06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 29 NİSAN 2021 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.2060 1.4 kuruş 9.9080 0.1 kuruş 11.4300 1.5 kuruş 18.08 Sabit 1.386 6.09 puan 3152.19 11.42 lira 463.04 5.89 lira Prof. Dr. Boratav, bütçenin gelir kayıpları ve sağlık için kullanılmadığını belirtti Para halktan esirgendi İkiiskemle,bir Korkut Boratav, mali kaynakların geniş halk kesimleri için kullanılmamasının maliyetinin yükselen salgın ortamında işsizliğin kronik hale gelmesi olduğunu belirtti. İktisat yazının önemli isimlerinden Prof. Dr. Korkut Boratav, ağırlaşan salgında Türkiye ekolıyla yapıyorlar. Oysa Hazine, Merkez Bankası rezervlerini dış yükümlülükleri hafifletecek şekilde nomisinin bugün içinde bulunduğu israf etmek yerine bütçeyi harekekrizi ve bunun toplumsal yansımala te geçirseydi hem sağlık sistemini rını değerlendirdi. ayakta tutacaktı hem yoksul kesimEkonomide Merkez Bankası odak lerin gelir kayıplarını karşılayacaklı süren tartışmalara, ABD ile ileti tı. Ama yapmadı.” şimde “soykırım” söyleminin ve bunun yarattığı gerilimin eklendiği Belirsizlik yarattı ni hatırlatan Boratav, iktidarın ise Bu tür nedenlerle bugün 2018’de başlayan bu çalkantının Türkiye’nin ekonomisi kâğıt üzerinyarattığı büyük sosyal gerilimleri de küçülmeyen, ancak çok ağır işsizdoğrudan çözecek bir yöntem kul lik, yoksullaşma ve enflasyon sorulanmadığını vurguladı. Bu noktanu yaşayan bir ülkeye dönüştüğünü da bütçeye işaret eden ve kamu bor belirten Boratav, “Geniş halk kesimcunun milli gelire oranının yüzde lerini, imkânı olduğu halde gözet30’lar seviyesinde olduğunu belir meyen, onlardan kamu kaynaklarını ten Boratav şöyle devam etti: esirgeyen bu yöntem nedeniyle ekoRezerv israf edildi nomik zorluklar toplumsal bir krize dönüşmüştür” dedi. “Türkiye kamu borcunun (iç borç) Boratav, ayrıca uluslararası fihızını artırarak önlemler geliştirebi nans çevrelerinin yatırım yapacaklir, bu kriz ortamından büyük ölçü ları ülkede temel güvenceler aradığıde zarar gören emekçi sınıfının ge nı, bunlardan birinin Merkez Bankalirlerini bütçe kanalıyla telafi edesı özerkliği olduğunu belirterek şu cek esneklik gösterebilirdi. Çünkü yorumu yaptı: “Bugün bu, büyük ölTürkiye’nin çalışan kesimlerin, esçüde fiilen ortadan kalktı. İkincinaf dahil küçük üreticinin kayıplasi Merkez Bankası yönetimirını telafi edecek bütçe kaynağı nin yüzde 19’luk faizi kovar. Ama bunun alternatifi olan ruyup korumayacağı... İnfinansal sistemin genişletilmedireceğine yönelik endisi kullanıldı ve emekçi sışe var. Bu risk etkeni nıflara da bir şeyler düaçısından belirsizşer beklentisine girildi. lik yaratıyor. İlk Yani şirketler kredi geyansıması da dönişlemesiyle kurtarılıviz piyasalarına yor. Bunu Meroluyor.” kez Bankası ve l Ekonomi bankalar kanaKorkut Boratav Servisi CHP milletvekili Mürsel Alban, Muğla’dan biraz daha büyük olan Hollanda’nın tarım ihracatının 100 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Çiftçi başına 300 TL! CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban’ın soru önergesine yanıt veren Tarım ve Orman Bakanlığı, geçen yıl küçük aile işletmesi desteği kapsamında Muğla’da ÇKS’ye kayıtlı, 1924 işletmeye, dekar başına 100 TL olmak üzere 5 bin 912 dekar alan için 592 bin 348 TL ödeme yapıldığını açıkladı. Bu hesaba göre işletme başına sadece 300 lira destek verildiğini vurgulayan Alban, şu vurguyu yaptı: “Muğla ölçeğindeki bu örnek ülkedeki tüm çiftçilerin içine düştüğü durumun fotoğrafıdır. AKP iktidarı, pandemi sürecinde destekten mahrum ettiği tüm kesimleri, özellikle çiftçiyi bitirmiştir. Dünya genelinde tarımla uğraşanların sayısı artıyor fakat AKP, çiftçiyi topraktan kaçırıyor. Örneğin nüfusu 1 milyonu geçen Muğla’da çiftçi sayısı 27 binlerde. Bu bir Türkiye gerçeği.” l MUSTAFA ÇAKIR/ ANKARA Patateste bile ayrımcılık CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında TMO’nun yaptığı patates alımında siyasi ayrımcılık yaptığını savundu. Gürer, “AKP ile bağı olan, belde başkanı, il genel meclisi üyesi ve ilçe başkanıyla ilişkisi olan üreticilerin ürünleri öncelikli alınıyor. Diğer üreticilerin kapı önünde bekleyen ürünleri çürüme tehlikesi ile karşı karşıya” dedi. Gürer, AKP’li belde başkanının bir sonraki gün kimin patatesinin alınacağını belirleyip, hangi kamyonla gideceğini sosyal medya hesabından paylaştığına işaret etti. l ANKARA İSO MECLİSİ TOPLANDI ‘Vergiler ve SGK primi ertelenmeli’ İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) aylık meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, tam kapanma sürecini değerlendirdi ve “Şirketlerimizin tam kapanma sürecini en az hasarla atlatması için öncelikle vergi ve SGK prim ödemeleri makul bir süre ertelenmelidir. Bu süreçte özellikle perakende sektörü için kira ertelemesi veya kira desteği çok daha önemli hale geldi” diye konuştu. Bahçıvan, ayrıca Covid19 salgınına yönelik aşılama takvimindeki haksızlığın giderilmesini istedi. l Ekonomi SerErdal Bahçıvan visi ‘AVRUPA YEŞIL MUTABAKATI’ Finansmana erişimde yeni şartlar Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından online düzenlenen 23. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde konuşan EBRD İklim Finansmanı ve Karbon Piyasaları Başkanı JanWillem van de Ven, iş dünyasına özellikle finansman konusunda önemli uyarılarda bulundu. Yeni ekonomik büyüme stratejisi olan “sıfır karbon” hedefi kapsamında “European Green Deal (Avrupa Yeşil Mutabakatı)” planına dikkat çeken Ven, bunun özellikle tedarik zincirinde yer alan KOBİ’lerin geleceğini belirleyeceğini vurguladı. 2050’ye kadar “sıfır karbon” hedefi olduğunu hatırlatan JanWillem van de Ven, “İki sene içinde Paris Anlaşması’nın gerçekleşmesi için reaksiyonlar olacak. Özel bankalar, işletmenizi nasıl dönüştürdüğünüzü görmek isteyecekler. Finansman için iklim değişikliğinden nasıl etkilenileceği de incelenecek. Yakın gelecekte tedarik zincirindeki devlerin yanı sıra bunlara iş yapan KOBİ’lere de aynı soruları sormaya başlayacaklar. Avrupa’daki karbon salımını düşürmek için hedeflenen zamana yaklaşıyoruz. Ya buna hazır olursunuz ya da vergi ödemek zorunda kalırsınız” dedi. CHP’li Taşcıer: TÜİK’te veriler ricayla değiştirilmiş, bu bir skandaldır TÜİK’te ‘rica’ itirafı! ERDEM SEVGİ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Sait Erdal Dinçer, kurumun elde ettiği verilerin “sıkıntılı” olduğunu itiraf etti. Dinçer, “elde edilen bilgilerde eksikler veya ricalar veya protokoller sonucunda” doğru verilere ulaşılamadığını söyledi. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, “TÜİK verilerinin ricalarla değiştirildiğini Başkan’ın ağzından duymuş olduk. Bu büyük bir skandal ve itiraftır. Bu konudaki soru işaretleri artık kalktı” dedi. CHP’li Taşcıer, TBMM’de Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu’nda sunum yapan TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer’in kurumun verilerin doğruluğu ilgili sözlerine tepki gösterdi. Dinçer’in, “Verileri iki ana gruptan elde ediyoruz. Birisi, kendimiz, doğrudan direkt elde ederiz; diğeri ise idari olarak kamu kuruluşlarında veya STK’lerden elde ettiğimiz veriler. Şimdi bu verilerin elde edilmesinde maalesef ki, kendi elde ettiğimiz verilerle ilgili bir sıkıntım yok amma vekalin diğerleri ile elde edilen bilgilerde eksiklikler veya ricalar veya protokoller sonucunda bazı şeyleri... Yani şunu demek istiyorum: İstenilen boyuttaki tüm veri miktarına ulaşılamayabiliyor” ifadelerini değerlendiren Taşcıer, “TÜİK Başkanı itirafta bulundu, bu büyük bir skandal” dedi. Taşcıer, kuruma yeni atanan başkanın koltuğa oturmadan önce, dışarıdan baktığında yayınlanan verilerle ilgili kendisinin de şüpheleri olduğunu söylediğini belirterek, “Şaşırmadığımız üzere koltuğa oturunca fikri hemen değişmiş. Verilere müdahale edilmediğini görünce mutlu olmuş. Aynı başkan konuşmasının devamında bir diğer skandal ifadeyi kullandı. Elde edilen verilerde ricaların etkisi olduğunu söyledi. Ağzından kaçan şeyin büyüklüğünü duyunca da hemen konuşmasını kesti ve sorularımıza cevap vermedi” diye konuştu. ‘Malumun ilamı’ Taşcıer, TÜİK Başkanı’nın istatistiklere rica adı altında müdahalede bulunulduğunu itiraf ettiğini kaydederek, “Tam da düşündüğümüz gibi, bizzat başkanın ağzından duymuş olduk. Bu konudaki soru işaretleri artık kalkmıştır. Bu ifade malumun ilamı, suçun ikrarıdır” dedi. l ANKARA Aslı Elif Tanuğur Leyla Alaton Hülya Gedik Nilgün Keleş Emine Erdem Elif Çoban Damla Alışan Sevginar Baştekin ‘Kadın yoksa başarı yok’ Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) online düzenlenen “Cesaret Veren Kadınlar“ başlıklı paneline katılan iş kadınları mücadele ve cesaretin önemine dikkat çekti. Alarko Holding Yönetim Kurulu üyesi Leyla Alaton, takım çalışmasına atıfla “Bütün olay ego. Egoya karşı çalışıyorum. Takım dengesi önemli. Bu dengenin farkında mıyız” diye sordu. Alışan Lojistik Başkan Yardımcısı Damla Alışan, “Kadının katılmadığı düzende başarı şansı yok” derken Şölen Çikolata Üst Yöneticisi Elif Çoban, şu öneriye yaptı: “Karşınıza çıkan engeli en iyi şekilde nasıl aşacağınıza daha çok odaklanın.” Gedik Holding Başkanı Hülya Gedik de başarıyı tutkuyla çalışmaya, bilgiye ve meraka bağladığını ifade etti. Sertrans Logistic Kurucu Ortağı Nilgün Keleş, “Sesimizi çıkarmalıyız. Türk kadınlarının buna ihtiyacı var” ifadesini kullanırken HighGenic Kurucusu Sevginar Baştekin, “Batmış çıkmış bir girişimci olarak geldiğim noktadan gurur duyuyorum” yorumunu yaptı. BEEO Kurucu Ortağı Aslı Elif Tanuğur, bugün 15 ülkeye ihracat yaptığını kaydederken KAGİDER Başkanı Emine Erdem, Türkiye’de kadınların çok cesur olduğunu belirtti. l Ekonomi Servisi KISA... KISA... l Dolar/TL’de ABD ilişkilerine ilişkin endişelerle yaşanan 8.5 üzerindeki tarihi rekora doğru yükseliş, dün yerini 8.2 civarında dalgalı seyre bıraktı. Piyasalarda bugün Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun bir toplantıyla açıklayacağı enflasyon raporu yön belirleyici olacak. Dolar kuru dün 8.178.26 lira arasında hareketliydi. l Reuters’ın anketine göre tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) nisan ayında aylık olarak yüzde 1.8, yıllık bazda ise yüzde 17.3’e yükselmesi bekleniyor. Merkez Bankası’nın ise bugün halen yüzde 9.4 olan yıl sonu TÜFE tahminini yukarı çekmesine kesin gözüyle bakılıyor. l Merkez Bankası’nın “Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi GelişmeleriMart 2021” raporuna göre resmi rezerv varlıkları önceki aya kıyasla yüzde 9 azalarak 86.7 milyar dolara indi. Bu dönemde döviz varlıkları yüzde 12.9 azalarak 46.2 milyar dolar, altın cinsinden rezerv varlıkları ise yüzde 4.3 azalarak 38.9 milyar dolar oldu. HURDAYA ‘YENI GEMI’ ŞARTLI TEŞVIK Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, yönetmelikle hurdaya ayrılanların yerine inşa edilecek yeni gemilere verilecek teşvikin esaslarını açıkladı. Türk bayraklı ve yük taşımacılığında kullanılan 20 yaş ve üzeri gemileri kapsayan teşvikte, tutar ise geminin boş ağırlığı ile güncel hurda fiyatının çarpılması suretiyle tespit edilecek. Ayrıca yeni inşa olunan gemi üzerine ipotek konulacak. l Ekonomi Servisi fantezi ve fiyasko Biden’ın üç ay sonra gelen telefonuyla ilgili olarak Reuters, Cumhurbaşkanlığı’na atıfla “Erdoğan ve Biden’ın, bu iki NATO üyesi ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek için birlikte çalışma konusunda anlaştıklarını” aktardıktan bir gün sonra Biden, Ermeni soykırımını tanıdığını açıkladı. Bu birlikte çalışmaysa... Eskiden ABD başkanları, Ermeni soykırımını tanımak istediklerinde, güvenlik bürokrasisi (pratik hükümet) Türkiye’nin önemini vurgulayarak başkanı caydırırdı. Bu kez öyle olmadı. Washington Institute’ten Soner Çağatay’a göre “bunların Erdoğan’a kızgınlığı Biden’ınkinden çok daha fazlaydı”. Bu, TC’yi yönetenler için kötü haber. Amerika’da “pratik hükümet”in benimsediği politikalar uzun süre değişmeden kalır. 191518 “olayını” adlandırma (Ermeni soykırımı/katliamı/tehcir) konusunda en az yarım yüzyıldır kararlar verilmiş, saflar belirlenmişti. Bundan sonrası artık hangi tanımın egemen olacağına ilişkin bir siyasikültürel “mücadeleydi”. Türkiye’nin bu mücadeleyi kazanacak gücü yoktu, emperyalist sistem içindeki konumundan dolayı da azınlıkta kalmaya mahkumdu; ancak jeopolitik dengelere, “jeostratejik sermayesine” dayanarak konumunu korumayı, bir “savunma savaşını” sürdürmeyi başarıyordu. AKP rejimi, ülkenin “jeostratejik sermayesini” tüketti ve geldik bugüne. Tükenişin haritası Bu tükeniş süreci, ekonomisi uluslararası sermaye akımlarına bağımlı bir NATO ülkesi olarak Türkiye’nin ekonomik, askeri, siyasi kapasitelerinde, iç istikrarında belli bir iyileşme yaratmayı beceremeden, “stratejik derinlik” fantezisi peşinde, aklınca, Ortadoğu’da ABD’nin boşaltmaya başladığı yere, bir bölgesel hegemon olarak girme hayaliyle başladı. Ortadoğu boş arsa olmadığından, Osmanlı despotluğu unutulmadığından “stratejik derinlik”, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, Mısır, İran gibi güçlere çarptı, dağıldı. İhvancılık, Kaşıkçı cinayetini kullanarak Muhammed bin Salman’ı devirme hayali tükenişi hızlandırdı; İsrail ile ilişkiler de çoktan bozulduğundan, AKP Türkiyesi’nin elinde artık kala kala “onurlu yalnızlık” kalıyordu. Suriye macerasıyla, üyesi olduğu NATO’nun hedefindeki Rusya’nın bölgeye inmesini kolaylaştıran AKP Türkiyesi, Ortadoğu’da yalnızlaşırken “jeostratejik sermayesinin”, hızla tükenmekte olduğundan habersizdi. Rejim, “dünya gücü” oluyoruz gibi sanrılara kapılarak, bir “hem Amerika hem Rusya” oyunu içinde “iki iskemleye” birden oturmaya çalışıyordu. Bu iki iskemle birbirinden uzaklaşırken, acilen tercih yapması gereken bir noktaya yaklaşırken AKP Türkiyesi, Suriyeli göçmenleri Avrupa’ya karşı kullanmaya çalışıyor; ABD’nin uyarılarına kulağını kapatarak Rusya’dan S400 füzelerini alıyor; ErmenistanAzerbaycan savaşında taraf oluyor, buradan aldığı cesaretle Ukrayna platformunda Rusya’yı dengelemeye çalışıyor, uluslararası jeopolitik içinde kendi “jeostratejik sermayesinin” bakiyesine bakmadan, Montrö’yü gündeme getirip Rusya’yı daha da kaygılandırıyor; tüm bunların bir maliyeti olacağından habersiz, her tarafı idare edebileceğini sanıyordu. Hem de emperyalist sistem içinde güçler dengesi, yeniden düzenlenmek üzere değişmeye başlamışken. Şimdi uluslararası alanda ülkesinin tüm “jeostratejik sermayesini” tüketen AKP rejimi, hem ABD hem de Rusya karşısında korunaksız, Doğu Akdeniz’in gaz havzasında yalnız ve iktidarsız kalmış durumdadır. İhvan’ı ıskartaya çıkarıp Mısır’a yanaşma çabalarının, İsrail Enerji Bakanı’nı davet etmenin, Erdoğan’ın sözcüsü Kalın’ın, Suudilerin ekonomik boykotundan kurtulma umuduyla “Kaşıkçı ile ilgili aldıkları kararı saygıyla karşılıyoruz” diyerek tükürülenleri yalamaya kalkmasının, “Ermeni soykırımı” anlaşmazlığı karşısındaki çaresizliğin arkasında işte bu yalnızlaşma ve tükeniş var. Vatan toprağını arsa olarak gören AKP rejimindeyse ülkeyi buradan çıkaracak akıl yok! Ekonomi serbest düşüşte, pandemi tamamen kontrolden çıktı. “128 milyar dolar”, “159.2 ton altın”, “2 milyar dolarla kaçan dolandırıcının ilişkileri”, tarikatların vakıflarına devredilen kamu malları gibi skandallar, bir dostumun deyimişle, kapanma bahanesiyle “küçük geçici şeriatlar...” rejimin vizyonunda, baskı, terör, yağmadan başka bir şeyin kalmadığını, liderliğinin bir var oluş korkusu içinde olduğunu gösteriyor. Bunlar çok tehlikeli zamanlardır, aman dikkat! Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hisarcıklıoğlu ile görüştü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki kabul, basına kapalı gerçekleşti. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle