Katalog

4 14 NİSAN 2021 ÇARŞAMBA HABER da.Busaldırı,kimiza Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında ‘128 milyar dolar nerede’ diye sordu: man Kod 29 adı veriKaynak len istisnai tedbirlerle emekçileri işten atmaya varıyor; kimi zaman işçiyi tedbirsizce madene indirerek veya inşaata çıkararak ölüme yollamakla görünür oluyor. Türkiye’nin dört Devleti soyuyorlar tartışmasında bir yanında işçiler seslerini duyurmaya, adaletsizliğe karşı gündem oluşturmaya çalışıyöntem yor. İşten atılanlar bir yanda; Soma’da, Çorlu’da evlatlarını, eşlerini mezara koyan aiMuhalefetin üzerinde uzlaştığı konulardan biri de kaynak meselesi. lelerin mahkeme salonlarında, her acıyı tekrar yaşayarak verdikleri adalet mücadelesi diğer yanCHP’nin doğru şekilde öne çı da. İçimiz yanıyor. kardığı ve diğer siyasal, topPandemi döneminde ise emelumsal muhalefet güçlerinin de ğe dönük saldırılar daha da arttı. benzer bir çerçeveden ısrarla İşçiler virüs riskine rağmen kalagündeme getirdiği “128 Milyar balık ortamlarda çalıştırılıyor, toplu CHP, tabelalar ile il ve ilçe örgüt binalarından toplatılan “128 milyar dolar nerede?” afişlerini TBMM’deki grup toplantısına taşıdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi: n SIKIŞINCA YALANA SARILIYOR: “128 milyar doları kimlere sattınız” diye sordum. Birisi, “Para kaybolma‘İRADENİZ BİR KİŞİNİN İPOTEĞİ ALTINDA’ BILIM KURULU REHIN: Vaka sıralamasında neredeyse Avrupa’nın birincisiyiz, dünyanın üçüncüsü olduk galiba. Sorumlu kim? Kongreleri yapanlar, yaemekli amiraller gibi toplarlar.” Toplamaları senin için şeref ve onurdur. HER GÜN BIR SOMA: Sağlık Bakanı dün açıklama yapıyor. “Vakaların artmasının sebebi helar. Vatandaşı suçlamaya başladığın andan itibaren sen artık bu işi bilmiyorsun, insan hayatı üzerinden siyaset yapıyorsun. Bunu yapan Sağlık Bakanı’na bir çağrıda bulunayım. Muhtarlara, apartman görevlilerine aşı yaptırın kardeşim. Öyle bir noktaya geldik ki, Türkiye her gün bir Soma Dolar Nerede?” kampanyası, alternatif bir ekonomik modeli tartıştırma potansiyeli de taşıyor. Bu açıdan da önemli. Fakat bu kaynak tartışmasında düzeyleri ikiye ayırmak gerek. İlk düzey bize şunu söylüyor: Evet, memleketin kaynakları var. Bu kaynaklar yerinde kullanılsa, inşaat ve ihale zenginleri etrafınulaşıma mahkum ediliyor. Borç ya da işsizlik yüzünden intihar eden çiftçiler, esnaflar, gençler var. Aşısı olan bir hastalıkta çalıştırılıp yaşamını yitiren öğretmenler var. Bu ortamda da kimse itiraz etmesin, kimse örgütlenmesin, sadece orta ve büyük sermaye kesiminin kârları artsın isteniyor. Otoriter rejimin geniş sınıf temeli burası ve bu dı, el değiştirdi” diyor. 1 liradan, 1 milyondan, 1 milyardan, 100 milyardan, 128 milyar Türk Lirası’ndan söz etmiyorum. 128 milyar Amerikan Doları’ndan söz ediyorum. Ne oldu bu para? Önce, “Kasada duruyor” dedi. Sonra, “Pandemide kullandık” dedi. Hepsi palavra. Sıkışınca yani Erdoğan. Bilim Kılıçdaroğlu pimiziz, 84 milyon.” Kurulu’nu da eleşBunlar uzayda mı tirmiştim. İradeyaşıyorlar? Virüsün niz bir kişinin ipoteği altında, re yaygınlaşmasına yol açan konghin tutuluyorsunuz. Neden ko reler değil midir? Şimdi ne oldu? nuşmuyorsun? “Efendim bizi de Vatandaşı suçlamaya başladısen, aldığın her oy haramdır. n DEVLETIN SOYULDUĞU miyor. EBA’ya erişemeyen 4 milyon evladımıza en gelişmiş bilgifaciası yaşıyor. 301 kişi Soma’da hayatını kaybetmişti. Bakın yıllar geçti hâlâ unutmuyoruz. Ama şimdi her gün bir Soma faciası yaşıyoruz. 301 değil, 350, 352, 360’ı bulacak. dan alınması lazım, dışarıya satamıyorlar, lokantalar kapalı, deda bir düzen oluşturan ayrıcalık koşullarda küçük girişimci, esnaf, lana sarılıyorlar. “128 milyar do BELLI: 128 milyar dolarla ne ya sayarı, tableti alırdınız. Yine pa polarda kaldı, çimlenmek üzere. lılar sistemi ayakta duramayacak. Bu kaynaklar yerinde kullanılsa, öğretmensiz okul kalmayacak. Okullarda kütüphane, bilgisayar olacak. Güvencesiz çalıştırma biçimleri yaygınlaştırılamayacak. Aşı daha hızlı gelecek. Kuşkusuz liste uzatılabilir. Kaynakların var olduğunun köylü kan ağlarken; işçi, emekli, işsiz de hayata tutunmak için büyük mücadele veriyor. Bütün bunlar, sözünü ettiğimiz kaynakların, geçinemeyen, sömürülen emekçi çoğunluk sayesinde yaratıldığını gösteriyor. Zira Türkiye’de hak yemeden, emeğiyle geçinen büyük çoğunluk vergi kalar nerede” diye sorduk, “Bunlar darbeci” diye bizi suçlamadı. Bakalım yarın suçlayacak herhalde. n BAL GIBI CEVAP VERECEKSIN: Dedik ki, “Cevap vermiyor, billboard’ları kiralayalım oraya asalım, millet görsün, nerede”. Vay efendim neymiş, pılabilirdi? 10 milyon işsiz vatandaşa 1 yıl boyunca her ay 3’er bin lira para verebilirdiniz. 1 milyon 300 bin esnafın 13 milyar liralık kredi borcunu sıfırlayabilirdiniz, faiziyle birlikte. Yine para bitmiyor. Çiftçilerin bankalardan aldığı kredilerin tamara bitmiyor. Devletten üç ay boyunca biner lira veriyorlar 806 bin esnafa. Bırakın biner lirayı her ay üç bin lira para veriyorsunuz, yine bitmiyor. Devletten üç ay boyunca biner lira alan 26 bin müzisyene bir yıl boyunca her ay üç bin lira verseniz, yine bitMeclis araştırma önergeleri verildi. Fakat Bakan çıktı, “Patatesi neden Devlet Malzeme Ofisi alsın. Onun görevi değildir” dedi. Nihayet patatesleri alacaklar. Beyefendi, “Aya sert iniş yapacağız” diyordu. Aya sert iniş yapan vatandaşa soğan, patates daortaya konması, bu kaynakla çırmıyor, af ya da muafiyetle, istis “Cumhurbaşkanına hakaretmiş.” mını sıfırlayabilirdiniz. Yine pa miyor. Ne kadar para kalıyor bi ğıtıyor şimdi. Devleti yönetenrın nereye, kimler için harcandı nalarla kazanımlarını büyütmüyor. Neymiş, “Arkasında Saray’ın si ra bitmiyor. Mikro işletmelerin liyor musunuz? 467 milyar lira ler o kadar büyük bir dejenerasğı ve harcanabileceği tartışmasını da beraberinde getirecek. Çok önemli. Bu ilk düzey, ağırlıklı olarak iktidar bloku ve onun etrafındaki sermaye kesimlerinin hegemonyası bağlamında da sarsıcı etkiler yaratacak. Kanal İstanbul aracılığıyla ülkenin Aksine, sınırlı gelirden kesilen doğrudan vergilerin yanında, tüketimde bel büken dolaylı vergilerle de bu memleketin üreten, çalışan çoğunluğu Hazine’yi ayakta tutuyor. Bu ikinci düzeyde de kaynakların elde edilmesi sürecindeki büyük adaletsizliği gidermek gerek. lueti varmış.” Soru sormak ne zamandan beri hakaret oldu? Bu neyi kanıtlıyor? 20 Temmuz sivil darbesinin en temel kanıtı budur. “Bana soru bile soramazsınız” diyor. Kibre bak ya. Bal gibi soracağım ve sen de bal gibi ceyani KOBİ’lerin 16 milyar liralık kredi borcunun tamamını ödeyebilirdiniz. Yoksulluk sınırı altında olan 1 milyon 600 bin hanenin bir yıl süreyle doğalgaz parasını ödeyebilirdiniz. BioNTech aşısı getirip her vatandaşa iki separa daha kalıyor. Paranın büyüklüğü bu işte. Resmen devletin soyulduğu buradan belli. Hesabını veremiyorsan sandığı getir kardeşim. n NASIL ATIYORSUN?: 2 Şubat 2021’de çağrı yaptım. Patates yon yarattılar ki, her kafadan bir rakam çıkıyor. Erdoğan 11 Nisan’da 1 milyon 250 bin ton patatesten, 300 bin ton soğandan söz ediyor. Aynı gün Tarım Bakanı, “300 bin ton patates var” diyor. Rakama bakın, 1 milyon fazgeleceğini bir kere daha ipotek Bu da vergi politikasından ücret vap vereceksin. Yoksa sandıkta fer yapabilir, elli milyon vatan üreticileri, depoda patates var ve la. Nasıl atıyorsun bu kadar ya? altına alma hamlesine karşı hal politikasına kadar daha geniş bir soracağız bunu. Cevap vermez daş aşı olabilirdi. Yine para bit bunların mutlaka devlet tarafın l ANKARA / Cumhuriyet kın gündemi, kaynakların niye sosyal adalet sistemini zorunlu kıhalk için kullanılmadığı sorusu lıyor. Bu düzey, aynı zamanda, 12 etrafında oluşabilecek. Eylül askeri darbesinden bu yaDolayısıyla ilk düzey, kaynakla na örgütsüz, zayıf, baskı altında IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN CHP il ve ilçe teşkilatlarından tepki rın var olduğunu göstermeye ve bir emek gücü yaratılmasından, bunların kamusal olarak, halk için AKP devrinde de otoriter bir sikullanılabileceğini kanıtlamaya ya yasal düzen inşa edilmesi sayeBIZ SORMAYA rıyor. Bu düzeyde, kaynakların var sinde işçilerin haklarının budanolduğu ve özel çıkar ya da hata masından mutlu olan tüm sermayoluyla heba edildiği iddia edili ye kesimlerini tartışmaya dahil etyorsa, bu durumda bu ilk düzey meyi gerektiriyor. DEVAM EDECEĞIZ de açılan kaynak tartışmasını ya İlk düzeyde muhalefet partilepanlar, kamucu bir programa sa rinin programa dair belirsizlikleri İLAYDA KAYA hip olmalı, kaynakları kamucu bir çerçeve içinde kullanacağını, kamusal hizmetlere ve üretime göre değerlendireceğini de ilan etmeli. Bir yanda kaynak tartıştırıp öbür yanda Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmelerini yapmış olmakla övünmek abes çünkü. İkinci düzey sürüyor. Türkiye’nin sosyal adalet yanlıları bu ilk düzeyden ayrışmadan, buradaki tartışmayı kamuculuk yönünde önemli bir gündem maddesi olarak sahiplenmeli, belirsizliğin yönünü çizmeli. İkinci düzey ise ilk düzeydeki ana akım siyasal aktörlerin tek başlarına yürütebilecekleri bir tartışma değil. O nedenle de haCHP’nin Merkez Bankası rezervlerinde bulunan 128 milyar doların kayıp olduğuna ilişkin hazırladığı “128 milyar dolar nerede?” yazılı afişleri il binalarına astıkları gerekçesiyle CHP Yalova İl Başkanı Mehmet Gürel, CHP Aydın İl Başkan İlk düzey bölüşüm ilişkileriyle il yata emeğin, ezilen çoğunluğun Yardımcıları Mustafa ErteKahramanmaraş giliyse, ikinci düzey daha temel gözünden bakan mücadeleleri kin, Serdar Alptekin, Özge de üretim ilişkileriyle, bu kaynak sahiplenmek, büyütmek gerekiİnceoğlu, Nazilli İlçe Gençbinasına da asacaklarını söyledi. ların nasıl oluşturulduğuyla bağ yor. Bir sosyal, ekonomik proglik Kolları Başkanı Doğukan KurÖte yandan CHP Edirne İl lantılı. Türkiye’de emekçiler yo ram olarak halkçılık da burada ğun bir saldırı ve sömürü altın önem kazanıyor. naz, CHP Kahramanmaraş İl Baş Başkanlığı’na asılan pankart da kanı Esat Şengül, Kahramanma gece yarısı polisler tarafından inraş Onikişubat İlçe Başkanı Ünal dirildi. İl Başkanı Fevzi PekcanCanikli’den 128 milyar savunması Ateş ifade verdi. Emniyette ifa lı “Mudanya’da üzerinde Cumdeleri alınan başkanlar “Paranın hurbaşkanlığı Sarayı silueti buluAKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, muhalefetin “128 milyar dolar nerede?” sorusuna ilişkin açıklama yaptı. Canikli, “Döviz satışında hiç kimseye farklılık ve ayrıcalık yapılmamıştır. Bir doların dahi nereye satıldığı bellidir. Kimlikleri ve ne kadar döviz aldıkları devletin kayıtlarında yer almaktadır” dedi. Paraların nereye gittiğini aktaran Canikli, “2019 ve 2020’de dolar kimlere satılmış? Cari açığın finansmanı için Merkez Bankası 30 milyar dolar döviz satmış. Yani 30 milyar doları ithalatçılar satın almış. 2019 ve 2020’de 36 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildi. 75 milyar doları Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alınmış. Bu da bankalarda hesaplarda durmaktadır” bilgisini paylaştı. Canikli, 2019 ve 2020’de 12 milyar dolar portföy yatırımcısının çıkışının olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “Yani 12 milyar dolar geldiği ülkelere gitmiş. Bu dört kalemi topladığımızda 160 milyar dolar. Bu rakam 128 milyar doların bir hayli üzerindedir. Merkez Bankası’nın 2019 ve 2020’de 160 milyar dolar satış yaptığı anlamına gelmiyor. Çünkü ödemelerin tahakkukunda dönemsel kaymalar ortaya çıkabiliyor. Bu tablo bize 128 milyar doların yukarıda belirtilen ödemelerin finansmanında kullanıldığını göstermektedir.” l ANKARA TMMOB’DEN 128 MİLYAR DOLAR DOSYASI Arka kapı müdahaleleri güvensizlik yaratıyor TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın periyodik yayımladığı “Sanayinin Sorunları ve Analizleri” raporunda bu kez, “128 Milyar Dolar Dosyası: Rezervler Nasıl, Kimlere Aktarıldı?” konusu ele alınıyor. Rapora göre, 2020 biterken Merkez Bankası’nın kasasında tümü viz satması hukuki değil. Bilinen ihale yoluyla şeffaf satış kayıtlarında görünmeyen 125 milyar dolarlık rezerv, doğrudan bankalara değil, ama Hazine’ye aktarılmış görünmektedir. TCMB’nin dövizleri sattığı Hazine’nin dönüp bu dövizleri ‘tanzim satış’ yapan kamu bankalarına, nerede olduğunu sormaya devam edeceğiz” dediler. CHP İstanbul İl Örgütü de Bakırköy’de “128 milyar dolar nerede?” yazılı afişlerle ilgili açılan soruşturmalara ilişkin basın açıklaması yaptı. İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Soru sormak ne zamandan beri suç oldu. Hakaretin olmadığı, tehdidin olmadığı, iftiranın olmadığı bu pankartlarımız gece yarısı operasyonları ile hukuksuz bir şekilde suç işlenerek kaldırılıyor. Ne yaparsanız yapın CHP olarak biz yurttaşlar adına bu soruyu sormaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kaftancıoğlu söz konusu afişleri il binası ve 39 ilçe nan afiş kaldırılınca biz de siluet koymadık. Uzunköprü’deki afişlerde ise Saray silüeti bulunuyordu. Her iki afiş de savcılık kararıyla kaldırılınca amacın paranın akıbetini sormak olduğu ortaya çıktı” dedi. CHP Mersin İl Başkanlığı’nın hazırlattığı “128 milyar dolar nerede?” afişlerine de savcılığın sözlü talimatı olduğu gerekçesiyle polis tarafından el konuldu. CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay, “O para bütün halkındır, emeğinin karşılığıdır. Satanlar, Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarının hangi yöntemle kimlere, kaça satıldığını bu millete açıklamak zorundadır” dedi. borçlarla oluşturulmuş 95.2 milyar dolarlık brüt rezerv bulunuyordu. Raporda şu vurgu dikkat çekonların da yerleşik firma ve kişilere, çıkmak isteyen yabancılara sattığı anlaşılıyor.” Rapora göre, bu tür “arCHP’NIN ‘128 MILYAR ti: “TCMB’nin yasa ve yönetmelik ka kapı” müdahaleleri büyük güvente belirtilen dışında, bankalara dö sizlik yaratıyor ve bu kırılamıyor. NEREDE?’ ÖNERGESINE RET AYM’den 11 partiye denetim Anayasa Mahkemesi, Milli Mücadele Partisi, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi ile Muhafazakâr Yükseliş Partisi’nin 2017, Emekçi Hareket Partisi, Güven Adalet ve Aydınlık Partisi, Emek Partisi, Kadın Partisi, Millet Partisi, Liberal Demokrat Parti ile Genç Parti’nin 2018, Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin ise 2017 ve 2018 yıllarına ait mali denetimlerini yaptı. Söz konusu partilerin, adı geçen yıllara ait kesin hesap incelenmesinde gösterdikleri gelir gider toplamının, eldeki bilgilere göre doğru, denk ve Siyasi Partiler Yasası’na uygun olduğuna karar verildi. l ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin, “Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların hangi yöntemlerle, kime satıldığı” ile ilgili genel görüşme önergesi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Oylama öncesi konuşan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Erdoğan’ın ‘şahsım hükümeti’ işbaşına geldiğinden beri Merkez Bankası kasasına girmesi gereken 128 milyar dolar buharlaştı. Bu rezervi neden, kime, kaça sattınız?” dedi. AKP’li Mustafa Savaş da Türkiye’nin salgın döneminde olduğunu söyleyerek, “Tüm kesimlerin döviz taleplerinin karşılanması için rezervlerin kullanılması gerekebilir. Aksi halde ya faiz artıracaksınız ya da IMF’ye gideceksiniz. Bu yöntemlere başvurmadan bir mücadeleye girmek belli ki birilerini rahatsız etti” savunmasını yaptı. l ANKARA/ Cumhuriyet HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’dan partisinin grup toplantısında 128 milyar dolar çıkışı: HIRSIZ IÇERDEYSE KILIT IŞE YARAMAZ HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu. “Üçüncü yol” açıklamalarını anımsatan Buldan, bu açıklamanın “seçim ittifakı olarak anlamlandırıldığını” belirterek, “Hayır, HDP’nin gündeminde şu an itibarıyla bir seçim ittifakı yoktur. O gün geldiğinde parti kurullarımız gerekli değerlendirmeleri mutlaka yapacaktır. Şu an gündemimiz seçim ittifakı değil, en geniş demokrasi ittifakıdır” dedi. İktidarı eleştiren Buldan “Tek adam yönetimi bir kriz ve çöküş sistemidir” diye konuştu. Hafta sonu 23 kamu arazisinin daha satışa çıkarıldığına dikkat çeken ve “Bunların sistemi aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Emlak Sistemi’dir, sarayları adeta kamu arazisi satış ofisi gibi çalışmaktadır” diyen Buldan, Merkez Bankası’nın “kayıp 128 milyar dolarını” anımsattı. Buldan, “Cevap veremiyorlar. Aslında biz cevabı biliyoruz. Merkez Bankası’nın yedek anahtarı kimdeyse paralar ondadır. Fazla söze gerek yok, hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz” dedi. Buldan, savcılara “128 milyar doları soruşturma” çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini “Cumhurbaşkanlığı Gidiş Sistemi” olarak nitelendiren Buldan, “Saray’ın kepenk kapatacağı günler yakındır. Yazar kasa yok diye boş yere sevinmesinler. Sandıklar halkın elindedir, halk da dört gözle o günleri beklemektedir” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet