Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 10 MAYIS 2021 PAZARTESİ HABER 16 yaşındaki E.K., evlenme teklifini kabul etmediği amca oğlu tarafından vuruldu Bu çocuğun sesini duyun KÜBRA KÖKLÜ Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Doruk köyünde yaşayan 16 yaşındaKendisini taciz ve ölüm tehditleriyle evlenmeye zorlayan amcasının oğlu si için zorluyordu. Evlenmezse onu öldüreceğini söylediğine defalarca şahit oldum. Bu adam yüzünden kız kardeşim okulu bırakmak zorunda kalki E.K., kendisini taciz ve ölüm tehditleriyle evlenmeye zorlayan yedi çocuk babası Aslan Karakaş’tan (37) şikâyetçi oltarafından silahla vurularak ağır yaralanan E.K’nin dı. Aslan Karakaş, köyün ortasında elinde silahla dolaştığı için kardeşim evden bile dışarı çıkamıyordu. Daha du. Şikâyeti sonuçsuz kalan ka ailesi yardım istiyor. önce de şikâyette bulunduk. lan E.K., Aslan Karakaş tarafınAncak jandarma bu şikayedan silahla vurularak ağır yaralandı. Olaydan ti dikkate almadı. Karakaş’ın ailesi tarafından sonra kaçan Karakaş henüz yakalanamazken tehdit edildiğimiz için şikâyetimizi geri çekE.K., iki aydır hayatta kalma mücadelesi veri mek zorunda kaldık” dedi. Aslan Karakaş’ın yor. Ailesinin zanlının akrabaları tarafından Balıkesir’de ablasının yanında saklandığını ve şikâyetlerini geri çekmesi için tehdit edildi Karakaş’ın eşi Remziye Karakaş’ın ise E.K’nin ğini belirten E.K’nin ablası Hamdiye Gül(19), annesine şikâyetini geri çekmesi için rüşvet “Annem, ölümle tehdit edildiği için evine gi teklif ettiğini iddia etti. demiyor, hastaneye yakın bir cami de kalıyor” diyerek yetkililerden yardım istedi. ‘Karakaş’ı yakalayın’ Önlerini kesip ateş etti Gül, Aslan Karakaş’ın bir an önce yakalanmasını talep ederek sözlerine devam etti: Edinilen bilgiye göre, 4 Şubat tarihinde E.K. “Babam 12 yıl önce öldü, annem kız karile annesi araba ile Bismil’e giderken, Aslan deşimi korumak için elinden geleni yaptı. Karakaş’ın ablası Münevver Karakaş tarafın Ancak devlet yetkilileri kız kardeşimin yardan önleri kesildi. Sonrasında Aslan Karakaş, dım çığlığını duymadı. Annem sürekli janE.K. ile annesine ateş açtı. E.K. kolundan, boy darmayı arayıp Aslan Karakaş’ın yakalanundan ve karnından vuruldu. Aslan Karakaş nıp yakalanmadığını soruyor. Ancak jandarise olay yerinden kaçtı. 4 Şubat tarihinden bu ma anneme ‘Eğer biri bize yerini ihbar ederyana E.K’nin hayati tehlikesinin devam etti se gidip onu alırız’ diyor. Devlet kardeşimi ği ve yoğun bakım servisinde olduğu öğrenil öldürmeye teşebbüs eden Aslan Karakaş’ı di. Cumhuriyet’e konuşan E.K’nin ablası Ham aramıyor. Maddi durumumuz kötü olduğu diye Gül, kız kardeşi E.K’nin amcasının oğ için avukat bile tutamadık. Bütün köy annelu Aslan Karakaş tarafından iki yıldır taciz me sırtını çevirdi. Kız kardeşim 16. yaşına ve ölümle tehdit edildiğini savunarak “Aslan yaşam mücadelesi verirken girdi. KardeşiKarakaş, kız kardeşimi kendisiyle evlenme min ölmesini istemiyorum.” KADIGİL’DEN ÇAVUŞOĞLU’NA: Yürüyen hukuki süreç AK’ye bildirildi mi? SARP SAĞKAL Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden, Cumhurbaşkanı kararıyla bir gecede çıkışı, TBMM’nin gündeminden düşmüyor. Siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, kararın iptali için Danıştay’a başvurmuştu. Ancak yargı kararı beklenmeden Türkiye, 22 Mart’ta Avrupa Konseyi’ne, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekildiğini bildirdi. CHP milletvekili Sera Kadıgil bu gelişmeyi Meclis gündemine taşıdı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Kadıgil, “Yapılan bildirime esas teşkil eden Cumhurbaşkanlığı kararının iç hukukta yargıya taşındığı Avrupa Konseyi’ne resmi olarak bildirilmiş midir? Bildirilmesi düşünülmekte midir” sorularına yanıt istedi. Kadıgil, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede iktidarın yaptığının yasal sonuçları olacağını söyleyerek Meclis’te alınan bir kararın Cumhurbaşkanlığı kararıyla kaldırılamayacağını vurguladı. AKP’nin “yaptım oldu” pratiğini uluslararası alana taşıdığını vurgulayan Kadıgil, “Sözleşme yok hükmünde bir fermanla ‘fiili olarak’ 1 Temmuz itibarıyla yok edilmiş olacak” dedi. Konunun Danıştay sürecine de değinen Kadıgil, “Talep; sadece kararın iptali değil, kararın dayanağı olan, Cumhurbaşkanı’na uluslararası anlaşmalardan çıkma yetkisi veren kararnamenin de anayasaya aykırı olduğunun tescillenmesi. Kararın anayasaya aykırılık gerekçesiyle AYM’ye götürülmesi. Danıştay yol açtığı zararlar nedeniyle yargılama sonuna kadar yürütmeyi durdurma kararı verirse Avrupa Konseyi, yargı sürecinin sonuçlanmasını bekleyecek ve sözleşme yürürlükte kalacak” diye konuştu. T.C. BAKIRKÖY 8. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2020/589 Esas 06/05/2021 Son olarak yaşadığı “Göztepe Mah. Kazımkarabekir Cad. No:9 K:5 D:5 Bağcılar/İSTANBUL” adresinde tebligat yapılamayan ve başkaca adresi de tespit edilemeyen Davalı Adnan KIRIKO’ya (Yousef Kazaklı ve Sabah Kırıko oğlu, 01/03/1985Afrin doğ.lu, Suriye Arap Cumhuriyeti Uyruklu) dava dilekçesi ile tensip tutanağının özetinin gazete ile ilanen tebliğine karar verilmiştir. Karar gereğince eşi Davacı Khoshın Khalıl tarafından aleyhine “evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile çekişmeli boşanma davası” açıldığı, dava dilekçesinin bu ilanın yayınlandığı tarihten bir hafta sonra kendisine tebliğ edilmiş sayılacağı, bu tarihten itibaren iki hafta içinde davaya karşı diyeceklerini içeren cevap dilekçesi sunabileceği, cevap dilekçesi sunmadığı takdirde davayı inkar etmiş sayılacağı, cevap dilekçesi sunması halindedelillerini de dilekçe ile birlikte bildirmesi gerektiği, yasal istisnalar dışında dilekçelerde bildirilmeyen iddia ve savunmaların karşı tarafın muvafakati olmaksızın genişletilip değiştirilemeyeceği, dilekçeler aşaması tamamlandığı takdirdeyapılacak ön inceleme duruşma tarihinin ayrıca tebliğ edileceği hususu Davalı ADNAN KIRIKO’ya ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372514) T.C. BAKIRKÖY 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN T.C. İSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2021/542 KARAR NO: 2021/82 Mahkememizin 23/03/2021 tarihli duruşmasında; Bayburt İli, Bayburt Merkez İlçesi, Çayıryolu Mahallesi/Köyü, Cilt No:55, Hane No:60, BSN No:71’de nüfusa kayıtlı Niyali ve Reyhane’den olma, 13/01/1970 Bayburt doğumlu, 67405230760 TC kimlik numaralı Davacının nüfus kayıtlarında COŞKUN yazılı soyadının CAFAROĞLU olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE karar verilmiştir. Teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 08/04/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372672) ESAS NO: 2021/119 Esas Davacı ZHIJIANG PANG tarafından açılan nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin yargılama neticesinde; HÜKÜM: Davacının davasının KABULÜ İLE; İstanbul ili, Sarıyer İlçesi, Maslak Mahallesi, cilt no: 38, hane no:129, BSN:1, TC Kimlik no: 67162345318’de nüfusa kayıtlı, Pang ve Sun oğlu 18/09/1990 doğumlu olan ZHIJIANG PANG isimli şahsın YILIN/ÇİN olan doğum yerinin JILIN/ÇİNolarak tashihen TESCİLİNE, Teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 27/04/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372119) T.C. İZMİR 3. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2020/542 Esas 04/05/2021 Davalı: LÜTFÜ AVCI (T.C.118.......502 ) Davalının bilinen en son adresi: İnönü Mah. 1013 Sk. No:48 İç Kapı No:1 Bornova/ İZMİR Davacı, NAZİYE AVCI ileDavalı, LÜTFÜ AVCI arasında mahkememizde görülmekte olan Boşanma davası nedeniyle; DavalıLütfü Avcı’nın tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, davalının 10/06/2021 günü saat: 09.20’de bırakılan ön inceleme duruşmasında hazır bulunması, belirlenen gün ve saatte duruşmaya gelmediği veya gelip de davayı takip etmediği takdirde karşı tarafın talebi üzerine yokluğunda davaya devam edileceği, sulh için gerekli hazırlığı yapması duruşmaya gelmediği takdirde diğer tarafın yargılamaya devam etmek istemesi durumunda yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği, 2 haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi halinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği ihtar ve ilanen tebliğ olunur. Bu tebligat gazetede yayınlandığı günden itibaren 7 gün sonra davalıya tebliğ edilmiş sayılacaktır. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372424) T.C. İSTANBUL 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2020/331 Esas 03/05/2021 : 2021/86 Karar Davacının nüfus davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davanın Kabulü ile Kırıkkale ili, Kırıkkale/ Merkez ilçesi, Güzeltepe Mahallesi nüfusuna kayıtlı 1980, Kırıkkale doğumlu, 331*****368 T.C kimlik numaralı Ayşe KARACA’nınnüfus kayıtlarında “Ayşe” olan adının “Ada” olarak, “Karaca” olan soyisminin “Görkem” olarak Değiştirilmesine karar verildiği ilan olunur. 03/05/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372863) T.C. İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2021/92 Esas Davacı, FİLİZ YAMANOĞLU ile Davalı, NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davası nedeniyle;İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Büyükdere Mh/Köy, Cilt No:1, Hane No:340, BSN:8’da nüfusa kayıtlı, Mehmet ve Hatice kızı, 05/06/1963 doğumlu, 55816003288 T.C kimlik nolu FİLİZ YAMANOĞLU’nun isim hanesinin “MİHRİMAH FİLİZ” olarak soyadı hanesinin “HOCALAR” olarak değiştirilmesine, ilan olunur. 06.05.2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372187) T.C. İSTANBUL ANADOLU 32. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2021/159 Esas Davacı, HAYRİNNİSA EKER ileDavalı, İSTANBUL ANADOLU NÜFUS TEMSİLCİLİĞİ. arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus davası nedeniyle; Mersin İli, Tarsus İlçesi,Yunusoğlu Mah/Köy, Cilt No:206, Hane No:57, BSN:27’de nüfusa kayıtlı 23573070164 T.C kimlik no’lu15/11/1978 Tarsusdoğumlu,CELALİTTİN ve ZEKİYE’den olma “ HAYRİNNİSA” nın, “ HAYRİNNİSA “ olanisminin İPTALİ ile “DENİZ” olarakdeğiştirilip “DENİZ EKER” olarak nüfusa bu şekilde TESCİLİNE,27/04/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372204) GELİBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA)’NDEN Sayı:2019/166 Esas 08/01/2021 İLANEN TEBLİĞİ Davalı Hasan ve Şaziment kızı Fatma SEVEN ikametgahı meçhul mahkememizin 08/01/2021 tarih ve 2019/166 Esas 2021/11 Karar Sayılıilamıyla ; Davacının, davalı aleyhine 4721 sayılı TMK’nın 163. maddesine dayalı haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle açtığı boşanma davasının REDDİNE, Davacının, davalı aleyhine 4721 sayılı TMK’nın 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açtığı boşanma davasının KABULÜ ile; Yılmaz ve Emine’den olma, Ersin SEVEN ile Hasan ve Şaziment’ten olma Fatma SEVEN’in BOŞANMALARINA, Alınması gereken 44,40 TL başvurma harcı ile 59,30 TL karar ve ilam harcı toplam 103,70 TL’nin davacı tarafından peşin yatırılan 88,80 TL'den mahsubuyla bakiye 14,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydına, Davacı tarafından yatırılan toplam 88,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan toplam 632,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Gider avansındansarf edilmeyen miktarıniadesi konusunda karar kesinleştikten sonra HMK’nın 333. maddesine göre karar verileceğine dair karar verilmiştir. 08/01/2021 tarihli karar ilamının adresi meçhul olan davalı Fatma SEVEN'e ilanından itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ve tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinafbaşvurusunda bulunmadığıtakdirde istinafsüresini geçirmiş olacağı karar tebliğini ihtiva eden tebligat yerine geçerli olmak üzere İLANEN TEBLİĞ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1371329) Covid’de sıtma ilacı.. Peki, Favipiravir’in etkisi var mı? Dünkü yazımda Covid hastalarının tedavi protokolünde öncelikli bir ilaç olarak en azından dört milyon hasta / vakada kullanılan hidroksiklorokin sıtma ilacının artık ilaç /tedavi protokolünden çıkardıldığını belirtmiş, ancak Sağlık Bakanlığı’nın, bilimi kılavuz almadığı için bir yıl boşu boşuna bu ilacı kullandırttığını yazmıştım. Üstelik profilaktik (hastalıktan koruyucu) olarak. Bu yazıda şimdi tedavi protokolünde Sağlık Bakanlığı’nın her hastaya verilen diğer gözde ilacı Favipiravir’i ele alacağım, ama şu hidroksiklorokin veya Plaquenil ile ilgili birkaç yeni notu daha paylaşmadan edemeyeceğim. Bir okurum yazdı: “Hidroksiklorokin diğer kinin türevlerinde olduğu gibi çok uzun bir plazma eliminasyon yarı ömrüne sahiptir. Yayınlarda 3050 gün gibi sayılar var. Bu şu anlama gelir, bu ilacı kullanan kişilerin kanında tek doz ilaç verilmesinden 3050 gün sonra bile ilacın yarısı hâlâ vücutta bulunmaktadır. Her gün vermeye devam ederseniz yüksek bir plazma konsantrasyonu oluşur ve ilaç kesildikten aylar sonra bile dokularda bulunur, özellikle gözlerde birikir ve retinaya geri dönüşümsüz hasar verir. Bu nedenle deneme yanılma işleri için iyi bir aday değildir..” Koruyuculuğu yok Prof. Önder Ergönül de 21 Eylül’de şöyle diyordu: “Çok önemli bir yan etkisi var. Yüzde 10, hatta bazı çalışmalara göre yüzde 20’ye varan oranlarda kalpte ritim bozukluğuna yol açıyor. Bu da ani kalp yetmezliğine neden olarak bayılma ve ölümle son bulmakta. Ki bunlar oldu Türkiye’de. Pandeminin başlarında, martnisan aylarında pek çok meslektaşımız hastalığa yakalanmamak için profilaktik (koruyucu) olarak kullandı. Sırf bu nedenle yoğun bakıma alınan oldu. Koruyuculuğu da olmadığı kanıtlandı.” Diğer bir uzman bilimcimiz Prof. Özlem Azap da aynı tarihte, “Bütün bilimsel veriler eşliğindeki önerimiz ve beklentimiz, hidroksiklorokinin Sağlık Bakanlığı’ndaki tedavi algoritmasından tamamen çıkarılması” talebini dile getiriyordu. Ayrıca dünya çapında etkili ve önemli Amerikan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (IDSA), güncellediği 25 Eylül tarihli “Covid19’lu Hastaların Tedavisi ve Yönetimine İlişkin Kılavuzu” açıklamasında, Covid19 ile hastanede yatan hastalar için hidroksiklorokin kullanılmasını tavsiye etmiyor ve tedavi protokolünden çıkarıyordu. Covid19 tedavisinde yararının gösterilememesini ve ciddi yan etkilerini, neden olarak gösteriyordu. İnancın kökeni ne? Ne araştırmaların sonuçlarına bakıldı, incelendi, tartışıldı ne bu konuda uzmanların söyledikleri ciddiye alındı, buna uygun olarak tedavi kılavuzları değiştirildi... Neden?! Verdiğiniz ilaca güveninizin, inancınızın kaynağı, dayanağı neydi? Bu ilacı her şey anlaşıldıktan sonra da bir yıl boyunca dört milyon kişiye sürü sepet içirttiniz! Hangi inançla, bilgiyle?! Bu arada şunu merak ediyorum. İlacı Sağlık Bakanlığı’na veren/ satan şirket, tüm bu bilgilerden haberdar olduğu halde, Sağlık Bakanlığı’na “ilacın Covid’e iyi geldiğine ilişkin bir kanıt bulunamadı ve üstelik ciddi yan etkilere sahip, biz üretici olarak bunu kullanmayın tavsiyesinde bulunuyoruz” dedi mi? Bu şirketlerin böyle bir toplum sağlığı anlayışı olmalı mı, olmamalı mı? Yoksa “Ticari bir şirketin malını satmaktan başka düşüncesi olabilir mi, durup dururken böyle bir tavsiyede neden bulunsun” diyecek okurlar, böyle bir soru yönelttiğim için beni çok saf mı bulacaklar! Bilmiyorum, belki de aralarında bir görüşme geçmiş olabilir. O zaman şu soru gündeme gelir: Bakanlığın bu ilacı her şeye rağmen hastalara kullandırtmasının ticari bir yönü var mı? Favipiravir Bakanlığın ilaç algoritmasında ana ilaç olarak Favipiravir var. Favipiravir’i bir Japon şirketi üretti. İlk başta Covid’e iyi gelebilir düşüncesiyle kullanıldı, fakat bunu kanıtlayan hiçbir ciddi araştırma elde yok. Japon hükümeti bile Covid vakalarında bunu kullanmıyor. Avrupa’da sıfır. KLIMIK daha geçin yıl açıklamıştı: Ülkemiz dışında hiçbir ülkede ayaktan hasta tedavisinde kullanılmıyor. Favipiravir ilacı, ayaktan hastalarda yararına dair yeterli bilimsel kanıt elde edilmemişken neden ayaktan hastalara rutin olarak dağıtılmakta? Hükümet ve bakanlık bu ilacın biyoeşdeğerinin ülkemizde üretildiğini büyük bir olay olarak duyurmuştu. İyi güzel, ama Covid’e karşı etkili olduğuna ilişkin kanıt yok! Ne kadar ödeniyor kutu başına, toplam ne kadar ödendi? Peki, sıtma ilacına? Bunların hepsi “devlet sırrı” biliyoruz. Yarın: Tedavi protokolü nasıl olmalı?