Katalog

HABER 9 26 MART 2021 CUMA İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiği 20 Mart’tan sonra 6 gün içerisinde 10 kadın öldürüldü Hesabını kim verecek? 20 MART l Kocaeli İzmit’te Beyzanur Özel Fidan (22), 3 ay önce evlendiği kocası tarafından evde ölü bulundu. Koca Ömer Fidan tutuklandı. 21 MART l 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Mustafa Yıldız tarafından bıçaklanan Hatice Yıldız (44), hastanede yaşam mücadelesini kaybetti. 22 MART l Osmaniye’nin Yeniköy köyünde Cemil Fikirli isimli erkek, gördüğü şiddet nedeniyle evi terk eden eşi Serpil Fikirli’yi (33) bıçakla katletti. l Isparta’da 17 gündür kayıp olarak aranan Zülfi Nur Bakır’ın (23) cansız bedeni bulundu. l İzmir Konak’ta, polis Fırat Köksal kız arkadaşı Nagihan Üste’yi (33) bulundukları otomobilde katlettikten sonra intihar etti. l Alanya’da Besat Doğan isimli erkek, boşanma aşamasında olduğu Rabia Doğan’ı (34) tabancayla vurarak öldürdü. l İstanbul Bağcılar’da Teyo isimli Gürcistan uyruklu bir kadın bıçaklanarak öldürüldü. 23 MART l Denizli’de Erkan Sivrikaya isimli erkek boşanma aşamasında olduğu Meral Sivrikaya’yı (50) öldürdü. 25 MART l Adana’da, Suriye uyruklu 8 aylık hamile İslim Ahmed (21) erkek kardeşi Beşir Ahmed tarafından 6 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. ANNESİNE SÖZLÜ TACİZ Anne Şengül E., polislerin İzmit’ten otobüse bindirdiği oğlunu otogarda karşıladığını belirterek, “Öldüresiye dövülen oğlumu o halde görünce deliye döndüm. Ağlayarak ağabeyinin evine getirdim. O da ağladı. Hangi anne evladını böyle görmek ister. Oğlumu alıp, hastaneye gittik. Eşim de 3 ay önce yaşamını yitirdi. Oğlumu darp eden kişiler telefonla arayıp, daha önce de sözlü tacizde bulunuyorlardı. Yaşanan bu son olaydan sonra şikâyetçi olduk” dedi. Homofobik saldırı İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilme gerekçelerinden biri olarak gösterdiği “eşcinselliğe özendiriyor” yaklaşımı Pazartesi günü yaşanan olay sosyal medyada gündeme gelince 30’a yakın suç kaydı olduğu öğrenilen Fırat Kaya, dün tutuklandı. sonrasında İzmit’te kan donduran olay. Sosyal medyada “Fırat Delikanlı” ismini kullanan Fırat Kaya, eşcinsel olduğu gerekçesiyle E.E’ye saldırıp, görüntüleri pazartesi günü sosyal medyada paylaştı. E.E’nin yüzünün kanlar içinde olduğu görüntü dün gece, Twitter’da paylaşıldı. Sosyal medya kullanıcılarının büyük tepki gösterdiği paylaşım kısa sürede #FıratDelikanlıTutuklansın hashtag’i ile trend topic oldu. Kaya’nın daha önce de işitme engelli bir kadına şiddet uyguladığı, kadının hastanede tedavi altında olduğu iddia edildi. Kaya’nın poliste yaralama, tehdit, gasp, dolandırıcılık ve cinsel istismar gibi suçlardan 30 kaydı olduğu öğrenildi. Pazartesi günü yaşanan olay sosyal medyada gündeme gelince Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı ‘Adam öldürmeye teşebbüs’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından Kaya hakkında soruşturma başlattı. Fırat Kaya, Gölcük ilçesinde saklandığı bir evde polis operasyonu ile yakalandı. Kaya, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Fotoğrafla şantaj Yüzde 50 engelli E. E’nin şikâyetçi olduğu ortaya çıkarken ifadesinde “Benim gibi işitme engelli olan Fırat’ı Aydın’dan tanıyorum. 22 Mart’ta arayarak İzmit’e gelmemi, hediyelik eşya işi olduğunu belirtti. Ben de işsiz olduğum için kabul ettim. Kazancım olan yarı parayı Fırat’tan istedim. Fırat’ın yanında bulunan kişi ‘vermiyoruz’ dedi. Sonra küfr etmeye başladı. Bu sırada araya giren Kaya bana yaklaşık 5 yıl önce sosyal medyada çıkan çıplak fotoğraflarımı gösterdi. Orada bulunanlardan biri arkamdan kafama bir şeyle vurdu. Daha sonra hepsi bana vurmaya başladı. Hatta biri kemer çıkarıp, onunla da vurmaya başladı. Kanlar içerisinde kaldım. O an fotoğraflarımı çektiler. Sonra araca bindirip otogarda indirdiler. Ancak param yoktu. Aydın’a dönemiyordum. Güvenlikçilere giderek durumu anlattım. Onlar da ambulans çağırdılar. Hastaneye götürüldüm” dedi. l Haber Merkezi CUMARTESİ ANNELERİ Nazlıcan Doğan’a destek eyleminde öğrencilere müdahale: 12 öğrenci gözaltında LGBTİ+ bayrağı gözaltısı Cumartesi Anneleri duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Asıl davacı olan biziz, şikâyetçi olan biziz. Kayıplarımızı, adalet arayan biziz. Siz hangi faili yakaladınız da ailelere dava açıyorsunuz. Böyle bir dava hiç olmamalıydı” denildi. Duruşma öncesinde yakınları kayıpların fotoğraflarını boyunlarında taşıdı. ‘Bu ülkede mezar istemek bile suç’ ZEHRA ÖZDİLEK Cumartesi Anneleri’nin, kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için düzenledikleri eylemin 700’üncü haftasında polisin müdahale ederek gözaltına aldığı 46 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. 46 kişi için “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu”na muhalefetten 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma daha geniş olan 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya sanıklar, avukatlar, Cumartesi Anneleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Milletvekili Ali Şeker, Turan Aydoğan ve HDP Milletvekili Züleyha Gülüm katıldı. ‘Polisleri yargılayın’ İlk savunmayı yapan Maside Ocak, “26 yıldır abimin ölümüne ilişkin tek kişi yargılanmadı. Biz 26 yıldır adalet istiyoruz. Tek isteğimiz sadece bir mezar. Bu ülkede mezar istemek de suç. Olay günü bastonla yürüyebilen 84 yaşındaki annemin darp edildiğini gördüm. Ağır işiten Ali abimin yere düşen kulaklığını aradığını gördüm. Herkes bize adaleti borçlu. Sizin yapmanız gereken bizi yargılamak değil haklarımızı korumaktır” dedi. Ali Ocak, "Biz kayıplarımızın faillerinin bulunmasını talep ediyoruz. Bunun nesi suç?” dedi. Faruk Eren de, “Kardeşim kaybedilmiş ben neden mücadelemden vazgeçeyim. Şiddete uğrayan bizdik” diye konuştu. Adil Can Ocak da "Ben o meydanda büyüdüm. Bunun suç olduğunu düşünmüyorum” dedi. Cüneyt Yılmaz, Ali Yiğit Karaca, Murat Koptaş ve Deniz Koç da asıl yargılanması gerekenin şiddet uygulayan polisler olduğunu söyledi. Duruşma 12 Temmuz’a ertelendi. l İSTANBUL Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına ilişkin akademisyenlerin ve öğrencilerin protestoları devam ediyor. Dün ise Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri LGBTİ+ bayrağı açtığı gerekçesiyle hakkında disiplin soruşturması başlatılan arkadaşları Nazlıcan Doğan’a destek için eğitim fakültesi önünde bir basın açıklaması yapmak istedi. Ancak polisin müdahalesi sonrasında 12 öğrenci gözaltına alındı. Öğrenciler arkadaşların LGBTİ+ bayrağı açtıkları için gözaltına alındığını ve serbest bırakılana kadar eylem yapma kararı aldıklarını açıkladı. Konuya ilişkin Boğaziçi Dayanışması hesabından yapılan açıklamada ise “Hisarüstü’nde arkadaşlarımız LGBTİ+ bayrağı taşıdıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Kampuslarımızda ve mahallelerimizdeki sonu gelmeyen polis şiddetini teşhir ediyoruz. LGBTİ+ mücadeleBoğaziçili öğrenciler dün de eylemdeydi. si onurumuzdur” ifadeleri kullanıldı. Suç değil Boğaziçi öğretim üyesi Can Candan ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Öğrencilere müdahale gerekçesi olarak LGBTİ+ bayrağı taşımak diye bir şey duydum. Doğruysa hatırlatayım: LGBTİ+ bayrakları taşımak suç değildir” diye yazdı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet CHP İl Başkanı Kaftancıoğlu, “CHP İstanbul Sözleşmesi Dayanışma Ağı” kurduklarını duyurdu Ortak dayanışma için çağrı İLAYDA KAYA 84 ile taciz, yüzde 72 ile aile baskısı takip CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftanediyor. Kadına şiddete ailesinde ve çevcıoğlu, İstanbul’daki karesinde tanık olup oldın mücadelesini büyütmadığını sorduğumuzmek adına “CHP İstanda ise kadınların yüzbul Sözleşmesi Dayade 73.3’ün şiddete tanışma Ağı” kurduklarıKaftancıoğlu nıklık ettiğini görüyonı duyurdu. Kaftancıoğruz. Biz kadınlar şidlu, kimliği, inancı, siyasi görü detle her an yüz yüze yaşıyoşü ne olursa olsun tüm kadınla ruz. Cezalar ise yetersiz! Yüzde rı İstanbul Sözleşmesi Dayanış 94.6’lık bir kesim kadına yönema Ağı’na ve birlikte kadın hak lik şiddette cezaları yetersiz göları için mücadele etmeye çağır rüyor” ifadelerini kullandı. dıklarını söyledi. Kadınlar [email protected]. 'Hak etmiyoruz' tr adresine eposta atarak iletişime geçebilecek. Kaftancıoğlu, Harbiye’de bir otelde gerçekleştirilen toplantıda “İstanbul’da kadın gerçekliği” konusunda sözleşmeden çekilmeden hemen önce yaptırdıkları kamuoyu araştırmasını da paylaştı. “İktidar İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırarak, biz kadınları daha da güvencesiz bıraktı. Tek adam yine sözünden döndü” diyen Kaftancıoğlu, “Türkiye’de yaşayan kadınların en sık karşılaştığı sorunlar şiddet, taciz ve aile baskısı. ‘Sizce Türkiye’de kadınlar hangi sorunlarla karşılaşmaktadır’ sorusuna verilen ilk üç yanıt yüzde Türkiye’de kadınların kendini ‘FESIH KARARINI TANIMIYORUZ’ güvende hissetmediklerini söyleyen Kaftancıoğlu, “Gece soÇ kakta yürürken kendini güvende hisseden kadınların oranı saağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde bir araya gerı için burada olacağız. Tüm kadınları dayanışmaya çağırıyoruz. Biz dece yüzde 7,3. Bu korkunun len hukukçu kadınlar, “Sokaklaİstanbul Sözleşmesi’nin feshedilaltında; ölüm, tecavüz, taciz tehdidi var. Kadınların sadece yüzde 26,2’si ise kendilerini bu ülkede özgür hissettiğini söylüyor. İstanbullu kadınların yüzde 23,2’si ise Türkiye’de bir kadın olarak yaşamaktan memnun hissettiklerini söylüyor. Biz kadınlar böyle bir mutsuzluğu hak etmiyoruz” diye konuştu. Kaftancıoğlu, İstanbul’da yaşayan rı da meydanları da terk etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi fesih kararını tanımıyoruz” dedi. İstanbul Adliyesi önünde toplanan hukukçu kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizimdir! Vazgeçmiyoruz” pankartı açarak “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları attılar. Kadınlar adına konuşan avukat Sezen Ezer, “Bir gece milyonlarca kadın adına verilen kararı tanımıyoruz. Erkek şiddetini cezasızlıkla ödüllendirenlemesini tanımıyoruz. Bu karar siyasi bir karardır. Kararı çek, İstanbul Sözleşmesi'ni uygula” dedi. Mersin’de de eylem Mersin’de de kadınlar, katledilen Özgecan Arslan’ın adının verildiği meydanda “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyiz” diyerek bir araya geldi. Kadınlar, “Sözleşmeyi feshetmek isteyenlerin bahanelerini de fesih kararlakadınların ekonomik sorunlarla re karşı hep buradaydık. İstanbul rını da kabul etmiyoruz” açıklamamücadele etmek zorunda kaldı Sözleşmesi bizimdir. Vazgeçmiyo sında bulundu. 89.5 ile şiddet iken onu yüzde ğını da kaydetti. l İSTANBUL ruz. Biz bütün kadınların hayatla l İSTANBUL/Cumhuriyet EMİNE ŞENYAŞAR VE OĞLU Adalet isteyene polisten gözaltı AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları tarafından öldürülen iki çocuğu, eşi ve tutuklu oğlu için adalet isteyen ve 17 gündür Urfa Adliyesi önünde oturma eylemi yapan Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar gözaltına alındı. Dün sabah saatlerinde adliye önüne gelen Emine Şenyaşar ve Ferit Şenyaşar, “adalet” taleplerini dile getiren dövizlerini şövalelere (çizim sehpasına) koydu. Bir süre sonra Şenyaşar ailesinin yanına gelen polis, buna izin vermeyeceklerini söyledi. Ardından döviz ve fotoğrafların yer aldığı şövalelere el koydu. Ferit Şenyaşar “17 gündür buradayız. Bugüne kadar bize ne dediyseniz yaptık. İlk başladığımızda içerdeydik bizi çıkardınız. Bundan sonra öldürseniz de buradan bir adım geri atmam” diyerek tepki gösterdi. Polis, daha sonra Emine Şenyaşar ile Ferit Şenyaşar’ı gözaltına aldı. Şenyaşar ailesi, akşam saatlerinde serbest bırakıldı. l Haber Merkezi İŞ İNSANI TUTUKLANDI Çocuğa cinsel istismar Tekirdağ Çorlu’da, iş insanı İrfan Pullukçu 15 yaşındaki C.N.K’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Cinsel istismarla ilgili abla H.K. de kardeşini ‘para karşılığı erkeklerle birlikte olmaya zorladığı’ gerekçesiyle tutuklanıp, cezaevine konuldu. Pullukçu’nun “Ben ablasıyla birlikte oldum, küçük kızla ilişkim olmadı” dediği öğrenildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, C.N.K’nin koruma altına alındığını duyurdu. l DHA CINSEL TACIZ SUÇLAMASI CHP’li Uyanık’ın davası düştü CHP Bitlis İl Başkanı Veysi Uyanık’ın “cinsel taciz” ve “şantaj” suçlarından yargılandığı davada karar açıklandı. Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, müştekinin şikâyetinden vazgeçtiğini beyan etmesi nedeniyle sanık hakkında “cinsel taciz” suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildi. Uyanık’ın, “şantaj” suçuna ilişkin eylemi işlediğinin sabit olmadığına karar veren hâkim, sanığın bu suçtan beraatına hükmetti. l ANKARA ‘KADIN MÜCADELESİ YAŞAM MÜCADELESİ’ Aralarında hukukçu, gazeteci, sanatçı ve öğrencilerden oluşan bir grup kadın İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararını eleştirerek “Kadın hakları mücadelesi kadınlar için bir yaşam mücadelesine dönüşmüşken atılan hiçbir geri adımı kabul etmiyoruz” paylaşımında bulundular. Paylaşımı yapanlar arasında Ankara Barosu’nun ilk kadın başkanı Av. Sema Aksoy, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahar Gökler, UNESCO Türkiye Millİ Komisyonu Komite Üyeliği de yapan AÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gülriz Uygur, TED Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Şebnem Akipek Öcal, gazeteci, yazar, sendikacı Yaşar Seyman, eski TBB Başkanvekili Berra Besler, TBB Genel Sekreteri Sabiha Tekin, yönetim kurulu üyeleri Asude Şenol ve Filiz Saraç, eski Ankara Aile Mahkemesi hâkimlerinden Zerrin Togay, Psikiyatrist Gönül Erdal Dağıstanlı, Yüksekova Kadınları Dayanışma Derneği kurucusu Hatice Temir, WAML (World Association for Medical Law) YK üyesi Prof. Dr. Berna Arda, sanatçı, besteci ve söz yazarı Şehrazat yer aldı. l Haber Merkezi ‘CUMHURİYET KAZANIMLARINDAN VAZGEÇMEYİZ’ TKP’nin çağrısıyla bir araya gelen 60’a yakın “Kadın Dayanışma Komitesi”, kadına yönelik şiddetin durdurulması ve birlikte mücadele talebiyle istemiyle ortak açıklama yaptı. Açıklamada, “Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkan bu ülkenin kadınları geleceğini ne emperyalizmin çözüm önerilerine ne de yozlaşmış siyaset alanına bırakacaktır. Bu ülkenin kadınları kendi geleceklerini kendileri belirleyecek, bunun için mücadeleden vazgeçmeyecektir. Üstelik yalnızca şiddet ile değil, topyekün gericilikle, emeklerini çalanlarla, eğitim hakkını gasbedenlerle, eşitsizlikten nemalananlarla mücadele edecek, mutlaka kazanacaktır” denildi. l İç Politika