05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 18 MAYIS 2021 SALI HABER ‘CUMHURBAŞKANLIĞI KABİNESİ TOPLANTILARINA SON VERİLMELİ’ Mart ayında 13’ü çocuk, 112 kişi neden intihar etti? Gaye Usluer, intiharların çetelesini tutuyor, Türkiye’yi yerel gazeteler dahil tarıyor ve rapor açıklıyor. Dün, pandemi süreci içinde 100’e yakın müzisyenin canına kıydığını yeniden anımsattı; hiçbir güvencesi olmayan bu sanatçı topluluğu karşısında vurdumduymazlık hüküm sürüyor.. Fakat daha önce açıkladığı başka bir sayı daha vardı: Mart ayı içinde 112 kişi intihar etti, en dramatiği ise bunlar arasında 13 de çocuk var. 12 intihar İstanbul’da. Sadece mart ayında 18 yaş ve altındaki canına kıyan 13 çocuktan ikisi 14 yaşında, ikisi 15 ve altısı 18 yaşında. İntihar ederek hayatına son vermiş. Bunlardan ikisi 14 yaşında, ikisi 15 yaşında, altısı 16, biri 17 yaşında. Ocak ayında 94, şubatta 99 canına kıyma olayı. Aralarında 1314 yaşlarında çocuklar da var. Giderek dramatikleşen bir tablo. İntihar girişimleri ise bu tabloda yok. Günde 9 kişi, yılda 3 bin 406 Ben daha fecisini söyleyeyim: Prof. Dr. Mustafa Yıldız (Kocaeli Üniversitesi, psikiyatri) diyor ki 2012 yılına kadar intihar edenlerin sayısı yılda 2 binli sayılarla ifade ediliyordu. Ama 2 bin 22’den sonra 3 binli sayılara geçildi. TÜİK verilerine göre 2018 yılında 3 bin 161 kişi intihar etti. 2019 yılında ise yıllık intihar sayısı 3 bin 406. Yani günde 9 kişi. (HBT, sayı 264) Ailesini geçindiremeyen, işsiz kalan, dükkânını kapamak zorunda kalan erkekler göze çarpıyor. Tabii ekonomik ve sosyal sıkıntıların da 2013’ten itibaren yükselen intihar tablosunda yerinin giderek arttığını kabul etmeli. Ruhsal bunalımlar, insanı kendini değersiz, çaresiz ve yapayalnız hissetmesi... Yıldız diyor ki: Kimi öz kıyımlar varoluşsal nedenlerle gerçekleşir. İnsanlar için yaşama tutunmanın en önemli kaynağı yaşama kattığı anlamdır. Anlamsızlaşmış bir yaşamda kişinin kendi canına kıyması tümüyle bireysel bir karar... “Varoluşsal öz kıyımlar genelde iki farklı katmanda gerçekleşir. Birinci katmanda kişilerin barınma, beslenme, iş yaşamı, sevgisaygı gereksinimi, gelecek garantisi gibi temel gereksinimleri karşılandığı halde, ruhsal açlığın giderilememesi ya da kendisini hiçliğe bırakmanın yeni bir yaşam boyutu olarak görülmesi gibi nedenlerle öze kıyılır.” “İkinci katmandaki öz kıyım ise kişinin beslenme, barınma, korunma, sevgisaygı, gelecek garantisi gibi temel gereksinimlerini karşılamada zorlandığı, geleceğin hiç umut vaat etmediği, çaresizlikle bezenmiş varoluşsal bunalımlar sonucunda gerçekleşir.” Toplumsal boyut Türkiye’ye baktığınızda ülkede gelecek umudu giderek azalan bir toplum ve umut veremeyen bir iktidar. Zayıf ve kırılgan benliklerin çaresizlik içinde sele kapılması, umudunu yitirmesi, özellikle yükselen intihar olaylarının altında yatan nedenler arasında. Yıldız: “Toplumsal ve ekonomik buhran dönemleri, yaşanan salgın kısıtlamaları da dahil, doğrudan ya da dolaylı yollarla intihar oranlarını artırmaktadır. Toplumsal yapının en önemli harcı güven duygusudur. Kişilerin kendilerine, yasalara, diğer insanlara, geleceklerine güvenleri kalmadığında onları dünyaya ve yaşama bağlayan halat da kopmuş demektir.” “Mali sıkıntılar, çocuğunu besleyememe, tatil yapamama, aşırı çalışmak zorunda kalma, hastalandığında tedavi olamama, hukuk dışı bir uygulamaya maruz kalma gibi durumlarda öze kıyma eylemi kolayca denenebilir. Öz kıyım, dayanılmaz zorluklardan kurtulmak için bireyin karşısında kolay uygulanacak bir seçenek olarak durur.” HHH Biliyoruz ki iktidarın bu rakamları ve toplumun içine girdiği girdabı gördüğü yok. En önemlisi çocuklar... 141517 yaşlarındaki çocuklar, gençler neden intihar ediyor? Evlerde bir yıldır neler oluyor, hangi dramlar yaşanıyor, çocuklar bundan nasıl etkileniyor, bilen var mı? AKP’li Uraloğlu’na da ‘çifte maaş’ bağlanmış CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu’nun aynı zamanda TT Mobil İletişim Hiz. AŞ’nin de yönetiminde olduğunu açıkladı. AKP’li bürokratların aldığı birden çok maaşı gündeme getiren CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, yeni bir ismi daha açığa çıkardı. CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, 2015 genel seçimlerinde AKP’den Trabzon milletvekili aday adayı olan Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu’nun Türk Telekom’a ait bir şirkette Yönetim kurulu başkanı olduğunu paylaştı. Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “AK Partili Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu’nun aynı zamanda, TT Mobil İletişim Hiz. AŞ’de (Türk Telekom’a ait bir şirket) Yönetim kurulu başkanı olduğunu tespit ettik” diyen Yavuzyılmaz, “Durmak yok, yolmaya devam” ifadesini kullandı. l Haber Merkezi Kabinenin yasası yok! FOTOĞRAFLI KONTROLE YARGI ‘DUR’ DEDI Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimliği’nin “mesai takibi” gerekçesiyle başladığı, personelin giriş ve çıkışlarda fotoğraflarının çekilmesi uygulaması yargıdan döndü. EskişehirBilecik Tabip Odası’nın açtığı dava sonucu Eskişehir 1. İdare Mahkemesi uygulamayı iptal etti. İptal kararında mesai giriş çıkışlarında personelin fotoğraflarının çekilmesinin Kişisel Verilerin Korunması Yasası’nı ihlal ettiği ve uygulamanın ölçülülük ilkesine aykırı olduğu vurgulandı. EskişehirBilecik Tabip Odası ise uygulamaya tepki göstererek dava açmıştı. Davanın gerekçesinde, “hekimlerin görevlerinin süreyle bağlı olmadığını, çoğu zaman ve genellikle mesai saatleri dışında fazla çalışma yaptıklarını” belirtilmişti. Davalı Eskişehir Valiliği ise “hastanede çok sayıda personelin bulunduğunu, giriş sırasında manyetik giriş kartlarının toplu şekilde okutulması gibi durumlarla karşılaşıldığını” savundu. Eskişehir 1. İdare Mahkemesi ise uygulamayı iptal etti. Ölçülülük ilkesine aykırı mahkeme kararında, “giriş sırasında manyetik giriş kartlarının toplu şekilde okutulduğu” iddiasına dair “somut bilgi ve belge sunulmadığı”, fotoğraflama dışında alternatif yollara başvurulabileceği kaydedilirken, “uygulama ile kamu yararı arasında orantılılık bulunmadığı ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğu” vurgulandı. l ANKARA/Cumhuriyet 2.7 milyon yeni dosya icralık CHP milletvekili Burhanettin Bulut, salgının derinleştirdiği ekonomik kriz ile birlikte icra dosyalarında yaşanan artışa dikkat çekti. Bulut, 2021’in ilk 4.5 aylık döneminde icra ve iflas dairelerine toplam 2 milyon 754 bin 926 yeni dosya geldiğini kaydetti. Bulut, yeni dosya sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 766 bin 482 adet artış gösterdiğini söyledi. Bulut, Ulusal Yargı Ağı (UYAP) üzerinden alınan verilere göre bu yıl 1 Ocak 14 Mayıs günleri arasında icra ve iflas dairelerine toplam 2 milyon 754 bin 926 yeni dosya geldiğine dikkat çekerek “Yeni gelen dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 766 bin 482 adet arttı. İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı da bir yıl öncesine göre 1 milyon 340 bin 599 adet artarak 21 milyon 895 bin 75’e çıktı” dedi. Vatandaş ve esnafın çareyi banka kredilerinde aramaya başladığına dikkat çeken Bulut, “Borcu borçla kapatmaya çalışıyorlar. Bankaların verdiği krediler, 27 Nisan 7 Mayıs günleri arasında, sadece 645 milyon liralık artışla 3 trilyon 790 milyar liraya çıktı” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Anayasa hukuku profesörü Kemal Gözler, ilginç bir çıkış yaptı ve şu anki haliyle “Cumhurbaşkanı Kabinesi”nin, anayasal, yasal ve hatta kararnamesel dayanaktan yoksun olduğunu söyledi. Gözler, “Türkiye Cumhuriyeti gibi köklü gelenekleri olan bir devlete bu durum yakışmamaktadır. Kabine, bir an önce anayasal bir dayanağa kavuşturulmalıdır” dedi. Prof. Dr. Kemal Gözler, “anayasa.gen.tr”de kaleme aldığı yazıda bakanların, cumhurbaşkanı başkanlığında toplanıp memleket işlerini görüşmesinin “normal” olmaİPEK dığını söylüyor, gerekçesi şu: “1 saÖZBEY yılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde, ‘Yüksek İstişare Kurulu’, ‘Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’ gibi çeşitli kurullara ilişkin hükümler var. Ama ‘Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ isimli kurula ilişkin hüküm yok. Sadece anayasada ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde değil, diğer Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde ve kanunlarda da Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne ilişkin bir hüküm yok.” Gözler, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’de 9 Temmuz 2018’den önce başbakan ve bütün bakanların katılımıyla oluşan kurula ‘Bakanlar Kurulu’ ismi verilirdi. ‘Bakanlar Kurulu’ lağvedildikten sonra 9 Temmuz 2018’den sonra Cumhurbaşkanı ve bütün bakanların katılımıyla oluşan kurula ‘Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ ismi verilmeye başlandı. Muhtemelen ‘Bakanlar Kurulu’, terimi yerine kasten ‘Kabine’ terimi tercih edildi. Böylece kaldırılan kuruldan farklı bir kurul varmış gibi bir izlenim yaratıldı. Hukukta bir kurumun isminin değiştirilmesi, o kurumun kendisinin ve mahiyetinin değiştirilmesi anlamına gelmez.” Bir çift sözüm var! Türkiye’de, anayasal ve yasal temeli olsaydı, bu makaleyi yazmayacağını belirten Prof. Gözler, “Burada ‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ni kuran 21 Ocak 2017 tarih ve 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu’nu hazırlayanlara da bir çift sözüm var: Sanki Türkiye gibi büyük bir ülkenin tek bir kişi tarafından yönetilebilmesi mümkünmüş gibi bir hükümet sistemi tasarladılar! Türkiye’de bir köy bile bir muhtar tarafından tek başına yönetilmez; muhtarın yanında bir ‘ihtiyar heyeti’ vardır. Anayasa değişikliği teklifini hazırlayanlar, bütün yürütme yetkisini, kimseyle paylaştırmaksızın olduğu giKemal Gözler bi cumhurbaşkanına verdiler. Oysa bu yetkinin, esasen cumhurbaşkanına verilse de teklif veya onay işlemleriyle veya ihtiyari veya mecburi istişare usulleriyle başka makamlarla paylaştırılması mümkündü. Bunun yapılmasının da ‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ne veya başkanlık sistemine aykırı bir yanı yoktu” dedi. Karar alamaz Gözler yazısında, ortaya bir iddia da koyuyor: “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin varsa aldığı kararlar ‘istişari karar’, yani ‘mütalaa’ olarak da görülemezler. İstişari kararlar dahi, birer idari işlem veya idari işlemin bir parçası veya yerine göre idari işlemin önkoşuludur. İstişari kararlar da kamu gücüne dayanırlar. Dolayısıyla istişari kararların da anayasayla, kanunla veya hiç olmaz ise koşullarını yerine getirmek kaydıylaCumhurbaşkanlığı kararnamesiyle öngörülmeleri gerekir. Benim görebildiğim kadarıyla hukukumuzda ‘Cumhurbaşkanı için istişare usulü’ öngören bir hüküm yoktur.” Gözler’e göre Cumhurbaşkanı bütün bakanları çağırabilir ve onlarla toplantı yapıp istediği her konuyu görüşebilir ancak hukukun genel teorisinde bir işlemin geçerli olabilmesi için yerine getirmesi gereken ilk şart, “maddi varlık” şartıdır. Buna göre de anayasal, yasal ve kararnamesel dayanaktan yoksun “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi” herhangi bir karar alamaz. T.C. GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NDAN 1. İşin Adı: “Mülkiyeti Gaziantep Büyükşehir Belediyesine ait, Şahinbey İlçesi, K.Kızılhisar Mahallesi 7518 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın, Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşımı Yöntemiyle Satılması ” işi. 1.1. İşin Niteliği: Gaziantep İli, Şahinbey İlçesi sınırları içinde mülkiyeti İdareye ait olan K.Kızılhisar Mahallesi 7518 ada 1 parselde kayıtlı 11.668,18 m²’lik taşınmaz İmar Planında Konut Emsal:1.50’dir. Söz konusu alanda yapılacak taşınmazların idarece uygun görülecek projelerinin, her türlü teknik altyapı ve çevre düzenlemesinin yapılması, pazarlanması ve satışı ile idare gelir payının ödenmesidir. 2. İDAREYE İLİŞKİN BİLGİLERADRES: İncilipınar Mahallesi Şehit Yusuf Erin Caddesi No: 4 Şehitkâmil/GAZİANTEP TELEFON: 0342 211 12 00 FAX: 0342 232 34 45 3. İHALEYE İLİŞKİN BİLGİLER 3.1 İhale Usulü: İhale, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35/a maddesi uyarınca Kapalı Teklif Usulü ile yapılacaktır. 3.2 İhalenin Yapılacağı Adres: Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Encümen Toplantı Salonu 3.3 İhale Tarih, Saat ve Günü: 16.06.2021 Çarşamba günü, saat 15.00 3.4 Muhammen Bedel: 19.252.497,00TL 3.5 Geçici Teminat: 577.574,91TL 3.6 İhale Dokümanının Temini: İhale Dokümanı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetler Daire Başkanlığı İhale İşleri Şube Müdürlüğünden 500,00TL karşılığı temin edilebilir. 3.7 Teklif Zarfının Teslim Yeri ve Zamanı: İhaleye iştirak edecekler tekliflerini 16.06.2021 Çarşamba günü, saat 12.00 kadar, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetler Daire Başkanlığı İhale İşleri Şube Müdürlüğü ‘ne sıra alındılar karşılığında vermeleri ya da taahhütlü olarak posta ile göndermeleri gerekmektedir. Postadaki gecikmeler nedeniyle süresinde Komisyon Başkanlığına ulaşmayan teklifler değerlendirmeye alınmayacaktır. 4. İSTENİLEN BELGELER VE İHALE DOSYASININ HAZIRLANMASI İstekliler, aşağıda yer alan belgeleri düzenleyerek bir dosyaya dizi pusulası yaparak, zarfın kapatılması gereken yerlerini kaşelemek ve yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle kapalı olarak Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetler Daire Başkanlığı’na teslim edeceklerdir. 4.1 İÇ ZARF: İç zarfta Teklif mektubu ve ekleri bulunur: Teklif Mektubu: 2886 sayılı Kanununun 37. Maddesine uygun olarak, İhale dokümanı EK:1 de belirtilen şekilde düzenlenecektir. Üzerinde silinti, kazıntı, düzeltme bulunmayacaktır. Teklif mektubu ekinde, Öngörülen Maliyet Tablosu (EK: 2), Öngörülen Gelir Tablosu ( EK: 3 ), Mahal Listesi ( EK: 4 ), yer alacaktır. Sayılan bu belgeler bir zarfa konularak kapatılması gereken yerler kaşelenmek ve firma yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle kapatılır. İç Zarf üzerine Firma Adı, Adresi ve İletişim Bilgileri, İhalenin Adı, Tarih ve Saati ile “Teklif Zarfı” yazılarak dış zarfın içine kapatılmış bir şekilde konulur. 1.2. DIŞ ZARF: Dış zarfta iç zarfla birlikte aşağıdaki belgeler bulunur: a. Geçici Teminat: 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 26. Maddesine göre hazırlanacak olup, muhammen bedelin % 3’ü oranında geçici teminat vermek. Bankalar ve özel finans kurumlarının verecekleri teminat mektuplarının limit içi ve süresiz olması. b. Ortaklık Belgeleri: Ortak girişim olması halinde, Noter tasdikli Ortak Girişim Beyannamesi Ortaklık Sözleşmesi c. İmza Sirküleri: Gerçek kişi olması halinde noter tasdikli imza sirküleri / beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevleri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi veya bu hususları tevsik eden belgeler ile tüzel kişiliğin tasdikli imza sirküleri d. Vekaletname: Vekaleten katılım halinde noter tasdikli vekaletname ile vekaleten katılanın noter tasdikli imza sirküleri e. Adres Beyanı: Türkiye içinde tebligat için geçerli olacak adres beyanı f. Ticaret ve/veya Sanayi Odası Belgesi: Gerçek kişi olması halinde ilgisine göre Ticaret, Sanayi Odası veya Esnaf ve Sanatkârlar siciline kayıtlı olduğunu gösterir belge Tüzel kişi olması halinde, mevzuatı gereği tüzel kişiliğin siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından ilk ilan veya ihale tarihinin içerisinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin sicile kayıtlı olduğuna dair belge. g. Mali Durum Belgeleri 1. Banka Referans Mektubu: Bankalardan(katılım bankaları dahil) veya finans kurumlarından alacakları Genel Müdürlük teyitli Banka Referans mektuplarının kullanılabilir nakit kredi toplamlarının 2.400.000,00TL ’den, kullanılmamış kredilerinin de yine 2.400.000,00TL ’den az olmadığını, ortaklık olması halinde ortaklardan birinin yukarıda belirtilen tutarın % 50 sini, diğer ortaklardan da herhangi birinin de % 25 den az olmamak kaydıyla geri kalan % 50 sini sağlayabildiklerini belgelemeleri gerekmektedir. Ortaklığı teşkil eden firmalardan en az birinin yukarıdaki şartı karşılayabilmesi durumunda diğer ortaklarda bu şart aranmaz. Bu kriter birden fazla banka referans mektubu sunularak kullanılmamış nakit kredi tutarları toplamlarıyla sağlanabilir. 2. Toplam Ciro: İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam cirosunu gösteren gelir tablolarının Yeminli Mali Müşavir veya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ya da Vergi dairelerince onaylanmış nüshalarını verecektir. Toplam cironun 5.000.000,00TL (beşmilyonTürk Lirası) olması gerekmektedir. 3. İş Deneyim Belgeleri: İhaleye katılacak istekli en az “B” sınıfı müteahhitlik sertifikasına sahip olmalı ve kamu ya da özel sektörde son on beş yıl içinde kendilerine ait ve tek bir iş kapsamında en az toplam 10.000,00 m² komple bina inşaatını tamamlamış olmalıdır, buna ilişkin belgelerin aslı veya noter tasdikli sureti iş deneyim olarak kabul edilecektir. İsteklinin iş ortaklığı olması halinde ortaklığı teşkil eden firmalardan en az birinin yukarıdaki şartı karşılayabilmesi durumunda diğer ortaklarda bu şart aranmaz. 4. Benzer İş Olarak Kabul Edilecek İşler: Tek bir işte, Komple bina, Konut, Hastane, Ticaret Merkezleri, Turistik Tesisler, Kültür, Eğlence ve Dinlenme Tesisleri, İmalathane, Fabrika vb. tamamlanmış inşaat işleri benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Borcu Olmadığına Dair Belge: İsteklinin Belediyemize herhangi bir borcu olmadığına dair Mali Hizmetler Daire Başkanlığından alınmış belge. h. Teknik Personel Taahhütnamesi: İstekli, iş kapsamında EK: 6 da belirtilen teknik personeli temin edeceğine veya çalıştıracağına dair taahhütnameyi ihale dosyasına koyacaktır. i. Makine, Araç Taahhütnamesi: İstekli, iş kapsamında EK: 5 de belirtilen araç ve iş makinalarını temin edeceğine veya bulunduracağına dair taahhütnameyi ihale dosyasına koyacaktır. j. Yasaklı Olmadığına Dair Taahhütname: 2886 Devlet İhale Kanunu’nun 6. maddesinde yer alan yasaklılık durumunda olmadığına dair taahhütname. k. Şartname ve Ekleri: Şartnamenin satın alındığına dair makbuzun aslı ile İstekli tarafından her sayfası imzalanmış İdari Şartname, Teknik Şartname ve Sözleşme Tasarısı. 4.3 Dış Zarfın Kapatılması: Yukarıda sayılan ve tarif edildiği şekilde hazırlanan belgeler iç zarfla birlikte dış zarfa konulur. Kapatılması gereken yerler kapatıldıktan sonra, istekli tarafından kaşelenir ve imzalanır. Dış zarfın üzerinde, Firma adı ve adresi, İdarenin adı ve adresi, İhalenin adı ve tarihi yazılır. İhaleye iştirak edeceklere duyurulur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372757)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle