03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 26 NİSAN 2021 PAZARTESİ HABER Selahattin Demirtaş Türkiye’nin sınavı Kobani davası bugün başlıyor Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yargılandığı, Kobani olaylarına ilişkin dava bugün başlıyor. Davada silahlı terör örgütü PKK’nin sözde yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 sanık yargılanacak. Duruşmalar, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumun Yerleşkesi’ndeki 1 Nolu Salon’da yapılacak. Bahtiyar Çolak mahkeme başkanı, Yıldıray Kaya ve Ergin Yılmaz üye hâkimler olarak kürsüdeki yerini alacak. İddia makamında ise Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Şimşek görev yapacak. Covid19 tedbirleri kapsamında müştekiler, sanıklar ve taraf avukatları ile basın mensuplarının alınacağı salona izleyici giremeyecek. Bu kişiler, HES kodu sorgusunun ardından kendilerine ayrılan bölümde duruşmayı takip edecek. 4 metrekareye bir kişi düşecek şekilde yeniden dizayn edilen bin 464 kişilik salonun dolması halinde kalan müşteki ve taraf avukatları ile sanık yakınları aynı yerleşkedeki başka salonlarda video konferans yöntemiyle dev ekranlardan duruşmayı izleyebilecek. Güvenlik önlemleri kapsamında cezaevi yerleşkesinin çevresinde iki arama noktası kurulacak ve mini dronlarla gün boyu havadan takip yapılacak. HDP’den yapılan açıklamada, saat 09.30’da başlayacak dava öncesi, eş genel başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın, milletvekilleri ile açıklama yapacağı belirtildi. Saat 09.00’da adliye önünde gerçekleştirilecek açıklamanın ardından duruşmaya katılım sağlanacağı aktarıldı. CHP’den heyet Öte yandan, CHP, davayı takip etmesi için bir heyet oluşturdu. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Haydar Hakverdi ve Servet Ünsal ile CHP Parti Meclisi üyesi Semra Dinçer’den oluşan 4 kişilik heyet, bugünkü duruşmaya katılacak. l ANKARA/ Cumhuriyet Yargı bir baskı aracı olarak kullanılıyor HDPeski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 28’si tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasına ilişkin 15 baro ortak açıklama yaptı. Açıklamada “Yargılamada hukuk devleti ilkesi ve AİHM kararının gözetilmesini ve yargılananların serbest bırakılmasını talep ediyoruz” denildi. Açıklamada “Selahattin Demirtaş’ın 4 Kasım 2016 tarihli ilk tutukluluğunun sona ermesi sonrası bu davaya konu soruşturma kapsamında benzer isnatlarla 20 Eylül 2019 tarihinde yeniden tutuklanması yargının siyaset kurumu üzerinde bir müdahale aracı olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır” denildi. Ortak açıklamada imzası bulunan barolar şöyle: Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Tunceli, Diyarbakır, Hakkâri, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van. l İSTANBUL/Cumhuriyet Gergerlioğlu, babasına açık mektup gönderdi Milletvekilliği düşürülen ve tutuklanan HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu için oğlu Salih Gergerlioğlu açık bir mektup kaleme aldı. GazeteDuvar’da yayımlanan mektupta Salih Gergerlioğlu, “İnsan hakları çizgisini çoktan kaybetmiş bir iktidarın, insan hakları savunucusu bir milletvekiline tahammülü bu kadar oldu. Fazlası beklenemezdi. Baba... Bakma sen onların nafile çabalarına, sesini kısmaya çalışmalarına. Onur madalyasıdır, yaşadıkların. Gurur duyuyorum, gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı. l İç Politika Etik kurulu başkanı Soylu’ya zehir önerdi AKP’nin Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Başkanı da olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, gazeteci Erk Acarer’le tartışan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Soyun ve sülalen ile gurur du Rektör Yardımcısı Prof. yuyoruz Sayın Soylu ba Dr. Kemalettin Aydın, kanım” diye seslendi ve sosyal medyadan striknin striknin zehri kullanma formülünü de yayımladı. sını önerdi. Prof. Aydın’a tepki gösteren İstanbul kişinin insanlık suçu işleneTabip Odası’nın açıklamasın rek öldürülmesinden sorumlu da “AKP Siyasi Erdem ve Etik tutuluyor. Kurulu Başkanı, Sağlık Bilim Türk Tabipleri Birliği (TTB) leri Üniversitesi Rektör Yar ise “SBÜ Rektör Yardımcısı dımcısı, eski AKP milletveki Dr. Kemalettin Aydın’ın sosli, Dr. Kemalettin Aydın’ın tıb yal medya hesabından zehirbın insancıl etik değerlerin li madde öneren, hekimlik deden uzak Mengele özentisi bu ğerlerine aykırı paylaşımının tutumunu kınıyoruz” ifadeleri meslek etik ilkeleri ve deonkullanıldı. Josef Mengele, Na toloji kuralları ışığında soruşzi toplama kampı Auschwitz turulması için gerekli işlemler Birkenau’da yaptığı acı verici başlatılacak ve takipçisi oluölümcül deneylerle bilinen bir nacaktır’’ açıklamasını yaptı. Alman Nazi doktor. 2 milyon l Haber Merkezi Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 18 yıl aradan sonra açtığı görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında, konuların bazı MemurSen üyeleri tarafından belirlendiği iddialarının ardından sonuçlarla ilgili de şaibe iddiaları ortaya atıldı. Yazılı sınavdan yüksek alan çok sayıda adayın mülakatta elendiği görüldü. Sınav konularını belirlediği iddia edilen Büro MeKÜBRA mur Sen İstanbul 8 Numaralı ŞuKÖKLÜ be Başkanı Cemal Üstün, yazılı sınavdan en düşük puan olan 60 aldığı ancak mülakattan 100 tam puan alarak başarılı sayıldığı ortaya çıktı. Sınavda 60, mülakatta 100 Sınav öncesi, hükümete yakınlığıyla bilinen MemurSen’e bağlı Büro MemurSen’in Nazilli İlçe Temsilcisi ve sivil polis memuru Mustafa Acartürk, sosyal medya hesabından şaibe iddialarını gündeme getirerek sınav konularının Büro Memur Sen yöneticileri Cemal Üstün, Muhammet Doğan, Mehmet Ümit Uğur’un da aralarında bulunduğu bir ekip tarafından belirlendiğini iddia etti. Bunun üzerine Acartürk, Büro MemurSen Nazilli İlçe Temsilciliği görevinden istifa etti ve hakkında soruşturma başlatıldı. Bu tartışmaların ardından sınavın, 28 Kasım tarihinde Başkent Üniversitesi tarafından yapılmasına karar verildi. Ancak sınav sonuçları açıklandığında şaibe iddiaları yeniden gündeme geldi. Bazı adayların yüksek yazılı sınav puanı almış olmasına karşın, sözlü sınavda verilen düşük puanlarla elendiği görüldü. Sınav Cumhuriyet’in gündeme getirdiği, Emniyetin yükselme sınavında şaibe iddiaları sınav sonuçlarının açıklanmasıyla boyut değiştirdi. Yazılı sınavda düşük puan alanların mülakatta tam puan aldığı belirtildi, çok sayıda adayın da mülakatta elendiği görüldü. Sınav sorularını hazırlayan kurulda da bulunan, sınavda düşük, mülakatta tam puan alan şube başkanı Cemal Üstün iddiaları şöyle yanıtladı: Bende olan belgeler hiç kimsede yok. Cumhuriyet, sınavla ilgili iddiaları 16 Ekim 2020’de “FETÖ taktiğiyle emniyet sınavı” başlığıyla gündeme getirmişti. konularını belirleyen isimler arasında yer alan Cemal Üstün’ün, sınava girdiği ve yazılı sınavdan en düşük puan olan 60 aldığı ancak sözlü sınavdan 100 aldığı öğrenildi. 3 kez açıklandı Sınava giren çok sayıda aday sosyal medyadan şaibe iddialarını gündeme getirerek mağdur olduklarını savundu. Adayların bazıları, konunun araştırılması ve mülakatın kaldırılması için TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvuruda bulunduğu öğrenildi. İddialarla ilgili Cumhuriyet’e konuşan bir polis memuru, “Yazılı ve sözlü sınavda şaibeler var. Yazılı sınavın sonuçları 3 kez açıklandı. Yazılı sınavdan 94 puan alan bir memur, sözlü sınavda 60 puan verilerek elendi. Ancak sınav konularını belirleyen Cemal Üstün, yazılı sınavdan 60 puan alırken sözlü sınavdan 100 puan aldı. Cemal Üstün’ü yazılı sınavda geçen memurlar, sözlü sınavda düşük puanlar verilerek elendi” dedi. Üstün: Belgeleri bilmiyorlar Telefonla ulaştığımız Cemal Üstün, iddiaları dile getirenlere tepki göstererek “Bununla ilgili hiçbir şekilde bilgi vermek istemiyorum. Ama kimsenin düşündüğü gibi bir konu değil bu. Onlar kendilerine göre bu haberleri yapıyorlar ama aynı sendikaların kendi üyeleri oldukları kişilerin daha fazla puan aldığı da aşikâr. O da ayrı bir konu. Bunları bu şekilde değerlendirmeleri çok yanlış. Bu konuda çok üzülüyorum. Benim elimde olan belgelerin ne olduğunu bilmeden konuşuyorlar. Bende olan belgeler hiç kimsede yok” diye konuştu. l İSTANBUL ‘Müteahhidin değil İşkencedere direnişine 8 gözaltı bizim askerimizsiniz’ AKP’ye yakınlığı ile bilinen Cengiz İnşaat’ın Rize İkizdere’de bulunan İşkencedere Vadisi’nde LEYLA yapmak istediKILIÇ ği taş ocağı çalışmalarına direnen köylülere eylemin dördüncü gününde biber gazlı müdahale edildi. Doğa nöbeti tutan ve Cengiz İnşaat’a ait iş makinelerinin önünde duran köylüler içinde İkizdere Dernekler Federasyonu Başkanı Ziya Yıldırım’ın da olduğu 8 kişi gözaltına alındı. Çay tarlalarına çıkan köylülere de jandarma sokağa çıkma yasağını ihlal ettikleri gerekçesiyle ceza kesmek istedi. Köylülerin bahçesine giren jandarmaya tepki gösteren yurttaşlar, ceza kesilmesine izin vermedi. Yurttaşların tepkilerinin ardından jandarma ekipleri, çay tarlalarından ayrıldı. ‘Ha kazmayı vurmuşlar ha öldürmüşler’ Köylülerden Güngör Baş, “Nasıl bir oyundur bilmiyoruz; evlerimizin, arazimizin içinde ‘sokağa çıktınız’ diye köylülerimize ceza yazmaya çalıştılar. Sonra bayramdan sonra çalışmalara devam edeceğiz gideceğiz yalanını söylediler. Çekilmediler. Gözaltına alıp, biber gazı sıktılar. Biz direnmeye devam edeceğiz. Burası bizim. Ha kazmayı vurmuşlar ha bizi öldürmüşler aynı iş” dedi. Köylüler yaşanan arbedede polis ve jandarmaya “Müteahhidin değil, bizim askerimizsiniz” diyerek seslendi. Müdahalenin ardından Cengiz İnşaat’ın iş makineleri alanda çalışmaya başladı. Köylüler geçim kaynakları olan arı kovanlarını jandarmanın önüne koydu. Mahalle içinde Yeniden faaliyete geçirilmek istenen taş ocağı fındık bahçeleri, su kaynakları ve taş ocağı olmaz yaşam alanlarına zarar verecek. Bölge halkı tepkili: CEMİL CİĞERİM Ordu’nun Kabataş ilçesine bağlı Alankent Mahallesi Alanbaşı Küme Evleri Mevkii’nde yeniden faaliyete geçirilmek istenen taş ocağının fındık bahçeleri, su kaynakları ve evlerine zarar vereceğini belirten bölge halkı, taş ocağını istemediklerini söyledi. Taş ocağının yanında yapılan toplantıda konuşan Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, “Özellikle yaz aylarında burada tozun etkisi fazla olacak. Hem tarımı hem de sağlığınızı etkileyecek. Bu nedenle fiili mücadele kaçınılmaz” dedi. Gönül, “24.6 hektar alanda izin alınmış. Su deposu var, şirket koruyacağız diyor, nasıl koruyacaklarsa. Fındık bahçeleri tozdan etkilenecek. Patlatma yapılacak. Projede evlerin zarar göreceğini yazıyorlar. Yani göreceğiniz zararları açıkça yazmışlar. Evleriniz zarar görecek, toprak kayacak. Hatta su kaynakları kaybolacak. Patlatmalı taş ocağı bu bölgeye zarar verecek. Zararları karşılayacaklarını da yazmışlar. Bu, zarar vereceklerinin açık itirafı. Mahalle içinde bu çalışma olmaz” diye konuştu. Toplantıda mahalle halkı da tepkilerini dile getirdi: Her yaştan bölge halkı, yaşam alanlarını korumak için eylemde. Halk “Burada eskiden de taş ocağı vardı, çok sıkıntı çektik” diyor. Selahattin Yüksel: Burada daha önce taş ocağı vardı. Çok sıkıntı çektik. Şimdi yeniden açılmak isteniyor. Buraya yakın mahallelerimiz var. Yetkililerden destek bekliyoruz. İsa Yabul: Çocukluğum burada geçti. Her tarafı delik deşik yaptılar. Evler 20 metre yakınlıkta. Yetkililerden destek bekliyoruz. Taş ocağı istemiyoruz. Bahçelerimizden meyve yiyemiyoruz. Hasan Yüksel: Burayı yok etmek istiyoruz. Burada su kaynağımız var. Taş ocağı yapmak istiyorlar. 140 hanenin suyu buradan geliyor. Burası torunlarımın geleceği. Bu işe karşıyız. Büyüklerimizden yardım istiyoruz. İbrahim Yabul: Burada önceden de taş ocağı vardı. Çukurlarla bırakıp gittiler. Yeniden taş ocağı açmak istiyorlar. İstemiyoruz. Evlerimize, başımıza taş yağdı. Bizim gitmeye yerimiz yok. Yaşam istiyoruz. Torunlarımızın geleceğine dokunmasınlar. ORÇEV: Nükleer enerjiden vazgeçin Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Çernobil Nükleer Santralı’ndaki patlamanın 35. yılında yeni tehlikelere dikkat çekerek nükleer santrallardan vazgeçilmesi çağrısı yaptı. ORÇEV Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, “Çernobil Nükleer Santral kazasının üzerinden 35 yıl geçti; Çernobil’in ardından Japonya’nın Fukuşima bölgesinde 11 Mart 2011 tarihinde bir nükleer kaza daha oldu. Aradan geçen onca yıla rağmen kanser vakalarında büyük artış yaşandı. Özellikle Karadeniz Bölgesi’ndeki kanser vakalarının yakın tanığıyız. Batı ülkeleri nükleer santral yapımından vazgeçiyor; kurulmuş olanların ömrü bittiğinde üretimden kaldırma kararı almışken ülkemizde yapılmak isteniyor” ifadeleri kullanıldı. l SAMSUN / Cumhuriyet Bölgede kanser fazla CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir Aliağa’da 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen Brezilya donanmasına ait bir geminin gövdesinin sökülecek olmasını Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a sordu. Bölge halkı ve bölgede çalışanlar arasında kanser olma oranlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Beko, gemi ile ilgili bilgilerin açıklanmasını istedi. l İZMİR / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle