04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 21 ŞUBAT 2021 PAZAR [email protected] OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ATATÜRK’ÜN IZINDE, 32 YILDIR VARIZ, VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞIZ ÇYDD 32 YAŞINDA Çağdaş Türkiye’nin çağdaş geleceğinin güvencesi olan ÇYDD, 119 şubesi, binlerce üyesi ve genci, çok sayıda gönüllü ve bağışçısı ile büyük bir aile. Kurucularımıza minnettarız, emek verenleri saygı ve sevgi ile anıyor, kutluyoruz. PROF. DR. AYŞE YÜKSEL ÇYDD GENEL BAŞKANI Atatürk devrim ve ilkeleri doğrultusunda, çağdaş eğitim yoluyla, çağdaş ülke seviyesine ulaşmak üzere 1989 yılında Prof. Dr. Aysel Ekşi, Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Aysel Çelikel ve diğer ülkesini seven aydınların bir araya gelmesi ile kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), 21 Şubat’ta 32 yaşında olacak. Kurucularımıza minnetimiz sonsuz. Okulöncesinden yükseköğretime kadar devlet okullarında okuyan öğrencilere eğitim bursu sağlayarak, bilim, teknoloji, sanat ve kültür alanlarında etkinlikler düzenleyerek, kendine, ailesine, ülkesine yetecek gençlerin yetişmesine katkı sunduk. 37 bin 164 gence dokundu İlk önce, İstanbul’daki üniversitelerde eğitim gören öğrencilere ve şubelerimiz açıldıkça bölgelerindeki üniversite öğrencilerine olmak üzere 26 yıl boyunca, bağışçılarımızın desteği ile 37 bin 164 gencimize eğitim yaşamları boyunca destek olduk, onların mezuniyetlerine tanıklık edebildik ve hayata atılmalarında rol alabildik. Çoğunluğu kadın olan bu mezunlarımız, hem kendilerine hem ailelerine hem de çevrelerine yararlı birer yurttaş oldu. Derneğimize üye olup projelerde görev alanlar, şube ya da genel merkez yönetim kurullarında görev alanlar var. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Atatürk Cumhuriyeti’ni” gençlere emanet ettiği gibi biz de ÇYDD’yi gençlerimize ve mezunlarımıza emanet ediyoruz. Pandemide teknoloji desteği ÇYDD’nin 19 yıl boyunca görev yapan efsane genel başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, eğitime destek çalışmalarımızı ülkemizin kırsalına da taşımış, ekonomik koşulları nedeniyle okula gidemeyen kız çocuklarına eğitim bursu vererek umut olmuş, binlerce kız çocuğunun zorunlu eğitimini tamamlayarak üniversiteye devam edip meslek sahibi olmasını sağlamıştır. Yol arkadaşı Prof. Dr. Aysel Çelikel de genel başkanlığı döneminde, bu projeye büyük katkı vermiştir. Geçmiş yirmi üç yıl boyunca, bağışçıların yoğun ilgi ve desteği ile 91 bin 183 kız öğrenci bursu verilebilmiş, lise birinci sınıftan başlayan burslar üniversite eğitimi tamamlanana kadar devam etmiştir. Ülkemizin değişik il ve ilçelerinde, 119 şubemiz ile 21. yüzyılın gerekleri olan yetTürkan Saylan kinlikleri öğrenmeye ve öğretmeye, bu konuda yapılan etkinlikler ile çocukları ve gençleri güçlendirmeye gayret ediyoruz. Bir yıla yakın süredir yaşadığımız koronavirüs salgını nedeniyle bütün öğrencilerin baş başa kaldıkları uzaktan eğitim ile derneğimiz de tanıştı. Derneğimiz, öğrencilerden gelen sesleri dinledi, çözümler üretmeye çaba gösterdi. Burs verdiğimiz, on bin kadar öğrencimize sorduğumuzda, yüzde 60’ının tablet ya da bilgisayar sahibi olmadığına tanık olduk. Kamu yararına çalışan bir dernek olarak bu konuda kampanyalar yapabilmek, bağış toplayabilmek için Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nden izin aldık ve çalışmaya başladık. Ağustos 2020 Ocak 2021 arasında genel merkez ve şubeler olarak yaklaşık 3 bin öğrencimize cihaz sağlayabildik, devamını sağlamak için gayret ediyoruz. İyi ki teknoloji var, 18 Mart 2020 tarihinden itibaren genel merkez ve birçok şubemiz uzaktan çalışma, toplantı, etkinlik düzenleyebildi, bu sayede birbirimizle iletişimde kalabildik. Gün boyu düzenlenen uzaktan çalışmalarla işlerimizi yapabildik, üretebildik ve verimli olabildiğimiz için çok mutlu olduk. Evde kalan, uzaktan eğitime katılan üniversite gençleri, derneğimizin gençlik birimlerinde kendilerini geliştirecek farklı etkinlikler düzenleyerek kişisel gelişimlerine katkı sunuyor. Merak ettikleri, ilgi duydukları konuların uzmanlarına ulaşıp soru sorarak, örnekler göstererek, eğlenerek öğrenmeyi gerçekleştiriyorlar. Lise bir, iki, üç ve dördüncü sınıf öğrencileri bir araya gelerek uzmanlar eşliğinde yaşadığımız yüzyılın olmazsa olmazı bilim, teknoloji başta olmak üzere birçok konuda karşılıklı konuşuyor, kendilerini güçlendiriyorlar. Açtığı yolda, gösterdiği hedefe Ortaokul öğrencilerimiz de algoritmayı öğrenebilmeleri için kodlama, STEM, ritim, drama vb. konularda düzenlenen etkinliklerden yararlanabiliyor. Mentörlük projemiz var; mesleğinde en az beş yıl çalışmış gönüllülerimiz ve üyelerimiz benzer alanlarda üniversite öğrencileri ile eşleşerek, birbirlerine yönderlik yaparak yine kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Çağdaş Türkiye’nin çağdaş geleceğinin güvencesi olan ÇYDD, 21 Şubat tarihinde 32 yaşında olacak, 119 şubesi, binlerce üyesi ve genci, çok sayıda gönüllü ve bağışçısı ile büyük bir aile. Kurucularımıza minnettarız, emek verenleri saygı ve sevgi ile anıyor, kutluyoruz. Gelecek yıllarda da bu çalışma ve gayretlerin sonuçlarının, Mustafa Kemal Atatürk’ün hedefi olan çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma hedefine ulaşması dileği ile sağlıklı günlerde buluşalım ve yüz yüze çalışabilelim. Gara unutulmamalıdır CUMHUR UTKU E. P. KD. ALBAY Gara, yalnızca Türkiye topraklarının güneyindeki dağların adı değildir artık. Gara, siyasetbilimiyle askerlik ilminin kavuşma noktasının nerede ve nasıl olması gerektiğinin yol göstericisi olmuştur. Çok dersler çıkarılacaktır. Gara, bize beşinci nesil savaşlarının ne olduğunu hatırlatmıştır. Silahlı terör örgütlerinin cinsi ve özellikleri ne olursa olsun hepsinin asimetrik savaş taktikleri uyguladığı unutulmayacaktır. Onlarla ancak “Gayrinizami Kuvvetlere Karşı Harekât (GNKH)” esasları uygulanarak başa çıkılabileceği bilinecektir. “Hudut nedir, hudutlar nasıl korunur, hudut ötesindeki tehditler nelerdir ve nasıl bertaraf edilir” soruları, yeni gelişen durumlara ve yeni teknolojilere göre yeniden cevaplanacaktır. Rehine kurtarma harekâtı görevi verilmiş bir komutanlığa kısıtlamalarının neler olduğu bildirildikten sonra, istediği bütün lojistik desteği ve zamanı vererek inisiyatif sağlanması gerektiği bütün kademelerce bilinecektir. Gara, bize rehine kurtarma harekâtıyla bölgenin düşmandan temizleme harekâtının birlikte yapılıp yapılamayacağının değerlendirilmesini ve bu değerlendirmelerin ancak yetkili askeri karargâhlarda yapılacağını yeniden öğretmiştir. Gara birleştirmeli Geçerli olan devlet sınırları göz önüne alındığında, Irak’taki ve Suriye’deki yapay Kürt bölgeleri birleştirilerek yapay Kürdistan devleti kurulmasının Gara dağlarından tamamlanacağı unutulmayacaktır. Saddam Hüseyin’in şimdi harabe olmuş sarayının bulunduğu Gara dağlarında, yıllardır küresel güç istihbarat ajanlarının ve askerlerinin cirit attığı bilinmekteydi ama kamuoyuna da yeniden hatırlatılmış oldu. Gara “devlet aklımızı” başımıza getirecektir. Komşu devletlerin mevcut üniter yapılarını destekleyen dış politikalar geliştirmedikçe kendi üniter yapımızın da tehlikede olduğu aklımıza gelmiştir. Beka tedbirlerinin, milli güç unsurları Gara, Atatürk yolundan şaştığınızda ulus olamayacağınızı, halk olamayacağınızı, devlet olamayacağınızı, laik olamayacağınızı, devrimci olamayacağınızı ve Cumhuriyetle kalamayacağınızı yeniden hatırlatmıştır. dediğimiz kavramların ne demek olduğu tekrar anımsanmıştır. Gara, bu topluma, felaketlerden siyaset üreten siyasetçilerin hırslarına kapılarak görevlerini ve vatan sevdalarını unutabildiklerini öğretmiştir. Siyasette de askerlikte de hamasetten önce akıl ve cesaret gerektiğini öğretmiştir. Gara birleştirmelidir. Gara, kin ve garezin bittiği yer olmalıdır. Gara, Türkiye’de iç barışı sağlamalı, Mezopotamya topraklarında ışıklar saçmalı, herkesin kendi topraklarında kendi dilini konuşacağı günleri getirmelidir. Gara, bozulan devlet dengelerini yeniden toparlayacaktır. TMK’si (teşkilat, malzeme ve kadroları) altüst edilen Türk ordusunu yeniden yapılandıracaktır. Gara, sorumluluklarına bilinçle sahip olmayan ve ulusuna layık olmayan politikacıların ellerini devletten çekmelerini sağlayacaktır. Bir dağdan fazlası Gara, bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü yeniden çok acı bir şekilde hatırlatmıştır. Atatürk yolundan şaştığınızda millet olamayacağınızı, halk olamayacağınızı, devlet olamayacağınızı, laik olamayacağınızı, devrimci olamayacağınızı ve Cumhuriyetle kalamayacağınızı yeniden söylemiştir. Gara, yalnızca Irak’ın Amedi bölgesinde bir dağın adı değildir. Gara Dağı’nın baharı çok güzel olur. O dağlarda geçmiş diktatörlerin sarayları, askerlerin karargâhları, gerillaların mağaraları yerine insanlığın çiçek bahçeleri olmalıdır. Gara, artık insanlığın yol göstericisidir. Gara unutulamaz. Türkiye yasta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Irak’ın kuzeyindeki Gara’da terör örgütü PKK hedeflerine yönelik yürüttüğü “Pençe Kartal2” harekâtı sona erdi. Harekâtta PKK tarafından alıkonulan çoğunluğu asker ve polis 13 yurttaş PKK tarafından şehit edildi. İktidar, ölümleri önce yurttaş olarak duyurdu. Ardından şehit edilenlerin terör örgütü PKK tarafından 20152016 yıllarında kaçırılan görevliler olduğu anlaşıldı. İktidar, rehinelerin kurtarılması için niçin 6 yıldır herhangi bir şey yapılmadığı sorularına yanıt vermek yerine yine muhalefeti suçladı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Irak’ın Gara bölgesinde bir mağarada tutulan asker, polis ve sivil 13 Türk vatandaşının terör örgütü PKK tarafından şehit edilmesiyle ilgili yayımladığı mesajı, AnkaraWashington hattındaki güven bunalımını bir kez daha ortaya çıkardı. Gara atışması MHP lideri Bahçeli, terörle mücadele stratejisi bakımından Gara öncesiyle Gara sonrasının aynı olmayacağını vurgulayarak “Mazbatalı teröristlerin bulundukları mekân, Gazi Mec14 20 ŞUBAT lis olamaz. HDP’nin kayüzsüzsün, sende yüz var mı? Sen nasıl oluyor patılması elda bizlere ‘Bunların sozemdir” dedi. İYİ Parti lirumlusu Cumhurbaşkanı’dır’ dideri Akşener, Cumhuryorsun? Terbiyesiz herif” karbaşkanı Erdoğan’ın şılığını verdi. Kılıçdaroğlu, bu AKP kongresinde şesözlere “13 şehidimizin hakhit annesini aradığıkını savunduğum için bana nı belirterek “Siz, şehakaret ediyor” yanıtını verhit anasını kongreye di ve Erdoğan hakkında 5 pacanlı bağlayıp felaketralık dava açtı. Buna karşılık Erten siyaset devşirme pedoğan da Kılıçdaroğlu hakkında şinde koşabilirsiniz” tepkisini 500 bin TL’lik dava açtı. gösterdi. Erdoğan’a beş soru ‘Onurlu kadın beklemez’ AKP’li Zengin, Meclis’te çıplak araCHP lideri Kılıçdaroğlu, Gara ope ma tartışmaları sırasında “Onurlu karasyonuyla ilgili “13 şehidimizin sodın, ahlaklı kadın bu yapılandan rarumlusu Erdoğan’dır” diyerek Cum hatsızsa hemen başvurur, suç duyuruhurbaşkanı Erdoğan’a beş soru sordu. sunda bulunmak için bir sene bekle“5.5 yıldır neden bir şey yapılmadı? İs mez” dedi. Sözleri tepki çekti. tanbul seçimleri 13 vatan evladından daha mı kıymetliydi? Trump’tan ya da Kademeli normalleşme daha önce çözüm sunan STK’lerden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İllerimizi neden destek istemediniz? Sorumlu Sağlık Bakanlığımızın kriterlerine göluğu kim üstlenecek” sorularını yöre dört gruba ayırarak, mart başı itinelten Kılıçdaroğlu, “83 milyon inbarıyla kademeli normalleşme sürecisan bu beş sorunun cevabını beklini başlatıyoruz. İllerimizi vaka ve aşı yor” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, oranları gibi kriterlere göre düşük, orKılıçdaroğlu’nun sorularına “Ya sen ne ta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak sınıflandıracağız” dedi. Hekimler, bunu pandemi falcılığı olarak yorumladı. Akdeniz mesajı Mısır, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan, Doğu Akdeniz’deki deniz alanlarında devletlerin egemenlik haklarına saygı gösterilmesini talep etti. Üç ülkenin dışişleri bakanlarının 14 Şubat’ta Atina’da yaptıkları toplantının sonuç bildirisinde işbirliğine vurgu yapılarak bölgenin barışçıl ve istikrarlı olma potansiyeline sahip olduğu belirtildi. Haseke’de güç oyunu AnkaraWashington arasındaki Suriye’de terör örgütü PKK/YPG, kriz başlıklarından olmayı sürdürürken gerek ABD gerekse Rusya’nın, ülkenin kuzeydoğusundaki Haseke’de askeri konuşlanma hamleleri dikkat çekti. Rusya’nın Haseke’de yerel unsurlardan oluşan askeri birlik kurmaya başladığı savunuldu. Yerel kaynaklara dayandırılan habere göre Rusya, bir süredir Şam yönetimi güçleri ve YPG/PKK arasında gerilime sahne olan Haseke’de askeri varlığını güçlendiriyor. Ocak ayında ceza ve sansür Sevgili okurlarım, “Şahsım Devletinin” en büyük sakıncası, iktidarın hoşuna gitmeyen eylem ve söylemler için yargı mekanizmasının sopa gibi kullanılmasıdır! Elbette, bu tutum ve davranışın birinci hedefi özgür medya ile muhalif kişilerdir. Cumhuriyet gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni, CHP Milletvekili Utku Çakırözer esas mesleğini hiç unutmadan sürekli olarak medyayı ve medyaya yapılan baskıları yakından izliyor, hapisteki meslektaşlarını ziyaret ediyor ve periyodik olarak her yıl ve her ay bu konuda raporlar yayımlıyor. Erdoğan/AKP iktidarının Demokrasi karnesi niteliğindeki yeni yılın ocak ayı raporunu da geçenlerde açıkladı. HHH 35 günde en az 30 gazeteci güvenlik güçleri ve sivil şahısların saldırılarına maruz kaldı. KRT TV programcıları Afşin Hatipoğlu ve Osman Güdü, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu sokak ortasında saldırıya uğradı. Aksaray’da Anadolu’nun Sesi Gazetesi Haber Koordinatörü İzzet Tınmaz, Aydın’da gazeteciler Murat Uçkaç ve Kıymet Sarıyıldız, Uşak’ta Egem TV Kameramanı Feyzi Tokat ile Muhabir Umuhan Şahin, Rize Nabız Gazetesi Fındıklı Muhabiri Ali Osman Ertaş, Ankara’da Mezopotamya Ajansı Muhabiri Mehmet Günhan haber takibi sırasında darp edildi. Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektöre yönelik protestoları takip eden gazeteciler de güvenlik güçlerinin hedefinde yer aldı. Halk TV’den Erdinç Yılmaz, Murat Erkmen, Artı TV’den Bilal Meyveci, Sendika. org’dan Murat Bay, Cumhuriyet’ten Nagihan Yılkın, Dokuz8’den Fatoş Erdoğan ile gazeteciler Elif Akgül ve Kazım Kızıl’ın da aralarında bulunduğu 20’ye yakın gazeteci, polisin plastik mermilerine hedef oldu, tartaklandı. Yılın ilk ayında 29 gazeteci hâkim karşısına çıktı, 5 gazeteci gözaltına alındı, 1’i tutuklandı. JinNews muhabirleri Habibe Eren, Öznur Değer, serbest gazeteci Eylül Deniz Yaşar, Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Aslan ve ETHA muhabiri Pınar Gayıp gözaltına alınırken, aralarından Mehmet Aslan tutuklandı. Aralarında Müyesser Yıldız, İsmail Dükel, Hazal Ocak ve Alican Uludağ’ın da bulunduğu, hâkim karşısına çıkan 29 gazeteciden 4’ü 4 yıl 10 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Gazeteci Melis Alphan’a 2015 yılındaki bir fotoğrafı nedeniyle terör propagandası gerekçesiyle dava açılırken, Can Ataklı ve Pelin Ünker hakkında da ifadeleri ve haberleri nedeniyle soruşturma başlatıldı. Yılmaz Özdil’in 2 yıla kadar hapsi istendi. Milletvekillerinin katılımıyla düzenlenen protesto yürüyüşünü takip eden Ruşen Takva ifadeye çağrıldı. Siyasetçiler gazetecileri hedef göstermeyi sürdürdü. Karar yazarları Elif Çakır, Yıldıray Oğur ve Taha Akyol açıkça tehdit edildi. Basın İlan Kurumu’nun ve RTÜK’ün basına yönelik baskı ve sansür uygulamaları devam etti. BİK toplam 500 gündür zaten ilan vermediği Evrensel gazetesine ocak ayında da ilan cezası kesti. Gerekçesi ise İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un kaçak inşaat haberi nedeniyle Cumhuriyet muhabirlerinin ifadeye çağrılmasını haberleştirmekti. Yani “haberin haberi” için gazeteye 3 gün ilan kesme cezası verdi. Ayrıca TELE 1’de yayımlanan reklamı nedeniyle de Evrensel’e Ticaret Bakanlığı’nca 20 bin 953 TL idari para cezası verildi. RTÜK ve Başkanı Ebubekir Şahin ile ilgili haberler nedeniyle de BİK, BirGün gazetesini hedef aldı, toplam 5 gün ilan kesme cezası verdi. Sözcü gazetesinin bir manşeti hakkında soruşturma başlatıldı. 2020’de en çok ceza alan Halk TV ve Tele 1’e ocak ayında da idari para cezaları kesildi. Halk TV hakkındaki son RTÜK incelemesi de CHP Genel Başkanı’nın avukatı Celal Çelik’in açıklamaları nedeniyle başlatıldı. Engelli Web’e göre, ocak ayında yolsuzluk, rüşvet ve taciz konulu 11 habere erişim engellendi. Cumhurbaşkanı’nın avukatı hakkındaki rüşvet iddiaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP dönemine ilişkin suç duyurusu haberlerine erişim engeli geldi; bunların engellendiği haberleri de engellendi. Cezasızlık, saldırıları artırıyor. Raporu hazırlayan Çakırözer, “Gazetecileri hedef alan bu saldırıların faillerinin cezasız kalması vahimdir. Cezasızlık, saldırıları daha da artırıyor. Gazetecilerin özgürce ve güvenli şekilde haber takibi yapacakları ortamlar yaratılmalıdır. RTÜK ve BİK’in gazete ve televizyonlara yönelik ağır yaptırımları konusunda ise BİK’in hiçbir mahkeme kararı olmadan, gazetelere resmi ilan vermeme cezası keyfidir, kabul edilemez. RTÜK ve Basın İlan Kurumu ilan ambargolarından, cezalardan vazgeçmeli, basın ve ifade özgürlüğüne saygılı olmalıdır” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle