07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 26 MART 2021 CUMA 30/2 0 180/8 0 50/1 0 80/1 0 00/6 0 40/0 0 10/2 0 30/0 0 140/3 0 90/3 0 30/1 0 150/6 0 130/4 0 150/1 3 0 130/6 0 20/ 1 1 0 160/1 0 210/3 0 130/3 0 150/4 0 190/9 0 200/8 0 TARİHTE BUGÜN 1931: Ölçüler Kanunu’nun kabul edilmesiyle okka, endaze gibi eski ölçülerin yerine kilo, gram, metre, litre gibi yeni ölçülerin kullanılması öngörüldü. 1942: Naziler, Yahudileri Polonya’daki Auschwitz kampına götürmeye başladı. 1971: İstanbul’da iki kıta birleşti. Boğaz Köprüsü’nün 57. ünitesinin de yerine konulmasıyla kentin Asya ve Avrupa yakaları birbirine bağlandı. Covid19’da akıl almaz uygulama CHP’li Adıgüzel: Sağlık Bakanlığı’ndan yetkililerin talimatıyla hasta olsun ya da olmasın testi yaptıran yurttaşa veya temaslılara ilaç veriliyor. SİBEL BAHÇETEPE CHPOrdu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, Sağlık Bakanlığı’ndan yetkililerin talimatıyla hasta olsun ya da olmasın, Covid19 testi yaptıran pek çok yurttaşa veya temaslılara, sonucun pozitif negatif olmasına bakılmaksızın Favipiravir etken maddeli ilacın verildiğini iddia etti. Konuyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi veren Adıgüzel, talimatın resmi yazışma yerine sözlü ya da WhatsApp mesajları ile verildiği yönünde bilgiler olduğunu da söyledi. Resmi yazışma yok Adıgüzel, soru önergesinde “Covid19 protokolünde böyle bir uygulama olmadığı için bu durumun gerekçesi sorulduğunda sağlık kurumları tarafından Bakanlıktan talimat geldiği söylenmiştir. Bu talimatın yazılı olarak istenmesi üzerine şu ana kadar yazılı bir belge gönderilmemiştir. Resmi bir yazışma olmadığı, WhatsApp mesajları ve sözlü talimatlar yoluyla yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Yapılan sözlü talimatlar içerisinde ‘hasta ilacı kullansın ya da kullanmasın ancak mutlaka verin’ şeklinde ifadeler bulunduğu belirtilmektedir” dedi. Her gün bir Hekimler isyan ediyor: Vakalar artıyor, yoğun bakımlar doluyor, önlem alan yok uçak kazası gibi İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, hastanelerdeki boş yatakların “Hastalanmaya devam edebilirsiniz” anlamına gelmediğini vurguladı ve ekledi: “İnsanlar, diğer hastalıkları nedeniyle yoğun bakımda yer bulamamaya başlıyor.” SARP SAĞKAL ‘Lebaleb kongre’ yargıya taşındı LEYLA KILIÇ Nuri Başkapan isimli yurttaş, AKP’nin “lebaleb” kongresini yargıya taşıdı. Başkapan, “Dilekçeyi UYAP sistemine kaydettirmiş oldum. Bugün olmasa da yarın bir gün sorumlu oldukları bu suçlar için mutlaka gereği yapılır” dedi.İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na dün suç duyurusunda bulunan Nuri Başkapan dilekçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanlığı, Ankara Valiliği ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün “Olası kasıtla insan öldürmeye teşebbüs”, “Anayasa ve yasalara karşı bilerek ve isteyerek eylem ve organizasyon düzenlemek”, “Görevi kötüye kullanarak vatana ihanet” suçlarından cezalandırılmasını istedi. ‘Yüzleri kızarmıyor’ SİBEL BAHÇETEPE Koronavirüs salgını tüm hızıyla sürerken pandemi ve sosyal mesafe kurallarının hiçe sayıldığı “lebaleb” AKP kongrelerine tepki gösteren hekimler, “Haritadaki tüm iller kıpkırmızı kesilirken yüzleri kızarmayanlar” diye nitelendirdikleri Sağlık Bakanı ve Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyelerini istifaya davet etti. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, yaptıkları açıklamada bakan Fahrettin Koca ile Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyelerine seslenerek “İki aydır salgın önleme kurallarına uyulmadan kapalı ve kalabalık ortamlarda AKP ilçe, il, il kadın, il gençlik, genel merkez kadın, genel merkez gençlik kongreleri yapıldı. AKP 7. olağan büyük kongresi, on binlerce AKP delegesi ve üyesi ile hiçbir pandemi kurallarına uyulmadan kalabalıklarla yapıldı. Tüm illerin neredeyse tamamı kırmızıya dönüştü, sesinizi çıkaramadınız. Bir tweet bile atmadınız!” dediler. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Türkiye’de günlük koronavirüs vaka sayılarının 30 bine ulaşmasına ilişkin “Hastaneye başvurular ve yatan hasta sayıları arttı. Bu, ölümlere de yansıdı. 60’larda olan ölüm sayıları 140’lara çıktı. Hastanelerdeki boş yatakları ‘ölmeye, hastalanmaya devam edebilirsiniz’ mantığıyla görmek kabul edilemez” dedi. Büyük kalabalıklarla yapılan AKP kongrelerinin tedbirlerde çifte standart oluşturduÇoğalmasını önlüyor 25 MART PERŞEMBE Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Zuhal Gerçek, koronavirüsün vücutta çoğalmasını engelleyen yeni bir etken madde geliştirdi. Çalışmada, bileşenin Covid19 ilaçlarında kullanılması durumunda, hastanın koronavirüsü az semptomla atlatabileceği görüldü. Doç. Dr. Gerçek, “Virüsü vücudumuza aldığımızda virüs hemen sayısını artırmaya başlıyor. Bu ilaç ise virüsün kendini çoğaltmasını engelliyor. Dolayısıyla virüs sayısı minimumda tutulduğu için kişi hastalık semptomlarını göstermeyebilir bile” dedi. l DHA ğunu vurgulayan Küçükosmanoğlu, “Pandemiyi sopa olarak kullanmaya başladılar. Ortada bir destan değil, başarısızlık fotoğrafı var” ifadelerini kullandı. “Her gün bir uçak kazası oluyor gibi düşünün. Bu artış sürünce diğer sağlık hizmetleri aksıyor. İnsanlar diğer hastalıkları nede222 BIN 753 28 BIN 731 1210 157 19 BIN 186 niyle yoğun bakımda yer bulamamaya başlıyor” diyen Küçükosmanoğlu, Türkiye’nin ocak ayında vakalar beş bine düştüğü za37 MILYON 3 MILYON 212 BIN 928 120 BIN 13 man aşılama açısından önemli bir fırsatı kaçırdığını belirtti. 30 BIN 619 1790 ‘İkiyüzlü bir politika var’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kongre günü “Kar yağışının tüm mikropları temizlediği bu anlamlı buluşmada hepinizi selamlıyorum” demesine de tepki gösteren Küçükosmanoğlu, “O yorum hiç bilimsel değil. Seferihisar’da açık havada köylülere pandemi kuralları gereği ‘bir araya gelmeyin’ deniyor. Bir yandan da kongreleri görüyorsunuz. Tedbirlerin uygulanması açısından ikiyüzlü bir politika yürütülüyor” yorumunu yaptı. l ANKARA Artık İzmir’de vaka sayısı patladı çocukları da vuruyor MEHMET İNMEZ Türkiye ve İzmir’de artan koronavirüs vaka rakamlarını değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, 3. pik yapan koronavirüs salgınının İzmir’de de zirveye doğru yükseldiğini ve yoğun bakımlarda doluluk oranlarının arttığını söyledi. Virüsün artık ergen ve çocukları da vurduğunu belirten Çamlı, “Vaka artış sayısında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncüyüz” dedi. Dr. Çamlı, vakaların artmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın tedbir almadığını ve hiçbir şey olmamış gibi rahat davranmasını eleştirdi. Dr. Çamlı, “Vakalar artıyor ama işin ilginç yanı hiçbir şey yapılmıyor. İzmir’de günlük vaka sayısı 280 iken şu an 700’leri aştı. Düşünün İzmir’in kırmızı olduğu dahi açıklanmadı. İnsanlar bu hafta sonu yasak var mı, yok mu onu bilmiyor. Hâlâ kongrelerde boy göstermeler devam ediyor. Bu rakamları göreceğimiz günler, öncesinden belliydi. Türkiye vaka artış sayısında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü” diye konuştu. l İZMİR %4.2 2 MILYON 900 BIN 829 Koca, aşılama hedefini yine yaza aldı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, daha önce sonbahara ertelediği 50 milyon yurttaşı aşılama hedefini yeniden yaza çekerek, “Türkiye için, ‘mayıs sonu, bilemediniz, haziran ayı sonuna kadar!’ dersek, bu mevcut durumda gerçekçi bir cevap olacaktır” dedi. Aşı konusunda bilgi paylaşılmamasının karamsarlık oluşturduğunu itiraf eden Koca, “Böyle bir salgında, bir başka ülkenin ürettiği aşıya bel bağlamaksa yanlıştır. Tedarikte zorlanmanın ötesinde, bunun ekonomik bedelleri de ağır olur. Kendi aşımız, kendi silahımızdır” diye konuştu. Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrasında yazılı açıklama yaptı. Açıklamasında “Tedbirlere uyum, ne yazık ki, giderek azalıyor” diyerek yurttaşları eleştiren Koca’nın kalabalıklarıyla tepki çeken AKP kongresine ilişkin konuşmaması dikkat çekti. Karamsarlığın aşı konusundaki belirsizlikten olduğunu itiraf eden Koca, “Bugün birçok insanın karamsarlık, yılgınlık duyguları içinde olmasının sebebi, aşı hakkında yeterli bilgi Bakan Koca ye sahip olmamasıdır. Ve dahası ülkemizdeki aşılama programı, aşı tedariki ve aşı çalışmaları hakkındaki bilgi eksikliğidir” dedi. Türkiye’de 14 milyon dozdan fazla aşı uygulandığını belirten Koca, “Kullanıma aldığımız aşı, 18 milyon dozun üzerinde. Ayrıca 10 milyon doza tekabül eden, dolumu Türkiye’de yapılacak aşı elimize ulaşmış durumda. Mayıs sonuna kadarsa toplam 100 milyon dozun Türkiye’ye ulaşmasını bekliyoruz” dedi. 1.4 milyon doz BionTech aşısının geldiğini anımsatan Koca, “Nisan başında, bu, 4.5 milyon doza ulaşacak. Buna ek olarak 30 milyon dozluk opsiyonlu anlaşma yapılmıştır. Rus menşeli Sputnik’in tedariki için ilk görüşmelere başlanmıştır” ifadelerini kullandı. Ancak 25 Ocak’ta Sputnik aşısının Türkiye’de üretilmesi için anlaşmaya varıldığı duyurulmuştu. “Salgın ne zaman kontrol altına alınır?” sorusunu da yanıtlayan Koca, “Bunun bir cevabı var: Aşılama tamamlandığında. Türkiye için, ‘mayıs sonu, bilemediniz, haziran ayı sonuna kadar!’ dersek, bu, mevcut durumda gerçekçi bir cevap olacaktır. Bunun üç asgari şartı var: Her birimizin, tedbirlere uyması; aşı tedariki için yaptığımız anlaşmalara uyulması; aşı programını etkileyecek olası bir sorun yaşanmaması” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Hesabına virüs girdi Koronavirüsten kesilen cezayı ödemedi, banka hesabı bloke edildi CEMİL CİĞERİM landı. 900 TL cezayı ödeyemediKoronavirüs önlemleri nedeniyle sokağa çıkği için banka hesabı bloke edilen Volma yasağını ihlal edenlekan Dizdar, “Su içerre, sigara içenlere ve masken maskemi çeneke takmayanlara kesilen idari para cezalarını ödeDizdar min altına indirince polis gördü. Maske meyenlerin banka hesapları cezası işlemine başladı. Polise na ehaciz uygulanmasına baş maskeyi indirmeden suyu nasıl içebileceğimi sordum. Ne ben ne eşim çalışıyoruz, cezayı ödeyemedim” dedi. Dizdar, şunları söyledi: “Eşim okul kantininde çalışıyordu, kantin kapalı olduğu için o da işsiz kaldı. Ailelerimiz tarafından bankadaki hesabıma yatırılan parayla yaşamımızı sağlıyoruz” dedi. l SAMSUN Maskesiz paylaşıma ceza geliyor Kırklareli Valisi Osman Bilgin, il genelinde koronavirüs vakalarının bir ay öncesine göre 45 kat arttığını belirterek sosyal medya hesaplarında maskesiz görüntü ve sosyal mesafeyi ihlal eden görseller paylaşanlar hakkında işlem yapılacağını bildirdi. l AA İslambol avrat hakları akdinin reddi Dünyanın değişik kültürlerinde anlatılan, “Ashâbı Kehf” veya “Yedi Uyurlar”ı bilirsiniz. Türlü nedenlerle toplumlarından kaçan yedi insan ve köpeklerinin öyküsüdür. Sığındıkları mağarada uyurlar. Uyandıklarında yüzlerce yıl geçmiştir aradan. Acıktıkları için biri ekmek almaya çarşıya gider. Fırıncıya 300 yıl öncesinin parasını verir. HHH Temsilde hata olmaz. Ülkeyi yönetenler de tıpkı Yedi Uyurlar gibi. İstanbul Sözleşmesi’ni terk eden kafalar, kadına avrat dendiği dönemin anlayışını temsil ediyor. Yönetenlerle yönetilenler arasında böyle tersine bir çelişki olur mu? Olur! Halkı Müslüman olan ülkelerde, Doğu despotik toplumlarında olur böyle şeyler. Bizimkiler de uykuya daldıkları çağın yönetimini kurmak istiyorlar. HHH Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin açıklamasında, “Kadına karşı şiddetle mücadele sıfır toleransla sürecek” deniliyor. Açıklaması şöyle: “Türkiye, 20 Mart 2021 tarihinde tek taraflı olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiştir. İstanbul Sözleşmesi’nin 80. maddesi, herhangi bir tarafın Avrupa Konseyi’ne bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshetmesine izin vermektedir. Bilindiği üzere Türkiye, kadının toplumdaki statüsünü koruma ve kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele etme konusundaki güçlü bağlılığını göstererek İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olmuştur. Başlangıçta kadın haklarının güçlendirilmesini teşvik etmeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’nin toplumsal ve ailevi değerleriyle bağdaşmayan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir kesim tarafından manipüle edilmiştir. Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararı alması da bu nedene dayanmaktadır.” HHH Bu açıklamaya “Papaza kızarak oruç bozmak” denir. Bozmanın, sözden dönmenin nedeni meğer eşcinsellik imiş... Eşcinsellik sadece insanlarda değil, hayvanlarda da vardır. Keçilerdeki eşcinselliği gözlerimle gördüm. Çiçeklerde de vardır. Hem erkeklik hem dişilik niteliği olan çiceklere botanik biliminde “erselik” denir. Osmanlı’da ve Müslüman toplumlardaki “normal” sayılan bu durum, gerçeklere aykırı olarak “anormal” ilan ediliyor. Bu iddiada bulunanlara Osmanlı’da pek moda olan nasihat kitaplarından birini okumalarını tavsiye ederim: “İlyasoğlu Mercimek Ahmet, Kabusnâme, ‘1001 Temel Eser’ (Tercüman Gazetesi Yayınları).” HHH Bu kitaplar belki zor bulunur ama Rıza Zelyut’un Osmanlı’da Oğlancılık (Kaynak Yayınları) kitabı var. Bu insanların Resmi Meslek Örgütü bile varmış. (s.112) “Osmanlı sisteminde oğlancılığın ve bu işin pazarlamasını yapanların bir meslek örgütü olarak kabul edildikleri anlaşılıyor. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’nin İstanbul’u anlatan bölümünde, şehirdeki meslekler sayılırken verilen bilgiler bunu ortaya koyuyor. Her yıl yapılan esnaf alayında (geçit töreninde) oğlanlar ile pezevenklerin padişahın önünden şamata yaparak geçtikleri biliniyor. Esnaf içinde bu kesimin de yer aldığını şu bilgiler gösteriyor: ‘Deyyuslar esnafı: 212 nefer, pirleri yoktur.’” HHH Şair Nedim şu dörtlükte günümüzün Türkçesiyle sevgilisine şöyle diyor: “Ey yürüyen serviye benzeyen sevgili! Gel, cuma namazına gidiyoruz diye anandan izin alalım. Böylece zalim felekten bir gün çalalım. Gizli yollardan iskeleye doğru varıp seninle Sadabad’a gidelim.” Bir erkeğin cuma namazına bir kadınla gitmesi mümkün olmadığından burada Nedim’in sözünü ettiği servi boylu sevgili, genç bir oğlandır. Anlıyoruz ki “Divan Edebiyatı’nda ‘servi revan’ diye anlatılan sevgili, kadın değil erkek, yani oğlandır.” (s.175) Zaten, “Divan Edebiyatı dediğimiz şey, Mehmet Akif Ersoy’un belirttiği gibi ‘Baştan başa oğlanlarla / şarap’tan ibarettir.” (s.155) HHH Adamın biri karısını öldürmeden önce sosyal medya hesabından iki kez paylaşım yapmış; ilkinde “Erkeğin elini kolunu bağlayıp çaresiz bırakan yasa” derken ikincisinde “Bütün bu kadın cinayetlerinin tek sebebi 6284 sayılı iftira kanunu. Bi Allah kulu, aklı başında gerçek bir devlet adamı çıkıp diyemiyor. ‘Bu yasa ülkemize yaşam tarzımıza örf ve âdetlerimize Türk aile birliğine yakışmayan, onlarca aileyi dağıtan bir iftira yasasıdır’ diye” yazmış. (Cumhuriyet, 24.03.2021) İyi mi? HHH Tarih; bireyi, aileyi, toplumu dinin, kitapların, güzel törelerin, iyi âdetlerin koruyamadığının tanığıdır. Medeni Kanun’un yürürlüğe girdiği gün toplumumuz yüzyıl kazandı. Gerisi lagalula! Varyantta farklı semptomlar Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Uzun, “İngiliz varyantı baş dönmesi, bilinç durumunda bozukluk ve baş ağrısı gibi semptomlar yaratıyor. Genç hastalarda da ağır hastalık görebiliyoruz” dedi. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle