05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 25 MART 2021 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.9210 1.1 kuruş 9.3930 3.9 kuruş 10.8330 0.6 kuruş 20.20 0.78 puan 1.414 36.43 puan 2991.87 10.59 lira 440.37 1.87 lira Merkez Bankası krizinin uluslararası piyasalardaki yeni etkileri ortaya çıkıyor Not düşüşü kapıda Kredi notu “B+” olan Türkiye, S&P Global Capital IQ Market Derived Signal’de “B” gibi fiyatlanırken, Fitch faizle ilgili yeni adımın not düşüşüne yol açabileceğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı atanmasından 4.5 ay sonra görevden almasının yarattığı sarsıntı artarak devam ediyor. Finansal piyasalar, yaşanan gelişmelerin ülkeyi yeniden kur krizine sürüklemesinin ardından Türkiye’nin kredi notunun iki kademe düşürülmesini fiyatlıyor. Yatırımcıların riskten korunmak için kullandıkları kredi iflas takası (CDS) primleri baz alınarak hesaplanan S&P’nin Global Capital IQ Market Derived Signal puanı keskin bir değişim kaydederek bugün “B+” kredi notuna sahip olan Türkiye’nin “B” kredi notuna sahip bir ülkeymiş gibi fiyatlandığını gösterdi. Veriler, son 10 yılda risk primiyle ilgili MDSS hareketlerinin aşağı ve yukarı yönlü kredi notu değişikliklerinden önce geldiğini, ancak genellikle fazla sert tepki verdiğini gösteriyor. Sermaye kontrolü Merkez Bankası’ndaki değişiklik sonrası hafta başı açıklama yapan kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin analistleri, Türkiye’deki ekonomi politikasının öngörülemezliğine dikkat çekerken, baz senaryoları olmasa da hükümetin sermaye kontrollerini devreye alma riskinin artık “arttığını” vurgulamıştı. Türkiye’yi S&P’ye göre daha yüksek notla (BB) derecelendiren Fitch de yeni bir açıklama yaparak TCMB’nin yeni başkanının faiz oranlarını hızla düşürmeye başlaması ve para ve tahvil piyasalarında yeniden karışıklık yaratması halinde Türkiye’nin kredi notunu düşürebileceği uyarısında bulundu. Gerilim sürüyor Reuters’ın faiz indirimine gitmenin notun düşürülmesine neden olup olmayacağı sorusuna Fitch’in ülke notları direktörü Tony Stringer, “Bu, kredi notunu gözden geçirmemize neden olabilecek bir şey, bu kesin” yanıtını verdi. Stringer, temel tehlikenin ise yurtiçi hane ve işyerlerinin yanı sıra tasarruf sahiplerinin TL’nin sert değer kayıpları yaşayacağını düşünüyor olması olduğunu belirtti. Hatırlanacağı gibi Fitch, bir ay önce Türkiye’nin kredi notu görünümünü yeni ekonomi ekibi tarafından daha tutarlı politikalar yürütül‘DALGALI GÜNLER BIZI BEKLIYOR’ Bir dönem Merkez Bankası Başekonomisti olarak da görev yapan Prof. Dr. Hakan Kara, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın Cumhurbaşkanı kararıyla görevden alınmasının ardından piyasalarda yaşanan dalgalanmanın başlangıç olduğunu vurguladı. Gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendiren Kara, şu noktaya dikkati çekti: “Merkez Bankası başkanının neden değiştiğini anlamak zor. Eğer amaç faizleri düşük tutmaksa böyle bir değişikliğin tam tersi etki yapacağı ortada. Hakan Kara Eski Başkan kalsaydı belki yıl ortasından itibaren Merkez Bankası’nın faizini düşürmeye başlaması mümkün olacaktı. Fakat şimdi belki de faizin tekrar artması gerekecek. Nitekim 10 yıllık faizler iki günde beş puan artarak yüzde 14’lerden yüzde 19’lara çıktı.” Hakan Kara, piyasaların son durumuna ilişkin de “Kurun ateşi biraz sönmüş gibi görünse de bundan sonra bizi bir müddet epey dalgalı günler bekliyor. Son yıllarda ekonomide yaptığımız yanlışların faturasını ödemeye başladığımız bir döneme giriyoruz” yorumunu yaptı. l NAGİHAN YILKIN/ İSTANBUL mesi ve sıkı para politikası izlenmesini gerekçe göstererek “negatif”ten “durağan”a çevirmişti. Öte yandan Wall Street Journal gazetesinde yayın kurulu imzasıyla “Erdoğan Türk Lirası’nı Dibe Çökertti” başlıklı yeni bir yazı yayımlanarak, “Yatırımcılar daha iyi bir ekonomi politikasına dönüşün sadece bir serap olduğunun farkına vardı” denildi. Sürecin geleceğiyle ilgili bu tür tartışmalar yapılırken, dün mali piyasalarda yaşanan dalgalanma yavaşlasa da sürdü. Yabancı yatırımcılar artan risklere dikkat çekerek TL varlıklardaki payını azaltırken, dolar/ TL 7.91808.0495 arasında hareket etti. Borsa İstanbul ise alış fırsatı nedeniyle yüzde 2.64 yükseldi. l Ekonomi Servisi RİSK MERKEZİ VERİSİ ‘Karşılıksız çek’ şubatta yükseldi TBB Risk Merkezi’ne göre, şubat ayında 2020’nin aynı ayına kıyasla bankalara ibraz edilen çek sayısı yüzde 18.5 artarak 1 milyon 133 bin 19 adet, bunların tutarı yüzde 29.3 artarak 89 milyar lira oldu. Bu kapsamda karşılıksız işlemi yapılan çek yüzde 18.7 azalarak 10 bin 513 adede düşerken tutar yüzde 6 artarak 862 milyon lira oldu. Ayrıca karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra ödenen çek sayısı yüzde 65.1, bunların tutarı yüzde 57.7 azaldı. l Ekonomi Servisi AKARYAKIT POMPASI Yeni yazarkasa zorunluluğu geldi Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre, akaryakıt satışı yapan işyerlerindeki mevcut ödeme cihazları elektronik ortamda anlık veri aktarımı yapabilen, güvenlik seviyesi yükseltilmiş yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihazlarla değiştirilecek. Elektronik kayıt ünitesiz akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazlar en geç 30 Haziran, elektronik kayıt üniteli akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazlarda 31 Aralık’a kadar bu dönüşüm sağlanacak. l Ekonomi Servisi Engin Aksoy, geçen yıl Türkiye’de 200 milyar TL’lik eticaret hacmi oluştuğunu belirtti. ULUDAĞ ZİRVESİ Dijital dönüşüme 6.8 trilyon dolar Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi buluşmalarından biri olan Uludağ Ekonomi Zirvesi, dün “Yeni Dünyaya Hazır mıyız?” ana teması ve Vodafone Business ana sponsorluğunda başladı. Açılışta konuşan Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi Engin Aksoy, IDC’nin tahminlerine göre, 2023’e kadar dijital dönüşüme küresel çapta 6.8 trilyon doların üzerinde yatırım yapılacağını hatırlatarak, yeni nesil teknolojilerin toparlanmanın da mimarı olacağını vurguladı. l Ekonomi Servisi YÜZDE 75 Covid19 salgını önlemleri nedeniyle taşınan yolcu sayısındaki düşüş oranı Mustafa Yıldırım TOBB Sektör Meclisi Başkanı Yıldırım, yolcu sayısı ve maliyete dikkat çekti Zam ve işsizlik tehlikesi ALİ CAN POLAT TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım, pandeminin sektör üzerindeki etkilerini çarpıcı verilerle ortaya koydu. Covid19 salgını önlemleri kapsamında Mart 2020’den itibaren 3 ay boyunca şehirlerarası seyahat kısıtlamasının uygulandığına atıf yapan Yıldırım, öncelikle bu süreçte otobüslerin yüzde 98’inin çalışmadığını, ancak MTV ödemeye devam ettiklerini hatırlattı. Daha sonra yüzde 50 kapasite sınırlamasıyla çalışmaya başladıklarını, ancak salgın korkusu ve üniversitelerin kapalı olması sebebiyle yolcu sayılarının düştüğünü belirten Yıldırım, 2019 yılında 200 milyon olan yolcu sayısının geçen yıl 50 milyona düştüğünü söyledi. Bu süreçte insanların özel araçla seyahat etmeyi tercih ettiklerini söyleyen Yıldırım, bu durumun da daha fazla kaza, akaryakıt tüketimi ve yol yıpranması gibi ekonomik ve sosyal sonuçlarının olduğunu vurguladı. 280 bine düştü Bu süreçte özellikle akaryakıt fiyatları ve döviz kurları sebebiyle sektörün borç yükünün sürekli arttığını aktaran Yıldırım, sektör mensuplarının bunu yolculara yansıtmamak için direndiğini belirtti ve şöyle devam etti: “Meslektaşlarımız borçlarını ödemek için araçlarını satmaya başladı. Hem dövize bağlı yatırım borçları hem vergi borçları sektörün belini büküyor. Bugün normalde yüzde 1015 bandında bir fiyat artışı olmalıydı ancak esnafımız bu zammı yapmamakta direniyor ve haziran sonuna kadar da yapmamaya çalışacak. Vergi borçlarının 1 yıl vadesiz ertelenmesini ve 12 taksitle ödenmesini istiyoruz” dedi. Sektörde her kış bir daralma yaşandığını hatırlatan Yıldırım, 2019 yılında kayıtlı çalışan 350 bin kişi varken bu sayının şu an 280 bine düştüğünü ve pandemide normal bir yıla göre yüzde 20 daha fazla istihdam daralması yaşandığını söyledi. Kısa çalışma ödeneğinin istihdam daralmasını bir nebze de olsa engelleyebildiğini aktaran Yıldırım, mart sonunda ödeneğin sona ermesi ile birlikte istihdam kaybının daha fazla olmasını beklediklerini vurguladı. ‘COVID19’ NEDENIYLE TURIST KAYBI 35 MILYON OLDU Çetin Osman Budak CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Covid19 pandemisiyle geçen bir yılın turizme etkilerini değerlendirdi. İktidarın önlem almayarak 2021 turizm sezonunu da tehlikeye attığını belirten Budak, “Pandemi sürecinde Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 35 milyon azaldı, dönemsel turist kaybı yüzde 78 oldu. Her 5 çalışandan biri de işsiz kaldı. Önlem alınmazsa turizm sektörünü 2021’de de zor günler bekliyor” ifadelerini kullandı. Borç yapılandırılmalı Sorunların çözümü için öneriler de yapan ve iktidarın bir an önce harekete geçerek turizm için bir kriz masası kurması gerektiğini belirten Osman Budak, 2021 yılında turizm sektörünü rahatlatmak adına alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Turizm sektörünün bankalara 134 milyar lira borcu var. Geri ödemeler pandemi sonunda başlayacak şekilde düşük faizle yeniden yapılandırılmalı. Kısa çalışma ödeneğinin sonlandırılması nedeniyle turizm çalışanları işsizlik ile karşı karşıya. Ödenek, sektör için pandemi sonuna kadar uzatılmalı. Turizm çalışanları hızlı bir biçimde aşılanmalı. Sektörün pandemi döneminde devlete olan borçları silinmeli. Turizm sektöründe ve bölgelerinde faaliyet gösteren esnaftan stopaj vergisi alınmamalıdır.” l ANKARA Tüketici güveni bu ay kıpırdadı TÜİK’in “Tüketici Güven Endeksi, Mart 2021” TÜİK ve TCMB işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, mart ayında önceki aya göre yüzde 2.5 artarak 84.5 puandan 86.7 puana çıktı. Bu kapsamda gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi yüzde 4 artarak 87.9, gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi de yüzde 2.5 artarak 94.1 oldu. Ancak endeksin 100’den küçük olmasının tüketici güveninde kötümser durumu gösterdiği unutulmamalı. l Ekonomi Servisi ‘Şehir ve Şehir’ üzerine spekülatif düşünceler Bir haftadır yaşanan (İstanbul Sözleşmesi, Merkez Bankası Başkanı, HDP, Gezi Parkı, Kanal İstanbul… Boğaziçi öğrencilerinin davasındaki iddianame) “garip gelişmelerle” ilgili yorumları okurken bir “bilişsel uyumsuzluk” içine düşer gibi olduğumu fark ettim. Bir taraftan kimilerine göre siyasal İslamın AKP rejimi hata üstüne hata yapıyor, yönetemiyor, “kendi ayağına sıktı”. Öbür taraftan AKP rejimi 19 yıldır giderek artan bir rahatlıkla her istediğini yapıyor, sürekli yeni siyasi, kültürel mevzileri ele geçiriyor, kısacası iktidardadır, sözcüleri kendilerinden çok emindir. Ben iki önermeye de katılıyorum “bilişsel uyumsuzluk” da bundan kaynaklanıyor. Bu uyumsuzluğun ayırdına vardığımda, China Melville’in “The City and the City” (Şehir ve Şehir) başlıklı bilimkurgu romanını anımsadım. İki realite tek mekân Melville’in romanında, tek bir coğrafi mekân üzerinde, kültürleri, teknolojik gelişmişlik düzeyleri ve lisanları, kısacası realiteleri birbirinden farklı Besz´el and Ul Qoma adlı iki şehir var. Bu iki şehir ve iki farklı realite, aynı coğrafi mekânı paylaşıyor ama birbirine karışmıyor. Çünkü birinin sakinleri öteki şehri görmeyerek yaşıyorlar. Melville’in kitabının izleği olmasa bile izleğinin yaşandığı ortam Türkiye’nin durumuna benziyor. Artık aynı coğrafi mekânı paylaşan farklı “şehirler” olarak yaşıyor Türkiye’nin sakinleri. Birinci realitede yaşayan Aydınlanmacı, Modern, Cumhuriyetçi şehrin (Kürtleri de tüm sorunlarıyla ve talepleriyle birlikte bu şehrin içinde görüyorum) sakinlerinin “bilişsel haritasında” siyaset ve kültür, ekonominin türevidir. İkinci realitede yaşayan siyasal İslamcı şehrin bireylerinin “bilişsel haritasında” ekonomi, siyasetin ve kültürün türevidir. Diğer bir deyişle birinin dünyasında toplumu ekonomi belirler, şekillendirir, öbürünün dünyasında siyaset ve kültür. Siyasal İslamcı rejimin uygulamaları, Cumhuriyetçi (muhafazakâr, liberal demokrat, neoliberal ve hatta sol) şehrin “yaşam dünyasını” sistemli biçimde bozuyor, çözüyor, o şehrin sakinleri de bu uygulamalardan, “bunlar yanlıştır”, “yönetemiyorsun”, “demokrasilerde böyle şeyler olmaz” açıklamalarıyla biteviye yakınıyorlar. Buna karşılık, siyasi İslamcı şehirde yaşayanlar için,“yaşam dünyaları” bütünleşiyor, iç tutarlılığı gittikçe artıyor. Onlar için bu sürecin “mimarı” olarak gördükleri liderleri, partiler başarılıdır, hareketin yönü de siyasi ve kültürel olarak gayet doğrudur. Bu, sürdürülemez bir durumdur Bu iki şehrin aynı coğrafyada var olmaya devam etmesi artık olanaklı değildir. Siyasal İslamın şehrinde yaşayanlar bunu anlamış görünüyorlar. Rejimin gittikçe hızlanan uygulamaları, öbür şehri yok etmeye, coğrafyanın tek “şehri” olmaya yöneliktir. Cumhuriyetçi şehrin sakinleriyse (Türkler, Kürtler, Aleviler ne kadar kaldıysa Museviler, Hıristiyan azınlıklar) hâlâ tek bir şehir, yalnızca kendi şehirleri var sanıyorlar (sanırım kadın hareketi ve LGBTQ+, farklı bir algıya sahiptir), aynı coğrafyada var olan öbür şehri ve harekete geçirdiği dinamikleri görmemeye devam etmekte ısrar ediyorlar (en ısrarlı olan da CHP’dir). Bu görmezlik, hatta inkâr içinde üretilen tepkiler sonuç vermiyor, süreci durdurmak bir yana, ne şekillendirebiliyor ne de yavaşlatabiliyor. Gerçekteyse ortak coğrafyanın üretken teknolojisi, üretim bilgisi ve bilinci Cumhuriyetçi şehre aittir. Öbür şehir rant, komisyon, haraç vb., yoluyla bu üretimin teknolojisinin ürünlerinden, bu ürünlerin türevlerinden besleniyor. Bir canlının bedenine yapışmış asalak gibi… Bundan sonra sürecin yönüne ilişkin çok fazla olasılık yok: Ya canlı beden bu asalağı beslemeye son verecek, o asalak da bedenden düşecektir ya da bu asalak bedeni, tümüyle tüketene kadar büyümeye, kaplamaya devam edecektir. O noktada, ana beden yok olurken asalağın da yaşam koşullarının ortadan kalkacağını, onun da öleceğini düşünmek olanaklıdır. Cumhuriyetçi şehrin, kendini tek şehir sanmaktan, öbürünü ve karşısındaki yaşamsal tehlikeyi görmemekte ısrar etmekten vazgeçmesi aynı coğrafyada iki şehir paradoksunu, “kendi şehrinin” gereksinimleri bağlamında çözecek, bu asalak ilişkiye son verecek önlemleri ve eylemleri düşünmesi gerekiyor, hem de acilen. Çünkü Cumhuriyetçi şehir, tüm toplumsal, kültürel zenginlikleriyle birlikte hızla yok oluyor… Bitcoin’le Tesla dönemi Tesla Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk, Tesla araçları satışında yıl sonu itibarıyla Bitcoin üzerinden de ödeme kabul edeceklerini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle