06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MART 2021 CUMA SİBER SALDIRILAR SALGINDA ARTTI Korsanların hedefi sağlık Sağlık sektörü, teknolojiyi en çok kullanan ve operasyonların en çok dijitalleştiği alanların başında geliyor. Koronavirüs salgınıyla birlikte dijital dönüşümü daha da hız kazanan sektör, son bir yıldır siber saldırıların odağında yer alıyor. Özellikle koronavirüs araştırma ve tedavisi kapsamında hizmet veren sağlık kuruluşları, hastaneler, ilaç üreticileri ve diğer tıbbi şirketlere yönelik siber saldırılar, 2020’de iki katına çıktı. Bu saldırılar, önceki yıla kıyasla yüzde 10 artışla vaka başına yaklaşık 7.13 milyon dolarlık zarara neden oldu. Sektör, veri ihlali oranında da 2019’a göre yüzde 12’lik artışla tüm sektörler arasında ilk sırada yer aldı. Yerli siber güvenlik şirketi Berqnet Firewall Genel Müdürü Hakan Hintoğlu, siber güvenlik zafiyetinin hayati tehlikeyi de beraberinde getirdiğine dikkati çekti. Hintoğlu, “2020 yılının eylül ayında Almanya’daki Düsseldorf Üniversitesi Hastanesi’nde can kaybına neden olan bir siber saldırı yaşandı. Hastanenin ağındaki 10 adet sunucuda bulunan veriler, siber saldırı sonucu şifrelendi ve fidye talep edildi. Bir hasta, mecburen başka bir hastaneye sevk edildi ve yaşanan zaman kaybından dolayı hayatını kaybetti. Bu üzücü örnek, hızla dijitalleşen dünyamızda siber güvenlikle can güvenliği arasındaki ilişkiyi kanıtlar nitelikte” dedi. l DHA DOĞA SESI SAĞLIĞA IYI GELIYOR Proceedings of the National Aca sesler ABD’deki 66 milli parkta kaydedildi. Araştırmacılar deneyin sonundemy of Sciences’ta yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, doğa sesleri ruh da katılımcıların bu sesleri dinlerken daha az ağrı, daha az stres, daha iyi haline ve sağlığa iyi geliyor. Araştırma kapsamında deneklere dinletilen bir ruh hali ve gelişmiş bilişsel performans yaşadıklarını keşfetti. AKKUYU NÜKLEER SANTRALI’NDAKİ HERHANGI BIR KAZADAN 6 MILYON KIŞI ETKİLENECEK İYOT TABLETI BILE YOK Bölge sakinlerinin, çevre aktivistlerinin ve uzmanların tüm itirazlarına karşın yapımı süren Türkiye’nin ilk nükleer santralı Akkuyu Santralı’nda meydana gelebilecek herhangi bir kaza anında 6 milyon 333 bin 608 kişinin etkilenebileceği ve kaza sonrasında hemen alınması gereken iyot tabletlerinin stoklarda yeterli miktarda olmadığı ortaya çıktı. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, “Olası kazada vatandaşlara iyot tableti dağıtılması gerekli ancak Türkiye’de yeterli sayıda iyot tableti yok” diye uyardı. CHP’li Yavuzyılmaz’ın TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Mersin’de yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın 50 kilometre yarıçapında 151 bin 920 kişi, 10 kilometre yarıçapında 470 bin 418 kişi, 150 kilometre yarıçapında 2 milyon 739 bin 995 kişi, 200 kilometre yarıçapında ise 6 milyon 333 bin 608 kişinin yaşadığına dikkat çekildi. Yavuzyılmaz önergesinde, “Santraldaki olası bir kaza, arıza veya sabotaj durumunda, bu bölgede tesisin 200 kilometre yarıçapı içinde yaşayan insanların tahliyesi için “Bölgesel Tahliye Planları” hazırlanıp hazırlanmadığını sordu. Öte yandan Yavuzyılmaz, Iğdır’a 16 km uzaklıkta bulunan Ermenistan’daki Metsamor nükleer güç santralı, ömrünü 2005 yılında tamamlamasına rağmen hâlâ çalışması üzerine TBMM Başkanlığı’na verdiği yazılı önergesinde “Sağlık Bakanlığı veya ilgili bakanlıklar ile Türkiye’deki özel sağlık kuruluşları ve ilaç depolarında yurtiçinde veya yurtdışında meydana gelebilecek radyolojik bir kaza veya tehlike durumunda hayati önemdeki iyot tabletlerinden hazırda toplam kaç adet bulunmaktadır” diye sormuştu. Önergeye verilen yanıtta stoklarda 500 bin adet iyot tableti olduğu ortaya çıktı. YÜZ BINLERCE HEKTARLIK ALAN, ‘KAMU YARARI’ DENİLEREK YOK EDİLDİ Işte orman gerçeğı OKUL YOLU Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde oturan Halil Şahin, 10 yaşındaki doğuştan bedensel engelli oğlunu bir kilometre uzaktaki okuluna yağmur, kar, çamur demeden sırtında götürüyor. Üç çocuk sahibi Halil ve Fatma Şahin çiftinin ilk çocukları 10 yaşındaki Batuhan Şahin, doğuştan bedensel engelli. Çocuğunun eğitiminden geri kalmamasını isteyen baba Şahin, kırsal Dilek Mahallesi Küllümağara mevkisinde Karakaya Baraj Gölü’nün kıyısındaki evlerinden oğlunu sırtında okula götürmeye başladı. Yağmur, kar, çamur demeden her sabah yolları aşarak çocuğunu okula götüren baba, oğlunun eğitiminin aksamamasını sağladı. Şahin, “Hava şartları ve yolun kötü olması nedeniyle bazen zorlanıyorum ama olsun yine de çocuğumu okula sırtımda götürüp getireceğim çünkü oğlum okulunu çok seviyor. Aşırı yağışta yolun çok kötü duruma gelmesi nedeniyle bazen çocuğumu okula götüremediğim günler de oluyor ama her zaman götürmeye gayret ediyorum. Kar yağsa da yol çamur olsa da oğlumu okula götüreceğim. Çocuğumu okutmak için her şeyi yapacağım” dedi. Batuhan ise okulunu çok sevdiğini belirterek “Büyüyünce polis olmak istiyorum” dedi. l AA AHIR YIKIMINA PROTESTO Adaların Atları Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Adalar’daki atların ahırlarını yıkma kararına, Heybeliada’da düzenledikleri eylemle tepki gösterdi. İBB ekiplerinin yıkıma gelmesine karşın platformdan temsilcilerle görüşmenin ardından ekipler, ahırı yıkmadan alandan ayrıldı. l DHA Selçuk: Yüz yüze esastır Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak” sözlerine gelen tepkilerin ardından “Yüz yüze eğitim BURUN MASKESİ Meksika’da araştırmacılar, koronavirüse (Covid19) karşı burun maskesi tasarladı. Maskenin, yemek yendiği ve bir şeyler içildiği sırada takmak üzere tasarlandığı ve burnun açıkta kalmamasının amaçlandığı ifaesastır. Hibrit model, ihtiyaç halinde okullarımızın tamamlayıcısı olacaktırSalgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. EBA altyapımızı güçlendirdik. Hibrit modelini uygulamaya ilişkin ciddi bir deneyimimiz oldu” dedi. de edildi. l DHA l ANKARA/Cumhuriyet Türkiye’de 2020 yılı verilerine göre 22 milyon 933 bin hektar orman alanı mevcut. Orman Genel Müdürlüğü ormancılık istatistiklerine göre 2012 2020 döneminde 334 bin 35 hektar orman alanı kamu yararı gerekçe gösterilerek orman dışına çıkarıldı. 2012 yılından bugüne incelendiğinde maden ve enerji sektörü için tahsis edilerek kaybedilen orman alanı yanan ormanlardan kat kat daha fazla. Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) tarafından Uluslararası Orman Günü etkinlikleri kapsamında yapılan çevrimiçi buluşmada, ormancılık fakültelerinden bilim insanları ve çevre haberciliği yapan gazeteciler olarak bir araya geldik. Toplantıda bilim insanları Türkiye’de orman gerçeğine ilişkin yaptıkları sunumlarla çarpıcı veriler paylaştı. Prof. Dr. Erdoğan Atmış, ormansızlaşma üzerine yaptığı sunumunda, 2012 yılından bugüÇEVRE ASLINDA KORUMA YOK Etkinlikte Prof. Dr. Ünal Akkemik, “Türkiye’de ormanların biyolojik çeşitliliği ve sorunları” başlıklı sunumunda Türkiye’nin verimli ormanlarının düşük seviyelerde olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Cihan Erdönmez de “Türkiye’de ormancılığın yasal ve yönetsel boyutu” başlıklı sunumunda yasal düzenlemelerin ormanları koruduğu gibi ormanları korumayan yönlerinin de olduğunu anlattı. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ise “Türkiye’de doğa koruma nereye? Korunan alanları kim koruyacak?” sunumunda koruma alanların korunmadığına dikkat çekti. ne orman alanlarından yapılan tahsislerin, orman yangınlarıyla kaybedilen orman miktarının dört buçuk katı olduğuna dikkat çekti. Madenlere ve enerjiye gitti Prof. Dr. Doğanay Tolunay da “Türkiye’de ormanlar ve ormancılık: Algılar ve Gerçekler” başlıklı sunumunda ormansızlaşma, ormanların tahrip olması, habitat parçalanması gibi konulara dikkat çekti. Tolunay’ın paylaştığı Orman Genel Müdürlüğü ormancılık istatistiklerine göre 2012 2020 döneminde 334 bin 35 hektar orman alanı kamu yararı gerekçe gösterilerek orman dışına çıkarıldı. Bu rakamın 82 bin 432 hektarı madencilik için, 122 bin 385 hektar alanı ise enerji izinleri için kullanıldı. 129 bin 217 hektar orman alanı ise diğer izinler kategorisinde yer alıyor. Yine Orman Genel Müdürlüğü Stratejik ve Ormancılık İstatistiklerinin verilerini derleyen Tolunay’ın paylaştığı tabloya göre, 2004 2020 yılları arasında ormanlarda kullanım izni verilen alanlar yanan alanlardan kat kat fazla. Yaşanan krize dikkat çekmek için tüm dünya kararacak İklim için ışıkları kapat WWF’nin (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) iklim krizine dikkat çekmek için 2007’den bu yana dünya genelinde milyonlarca insanın katılımıyla düzenlediği küresel etkinlik Dünya Saati’nde bu yıl “değişim” çağrısı yapılacak. Işıklar yarın akşam, 20.30 21.30 saatleri arasında bir saatliğine değişim için kapatılacak. Küresel etkinlik, pandemi koşulları nedeniyle bu yıl evlerde yapılacak ve dijital mecralardan paylaşılacak. Türkiye’de WWFTürkiye’nin öncülük ettiği etkinliğin katılımcıları iklim kriziyle mücadele için “Du¨nya Saati, Degˆis¸im Saati” diyerek du¨nyanın her yerinden milyonlarca insanla birlikte gezegenin sesi olacak. Garanti BBVA ve Panasonic Life Solutions Türkiye’nin ana sponsorluğunda düzenlenecek Dünya Saati’ne www.dunyasaati.org adresi üzerinden kayıt yaptırarak katılım sağlanacak. WWFTürkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, herkesi değişimin parçası olmaya davet ederek “Türkiye’nin iklim krizi ile mücadelede geçen yıllar içerisinde hız kazanan düşük karbon ekonomisine geçiş ve enerji dönüşümü sürecinin dışında kalması beklenemez. Bugün harekete geçmezsek, hiç de uzak olmayan bir gelecekte iklim krizinin çok daha şiddetli etkileriyle yüzleşeceğiz; o nedenle gelin, Dünya Saati’nde ışıkları kapatarak bir saatliğine gezegenin sesine, değişim çağrısına kulak verelim” diye konuştu. Bursa dereleri ZEHIR AKIYOR Fabrikalar tarafından arıtılmadan salınan atık sular sebebiyle Bursa’nın dereleri simsiyah akıyor. Verimli ovalarından akan bu pis sularla üreticiler tarla ve bahçelerini sulamak zorunda kalıyor. Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Yönetim Kurulu üyesi Murat Demir, “Bu dereler Uludağ’dan tertemiz şekilde doğuyor ama şehir merkezine girdiğinde su değil kimyasal atık haline geliyor. Bulunduğumuz noktada çaydan su alıp tahlil yapsak suya rastlayamayız. Artık lütfen suyun önemini vurgulayan konuşmaların yanı sıra, acil eylem planlarıyla yeraltı ve akarsularımızın temizlenmesi için harekete geçin” dedi. l İHA Mermer ocağı için ‘HILELI’ ÇED IZNI CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Yazıbaşı Mahallesi Keldağı mevkinde kurulması planlanan mermer ocağının aslında ÇED süreci olumsuz sonuçlanan kalker ve taşocağını açabilmek amacıyla hileli biçimde kurulmak istendiği bilgisinin doğru olup olmadığını Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Beko, “Danıştay 8. Dairesi’nin çok net olan ‘gerekli tedbirler alınsa bile toz, duman ve kimyevi atık çıkaran tesis yapamazsınız’ kararına rağmen burada bir mermer ocağı açılmasına ilişkin başvuru konusunda Bakanlık olarak bölgede oluşacak büyük zararı da göz önüne alarak bir tasarrufunuz olacak mı” diye sordu. Beko, “Mermer ocağının açılması durumunda, bölgede büyük bir çevre kirliliğinin ve olumsuz sağlık koşullarının oluşması kaçınılmazdır. Tarım alanlarında verim düşecek ve ekonomik kayba neden olacaktır ” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet Kanal İstanbul’a karşı PEDAL BASACAKLAR Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, yarın tartışmalı Kanal İstanbul projesine karşı bisitlet sürme ve doğa için sanat buluşması etkinliklerini düzenleyecek. Koordinasyon tarafından yapılan çağrıda “Rant Kanalı’na feda edilecek İstanbulumuzu anlatmak için, saat 15.00’te Bostancı deniz otobüsleri iskelesi önünde bisikletlerimizle buluşuyoruz” ifadeleri kullanıldı. Bostancı’da bisikletlerle buluşacak grup Kadıköy Beşiktaş İskelesi’ne geçecek ve saat 17.00’de burada doğa için sanat buluşması gerçekleştirecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle