23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 21 ŞUBAT 2021 PAZAR HABER ‘ABD, TÜRKİYE SINIRINA YENİ BİR ÜS KURUYOR’ İDDİASINI UZMANLARA SORDUK: Sınıra üs, Türkiye’ye mesaj Londra merkezli Asharq alAwsat gazetesi, bu hafta içinde yayımladığı ve muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne dayandırdığı haberde ABD öncülüğündeki IŞİD’le mücadele koalisyonunun, Suriye’nin Haseke iline bağlı Ayn Divar bölgesine büyük bir askeri üs kurmayı planladığını HÜSEYIN HAYATSEVER ve koalisyona ait 50 TIR’la Irak’tan Suriye’ye bu bölgeye askeri sevkıyat yapıldığını yazdı. Ayn Divar bölgesi, Suriye’nin en kuzeydoğusunda Türkiye ve Irak sınırlarının da kesiştiği bölgede, Şırnak’ın Cizre ilçesine birkaç yüz metre uzaklıkta bulunuyor. Ayn Divar civarında Rus askerlerinin de bulunduğu biliniyor. ALI ER: PROVOKATİF BİR ADIM ÖZÜLKER: RUSLAR DA KURACAK Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan emekli Tuğgeneral Ali Er, “Buraya kurulması planlanan üs bir sınır güvenlik üssü mü, eğitim üssü mü, istihbarat üssü mü bilemiyoruz. Fakat art arda olanları gördükçe bu son adımı ABD’nin, Türkiye’ye yönelik bir provokatif adımı olarak değerlendirebiliriz. Sanki ABD, etki odaklı harekât yaklaşımıyla Türkiye’yi köşeye sıkıştırma odaklı hareket ediyor” dedi. Bölgedeki üs planlamasının arkasında ABD’nin Suriye’deki kuvvetlerinden sorumlu Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) olduğunu belirten Er, “Biden yönetiminin göreve başlar başlamaz Ortadoğu’da bu ölçüde taktik seviyede adımlar atmaya dönük kararlar aldığını düşünmüyorum. Bu, Trump döneminde alınıp bugüne kadar belki askıda tutulan kararın bu geçiş sürecinde oldubittiye getirilmesi gibi duruyor. Çünkü bu kararın alınması için şu an bir askeri gerekçe göremiyorum, bu adım siyasi bir adımdır. Bu kararın arkasında politikacılardan çok CENTCOM ve Pentagon’un olduğunu düşünüyorum, çünkü bu normal bir şey değil” diye konuştu. Ayn Divar bölgesine kurulacak üssün IŞİD’le mücadele gibi bir gerekçesinin olamayacağını, bölgede IŞİD varlığı bulunmadığını da söyleyen Er, “Bu bölge, IrakSuriye bağlantısını sağlayan yola çok yakın bir bölgedir. Buraya kurulacak bir üs, ABD’nin Türkiye’ye ‘Bu bölgede YPG’ye yönelik bir şeyler yapmayı planlıyorsan bunu yapma’ mesajı olur. Dolayısıyla böyle bir üs askeri olmaktan çok siyasi bir mesaj içerir. Türkiye sınırının dibine kalıcı bir üs kurulmasının askeri tek amacı, Türkiye’yi bu bölgede yapılabilecek olası bir harekâttan caydırmak olabilir” değerlendirmesini yaptı. ABD’nin bu adımlarının NATO müttefikliği hukuku uyarınca da “kabul edilebilir” olmadığını, NATO anlaşmasının, müttefiklerin “işbirliği ve eşgüdüm” içinde hareket etmesini öngördüğünü anlatan Er, “ABD, Ortadoğu’da NATO şapkasıyla değil, ABD’nin müstakil emperyalist yaşam Ali Er alanı gözüyle hareket ediyor. ABD, YPG’yi Rusya’nın Suriye’de Esad’la almış olduğu durum üstünlüğünü dengelemek için bir araç olarak kullanıyor, bunu kendileri söylüyorlar. Ancak bu durum, Türkiye’nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturmaktadır. Burada çıkarlar çatışıyor. ABD’nin PKK/YPG terör örgütüne yönelik tutumunu Türkiye’nin kabul etmesi mümkün değil. Şu anda bu adımları boksörlerin maçta birbirlerini yoklama yumrukları gibi görüyorum. Biden’ın iç politikadaki stratejik adımlarını planladıktan sonra sıra Ortadoğu’ya gelince Türkiye’yle de tüm bu meseleler müzakere edilecektir” dedi. Emekli Büyükelçi Uluç Özülker konuyla ilgili Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede Ayn Divar bölgesinde hem ABD’nin hem de Rusya’nın üs kurma planlarının olduğu yönündeki haberlere dikkat çekerek “Rusların da ABD ile anlaştığı ve o bölgede Rusların da üs kurmaya hazırlandığı yönünde haberler geliyor. Sadece ABD değil, Rusların da o bölgeye yönelik adımlar planladığı yönünde teyide muhtaç bilgiler var” dedi. Türkiye ile ABD arasında Suriye’de YPG’ye verilen destek, S400 ve F35’ler meselesi, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in iadesi, Doğu Akdeniz’de Yunanistan’a artan destek, Halkbank davası gibi maddeleri olan “sorunlar yumağı” bulunduğunu belirten Özülker, “Türkiye ile ABD arasında bütün bu sorunlar varken oraya bir üs kurulması, tüm bu sorunlar yumağına bir yenisinin eklenmesi olacak. Orada bir üs kurmanın ne anlamı olduğu, nasıl bir işe yarayacağı da belli değildir. Bu adım, ‘Karşı çıkılmalıydı’ Er, bu hafta yapılan NATO Savunma RUSYA: Bakanları Toplantısı’nda, NATO’nun Irak’taki varlığını artırma kararı alS400’DE ARA YOK dığına dikkat çekerek “NATO’nun Irak’taki gücünü artırma kararı aldığı ve bu karara Türkiye’nin karşı çıkmadığı bir konjonktürde ABD Rus devlet silah ihracat şirketi Rosoboronexport’un Başkanı Aleksandr Miheyev, “S400 sevkıyatına ilişsınıra da üs koyar, YPG’yi de des kin görüşmelere ara verilmesi gibi bir dutekler. Türkiye’nin PKK ile müca rum yok” açıklamasını yaptı. Sputnik’in hadelesi sürerken Irak’taki NATO berine göre, Rusya Federal Askeri ve Tekgüçlerinin 45 bine çıkmasına kar nik İşbirliği Servisi (FSVTS) Başkanı Dmitşı çıkması gerekirdi. Türkiye, maa riy Şugayev, Türkiye’ye ek S400 sevkilesef stratejik bir oyun planı kurmadan müstakil olaylara müstakil cevaplar vererek dar bir alana sıkıştırılıyor” ifadelerini kullandı. yatı konusundaki görüşmelerde ileri bir safhada olduklarını ancak henüz anlaşma imzalamadıklarını belirtmişti. l Haber Merkezi ABD’nin, Türkiye’nin hassasiyetlerini anlama noktasında olmadığını gösteriyor” diye konuştu. Özülker, TürkiyeABD ve TürkiyeAB arasında sorunların çözümü için çeşitli seviyelerde görüşmelerin süreceğini belirterek “Türkiye’ye karşı mart ayında yapılacak toplantıda AB’nin yeni açılımlarda bulunabileceğine dair bazı işaretler var. ABD tarafında henüz böyle bir işaret göremiyoruz. Fakat sorunların aşılması için çözüm arayışÖzülker ları olacaktır. Türkiye’nin geri adım atamayacağı birçok mesele var, fakat bazı sorunların çözümü için arayışlar da mevcut. Akar’ın ‘Girit formülü’nü ortaya atması da bu kapsamda düşünülebilir. Sorunların çözümü için ABD’nin de belli noktalarda geri adım atması gerekiyor. Fakat bu tabloda bu üs ne işe yarayacak, ne anlamı var soruları ortada durmaktadır” ifadelerini kullandı. Suriye’deki ABD üsleri ABD’nin Suriye’de terör örgütü PKK’nin Suriye kolu YPG’nin de içinde yer aldığı SDG kontrolündeki Rakka, Deyrizor ve Haseke illerinde birçok askeri nokta ve üssü bulunuyor. Türkiye’nin Tel Abyad ve Resulayn bölgesinde YPG hedeflerine yönelik Ekim 2019’da düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı esnasında ABD, bir kısmı Türkiye sınırına yakın noktada bulunan 16 üs ve askeri noktasından çekilmiş, harekâtın ardından bu üslerin bir kısmına geri dönmüştü. Halen Suriye’de çoğunluğu Deyrizor’daki petrol sahalarına yakın bölgede olmak üzere 11 ayrı noktada sayıları 600 civarında olduğu tahmin edilen ABD askerleri bulunuyor. Kurulması durumunda Ayn Divar bölgesindeki üs, Türkiye sınırına en yakın konumdaki üs olacak. MHP LİDERİ BAHÇELİ Gara üzerinden CHP’yi hedef aldı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla Gara harekâtı üzerinden muhalefeti ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Bahçeli, “Gara katliamında sorumlu arıyorlar. Ya devleti ya da Cumhurbaşkanımızı suçluyorlar. Terörist Demirtaş’ın şifreli mesajlarla ve dolaylı anlatımlarla devleti suçlamasına çıt çıkarmıyorlar. CHP, Gara’da yakalandı” dedi. ABD’li Brooking Enstitüsü’nde peş peşe TürkiyeABD ilişkileri üzerine raporlar yayımlandığını ve zamanlamanın manidar olduğunu belirten Bahçeli, “Türkiye’nin Batı ile bağlarının yeniden kurulmasının yeni bir hükümete kalacağı iddiası seslendirilmiştir. Sözde siyasi mahkumların serbest bırakılmasının iyileşme yaşanması için önşart olduğu vurgulanmıştır. Türkiyemize ve meşru hükümetimize alçakça parmak sallanmaktadır” dedi. Kemal Derviş’in Brooking Enstitüsü’nde yönetici olduğunu da savunan Bahçeli, “CHP’de iki Kemal vardır. ABD’deki Kemal’in CHP’deki ajanı ve taşeronu Faik Öztrak mıdır?” diye sordu. l ANKARA / Cumhuriyet UÇUM’DAN HDP YORUMU: Anayasal koşullar oluşursa kapatılır Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, HaberTürk TV’de Mehmet Akif Ersoy’un konuğu oldu. Uçum, HDP’nin kapatılmasına yönelik çağrılarla ilgili “Anayasal koşullar oluşursa kapatma kararı verilir. Anayasa Mahkemesi kararı verecek. Tutum dikte edemem. Emin olun o karar herkesin kabul etmesi gereken bir karar olacaktır” dedi. Uçum, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un paylaşımları nedeniyle HDP’lilerin tepki göstermesini de eleştirerek “İletişim Başkanlığı bu devletin bir kurumudur. Sonuçta devletin ihtiyaçları üzerinden ortaya koyduğu yaklaşıma ‘hesap vereceksiniz’ demek devletten hesap sormak demektir. Eleştirileri oradaki sorumluluk üstlenmiş aktörler üzerinden yapabilirsiniz. Ama kurumsal olarak bu yapıları karşınıza alırsanız siz devleti karşınıza almış oluyorsunuz” dedi. l İç Politika Erdoğan, PKK ve FETÖ ile mücadelede ABD’den destek göremediklerini söyledi ‘Net tutum bekliyoruz’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Son dönemde de, TürkAmerikan dostluğunun ciddi şekilde test edildiği bir süreci hep birlikte yaşadık. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarıyla mücadele konusunda NATO müttefikimizden arzu ettiğimiz desteği ve dayanışmayı göremedik” dedi. Erdoğan, Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesinin (TASC) televizyon kanalı TASC TV’nin kesintisiz yayın hayatına başlamasından dolayı gerçekleştirilen özel programa bir video mesaj gönderdi. ‘Destek göremedik’ TürkiyeAmerika ilişkilerine ilişkin konuşan Erdoğan, “İlişkilerimizde zaman zaman görüş ayrılıkları olsa da, ortaklığımız bugüne kadar her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başarmıştır. Son dönemde de, TürkIĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN Amerikan dostluğunun ciddi şekilde test edildiği bir süreci hep birlikte yaşadık. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarıyla mücadele konusunda NATO müttefikimizden arzu ettiğimiz desteği ve dayanışmayı göremedik. Aynı şekilde, Amerikan makamlarına ilettiğimiz klasörler dolusu delillere rağmen, FETÖ elebaşıyla ilgili 4 yıldır hiçbir adım atılmaması, milletimizi ve 251 şehidimizin ailesini derinden yaralamıştır. Demokrasi ve özgürlükler konusunda iddia sahibi bir ülkenin, demokrasiye kast eden darbecilere kucak açması, çok büyük çelişkidir” ifadelerini kullandı. İşbirliği çağrısı Teröre karşı birlik çağrısı yapan Erdoğan, “Bilhassa geçen hafta yaşanan 13 insanımızın şehit edildiği kalleş terör saldırısı sonrasında, tüm müttefiklerimizden net bir tutum bekliyoruz. Türkiye olarak, Amerika ile ortak menfaatlerimizin görüş ayrılıklarımızdan çok daha fazla olduğu inancındayız. Bu anlayışla uzun vadeli bir perspektifle, kazankazan temelinde yeni Amerikan yönetimiyle işbirliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz” diye konuştu. l ANKARA/ Cumhuriyet Katar ile Türkiye arasında yapılan anlaşmanın ayrıntıları hâlâ açıklanmadı İktidarın vizyonu Katar HAZAL OCAK Katar sermayesi tarafından Türkiye’ye yapılan ve tartışma yaratan yatırımların ardından Türkiye’nin yüzünü Katar’a döndüğü ortaya çıktı. 26 Kasım’da Ankara’da 2014 yılında tesis edilen “Yüksek Stratejik Komite (YSK) mekanizması”nın altıncı görüşmesi yapılmış Borsa İstanbul’un yüzde 10’unun, İstinyePark ve Antalya Liman İşletmeleri’nin Katar’a devredilmesi gibi 10 farklı anlaşmanın imzalandığı belirtilmişti. CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM KARACA: GÖRMEZDEN GELDİLER Gazetemize konuşan Karaca “Kamuoyunda daha önce bilinenler dışında hiçbir ciddi ve ayrıntılı talebimize yanıt vermiyorlar. Verilen yanıtlara baktığımızda da bundan sonraki sosyal, ekonomik ve toplumsal her türlü işbirliğini Katar’la yapacağız gibi bir sonuç çıkıyor. İşbirliği, ortaklıklar kurulacak. Kurullar oluşturulacak. Bu kurullara kimlerin ve hangi kritere göre görevlendirileceğine ilişkin sorularıma hiç yanıt vermediler. Görmezden geldiler” dedi. Başkanlığı’na verdiği önerge ile anlaşmaların içeriğine dair ayrıntıları sordu. Ticaret Bakanlığı tarafından “Söz konusu mutabakat zaptı kapsamında, iki ülke serbest bölgelerinin tanıtımı amacıyla birlikte etkinlikler düzenlenmesi ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmesi planlandığı” ifade edilen yanıtta bu sayede iki ülke ve ülke firmalarının ticari faaliyetlerinin geliştirilmesinin amaçlandığı anlatıldı. Yanıtta “Katarlı firmaların ülkemizdeki serbest bölgelere yapacağı muhtemel yatırımlar, ülkemize yabancı sermaye girişinin artışını sağlayacaktır” denildi. Bakanlığa da sordu Yanıtta deklarasyon ile de iki ülkenin kurumları, teşebbüsleri ve ekonomik operatörleri arasında doğrudan temasların geliştirilmesine yönelik işbirliği sağlanmasının hedeflendiği kaydedildi. Bakanlık anlaşmanın ayrıntıları içinse alanın özelleştirme kapsamında bir alan olması nedeniyle bilgilerin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na sorulmasını istedi. Karaca ilgili bakanlığa da soru önergesi verdi. l İSTANBUL Bu gidiş, iyi bir gidiş değil! Salgın nedeniyle kafe, bar ve restoranlar uzun zamandır kapalıyken ve bu yüzden işsiz kalanlar intihar ederken, Cumhurbaşkanı kendi ifadesiyle AKP kongrelerinin “lebaleb dolu” olmasıyla övünüyorsa... Son iki yıl içinde en az 213 bin esnaf sicilden ve meslekten terkini isterken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kapanan dükkân yok” diyorsa... Yaklaşık 20 yıl sonra “Avukatlık yemininde başımı açtığım için kafamı kaldıramadım” diye konuşan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Uşak Emniyet Müdürlüğü’ndeki çıplak arama iddiaları hakkında, “Bu kurgusal bir harekettir. Onurlu, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder” diyorsa... 19 yıldır iktidarda olan AKP, terör örgütü PKK 5.5 yıldır aralarında asker ve polislerin de olduğu 13 vatandaşımızı rehin tutarken gerekeni yapmayıp sonunda düzenlediği operasyon başarısız olunca suçu muhalefete atmaya çalışıyorsa... Böyle bir başarısızlık karşısında hiçbir görevli istifa etmiyor ya da daha doğrusu Reis’in izni olmadan istifa edemiyor ve görevden alınmıyorsa... AKP’li Cumhurbaşkanı, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun Gara operasyonu hakkında yönelttiği haklı sorulara yanıt olarak “Terbiyesiz herif!” karşılığını veriyorsa... Ülkücü mafya babası Çakıcı, sosyal medyadan mektup yayımlayıp ana muhalefet liderini tehdit edebiliyor ve siyasete ayar vermek için “derin devlet” güçlerine çağrı yapabiliyorsa... İktidarın küçük ortağı MHP’nin lideri Bahçeli, mafya babasını açıkça koruyup destekliyorsa... Ankara’da TİP (Türkiye İşçi Partisi) il yöneticisi ile Öğrenci Kolektifleri üyesi iki öğrenci, polisler tarafından kaçırılıp gözaltı işlemi yapılmadan darp edilerek kent dışındaki üç ayrı araziye bırakılıyorsa... “Beyaz Toroslar”ın yerini “beyaz Citroen”ler aldı deniyorsa... Gazeteciler evlerinin önünde darp ediliyorsa... Demokratik hak mücadelesi veren herkes “terörist”, “vatan haini” olarak damgalanıyorsa... “Türkiye rotayı nereye çevirdi” diye açıkça sormak gerekir! HHH Anayasanın ve taraf olunan uluslararası anlaşmaların çiğnendiği... Yasaların değil, bir kişinin ağzından çıkacak emirlerin gözetildiği... Gözaltında çıplak arama iddialarının olduğu... Mafyanın siyasette rol kapmaya çalıştığı... Farklı görüşte olanlara karşı kaba kuvvetin kullanıldığı... Silahların konuştuğu... Tarikat ve cemaatlerin devlet içinde cirit attığı... “Yeniden Kuruluş Anayasası” projesiyle yeni bir kavganın fitilinin yakıldığı... Sürekli “biz” ve “onlar” söylemi ile halk arasındaki kutuplaşmanın körüklendiği... İktidarın uygun bulmadığı yaşam tarzlarına yönelik baskının artırıldığı... Devleti yönetenlerin saldırgan bir kabadayı ağzıyla muhaliflere tehditler savurduğu bir ortamda “Türkiye’nin rotası nedir” diye açıkça sormak gerekir! HHH Şimdilerde muhalif ama başbakan olduğu sırada “AK Parti iktidardan indirilirse buralarda beyaz Toroslar dolaşacak” diyen Ahmet Davutoğlu’nun sözlerini hatırlarsak, bu manzara karşısında AKP iktidardayken 90’lara mı dönülüyor, diye sormak gerekir. Faşizmin dalga dalga yayılarak tüm topluma hızla nüfuz ettiği bir ortama sürüklenmemek için bu soruları yüksek sesle yinelemek gerekir. Adalet istemenin... Demokrasi talep etmenin... Otoriter ve totaliter yönetimi reddetmenin... Yargı bağımsızlığını ve laikliği şart koşmanın hak olduğunu haykırmak gerekir. Türkiye’yi yöneten siyasal İslamcıların 2023 hedefiyle belirlediği rota tehlikelidir. Bu hoyratlaşma, iktidar için çöküşün işaretleridir elbette. Ancak AKP çökerken toplumun yapısını da dinamitleyecek tohumlar ekiyor. Bu gidiş, iyi bir gidiş değildir! ÖZHASEKI’YE ‘BELA’ TEPKISI ‘Oy için teröristleri devletin televizyonuna çıkarmadık’ AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Kayseri’de CHP’yi hedef alarak, “Bir gün olsun Meclis’te PKK’ya ‘lanet olsun’ diyemediler. ‘3 tane oy alacağım’ diye bu adamlara yaltakçılık yapmasan. Lanet olsun oylarına. Onların oylarının Allah belasını versin” dedi. Özhaseki’nin açıklamalarına CHP ve HDP’den tepki geldi. CHP’li Haluk Koç “Birkaç oy alabilmek uğruna, Ankara’da Mansur Yavaş’a iftira atabilmek için sapıklardan medet umanların, İstanbul seçimleri için, aranan PKK’lı teröristleri devlet televizyonuna çıkaranların, bu ezik siyasetçinin deyimi ile ‘Allah belasını versin” ifadelerini kullandı. CHP’li Çetin Arık ise “Biz İstanbul seçimlerinde 35 oy için teröristten medet ummadık. Oy için eli kanlı teröristleri devletin televizyonuna çıkarmadık” dedi. HDP Parti sözcüsü Ebru Günay ise Özhaseki’ye “Sorumlusu olduğunuz ölümlerin daha acısı taze iken hesap vermek yerine bir halka, 6 milyon seçmene beddua okumak. Bela okuduğunuz halk sandıkta selânızı okuyacak, gideceksiniz” tepkisini gösterdi. l ANKARA/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle