07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 16 ŞUBAT 2021 SALI HABER ‘ÇÖZÜM’DEKİ HATALARIN BEDELİNİ MİLLETİN ÖDEDİĞİNİ VURGULAYAN CHP’Lİ ÖZTRAK: Ulusal yas ilan edilsin CHPSözcüsü Faik Öztrak, CHP’nin Irak’ın Gara bölgesinde şehit edilen 13 kamu görevlisi için ulusal yas ilan edilmesi istediğini kaydetti. Öztrak, “Erdoğan’ın bugünkü sözlerinden öğrendik ki 13 kamu görevlisi başarısız bir kurtarma operasyonu esnasında şehit düşmüş. ‘Çözüm süreci’nde yapılan hataların bedelini şehitlerimizin aileleri ve milletimiz ödüyor” dedi. CHP’li Öztrak, MYK toplantısına ilişkin özetle şunları söyledi: n Terör insanlık suçu: Gara’da yürütülen askeri operasyonda, hain bölücü terör örgütü, yıllardır rehin tuttuğu askerlerimizi, polislerimizi, kamu görevlisi 13 silahsız insanımızı bir mağarada alçakça şehit etti. Terör bir insanlık suçudur, nereden ve kimden gelirse gelsin. Terörden fayda ummak ya da terör karşısında suskun kalmak da bir insanlık suçudur. n Defalarca gündeme getirdik: CHP olarak bölücü terör örgütünün rehin aldığı kamu görevlilerimizin durumunu TBMM gündemine defalarca taşıdık. Genel Başkanımız ailelerle görüştü, şikâyetleri dönemin başbakanına aktardı. Arkadaşlarımız kaçırılanların aileleriyle beraber TBMM’de basın toplantıları yaptı. Terör örgütünün kaçırdığı kamu görevlilerinin akıbetini, yurttaşlarımızı sağ salim evlerine döndürmek için Erdoğan’ın şahsım hükümetinin neler yaptığını hep öğrenKılıçdaroğlu’ndan Gara değerlendirmesi: Devlet yıllarca neden bekledi? ERDEM SEVGİ CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), dün genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında basına kapalı olarak toplandı. Gara’da gerçekleştirilen askeri operasyonda 13 yurttaşın şehit edilmesine çok üzüldüğünü belirten Kılıçdaroğlu’nun “Büyük bir acı yaşıyoruz, 13 vatan evladı için ulusal yas ilan edilmeliydi. Suudi Arabistan kralının vefatının ardından bile yas ilan edilmişti. Bunun için neden yas ilan edilmiyor? Devlet bu durum için kaç yıldır neden bir şey yapmadı? Şimdi bu çıkışı neden yaptılar? Sorumlular bunun hesabını vermeli” dediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre kurmayların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta söz ettiği ancak açıklamadığı müjdenin Gara operasyonuyla ilgili olduğu iddialarını anımsatması üzerine Kılıçdaroğlu, “Siyasetçinin devlet adamı olup olmadığı burada belli olur. Rahmetli Bülent Ecevit, Apo’nun yakalandığını ve Türkiye’ye getirileceğini Rahşan Hanıma, bile söylememişti” ifadelerini kullandı. l ANKARA meye çalıştık. n ‘Çözüm’ün bedeli: Bölücü örgütün rehin aldığı görevlilerin tamamı 2015 ve 2016’da kaçırılmış. Yani o ilk düğmesi yanlış iliklenen milletin Meclisinden kaçırılan, kapalı kapılar ardında gizli saklı işi kotarmaya çalışan şahsım hükümetinin yürüttüğü “çözüm sürecinde”, yani şahsım hükümetinin valilere, “Aman teröristlere dokunmayın” talimatını verdiği, Erdoğan’ın Dolmabahçe’de kimin nereye oturacağını, A4 kâğıda bizzat çizip verdiği dönemde. Şimdi o süreçte yapılan hataların bedelini şehitlerimizin aileleri ve milletimiz ödüyor. n İçimiz sızladı: Milletimiz derin bir yasta. Ama bugün Erdoğan’ı izledik. Partisinin il kongrelerinde espriler, sloganlar, tezahüratlar. İçimiz sızladı. Ve Erdoğan’ın bugünkü sözlerinden öğrendik ki 13 kamu görevlisi başarısız bir kurtarma operasyonu esnasında şehit düşmüş. Üzüntümüz, daha da katlandı. Biz, CHP olarak, ulusal yas ilan edilmesini istiyoruz. Suudi Arabistan’ın müteveffa kralı için yas ilan edip bayrağımızı yarıya çekenler, en azından 13 şehidimiz için ulusal yas ilan edebilir. n Düşük testle vaka sayısı: Salgında günlük vaka sayıları kritik seviyelerin üzerinde. 180 binleri bulan günlük test sayısı şimdi 104 binlere düştü. Düşük test sayısı eşittir, düşük vaka sayısı. Bu gerçeğe rağmen, dünyada toplam vaka sayısında ilk 10 ülke arasındayız. Salgınla mücadele denilerek lokantalar kapatılıyor. Ama ülkeyi yöneten AK Parti Genel Başkanı, sosyal mesafe dinlemeden çalgılı çengili kongreler yapıyor. n En yüksek faiz ödemesi: 2021 Ocak ayı bütçe rakamları açıklandı. Sadece ocak ayında bütçeden yapılan faiz ödemesi 21 milyar 943 milyon lira. Bu, Cumhuriyet tarihimizde, tek bir ayda yapılan en yüksek faiz ödemesi. n Vatandaş intihar ediyor: Sadece Kocaeli’nde geçen hafta içinde dört vatandaşımız canına kıydı. İstanbul’da gencecik bir çift çaresizlik içinde hayatlarına son verdi. Bugün bu ülkede insanlar ekonomik sıkıntılardan canına kıyıyorsa, vatandaşlar “açım” diye bağırıyorsa, esnaf, “Eve ekmek götüremiyorum” diyorsa bunun sorumlusu Erdoğan’ın Şahsım Hükümeti. n Yalanlamak zorunda kalıyor: Erdoğan, aybaşını göremeyen millete, “Ay’ı gör” diyerek, 2023’e randevu verdi. Ama anlaşılan evdeki hesap da çarşıya uymadı. Erdoğan’a, Uzay Ajansı Başkanı’ndan düzeltme geldi. Ajans Başkanı, “Çeşitli nedenlerle gecikmeler yaşanabilir. 2023 biraz agresif bir tarih. Önemli olan hedef koymak” dedi. Bürokratı, Cumhurbaşkanı’nı yalanlamak zorunda kalıyor. Anlaşılan “Ay’a sert iniş” hedefi daha mürekkebi kurumadan yumuşadı. l ANKARA / Cumhuriyet ‘İLK 4’E DOKUNULMAZ’ AKP içinden ‘Yeniden Kuruluş Anayasası’ tepkisi Yeni anayasa çalışmalarını “Yeniden Kuruluş Anayasası” olarak nitelendiren AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’a bir tepki de kendi partisinden geldi. AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, yaptıkları çalışmanın “kuruluş anayasası” olmadığını belirterek “Amaç, Cumhuriyetimizi özgürlükler temelinde ileri taşımak” dedi. AKP’li Bostancı, “Siyasetin en temel ortak görüşü, 1982 Anayasası’nın değiştirilmesiydi ve geçmişte bu konuda ortak çalışmalar yaptık. Farklı görüşler olmasına rağmen, ortak paydadan yola çıkılarak bunların aşılabileceğini düşünüyorum. Türkiye siyasetinde böyle bir sağduyu olduğunu kanatindeyim. Devleti 1923’te kuran idarenin önderliğinde, süreklilik esasıyla müzakere edilecektir. Yeni bir devlet, kuruluş anayasası diye bir şey söz konusu değildir. Amacımız 1923 yılında kurulan Cumhuriyetimizi, demokrasi ve özgürlükler temelinde daha ileri taşımaktır” diye konuştu. AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, Ankara’da partisinin il kadın kolları kongresinde konuşmada ilk 4 maddenin korunacağı mesajını vererek “Mevcut anayasanın ilk 4 dört maddesini koruyan, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin temel felsefesini alan, özgürlükleri teminat altına almayı kendisine gaye edinmiş öz çerçeve bir anayasa olacak” dedi. l Haber Merkezi DEVA’DAN GERİ ADIM Babacan: Yeni anayasa gündemde yok DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, anayasanın ilk 4 maddesinin ileride konuşulabileceği yönündeki açıklamasından geri adım atarak Babacan “Partimizin tutumu açıktır. Gündemimizde yeni anayasa yoktur” dedi. Kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından konuşan Ali Babacan, “Ülkemizin içinde bulunduğu derin sorunların çözümünde fikir üretemeyenler, kitleleri kutuplaştırma siyaseti güderek gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Biz bir senedir tüm sorunların çözümü için gece gündüz çalışıp politikalar üretiyoruz. Anayasa, toplumumuzun bir arada yaşama ilkeleridir. Bu nedenle anayasa tüm geniş toplum kesimlerinin üzerinde anlaştığı bir toplumsal mutabakat metni olmalıdır. Bir yandan güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin, bir yandan da yeni anayasanın tartışıldığı bugünlerde partimizin tutumu açıktır. Gündemimizde yeni anayasa yoktur” diye konuştu. l İç Politika Erdoğan, “Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve Rize’de salon lebalep (tıklım tıklım) dolu” diyerek katılımla övündü. ABD’nin kınama açıklamasını ‘evlere şenlik’ diye nitelendirdi Erdoğan: Çok uğraştık, KURTARALIM ISTEDIK AKP’nin Yenişehir Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen Rize 7. olağan il kongresine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gara’daki PKK katliamına ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu kardeşlerimizi nasıl bu teröristlerin elinden kurtaracağız hep bunun hesabını yaptık, çok uğraştık. Operasyonla kurtaralım istedik. Kardeşlerimizin bir kısmı 5, bir kısmı 6 yıl teröristlerin elinde esirdi. Terör örgütü, kardeşlerimizi alçakça katletti” dedi. “Bugün sizlerle ve milletimizle ülkemizin son 40 yılına damgasını vuran terör meselesiyle ilgili bir perspektifte hasbihal etmek istiyorum” diye söze başlayan Erdoğan, katliamla ilgili Meclis’in bilgilendirileceğini da vurguladı. ‘Biden sen de tanı’ Erdoğan şunları anlattı: “Artık bu operasyonları yapmak suretiyle bu kardeşlerimizi kurtaralım istedik. Gerek savunma bakanım, gerek MİT, gerek polis hep birlikte yapılan çalışmalar neticesinde adım atıldı ve ilk etapta bütün inlerine gireceğiz demiştik ya 42 tane terörist bu esnada gebertildi. Meclis’te biz bir soruşturma önergesi vererek bunun bütün detaylarını gündeme getirecekler.” Erdoğan, ABD’nin şartlı kınama açıklaması için de “İsterse anlasın isterse anlamasın. ABD’nin yaptığı açıklama evlere şenlik. Hani terörün yanında değildiniz? Bal gibi de yanında ve arkasındasınız. Artık yağma yok. Sayın Biden sen de bunları tanı. Eğer NATO’da berabersek bize samimi davranacaksınız. Ya teröristlerin ya bizim yanımızda yer alacaksınız. Ya Türkiye’nin yanında yer alacaklar ya uluslararası platformlarda hesap verecekler. Bu masumların kanı terör ögütüne destek çıkan herkesin eline bulaşmıştır. Terör örgütü içindeki kandırılmış gençlere de “Gelin bu kiralık katiller ordusundan bir an önce kurtulun” çağrısı yapan Erdoğan, “Anneleriniz, babalarınız, kardeşleriniz sizleri Diyarbakır’daki o çadırda bekliyor, gelin. Türkiye Cumhuriyeti Devleti samimi pişmanlık göstererek kendisine gelen her vatandaşına şefkatle muamele etmektedir. Unutmayın vakit daralıyor. Geç kalmadan bu kirli yapıdan kendinizi kurtarın” dedi. Muhalefete yüklendi CHP ve muhalafeti de teröre destek vermekle suçlayan Recep Tayyip Erdoğan, “Diyor ya parlamentonda uzantıları, ‘ellerinde çakı bile yok’. Vicdansızlara bak ya, çakı yokmuş ellerinde. Bomba var, her türlü silah var ama çakı yok. Bay Kemal bunları iyi öğren, iyi öğren. Böyle sıradan değil, kimin nerede, ne yaptığını biz gayet iyi biliyoruz. Ama sen de bunları öğreneceksin. İstesen de istemesen de öğreneceksin. Bu sözüm yanına aldığın paydaşlarınla, ortaklarınla Ankara’dan İstanbul’a yürümeye benzemez. Bu gerçekleri iyi öğreneceksin, kimlerle beraber olduğunu iyi öğreneceksin ve bunun da bedelini bu millet size ödetecek. Evet, hepiniz bu 13 silahsız masum insanın alçakça infazından sorumlusunuz” diye konuştu. l İç Politika Şehit annesiyle kongrede konuştu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin Rize, Aksaray, Eskişehir ve Konya kongrelerinde Gare’de şehit olan 13 kişiden biri Uzman Çavuş Mevlüt Kahveci’nin annesi Ayşe Güler ile telefonla görüştü. Erdoğan, Eskişehir’den telefona bağlanan anne Ayşe Güler’e canlı yayında, “Rabbim sabrınızı artırsın. Şehidimiz de sevgili peygamberimizin inşallah komşusu olarak bir anneye böyle şeref nasip olmaz. Siz bu şerefi yakaladınız. Mekânı cennet olsun” dedi. Ayşe Güler’in ağlayarak “Benim oğlumun intikamını al, kanını yerde bırakma” demesi üzerine Erdoğan, “Hiç merak etmeyin. Aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Onların kanının damlası bizim namusumuzdur” yanıtını verdi. l Haber Merkezi Bakanlar Meclis’i bilgilendirecek AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Pençe Kartal2 Harekâtı’na ilişkin bugün TBMM Genel Kurulu’nda bilgi vereceğini açıkladı. Zengin, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin “şartlı taziye” açıklamasına “Bugüne kadar başta ABD olmak üzere özellikle Avrupa’da teröre lojistik manada destek verenler, onları masumlaştıranlar, insan hakları ihlaliyle bunları yan yana getirenler, vicdanlarında bir sızı hissetmeli ve kendilerinin bu konuda bir sorumluluğu olduğunu kabul etmeliler” tepkisini gösterdi. l ANKARA/Cumhuriyet 1921’e mi yoksa 19 Mayıs 1919 öncesine mi dönmek istiyorlar.. Boş hayaller ülkesi, Türkiye Kafdağları’nı çoktan aşırdı Aslında dönmek istedikleri tam da 1921 yılı değil. Yani 1921 Anayasası derken, arzuladıkları aslında daha öncesi. En iyisi 19 Mayıs 1919 öncesine. Kurtuluş Savaşı verilmeden önceki günlere. 1921 Anayasası bahane... Ondan bir adım öncesi.. Cumhuriyet dönemini, Osmanlı ile AKP iktidarı arasına sıkışmış “reklam arası” diye takdim edenler, Kurtuluş ve Kuruluş’u tarihimizden kesip çıkararak iktidarlarını Osmanlı ile birleştiren, bütünleştiren onlar. Milli Mücadele’ye karşı faaliyetleriyle ünlü İskilipli’yi yücelten onlar... Atatürk’e duydukları kin ortada... İki ayyaş, asla unutulacak bir nefret dili olmayacak. Çanakkale zaferini huriler, periler geldi kazandırdı, Atatürk değil, rezillikleri şehitlikleri gezenlere anlatanlar da rehberleri.. “Keşke Yunanlara karşı kaybetseydik, Yunan ve İngiliz himayesinde yaşasaydık” diyenler de bunların etekleri altında yaşayanlar. Büyük reddiye cephesi Abdülhamit ile iktidarlarını özdeşleştirdiler, Kuruluş ile Kurtuluş ile Mustafa Kemal ve Cumhuriyet ile değil. Yoksa fol yok yumurta yokken, her şeyi tek adama bağlayan, emrine veren anayasa henüz 3 yaşındayken... Birden yeni anayasa diye ortaya çıkmalarının nedeni nedir? Adını koydular bile: Yeniden Kuruluş Anayasası! Bu isim bile, yukarıda saydığım Kurtuluş ve Kuruluş Cumhuriyetini reddetme açıklamalarını doğruluyor. 2023 Yeni Türkiye reklamı idi, Kurtuluş ve Cumhuriyet devletinin kuruluşunun 100. yılı değil. Yeniden kuruluş hayal ötesi Her şey Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yeniden kurulacaktı. Atatürk, silah arkadaşları ve kurdukları devlet, Cumhuriyet ve tüm devrimleri bu nedenle karalanıp durdu. Milli Mücadele’de Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkan ne kadar Osmanlıcı, halifeci, Arapçı, hilafetçi İngiliz ve Yunan işbirlikçisi varsa, yani büyük reddiye cephesi, şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nde yeniden iktidardalar.. Büyük bir birleşik cephe halinde. Bunlardan, Ayasofya imamlığına atanan kişi, anayasada laikliğin çıkarılmasını ve İslam devletinin kurulmasını açıklıyor. Bir iktidar gazetecisi, sırası mı bu tartışmayı açmanın diye veryansın ediyor. Ama aldığı tepkiler üzerine “siz haklısınız, ben hata yaptım” diyerek videosunu kaldırıyor. Bu adamı konuşturan, şüphesiz ki Ankara iktidarı. Bizim medyacının kafasında ışık geç yanıyor! Yeniden Kuruluş Anayasası diyen bir cami imamı değil, iktidarın Meclis’teki imamı diyeceğim ama resmi adı grup başkanvekili! “Yeni anayasa” talebi, ülkeye daha büyük bir tek adam vesayeti geçirme girişimidir. Özgürlükçü, reformcu, demokratik gibi, bunların dilinde ne kadar yalan varsa hepsiyle soslanmış. Gül kokar, soy çeker Pazar günü Özdemir İnce’nin Gül kokar, soy çeker yazısını okudunuz mu? İnce’nin yazısını bir dostum, işyerinde Türkmenistanlı çalışanına göndermiş. Adam şu yorumu yapmış: “Her gün sürpizler ile doludur Türkmenistan. Arkadaşlar sabah uyanıyor, bir bakıyor ki siyah arabaları çekilmiş ücretli bir otoparka, meğer siyah renk araçlar yasaklanmış. Bir gün uyanıyor ki halk, sigara satışı yasaklanmış. Ama demokraside çareler tükenmez, sabah 05.00’lerde bakkallarda oluşan kuyruklarda saatlerce beklenerek temin edilebiliyormuş meğer. Korona başlangıcında, korona Türkmenistan’da yasak dendi, maskeler ile dolaşanlar ceza yiyordu, bir baktılar ki baş edemiyorlar, ölen ölene, bu sefer tam tersi, maskesiz dolaşmak yasak oldu, ama maske yok, kimi mendil, kimi eşarp bağlayıp dolaştı bir süre, sonrasında neyse ki maskeler girdi ülkeye. Devlet birimlerinde çalışanlar bir zamanlar Türkmenbaşı’nın yazdığı Ruhnama kitabını ezberliyor, her sene sınava giriyordu... Türkiye de maşallah gitgide benzemeye başlıyor.” Bir hayaldir sadece Aslında İnce’nin endişesine katılmıyorum. Çünkü gönülde yatan ile olmayacak şeyler arasındaki fark dağlar gibidir. Ne “Yeniden Kuruluş Anayasası” gibi amaçladıkları bir ucubeyi bu ülkede gerçekleştirebilirler ne de Türkiye’yi başka bir şeye dönüştürebilirler. Atı alan Üsküdar’ı geçti, deseler bile Türkiye Kurtuluş ve Kuruluşla atı almadı, Kafdağları’nı aşırdı. Bugüne damgasını vuran Kurtuluş ve Kuruluştur, Atatürk ve Cumhuriyettir. Bunların hepsi geçecek, bu kadar derim. Erdoğan’a hakaretten yargılanan AKP’li! ÇAĞATAN AKYOL İstanbul Küçükçekmece’de yaşayan Rahmi Çelik isimli yurttaş, sosyal medya paylaşımları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten yargılanırken 10 yıldır AKP üyesi olduğunu öğrendi. AKP binasına hiç adım atmadığını söyleyen Çelik, üyeliğini yargıya taşıdı. Sosyalist ve muhalif olduğunu dile getiren Çelik, kendisinin haberi olmadan nasıl üye yapıldığını araştırdığını dile getirdi. Çelik, kayıtlı olduğu AKP Küçükçekmece ilçe teşkilatını arayarak durum hakkında bilgi almak istedi. Çelik, TC kimlik numarası üzerinden yapılan üyeliğin nasıl gerçekleştiğini sorduğunda, O.Ç. isimli bir yurttaş tarafından kendisinin AKP’ye üye yapıldığı yanıtını aldığını öne sürdü. AKP teşkilatınca kendisine üyeliğinin ıslak imzalı belgesinin verilmediğini ifade eden Çelik, Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak ilgili kurum ve kişiler hakkında soruşturma açılmasını talep etti. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle