23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 13 21 ŞUBAT 2021 PAZAR KAYIRMA KOLTUKTAN ETTİ Dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Covid19) salgınında aşıya erişimde adaletsizlik eleştirileri sürerken Peru’nun ardından Arjantin’den de usulDünyayı sarsan yeni tip koronavirüs krizinde aşı tedariki sorunlarının yanında skandallar da hız kesmiyor. Arjantin’de sıra süzlük haberleriyle birlikte bakan istifası geldi. Arjantin Sağlık Bakanı Gines Gonzalez Garcia, bir gazetecinin kendisi araalmadan aşı yaptırılmasına aracı olduğu ortaya çıkan Sağlık Bakanı istifasını verdi. cılığıyla sıra almadan Covid19 aşısı yaptırdığını açıklamasının ardından koltuğuGarcia önce, çok uzun niyle sıkça eleştiriliyor. Salgında can kayzamandır tanıdı bının 51 bine yükseldiği belirtiliyor. nu bıraktı. ‘Ekip geldi’ ğım eski arkadaşım Garcia’yı aradım. Bana Posadas Hastanesi’ne gitmem gerektiğini söyledi. Daha sonra Gines’in sekreterinden Peru’da da kabine sarsılmıştı Ayrıcalıklı aşı skandalının ortaya çıkmasıyla Devlet Başkanı Alberto Fernandez’in görevi bırakmasını istediği Garcia, Twitter hesabından “talebinize cevaben istifamı sunuyorum” ifadesini kullandı. Garcia, Sağlık Bakanlığı’nda kayıt dışı bir şekilde aşı olan kişilerin, mevcut aşılama planına dahil olan grupta bulunduğunu ve özel sekreterinin bu kişileri bakanlığa çağırmasından kaynaklanan kafa karışıklığının sorumluluğunu üstendiğini söyledi. Arjantin’de hükümete yakınlığıyla biTAKAS linen gazeteci Horacio Vertbisky’nin daha önceden arkadaşı olan Garcia saİÇİN AŞI yesinde sıra almadan aşı yaptırbir mesaj geldi ve Posadas Hastanesi’nden, sağlık bakanlığına bir ekibin gelip bana orada aşı yapacaklarını iletti” demişti. Arjantin basınında Sağlık Bakanlığı’nda aralarında milletvekilleri, senatörler ve iş insanlarının da bulunduğu birçok kişiye Covid19 aşısı yapıldığına yönelik haberler çıkmıştı. Fernandez hükümeti Arjantin’de 24 Aralık 2020’de başlayan aşılama programının yavaş işlemesi nedePeru’da da geçen günlerde kimi siyasilerin, ülke genelinde aşılama kampanyası başlamadan önce aşı yaptırdıklarının ortaya çıkmasının ardından hükümetten istifa haberleri peş peşe gelmişti. Eski Devlet Başkanı Martin Vizcarra’nın kamuoyunda kullanıma başlanmadan önce yeni tip koronavirüs aşısı olduğu haberlerinin ortaya çıkmasının ardından ilk olarak Sağlık Bakanı istifa etmişti. Bu olaydan bir gün sonra Dışişleri Bakanı program dışında aşıİsrail yönetiminin Suriye’nin günelandığını kabul ederek yindeki Kuneytra iline girdikten sonra tuistifasını suntuklanan vatandaşının serbest bırakılması karşımuştu. lığında Şam yönetimine yeni tip koronavirüs aşısı temin ettiği savunuldu. Haaretz’in yabancı kaynaklara dadığını duyurması tepkilere yol yandırdığı haberine göre, Tel Aviv yönetimi Suriye’de tutukaçmıştı. Vertbisky, bir radyo lanan vatandaşının iadesi için Rusya’dan 1.2 milyon dolarlık Sputnik V aşısı satın aldı. Bu aşılaprogramında, “Aşı yaptırrın Şam yönetimine yollanacağı iddia edildi. Önceki gün İsrail’de tutuklu bulunan iki Suriyeli çomaya karar verdim, nere banın, Suriye sınırını yanlışlıkla geçtiği savunulan bir İsrailli kadınla takas edildiği haberleri gündeme den yaptıracağımı araştırdım. Bakan olmadan yansımıştı. Görüşmeye Rusya’nın arabuluculuk yaptığı kaydedilmişti. Öte yandan İsrail ve Filistin sağlık bakanlıklarından yetkililer, yeni tip koronavirüsün daha hızlı yayılan türüyle mücadele için teknik işbirliği yapma ve İsrail’de çalışan 100 bin Filistinli işçiyi aşılama konusunda anlaştı. Teksas’ı ‘bağımsızlık’ karanlıkta bıraktı Alışılmadık bir felaket yaşıyor Teksas. Resmi adı Uri olan kış fırtınası eyaletin “felaket bölgesi” ilan edilmesine yol açtı. Aslında bu uzun zaman görülmeyen bir kar yağışını beraberinde getirmiş de olsa felakete yol açan elektrik kesintileri oldu. Milyonlarca insan elektriksiz yaşıyor. Isınmak için evlerinde mangal yakanlardan çok sayıda kişinin karbonmonoksit zehirlenmesi yaşadığı, bazılarının öldüğü bildiriliyor. Bir daha belirtelim, doğrudan doğruya kardan, fırtınadan değil, elektriksizlikten yaşanıyor felaket. Dünyanın süper gücü ABD’nin önemli bir eyaletinde, elektrik kesintileri neden giderilemiyor, neden bu kadar uzun sürüyor soruları geliyor akla tabii. Ama bu soruları ülkenin idari bölünmüşlüğünden haberdar olmayanlar sorabilir. Teksas eyaletinin bazı alanlarda baMUSTAFA K. ERDEMOL ğımsız olmasının sonucudur bu kesintiler. Kendi elektrik şebekesine sahip ülkedeki tek eyalettir Teksas. Bu tür koşullara hazırlıklı olmayı zorunlu kılan federal düzenlemelerin dışındadır. Teksas’ın elektrikteki bağımsızlığı yabana atılacak gibi değil, düşünün tüm ABD’de üçe bölünmüş bir elektrik ağı vardır. Doğu’da, Batı’da bir de sadece Teksas’ta. Bu arada Teksas’ta kışın değil yazın elektrik daha fazla harcanır, yaygın klima kullanımı yüzünden. Eyalette yıllardır bağımsızlık için uğraş veren kurumlar, kişiler var bilindiği gibi. Yani Teksas ABD’ye tam olarak entegre olmamış, olmayı istememiş bir eyalettir. Elektrikte bağımsız olmak bu isteklere mi bağlıdır bilemem ama bu durum geçen yüzyılın başlarında yaşanan bir gelişmeyle ilgili. Thomas Edison’un, 1882’de Manhattan’da ülkenin ilk elektrik santralını kurmasından bir on yıl kadar sonra Teksas’ta küçük üretim tesisleri açıldı, eyalete elektrik getirildi. Diğer eyaletler arasında böyle bir öncülüğü var. Teksas uzak durdu Birinci Dünya Savaşı sırasında, ABD kamu kuruluşları kendi aralarında bağlantı kurmaya başladı. Ama Teksas bundan uzak durdu. Örneğin 1935’te Başkan Franklin D.Roosevelt, Federal Güç Komisyonu’nu eyaletler arası elektrik satışlarını denetlemekle görevlendiren Federal Enerji Yasası’nı imzaladığında Teksas bunu da kabul etmedi. Nedeni o dönem elektrik için gerekli olan kömüre, doğalgaza, petrol kaynaklarına sahip olmasıydı. Federal hükümetle bunu paylaşmaya yanaşmadığı ortada. Tüm Teksas’a elektrik sağlayan Texas Elektrik Güvenilirlik Konseyi de (ERCOT), (öncülünden söz etmeyelim şimdi) 1970 yılında kuruldu. Ama eyaletler arası elektrik iletimini düzenleyen Federal Enerji Düzenleme Komisyonu’nun yetki alanının dışında tuttu kendini. ERCOT Teksas’ın şebeke güvenilirliğini kendi ulusal standartlarına uygun olarak yönetmekle görevlendirilmiş, kâr amacı gütmeyen bir organizasyon. Teksas elektrikte bağımsız oldu ama zamanı geldi Meksika’dan bile elektrik ithal etti. 2011’de yaşanan kesintiler sırasında gerçekleşti bu, anımsıyoruz. Yani bugün yaşadığı felaket, Cumhuriyetçilerin kalesi olan eyaletin en azından bazı alanlarda “bağımsız” kalma ısrarının bir sonucudur. Bu seferki pahalıya patladı gibi görülüyor. İki durum çıkabilir ortaya uzun vadede; sadece enerjide değil başka alanlarda da ABD’den bağımsız olunması halinde elektrik dahil her hizmeti, zor durumda kalındığında uluslararası destekle sürdürebileceğine inanan Teksas Bağımsızlıkçıları’nı ya da “biz merkezi hükümete mahkumuz” diyen “birlik” yanlılarını güçlendirir. Yani eyalette elektrik kesintisi sadece elektrik kesintisi değil. BIDEN’DAN ACİL DURUM İLANI ABD genelinde ağır kış koşulları ile mücadele sürerken Başkan Joe Biden dondurucu soğuklardan en fazla etkilenen Teksas eyaletinde acil durum ilan etti. Biden ayrıca en az 40 kişinin yaşamını yitirdiği Teksas’taki yerel yetkililere zorluk çıkarmaması halinde eyaleti ziyarete gidebileceğini söyledi. Beyaz Saray’ın, Teksas Valisi Gregg Abbott ile yakın temasta olduğu belirtildi. Normal koşullarda kış aylarında nadiren dondurucu soğukla karşılaşılan eyalette elektrik ve su kesintileri ise sürüyor. Buna bağlı olarak da birçok binada ısıtma sistemleri de durdu. Kesintiler giderilmeye çalışılırken Vali Abbott sistemdeki düşük basınç nedeniyle borularda bakteri oluşma riskine karşı halkın musluk suyunu içmeden önce kaynatmaları gerektiğini söyledi. Vatandaşlar kovalarla evlerine su taşımaya çalışırken, marketlerde de rafların neredeyse tamamının boş kaldığı dikkat çekti. Sağlık bakanı görevden alındı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersan Saner, Sağlık Bakade ülkemiz için yararlı olacağını düşündüğüm için kabinede değişikliğe gidilmesini nı Ali Pilli’yi görevden alarak yerine Bayın uygun buldum” ifadelerini kullandı. Muhadırlık ve Ulaştırma Bakanı Ünal Üstel’i ge lefette kimi cepheden ise hükümete tepki tirdi. Başbakan Saner’den dün sürpriz ka yükseldi. Halkın Partisi Genel Başkanı Kudbinede değişikliği kararı geldi. Üstel’den ret Özersay, “Böyle bir dönemde, kamuoboşalan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı yunda bakanlar kurulunda bir bakana biraz görevine ise Ulusal Birlik Partisi (UBP) mil güven kırıntısı kaldıysaydı, o da Sağlık Baletvekili Resmiye Canaltay getirildi. UBP, kanıydı, yerle bir ettiniz” dedi. Demokrat Parti, Yeniden Doğuş Partisi koalisyon hükümetinde yapılan bu de‘Dünyanın en iyisi’ demişti ğişiklikle kabineye bir kadın bakan Kimi yerel basında yer alan hagirmiş oldu. Canaltay, eski Cumhurberlerde, UBP’de kurultay öncesi başkanı Derviş Eroğlu’nun kızı. liderlik yarışının kızıştığı savunulKKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tadu. UBP’den Başbakan Saner’le, tar, kabine değişikliğine ilişkin karaaynı partiden Pilli arasında son rı onayladı. Başbakan Saner, “Sayın dönemde görüş ayrılıklarının arttıAli Pilli, 20 aya yakın süredir Sağlık Pilli. ğı belirtildi. Bakanı olarak halkımıza değerli hizBazı haberlerde, yaklaşık bir metler vermiştir. Kendisine hizmetlerinden ay önce Saner’in Pilli için “dünyanın en iyi ötürü bir kez daha teşekkür ederim. Yak Sağlık Bakanı” yönündeki sözlerine de işalaşık bir yıldır tüm dünyayı etkileyen pan ret edildi. Öte yandan Kıbrıs Postası’na demi ülkemizde de yaşamı önemli ölçüde konuşan Pilli’nin, “görevden alındığını, yaetkiler hale gelmiştir. Gelinen bu noktada yımlanan son dakika haberlerinden duydubir nöbet değişiminin hem Sayın Pilli hem ğunu” söylediği aktarıldı. ‘UUH’YE DARBE PLANLARI’ Libya’da krizin siyasi çözümü için çalışmalar sürerken Irak’ta yaptığı katliamlarla bilinen ABD merkezli özel güvenlik şirketi Blackwater’ın Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne (UUH) darbe planları yaptığı iddia edildi. AA’nın haberine göre Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Libya Yaptırım Komitesi uzmanlarının henüz yayımlanmayan ancak basına sızan raporunda, Blackwater’ın kurucusu Erik Dean Prince ve Batılı özel güvenlik uzmanlarının ülkenin doğusundaki General Halife Hafter cephesini desteklediği belirtildi. Finansman BAE’den Buna göre iki kez BM’nin tanıdığı, Ankara destekli UUH’yi devirme planı hazırlandı. Haziran 2019’da Hafter’e destek için saldırı helikopteri, istihbarat desteği, keşif uçağı ve denizden destek ile iyi finanse edilmiş bir operasyon hazırlandı. Önemli üst düzey isimlerin kaçırılıp öldürülmesi kararlaştırılan operasyonun yönetimi ve finansmanı için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli 3 şirket (Lancaster 6 DMCC, L6 FZE ve Opus Capital Asset Limited FZE) kullanıldı. Rapora göre paralı askerlerden oluşan ekipler, ikinci kez Nisan ve Mayıs 2020’de önemli hedefleri yok etmek üzere Libya’ya konuşlandırıldı. Bu sefer BAE tarafından sağlanan askeri teçhizat kullanılması planlandı. Ancak bu operasyon da kullanılacak hava araçları, UUH’nin hava savunma sistemlerine karşı savunmasız kalacağı gerekçesiyle iptal edildi. ABD Başkanı Biden, Münih Güvenlik Konferansı’nda transatlantik ittifakında ilişkileri güçlendireceklerini duyurdu. ABD’de bildik düzene dönüş “Önce Amerika” söylemiyle birlikte Avrupa ile müttefiklikte gerilim yaratan, NATO’dan ticari savaşlara kadar pek çok konuda tartışmalı kararlara imza atan Trump döneminin ardından Biden yönetimi geleneksel Washington siyasetini canlandırma arayışında. ABD Başkanı Joe Biden, önceki gün Münih Güvenlik Konferansı’na videokonferans yoluyla katılarak “Amerika geri döndü, transatlantik ittifakı geri döndü” mesajını verdi. NATO ittifakının önemine değinirken hedef aldığı ülkeler ise Çin ile Rusya oldu. Biden, ABD’nin başta Avrupa başkentleri olmak üzere dünyanın dört bir tarafındaki müttefikleriyle ilişkilerini yeniden güçlendireceğini vaat etti. “ABD, NATO ittifakımıza tamamıyla bağlıdır ve Avrupa’nın askeri kapasitesine yaptığı yatırımları memnuniyetle karşılıyorum” dedi. NATO Anlaşması’nın 5. maddesini de hatırlatan Biden, ittifak üyesi bir ülkeye yapılan saldırının tüm ittifaka yapılmış sayılacağını söyledi. IŞİD’le mücadelenin sürdüğünü belirtti. Biden, Trump döneminde olduğu gibi Çin’le rekabete yönelik politikanın süreceği sinyalini verdi. Hedefinde Rusya da vardı. “Putin Avrupa’yı ve NATO ittifakını zayıflatmak istiyor” dedi. Demokrasinin korunmasına, otokratik yönetimlere karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğine değinen Biden, ABD ve Avrupa dahil olmak üzere birçok yerde demokrasinin saldırı altında olduğuna dikkat çekti. ‘Hoş geldin Amerika’ “İran’ın Ortadoğu’da istikrarsızlaştırıcı eylemlerine karşı ortak tutum” öneren Biden, diğer yandan da Tahran’la nükleer konusunda diplomatik çözüm arayışını yineledi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise yaptığı konuşmada son yıllarda Avrupa ile ABD arasında bazı farklılıklar görüldüğünü hatırlattı. “Şimdi daha güçlü bir ittifak kurmak, güveni yeniden tesis etmek için önümüzde tarihi bir fırsat bulunuyor” dedi. Stoltenberg, Avrupa ile Kuzey Amerika’nın önünde büyük sınamalar bulunduğunu belirterek bunları “Çin’in yükselişi, gelişmiş siber saldırılar, yıkıcı teknolojiler, iklim değişikliği, Rusya’nın istikrarsızlaştırıcı davranışları ve terör tehdidi” olarak sıraladı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ise “Rusya, Çin veya İran gibi otokratik rejimlerin saldırılarına karşı kural temelli uluslararası düzeni birlikte daha güçlü savunabilecekleri” görüşünü dile getirdi. Michel, “Tekrar hoş geldin Amerika” dedi. Toplantıda Almanya Başbakanı Angela Merkel de konuştu. ABD ile Avrupa arasında görüş ayrılıklarının olabileceğine işaret ederken işbirliğinin önemini vurguladı. Merkel, ülkesinin ABD ile transatlantik ortaklıkta yeni bir sayfa açmaya hazır olduğunu söyledi. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusunda son yıllarda ilerleme kaydedilmediğini belirten Merkel, Rusya’yı eleştirdi. ‘NATO’ya inanıyorum ama...’ Daha önce “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” sözleriyle gündem yaratan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron konuşmasında bu kez ittifaka inandığını söyledi. Diğer yandan savunma sektöründeki “Avrupa stratejik özerkliği” kavramının ABD’den uzaklaşmak istediği anlamına gelmediğini, bunun Avrupa’yı daha güvenilir bir ortak haline getireceğini ve NATO’yu güçlendireceğini söyledi. “Ülkelerin, NATO bünyesinde gelecek yıllardaki eylemleri belirleyecek yeni (güvenlik) anlayışını oluşturması gerekiyor” diyen Macron, bunu yaparken Rusya ile ilişkilerin sürdürülmesi ancak bu ilişkinin hoşgörüye dayanmaması gerektiğini kaydetti. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un yanı sıra, konferansta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, İngiltere Başbakanı Boris Johnson da konuştu. Amerika’nın Sesi’nde yer alan haberde 1963’ten beri düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı’na önceki yıllarda Türkiye’den de Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı düzeyinde her yıl katılım olduğuna işaret edildi. Bu yıl konferansta Türkiye’yi temsilen bir yetkilinin yer almadığı kaydedildi. Navalny’nin cezasına onama Rusya’da temyiz mahkemesi, noviçok gazıyla zehirlenmesinin ardından tedavi gördüğü Almanya’dan dönüşü sonrası tutuklanan muhalif lider Aleksey Navalny’nin yaklaşık 3 yıl hapis cezasına yaptığı itirazı reddetti. Ceza, Navalny’nin 2014 yılında zimmete para geçirme mahkumiyetinden kaynaklanıyor. Navalny’nin dün eski bir askere iftira atmakla yargılandığı davada da suçlu bulunduğu duyuruldu. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov kararın ardından yaptığı açıklamada, Navaly’nin siyasi geleceği ile ilgili bir soruya “Bizi ilgilendirmez” yanıtını verdi. Muhalif liderin tutuklanması sonrası Rusya genelinde yapılan protestolarda, yaklaşık 11 bin kişi gözaltına alınmıştı. Uluslararası kamuoyu, Navalny’nin serbest bırakılması çağrısı yapmış, Moskova’dan “içişlerimize karışmayın” çıkışı yükselmişti. Avrupa Birliği ülkelerinin dışişleri bakanlarının yarın yapılması planlanan toplantısında Navalny’nin tutuklanması nedeniyle Rusya’ya yönelik yeni yaptırım kararı çıkması bekleniyor. Rusya’dan yoğun bombardıman Suriye’de Şam güçlerine destek veren Rusya’nın Halep, Hama ve Rakka’nın kesiştiği bölgelerde önceki gün ve dün yoğun hava saldırıları düzenlediği, IŞİD bağlantılı grupları hedef aldığı belirtildi. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi dün yaptığı açıklamada, bombardımanlarda en az 21 IŞİD’linin öldüğünü duyurdu. Rus güçlerinin çöl bölgesinde konuşlu militanlara yönelik son 24 saatte en az 130 hava saldırısı düzenlediğini savundu. Bombardımanın önceki gün Şam yönetimi güçlerine ve destekli milislere yönelik 8 kişinin öldüğü IŞİD saldırılarının ardından geldiğine de işaret edildi. Son aylarda IŞİD’in saldırılarını yoğunlaştırdığı, Bedia Çölü bölgesinde militanlara karşı Rusya destekli Suriye ordusunun operasyonlarını artırdığı kaydedildi. KUŞ GRIBI ALARMI Rusya’da ülkenin güneyindeki bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışan 7 kişide kuş gribi A H5N8 virüsüne rastlandığı duyuruldu. Bu vakalar, H5N8 kuş gribinin insanda görülmesi bakımından ilk teşkil ediyor. Durumun, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bildirildiği ve vakalarla ilgili bilgi sunulduğu belirtildi. DSÖ’ye göre, daha önce insanlarda A H5N1, A H7N9, A H9N2 kuş gribi virüsleri görülmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle