22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 16 ŞUBAT 2021 SALI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.9580 6.4 kuruş 8..4390 5.6 kuruş 9.7010 0.3 kuruş 14.81 0.04 puan 1562 24.05 puan 2737.43 18.51 lira 409.11 2.52 lira İktidarın ‘toparlanıyoruz’ söylemi sözde kaldı. Gelirler azaldı, giderler büyüdü BÜTÇEDE DEV AÇIK Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dün açıkladığı ocak ayı merkezi yönetim bütçesi sonuçlarına göre 2020’nin aynı ayına kıyasla gelir yüzde 26.7 düşerek 89.6 milyar lira, giderler yüzde 13 artarak 113.8 milyar lira oldu. Geçen yılın ocak ayında 21.5 milyar lira fazla veren bütçe dengesi ise bu yıl 24.2 milyar lira açık verdi. 34.2 milyar TL fazla veren faiz dışı dengede de 2.2 milyar lira açık oluştu. İşte diğer detaylar: MUSTAFA n Gelirdeki azalmanın ÇAKIR temel nedeni, “vergi dışı gelirler”deki düşme oldu. Geçen yıl ocakta 53.3 milyar TL olan vergi dışı gelirler, bu yıl 8.9 milyar TL’ye indi. ‘Örtülü’ 268 milyon TL n Faiz giderleri artmaya devam etti. Geçen yılın ocak ayına göre faiz giderleri 12.7 milyar TL’den 21.9 milyar TL’ye çıktı. 2020 yılı ocak ayında 21.5 milyar lira fazla veren bütçe dengesi, bu yılın aynı ayında 24.2 milyar lira açık verdi. Yoksulluğu ortaya koyan bütçe harcamaları hızla arttı. n Geçen yıl ocakta 67.4 milyar TL olan vergi gelirleri bu yıl 79.2 milyar TL’ye yükseldi. ÖTV gelirleri 12.9 milyar TL’den 16.1 milyar TL’ye çıktı. n Bütçe giderleri içerisinde cari transferler her zaman olduğu gibi yine önemli bir yer tuttu ve ocak ayında 49.7 milyar TL’ye yükseldi. n Cumhurbaşkanlığı’nın kullanımında bulunan “örtülü ödenek”ten ocakta 267.8 milyon TL harcama yapıldı. Geçen yıl ocaktaki harcama miktarı 220.7 milyon TL’ydi. n Hizmet alımları için 1.7 milyar TL, kiralar için 34.9 milyon TL harcama yapıldı. Bütçeden, kiralanan taşıtlar için 13.3 milyon TL, hizmet binaları için 10.7 milyon TL çıktı. n Temsil, tanıtma, ağırlama, toplantı ve organizasyon giderleri için 1.7 milyon TL harcama yapıldı. n Siyasi partilere her yıl Hazine yardımı veriliyor. Bu kapsamda ocakta bütçeden partilere 481.6 milyon TL aktarıldı. n Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler 787.4 milyon TL, hanehalkı ve işletmelere yapılan transferler de 4.5 milyar TL oldu. n SGK’nin açıkları sık sık iktidar ile muhalefet arasında tartışma konusu olurken, ocak ayı verilerinde dikkat çeken değişiklikler yapıldı. Sosyal güvenlik kurumlarına yapılan cari transferler ile Hazine yardımları ayrıntılandırıldı. Ocakta sosyal güvenlik kurumlarına yapılan cari transferler toplamı 8.1 milyar TL oldu. n Veriler ülkede sosyal güvenliği olmayan çok sayıda yurttaş olduğunu ortaya koydu. Geliri çok düşük olan kişilerin genel sağlık sigortası (GSS) primleri devlet tarafından karşılanıyor. Bu kapsamda geçen ay bütçeden SGK’ye sosyal güvenliği olmayanlar için 1.2 milyar TL GSS prim ödemesi yapıldı. Yurttaş bütçeden ödenen GSS primleri ile sağlık hakkından yararlanabildi. İşverene prim desteği n Bütçeden işverenlere yine milyarlarca lira destek sağlandı. İşverenlere prim desteği veriliyor. Bu kapsamda ocakta bütçeden SGK’ye işveren prim teşviki karşılığı 4.2 milyar TL ödeme yapıldı. n Sosyal güvenlik kurumlarına 12.4 milyar TL Hazine yardımı verildi. SGK’ye emeklilik devlet katkısı ödemeleri kapsamında 7.6 milyar TL, sağlık devlet katkısı kapsamında da 4.7 milyar TL Hazine yardımı yapıldı. n Bireysel emeklilik devlet katkısı olarak da ocakta bütçeden 494.1 milyon TL çıktı. l ANKARA YILLIK YÜZDE 21.2 Tarımdaki maliyet artışı tam gaz Ocak ayında yıllık enflasyon yüzde 14.97 olurken çiftçinin enflasyonu yıllık yüzde 21.2 oldu. Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (TarımÜFE), Ocak 2021’de bir önceki aya göre yüzde 3.03, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 3.03, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21.26 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 15.72 arttı. Aylık olarak üretim maliyeti en çok artan ürün ise yüzde 23.6 ile hıyar oldu. Çiftçinin yıllık enflasyonu yıllık yüzde 21.2 iken, hıyar üretimindeki maliyet artışı ortalamayı aşarak yüzde 23’ü aşmış oldu. Öte yandan, yem fiyatlarındaki artışlar, hayvancılığa sekte vurmayı sürdürüyor. Bu sorunu Meclis gündemine taşıyan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şöyle konuştu: “Yem fiyatı iki kat artarken, destekler düştü. Buna karşın sütün referans fiyatı 2 lira 30 kuruştan 2 lira 80 kuruşa çıkarıldı. Maliyet artışıyla süt fiyatı artışı arasında dağlar kadar fark var.” l Ekonomi Servisi DOLAR 6.95’İ GÖRDÜ TL’deki değer yükselişi sürüyor Merkez Bankası’nın sıkı para duruşunu devam ettirmesi ve fiyat istikrarının sağlanması konusunda attığı adımlara yönelik olumlu hava, TL’yi güçlendirmeye devam ediyor. Bankanın politika bileşimini uzun süre sıkı tutacağı ve faiz indirimlerini yılın büyük bölümünde değerlendirmeyeceği yönündeki açıklamaları süreci olumlu etkiliyor. ABD ve Çin piyasalarının tatil olmasının da etkisiyle dolar, dün son 6 ayın ardından ilk kez 7 liranın altına geriledi. Dolar/TL, 6.9450, Avro/TL 8.4300’e kadar çekildi. Bankacılar ise dolar/ TL’nin geçen yıl 6.85’li seviyelerde stabil kaldığı dönemde, bu maliyetlerden döviz ve altın alımların yoğunlaştığına dikkat çekti. l Ekonomi Servisi ÇALIŞANA DAĞITILACAK Sodexo’dan hediye çeki Sodexo, firmaların kurumsal hediye süreçlerini dijitalleştiren ve firma çalışanlarına modern ve esnek çözüm sağlayacağını belirttiği bir işbirliğine imza attı. Bu işbirliği kapsamında firmaların çalışanlarına hediye edeceği Sodexo dijital hediye çekleri, Hopi Paracık hesabına aktarılarak anlaşmalı Hopi markalarının mağaza ya da web sitelerinde kullanılabilecek. Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Üst Yöneticisi (CEO) Eda Uluca Özcan, “Çalışanlara farklı kategorilerde özgürce alışveriş yapabilecekleri dijital bir platform sunuyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi GÜNDE EN AZ 86 LIRA GEREKİYOR Birleşik Metalİş Sendikası Araştırma Merkezi’nin (BİSAM) periyodik “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının ocak ayı sonuçlarına göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı (açlık sınırı) 2 bin 584 TL’ye çıktı. Bunun yanında eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı (yoksulluk sınırı) da 8 bin 939 liraya ulaştı. Bu rakamlar Aralık 2020’de sırasıyla 2 bin 478 lira ve 8 bin 570 liraydı. Ocak 2020’de ise 2 bin 250 TL ve 7 bin 782 TL idi. Ocak 2021 kapsamında, yetişkin bir erkeğin sağlıklı beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 693 TL oldu. Bu rakam yetişkin bir kadın için 669 TL, 1518 yaş bir genç için 735 TL, 46 yaş arası bir çocuk için 486 TL olarak hesaplandı. Buna göre dört kişilik bir ailenin günlük zorunlu gıda harcaması 86.14 lira, sadece süt ve süt ürünleri için yapması gereken günlük harcama 30 liraya ulaştı. l Ekonomi Servisi Ocakta konut satışları yıllık yüzde 38, ipotekli satışlar yüzde 74.6 azaldı Konut satışları hızlı düştü Yüksek kredi faizlerinin etkisiyle konut satışlarındaki hızlı düşüş ocak ayında da devam etti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre ülke genelinde konut satışları 2021 Ocak’ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37.9 azalarak 70 bin 587 oldu. Kredili satışları ifade eden ipotekli satışlar ise aynı dönem aralığında yüzde 74.6 azalarak 10 bin 732’ye indi. Buna göre: n Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı da 2021 Ocak’ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38.2 azalarak 22 bin 268’ye düştü. n Konut satışlarında, İstanbul 13 bin 666 konut satışı ve yüzde 19.4 ile en yüksek paya sahip oldu. n Satış sayılarına göre İstanbul’u, 6 bin 635 konut satışı ve yüzde 9.4 pay ile Ankara, 4 bin 63 konut satışı ve yüzde 5.8 pay ile İzmir izledi. n Konut satış sayısının düşük TÜİK’E BAŞKAN DAYANMIYOR olduğu iller sırasıyla 10 konut ile Hakkâri, 16 konut ile Ardahan ve 31 konut ile Bayburt oldu. n Toplam konut satışları Enflasyon, işsizlik gibi temel veri hesaplamaları sürekli tartışma konusu olan TÜİK’te yine başkan değişti. Muhammed Cahit Şirin bu göiçinde ipotekli satışların pa revden alınarak yerine başkan yı yüzde 15.2 oldu. yardımcısı görevini yürüten Ahn İpotekli satışlarda İstanbul 2 bin 338 konut satışı ve yüzde 21.8 pay met Kürşad Dosdoğru vekâleten atandı. 2004 yılında TÜİK Van Bölge Müdürlüğü’nde uzman yardımAhmet Kürşad Dosdoğru ile ilk sırayı aldı. n İpotekli konut satışının en az olduğu ilcısı olarak göreve başlayan Dosdoğru, 2017’de ise başkan yardımcılığına atanmıştı. Dünkü atamayla birlikte AKP döneminde 7. kez başkanı değişen kurum, son dönemde en fazla yönetimi değişen ler 1’er konut ile Ar yer haline geldi. dahan ve Bayburt olBöylece Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda Albayrak’ın istifadu. sı ve yerine Lütfi Elvan’ın getirilmesi ile ekonomi yönetiminn Hakkâri ve Şır de başlayan değişimin de sürdüğü ortaya çıktı. nak illerinde ise ipotekli konut satışı gerçekleşmedi. l Ekonomi Servisi Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda 3 bakan yardımcısından ikisinin değiştirilmesinin ardından bu kez de bakanlığın bağlı kuruluşu olan TÜİK’te başkan gitti. Albayrak döneminde vekâleten atanan başkan bir yıl dolmadan görevden alındı. l MUSTAFA ÇAKIR/ ANKARA Kur ve tedarik sıkıntısı ihracatçıyı zorluyor. Sipariş kayıpları sürüyor Hammadde tedarik edilemiyor Yüksek enflasyonla baş edilmeye çalışılan bir dönemde ihracatçı, hammadde ihtiyacını karşılamada zorlanıyor. Sanayiciler hammadde fiyatlarındaki artıştan dolayı tedarik sıkıntısı yaşamaktan, kurdaki istikrarsızlıktan ve üretim ile ihracat güçlerinin zayıflamasından şikâyetçi. Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Başkanı Gürkan Tekin, “Dünya piyasalarında fiyat tutturmakta zorlanmaya ve sipariş kayıpları yaşamaya başladık” derken Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) Başkanı Hasan Hüseyin Bayram ise kurda istikrar yakalanmasının şart olduğuna dikkat çekti. “Sıkıntılı süreç devam ediyor” diyen Bayram, “Döviz kurlarındaki düzensizliğin yanı sıra firmaların konteynır bulmakta zorlanması ve bu hizmet için yüksek fiyatların zikredilmesi, ithalat ve ihracat yapmak isteyen firmaları zorlayan başlıca konular. Konteynır fiyatlarındaki artış ve konteynır teminindeki sıkıntılar, ihracatçılarımızın işlerini sekteye uğratıyor” diye konuştu. l Ekonomi Servisi, İHA Bir gül parasına yetmeyen umut.. Doğrusu Sevgililer Günü’nün yokluktan kırılan çiçekçiler için umuda dönüşebilmesi, yaralarının bir parçacık olsun sarılabilmesi için, son dakika çabaları övgüye değerdi.. Sokağa çıkma, çiçek satma yasakları kaldırıldı, çiçekçi dükkânlarına özel açılış izinleri verildi. Telefonla sipariş koşullları, televizyonlardan, sosyal medyadan yayınlarla teşvik, özendirme seferberliği ilan edildi.. Gara’dan gelen şehitlerin haberlerinin acısı, ağırlığı bile, Sevgililer Günü’nde insan sevgisini yüceltmekten çok, çiçekçileri açlıktan kurtarma seferberliğinin işe yarar sonuçları adına yapılan yayın sürelerinin ağırlığı, uzunluğu dikkat çekiciydi.. Günler öncesinden umut aşılayan haberlerden sonra günün ilk saatlerinden öne çıkan çiçek satıcıları, çiçekçi dükkânlarından canlı yayınlar, çiçeklerin renkli görüntüleri kadar ışık, renk saçmaktan uzak kalacaklardı.. Neşeli kalabalıkları unuttuk, duygulu alım satım sahneleri için görüntülü sahneler, diyaloglar yaratmanın güçlüğü sabahın ilk saatlerinden başlayarak giderek göze batar, özendirici olmaktan çok heves kırıcı diyaloglara dönüşür olmuştu. Koca koca dükkânların sahipleri akşam saatlerindeki diyaloglar içinde, gün boyu gelen müşteri sayılarını “birkaç” sözcüğü ile aktarır olma noktasına gelmişlerdi. Ankara’nın bildik noktalardaki çiçekçi dükkânı sahipleri, Ankara Belediye Başkanı’nın doğrudan ve de adil bir dağılımla, sağlık emekçilerine verilecek birer gül alımı için teşekkür edip durmaktaydılar. İstanbul çiçekçileri bu çaptaki bir çiçek alımının İstanbul koşulları içindeki olmazlığında, sonuçta en çok şirketlerin çalışanlarına verilmek üzere aldıkları birer gül için teşekkürü öne çıkarmışlardı. HHH Ne ülkenin zenginleri, şirketleri ne de sağlık çalışanlarına olsun birer çiçek alma kampanyalarının, ülke genelinde varabileceği bir günle olsun kurtarma operasyonlarına yaraşır sonuçlar söz konusuydu. Ne geçmişin sevdiceğine bir gül olsun alabilecek gençliğinden, ne eşinin gönlünü ne yapıp edip alcak kişilerinden ne de sağlık çalışanlarını günümüzde çok minnetle anıldıkları halde yürekten genelde sevindirecek bir genel tablodan eser vardı. Büyük işletmeler odaklı yakın geçmiş yıllarda yaşanmış jestler ise nerede ise toptancı raflara kalkmıştı. Gönlünde en sevdiceği olan birine bir gül olsun alma ya da göreceli iş, güç sahibi olduğu için, birden fazlasını birden fazla sevdiceğine alıp verme istenci, alışkanlığı olanların ise çok çok büyük çoğunluğunun bir gül olsun alabilecek parası yoktu.. İnanmıyorsanız sokakta, dükkânlarda çiçek satışı yapanlardan yolunuzun üzerinde olanlara bire bir sorabilir, ülke genelinde içine düştüğümüz darboğazın bir çıplak gerçekçi tablosunu daha ortaya çıkarabilirsiniz.. HHH Biliyorum çoğunluğumuz yaşamak zorunda olduğumuz koşulların karabasanında, çiçekçileri kurtarma operasyonunun düş kırıklığı üzerinde çok da kafa patlatabilecek koşulların uzağındayız. Bugünlere kadar ulaştırabildiğimiz insani değerler, dayanışma duyguları içinde en başından kurtuluşun tek başına olmayacağının bilincini koruyanlar adına kaygılarımız günün gündemi, gelişmelerinin ağırlığı içinde bir daldan bir dala savruluyor.. Örneğin İstanbullular İstanbul için gecikmeli kar yağışının su sorunu için ne bulunmaz bir şans olduğunun bilincini kaybetmiş olmasak da, kuru soğuğun yarattığı çırçıplak doğalgaz, ısınma giderleri patlamasının derdine düştük. Çok soğuk ve çok kar, ülkemizin birçok bölgesi için alışanlıkların, dayanılabilirliğinin bağışıklığı içinde daha bir katlanır olması gerçeği başka, göçle İstanbul’da çok küçük evlerde çok sıkışık yaşayabilme koşullarında çok daha çaresiz kalmanın bedelleri başka. İstanbul’un sıkışılmış odalarında, soğukla baş edebilmek için giyim kuşam olmadığı için, evlerde paltolarla, birkaç çorap birden giymiş olarak üşümemeye çalışmak daha bir başka, acıtıcı değil mi? Evden çıkmayarak, yaşı tutanlar için bile çok gecikmiş aşı olamama gerçeklerinin kaygısında, virüsün yeni türleri ile de baş etmeye çabalarken, birlikte sıkışık yaşamın bulaşıklarından pay alma korkusu bambaşka.. Her gün birkaç değil, pek çok örneği ile birden, yeniden yeniden yüzleşmekte olduğumuz haksızlık, hukuksuzluklar, eşitsizlikler, vicdansızlıkların çokluklar yumağı, algılamayı bir yanı ile zorlaştırıyor olsa da.. Kalıcı algıyı kökleştiriyor, pekiştiriyorlar. Yaşam, geleceğin tehdit algısı parçalandıkça, bu düzenin böyle sürdürülüp gitmesinin olanağı da yok..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle