Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 29 NİSAN 2021 PERŞEMBE HABER/YORUM Erdoğan neden 48 saat bekledi? AKMedyada bir yazar aynen şöyle yazmış: Erdoğan’ın, Biden’ın “soykırım” suçlamasına ilk iki gün yanıt vermemesi, “seni kale almıyorum” mesajıymış! Okuru ve halkı kandırmakta sınır tanımıyorlar! Oysa Erdoğan’ın ilk iki gün yanıt vermemesinin nedeni açık: Erdoğan, Biden’ın “soykırım” diyeceğini zaten biliyordu. 24 Nisan’da açıklanacak metinden önce Biden’ın 23 Nisan’da Erdoğan’ı araması ve haziranda NATO zirvesinde görüşme kararı almaları da pakete dahil. AKP’nin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Biden’ın açıklamasından dakikalar sonra Halk TV Ana Haber’de söyledi: Biden’ın “soykırım” metni, “kuvvetle muhtemel” iki dışişleri arasında gidip geldi, son hali verildi! Erdoğan’ın tepkisizliğine tepkiler Aslında kamuoyunda güçlü tepki olmasa, Erdoğan 48 saat sonra verdiği tepkiyi de vermeyecekti. Konu, Cumhurbaşkanı Sözcüsü, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı üçgeninde yapılacak açıklamalarla soğutulacaktı. Ancak tepkiler, hele de Erdoğan’ın tepkisizliğine karşı tepkiler, Erdoğan’ı 48 saat sonra bir açıklama yapmak zorunda bıraktı. O açıklama da gördüğünüz gibi, olabilecek en düşük seviyede tepkiydi: Erdoğan, Biden’ın metninde “soykırım” ifadesine Ermeni çevrelerin baskısıyla yer verildiğini düşünüyormuş! Biden’ın bu ifadesi haksız ve hakikatlere aykırıymış! Konu, tarihçilere havale edilemez Daha vahimi ise şu oldu: Erdoğan, Biden’a konu “Tarihçilere bırakılmalıdır, siyasetçilere değil” çağrısında bulundu! Oysa konu siyasetçinin konusu olmadığı gibi tarihçinin de konusu değildir. Soykırım hukukun konusudur, çünkü suçtur. Suçluya siyasetçiler karar veremeyeceği gibi tarihçiler de karar veremez. 1948 tarihli BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 6. maddesine göre “soykırım suçunu işleyenler, suçun işlendiği devletin yetkili bir mahkemesinde ya da sözleşmeci devletler bakımından yargılama yetkisine sahip bulunan uluslararası bir ceza mahkemesi tarafından yargılanır.” BM Sözleşmesi, soykırım konusunda siyasetçilere ya da tarihçilere değil, mahkemelere işaret ediyor. Yine benzer şekilde, AİHM de “Perinçekİsviçre Davası”nda cumhurbaşkanlarının, parlamentoların ve hükümetlerin soykırım konusunda hüküm vermeye yetkili olmadığını karara bağlamıştı. Bunlar ortadayken, Erdoğan’ın Biden’a “konuyu tarihçilere bırakalım” demesi, yukarıda belirttiğimiz hukuka dayanma kozunu kullanmamak demektir. Hrant Dink ‘soykırım kullanılmasın’ istedi Yaşar Aksoy’un 1915 isimli kitabını karıştırırken anımsadım: ÖDP yıllar önce 1915’le ilgili bir açıklama yaptığında, BDP ve BDP’nin etkisindeki sol tarafından “açıklamada neden soykırım kavramı yok” diye tepki görmüştü. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş’ın yanıtı aynen şöyle: “Soykırım ifadesinin kullanılmamasını ÖDP üyesi Hrant Dink önerdi.” Peki, Hrant Dink neden soykırım kavramının kullanılmamasını istemişti? Alper Taş’ın açıklamasından okuyalım: “Meseleyi Türkiye toplumuna soykırım kavramı üzerinden anlatmanın meselenin idrakini zorlaştıracağı önerisi onun önerisidir.” Önceki yazımızda da Hrant Dink’in bu konudaki görüşlerine yer vermiştik. Onun derdi 100 yıllık acılar üzerinden TürkErmeni düşmanlığı üretmek değil, tersine TürkErmeni dostluğuydu... Soykırım suçlaması, açık düşmanlıktır ABD Başkanı Joe Biden’ın “soykırım” ifadesini kullanması da işte bu nedenledir: 1915 kaşınsın, Türkler ve Ermeniler arasında kavga konusu olmaya devam etsin... Etsin ki ABD’nin bölgeye müdahalesi için bir zemin olsun, ABD’nin elinde Türkiye’ye karşı bir baskı aracı olsun... Hedefi bu olan Joe Biden’ı “tarihçilerin bilgilendirmesini” beklemek, siyasetsizliktir! Zira ABD yönetimi bilmektedir ki bir ülkeyi soykırımla suçlamak, açık düşmanlıktır! Açık düşmanlığa karşı alttan almak, düşük profilli tepki vermek bir yarar getirmez. Tersine, bu zayıf profil, başka ülkeleri de benzer suçlama yapmaya cesaretlendirir. Erdoğan’ın, Türkiye’nin beklediği kararlı yanıtı verememiş olması ise ne yazık ki önceliği kendi siyasi geleceğine vermesindendir! 29 NİSAN 2021 SAYI: 34900 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Koordinatörü Esra Bozok l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:20 05:58 13:06 16:56 20:05 21:36 Ankara 04:09 05:44 12:51 16:39 19:48 21:16 İzmir 04:38 06:10 13:14 17:01 20:08 21:34 Üzücü olan nokta şu: Bu konuda uyanık bir oportünizm ile hareket eden ve kendilerini ulusalcılardan ve Atatürkçülerden daha demokrat, daha zeki, daha dürüst göstermeye çalışan İkinci Cumhuriyetçi tayfa, ne zaYargısız infaz man Ermeni soykırımı iddiaları gündeme gelse, Batı emmeraklısı dış ve peryalizmine bir selam çakmayı ihmal etmiyor! Bu, artık onların olmazsa olmaz vaiç güçler! roluş şekli! Sorsan hepsi çok demokrat, çok ilerici, çok adaletli, çok evrensel, çok çok çok! Ne yazık ki hiçbirinin akılcığına şu basit soru gelmiyor: “Yahu ben her yerde adaletten, demokrasiden, insan haklarından dem vuruyorum, burada Türkiye Cumhuriyeti’ni, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yaşandığı iddia edilen Ermeni soykırımı üzerinden linç ediyoruz; ama bu konuda açılmış bir mahkeme yok, verilmiş bir uluslararası hukuki karar veleyi kendi ülkesine yakıştırmaz! Yakıştıramaz! Bu, her şeyden önce insanlık onuruna aykırı. George Floyd’u öldüren Amerikalı polis Derek Chauvin bile, suçu işlerken çekilen videosu tüm dünyaca bilinmesine rağmen, avukatsız ve yargısız ceza yemez! Ama maalesef yıllardır Ermeni soykırımı iddiası sahipleri, maçı oynamadan masada kazanmak istiya Birleşmiş Milletler kararı yok, orta yorlar ve bu iştahları hiçbir zaman da açık arşivler üstünden, tarafsız ta geçmiyor! Adeta, kendi günahlarınrihçiler tarafından yapılmış metodolo dan arınmak için, gelişigüzel ortajiye uygun, kapsamlı ve şeffaf bir ana ya atılmış suçlamalarla Cumhuriyeliz yok! Yok oğlu yok, ama nasıl oluyor ti, Osmanlı’yı kısa yoldan mahkum da biz kendimizden o kadar emin şe ettirerek, kendi sicillerini temize kilde hem Osmanlı İmparatorluğu’nu çekecekler! hem Türkiye’yi tek kalemde soykırımcı Tabii ki AKP’nin ABD ile ilişkileri ve yüzüne bakılmaz bir geçmişin sa baştan beri sağlıksız. “BOP Eşbaşkanı” hipleri olarak görebiliyor ve çekinme olma sevdasıyla başlayan bu temaslar, den gösterebiliyoruz?” Irak Savaşı için katliamcıya tezkere çıAmerikan Başkanı Biden’ın, kimi karmanın beyhude çabalarıyla sürmüş, leri tarafından 40 yıldır beklenen “Er ardından inişli çıkışlı engebeli arazilermeni soykırımı” yakıştırmasının ardın de, Beyaz Ev’den “telefon bekleyerek” dan malum cenah hemen konuya at süren her tür travmalı uzun yılları bünladı. Ne acıdır ki aralarında, aylardır yesinde barındırmıştı. AKP’nin Irak dıdesteğimizi alan Boğaziçi Dayanışma şında, Suriye, Mısır ve Libya’da yaptığı sı mensupları da vardı, yıllardır sahip ısrarlı hataları, gösterdiği inatçı ve dinçıktığımız kimi Halk TV programcıla ci gruplara yakın durmak isteyen tavırrı da... (Çok değer verdiğim bu kana larını da hep çok eleştirdik. Ne var ki, lın genel duruşunu tenzih ederek ko ABD’nin ve Avrupa’nın Ermeni soykınuşuyorum.) rımı iddiaları konusundaki zavallı, ırkÜzülüyorum... Hiçbir gerçek aydın, çı ve hastalıklı siyasi baskıları, iftiralanormal hukuk şartlarında dünyada hiç rı ve izlediği entrika dolu, dolambaçlı kimseye reva görülemeyecek muame pespaye yollar, Erdoğan’dan çok önceye, neredeyse 100 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Bu nedenle ben bu noktada oklarımı iç siyasete yöneltme tercihini kullanmayacağım. Batı, sanki bitmez tükenmez günahlarından arınmak için kurban olarak Türkiye’yi seçti. Soykırım iddialarına karşı, uluslararası alanda çoğu zaman yalnız kalan Türkiye’ye bu suçu yamamak, bu sayede kendi katliamlarını dolaylı olarak görünmez kılıp aklamak ve sanki dünyanın tarihiyle hesaplaşmasını Türkiye’ye rücu edilmiş bir fatura olarak uluslararası arenaya sunmak, vazgeçemedikleri saplantılı bir refleks haline geldi. Biden’a verilecek doğrudan yanıtlar var: ABD’yi “soykırımcı” ilan edip mazlum halkların hatırasına, Ankara’ya bir Kızılderili katliamı anıtı, İstanbul’a bir Irak katliamı anıtı, İzmir’e bir Vietnam katliamı anıtı dikelim. Ne yapacaklar? Onların bize yıllardır yaptıkları farklı mı? Buna mı mecbur etmek istiyorlar insanı? Türkiye yıllardır bu konuda Ermenilere ve tüm dünyaya arşivlerini açmayı, yüzleşmeyi, her iki tarafın tarihçileri, hukukçuları ve uluslararası otoriteleri önünde şeffaf bir yüzleşmeye gidilmesini teklif etti. VE TABİİ Kİ KARŞILIK BULAMADI! ÇÜNKÜ BATILI SİYASİ KILIKLI ÇETELER, BİR TARİHİ YÜZLEŞMEDE SAVLARININ TUZLA BUZ OLACAĞINI BİLİYORLAR! Tehcirin ve peşi sıra yaşanan üzücü olayların, soykırım mantığıyla ilişkilendirilemeyeceğini görüyorlar. Ayrıca 31’i diplomat olmak üzere, öldürülen 58 vatandaşımızı ne hatırlamak istiyorlar ne de o konuya girmeye cesaretleri var. Los Angeles Başkonsolosumuz Kemal Arıkan’ı 1982’de öldüren Hampig Sasunyan’ın bu yıl serbest bırakılması, tersine bu konudaki çarpık provokatif tavrın bir göstergesi. Yüzyıllar boyu farklı din ve etnik gruplarla huzur içinde yaşayan Osmanlı’nın, bir sabah vakti uyanıp “Hadi bugün ne yapalım, çok sıkılıyoruz gidip biraz Ermenileri keselim!” demiş olamayacağı, beynini biraz kullanabilen herkes tarafından zaten görülebilir! Amerika’da Türklerin direnci artmalı Konunun bir de ülkemizde daha az sözü edilen Amerika’daki Türklerle ilgili yanları var. Mesela Ermeni diyasporasının en yoğun yerleşim noktalarından biri olan Kaliforniya’da yıllardır Türk diplomatlarına yönelik malum saldırıların ötesinde, başkonsolosluğumuzu taciz eden, restoranlarımızı basan, sürekli bir iftira kampanyası ile vatandaşlarımızı mağdur eden gruplara karşı, artık hukuki bir kontratak yapmak istiyor. ABD’li Türkler. Atatürkçü Türklerin kurduğu ATAA Derneği’nin 2010’lu yıllarda başkanı, değerli iş insanı Ergün Kırlıkovalı, bu konuda en çok mücadele eden, iftiracılara en donanımlı yanıtları veren vatandaşımız. Özellikle bu yıl 8 Türkün, Los Angeles Unified School District’e (LAUSD, Los Angeles’in bütün eğitim sistemini bir araya getiren resmi eğitim ağı) karşı dava açmaya hazırlanıyor olmaları son derece önemli. Çünkü LAUSD, 24 Nisan’ı soykırım günü ilan ettirterek, 2022’den itibaren o günü okullar için resmi tatil yapmaya çalışıyor. Yanlı olarak bu insan haysiyeti ve ülkemizin onuruyla oynayan resmi kılıklı çetelerle uğraşmak ve onların yüzsüzlüklerine direnmek artık şart. Devletin, Amerika’daki Türk kitle örgütlerini desteklemesi ve bugüne kadar yaşadıkları yalnızlık psikolojisinden onları kurtararak bu ayağa kalkışa eşlik etmesi, maddi manevi destek vermesi lazım. Şu anda şımarık bir zafer sarhoşluğu yaşayan Ermeni diyasporası, artık her platformda Türk tezleri ve direnciyle karşılaşmalı. Bu özgüveni Kaliforniya ve hatta Amerika’da veya Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımıza kazandırmak, resmi mücadelenin açık destekçileri olarak sahada yer almalarını sağlamak, artık Türkiye’nin vazgeçilmez taktiği olmalı. Bir acı haber daha PençeYıldırım Harekâtı’nda bir asker şehit oldu Milli Savunma Bakanlığı (MSB), PençeYıldırım Harekâtı bölgesinde, üs bölgesine terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda Uzman Onbaşı Hüsamettin Gökçe’nin şehit olduğunu, iki askerin yaralandığını açıkladı. MSB’den yapılan yazılı açıklamada, “PençeYıldırım Harekâtı bölgesinde bir üs bölgemize terör örgütü tarafından güdümlü tanksavar silahı ile yapılan saldırıda bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, iki kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmıştır. Yaralı silah arkadaşlarımız derhal hastaneye tahliye edilerek tedavilerine başlanmıştır” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Şehit Çalım uğurlandı PençeYıldırım operasyonunda PKK’li teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Mustafa Çalım (22), memleketi Osmaniye’de toprağa verildi. Şehidin cenaze töreninde anne Zeynep (49) ve baba İbrahim Çalım (46) ile kardeşleri Asiye (21), Kübra Çalım (11) ve yakınları gözyaşı döktü. Silah arkadaşlarının omzunda taşınan şehidin naaşı, Osmaniye Şehitliği’nde toprağa verildi. l DHA ‘GÜLEN’IN ARTIKLARINI YEDILER’ FETÖ/PDY’nin Kayseri bölge imamı olduğu öne sürülen 37.5 yıla kadar hapis cezası istenen “Akif” kod adlı Serdal Karakurt’un duruşması Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Savunmasında Karakurt, kullandığı cep telefonunda ByLock tespit edildiği hatırlatıldığında “Kesinlikle bu programı kullanmadım. Örgüt adına para toplamadım” dedi. Duruşmada tanık olarak dinlenen H.M., babasıyla gittikleri Pensilvanya eyaletinde Karakurt’un da bulunduğunu belirterek, “Bir gün yarısı yenmiş tabldot getirdiler. ‘Bu yemek kimin’, diye sorduğumuzda, ‘Hocamız hasta, bu kadarını yiyebiliyor’ dediler. Kalan yemeğin artığını FETÖ üyesi olan 34 kişi, kıymetli bir şeymiş gibi yedi” diye konuştu. Mahkeme heyeti, sanık Serdal Karakurt’un tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. l DHA Firari Hakan Şükür, Belözoğlu’nu işaret etti Eski futbolcu ve firari FETÖ sanığı Hakan Şükür, eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve eski futbolcu Ümit Özat’ın FETÖ’nün futbol yapılanmasına ilişkin açıklamalarını sosyal medya üzerinden değerlendirdi. Şükür, Emre Belözoğlu’yla ilgili, “Emre bugün benim çok daha ötemde suçlanması gereken bir isim” dedi. Belözoğlu’nun bir suçu olmadığını da savunan Şükür, “Eğer bunların suç olduğu kabul edilirse... Okan Buruk, Hakan Ünsal, Bekir İrtegün, Uğur Boral, Zafer Biryol... Hepsinin ifadesine yansımış ve evlerinde buluşulmuş. Devlet mekanizmalarının ‘kandırıldım’ deyip işin içinden çıktığı bir dönemde ‘kandırıldım’ diyorlar.” KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr SOYLU: PKK’NIN HEDEFI OTOGARDI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul’da PKK’nin saldırısının önlendiğini belirterek, “PKK terör örgütü elemanları, İstanbul’a 5 kilo patlayıcı getirdi. Bir aracın altındaki patlayıcıyı otogarda tespit ettiler ve patlayıcıyı yerleştirenler de yakalandı. Hedef otogardı” dedi. Soylu, katıldığı bir televizyon programında, bugün, Diyarbakır Anneleri’nde 25. buluşmanın gerçekleşeceğini, bir ailenin daha çocuğuyla buluşacağını açıkladı. Soylu, “Fatma Yetkin evladıyla buluşacak. 15 yaşında çocukları Recep’i kaçırıyorlar. Evlatları, ikna çalışmaları sonucu bugün teslim olan 6 kişiden biri oldu. İkna çalışmalarımız PKK’yı tuz ruhunun erittiği gibi eritiyor” dedi. Kripto para borsası Thodex’in firari kurucusu Faruk Fatih Özer ile fotoğrafına ilişkin ise “İnsanlar benle fotoğraf çektirmek istiyor. Ne diyeceğim? ‘Siz potansiyel suçlu olabilirsiniz, fotoğraf çektirmeyeyim’ mi diyeceğim?” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com SOLDAN 1 234 5 678 9 SAĞA: 1 P İ TAYAAAT 1/ Şiir kitap 2 ları rasgele açılarak bakılan eski 3 4 E KÜME N İ ZM KİRİL Sİ AL KEF İ YE bir falcılık 5 N E V M A S A T yöntemi... 6 M O H E R D A İskambilde 7 B E L A A L E M bir kâğıt. 8 Ü A K A B E İ 2/ 24 Ocak 1993’te kat9 KANAD İ YEN ledilen ünlü gazeteci ve yazarımız. 3/ Batı Avrupa’da bir ırmak... İtici neden, güdü. 4/ Bir meyve... Kesintilerden sonra kalan miktar. 5/ Kuran’da bir sure... Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bir göl. 6/ Bir nota... İstek, arzu... Hayvanlara vurulan damga. 7/ Madenleri ergitme... İsrail yapımı bir tür suikast tabancası. 8/ Yunan mitolojisinde öç tanrıçası. 9/ Güneydoğu Asya’da yetişen ve mobilya yapımında kullanılan bir cins kamış... Bir cetvel türü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Siyah renkte ve yarı değerli bir süs taşı. 2/ Madenleri yontmada kullanılan çelik araç... Küçük bir alan üzerine odaklanmış yoğun ışık kaynağı. 3/ Süpürgeotu... Gözleri görmeyen. 4/ Rütbesiz asker... Öbür dünyada verilecek olan ceza. 5/ Afrika’nın güney ucundaki burnun adı... Lav akıntısı kalıntılarının oluşturduğu yayla. 6/ “Gıranyoz” da denen bir balık... Kenar süsü... Küçük mağara. 7/ Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku... Akıl. 8/ Aktinyum elementinin simgesi... “Delice” de denen ve ekin tarlalarını saran zehirli bir ot. 9/ Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde bir kaplıca.