dikkat çekti: n Yılın ilk 3 ayında üretilen toplam sigorta primi 2020’nin aynı dönemiyle karşılaştırıldığında, “acente” payı yüzde 45.8’den yüzde 46.5’e çıkarken, “banka” payı yüzde 29.2’den yüzde 25.6’ya düştü. Pazar payı “broker”de yüzde 13’te sabit kalırken, “merkez”de yüzde 8.3’ten yüzde 9.3’e, içinde dijital uygulamaların da olduğu “diğer”de yüzde 3.8’den yüzde 5.5’e yükseldi. n Bu kapsamda, hayatdışı branşlarda ise “acente” payı yüzde 54.7’den yüzde 52.9’a gerilerken, “diğer” de yüzde 4.7’den yüzde 6.5’a ulaştı. Yine “banka” payı yüzde 16.1’den yüzde 16.2’ye, “merkez“ payı yüzde 8.9’dan yüzde 9.2’ye yükseldi. “Broker” payı ise yüzde 15.6’dan yüzde 15.2’ye geriledi. n Hayat branşında ise “banka” payı yüzde 85.1’den yüzde 78’e düştü. Bu gerilemede kredi kullanımının faiz artışı ve diğer önlemlerle gerilemesi etkili oldu. “Acente” payı yüzde 7.6’dan yüzde 10.8’e, “merkez” payı yüzde 5.5’ten yüzde 10.3’e yükselirken, “broker” payı yüzde 1.8’den yüzde 0.8’e indi. “Diğer” payı ise yüzde 0.1 olarak sabit kaldı. 25.3 milyar TL Yılın ilk 3 ayında yazılan toplam prim miktarı ‘18 YAŞ ALTI’ BES TARTIŞMALI BAŞLADI Sigortacılık ile bireysel emeklilik sisteminde (BES) değişiklikleri de içeren ‘torba yasa’ teklifi, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başladı. AKP Uşak Milletvekili İsmail Güneş, 18 yaş altı çocukların BES’e katılımı hakkında “10 yılda 2.4 milyon çocuğumuzun BES’e girmesini ve 32 milyar liralık bir gelir olmasını beklemekteyiz.” derken, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan sigortacılığın kamu uhdesinde olması gerektiğini savunarak şu vurguyu yaptı: “BES’in, 18 yaş altına yayılmasına karşıyız.” TAMAMLAYICI SAĞLIK ‘ÖZEL’DEN HIZLI BÜYÜYOR Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Pınar Kuriş, özellikle salgın sonrası bilinirliği bireyler tarafından yükselişe geçen tamamlayıcı sağlık sigortasının avantajlarına dikkat çekti. Bu branşın özel sağlık branşının üzerinde bir büyüme gösterdiğini hatırlatan Kuriş, kendilerinin de ek ücretsiz hizmetlerle bu sigortayı güçlendirdiklerini hatırlattı. Kuriş, “Tamamlayıcı Yaşam Paketi’ ile checkup, diş ve göz sağlığı, online doktor, online psikolog ve acil kara ambulansı hizmetleri ücretsiz” dedi. Pınar Kuriş ‘ARAÇ GÜVENLIĞI IÇIN EN DOĞRU KORUMA KASKO’ Bülent Bora Koru Sigorta Genel Müdürü Bülent Bora, iklim değişikliği sebebiyle Türkiye’de son yıllarda sıkça görülen dolu ve doğal afetlerin verdiği zarara dikkat çekerek şöyle konuştu: “Artık her sene ciddi boyutta dolu hasarları oluşmaya başladı ve bu risk giderek artıyor. Vatandaşlar bu riske karşı araçlarını halı, battaniye, kilim vb. yerine kasko sigortası, çiftçiler ise ürünlerini tarım sigortasıyla güvence altına almalı. Araç güvenliğinde en doğru korumayı kasko sigortası, tarımda ise tarım sigortası sağlıyor.” Yüzde 5.1 2021 yılı için küresel gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme tahmini. 1.7 puan Tedarik zinciri aksaklıklarının küresel mal ticaretindeki büyümeye olumsuz etkisi Euler Hermes, salgın sonrasını engelli koşuya benzetti ‘Riskli varlıklar desteklenecek’ Uluslararası alacak sigortası şirketi Euler Hermes, Covid19 salgını ile sarsılan ülke ekonomilerinin, toparlanma sürecinde nelere dikkat etmesi gerektiğine dair yeni bir rapor yayımladı. Toparlanma sürecindeki en önemli 7 engelin sıralandığı raporda, özellikle bir madde özellikle dikkat çekiyor. Bu maddeye göre, Covid19 şoku sonrasında yaşanan çalkantı, sermaye piyasalarının işleyişinde köklü bir değişiklik olduğu iddialarını ateşledi. Yeni sosyal ağların, yeni çevrimiçi platformların ve kripto para gibi yeni dijital varlıkların yoğun kullanımıyla, piyasa hareketlerinin, hızı ve büyümesi “kesinlikle” değişti. Son zamanlarda piyasadaki hareketler, klasik bir yükseliş trendinin son aşamalarındaki piyasa döngüsünün tüm kalıplarını sergiliyor: Kazançları hızla çoğaltmak için kaldıraçlı yatırıma güvenme, artan getiri beklentileri, piyasa manipülasyonları ile dolandırıcılık belirtileri ve “bir şeyleri kaçırıyor olma korkusu” nedeniyle aşırı alım satım. Ancak bunlar endişe verici işaretler olsa da şimdilik genişlemeci para ve maliye politikaları, riskli varlıkları olumsuz şoklardan koruyor. Bu koruma yürürlükte olduğu sürece, bu fenomen daha sık meydana gelse ve bu yüzden dönem dönem volatilite artışlarını tetiklese bile riskli varlıklar desteklenecek. Diğer engeller arasında ise aşılama hızındaki farklılıklar, enflasyonist baskılar, küresel tedarik zincirindeki darboğazlar, destek mekanizmalarının aşamalı olarak kaldırılması öne çıkıyor. Sigortalı tarımsal alanda ABD lider Dünyada tarım sigortası prim üretimi 31 milyar dolara ulaşırken, sigortalı tarımsal alanda ABD başı çekiyor. Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi (TARSİM) yetkililerinin Reasürör’deki makalesine göre, ABD’de tarımsal alanlarının yüzde 80’i sigortalı. Bu ülkeyi yüzde 72 ile Avusturya, yüzde 64 ile Almanya, yüzde 63 ile Kanada ve yüzde 56 ile İsveç izliyor. Türkiye’de ise oran yüzde18. Tarım sigortasına yönelik devlet destekleri daha çok prim desteği olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ise ABD gibi hem prim hem hasar desteği veriliyor. Yeni başkan Üstün Öte yandan TARSİM Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Vekili Kerim Üstün’ün atandığı açıklandı. Hatalar büyüyor, artık tüm kesimler şikâyetçi Pandemi yönetimi başta olmak üzere, iktidarın yaptığı hataların artması, tüm toplumsal kesimlerden gelen şikâyetleri de artırıyor. Esnaftan sonra AKP’nin şimdiye kadar büyük destekçisi olan Anadolu sermayesi de açıkça alınan kararlardan yakınmaya başladı. Aslında sadece aldığı kararlar değil, iktidarın geniş toplum kesimlerinin taleplerine karşı duyarsız kalıp umursamaz davranması da şikâyetlerin büyümesine yol açıyor. Son olarak 17 Mayıs’ta normalleşmeye geçilecek denilirken “17 Mayıs’ta kabineyi toplanıp normalleşme kararlarını açıklayacağız” denilmesi, tüm kesimleri şoke etti. Sosyal medya başta olmak üzere, eğitimcilerden esnafa kadar tüm kesimlerin, yönetimin bu tavrını protesto ettiğine şahit olduk. 17 Mayıs’ta kimin, hangi şartlarla, ne kadar açılacağını bilmemesi, aynı gün akşama kararın çıkacağının açıklanması büyük tepki çekti. Bu şikâyetlerin büyümesi üzerine 16 Mayıs’ta İçişleri Bakanlığı genelgesi ile normalleşmenin nasıl başlayacağının duyurulması da şikâyetleri gideremediği gibi yeni mağduriyetlere neden oldu. Örneğin anaokulu sahipleri ve öğretmenleri ile veliler, açılmayı bekleyen esnaf “Açılacak mıyız, açılmayacak mıyız, en az iki günlük hazırlık süremiz olması lazım” dediler. En çok şikâyet eden lokantakahvehane sahibi veya çalışanı olanlar hayal kırıklıklarını dile getirirken, anaokulu öğretmenleri ve velilerin, pazar günü açıklanıp pazartesi okullarının açılacağını öğrenmeleriyle iki ayakları bir pabuca girmiş oldu. Son birkaç aydır yönetim hatalarının giderek büyüdüğünü gören geniş toplum kesimleri, giderek artan biçimde, artık ülkenin yönetilemez hale geldiğinden şikâyet ediyor. Bu arada söz verilmesine rağmen aşılamanın yavaş yürümesi de tepki çekiyor. İktidarın aldığı kararlarla mağdur ettiği kesimlerin başında esnafın geldiği kesin. Bununla birlikte tabii ki kayıt dışı çalışan, gelirsiz kalan geniş ve yoksul kesimlerin çok zarar gördüğünü söylemek gerekir. Esnafın tabandan tabandan gelen şikâyetleri o kadar büyüdü ki TESK Başkanı Bendevi Palandöken başta olmak üzere, yüksek sesle şikâyetler dile getirilmeye başladı. Anadolu işadamları ses yükseltiyor Son günlerde esnafın yanı sıra artık özel kesimin çatı gördüğü TOBB’den da yüksek sesle yakınmaların gelmeye başlaması, toplumsal tepkilerinin yaygınlaştığının işareti. Anadolu’da KOBİ’ler ve tüccarlar başta olmak üzere tüm iş kesimlerinin şikâyeti arttıkça TOBB de bu şikâyetleri dile getirmek zorunda kalıyor. Son olarak TOBB Başkan Vekili Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak “İçişleri Bakanlığı genelgesiyle kapalı kalacak sektörlerimizde üyelerimizin ayakta kalması imkânsız hale geldi. Ya işletmelerimizi, dükkânlarımızı tamamen açalım işimize bakalım ya da Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde alınacak destek kararları ile önümüzü görelim” dedi. Öztürk, bildiğim kadarıyla, AKP’ye yakın, MÜSİAD’ın kurucularından bir isim. Böyle bir ismin bu yakınmaları dile getirmesini, “iktidarın yanlış kararlarının artık AKP tabanında ve Anadolu sermayesinde yarattığı huzursuzluğun büyüdüğü” anlamında yorumlamanın abartılı olmayacağını düşünüyorum. Ardından da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yaraların sarılması için KOBİ’lerin yeni desteklere ihtiyacı olduğunu, bu kapsamda Cumhurbaşkanı’nın yapacağı açıklamaları önemli bulduklarını belirtti ve “Kapalı olan yemeiçme sektöründe açık havada müşteriye servis imkânı sağlanması talebimizi yineliyoruz” dedi. İktidarın sadece yeni kredilerle bu kesimlerin borçlarını ötelemeye çalışması, nakdi desteğin çok düşük kalması artık sadece esnaftan değil tüm kesimlerden tepki görüyor. Kapısına kilit vuran esnaf sayısı bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artışla 29 bin 37’ye yükseldi. İcra dairelerine günlük gelen dosya sayısı ise 1100’ü aştı. TESK Başkanı Palandöken, normalleşme sürecine ilişkin son açıklamasında, salgınla ilgili faturanın “yine esnaf ve sanatkâra çıkarıldığına” dikkat çekti. Palandöken, esnafa karşılıksız hibe desteği ve tüm borçlarının yıl sonuna kadar faizsiz ertelenmesini istedi. İktidarın bu kesimlerin artan şikâyetlerini karşılayacak yeni önlemler alacağını tahmin ediyorum. Ama artık herkes, önlem alınsa bile rasyonel karar alınıp alınmayacağı konusuna şüpheyle yaklaşıyor. Ayrıca İşsizlik Fonu kaynaklarının tükenmesi ve nisanda artan bütçe açıkları, verilecek destek için imkânın giderek azaldığını da gösteriyor.