Katalog

24 MART 2021 ÇARŞAMBA BAKANLIKTAN ÇEVRE YARDIMI Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2020’de belediye ra destekte bulunulduğunu, 572 çevre demizlik aracı hibe edildiğini bildirdi. Açıklalere temizlik araçları, bisiklet ve yürüyüş yolları, Sıfır Atık Projesi uygulamaları, çev maya göre 2020’de 592 belediyeye 273 çöp toplama aracı, 44 vidanjör, 63 yol süre dostu sokak projeleri ve katı atık tesisleri için toplam 695 milyon 241 bin 408 li pürme aracı, 61 arazöz ve 131 diğer çevre temizlik aracı hibe edildi. Ekoturizm rantın Çanakkalehalkı artan kırsala göç ve ekoturizmin kötüye kullanılması diğer adı olmasın nedeniyle doğa katliamı korkusu yaşıyor Son zamanlarda birçok kıyı alanında olduğu gibi Kuzey Ege kıyılarında da başOLCAY BÜYÜKTAŞ layan ve “ekoturizm” adı altında yürütülen projeler Çanakkale bölgesinde yaşayan yerel halkı ve sivil toplum örgütlerini de tedirgin etti. Uygulamaların, mevzuat da atlanarak 1/100.000 ölçekli çevre planlarında tanımlanmış ekoturizm ilkeleriyle çeliştiğini dile getiren Assos Dostları Sivil Girişim Grubu’nun verdiği bilgiye göre, Çanakkale 18 Mart Köprüsü’nün gündeme gelmesiyle bölgeye ulaşımın kolaylaşacağı öngörüsü, bölgeyle ilgili rant beklentilerini artırdı. Geçen yıl, salgının metropollerdeki yaşam biçimlerini riskli duruma sokması da kentlerden kırsala tersine göç hareketini ivmelendirdi. Kuzey Ege bu hareketin odağı durumuna geldi. Bölgeye yönelik arazi rantı baskısı hem kamu yönetimini hem de siyasi karar mekanizmalarını, korunması gereken bölgeyi yaygın olarak yapılaşmaya açmaya zorluyor. Bölgeyi son dönemde en fazla tehdit eden yapılaşma türüne ise hiç hak etmediği halde “ekoturizm” sıfatı yakıştırılıyor. Böylece madencilik faaliyetlerinden büyük zarar gören Biga Yarımadası, şimdi de doğa katliamı ve köylüleri mülksüzleştirme hareketi ile karşı karşıya. Site ticareti Ekoturizm başlıklı yeni bir yapılaşma türünün adı son 67 yıldır 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planlarında geçmeye başladı. Konu turizm mevzuatındaki “kırsal turizm“ terimi ile ilgili gibi gösteriliyor. Oysa bu yeni kavram ile tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasının koşulları tarif ediliyor. Türkiye’de an itibarı ile turizm, tarım veya imar mevzuatlarında ekoturizmin tanımı yapılmış değil. Turizm mevzuatında “kırsal turizm tesisleri” tarif ediliyor. Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin tanımına göre ekoturizm, doğayı ve kültürel kaynakları anlayarak korumayı destekleyen, düşük ziyaretçi etkisi olan ve yerel halka sosyoekonomik fayda sağlayan, bozulmamış doğal alanlara çevresel açıdan sorumlu seyahat ve ziyaret olarak tanımlanıyor. Türkiye’de ise konu site ticaretinin yeni adına dönüşmüş durumda. ENDIŞELER Ekoturizm için 133 ülkenin onayladığı ortak tanım şöyle: Ekoturizm yeryüzünün doğal kaynaklarının sürdürülebilirliğini güvence altına alan, bunun yanı sıra, yerel halkların ekonomik kalkınmasına destek olurken, sosyal ve kültürel bütünlüklerini koruyup gözeten bir tavırdır. Çevre dostlarının dikkat çektiği olumsuzluklar ve riskler özetle şöyle: l Mülkiyetin çok hızlı bir biçimde el değiştirme sürecine girmesiyle yerel halkın yaşadığı bölgeden uzaklaşmak zorunda kalması, l Yerel aile işletmelerinin yerlerini bölge dışından gelen ve bölgeye yabancı olan büyük işletmecilerin almasıyla bölgenin sosyal dokusu bozuluyor. l Bölge karekterine uymayan ve birbirine bakarak çoğalan imar faaliyetleri, bazı gayrikanmenkul pazarlama şirketlerinin “ekoturizm imalı proje” tanıtımlarıyla teşvik ediliyor. l Bu alanlar ağırlıklı olarak ikinci mesken/yazlık amaçlı “toplu konut siteleri” olarak tasarlanıyor. l An itibarıyla yalnız Çanakkale’de, gerçekte çoğunluğu toplu konut projesi alanına dönüştürülmek istenen 400 kadar alan için “sözde ekoturizm” plan önerisi yapılmış durumda. l Rant projesi yapılacak alan için Tarım Bakanlığı ve ilgili birimlerce arazinin mutlak tarım alanı niteliği marjinal tarım alanı olarak değiştiriliyor. Bu, “Artık tarımsal anlamda gözden çıkarılabilir” anlamına geliyor. l İmar planı onaylanan projelerden bilinen yaklaşık 15’i yapı ruhsatı alarak inşaat çalışmalarına başladı ya da başlamak üzere. Buzağılara gömlek Çorum’da hayvancılık işiyle uğraşan Ethem Kaygısız, 3 yavru buzağısına üşümesinler diye gömlek giydiriyor. Hayvanlarına gözü gibi bakan Kaygısız, yeni doğan buzağılarını güvenlik kamerasından da sürekli takip ediyor. Muhtar Kaygısız, buzağıları hastalanınca veteriner hekim çağırdığını belirterek “Buzağılarım bir türlü iyileşmedi. Ben de bilgisayardan besicilik yapanlarla iletişime geçtim ve buzağılarımın başına gelenleri anlattım. Herkes ayrı bir yöntem uygulamamı istedi. En son Konya’dan bir besici kardeşimizin tavsiyesini uyguladım ve hayvanlarım iyileşti” dedi. l DHA Kirleten daha fazla ödeyecek İsveç Altyapı Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, kalkışta ve inişte yüksek kirlilik yaratan uçaklara sahip hava yollarından fazla ücret alınacağı ifade edildi. Uygulama, Avrupa’da bir ilk olacak. Bakanlık, uygulamanın temmuz ayında yürürlüğe gireceğini ve bu uygulamanın Avrupa’da hatta dünyada bir ilk olduğunu ifade etti. Açıklamada “Bu, bir uçağın iklim etkisi daha yüksek olduğunda kalkış ve iniş ücretlerinin daha önemli olabileceği ve iklim etkisi daha düşük olduğunda azaltılabileceği anlamına gelir” ifadeleri kullanıldı. Parlamento tarafından onaylanması gereken uygulama, Stockholm’deki Arlanda Havalimanı ile Göteborg’daki Landvetter Havalimanı’nı kapsayacak. Hükümet, projenin hala görüşülmekte olduğunu ve ince ayarların yapıldığını söyledi. l DHA Dağ keçisi vurmanın cezası 60 bin lira oldu Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 20212022 av döneminde av ve yaban hayvanları tazminat bedellerini belirledi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli imzasıyla yayımlanan tablodaki rakamlara idari yaptırım cezaları dahil edilmezken, geçen yıl dağkeçisi, yabankeçisi ve bozayı aynı kategorideyken bu yıl kategorileri güncellenerek ceza miktarları da artırıldı. Çizelgelere göre koruma altındaki çengel boynuzlu dağkeçisi ve yabankeçisi vurmanın cezası bir önceki yıla göre yüzde 116 oranında artırılarak 60 bin liraya, ceylan vurmanın cezası yüzde 80 oranında artırılarak 25 bin liraya, kızılgeyik vurmanın cezası yüzde 55 artırılarak 35 bin liraya yükseltilirken, bozayı vurmanın cezası bir önceki yıla göre yüzde 8 artırılarak 30 bin lira olarak belirlendi. Tabloya göre diğer tüm koruma altındaki hayvanları kaçak avlamanın cezaları ortalama yüzde 10 oranında artırıldı. l Haber Merkezi KÖYLERE İNDİLER Evlerin bahçesinde gezen keçiler köylülerden çekinmiyor. Tunceli’de yöre halkı tarafından kutsal kabul edilen koruma altındaki yabankeçileri, sürü halinde merkeze bağlı Demirkapı köyündeki evlerin bahçesine indi. Bu görüntülerle sık sık karşılaştıklarını söyleyen Demirkapı köyü sakini Haydar Çetinkaya, “Yabankeçileri köylülere güven duyarak geliyorlar. Çünkü köylülerin onlara zarar vermeyeceğini biliyorlar. Köylüler de bu konuda çok duyarlı ve onlarla iç içe yaşıyorlar” dedi. l DHA