Katalog

HABER 3 4 MART 2021 PERŞEMBE 10/1 4 0 70/2 1 0 10/1 2 0 60/1 8 0 00/1 9 0 40/9 0 120/2 0 10/1 2 0 50/2 0 0 60/1 5 0 10/9 0 190/8 0 70/3 0 190/1 0 0 90/4 0 40/2 0 130/8 0 170/2 0 90/3 0 150/6 0 100/2 0 130/3 0 TARİHTE BUGÜN 1923: Mustafa Kemal Paşa’nın 17 Şubat’taki konuşmasıyla başlayan İzmir İktisat Kongresi sona erdi. Kongrede Misakı İktisadi kabul edildi. ‘Çok sayıda köpek terk ediliyor’ diyen Elmadağ Belediye Başkanı Aşkın: Biz sahip çıkıyoruz SARP SAĞKAL Ankara’nın Elmadağ ilçesinde yaşayan yurttaşlar, kim olduğu bilinmeyen kişilerin çok sayıda köpeği arabalar içerisinde ilçeye getirdiğini ve hayvanları sokaklara terk ettiğini anlatıyor. CHP’li Elmadağ Belediyesi ise terk edilen bu hayvanlara yaptığı kulübeler ve beslenme alanlarıyla sahip çıkıyor. Elmadağ Belediye Başkanı Adem Barış Aşkın, bölgeye bırakılan hayvanların ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirtti. Elmadağ’da yurttaşlar ilçeye arabalarla çok sayıda köpek getirildiğini ve sokağa terk edildiğini söylüyor. Yurttaşlardan gelen ihbarlar doğElmadağ Belediye rultusunda ve rutin deBaşkanı Adem Barış netimlerle, sokağa terk Aşkın, “Veteriner Hizedilen bu hayvanlara metleri Müdürlüğü’nde Elmadağ Belediyesi sagörevli olan ekibimiz hip çıkıyor. Belediye ile Hayvanları Koruveterinerleri, Hayvanma Yasası çerçevesinları Koruma Yasası çerde çalışmalarımızı yüçevesinde müdahale Adem Barış Aşkın rütmekteyiz. Ancak de bulunuyor; hayvanbölgemize sık sık topların tedavi, aşılama ve bakım luca bırakılan sokak hayvanhizmetlerinin yanı sıra besle ları açısından sorunlar yaşame ihtiyaçlarını da karşılıyor. maktayız. Bu konunun ciddiyeBelediye, ayrıca, kış aylarının tinin farkında olarak, bölgemigelmesi ve soğuk havaların et ze izinsiz bırakılan hayvanlakisini artırmasıyla ormanlık ra biz de aynı muameleyi yapalanlar içerisindeki farklı nok mıyor ve bu davranışı da doğru talara köpek kulübeleri de yap bulmuyoruz. Onların da yaşatı. Kulübelerin bulunduğu ala ma hakkını gözetiyor, aşı, tedanın etrafına da fidan dikimi vi, kısırlaştırma ve besleme ihgerçekleştirildi. tiyaçlarını gerçekleştiriyoruz” dedi. Çevre ilçelere de çağrı yapan Aşkın, “Çevre ilçelerden isteğimiz; sokak hayvanlarına sahip çıkmalarıdır” ifadelerini kullandı. İlçedeki hayvanların iyi koşullarda yaşaması için çalıştıklarının altını çizen Aşkın, “Can dostlarımız, hayatlarını olumsuz etkileyen hava koşullarında, yeni yapmış olduğumuz kulübelerinde, hem beslenebilecekler hem de yaşayabilecekler. En güzel şekilde hayatlarını sürdürmeleri için onları misafir edeceğiz, beslenmelerini ve tedavilerini gerçekleştireceğiz. İnşallah kısa zamanda yeni yaşam alanlarıyla da mutlu olacaklar. Onların canları bize emanet” diye konuştu. l ANKARA BEŞIKTAŞ ORTAKÖY Kültür Merkezi 6 sene sonra tekrar açılıyor Beşiktaş’ta yaklaşık 6 senedir sanatseverlerin hizmetine kapalı olan Ortaköy Kültür Merkezi, yakın zaman içerisinde yenilenmiş haliyle tekrar kapılarını açıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, birçok yeniliği bünyesinde barındıracak olan merkezi ziyaret ederek, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başkan Akpolat’a ziyareti sırasında sanatçılar Zülfi Livaneli ve Sunay Akın da eşlik etti. Başkan Akpolat, “Sanatın toplumsal ve özgürlükçü ruhunu hep birlikte soluyacağız. Sanatın dayanışma ruhunu Beşiktaş’tan ülkemize taşımak için gerekli her türlü çabayı sergileyeceğiz. Sanatın ve sanatçının özgür ruhu Beşiktaş’ın özgür ruhuna eşlik edecek. Ortaköy Kültür Merkezi yeni yaşamın, yeni sanatın merkezi olacak” dedi. l Haber Merkezi ÜSKÜDAR BELEDIYESI Hazineye ait 19 taşınmazı satmak için yetki istendi AKP’li Üsküdar Belediyesi, henüz sahibi olmadığı 19 taşınmaz için Belediye Meclisi’nden satış yetkisi istedi. Vergi borçlarına karşılık, cami ve okul arazilerini devlete satmasıyla gündeme gelen AKP’li Üsküdar Belediyesi bir ilke imza attı. ANKA’da yer alan habere göre, söz konusu taşınmazların, aslında henüz Üsküdar Belediyesi’nin mülkiyetinde olmadığı anlaşıldı. Teklife göre, satış yetkisi istenen taşınmazlar Maliye Hazinesi’nden devralınacak. Üsküdar Belediye yönetiminin, Belediye Meclisi’nden peşin yetki istediği teklif, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in “olur”u ile Meclis’e gönderildi. Belediye yönetimi tarafından hazırlanan teklif listesinde, söz konusu taşınmazların 10’u Üsküdar, 5’i Tuzla, 2’si Kadıköy ve birer tanesi de Sancaktepe ile Pendik ilçelerinde yer aldı. Teklifin, bugün görüşülmesi bekleniyor. Üsküdar Belediyesi, vergi borcuna mahsuben, iki ayrı okul arazisini Maliye Bakanlığı’na devretmek için geçen ay Belediye Meclisi’ne teklif sunmuş, teklif AKP’li Meclis üyelerinin oylarıyla, oy çokluğuyla kabul edilmişti. l Haber Merkezi Okul var yolu yok Samsun’da 2018 yılı şubat ayında mevcut binasına taşınan Aziz Atik Fen Lisesi’nin hâlâ yolu asfaltlı yolu bulunmuyor. Öğrenciler yağmurlu havalarda çamur ve derin çukurlar nedeniyle zor anlar yaşıyor. Velilerin ve vatandaşların şikâyetlerine rağmen yolun yapılmamasını kaygıyla izlediklerini ifade eden EğitimSen Samsun Şube Başkanı Arzu Topaloğlu, “yetkilileri bir an önce sorunun çözümü için, harekete geçmeye ‘yeniden’ çağırıyoruz” diye konuştu. “Onca şikâyete rağmen kulakların kapalı olması tarafımızca sorgulanması gereken bir durum olarak görülmektedir” diyen Başkan Topaloğlu şunları söyledi: “Bu yolun bir an önce yapılması için daha önce diğer şehirlerde görülen ve ciddi yaşam kayıplarına yol açan vakaların mı yaşanması gerekir. Eğitim Sen Samsun Şubesi olarak konunun takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.” l SAMSUN AZERBAYCAN KÜLTÜR BAKANI MALTEPE’YI ZIYARET ETTI Kültür alanında işbirliği mesajı Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakamadan hazırladığı bir tablo Kerimov’a takdim nı Anar Kerimov, beraedildi. Bakan Kerimov berindeki heyetle Malve Başkan Kılıç’ın da tepe Belediyesi Prof. aralarında bulunduğu Dr. Türkan Saylan Külheyet daha sonra, Prof. tür Merkezi’ni ziyaret Dr. Türkan Saylan Kületti. Maltepe Beleditür Merkezi’nde Azerye Meclisi’nde konuşan baycanlı ünlü ressam Kerimov, “Bizim amacıMikayıl Abdullayev’in mız, Türk kardeşlerimizdoğumunun 100. yılıle kültürel alanda işbirna ithafen düzenlenen liğimizi güçlendirip geMaltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Kerimov’a tablo hediye etti. serginin açılışını yaptı. liştirmektir. Sinema, tiSergiyi gezen heyet dayatro, müzik, kütüphaneler alan zamanda bir ilçeniz olarak görebi ha sonra Maskkara Tiyatrosu’nun larında işbirliği yapmak niyetinde lirsiniz” diye konuştu. Konuşmala kadın erkek ilişkilerini konu alan yiz” dedi. Maltepe Belediye Baş rın ardından Maltepeli bir kadının “Suçlu Kimdir?” adlı oyununu izlekanı Ali Kılıç da “Maltepe’yi aynı el emeği göz nuru, hiç dikiş yap di. l Haber Merkezi KADINLARDAN 8 MART ÇAĞRISI Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla 81 ilde çağrıda bulundu. Açıklamada, “Biz mücadele edersek eşit ve özgür bir yaşamı kazanacağız” denildi. Yapılan çağrıda, ‘’Kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. 5 Mart’ta Beşiktaş’ta buluşuyoruz. Meydanlarda buluşmadan önce 81 ilde, İstanbul’un 39 ilçesinde, tüm üniversitelerde rektörü seçmek isteyen gençlerle, kendi hayatını seçmek isteyen kadınlarla, ayrımcılığa karşı mücadele veren LGBTİQ+’larla, iş yerlerinde sömürüye karşı mücadele eden işçi kadınlarla beraber mücadelemizi büyüteceğiz. Tüm kadınları da bu süreçte üye olmaya, görev almaya, mücadelemizi büyütmeye davet ediyoruz. Biz mücadele edersek eşit ve özgür bir yaşamı kazanacağız” denildi. “Sadece biz mücadele ettiğimizde soruşturma ve kovuşturma süreçleri ilerliyor” denilen açıklamada “Kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız. Topyekun mücadele edecek, eşitliği ve özgürlüğü kazanacağız’’ ifadeleri kullanıldı. l Haber Merkezi HAVALİMANI’NDA DOLANDIRICILIK İstanbul Havalimanı’nda düzenlenen operasyonda, yabancı uyruklu kişilerin vize ihlali cezalarını ödemek için verdikleri dövizi düşük kurdan bozan ve Türk Lirası ile ödeme yapanların paralarını ‘tırnakçılık’ yöntemiyle çalan gişe çalışanı 7 şüpheli yakalandı. Soruşturma kapsamında dün 7 şüpheli yakalanırken, aramalarda 109 bin 713 Amerikan Doları, 10 bin 570 Avro, 50 İngiliz Sterlini ve 40 bin lira ele geçirildi. l DHA Uzmanlar, ağza ve burna tıkılan bez ya da yastıkla hayatına son verilmiş olduğunu söylüyordu. Devlet “irticayAğlama muktedir la mücadele” diye bir gündemi önüne İslamcı, sadece utan! koymasaydı, cesedi hiçbir zaman buNe garip. 14 yaşında bir çocuğu sokak ortasında öldürüyorlar. Yine mağdur olup onlar ağlıyorlar. Tabutunun başında çığlık atan annesini binlerce kişiye yuhalatıyorlar. Yine mağdur olup onlar ağlıyorlar. Tayyip Erdoğan ağlıyor, Fethullah Gülen ağlıyor, Menzilcisi, Nurcusu ağlıyor. Mağduriyet, bizim İslamcıların en büyük sporu. Ağlamaksa en vazgeçilmez eylemleri. Hiç vazgeçmiyorlar. 28 Şubat’ın ardından Milli Görüş gemisini ilk terk edenlerin bitmeyen mağduriyet öykülerini dinlerken aklıma düştü. En çok da “irtica paranoyası yarattılar” dediklerinde şaşırdım. Madımak’ta yanan otel, sırtından vurulan aydınlar, elde silahla “Kemalist düzeni yıkmaya geldik” talimleri... Sahi hepsi ama hepsi paranoya mıydı? lunamayacaktı. Zira, PKK ile karşı karşıya gelmesi nedeniyle Hizbullah’ın sırtı, kimi kamu görevlileri tarafından sıvazlanıyordu. Kimi siyasetçiler örgüte “öfkeli çocuklar” diyerek bakıyordu. Sadettin Tantan’ın İçişleri Bakanlığı döneminde, 23 Ocak 2000’de, polisin Hizbullah operasyonunda bulundu. Evde Kuriş’le birlikte 4 ceset vardı. Hepsi işkence görmüştü. Domuzbağıyla bağlanıp bodruma gömülmüştü. Çürümüşlüklerinden farklı zamanlarda son nefeslerini verdikleri anlaşılıyordu. Konca Kuriş’in cesedi o haldeydi ki ailesi bile tanıyamadı. Mersin’deki diş doktorunun çıkardığı ağız haritası sayesinde cesedin onun olduğu kesinleşti. Ağabeyi Mehmet Genç, kardeşinin işkence kasetini basına şöyle anlattı: “Konca’nın 35 gün büyük direnç gösterdiği belli. Ama onu ‘Elinizden geleni ardınıza koymayın’ kaçıran, yakalanır yakalanmaz ‘her şeyi söyleyeceğim’ diye hemen polise teslim olMersin, 17 Temmuz 1998, sıcak bir yaz gecesi. 37 yaşındaki Konca Kuriş, kocasıyla çalıştıkları işyerinden evine dönüyordu. 3 adam başlarına silah dayadı. Konca’yı arabaya bindirip götürdüler. Aslında sürpriz değildi, tehdit ediliyordu. Beş çocuğundan biri olan kızı Sırma, tanıklığını söyle anlatıyor: “Telefonun sesine uyandım. Annemin salondan yatak odasına doğru koşup kapıyı kapattığını duydum. Telefonda ‘Elinizden geleni ardınıza koymayın’ dediğini duydum. Salonun kapısında beni görünce irkildi. ‘Sen uyumuyor muydun?’ dedi. Sordum. ‘Yok bir şey’ dedi, ilk defa o zaman korktuğumu hatırlıyorum. Ağladığımı hatırlıyorum. Sesindeki endişeyi ilk defa o muş. Bir kadın 35 gün direnmiş arkadaşlar.” zaman gördüm.” (Kültürhane. org, Burçak Görel röportajı) Konca Kuriş’in hedef seçilKatilleri halay çekerek çıktı mesinin nedeni “kâfirlik” değil Konya’daki ev, Hizbullah’ın di. Tanrı’yı anlama defterini ka mezar evlerinden sadece biriypatmamıştı. Yolculuğunu sür di. Türkiye’nin dört bir yanından dürüyordu. Zaten o hep “Ya çıkan cesetler, 90’lı yıllara yatağımda çok huzurlu bir şekil yılan irticai terörün kanıtı olarak de ölmek istemem, benimsedi tarihe geçti. ğim yolda ölmek isterim” demi O evlere polisten sonra giren yor muydu? gazeteci Emrah Cengiz, gördüklerini OdaTV’ye şöyle anlat‘Siz ne biçim mıştı: “Bodrum kata indik. Unufeministsiniz?’ Kayınpederinden dini konularda ilk telkinleri aldı. İbadete başladı. Dini cemaatlerle ilişki kurdu. İslamcı İktibas dergisinde yazıları yayımlandı. Zamanla tutucu din anlayışına karşı çıktı. Teyzesi Necla solcuydu. Mersin’de Bağımsız Kadın Derneği’nde beraber çalıştılar. Kadın hakları, Kuriş’in geleneksel din anlayışına eleştirilerinin mihenktaşıydı. Aslında pek kolay olmadı. Teyzesi, Pazartesi dergisine (Mart 2000) şöyle anlatmıştı: “Konca derneğe gelmeyi çok istedi ve başardı. ‘Benim başımın örtülü olması kadın sorunundan uzak olmamı mı gerektiriyor, siz ne biçim feministsiniz?’ deyip geldi derneğe.” Televizyonlara çıktı, anlattı. İslamı çağın aklıyla yeniden yorumlamak gerektiğine inanıyordu. Örtülüydü ama Kuran’da başörtüsü zorunluluğu olmadığını savunuyordu. Çok kadınla evlilikleri eleştiriyordu. Kadınla erkeğin yan yana namaz kılabileceğini söylüyordu. Bu ve benzer fikirleri, hedef alınması için yeterliydi. “İrtica”, gericilik demek değil miydi zaten? Hizbullah’ın onu kaçırmasının da nedeni buydu. tamadığım çok net bir görüntü var. Tavana sabitlenmiş çengeller. Büyükbaş hayvanların kesildikten sonra asıldığı büyük çengellerden. Hizbullah bu çengellere asıp sorgu ve işkence yapmış insanlara. Hâlâ oldukları yerde duruyorlardı.” Hizbullah, o cinayeti bir bildiriyle üstlendi: “İslam düşmanı ve laikfeminist Konca Kuriş, Allah ve Kuranıkerim karşıtı fiilleri ve söylemleri nedeniyle, Hizbullah savaşçıları tarafından kaçırılarak üslerimizde sorgulanmıştır. Dinsizlaik T.C.’nin resmi din söylemleri ile talimatları paralelinde hareket eden ve Siyonistlerce de kullanılan Konca Kuriş, Müslümanları şüpheye sevk edecek fiiliyatlara giriştiği için şeri hükümler gereği cezalandırılmıştır.” (Ayşe Düzkan, Artı Gerçek) Çilesi ölünce de bitmedi. Dinci teröre kurban giden Kuriş’in vasiyetinin yerine getirilemediğini teyzesi Necla şöyle anlattı: “Cenazesinin kadınlar tarafından kaldırılmasını vasiyet etti. ‘Kadınlar ön saflarda olsun, üzerime toprağı onlar atsın’, dedi. Ama cenazesinde, bize önceden söz verilmesine karşın fiili bir durum yaratıldı ve biz oradan dışlandık. Kadınlardan kaçırılır gibi götürüldü cenaze.” 10 yıl önce, şimdikine benzer Dinci teröre 35 gün direndi bir yargı reformunda, Kuriş’in katilleri tahliye edildiğinde ben Silivri Cezaevi’ndeydim. SonBulunması için kadınlar ay radan FETÖ’den tutuklanacak larca eylem yaptı. “Konca’yı hâkimime şöyle bağırmıştım: Hemen İstiyoruz” afişleri duvar “Konca Kuriş’in nasıl işkenlara asıldı. İmzalar toplandı. Va ceyle öldürüldüğünü gördünüz liliklere fakslar çekildi. Gösteri mü? Onu katleden Hizbuller düzenlendi. Ama olmadı. lahçılar halay çekerek çıkOnu kaçıran Hizbullah mitılar. Ben hapishaneden izlelitanları, ellerini ve ayaklarıdim. Yazıklar olsun.” nı bağlayıp, bir kutuya koyup, “İrtica paranoyaydı” diyen Konya Meram’da bir eve getir muktedir İslamcı... Manikürmişti. Tam 35 gün boyunca, in lü tırnağını dibinden kesersen; sanlık dışı işkencelerle sorgu mağdur ol, ağla. İpek kıyafetiladılar. Bir de marifet gibi kay ne güvercinler pislerse; mağdetmişlerdi. dur ol, ağla. Ama Mersin’de, “Başka bir İslam”ı savunan şehir mezarlığında, 8 Mart’ta, başörtülü Konca, işkencelerin ayak ucundaki mermer vazosonunda katledildi. Otopsi ra ya kadınların mor çiçekler bıporuna göre “dış etkenlerle bo raktığı bir mezar görürsen; ğulma” sonucu öldürülmüştü. sadece utan!