22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 29 NİSAN 2021 PERŞEMBE İş mahkemesi hâkiminden kanser hastaları için umut verici ‘SGK’ kararı ‘Yaşam hakkı’ vurgusu İnsanlıktarihi: Akciğer zarı kanserine yakalan Nurten Öner isimli yurttaşa doktorlar nivoludava açtı. Mahkeme ise Öner’in ve bu ilaçları kullanması gereken kanser hastalarının yüzünü mab ve ipilimumab isimli iki ilagüldürecek bir karar verdi ve ara cı kullanması gerektiğini belirt SEYHAN kararı anayasanın hükümleriytiler. Ancak fiyatları asgari ücAVŞAR le açıkladı. Kararında anayasada retin yaklaşık 22 katı olan bu yer alan, “Herkes yaşama, madilaçların bedeli Sosyal Güvenlik Kuru di manevi varlığını koruma ve gelişmu (SGK) tarafından karşılanmadı. Ge tirme hakkına sahiptir” ifadelerini çim sıkıntısı yaşayan Öner, avukatla kullanan ve yaşam hakkının en kutrı aracılığıyla ilaçlarının karşılanma sal ve birincil hak olduğunun vurgusı için İstanbul 21. İş Mahkemesi’nde layan mahkeme, karar kesinleşinceye kadar söz konusu ilaçların Öner’e karşılıksız verilmesine hükmetti. ‘Zamanla yarış var’ Kararı gazetemize değerlendiren Nurten Öner’in avukatı Serdar Çevik özetle şunları söyledi: “Bu tür hastalıklarda gerekli tedavinin yapılması ve ilaçların alınması bakımından her geçen dakika hasta için hayati önem taşımaktadır. Alınan bu tedbir kararı ile temin edilecek ilaçlar ve beraberindeki tedavinin hastanın ömrünü uzatacağını ve hastayı iyileştirebileceğini doktorların görüşlerine dayanarak söyleyebilirim. Bizim temennimiz bu amansız hastalığın tedavisi için doktorların uygun gördüğü akıllı ilaçların ücretinin mevzuatta yapılacak değişiklik ile SGK tarafından ödenmesini sağlamak ve dava açılmasına gerek olmamasıdır. Zira aksi takdirde yargılama sürecinde geçirilecek zaman hasta için telafisi imkânsız zararlar doğurabilir.” l İSTANBUL 16. Ceza Dairesi Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişi ile ilgili kararı oybirliği ile aldı Yargıtay Gezi beraatlarını bozdu Yargıtay, Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı mensuplarının da bulunduğu 35 sanığa, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “terör örgütü kurma veya yönetme ile örgüte üye olma” suçlarından verilen beraat kararlarını oybirliği ile bozdu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Çarşı davasında, 29 Aralık 2015’te verilen karara ilişkin temyiz incelemesine ilişkin kararında, “sanıklardan Cem Yakışkan ve Numan Bülent Ergenç’in, Beşiktaş taraftarı Çarşı grubunu örgütleyerek Gezi Parkı eylemlerine katılmalarını sağlamaya çalıştıkları” iddia edilirken, sanıklara ait ses dökümlerinde, “Park mark benim umurumda değil, bana ne yemişim AVM’sini de Gezi Parkı’nı da ağacını da. İhtilal başladı. Bu hükümeti düşüreceğiz, her gün savaş her gün direniş, Kemalist memalist... Abi yaksınlar, kaos var kaosa gidiyoruz, Başbakanlık Konutu’na saldırı olacak bugün, bu bir iç savaşa dönüşebilir” ifadelerinin kullanıldığı ileri sürüldü. Kararda, “PKK/KCK, DHKP/C, TKP/MLTİKKO, MLKP gibi yasadışı silahlı terör örgütleri ile marjinal grupların gösteri ve eylemleri kendi propaganda platformuna dönüştürdüğü ve tüm bu grupların koordineli hareket ettiği” iddia edildi. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçu bakımından Cumhurbaşkanlığı’nın (o dönem için Başbakanlık) doğrudan zarar görüp davaya katılma hakkı bulunduğu halde usulüne uygun olarak dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu aktarılan kararda, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Gezi Parkı olaylarına ilişkin dosya ile bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu da ileri sürüldü. l ANKARA/Cumhuriyet GEZI DAVASINDA BIRLEŞTIRME KARARI Gezi Parkı Davası’nın sanıkları Can Dündar, Mehmet Ali Alabora ve Ayşe Pınar Alabora’nın da aralarında bulunduğu 7 sanıklı davanın, Osman Kavala’nın da içinde bulunduğu ana dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verildi. Gezi Parkı ana davasında, birleştirme kararlarıyla birlikte ilk duruşma 21 Mayıs’ta yapılacak. l DHA MHP’li belediye LÖSEV ilanını kaldırdı Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Başkanı Dr. Üstün Ezer, Ankara Gölbaşı’nda billboard’lardaki “izinli afişlerinin”, MHP’li Gölbaşı Belediyesi tarafından kaldırıldığını ve yerine belediyenin kendi tanıtım ilanlarının asıldığını açıkladı. Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek’e tepki gösteren ve “Herhalde bunu Türkiye’de bir tek Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Bey yapardı” diyen Ezer “Herhalde lösemili bir çocuğumuzun 3 kuruş fitresini engellemek bir tek ona nasip oldu, tam 1 yıl ruhsatımızı vermemek de” dedi. İlanda yer alan bir lösemili çocuk ve annesinin fotoğrafını da paylaşan Ezer, “Bu anne ile lösemili yavrusunun bu bakışlarının üzerini kapattınız. Yazıklar olsun size” ifadelerini kullandı. ANKA’ya konuşan Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Keskinler, billboard’ların belediyelerine ait olduğunu ve LÖSEV’in afişler için izin almadığını söyledi. l ANKARA Atatürk posterinin çöpe atılması Vali: Okul müdürü görevine iade edildi Denizli’de Atatürk posterleri ve İstiklal Marşı tablolarının çöpe atılmasının ardından görevden uzaklaştırılan Okul Müdürü R.Ö. görevine iade edildi. Denizli’de geçen gün Doğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu önünden geçen vatandaşlar çöpe atılan Atatürk posterleri ve İstiklal Marşı tabloları sonrası durumu görüntüleyerek sosyal medyada paylaşmıştı. Kısa süre sonra Denizli Valiliği okul müdürünün görevden uzaklaştırıldığını ve konunun aydınlığa kavuşturulması için geniş çaplı soruşturma başlatıldığını duyurmuştu. Dün Denizli Valisi Ali Fuat Atik, Okul Müdürü R.Ö’nün tekrardan görevine devam etmesi için iadesinin yapılmasının uygun olduğunu belirtti. l İHA Montrö ve sarıklı amiral açıklaması Emekli amirallerin kelepçeleri çıkarıldı Montro Sözleşmesi ve sarıklı amiral hakkında yaptıkları açıklama nedeniyle gözaltına alınan ve 14 Nisan’da adli kontrol şartıyla serbest bırakılan emekli amirallerin il dışına çıkma yasağı kaldırılırken, ayaklarına takılan kelepçeler de çıkarılmaya başladı. Emekli amirallerden Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Türker Ertürk ve Ali Sadi Ünsal’ın il dışına çıkma yasağı kararının kaldırılmasının ardından 4 emekli amiralin ayaklarındaki elektronik kelepçe de dün çıkarıldı. Avukat Hatice Çağlar, emekli Amiraller Cem Gürdeniz, Kadir Sağdıç, Turgay Erdağ, Mustafa Özbey, Bülent Olcay, Ergun Mengi ve Aleattin Sevim hakkında verilen il dışına çıkma yasağının kaldırıldığını ve elektronik kelepçe uygulamasının da sonlandırıldığını belirtti. l İç Politika T.C. AKÇAABAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN T.C. İSTANBUL ANADOLU 16. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2018/68 Esas 20/04/2021 AKÇAABAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas no: 2018/68 DAVALI: HACER KUTOĞLUT.C Kimlik no:51139676604 Namık kemal ile Fatma kızı Akçaabat 05/05/1965 doğumlu Davacı tarafından aleyhinize açılan nüfus davasının yapılan yargılamasında; Mahkememizin20/04/2021 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince davalı Hacer Kutoğlu’na dava dilekçesi, dahili dava dilekçesi ile duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Durusma Günü: 13/07/2021 günü saat: 10:15de duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.M.K.’nun 6100 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi, dahili dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1365914) T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/655 KARAR NO: 2021/51 Mahkememizin 18/01/2021 tarihli duruşmasında; Sivas, Divriği, Çiğdemli Köyü, nüfusuna kayıtlı 57148505386 TC kimlik numaralı Hidayet Yıldız Gökmen’in kayden Hidayet olan isminin Sahra Su olarak değiştirilmesine ve tesciline karar verilmiştir. Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 26/04/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1365727) ESAS NO: 2020/3 Tereke MüteveffaTAHSİN BAKANAY’ınterekesinin tasfiyesine ilişkin ara kararı gereğince; Trabzon ili, Sürmene ilçesi, Üstündal Mah. Cilt:23, Hane:4 Birey Sıra N:14’denüfusa kayıtlı, İsmet ile Süzan oğlu 04.03.1954 doğumlu 17/05/2020 tarihinde vefat eden 53077631912 T.C Kimlik numaralı TAHSİN BAKANAY’ın terekesinin tasfiyesine başlanmış olup terekenintasfiye işlemlerini yürütmek üzere Av.ONUR YEŞİLGÖZ’ ün atanmasına karar verilmiştir Murisin Kefalet sebebiyle alacaklıları da dahil olmak üzere ilgilelerin alacak ve borçlarını ilan tarihinden itibaren en geç BİR ay içinde varsa belgeleri ile birlikte hakimliğimize müracaatları ile beyan ve kayıt ettirmeleri, aksi halde Türk Medeni Kanununun 621.maddesi gereğince alacaklarını bu süre içinde kaydettirmeyenlerin mirasçıları ne şahsen ne de terekeye izafetle takip edemeyecekleri, TMK’nun 621. maddesi uyarınca ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1365724) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2021/73 Esas KARAR NO: 2021/175 Çorum ili, Ortaköy/Çorum ilçesi, Aşdağul mah/ köy, cilt:4, Hane:50, BSN:29’da nüfusa kayıtlı, Mehmet ve Münevver kızı, Küçükçekmece 28.02.1998 doğumlu, 27133504892 T.C kimlik no’lu Kezban SIĞIRCI’nın nüfusta “KEZBAN” olan isminin ‘’BÜŞRA ASYA’’ olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, nüfusa KAYIT ve TESCİLİNE karar verilmiştir.27.04.2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1365925) T.C. AKÇAKALE 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2013/582 Esas KARAR NO: 2021/106 karar SANIK: ABDULHAMİT HABBAS, Ahmet ve Nadra oğlu, 01/06/1987 Hama El Muzık doğumlu. SUÇ: 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık SUÇ TARİHİ: 11/02/2013 ŞANLIURFA/ AKÇAKALE KARAR TARİHİ: 25/02/2021 Yapılan açık yargılama sonucunda; HÜKÜM ÖZETİ 1Her ne kadar Akçakale C.Başsavcılığınca sanık hakkında “2863 Sayılı Kanuna Aykırılık” suçunu işlediği iddiasıyla 2863 Sayılı Kanunun 67/2, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53, 54 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de; dosya kapsamında iddianameye konu eylem tarihi ile 5237 Sayılı TCK’nın 66/1e maddesinde öngörülen asli dava zaman aşımı süresi göz önüne alınarak 8 yıllık asli zaman aşımının, iddianamenin düzenlendiği tarih olan 21/02/2013 tarihinden sonra 21/02/2021 tarihinde dolduğu anlaşıldığından sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5237 Sayılı TCK’nın 66/1e, 67/2 maddeleri yollamasıyla 5271 Sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, Dair, yapılan yargılama sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere, verilen karar İLANEN tebliğ olunur. 27.04.2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1366134) Savaş, salgın, kıtlık! 17Mayıs’a kadar sürecek olan “otoriter yoğun kapanma” bugün başlıyor. Salgının 14. ayındayız, iktidarın bu zaman diliminde olanlardan ders almadığını görüyoruz. Hepimizin özlemi bir an önce normal yaşama dönmek. Yine eskisi gibi dostlarımıza dostça sarılmak. Buluşma mekânlarında sosyal yaşamın tadına varmak. Bunları gerçekleştirmek için öncelikle salgınla baş etmek gerekiyor. Bunun için de ülkeyi yönetenlerin aklın ve bilimin ışığında alınması gereken önlemleri koordine etmesi şart. İktidar, bunun yerine gelişmelerin önünde sürükleniyor. Anımsayalım... Geçen yıl bu zamanlarda, yaz mevsiminin ekonominin çarklarını döndürecek şekilde geçmesi öncelenmiş, yazın devamında salgının tümüyle gündemden çıkması öngörülmüştü. Bu uğurda üniversite sınavları bile bir ileri bir geri alınmış, AVM’ler her yerden önce açılmıştı. Yaz sonunda baktık ki salgın patlamış. İktidar, salgının ilk aylarında olduğu gibi rakamları gizleyerek bunu aşmayı denedi ama artık şüphe yerleşmişti. Kasımdan beri akordeon gibi olduk. Yarım açıl, çeyrek kapan... Gece sokağa çıkma yasağı, gündüz yoğun... 65 yaşın üstü kalsın, altını işe gönder... Okulların açık gibi görünsün, öğrenciler bir nefes alıp gitsin... Geldik mayısa... HHH Yine geçen yıla benzer bir beklentiyle otoriter yoğun kapanmaya girdik. Halka şu “müjdeyi” vererek: 17 Mayıs sonrası bayram! Şimdiden insanlar temmuz planı yapıyor. Bunun gerçek olmasını kim istemez! Ne var ki Erdoğan’ın adını koyup Soylu’nun çerçevesini çizdiği, Koca’nın uymaya çalıştığı önlemlerin tam bir bütünlük içinde olmadığını görüyoruz. Örneğin Soylu’nun açıklamalarından şunu anlıyoruz: Vergi borcumu yatırmaya gidiyorum diyene polis dokunmayacak! O lazım çünkü! Alkol yasağı ise böyle bir tartışmayı öne çıkarıp iktidarın alamadığı önlemleri, açamadığı paketleri ikinci plana itmekten, siyasal sonuçlar üretmekten başka bir şey değil. Oysa insanlık tarihine baktığımızda felaketler anlamında üç bela görüyoruz: Savaş, salgın, kıtlık... Savaşlar hep gündemimizde ama savaşların kaderini de çoğunlukla salgın ve kıtlık belirledi. Napolyon 500 bin kişilik orduyla Rusya’yı ele geçirmek üzere yola çıktı. Moskova önlerinde 30 bin kişi kalmıştı! Birinci Dünya Savaşı’nın beklenenden erken bitmesinin nedeni İspanyol gribiydi. Savaşta sivilasker 20 bin kişi öldü. İspanyol gribinden 50 milyon. 14. yüzyılda Avrupa’daki büyük veba salgınında 100 milyon kişi öldü. Avrupa 14. yüzyıl nüfusuna 18. yüzyılda ulaştı. Ölümler sonucu yükselen kıtlık ve açlık köle arayışına yönelik savaşları getirdi. 16. yüzyılın hemen başında İstanbul’u kasıp kavuran veba 100 bin nüfuslu kentte 25 bin kişiyi öldürdü. 18. yüzyılda yeniden vebanın kıskacına giren İstanbul’da nazırlıklara bir de Karantina Nazırlığı eklendi. HHH Bunları bir felaket tellallığı olarak değil, tarihsel gerçeklik olarak aktarıyoruz. Sağlıktaki en büyük buluşlardan olan aşı sayesinde salgınlar geçmişe orana daha kolay kontrol altına alınabiliyor. Ancak tehlikenin büyük olduğu, kısaortauzun erimli planlamaların kaçınılmaz olduğu bir gerçek. Koronavirüs bunu bize öldüre öldüre anlatıyor. İşte bu koşullarda yine yeniden yeni bir kapanma evresine giriyoruz. Sorun, iktidarın siyasal çıkarlarına bırakılmayacak kadar ciddi. Şu anda Saray katında kulis yapan kazanıyor! Meslek grupları arasında ayrımcılık yapmamak için ayrıntıya girmeyelim. Ama böyle olmamalı! Gelin bu kapanma dönemini, başımızı iki elimizin arasına alıp sorgulama dönemi yapalım. Başka bir Türkiye hedefi için bir şey yapalım! ELAZIĞ’DA TEHLİKELİ PROVOKASYON CHP üyesine ölüm tehdidi Elazığ’da CHP üyesi Faysal Akgün’ün evine üç hilal ve çarpı işareti konularak “Ölün” yazıldı. Akgün’ün işaretlemeyi fark etmesinin ardından mahalleye gelen polisler, soruşturma başlattı. Elazığ’da Rızayi Mahallesi’nde oturan Faysal Akgün, evinin işaretlenmesine ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, “Sabah dışarıya çıktığımda evimin kapısının yanına çarpı işareti konularak ‘Ölün’ yazıldığını gördüm. Polisler gelerek inceleme yaptı. Elazığ’da da Alevilerin üzerinde oyun oynanıyor. Devletimizi duyarlı olmaya çağırıyorum, gelsinler ne gerekiyorsa yapsınlar” dedi. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol da yapılan eylemin provokatif amaçlı ve kentin huzurunu bozmaya yönelik olduğunu belirterek, konunun takipçisi olduğunu söyledi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle