22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 10 MART 2021 ÇARŞAMBA Ekonomi alanında istifa, görevden alma ve atama fırtınası tüm hızıyla sürüyor Dikiş tutturamadılar Piyasalar dolardaki yükseliş ile alevlenirken, ekonomi yönetimindeki istifa, görevden alma ve atamalar tüm hızıyla sürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece istifa edeceği söylentisi yayılan Türkiye Varlık Fonu (TVF) MUSTAFA ÇAKIR Yönetimi AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Zafer Sönmez’i görevden aldı. Sönmez’in yerine ise kasımda Berat Albayrak ile birlikte varlık fonundaki görevinden “affını” isteyen eski Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Salim Arda Ermut atandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atama kararı dün yayımlandı. Eylül 2018’de TVF’ye genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olarak atanan Zafer Sönmez görevden alındı. Sönmez ayrıca Borsa İstanbul ile PTT’de yönetim kurulu başkanvekili, Tüpraş’ta da yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Prof. Dr. Erişah Arıcan’ın yaptığı Borsa İstanbul’da önceki gün Genel Müdür Hakan Atilla istifa etti. Aynı zamanda Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkanvekili olan Zafer Sönmez’in, TVF Yönetimi AŞ Yönetim Kurulu Üyeliği ve genel müdür‘REFORM YERINE KIŞILERLE UĞRAŞIYORLAR’ CHP Genel Başkan Yardımcısı, Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Bülent Kuşoğlu, ekonomide “patinaj” yapıldığını, oysa bir an önce yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Lütfi Elvan, Merkez Bankası Başkanlığı’na da Naci Ağbal’ın getirilmesinin ardından yapısal reformların yaşama geçirileceği beklentisi yayıldığına işaret eden Kuşoğlu, “4 ay önce reformlar başlayacaktı. Oysa yıllar önce başlaması gerekiyordu. Bunları başlatabilmiş değiller. İstihdam ve üretim odaklı, dünyayla rekabet edebilen bir ekonomiye geçmeyi beceremediler. Yapısal reformlar yerine kişilerle uğraşıyorlar. Saçmalık. Fonun kendisi yanlıştı zaten” dedi. Kuşoğlu, görevden alınan Zafer Sönmez’in fonu kuruluş amacından daha farklı bir noktaya taşımak istediğine de dikkat çekti. Sönmez’in fonun kuruluş amacının yanlış olduğunu gördüğüne işaret eden Kuşoğlu, şunları söyledi: “Cari açığa sebep olan belli konular var. ‘Petrokimyada açık veriyoruz’ demişti. ‘Madencilik bu açığı kapatabilecek alanlardan birisi’ demişti. Enerji ve sigortacılığa dikkat çekmişti. Bu alanlarda Varlık Fonu’yla yatırım yapılması, kamu yatırımlarının yapılması gerektiğini söylemişti. Petrokimyada özelleştirmenin yanlış olduğunu, PETKİM özelleştirmesinin yanlış olduğunu, kamunun yatırımcı olması gerektiğini söylüyordu. ‘Varlık fonunun adı yanlıştır, yatırım fonu olması lazım’ demişti. Hatta kendisine ‘siz bizim söylediklerimizi söylüyorsunuz ancak sizin hükümetiniz bunları söylemiyor, böyle düşünmüyor’ demiştim. Fonu farklı bir noktaya taşımak istiyordu. Muhtemelen uyuşamadılar.” lüğünden istifa edeceği haberleri önceki gece kulislere yansıdı. Sönmez’den bir açıklama gelmedi. Karar, dün sabah Resmi Gazete’de yayımlandı. Aynı zamanda TVF Yönetim Kurulu Başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sönmez’i hem genel müdürlük hem de yönetim kurulu üyeliği görevlerinden aldı. Sönmez’in Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyeliği ve Başkanvekilliği görevi ise devam ediyor. Burada bir değişiklik olup olmayacağı önümüzdeki günlerde belli olacak. Sönmez’in bu görevlerinden de ayrılabileceği yorumları yapılıyor. Albayrak’la ayrılmıştı TVF Genel Müdürlüğü’ne Sönmez’in yerine yine aynı kararla Salim Arda Ermut atandı. Ermut daha önce TVF’de yönetim kurulu üyesiydi. Eylül 2018’den beri yönetim kurulu üyeliğini sürdüren Ermut, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa eden Berat Albayrak’la birlikte kasımda TVF’den ayrılmıştı. O dönemde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, “görevlerinden aflarını” talep eden Albayrak ile Arda Ermut’un TVF Yönetim Kurulu üyeliklerinin sona erdiğini duyurmuştu. İktidarın bir süredir içerisinde Türkiye’nin dev kuruluşlarını bulunduran TVF’nin gidişatından memnun olmadığı, fonu daha aktif hale getirmek istediği biliniyordu. Sönmez, fonun denetim raporlarının ele alındığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda çalışmalarıyla ilgili bilgi veriyordu. Son görüşmelerdeki açıklamaları da dikkat çekmişti. l ANKARA BIR GARIP SIYASI HIRS GÖSTERISI DENIZLI’NIN BOZKURT ILÇESINDE YAŞANDI AKP’den CHP’ye koltuk haczi SERTAÇ EŞ Denizli’nin Bozkurt ilçesinde “bir garip siyasi hırs gösterisi” yaşandı. AKP’li Belediye Başkanı döneminde geçirdiği kaza nedeniyle belediyeye tazminat davası açan ve 600 bin TL kazanan AKP’li muhtar, CHP’li Birsen Çelik döneminde önce taksitle tahsilatı kabul etti ardından haciz getirdi. Belediyenin önerilen taşınmazlarını kabul etmeyen AKP’li muhtar Mehmet Uygun, Çelik’in makam koltuğuna ve makam aracına haciz konularak yediemine teslim edilmesini sağladı. Haciz işlemlerini Dünya Kadınlar Günü’nde, AKP’nin İzmir Karabağlar İlçe Başkan Yardımcısı olan kadın bir avukatın yaptığı öğrenildi. Denizli Bozkurt ilçesinin CHP’li kadın Belediye Başkanı Birsen Çelik’e yönelik haciz işlemleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü seçilerek yapıldı. Çelik, ilçede hacze giden gelişmeleri Cumhuriyet’e şöyle anlattı: “Hamidiye mahallemiz muhtarı Mehmet Uygun, 9 yıl önce AKP’li İbrahim Arda’nın başkan olduğu dönemde talihsiz bir kaza yaşıyor ve belediyeyi mahkemeye veriyor. 15 ay evvel dava sonuçlanıyor, 600 bin TL’lik tazminat kazanıyor. Devlet kurumları devamlılıkla yürür. Mehmet Bey’e gittik. Uzlaşalım, taksite bölelim ve ödeyelim dedik. Bir yıl önce anlaştık ve anında 100 bin TL ödeme yaptık. Fakat sonra ne olduysa bir gün bizi bir avukat aradı ve ‘Anlaşma yok, paranın hepsini tek seferde istiyoruz’ dedi. Neye uğradığımızı şaşırdık. Yine Mehmet Bey’e gittik. ‘Üç arazimiz var, bedeli karşılar, onları verelim’ dedik. ‘Hayır’, dedi. Pazar yerinde çok değerli bir dükkanımız var 400 bin TL değerinde. Onu verelim kalanı da nakit ödeyelim’ dedik, yine kabul etmedi. Tamam, hepsini nakit ödeyelim ama biz küçük bir belediyeyiz, bir seferde bu kadar nakit ödeme bizi zora sokar, taksit yapıp ödeyelim dedik. ‘Yine hayır dedi.’ ‘Niyet başkaydı’ Tüm önerilerinin reddedilmesinin ardından niyetin başka olduğunu anladıklarını belirten Çelik, Dünya Kadınlar Günü’nde AKP’li bir kadın avukatın hacziyle karşılaştıklarını dile getirdi. Çelik, yaşananları anlatmayı şöyle sürdürdü: “Makam koltuğumu aldılar, bir de misafir sandalyelerini. Sonra gözlerini duvardaki Atatürk portresine diktiler. ‘Onu da istiyoruz dediler, Onu da alalım’ dediler. İşte o an niyeti anladık. Bu çerçevenin maddi değeri 10 TL. ‘Hiçbir kuvvet bu portreyi duvardan indiremez’ dedik, indirtmedik. Ardından duyduk ki, ‘Başkanın koltuğunu aldık’ diye propaganda yapıyorlar. En başından tasarlanan buydu. Bizim dönemimizde olmamış diye biz borcu reddetmedik. Bu işi yapanların hepsinin siyasi kimliğini zaten biliyoruz. Nezaket dışı ve kötü niyetli hacze gelenlere söylemek istediğim şudur: Seçimle alamadığınız bu koltuğu alın sizin olsun, güle güle oturun. Makam aracını aldınız, güle güle kullanın. Peki başedemediğiniz fikirlerimizi, sevgimizi, projelerimizi, düşüncelerimizi ne yapacaksınız?” Bozkurt’ta güneşten enerji üreten, ilçede yaptığı baklagil tarımı ile dikkat çeken, eczacı olması nedeniyle salgınla başarıyla mücadele eden Çelik, “Bozkurt’un kızı, ablası, annesiyim ben. Bu mu beni yıldıracak? Bozkurtlular neyin ne olduğunu bilmez mi? Rabbimden içinizdeki öfkeyi almasını, ruhunuza sevgi eklemesini diliyorum. Sizin için dua edeceğim” diye konuştu. l ANKARA AKP döneminden kalan borç nedeniyle Belediye Başkanı Çelik’in odasındaki koltuklar dahi hacz edildi. Şatafata AKP’li Başakşehir Belediyesi’nde milyonlarca liralık borçlanma talebine CHP’den itiraz: milyonlar harcamayın HAZAL OCAK Başakşehir Belediyesinin 2021 yılı için kamulaştırma harcamalarında kullanılmak üzere 127 milyon 129 bin 103 lira borçlanma talebinde bulundu. İlçe meclisine gelen teklife itiraz eden Murat Özkurt “Milyonlarca bütçeyi şatafatlı belediye binası inşaatına ve nostaljik tramvaylı seyir teraslarınız gibi çılgın projelerinize harcayacağınıza biraz daha tasarruf yapın. Faiz yüküne gerek yok’’ dedi. Başakşehir Belediyesi Meclisi şubat ayı oturumları geçen hafta yapıldı. Meclis gündemine gelen borçlanma yetkisi talebi tartışma yarattı. Teklifte 2021 yılı için borçlanmaya ihtiyaç duyulması halinde 127 milyon 129 bin 103 liraya kadar borçlanma yapılabileceği belirtilerek kamulaştırma harcamalarında kullanmak üzere söz konusu tutar kadar yurtiçi bankalarından kredi alınabilmesi için Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu’na yetki verilmesi talebinde bulunuldu. Teklifin görüşülmesi sırasında söz alan CHP’li Meclis üyesi Murat Özkurt özetle ‘’Başkanlık son iki yıldır kamulaştırmayı bahane ederek borçlanma ve ek bütçe yetkisi istemektedir. Borçlanmayı gerçekçi bir şekilde kamulaştırmada kullanacaksanız komisyon raporunda kamulaştırılacak alan kaç metrekare, bugüne kadar kaç metrekaresi için ne kadar ödeme yaptınız, kamulaştırılacak alan kaç metrekare kaldı ve ödeyeceginiz miktar ne kadar gibi bilgilerin yer alması gerekmez mi? 2017 yılından beri Olimpiyat Stadı’nın kamulaştırma konusu sürekli gündeme gelmesine rağmen bir türlü sonuçlandırılamıyor’’ dedi. Teklif CHP’li Meclis üyelerinin ‘ret’ oyuna karşın AKP’li Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. MHP’den haber siteleri için kanun teklifi MHP internet haber sitelerine karşı denetim ve sansürün ağırlaştırılmasını öngören yeni bir kanun teklifi hazırladı. TBMM Başkanlığı’na sunulan 9 maddelik yasa teklifinde, haber sitelerinin 6 ay içinde istenilen kuralları yerine getirmemesi halinde Bilgi Teknoloji Kurumu’nca resen kapatılması öngörülüyor. Teklifle ilgili bilgi veren MHP Milletvekili Halil Öztürk, “Bildiğimiz internet haber sitelerinin önemli bir kısmının algı yaratmak amacıyla, itibar suikastı amacıyla ya da terör örgütlerine destek vermek amacıyla korsan yayın yaptıklarına tanık oluyoruz. Bunların hiçbir şekilde kayıt altında olmadıklarını biliyoruz. Böyle olunca da kişilere karşı itibar suikastı, terör odaklarının vermek istedikleri mesajlarını yaymak bakımından bir haber sitesi kurup, farklı algı operasyonu yaptıklarına tanık oluyoruz. Bütün bunların önüne geçmek gayesiyle bir kanun teklifi hazırladık. Teklifimizle; şu anda yazılı ve görsel basında olduğu gibi yayın merkezinin bulunduğu yerde Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe verilerek denetim altında olmalarını istiyoruz. Üçüncü kişilere karşı yapılan itibar suikastlarında, kişilerin yayın düzeltme hakkını kullanabilmesi için bir muhatap temin edilmesini teklif ediyoruz” diye konuştu. l ANKARA Onlara dair hikâyeler, romanlar okuyacaksınız, filmler seyredeceksiniz, artlarından yazılmış hüzünlü şiirler, şarkılar söyleDevlet baba yecek, ağıtlar yakacaksınız. neden evdeki kötü O güzelim fotoğraflarına bakıp bakıp yebabanın arkasında? ni cinayetler olmasın diye çırpınacaksınız. Ya kızlar, içinde şiddet olan o kötü babaların evlerinden kaçarlarsa? Ya o kızlar, o evlerden çıkıp da sokaklara dökülürlerse? Ya sokağa döküldüklerinde kötü yola düşmek yerine gözleri açılırsa? Ve “Neden” diye soracaksınız birbirinize. Ama cevabı duymak istemeyeceksiniz. Bu olanlarla ahlak algınız arasında bağ kurmak işinize gelmeyecek. Gelenekleri, görenekleri sorHaklarını aramaya başlarlarsa? gulamaya cesaret edemeyeOtoritelere karşı çıkarlarsa? ceksiniz. Başka bir dünya, başka bir O kadınları, fark etmeden düzen istemeye kalkarlarsa? kazdığınız çukurlara yine siz Bitakım devrimler yaparlarsa? gömeceksiniz. Ya bu yüzden aileler yıkılır da Ve gerçek katili asla göremedevletler de onun üzerine çö yeceksiniz. kerse? Gerçek katil hep ama hep Ya mevcut iktidarlar o çöken aranızda gezecek. devletlerin altında kalırsa? Hatta iktidar olup tepenize Gerçek katil binecek. Evdeki babayla devlet baba Korkular, niyetleri deşifarasına sıkışıp kalacaksınız ve re eder. Niyetler de korkula toz kondurmadığınız o değerlerı besler. rin kurbanı olacaksınız. Bu döngünün hâkimiyetinde günden güne kararan bu ülkede... Kadın cinayetleri Maalesef o kızların hepsi birden bu işi hemen şimdi yapamayacaklar. İçinde şiddet olan o evlerden, o hayatlardan hep birlikte aniden kapıyı çarpıp dışarı çıkamayacaklar. Sokakları dolduramayacaklar. “Dayağa, şiddete, erkek egemen düzene artık son” diye bir ağızdan avaz avaz bağıramayacaklar. Öldürülme, dövülme, tutuklanma tehdidi yaşamadan bağımsız bir şekilde kendilerini bugünden yarına var edemeyecekler. Bedenlerine, akıllarına, kalplerine, hayatlarına kendileri hemen sahip çıkamayacaklar. Kapılarını sıkı sıkı kilitlediğiniz o evlerde, inançlarla mühürlediğiniz şiddete bağımlı aile hapishanelerinde ölmeye ya da ölmekten beter bir hayatı yaşamaya bir süre daha devam edecekler. politiktir Aileyi korumak adına kadını hep ateşe atan ve bu yaptığını da bir marifetmiş gibi kürsülerden savunan politikacıların koruduğu aile yapısı; Korkularla biçimlendirilmiş, itaatkâr olmayı güvenli bilmiş ve bu uğurda kadınlarını sisteme hep kurban vermiştir. Şiddet temeline kurulmuş ailedeki baba figürüyle, şiddet temeli üzerine kurulmuş devlet baba kavramı arasında ciddi bir bağ vardır. İkisi de fikren müşfik ama fiilen despottur. Evdeki babadan korkmayı tek doğru olarak öğrenenler, devlet babadan korkmamayı akıllarına bile getiremezler. Ve evde kanıksadıkları sorunlu iktidar modelini, devlette görSiz de olgunlaşmadan dalın düklerinde buna isyan edemezler. dan düşüveren talihsiz meyveO yüzden, aile dışına değil hep ler gibi toplayacaksınız o genç içine yıkılır, muhafazakâr iktidarkızların, o kadınların ayaklarımı lar da o enkazın üzerine kurulur. zın dibine ardı ardına devrilen Muhafazakâr aileyi kurmak için güzelim cesetlerini. hurafelerle kandırılarak hiçe saYan yana dizeceksiniz isimlerini. yılan kadınlar bir gün uyanırlarsa Başlarına gelenler, kâbuslarınız diye de ölesiye korkulur. olacak. İşte bu yüzden; Her gece rüyalarınızda tanıma Kadın cinayetleri politiktir ve dığımız bir küçük çocuk “Baba ne şiddetten güç alan tüm politiolur yapma” diye çığlık atacak. kalar kadınların asıl katilidir. İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU ‘Yurtiçindeki terörist sayısı 300’ün altına geriledi’ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen Özel Harekat Başkanlığı Birim Amirleri Eğitim ve Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Soylu yaptığı açıklamada, son 4 yılda PKK’nin yurtiçindeki silahlı terörist sayısının yüzde 83 oranında azaldığını ve 300’ün altına gerilediğini, 2021’de şimdiye kadar PKK’ye katılan kişi sayısının 2 olduğunu söyledi. PKK’nin iç yazışma dilinin Türkçe olduğunu belirten ve yakın zamanda PKK’nin birkaç saha sorumlusunun Kandil’deki yönetime yazdıkları raporların ele geçirildiğini belirten Soylu, “El yazısıyla sayfalarca yazmışlar. Hepsinin cümleleri gayet düzgün, ifadeleri net, sayfalarca yazıda neredeyse bir tane karalama yok. Bu örgüt ve onların aracıları, evlat nöbeti tutan o anne babaların öğretmen, mühendis olacak çocuklarını kaçırdılar” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet AYM’DEN 4 PARTI IÇIN SUÇ DUYURUSU Anayasa Mahkemesi (AYM), mali denetimlere ilişkin bilgileri istenen sürede veya düzenli şekilde vermeyen Adalet Partisi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi ile Demokratik Sol Parti’nin sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. AYM’nin, bazı siyasi partilerin çeşitli yıllara ait mali denetimlerine ilişkin Resmi Gazete’de yayımlanan kararlarına göre, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi sorumluları hakkında 2016 kesin hesap incelemesinde bilgilerin istenen sürede AYM’ye verilmemesi nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına hükmedildi. Ayrıca, Adalet Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi ve Demokratik Sol Parti’nin 2016 kesin hesap incelemelerinde, “bilgilerin istendiği şekilde verilmemesi, hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzeninin oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider yapılması” inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemler kabul edildi. Bu nedenle, bu partilerin sorumluları hakkında da suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle