09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 4 MART 2021 PERŞEMBE Kılıçdaroğlu’ndan, İnsan Hakları Eylem Planı’na ilişkin tepki: Demek hak yokmuş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “İnsan Hakları Eylem Planı” hakkında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,“Eğer bir ülkede bir siyasi parti, bir devleti 19 yıl yönettikten sonra kalkıp da ‘Ben İnsan Hakları Eylem Planı açıklıyorum’ diyorsa o ülkede insan hakları yok demektir. İnsan haklarının olmadığını itiraf etmektir” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, dün Ataşehir’de, Birinci Bölge Apartman Görevlileri ile bir araya gelerek, sorunlarını dinledi. Emekçilerin çoğu yerde kayıt dışı çalıştırıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu “Çalışıyor ama sigortalı değil. Bu, bir hak çalmadır. O kişinin geleceğini çalmak demektir. Biz bunu da çözeceğiz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “İnsan Hakları Eylem Planı” konusunda ise “Efendim, ‘düşüncesinden ötürü kimse hapse girmeyecek.’ Bugün düşüncesinden ötürü hapishaneler tıka basa dolu. Farklı düşündü diye. O yüzden insanlar korkuyorlar, ‘Örgütlenirsek başımıza bir bela gelir mi?’ diye. Eğer bir ülkede, bir siyasi parti bir ülkeyi 19 yıl yönettikten sonra kalkıp da ‘ben insan hakları eylem planı açıklıyorum’ diyorsa, o ülkede insan hakları yok demektir. İnsan haklarının olmadığını itiraf etmek demektir.” Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından da “İktidarımızın ilk hafKILIÇDAROĞLU’NDAN ERDOĞAN’A ‘5 KURUŞLUK’ HAKARET DAVASI SEFA UYAR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’na yönelik “yüzsüz”, “karaktersiz” ve “cibilliyeti bozuk” hakaretleri nedeniyle Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile “5 kuruşluk” dava açtıklarını belirtti. Dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu’nun “Gara’daki şehitlerin sorumlusunun Erdoğan olduğu” yönündeki eleştirilerine yanıt veremeyen Erdoğan’ın eleştirilerden “saldırganlık ile sıyrılmaya çalıştığı” vurgulandı. Cumhuriyet’e konuşan Çelik, “Şehitlerin sorumluluğunu bizzat üzerinde taşıyan Sayın Erdoğan, hakaretlere başvurarak, gerçekliği çarpıtmaya çalıştı. Gara üzerindeki eleştirinin doğru olduğunu davalar yoluyla ispatlayacağız. Gara’daki sorumluluğunu açığa çıkaracağı” dedi. l ANKARA tasında yapacaklarımız” başlığıyla 8 maddelik bir liste yayımladı. Kılıçdaroğlu’nun paylaştığı listede şunlara yer verildi: ‘Tank Palet geri alınacak’ “Katar ordusuna peşkeş çekilen Sakarya’daki TankPalet Fabrikası’nı hemen geri alıp şanlı ordumuza iade edeceğiz. Esnafın pandemi döneminde bankalardan aldığı kredilerin faizlerini silerek, anaparayı ise makul ölçülerde taksite bağlayacağız. Bir kararname ile esnafın kira spotaj vergisini kaldıracağız. Çiftçilerin bankalardan veya tarım kredi kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini sıfırlayacak, anaparayı ise makul ölçülerde taksite bağlayacağız. KYK borçlarından ötürü başlatılan tüm hacizleri durduracak, borçların faizlerini silecek ve borçlu iş sahibi olduğunda anaparayı makul taksitlere böleceğiz. Beşiktaş’taki terör saldırısında hayatını kaybeden 39 polis, 8 sivil toplam 47 şehidimiz için toplanan paraların tamamını faiziyle birlikte hak sahiplerine vereceğiz. 15 Temmuz Şehit ve Gazileri için vatandaştan toplanan paraların tamamını, faizleri ile birlikte hak sahiplerine vereceğiz. Hangi koşulda, bedeli ne olursa olsun; vatan topraklarına sahip çıkacak, Süleyman Şah Türbesi’ni vatan toprağına geri götürerek, orada şanlı bayrağımızı dalgalandıracağız.” l İç Politika CHP’li Altay, ‘İsraf Erdoğan’ın genetiğine işlemiş’ diye konuştu: En pahalı Cumhurbaşkanı CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Sandalye çoğunluğu ile dokunulmazlığı kaldırmanın, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmakla aynı şey olduğunu belirten Altay, “Bu bir adalet arayışı değildir, siyasi hesaplaşma. Neredeydin 6 senedir? Şimdi Kobani soruşturması başlatıyorsun, yargıya talimat veriyorsun. Biriniz ‘HDP’yi kapatacağız’, öteki ‘hukuk bilir’ diyor. Hangisine inanacağımızı da şaşırdık. Erdoğan’a söylüyorum: Parti kapatma, mağaraları, Kandil’i, terörü kapat. İmha et, yok et, hallet. Hiçbir hak talebi, hiçbir hak iddiası, terörizme meşruiyet, teröriste masumiyet sağlamaz. Teröristlerin en çok istediği şey, devlet hukuk dışına çıkarsa terör oradan beslenir. Partileri millet açar, millet kapatır” diye konuştu. Devletin borcunun bir yılda 510 milyar TL arttığını belirten Altay, “Dolu dizgin israfa giden bir Erdoğan ile karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanlığı’nın 2020’de sadece koruma maliyeti, 263,6 milyon lira. Türkiye, dünyanın en pahalı Cumhurbaşkanı’nı kullanan ülkedir. Cumhurbaşkanı, TBMM’ye muhalefete küfretmeye 110 araç ve 2 helikopter ile geliyor. Adam huy haline getirmiş. İsraf Erdoğan’ın genetiğine işlemiş” değerlendirmesini yaptı. Altay, İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklamadan önce Erdoğan’ın Boğaziçi öğrencilerinden özür dilemek zorunda olduğunu belirterek, “Belki biraz inandırıcı olur. ‘Osman Kavala işinde yanlış yaptık’ diyecektin. İki yılda hayata geçecek bir plan var. Sana hakaret etti diye 900 çocuk hakkında kovuşturma sürüyor. Sen mi insan hakkından bahsedeceksin? Zaten başlarken, ‘Bazı çiçeğe su vereceğiz, bazılarına vermeyeceğiz’ diyorsun. Senin açıkladıkların Magna Carta’da, anayasada var. Sen uy yeter. Bin 200 yıl önce söylenmiş şeyleri şimdi yeniden söylemenin kime ne yararı var? İnsan hakları söz konusuysa Erdoğan’dan bir tek talebimiz var: Gölge etmesin başka ihsan istemez” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘SANCAR OLAYINI IZLIYORUZ’ CHP’den istifa eden Teoman Sancar’ın “Şantajcıları savundular. Boş kâğıdı uzatıp istifa imzalamamı istediler. Partim bana sahip çıkmadı” ifadelerinin sorulması üzerine Altay, “Nerede yaşanmış olursa olsun; CHP olarak asla kumpasçılara boyun eğmeyiz. İstifa tek taraflı bir irade beyanı, partimizden istifa etmiştir, yürüyen bir savcılık soruşturması vardır. Biz de konuyu izliyoruz” yanıtını verdi. Gülizar Biçer Karaca Muharrem Erkek CHP’li vekiller Erkek Ne reformlar ve Karaca, İnsan Hakları Eylem Planı’nı değerlendirdi: gördük zaten yoktular CHP Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek ve Gülizar Biçer Karaca, CHP Genel Merkezi’nde yaptıkları basın toplantıları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nı değerlendirdi. Erkek, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin 2019’da Erdoğan tarafından açıklandığını belirterek, “Her yıl Adalet Bakanlığı’nın sitesinde rapor yayımlayacağız’ dediler. Bir rapor bulabilir misiniz acaba? Bu belge açıklandığında, ‘Kanser aspirinle tedavi edilmeye çalışılıyor’ demiştik. AİHM, AYM kararlarına uymayan bir zihniyet reform yapamaz. Zihniyette reform çok önemli. Attilâ İlhan’ın sözüyle bitirmek istiyorum. ‘Ne reformlar gördük zaten yoktular” dedi. CHP’li Karaca da planı ‘özeleştiri belgesi’ olarak kabul ettiklerini belirterek, “Ancak insan hakları ve özgürlükler adına daha fazlası olduğunu söylemeyi zul sayarız. 7 yıl önce açıkladıkları eylem planında AİHM’deki ihlal kararlarını azaltma hedefleri vardı. AİHM’deki Türkiye aleyhine açılan dava oranı yüzde 11,3’ten yüzde 8’e çıktı. O zamanlar beşinci sırada olan Türkiye bugün ikinci sırada. 2005’te 55 bin insan cezaevindeydi 1 Ocak 2021’de bu sayı 271 bine çıktı. Verilerde de görüldüğü üzere Erdoğan’ın açıkladığı eylem planı bir masaldır. Anlatacak hikâyesi kalmayan tek adam, milleti oyalamaya çalışıyor. Mevcut yasaların gereğini yerine getirin, uygulayın yeter” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet CHP EKONOMİ MASASI: Esnafını ayakta tutan kazanır İMAMOĞLU’NDAN ‘DAVA’ ÇIKIŞI: Gündemi alabora etme çabası İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane’deki ana yerleşkede, Ordu Valisi’nin suç duyurusu üzerine açılan “hakaret” davasında açıklanan savcılık mütalaasıyla ilgili soru soran gazetecilere yanıt verdi. İmamoğlu, “Gündemi alabora etmek için çabalar bunlar. Bazı konularda gündem yaratılıyor, sonra buzluğa konuluyor. İstendiği zaman buzluktan çıkartılıyor ve bunun üstünde tepinilmesi isteniyor. Ben, böyle yapmayacağım. Bizim gündemimiz yoksulluktur, fakirliktir. Umarım yargı, kalan süreçte en doğru kararı verir” yanıtını verdi. l İç Politika CHP Ekonomi Masası üyeleri, Ankara Otonomi’de Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu üyeleriyle bir araya geldi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, toplantıda yaptığı açıklamada, “Sektörlerin bir iyi, bir kötü gittiğini belirterek, “Bunlardan biri de motorlu araç sektörü. Motorlu araç satıcılarının ciddi sıkıntıları ortaya çıktı. Biz bu konuda elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. “Bugün karşı karşıya olduğunuz en önemli sorun belirsizlik” diyen Öztrak, “Bir dönem yüksek fiyatla ikinci eli aldınız çünkü talep vardı. Şimdi elinizdeki arabaları muhtemelen zararına satmak zorunda kalacaksınız. Bir de bunun üstüne noter harcı gibi bir uygulama gelirse bu sizin zararınızı daha da artıracak. Genel Başkanımız da bunu ifade etti: Bugün dünya, esnafına yardım etmek için yarışıyor. Pandeminin sonunda esnafını ayakta tutabilen ülkeler, pandemiye karşı savaşı kazanmış olacak” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet İnsan hakları mı dediniz, hiç güleceğim yoktu! Cumhurbaşkanı’nın şapkadan çıkaracak başka tavşan kalmayınca “İnsan Hakları Eylem Planı”nı açıkladığı gün, ABD’li bir gazeteciye davalarım ve aldığım cezalarla ilgili bilgi veriyordum. Anlattığım her ayrıntıda karşıdan hayret nidaları yükseliyordu. Türkiye’de değildi, yüzündeki ifadeyi neyse ki görmüyordum, üzülürdüm muhtemelen. Attığım bir tweet yüzünden 14 ay hapis cezası aldığım davada benimle hiç ilgisi olmayan ayrıntıları anlattıkça bir Hollywood senaryosu dinler gibiydi! Benim bir tweet’le halkı nasıl kin ve düşmanlığa teşvik edebildiğimi, İçişleri Bakanlığı’nın bu davaya niye müdahil olduğu gerçeğini artık algılayamıyorum, her şey o kadar gerçekdışı ki. Yine Amerikalı meslektaşımın soruları kendime getiriyor beni: “Siz sadece bir öngörüde bulundunuz ve sonra bu gerçekleşti diye mi suçlu bulundunuz?” “Evet, diyorum, zaten o kadar karışık bir hikâye ki hâlâ çözülemedi, ölen niye öldü, öldürdü denilen belediye memuru kendini niye yaktı, kim suçlu, kim değil, benim bilmeme imkân yok!” Mardin Derik’teki lokal siyaset çatışmasını ve altındaki gerçekleri ben anlayamıyorsam ABD’li gazeteci hiç anlayamaz, hele attığım tweet’in sonuna ünlem koyduğum için cezamın ağırlaştırılmasını! Ya FETÖ’cü hikâyesi? İkinci davamı anlatıyorum. “Reşat Petek diye bir AKP’li milletvekili, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Araştırma Komisyonu Başkanı seçilince 1400 kişi kendisine ‘Bu milletvekili onlara yakındı, bu göreve nasıl gelir?’ diye yazı yazdı. Bana ve CHP milletvekili Veli Ağbaba’ya dava açtı. Mahkemeye verdiğimiz bütün yazılı ve görüntülü delillere rağmen o davada da hapis cezası aldım. Üzerine bir de 20 bin lira tazminat istendi. Mahkeme insaf etti, 5 bin TL ödememe karar verdi. Biz kararı almadan icraya vermiş. Daha dün faiziyle 13 bin TL ödedim, iki aylık maaşımdan bile fazla!” Kadıncağız, karşımda sadece yutkunuyor. “Cezalara itiraz etmişsiniz. Ya kaybederseniz hapse girmekten korkmuyor musunuz” diye soruyor. Muhalif herkes içeride, ne yapalım diyorum. İçeride gazeteciler, öğrenciler, siyasetçiler, aktivistler var. Sadece liyakatsiz diye seçilen rektörü protesto ettikleri için ülkenin en iyi öğrencileri tutuklandı, Osman Kavala üç senedir ceza almadan yatıyor. Darbe yapmaktan suçlanan askeri öğrenciler var. Kamuoyu ünlü isimlerden haberdar ama sadece Cumhurbaşkanı’na sosyal medyada sert sözler söyledikleri için “hakaret etti” suçuyla tutuklu sıradan insanların sayısı binleri geçti. İnsan hakları aktivisti bir milletvekili Faruk Gergerlioğlu, kadınların cezaevine girişte çıplak aranmasını kamuya taşıdığı için milletvekilliği düşürülüp hapse atılmaya çalışılıyor, ceza aldı. Onlar içerideyse ben de girmişim, bir fazla, ne çıkar? İki ünlü sanatçı, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar, bir televizyon programında iki satır sert konuştular diye mahkemelerde süründüler. Sonra da “İnsan Hakları Eylem Planı” açıklayıp hepimizle dalga geçiyorlar. 18 yıldır iktidardalar, insan hakları diye diye cezaevlerini doldurdular. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, muhalefet ediyor diye milyonlarca liralık tazminat davaları açıyorlar. Ağzını açana tazminat davası! Sonra da İnsan Hakları Eylem Planı! Denizdeki balıklar bile güldü buna. Ama hâlâ saf ve samimi Karadenizli fanatikleri var ki ne dese inanıyor. Ay’a gideceğiz dedi, ona bile sevindiler. Oralarda kongre yaptı, lebaleb doldurdular salonları, hepsi korona oldu, haritada şehirleri kıpkırmızı! Davalara, cezalara rağmen susmayan gazeteciler var, bu kadar çok olunca gerçekliğini kaybetti, korku duvarını aştık, hâlâ yazıp çiziyoruz. Şimdi tek korkumuz eşkıyanın saldırısı! Evinden çıkıyorsun, üç beş kişi saldırıyor, sopalar, silahlarla, dayağı yediğin, canını zor kurtardığın yetmiyor, bir de adam tuttun kendi kendine saldırttın, şov yaptın diye suçlanıyorsun! Ölsen cenazenle şov yapıyorsun diyecek utanmazlar! Bir yandan da inadına Kanal İstanbul’u yapacakmış. Tek dertleri iktidarda kalıp ülkenin kaynaklarını sömürmeye devam etmek. Beş müteahhidin arkasında kim var? Bahçeli’yle Erdoğan arasında hangi anlaşma, hangi paylaşma var? Bahçeli, olmayan oy potansiyeliyle, AKP’yi rehin aldı, parmağında oynatıyor, daha çok sertlik, daha az demokrasi istiyor. Cumhurbaşkanı da “İnsan Hakları Eylem Planı” açıklamasından sonra Bahçeli’yi ziyarete gidip tekmil mi veriyor? Şimdi bunları yazdık diye yine başımızda Damokles’in kılıçları. Ali Mahir Başarır, CHP Mersin Milletvekili, son günlerin en aktif muhalefet yapan siyasetçilerinden, “Hakkımdaki tazminat davaları milyonları geçti, param da yok, fezleke de var” diyor. Ağzını açanı hapis ve para cezası ile tehdit ettikleri bir ülkede ne insanı, ne hakkı, ne eylemi, ne planı? Yeter, aklımızla dalga geçmeyin bari!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle