Katalog

14 26 MART 2021 CUMA l Zafer Temoçin YÜKSEK YERİLİM HATTI / Erdinç UTKU Tüm vatandaşlar AKP kongre delegesi yapılsın. (Virüs bulaşamayacağı için) milletçe aşı derdinden kurtuluruz! H Demokrasimiz geçiş döneminde: ara sıra hata yapıp ortaçağa geçiyoruz... H Politikamızda klinik VAKAlar sıklaştı. Ülke sanki POLİKLİNİK! H Hayatla aranıza “yaşam koşuşturmacası” girmesin! H Seçim havasına girildi iyice. Küfürler ve hakaretler havada uçuşuyor. ÖN SÖVÜŞME! (Sövüşlemeden önceki aşama!) H Koyun can derdinde. Keçi, keçiliğine devam ediyor... H Bizim memleketin, Acılı Antep Ezmesi’nden daha meşhurdur Acılı İnsan Ezmesi... H Hep birlikte “Ferman padişahın, meydanlar bizimdir” diyemediğiz için “Ferman padişahın, zindanlar bizim” oluyor... H “İntihar süsü” veriyor iktidar, öldürdüğü ekonomiye... H İçeride itibardan tasarruf etmeyenlerin dış politikada maruz kaldıkları muamele: Dış kapının mandalı! H Yerli ve milli atama piyangosu. Size de çıkabilir! Merkez Bankası Başkanlığı, önemli bir kamu kurumu yöneticiliği ya da herhangi bir bakanlık... CUK Günel ALTINTAŞ TRT’nin yayımladığı şarkılarda, sözgelişi, gittiyi gitdi, baktıkçayı bakdıkça, yaktığını yakdığın… diye okuyan şarkıcılar var. TRT, Türkçesi böyle yanlış seslendirilmiş şarkıları sadece 1 Nisanlar’da yayımlasa, gerçek bir 1 Nisan programı yapmış olur. H Sosyal medyada gördüğü bir yazıyı, resmi, karikatürü paylaştı diye bir insan gözaltına alınıyorsa, okuduğu bir gazeteyi, dergiyi, kitabı başkasına verenler de alınabilir demektir. Hukuk ve ahlak tanımayan kafaların hukuku getirdikleri nokta bu. H “Liberal solcular!” andımızın yasaklanmasını alkışlayan yazılar yazmışlar. Hep kabahat Atatürk’te. Bu millete okuma yazma öğreteceğine sadece okuma öğretecekti!!! H İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi önerenler acaba kız çocukları olmadığından mı, yoksa o çocukları istenmeyen çocuk falan saydıkları için mi böyle bir öneride bulunmuşlardır? Kendi kızlarını da evlendirdiklerine ve erkek şiddetine teslim ettiklerine göre, onlara düşmanlıklarının inandırıcı bir açıklaması olmalı. Ama kızına kalkacak eli kıracak çok da baba vardır! H “Kanun karşısında boynumuz kıldan incedir” diye bir laf vardır. Ama yasa denen balta, boynu kalın ya da ince demeden, hepsini aynı biçimde doğrar! H Naci Ağbal’ın, görevden aldığı için Sayın Erdoğan’a teşekkür etmesi, Merkez Bankası’nın ne kadar yönetilemez hale getirildiğinin anlatımıdır. H Bazen siyaset dünyasında öyle cesurca adımlar atılıyor ki kendi kendime, iki kadeh atmadan bu adımlar atılamaz diyorum! l Birol Çün l Kürşat Zaman l Kürşat Coşgun l Ahmet Öztürklevent HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN İhtiyarlık da Hayata Dahil l Burak Ergin l Cem Koç l İbrahim Tuncay l Erdoğan Başol l Alinur Uğurpakkan l Raşit Yakalı l Murteza Albayrak l Mehmet Selçuk 12 MART (sabah): Birgün gazetesinin 1. sayfasında bir yurttaş, Gülay Tunç, “Akşam pazarına geldim ki uygun olsun. 1 TL’lik elma aldım. Sağlamı 6 lira” diyor. Bir diğer yurttaş, “Ben de isterim her şeyin daha iyisini alayım, pırıl pırıl elmalar, armutlar...” demiş. Hürriyet’in 1. sayfasında ise taze Merkez Bankası başkanı, pırıl pırıl bir fotoğraf vermiş, hedefi sürdürülebilir büyümeymiş. Hadi inşallah, kıskananlar çatlasın. Akşam eve dönerken, oğluna pırıl pırıl bir elma, tek bir elma götüremeyen babanın neler hissediyor olabileceğini azıcık merak ettiler mi l İsmet Lokman acaba? Hiç boğazınıza dizildiği oluyor mu yediklerinizin? Bay Başkan, “para politikasının araçlarının etkin bir şekilde kullanılacağını” da ifade ederek yüreklere su serpmiş. Para politikasının araçları emekçileri ezmek için işler ve o emekçilerin çocuklarının varlığını ilkel birikime armağan edenler, çocukların sabahları, “varlığım Türk varlığına armağan olsun,” demesini liberal demokrasileri açısından sakıncalı bulup yasaklarlar. Sümüklü vaizleri’nin sümüklü mendillerini kutsal emanet sayıp saklayan maneviyatı sağlam gladyo biraderleri de bu yasağı memnuniyetle karşılayıp Abant’ta zarf toplayan hempalarıyla birlikte alkışlarlar. Özgürlük dedikleri küresel hegemonyaya teslim olmaktır, finans marketlerde getir götür’e bakanlar hakikati idrak ettiklerini farz ederek ve engin ufuklarında biz biçarelere tahammül ederek, ama çocukların bağımsızlık andı korkutur onları. Çünkü hiç durmadan yürüdüğümüz o yol, emperyalizme karşı direnenlerin yoludur. O yol, Koca Seyit’in, Arhavili İsmail’in yoludur. O yol çocuklarımızın pırıl pırıl elmaları kardeşçe bölüşeceği yoldur. Liberal faşistleri ürküten Türk İstiklalinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin, Gazi Paşa’nın yoludur… 22 Mart (öğleden sonra): Çok soğuk, çok üşüdüm bugün. Okulu asmış lise talebesi gibi sokaklarda sürttüm. Rastgele bir tane trene binip gitmek isteyen Attilâ İlhan’ı düşündüm, elleri ceplerinde yıldızları sayan Cahit Külebi’yi. İhtiyarlık da hayata dahil. Sırtımı ağaca yaslayıp bir sigara yaktım. Aklımdan çıkmıyor pırıl pırıl elmalar… İnsanlar parça parça geçiyorlar yollardan; sarhoş; katil; namuslu adam… Sezai Karakoç’u hatırladım. Çocuklarımızdan elmaları çalanlar, istiklalimizin düşmanlarıdır. l Kadir Doğruer l Levent Dağaşan