02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 24 MART 2021 ÇARŞAMBA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.9100 2.6 kuruş 9.4320 1.1 kuruş 10.8390 2.7 kuruş 19.42 3.05 puan 1377.43 0.13 puan 2981.28 1.41 lira 438.50 1.62 lira Merkez Bankası’nda son üç başkanın tez danışmanı Prof. Dr. Erişah Arıcan Ekonomi lobiye teslim CHP milletvekili Tekin Bingöl, son dönemdeki atamaları inceledi. Arıcan, Berat Albayrak’la birlikte son beş yılda birçok kurumun başına getirilen isimlerin de danışmanı. ERDEM SEVGİ Son dönemde kabinede, Merkez Bankası’nda, BDDK’de, kamu ve özel banka yönetimlerinde yer alan isimlerde hep 33 milyar dolarlık Türkiye Varlık Fonu’nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Borsa İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan’ın damgası var. CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Arıcan’ın danışmanlık yaptığı isimlerin bürokrasideki şaşırtan yükselişini araştırdı. Bingöl, Berat Albayrak ile birlikte son iki yılda atanan dört Merkez Bankası başkanından üçünün tez danışmanlığını da yaptığını belirterek “Ya muazzam akademik başarı var ya da Türkiye’yi dolandıran bir ekonomi lobisi” dedi. Bingöl, şunları söyledi: n ALBAYRAK’IN ARDINDAN GELDI: Temmuz 2018’de Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olmasından iki ay sonra, Erişah Arıcan, 27 Eylül 2018’de Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi. Aynı tarihlerde Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi olan Arıcan, Albayrak’ın istifasının ardından da Yönetim Kurulu Başkan Vekili oldu. n MILYARLARI YÖNETIYOR: Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Anabilim Dalı Başkanı olan Erişah Arıcan, iki trilyon TL’lik Borsa İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda BDDK’nin yetkilendirdiği tek derecelendirme kuruluşu JCR Avrasya Derecelendirme AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı. n ÜÇ BAŞKANIN DA DANIŞMANI: Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın tez danışmanı olan Prof. Dr. Erişah Arıcan’ın tezlerine danışmanlık yaptığı Murat Çetinkaya, Murat Uysal ve Şahap Kavcıoğlu Merkez Bankası’nda son iki yılda atanan dört başkandan üçü oldu. ‘Milyarlarca dolar nerede?’ Bingöl, ekonomi yönetimindeki atama ve işlemlerde son 5 yılın detaylı şekilde araştırılması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti: 4 Bakanlar Kurulu’nda, Merkez Bankası’nda, BDDK’de, kamu ve özel banka yönetimlerinde de hep aynı isimler var. Albayrak ve Arıcan eksenindeki atamalarla Merkez Bankası’nın milyarlarca liralık rezervi buhar oldu. 4 Faiz oynamaları ve döviz kurundaki değişikliklerle milyarlarca dolar ve TL el değiştirdi. Türkiye ekonomisi milyarlarca dolar fakirleşti. Hesabını kim verecek? “Dış güçlerin operasyonu”, “Faiz lobisi” diyenler, kendi düzenlerini kurmuş. 4 Geriye dönük olmak üzere bütün bu ilişkiler, atamalar ve milyarlık işlemler araştırılarak halkı kimin soyduğu, kimlerin bu şebeke ile zenginleştiği tespit edilmeli. l ANKARA Murat Çetinkaya Şahap Kavcıoğlu Murat Uysal Erişah Arıcan FITCH: RISK ARTTI GÜVEN KAYBOLDU Merkez Bankası başkan değişikliğine pazartesi günü sert tepki veren piyasalar dün de dalgalı bir seyir izledi. Dolar gün içinde 7.707.90 civarında gitti geldi. Avro/TL’de de 9.19 seviyelerinde kalıcı olmadı ve tekrar yükselişe geçti. Bankalarla görüşecek İstanbul Borsası açılışta sert düşünce iki kez açılıp kapandı. Kapanışa doğru biraz toparlanan BIST100 endeksi 0.13 düştü. Piyasaları yatıştırmak için pazar günü Bankalar Birliği yönetim kurulu üyeleriyle buluşan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bugün de pazar günü görüşülmeyen banka genel müdürleri ile de toplanacak. Bu arada dış piyasalardan olumsuz mesajlar gelmeye devam etti. Commerzbank, 2021 sonu dolar/TL tahminini 10’a çıkararak “bir sonraki lira krizinin yaklaştığını” öngördü. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch ise “TMCB Başkanı’nın değişimi Türkiye’nin enflasyon ve dış finansal risklerini artırıyor. Başkan değişimi güveni sarstı” yorumunu yaptı. LONDRA’DA TL FAIZLERI UÇTU Londra swap piyasasında gecelik TL faizi Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmasının ardından yüzde 1400’e yükselerek en az 10 yılın en yüksek seviyesini gördü. Türk bankalarının TL arzının kısıtlı, yabancı bankaların dövize dönmek üzere TL taleplerinin yüksek olması, faizleri fırlattı. Londra’da TL faizlerin yüksekliği, TL’de değer kaybını da sınırladı. Londra swap piyasasında gecelik TL faizi, para biriminin yerel seçimler öncesinde baskı altında kalmasıyla Türk bankalarının Londra piyasalarına likidite akışını durdurmasının ardından iki yıl önce Nisan 2019’da yüzde bini aşarak yakından takip edilmeye başlanmıştı. Henüz Türkiye’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından devlet bankalarına 2019’da olduğu gibi yabancı piyasalara swap, spot ve vadeli işlemlerini sınırlandırma talimatı verdiğine dair ise bir kanıt yok. l REUTERS Başdanışman Yiğit Bulut sermaye kontrolü iddialarına ‘külliyen yalan’ dedi ‘Spekülatif saldırı var’ Bir zamanlar “1 dolar 1 TL’ olacak görüşüyle tanınan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi Yiğit Bulut, Merkez Bankası’ndaki (TCMB) başkan değişimi sonrası piyasalarda yaşanan dalgalanmayla ilgili olarak konuştu. Bulut, serbest piyasadan vazgeçilmeyeceğini, Merkez Bankası’nın olağanüstü toplantı yapmayacağını ve sermaye kontrolünü düşünmediklerini bildirdi. Yaşananları “spekülatif bir saldırı” olarak yorumlayan Bulut’un açıklamaları şöyle: 4 Çok ciddi spekülasyon yapılıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı sıfatıyla, Merkez Bankası Başkanı’ndan aldığım son bilgiler doğrultusunda, asla olağanüstü bir toplantı yapılmayacak. Türkiye’nin bankalarla ilgili düzenlemeler yapması, sermaye kontrolü getirmesi hepsi külliyen yalandır. Yiğit Bulut Bunların hiçbiri bugüne kadar yapılmadı, bundan sonra da asla yapılmayacak. Son 20 yılda nasıl serbest piyasa ile ilgili adımlar atıldıysa dünyayla entegre, bankalarla entegre, vatandaşla entegre adımlar atılmaya devam edilecek. 4 Vatandaş önceki gün 5.1 milyar dolar sattı piyasaya. Şirketler de 2.5 milyar dolar sattı dün itibarıyla. Yani vatandaş yedi milyar dolardan fazla dün dolar sattı. Vatandaş şu an itibarıyla de inanılmaz şekilde 7.80’in üzerinde döviz satıyor. Ben vatandaşın güveni olduğunu görüyorum. 4 Türkiye’de ödemeler dengesi problemi yok, döviz problemi yok. Ekonomide (döviz girişi) sıcak para değil, yatırım bazlı (olacak); başta Çin olmak üzere birçok şirket sırada bekliyor. Türkiye’nin borçlanma sorunu olmaz, yeni dünya düzeni ortaya çıkıyor; Cumhurbaşkanı “TL bazında borçlanacağız” dedi, bu çok ciddi bir söylem. 4 Faiz enflasyonun sebebidir aynı zamanda. Düşük faiz hedefimiz, doğrudur; ekonomi büyümesi için düşük faize ihtiyacı var. Ama karar PPK toplantısında alınacak. 4 Rezervlerin eksi olduğu, Türkiye’nin olağanüstü toplantı yapıp faizleri indireceği kadar yalandır. l Ekonomi Servisi ÖLÜME MAHKÛM EDILDILER Pandemide 192 kurye hayatını kaybetti ALI CAN POLAT Pandemide artan paket servis talebini karşılamak için yoğun mesai saatleriyle çalışan motokuryeler, yorgunluk ve sağlıksız çalışma koşullarından dolayı ölüme mahkum edildi. 2019’da 19 motokurye hayatını kaybederken 2020 yılının mart ayından bu yana bu sayının 192 olduğunu belirten Turizm, Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Ferhat Zorbay, yaralanan motokuryelere dair rakam bulunmadığını da söyledi. Motokuryelerin çoğunluğunu işsiz kalan komi ve aşçıların oluşturduğunu aktaran Zorbay, “Bu insanlar yağmurda ve karda saatlerce direksiyon başındaydı ve büyük mobbing altında sipariş yetiştirmeye çalışırken hayatlarını kaybettiler” dedi. Kayıtlı çalışan olarak 100 bin motokurye bulunduğunu hatırlatan Zorbay, pandemi ile birlikte bu sayının kayıt dışı çalışanlarla birlikte 900 bini bulduğunu söyledi. Eğlence ve hizmet sektöründe 62 bin işçinin işten çıkarıldığını hatırlatan Zorbay, 15 işçi çalıştıran küçük işletmelerin en fazla üç işçi ile devam ettiğini aktardı. İktidar düzenlemelerin önemli bir bölümünü yıl sonuna kadar yaşama geçirmeyi vaat etti TAKVIM BELLI OLDU MUSTAFA ÇAKIR Ekonomi paketine ilişkin dün gün boyunca açıklanması beklenen takvim akşam 21.30 civarında yayımlandı. İktidar, takvim ile düzenlemelerin önemli bir bölümünü bu yılın sonuna kadar yaşama geçirmeyi vaat etti. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan geçen hafta yaptığı açıklamada, pakete ilişkin takvimi hazırladıklarını, en geç salı gününe kadar paylaşacaklarını söylemişti. Ardından hafta sonu Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı. Yerine Şahap Kavcıoğlu atandı. Bu değişiklik piyasaları allak bullak etti. Kulislerde Bakan Elvan’ın bu değişikliğe sıcak bakmadığı iddiaları dile getirildi. Ayrıca bir kabine değişikliği olacağı haberleri de günlerdir işleniyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ikiye ayrılacağı da söylentiler arasında yer alıyor. Tüm bu tartışmalar arasında dün kamuoyuna duyurulacağı belirtilen pakete ilişkin takvimin de akşam saatlerine kadar açıklanmaması soru işareti yaratmıştı. Alınan bilgiye göre bakanlık takvimi yetiştirebilmek için dün gün boyunca çalıştı. Diğer bakanlıklarla görüşmeler gerçekleştirildi. Bakanlıkta akşam mesaisi yapıldı. Elvan akşam 21.30 civarında Twitter üzerinden “Ekonomi reformlarımızın takvimini tamamladık. Bakanlığımızın internet sitesinden ulaşabilirsiniz” duyurusunu yaptı. DÜZENLEMELER VE UYGULAMA TARIHLERI Paketteki bazı düzenlemeler ile ne zamana kadar uygulamaya geçirilecekleri şöyle: l Geliri düşük olan küçük esnafa vergi muafiyeti sağlanacak. Yasayla yapılacak düzenleme 31 Aralık’a kadar tamamlanacak. Bu kapsamda basit usulde vergilendirilen yaklaşık 850 bin esnaf gelir vergisinden muaf tutularak, beyan yükümlülükleri kaldırılacak. l Vergi Usul Yasası, gönüllü uyumu teşvik edecek şekilde güncellenecek. Bu değişiklik de yıl sonuna kadar tamamlanacak. l Kamuya süresinde ödenmeyen borçların tek bir idare tarafından tahsil edilmesine ilişkin düzenleme gelecek yılın sonuna kadar tamamlanacak. l Kamu İhale Yasası’ndaki istisnalar 31 Aralık’a kadar azaltılacak. l Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama harcama alanlarına 30 Haziran’a kadar katı sınırlamalar getirilecek. l Kamu Özel İşbirliği uygulamalarında etkinliği ve bütünlüğü sağlayacak çerçeve yasa teklifi çalışmaları bu yılın sonuna kadar tamamlanacak. l Fiyat İstikrarı Komitesi 30 Haziran’a kadar oluşturulacak. Komitede bakanlıkların yanı sıra Merkez Bankası da olacak. l Katılım Finans Yasası bu yılın sonuna kadar çıkarılacak. l Dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısı bu yılın sonuna kadar oluşturulacak. l TÜİK, 30 Haziran’a kadar “ilişkili kuruluş” olacak. l 18 yaşından küçüklerin bireysel emeklilik sistemine dahil edilmesini sağlayacak yasa düzenlemesi de 30 Haziran’a kadar yaşama geçirilecek. l Kısmi süreli çalışanların hafta tatili, yıllık ücretli izni hak etme süresi ve kıdem tazminatına hak kazanma sürelerinin yasada açıkça belirtilmesine yönelik düzenleme bu yılın sonuna kadar yapılacak. Bu düzenleme kıdem tazminatını düşüreceği için tartışma yaratıyor. l Kamu görevlilerine başka kurumların yönetim/denetim kurullarında en fazla bir görev verilmesini öngören düzenleme haziran sonuna kadar uygulamaya geçirilecek. Halkların Merkez Bankası tarihi Paranın ve merkez bankacılığının serüveni, insanlık tarihinde görece yeni bir olgu. İnsanlar arası sosyal ilişkilerde ticaret elbette yüzlerce yıl öncesine dayanıyor ancak malların mallar ile mübadelesinde paranın, hele hele kâğıt paranın kullanımı şunun şurasında sadece sekiz yüz, dokuz yüz yıllık bir öykü. “Dokuz yüz sene az mı?” diyeceksiniz. O zaman bakalım tarih baba neler söylemiş? Parayı ilk bulan ve kullananlar Likyalılar. Bugün Manisa’nın Salihli ilçesinde yer alan antik ören yerinde Sardis Nehri’nin çamurlarındaki altın karışımını eriterek sikkeler basmışlar. Ancak mal ticaretinde paranın kullanımı ortaçağa kadar çok yaygın olamamış. Ticaret daha çok takas usulü ve pazarların hacmi de kısıtlı olagelmiş. Bunun bir nedeni para sikkelerini basacak yeterli altının olmaması ve küçük para birimlerinin elde edilememesine dayalı. Öyle ki tarihçiler bu açmazı Ortaçağda Küçük Para Birimi sorunu (problem of small coinage) olarak adlandırıp çalışmakta. Ufak para birimi sorununu aşan yenilik Marco Polo sayesinde gerçekleşmiş. Marco Polo, Çin Hanedanlığı’na 13. yüzyılda düzenlediği ziyaretlerde Kubilay Han’ın imzasını taşıyan deri parçalarının “para” olarak kullanıldığını gözlemlemiş. “Deri paralar” taşımada kolay; üzerine her ihtiyaç duyulan birimi yazabilirsiniz ve istediğiniz kadar da üretebilirsiniz. Rivayet o ki Kubilay Han’ın imzasını taşıyan bu deri parçalarını para olarak kabul etmeyenler ölüm cezasına çarptırılmaktaymış. Marco Polo bu ilginç buluş ve yanında spagetti ve şerbet gibi diğer egzotik ürünlerle birlikte 1295’te İtalya’ya döner. İtalyan şehir devletlerinde Venedik ve Cenova bankerlerinin sunduğu para sistemleri aracılığıyla ticaret derinleşir, sermaye birikimi hızlanır, piyasa rantları ve sanayide teknolojik buluşlar birbirini kovalar; gerisini tahmin etmek güç değil. Sanayi Devrimi 19. yüzyılda İngiltere’de gerçekleştiğinde, ardında gene bir banka vardır: Bank of England, 27 Temmuz 1694’te İngiltere kralı III. Vilyam’a Fransa ile savaşta kredi açmak üzere kurulur. Tarihte, İsviçre Merkez Bankası Riksbank’ın (1668) ardından kurulmuş olan ikinci merkez bankası olarak geçer. Bank of England, Sanayi Devrimi’nin gelişen teknolojisi sayesinde elde edilen üretim fazlasını yerel ve uluslararası piyasalarda mübadele edilmesini kolaylaştıracak para miktarını sağlamakla görevlidir. Denilebilir ki İngiltere Merkez Bankası olmasaydı, Sanayi Devrimi söz konusu olamazdı. Kuşkusuz, İngiltere emperyalizmi ile birlikte kolonyalist tarihçe de bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Merkez Bankacılığı fikri hızla gelişir. Ülkemizde de genç Cumhuriyetin Merkez Bankası’nın kuruluşu 30 Haziran 1930’da Resmi Gazete’de yayımlanır, Ekim 1931’de de faaliyete geçer. Merkez bankalarının görevleri, müdahale araçları, piyasaya yönelik politikaları yıllar boyu değişiklik gösterse de ana amaçları tek bir sözcük ile özetlenegelmiştir: Nihai borçlanıcı olmak. Merkez bankaları gerek hükümetlerin gerekse bankacılık ve mali sistemin son borçlanma merciidir; bu konumları gereği bağımsız ve siyasi müdahalelerin dışında tutulmaları gerektiği parasal iktisat anabiliminin en önemli tarihsel derslerinden birisidir. Sözü Türk Lirası’na getirirsek Bütün bu tarihçe boyunca ise “enflasyonun nedeni yüksek faizlerdir ve dolayısıyla enflasyonu düşürmek için faizleri aşağı çekmek gereklidir” söylemi hiçbir zaman geçerlilik kazanmamıştır. Zira bu sav, ne içsel olarak tutarlı bilimsel bir teori ne de gerçeklerle uyumlu bir görüştür ancak ve ancak arka plandaki siyasi mücadelelerin ve çekişmelerin bir uzantısından ibaret olarak görülmelidir. İçsel olarak tutarlı değildir, zira bu söylem faizler ile enflasyon arasında doğrudan bir ilişki kurgulamaya çabalarken, paranın diğer bir fiyatınıdöviz kurunu, göz ardı etmektedir. Dahası, “ılımlı enflasyon beklentileri ve göstergeler”; “temkinli duruş”; “daha ölçülü bir faiz artışı” ve benzeri sözcüklerin ardına gizlenen para politikasına yönelik siyasi müdahaleler, kurumun bağımsızlığına ve genel anlamda makro ekonomi politikalarının tutarlığına ilişkin endişeleri derinleştirmekte, güvensizlik ve belirsizlik yaratmaktadır. Böylesi bir ortamda Türkiye’nin risk primi yükselmekte, döviz kuru üzerindeki baskılar yoğunlaşmaktadır. Türk Lirası’nın uluslararası döviz piyasalarında en hızlı değer yitiren para birimleri arasında olması, söz konusu tutarsız, rastgele para ve makro ekonomi politikaları ile denetim dışı, keyfi siyasi müdahalelerin kaçınılmaz sonucudur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle