06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ŞUBAT 2021 CUMA ELEKTRIKLI SCOOTER YÖNERGESINE YİNE RET İstanbul Büyükşehir Beledi gündemine getirdi. Hükümet temsilcileri, mart ayında yasa çıkacağını belirteyesi (İBB), elektrikli scooter işletmeciliğine düzenleme getirmek amacıyla ha rek yönergeyi reddetti. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Demir ise denezırladığı yönergeyi, 8 aydır yönetmelik yayımlanmadığı için ikinci kez UKOME tim yapılamadığı için 8 aydır insanların ölmeye devam ettiğini söyledi. 37 sivil toplum kuruluşundan Türkiye’ye ortak çağrı: eposta: [email protected] PARIS ANLAŞMASI’NI ONAYLA CHP’DEN ÜNİVERSİTE RAPORU 10 öğrenciden 9’una yurt yok ERDEM SEVGİ CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, 18 yıllık AKP iktidarında üniversitelerin durumuna ilişkin rapor hazırladı. Raporda, “10 öğrenciden 9’una devlet yurdu yok. 2004’ten sonra üniversite sayısı hızla artarken nitelikli akademisyen sayısı sınırlı kaldı. Mezun sayısı yükselirken istihdam politikası üretilmedi. Baskıcı uygulamalar bilimsel özgürlüğü yok etti” değerlendirmesi yapıldı. CHP’li Emecan’ın “AKP İktidarında Üniversiteler” başlıklı raporuna göre Türkiye’deki üniversitelerde öğretim elemanı başına 45 öğrenci düşerken, bu sayı; Almanya’da 12, Fransa ve Birleşik Krallık’ta 16 ve ABD’de ise 16. Son 18 yılda ilahiyat fakültesi sayısının yüzde 120 oranında arttığı vurgulanan raporda şu tespitler yer aldı: “Öğrenci sayısının 7.5 milyonu geçmesine karşın KYK yurtlarının kapasitesi yaklaşık 700 bin. 10 öğrencinin 9’u devlet yurdundan yararlanamıyor. Yurtların çoğu kent merkezine uzak. YİD modeliyle otoyol, tünel ve köprüler yapılırken öğrenci yurtları atıl bırakıldı. KYK’nin şehir merkezlerinde kiraladığı binalardan yaklaşık 373 milyon TL zarar ettiği Sayıştay raporlarına yansıdı. 93 ülkeden bin 500’den fazla üniversitenin dahil edildiği Times Higher Education (THE) Dünya Üniversite Sıralaması’na 2021’de Türkiye’den sadece iki üniversite girebildi. Akademik atıf sayısının azlığının yanı sıra sahte yayınlar arttı. OHAL boyunca 5 bin 822’si akademisyen olmak üzere, toplam 7 bin 37 kişi üniversitelerden ihraç edildi. Birçok üniversitenin araştırma bütçelerine iktidar tarafından el konuldu. Köklü üniversitelerin isimleri değiştirildi, bölündü. Adil ve demokratik uygulamaların odağında olması gereken üniversiteler, yandaşların hızla yükseldiği bir sürece teslim edildi” denildi. l ANKARA 2021 Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi Prof. Dr. Vural oldu Prof. Vural Vehbi Koç Vakfı’nın her yıl eğitim, sağlık, kültür alanlarından birinde verdiği Vehbi Koç Ödülü’nün 2021 yılındaki sahibi İlköğretim Okullarına Yardım Vakfı (İLKYAR) ve vakfın kurucusu Prof. Dr. Hüseyin Vural oldu. Ödülü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç’un elinden alan Prof. Vural, “Bir rüyamız var. Bütün çocuklara hitap edecek bir Bilim Sanat Köyü’nü kurmak en büyük arzumuz” diye konuştu. l Haber Merkezi MUNZUR ÖZGÜR AKSIN MECLISI: Projeleri tarihin çöplüğüne gömelim Danıştay 13. Dairesi tarafından iptal edilen Munzur Gözeleri Rekreasyon Projesi’ne ilişkin Munzur Özgür Aksın Meclisi yaptığı açıklamada, “İhalenin iptalini sağladık, güç birliği ile Dersim’de ve her yerde her türlü adaletsiz ve yerelin rızası olmayan projeleri tarihin çöplüğüne gömelim!” ifadelerine yer verildi. İptal kararının ardından yazılı açıklama yapan Munzur Özgür Aksın Meclisi, ihaleyi yapan kurumun afet, sel, deprem, salgın hali gibi ivedilik arz eden teknik ve istisnai durumlarda başvurulacak ivedi işlemleri gözelerde uygulamaya kalkmış olmasının manidar olduğunı belirtti. Açıklamada, gözelerin mutlak ve zorunlu korunması gereken alan olduğu kaydedilerek şöyle denildi: “Anayasaya, ulus üstü hukuka ve 2872 sayılı Çevre Kanunu’na göre mutlak ve zorunlu korunması gereken Gözeler ve Munzur Havzası’nın su ekosisteminin kirlenmesine ve geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görmesine sebebiyet verenler hakkında idari ve adli işlem yapılmış mıdır, yapılmamışsa yapılacak mıdır? Munzur Gözeleri’nin korunmaya, orayı çevreleyen köylerle birlikte arıtma tesisine ihtiyacı vardır. Geçmişte olduğu gibi bugün de, adalete ve hukuka aykırı tüm işlem ve eylemlerin karşısındayız, karşısında olmaya devam edeceğiz.” l Haber Merkezi S Paris Anlaşması’na bugüne kadar 197 ülke ivil Toplum Kuruluşları küresel sıcaklık artışını iki derecenin imza attı, bunların 191’i altında tutmayı ve daha fazla çaba anlaşmaya taraf olarak süreci tamamladı. sarf ederek 1.5 derecede sınırlamayı amaçlayan Paris İklim Anlaşması’nı Türkiye’nin de onaylaması için Türkiye ise anlaşmaya imza kampanyası başlattı. İmzalar taraf olmayan altı TBMM’ye iletilecek. ülkeden biri. İmza kampanyasını destekleyen kuruluşlar, Paris Anlaşması’nın ilk imzacılarından Türkiye’nin, süreci tamamlayarak anlaşmaya Yaşam alanları her yıl daralan kutup ayıları, iklim krizinden en çok etkilenen türlerden biri. taraf olmasını istiyor. Bunun için de söz konusu anlaşmanın TBMM’de onaylanması gerekiyor. İmza kampanyasına bugüne kadar çevreyle ilgili çalışmalar yürüten 37 sivil toplum kuruluşu destek verdi. Toplanan imzalar, Paris Anlaşması’nın onay sürecinin tamamlanacağı TBMM Başkanlığı’na teslim edilecek. Dışarıda kalacak İmza kampanyasını başlatan kuruluşlar, Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olmaması halinde uluslararası iklim müzakereleri sürecinin büyük oranda dışında kalacağını belirtiyor. Onaylama sürecini tamamlamayan ülkeler Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ve Türkiye. Türkiye, Paris Anlaşması’nı onaylamayan tek G20 ülkesi. WWFTürkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli, “Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olan Türkiye’nin iklim krizi ile mücadelede sorumluluğunu yerine getirmek için acilen Paris Anlaşması’na taraf olacağını ve ivedilikle ulusal katkı hedeflerini iyileştireceğini umuyoruz” dedi. TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Ceren Pınar Gayretli, “Türkiye’nin bir an önce Paris İklim Anlaşması’nı onaylayıp iklim hedeflerini güçlendirerek küresel çalışmaların liderleri arasında yer almasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı. BOTAŞ bilirkişi raporunu dikkate almadı. Liman inşaatı tüm hızıyla sürüyor SAROS’A HANÇER BOTAŞ, Saros Körfezi’ne doğalgaz taşıyacak gemiler için yaklaşık 270 metre uzunluğunda bir iskele dolEdirne’nin Keşan ilçesinde yapılacak iskele dolgu platformu gu platformu ve kara boru hattı ve kara boru hattı projesi inşa ediyor. Proje, yargı süreci ve bölge sakinlerinin itirazlarına karşın devam ediyor. Yürütmeyi durdurma kararı için inşaatı tepki çekiyor. Bölge halkı, çalışmanın durdurulması için mahkemeye başvurdukyargıya başvurdu. ÇEVRE larını söyleyen avukat Bülent Kaçar, “Halktan ve haktan bahsedenler Saros Körfezi’ndeki katliamı bilerek ve isteyerek, bilime ve hukuka rağmen devam ettiriyor” dedi. Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban ise “Tarım arazilerine, ormanlık alanlara, denize ve sahile geri döndürülmesi mümkün olmayan şekilde zarar veriliyor” dedi. Bölge sakinlerinin avukatı Bülent Kaçar, bilirkişi raporlarına rağmen proje çalışmalarının sürdüğünü belirterek şöyle konuştu: “Projeye ilişkin imar planlarının iptali davasının 11 Kasım’daki keşif ve bilirkişi incelemesinden bir hafta sonra müvekkillerin tarım arazilerine girip hafriyata ve şantiye kurmaya başladılar. BOTAŞ birkaç günden beri kıyılarda hafriyat ve yol yapıyor. Denizi doldurmaya başladı. BOTAŞ ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na soruyoruz: İnşaat ve hafriyatları, denizi toprak ve taşlarla doldururken hangi ÇED raporunu esas alıyorsunuz. Hukuksal olarak kamu kurumu olan BOTAŞ ve Bakanlığı bağlayan üç ayrı bilirkişi raporunun bilimsel tespitleri karşısında tahribatın durdurulması bilime, hukuka ve halka büyük bir saygısızlıktır. Sarosluların 50 bin imzasına ve itiraz dilekçelerine saygı göstermeyenler millet iradesinden sonsuza kadar bahsedemezler. Projenin ÇED raporları, ‘ÇED olumlu’ kararları ve imar planları bilimsel olarak hukuksuzdur. Üç ayrı uzman bilirkişi heyeti üç ayrı rapor ile bu hukuksuzluğu kesinleştirmiştir. Edirne İdare Mahkemesi’nden ivedilikle yürütmeyi durdurma kararı vermesini bekliyoruz.” Kaybetme korkusu Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban da “Saros gönüllülerinin, doğup büyüdükleri bölgede ekip biçtikleri, ata toprakları, balıkçılık yaparak, ekmek paralarını kazandıkları deniz ve sezonluk turizmden elde ettikleri geçim kaynakları ellerinden alınıyor. Her gün Saros’a vurulan her kepçe darbesini, bir hançer acısı gibi herkes yüreklerinde hissediyor. Gelecek kuşakların atası olarak bizler bu değere sahip çıkmakta kararlıyız” diye konuştu. Obruk Gölü 28 metre eridi Konya’da, 300 metre çap ve 145 metre derinliğe sahip Obruk Gölü’nde, 1988 yılında yüzeye kadar ulaşan su seviyesi 28 metre azaldı. Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, “Bütün havzanın aldığı yağış Türkiye ortalamasının kat kat altında, yarısından bile az. Bölgedeki yağışları uluslararası değerlendirdiğimizde bölgede çöl şartları hâkim. Eğer biz yeraltı sularını bu şekilde kullanmaya devam edersek bir gün susuz kalacağımız gerçeğiyle karşı karşıya kalacağız. Alınacak tedbirlerde su kullanımının mutlaka kontrollü, tasarruflu ve verimli olması gerekiyor. Çünkü yağışları artırma şansımız yok. Oradaki jeolojik yapıyı değiştirme şansımız yok” dedi. l DHA İKLİM KRİZİNİ ETKİLİYOR ? Gıda israfı nasıl önlenir Bölgede şantiye kurmaya başlayan BOTAŞ, kıyılarda hafriyat ve yol yapıyor. Denizin de doldurmaya başlandığı belirtiliyor. BURASI ALANYA Türkiye’nin en sıcak ilçelerinden Antalya Alanya’da bir turist grubunun gezisinde, Kuşyuvası olarak adlandırılan bölgede devasa buz kütleleri oluştuğu görüldü. 7 yıldır aynı bölgede turistlerle doğa yürüyüşü yapan Halil Tokgöz, buz kütlelerinin 67 metreyi bulduğunu ve muhteşem göründüğünü kaydetti. l DHA 412 tarihi eser yurda dönüyor Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyaret için gittiği Macaristan’da daha önce kaçırılan Roma dönemine ait 412 eseri teslim aldığını duyurdu. Çavuşoğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Dost Macaristan’a bu süreçteki desteği için teşekkür ediyoruz” dedi. Macaristan’da 6 yıl önce bir Türk yurttaşının aracında yapılan aramada, Roma dönemine ait mermer heykel başı, mermer figürin, metal, ahşap ve taş buluntular ile sikkelerden oluşan 412 eser ele geçirmişti. Girişimler sonrası tarihi eserlerin Türkiye’ye iade süreci başlatılmıştı. Tarihi eserler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenecek. l ANKARA/Cumhuriyet ANTALYA KENT KONSEYI, SU HATTI IHALESININ IPTALINI ISTEDI: İçtiğimiz suya fabrika atıkları karışacak BÜLENT ECEVİT Antalya, Burdur ve Isparta üçgeninde yer alan Karacaören Barajı’ndan, Antalya’nın içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla 2014 yılında temeli atılan ancak yarım kalan isale hattı ile arıtma tesisi inşaatı yeniden ihaleye çıkarıldı. Yüzde 25’inin tamamlandığı belirtilen 43 kilometrelik isale hat ve arıtma tesisi ihalesinin bugün Ankara’da Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nde yapılacağı öğrenildi. Antalya Kent Konseyi Yönetim Kurulu, bilim insanları, mühendisler, çevreciler, meslek odaları, Karacaören Barajı’ndan içme suyu temin edilemeyeceğini, bunun halk sağlığı açısından sakıncalı olduğunu vurguluyor. Isparta Deri Organize Sanayi Bölgesi başta olmak üzere çevrede bulunan mermer ocaklarının atıklarının Karacaören Barajı’na akıtıldığını belirten Kent Konseyi, “Ancak bu gerçekliğe rağmen öyle anlaşılıyor ki ilgili kurum bu ihaleyi yapmaktan vazgeçmemektedir. Karacaören Barajı’nda yapılan su analizlerinde, çinkodan siyanüre, arsenikten kurşuna birçok ağır metal çıkmıştır. Yaklaşık 24 yıldır bu konu konseyimizin altyapı ve çevre çalışma gruplarının gündeminde hep yer almıştır ve genel kurul kararlarıyla ilgili kurum ve kuruluşlar uyarılmıştır” açıklamasını yaptı. Başka kaynaklar var Bugünkü ihalenin iptal edilmesini isteyen kent konseyi, açıklamasında şunları kaydetti: “Karacaören Barajı’ndan içme suyu temin etme projesinden vazgeçilmelidir. Halkın sağlığını ve kent yaşamını olumsuz etkileyecek her türlü çalışmalardan uzak durulmalıdır. Antalya’nın içme suyu için alternatif birçok kaynak bulunmaktadır. Bu kaynaklar, akılcı ve bilimsel yöntemlerle belirlenmelidir.” l ANTALYA Çöpe atılan yiyecekler sadece gıda israfına yol açmıyor aynı zamanda iklim krizini hızlandırıyor. İsraf, sera gazı emisyonlarını artırarak iklim değişikliklerine yol açıyor. Günlük alışkanlıklarımızda yapacağımız ufak değişikliklerle gıda israfını engellemek mümkün. Sabri Ülker Vakfı’nın gıda israfını azaltmaya yönelik 6 önerisi şöyle: l DAHA KÜÇÜK PORSIYONLAR: Yemeğe küçük porsiyonla başlayın ve tabağınızdaki yemek bittikten sonra hâlâ açsanız ilave edin. Daha küçük tabaklar kullanın. l ALIŞVERIŞ ÖNCESI KONTROL: Alışverişten önce buzdolabınıza bakın ve ihtiyacınıza yönelik alışveriş yapın. l MENÜ PLANLAMA ALIŞKANLIĞI: Haftalık menü planı yaparak hem evdeki yiyeceklerden neler yapabileceğinizi görebilir hem de gıda alışverişinizi yönetebilirsiniz. l ÖNCELIKLENDIRME: Çürümeye başlamış meyve ve sebzelerinizi atmak yerine, onları kullanabileceğiniz yiyecek ve içecekler yapın. l ‘İLK GIREN İLK ÇIKAR’ KURALI: Buzdolabının arka tarafına son kullanma tarihi daha geç olan yiyecekleri yerleştirin. Son kullanma tarihi en yakın yiyecekleri öne alın. l FAZLALIKLARI DEĞERLENDIRIN: Artan ekmeğinizi kruton, galeta unu yapabilir, yumuşamış meyvelerinizi meyve suyuna ya Ada dondurmaya dönüştürebilirsiniz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle