27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 10 MAYIS 2021 PAZARTESİ HABER Önergeyi yanıtlayan Elvan, FETÖ’nün para trafiği için ‘Yetkili makamlara iletiliyor’ dedi Paraları da ‘sır’ oldu Hazine ve Maliye Bakanlığı, MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu’nun geçen yıl FETÖ’nün para trafiği içinde tespit edilen finansal işlem sayısı ile askıya alınan para miktarı hakkındaki sorularına “sırrın ifşası” gerekçesiyle yanıt vermedi. MHP’li Osmanağaoğlu, Hazine ve Maliye BaMUSTAFA kanı Lütfi Elvan’ın yaÇAKIR nıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Osmanağaoğlu, önergede 15 Temmuz’da gerçekleştirdikleri hain darbe girişimiyle eli kanlı terör örgütü olduğunu bir kez daha gösteren FETÖ’nün yurtiçinde ve dışında faaliyetlerine devam ettiğinin kamuoyuna yansıyan haberlerden ve İçişleri Bakanlığı’nın yapmış olduğu açıkMHP’li Osmanağaoğlu, soru önergesinde, ABD’de reklam panolarına Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine asılan afişlere dikkat çekti. Osmanağaoğlu, “Reklam maliyetlerinin Türkiye’deki örgüt üyelerinden temin edildiği ifade edilmiştir” dedi. lamalardan net şekilde anlaşıldığını bildirdi. Özellikle terör örgütünün mali ayağına yönelik gerçekleştirilen operasyonlar ile birlikte örgütün mali akışı sağlayabilmek için farklı yol ve yöntemler kullandığının bilinen bir gerçek olduğunu kaydeden Osmanağaoğlu, şunları kaydetti: “15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından, o döneme kadar Türkiye’den yurtdışını olan para akışı belirli bir dönem yurtdışından yurtiçine dönmüş, yurtiçindeki örgüt üyelerinin ihtiyaç ve motivasyonunun sağlanması için mali destek sunulmuştur. Geçtiğimiz günlerde medyaya yansıyan görüntülerde ABD’de reklam panolarına verilen reklamlara Türkiye ve Cumhurbaşkanımız aleyhine görseller yansıtılmış, kara propagandanın bir diğer örneği sergilenmiştir. Bu görsellerde reklam maliyetlerinin Türkiye’deki örgüt üyelerinden temin edildiği ifade edilmiştir. Şimdiye kadar çok değerli çalışmalara imza atan MASAK’ın bundan sonra da hassasiyetle FETÖ’nün mali ayağına ilişkin çalışmalarını devam ettireceğine inancımız tamdır.” Osmanağaoğlu, önergesinde, Elvan’a şu soruları yöneltti: “2020 yılında, FETÖ para trafiği içinde tespit edilen finansal işlem sayısı kaçtır? FETÖ para trafiği içinde gerçekleştirilen ve tespit edilen finansal işlemler kapsamında askıya alınan para miktarı ne kadardır?” ‘Yetkililere iletiliyor’ Bakan Elvan ise MHP’li Osmanağaoğlu’nun sorularına, “Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 231. maddesinde belirtilen görev ve yetkiler kapsamında gerekli çalışmalar yürütülerek çalışmaların sonuçları yetkili makamlara iletilmekte olup yürütülen çalışmaların mahiyet ve detayına dair bilgilerin açıklanması 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 22. maddesi uyarınca ‘sırrın ifşaı’ kapsamında yer almaktadır” yanıtını verdi. l ANKARA Seyit Torun, İstanbul’da yapılan sosyal yardım başvurularında büyük artış yaşandığını söyledi: 1.2 milyon hane yardım istedi CHP’li Torun, İstanbul’da yardım talebini karşılamak için Büyükşehir Belediyesi’nin mücadele verdiğini belirterek, yoksulluk haritası çıkaracaklarını söyledi. ERDEM SEVGİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, partili tüm belediyelerin kendi bölgelerinin yoksulluk haritasını çıkarması için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Torun, “Siyasi iktidarın gizlediği gerçek yoksulluk verilerini tüm boyutlarıyla ortaya çıkararak, belediye hizmetlerine yön vereceğiz” dedi. CHP’li Torun, Türkiye’nin gerçek gündeminin, ekonomik buhran ve artan yoksulluk olduğunu belirterek, “Vatandaşa en yakın hizmet kurumları olan belediyeler, halkın içinde bulunduğu durumu bire bir görüyor. Son dönemde belediyelerimize gelen sosyal yardım başvurularında büyük artış yaşanıTorun yor. Sadece İstanbul’da büyükşehir belediyemize yardım için başvuran hane sayısı 1,2 milyona ulaştı. Bizim belediyelerimiz de her alandan tasarruf edip, tüm imkânları seferber ederek, ihtiyaç sahibi bir aileye daha yardım götürebilmek için mücadele veriyor” diye konuştu. ‘Derde derman olmak’ Torun, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında 247 belediye başkanı ile gerçekleştirdikleri toplantılarda sosyal yardımları değerlendirdiklerini kaydederek, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı ‘Yoksulluk Haritası’ modelini tüm belediyelerimize yaygınlaştırmak için yeni bir çalışmaya başladık. Belediyelerimize gelen sosyal yardım başvuruları, farklı alanlardaki veriler ve yapılan araştırmaları bir araya getirip yoksulluk haritaları çıkaracağız. Bu çalışmaya önce büyükşehir ve il belediyelerinden başlıyoruz” ifadelerini kullandı. Veriler derlenecek Farklı katmanlara sahip haritalar oluşturulacağını belirten Torun, şunları söyledi: “Bölge bölge hane ve gelir durumları, yaş ve cinsiyet gruplarına göre dağılım, sigortasız çalışma, sosyal durum gibi pek çok başlıktaki veriler derlenecek. Harita sayesinde bölgelerin ihtiyaçları da net olarak belirlenecek. Hizmet üretileceği zaman bu haritaya bakılarak, hangi bölgenin neye ihtiyacı olduğu zaman kaybetmeden saptanacak. Haritaları bir araya getirdiğimizde büyük ölçüde Türkiye’deki yoksulluğun fotoğrafını çekmiş olacağız. Siyasi iktidarın gizlediği gerçek yoksulluk verilerini tüm boyutlarıyla ortaya çıkararak, belediye hizmetlerine yön vereceğiz. Temel amacımız, bir ailenin daha derdine derman olabilmek.” l ANKARA ‘Bakan seyirci’ Suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Sedat Peker, yurtdışına giderken bunlar ne kadar suçlu olup olmadığını bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Pasaport verildi mi? Verildi. Gönderildi mi? Gönderildi. Bir başka mafya lideri, bir ülkenin siyasal partisinin lideri olan bir kişi tarafından hapishanede ziyaret edildi mi? Edildi. Onunla ilgili özel düzenleme yapıldı mı? Yapıldı. Şimdi kendi aralarında kavga var ve devlet seyirci. Garip olanı bu. İçişleri Bakanı, sadece seyirci” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Peker’in iddialarını gündeme getiren Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Soylu, “Ana muhalefet partisi genel başkanı, kırmızı bülten talep edilen organize suç örgütü yöneticisinin, güvenlik güçlerimize yönelik iftira ve akla sığmayan ithamlarına sığınarak siyaset yapar mı? Acizlik, çürümüşlük” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu KILIÇDAROĞLU, KANAL İSTANBUL PROJESİNİ DEĞERLENDİRDİ ‘İHALE PARASINI VERMEYIZ’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının “ısrarla yapmak istediği” Kanal İstanbul projesi için “İktidar olduğumuzda; bir, eğer o ihaleye giren yabancı bir ülke olursa biz o yabancı ülkeyle aramıza mesafe koyacağız. Bunların paralarını kesinlikle ödemeyeceğiz. Türkiye, birilerine rant yaratacak bir ülke değildir. Eğer bizden bir banka buraya kredi verirse günü geldiğinde o da görür” dedi. Kılıçdaroğlu, dün katıldığı bir internet yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AKP’nin CHP’ye yönelik yayımladığı daha sonra kaldırdığı animasyon filmini gülümseyerek izlediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Arkadaşlara, ‘Gerçekten bunu AKP’nin yayına koyduğundan emin misiniz?’ diye sordum. ‘Evet’ dediler, ‘Çok iyi, o zaman biz bunu alalım kendi sitemize koyalım. Biz de bunu yayımlayalım’ dedim. Sözde, bizim ‘128 milyar dolar nerede?’ sorumuzu en azından tiye alacaklardı, bunun doğru olmadığını sözde ifade edeceklerdi ama onlar da gayet iyi biliyorlar ki bu sorunun cevabını veremediler. ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusu hâlâ yanıt bekliyor” dedi. Kanal İstanbul projesi bölgesinde incelemelerde bulunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları halinde ihaleye girenlerin parasını ödemeyeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Millet İttifakı, HDP’yi nerede tutacak?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Millet İttifakı’nın içinde HDP yok. Ama HDP’nin yöneticileri de zaman zaman güçlendirilmiş parlamenter sistemden söz ediyorlar. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerken, Cumhur İttifakı’nı oluşturan pek çok milletvekili, var olan sistemin hatalarını gördüler. Dolayısıyla, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyi onlar da kabul edeceklerdir diye düşünüyorum. HDP’yi de bu bağlamda düşünmemiz lazım.” l İç Politika Akşener, Peker’in açıklamalarını değerlendirdi: İDDIALAR ÇOK VAHIM İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in internette yayımladığı videolar ile kamu görevlileri ve siyasetçiler için öne sürdüğü iddialar için “İddialar çok vahim. Bir devletin derini, sığı olmaz. Devlet devlettir, kanundur, Akşener hukuktur, demokrasidir, kurumdur kurallardır” dedi. Akşener önceki akşam Karar TV’de gazeteciler Elif Çakır ve Taha Akyol’un sorularını yanıtladı. Sedat Peker’in kamu görevlileri ve siyasetçileri hedef alan açıklamalarına ilişkin Akşener, “Ortaya çıkanlar tam bir rezalet. Bu iç içe geçmişlik, hele kokain meselesi...” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanı Soylu’nun kendisine yönelik, “6 ay yaptı İçişleri Bakanlığı’nı, stajyer İçişleri Bakanı” ifadelerine yanıt vereren Akşener, “Övünüyorum bu ‘stajyer bakan’ sözünden. Bu stajyer bakan, vesayet odakları ile hem de bir kısmının belinde silah varken, onlara kafa tuttu ama patronunun önünde kafayı eğmedi. Böyle stajyerliği tercih ederim” diye konuştu. ‘Bence suç’ yanıtı Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun türbede ellerini arkadan bağladığı için başlatılan incelemeye ilişkin Soylu’nun “Bence suçlu ama soruşturma izni vermeyeceğim” sözlerini de değerlendirdi. Akşener, “Bence ‘suçlu ama soruşturma izni vermeyeceğim’ demek çok vahim bir şey. Hukuk yok kanun yok demek bu. Tek adam rejiminin yatayda ve aşağıdaki davranış biçimi bu. Trajik bu durum, adaletin ortadan kalktığı böyle bir iktidar zihniyetiyle karşı karşıyayız. İşte bütün bunlar tek adam rejiminin Türkiye’yi getirdiği noktadır” dedi. l İç Politika Altay’ın 3 kuruma sorduğu sorular yanıtsız kaldı ERDEM SEVGİ CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, emekli aylıklarının tablosunu oluşturmak için soru sorduğu CİMER ve TBMM Dilekçe Komisyonu’nun, topu Çalışma Bakanlığı’na attığını; Çalışma Bakanlığı’nın ise sorularını yanıtsız bıraktığını açıkladı. CHP’li Altay, asgari ücretin altında emekli maaşı alanlar için bir adım atılıp atılmayacağını Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, CİMER ve TBMM Dilekçe Komisyonu’na sordu. Üç ayrı kurumdan aldığı yanıtları Cumhuriyet’e değerlendiren Altay, “Emeklilerimizin aylıkları ile ilgili çok basit sorular yönelttim, bunun karşılığında 6 sayfalık yazı geldi ama içinde tek bir bilgi yok. Dilekçe Komisyonu kendi istatistiklerini göndermiş ama benim yanıtlarım yok. CİMER ve Dilekçe Komisyonu topu bakanlığa atıyor ama bakanlık daha duyarsız. Tek cümle ile geçiştiriyor, hiçbir bilgi yok. Elde var sıfır. Tek adam rejiminde soru sorma hakkı var ama sorulara yanıt yok. TBMM’nin denetim hakkına saygısızlık var. Tek adam rejimi her alanı çürütüyor. Denetim ve bilgi edinme hakkı yok ediliyor” dedi. l ANKARA Yasaklı bayramlar... Önümüzde “Şeker Bayramı” var. Oruç ayının bitmesinin kutlandığı dini bayram. Yasaklarla gelen bir bayram bu. Covid19 pandemisinin önünün alınamaması nedeniyle “tam kapanma” adı verilen bir süreç yaşanıyor. Bu süreçte pek çok da yasak konuldu. Neden konulduğu anlaşılamayan yasaklar listesi uzayıp gidiyor. Bir ara bu bayram için “Şeker Bayramı” mı denmelidir, “Ramazan Bayramı” mı tartışması yaşanmıştı. Şimdi ortaya açıkça çıkıyor ki “İhvancı dinci iktidar”ın hedefi, toplumun “yaşam biçimi”ni adı konmayan bir şeriatın hükümleriyle yönetmektir. “Partili Cumhurbaşkanı” olarak anılan bir “Halife Sultan”ın gece yarısı kararnameleriyle yönetilmek istenen ülkede her şeyin bu amaçla düzenlenmek istendiği ortaya çıkıyor. Sokağa çıkma yasağının polisjandarma tarafından izlendiği, vatandaşa cezalar yazıldığı bir süreçte, tarikat şeyhinin cenaze namazı “tıklım tıklım cemaat” ile kılınıyor, buna yasak yok. AKP kongreleri “lebaleb dolu” diye övgülerle anılırken yasaklar akla bile gelmedi. Ayasofya açılışında binlerce kişinin omuz omuza durmasına hiçbir yasak engel olmadı. Açıktır ki “yasaklar vatandaş içindir”, AKP ve iktidar söz konusu olunca hiçbir yasak işlemiyor. Şimdi önümüzde “19 Mayıs milli bayramı” var. Büyük kurucu Atatürk’ün Samsun’a çıkışının yıldönümü, bu Cumhuriyetin kuruluşunun ilk adımı olarak kutlanıyor. Bakalım, o günün nasıl yasaklandığını görecek miyiz? Bütün “milli bayramlar”, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”, “30 Ağustos Zafer Bayramı”, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” geçmiş yıllarda siyasal iktidarı yönetenlerin çeşitli mazeretlerle katılmadıkları bayramlardı. “İhvancıdinci siyasal iktidar” her olayı “Atatürk Cumhuriyeti’ni kötülemek, Atatürk’ü unutturmak” çabası ile gölgelendirdiği için bu yasaklar yaşanıyor. Atatürk Cumhuriyeti’ni yaşamlarının odağı bilen, bu emaneti geleceğe taşımaya kararlı bizler, bu karanlık gidişi kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. İşte, Cumhuriyet gazetemizin önemi de bu noktada büyüyor. 7 Mayıs 1924: Cumhuriyet gazetesi Bu tarihte Cumhuriyet gazetemiz, büyük Atatürk’ün koyduğu adıyla yayına başlıyor. Çıkış ilkeleri yazılmıştır: Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini, bağımsızlığı, laikliği, çağdaş eğitimi, laik yaşam biçimini, çağın uygarlığını topluma iletmek, toplumla bütünleştirmek. Gazetemiz, ülke çalkantılarıyla yaşadığı birçok güçlüğün üstesinden gelerek bu ilkeli yayınını sürdürmüştür. Siyasal iktidarların her dönemde çıkardıkları engellere karşın, çalışanlarıyla ve okurlarıyla yaşamını sürdürmüş, ilkeli yayınıyla ülkenin “en güvenilir gazetesi” olmuştur. Bugün de yaşanan her yanlışlığı ortaya koyarak, açılan davalara göğüs gererek, reklam ambargolarını aşarak yayınını sürdürmektedir. Cumhuriyet gazetemiz, yönetimiyle, çalışanlarıyla, okurlarıyla Atatürk’ün emaneti olmanın gücüyle yayınına devam etmektedir. Ülkemizin içine sürüklendiği bu karanlık tünelde, çıkış ışığı elbette Atatürk’ün bize gösterdiği yol olan “aklın ve bilimin yolu”dur. Aklın ve bilimin ışığı, tünelin çıkışını aydınlatıyor. 29 Ekim 2023: Bizim bayramımız Ülkemizin bu karanlık dönemi bitecektir. Hiçbir zulüm dönemi sürüp gitmemiştir. Hiçbir otokrat rejim, kendisini sürdürememiştir. Toplumun sağduyusu her zaman çıkış yolunu bulmuştur. Tarihin bazı dönemlerinde ve bazı ülkelerde bu çıkış gecikebilir. Örgütlü cehaleti yenmenin doğru yolu olan Köy Enstitüleri ne yazık ki kapatılmıştır. 17 Nisan, bu örnek okulların kuruluş yıldönümünde bu olay çok yönüyle ortaya konuldu. Okullardaki “laik eğitim”, medrese sistemine dönme uğruna birçok engelle kuşatıldı. Ama ne yapılırsa yapılsın, ülkenin “akıl ve bilim yoluyla geleceğe taşınması” durdurulamayacaktır. Bu ülke, bu çıkmazdan kurtulacaktır. Artık “pusulasını şaşırmış iktidar”, anlamsız yasaklar koysa da İstanbul Belediye Başkanı’na elleri arkasında dolaştı diye mantıkdışı soruşturma açsa da gidişini durduramayacaktır. Artık bu ülkeyi yönetme güçleri kalmamıştır, zorbalıktan, zulümden medet ummaktadırlar. Bu da onları kurtaramayacak, tersine gidişlerini hızlandıracaktır. Elbette biz kazanacağız Biz, hile ve tuzakları dürüstlükle boşa çıkarıyoruz. Biz, hurafe ve dogmalara karşı aklın ve bilimin yolundayız. Biz, yolsuzlukları, hırsızlıkları kınıyoruz, ayıplıyoruz, suçluyoruz. Biz, ayrımcılığa, ötekileştirmeye karşı ulusun bütünlüğünü savunuyoruz. Biz, ümmetçiliğe karşı ulus kalmak istiyoruz. Biz, saltanat ve halifeliğe karşı Cumhuriyetçiyiz. Biz, ortaçağa dönüşe karşı geleceğin toplumu olacağız. Biz kazanacağız. 29 Ekim 2023’te Atatürk Cumhuriyeti’nin 100. yıl bayramını hep birlikte kutlayacağız...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle