25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SİGORTA ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 16 ŞUBAT 2021 SALI 2020’de tamamlayıcı sağlık, yangın, mühendislik sigortaları öne çıktı Yönü salgın çizecek ‘Hayat sigortası ve BES’e yönelim oldu’ AvivaSA’nın, 2020 finansal sonuçlarına göre, otomatik katılım dahil toplam BES’te 2019 sonuna kıyasla yüzde 32 artışla 30.5 milyar TL’lik fon büyüklüğüne ulaştığı, katılımcı sayısının da 1.5 milyonu aştığı açıkladı. Şirketin hayat ve ferdi kaza prim üretimi de yüzde 35 artarak 1.3 milyar TL’e yükseldi. Dönemsel net kâr da 350 milyon TL oldu. Geçen yılı, küresel Covid19 salgınının etkilerine rağmen özel sektörde fon büyüklüğü açısından sektör lideri olarak kapatma başarısını gösterdiklerini belirten AvivaSA Genel Müdürü Fırat Kuruca, şu noktaya dikkati çekti: “Pandemi sürecinde toplumda tasarruf bilinci önemli şekilde arttı. Bu durum tüketicilerin hayat sigortası ve BES’e yönelmesini sağladı.” Fırat Kuruca Sektör aşı lojistiğinde büyük sınav verecek IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Üst Yöneticisi Murat Çiftçi, birçok zorlayıcı unsurun yer aldığı en büyük lojistik operasyonunda Covid19 aşısı sevkıyatlarının, sigorta sektörü açısından toplam 100 milyar dolarlık bir değere ulaştığı belirtti. Çiftçi, şu bilgileri verdi: “IATA ve DSÖ’ye göre aşıların yüzde 25’i soğuk zincirdeki sıkıntılar sebebiyle kullanılamaz hale gelecek. Sevkıyatların ısı kontrollü konteynırlarla zarar görmesi durumunda 1550 milyon dolar arası kayıp yaşanabileceği ve sigorta şirketlerinin bu tutarda tazminat yüküyle karşılaşabileceği hesap ediliyor.” Öte yandan Uluslararası Nakliyat Sigortaları Birliği’ne göre son bir yılda 600 milyon dolar kargo sigorta hasarı yaMurat Çiftçi şandı. Sektörün 2021 yılı performansını Covid19 salgınının belirleyeceğini ifade eden üst düzey yöneticiler, kârlılık uyarısı da yaptı. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) verilerine göre, geçen yıl 2019’a kıyasla toplam prim üretimi yüzde 19.3 artışla 82.6 milyar liraya ulaştı. Bu artış hayatdışında yüzde 17.7, hayatta yüzde 27 oldu. 2020’yi değerlendiren ve sektörün yurttaşın risklerini teminat altına alarak yarına güvenle bakmasını sağladığını hatırlatan TSB Başkanı Atilla Benli, şu vurguyu yaptı: Hızlı aksiyon aldık “Sigortalı olmanın ne kadar önemli olduğunu, salgın gibi hiç beklemediğimiz risklerin bir anda tüm dünyayı nasıl da büyük ölçüde etkileyebileceğini gördük. Sektörün hızlı aksiyonu sonuçlara da yansıdı.” Sektör deprem kapsamında 717 milyon TL, salgında 425 milyon TL’si hayat ve 137 milyon TL’si sağlık tazminatı üstlendi. Benli, sigortanın önemini anlatmayı sürdüreceklerini de belirtti. 2020’de, ciddi ilgi gören tamamlayıcı sağlığın dışında yangın, mühendislik gibi branşların öne çıktığını ifade eden Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan, kasko ve zorunlu trafiğin ise enflasyonun altında büyüdüğünü hatırlattı. Kasko ve trafikteki durumun, en çok satış yaptıkları alan olduğunu için özellikle acenteleri olumsuz etkilediğini anlatan Erdoğan, “Salgın ve salgına bağlı kısıtlamalar bu branşları etkiledi. Hasar frekanlarında da düşüş oldu. Bunlar da ortalama primleri aşağı çekti. Bu branşlarda önemli bir fiyat rekabeti de var” dedi. Salgının seyrinin sektörün bu yılKoray Erdoğan Atilla Benli Nihat Kırmızı Servet Gürkan ki performansında belirleyici olacağını anlatan Erdoğan, normalleşmeyle birlikte hasar frekanslarının da artabileceğini söyledi. Ayrıca, salgının 2020 kârlılığını olumlu etkilediği, bu yıl ise normalleşme, rekabet ve maliyet artışları nedeniyle düşüş olabileceğini ifade etti. Erdoğan, bu yıl konut, DASK, emtia, nakliyat, mühendislik gibi branşlarda ilginin artmasını bekliyor. Kaskoda ise “dar, ekonomik” gibi özel paketler gelişecek. Sağlığın önemi arttı Sektörün 2020’yi iyi sınav vererek kapattığını ifade eden Doğa Sigorta Üst Yöneticisi Nihat Kırmızı da şöyle devam etti: “2021 ile birlikte toparlanma sürecine girerek yıl içerisinde ekonomik iyileşmelerin oluşacağı ve aynı zamanda sigorta sektörü olarak da olumlu gelişmeler yaşayacağımız bir yıl olması beklentisindeyiz. Sektörümüz, bu yıl da sigortalı ve sigortalı adaylarına güven duygusunu yaşatacak.” Ayrıca salgının sağlığın önemini artırdığına atıf yapan Kırmızı, tamamlayıcı sağlık sigortasına ilginin bu yıl da sürmesini beklediklerini kaydetti. ‘SERMAYE PIYASASI’ IÇIN SIGORTA GEREKLI Sektörün yeni gündemine ilişkin farklı bir noktaya dikkati çeken Marsh Türkiye Başkan Yardımcısı Servet Gürkan, “sermaye piyasası” yatırımlarının bugün için herhangi bir koruması olmadığını, bu konunun en kısa sürede çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi. Bunun hem yatırımcıların korunması hem sermaye piyasasının gelişmesi açısından çok büyük önem taşıdığını anlatan Gürkan, TSPB’nin yayımladığı “Araştırma ve Analist Raporları İlkeleri Yönergesi”ne atıfla şunları söyledi: Yatırım yapılacak kurumun gerekli sigortaları yaptırdığının kontrol edilip, bu durumun raporlara eklenmesi yatırımcının korunması, bilgilendirilmesi ve güven duyması açısından çok yararlı olacak.” SIGORTA ŞUBELERINE OLAN IHTIYAÇ ARTACAK Pandemi ve doğal afetlerin sigortanın önemini artırdığını belirten Sigorta Gross Genel Müdürü Abdurrahman Köse, “Sigorta şubelerine olan ihtiyacın önümüzdeki süreçte daha da artacağını söylemek mümkün. Potansiyeli gören yatırımcılar için de, pusula sigorta şubeliğini gösteriyor” dedi. Şirket olarak sigorta sektöründe girişimci olmak isteyen kişilere destek olduklarını belirten Köse, halen 20 sigorta şirketiyle anlaşmaları bulunduğunu, bu yıl Türkiye genelinde 40 sigorta şubesi açmayı hedeflediklerini belirtti. Abdurrahman Köse TÜRKIYE SIGORTA EKSPERLERI DERNEĞI UYARDI Hasarda ilk 5 gün önemli Türkiye Sigorta Eksperleri Derneği (TÜSED), 2 Şubat’ta İzmir’de yaşanan sel afetine ilişkin açıklamada bulunurken, hasarla karşılaşan tüm sigortalılara da uyarılar yaptı. Derneğin açıklamasında branş farkı olmaksızın hasarın ortaya çıktığı an itibarıyla sigortalı yurttaşların 5 gün içinde sigorta şirketine ihbarda bulunması ve dosya açtırması gerektiğinin altı çizilirken, TÜSED Genel Sekreteri Selim Kesici, vatandaşların poliçeden kaynaklanan haklarının zarar görmemesi amacıyla hasar dosyasını ivedilikle açması ve sigorta eksperlerinin yönlendirmelerine uyması konusunda uyarılarda bulundu. Kanunen bağımsız ve tarafsız olan sigorta eksperinin tanzim ettiği ekspertiz raporunun delil niteliği taşıdığını hatırlatan Kesici, ayrıca sigorta poliçesi olmayan yurttaşların da özellikle hasarının rücu imkânı olabileceği olaylarda sigorta eksperlerinden hasar tespiti talebinde bulunma hakkına sahip olduğunu hatırlattı. Bu tür talepler için TÜSED’e başvurulabilir. Cigna tamamlayıcı sağlık da sunacak Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik’in, sağlık sigortacılığına tamamlayıcı sağlık sigortası ürünüyle giriş yaptığı açıklandı. Covid19 gibi tüm salgın hastalıkları kapsamına alan yeni ürün, “yatarak tedavi teminatı” ile bireysel ve kurumsal müşterilerle buluşacak. Göz ve diş sağlığı, online doktor gibi ücretsiz hizmetler bulunan yeni üründen 055 yaş aralığındaki herkes ve 14 gününü doldurmuş yenidoğan bebekler faydalanabiliyor. Ayrıca, 18 yaş altı için ebeveyn ile birlikte sigorta yapma şartı da yok. Groupama’dan özel kasko uygulaması Groupama Sigorta’nın, kasko poliçesi sahibi müşterilerinin yararlanabileceği “Oto Ekspres’O” başlıklı özel bir hizmet başlattığı açıklandı. Bu tür poliçe sahipleri, hasarsızlık indirimini koruma imkânı, onarım süresince ikame araç, servislere 7/24 araç kabulü, orijinal parça değişimi, 2 yıl garantili araç onarımı, vale hizmeti, yakın noktalara sigortalıyı mobil araçla bırakma hizmeti, dezenfeksiyon ve ozon ile sterilizasyon hizmeti ile cilalı şampuanla temizleme gibi avantajlardan faydalanabiliyor. KANSERLI ÇOCUKLAR IÇIN YENI IŞBIRLIĞI BAŞLATTILAR MetLife Emeklilik ve Hayat’ın, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) ile yapılan işbirliği kapsamında, kanser veya kritik hastalıklar teminatı bulunan ürünlerini satın alan müşterileri adına kanser tedavisi süren çocuklara ve ailelerine destek olacağı açıklandı. MetLife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz İnci Yıldız Deniz Yurtseven Yurtseven, “Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde eğitim ve sağlık gibi alanlardaki toplumsal sorunlara sosyal sorumluluk projeleriyle çözümler üretmek bizim için büyük önem taşıyor” derken, KAÇUV Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız ise Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 bin 500 çocuğa kanser tanısı konduğunu vurguladı. VakıfBank iddialarında BDDK sessiz Türkiye’nin gündemi o kadar çabuk değişiyor ki bazı haberler kamuoyunda yeterince yer alamıyor. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın gündeme getirdiği VakıfBank Genel Müdürlüğü atamalarında yasaya aykırı işlem yapıldığı iddiası, bunlardan biriydi. Altay’ın iddiası hem kamu bankaları ve ekonomi açısından hem de hukukun işleyişini göstermesi açısından önemliydi. Yasada yazılı vasıflara sahip olmadığı iddia edilen VakıfBank Genel Müdürü’nün durumu, sadece atamayı yapanları değil, bu atamaları onaylamakla görevli Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu da (BDDK) ilgilendiriyor. Bağımsız bir kurum olması gereken BDDK eğer iddialar doğruysa yasada belirli vasıflara sahip olduğunu teyit etmeden bu atamaya nasıl onay verdi? Eğer zamanında bunu görmediyse şimdi bu vahim iddialar üzerine neden harekete geçmiyor? Eğer Altay’ın iddiaları doğru değilse de BDDK’nin bir açıklama yapması gerekmez mi? BDDK’nin hem kamuoyunu aydınlatmak hem de eğer iddialar doğru değilse, adı geçen genel müdürün itibarını geri vermek adına harekete geçmesi doğru olmaz mı? CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, geçen hafta TBMM’de yaptığı basın toplantısında “Şimdi size devletin çürümesinin yeni ve farklı örneğini anlatacağız” diyerek, 27 Mayıs 2019 tarihinde VakıfBank Yönetim Kurulu üyeliğine atanan Abdi Serdar Üstünsalih’in aynı hafta genel müdür yapıldığını ve bu atamanın Bankalar Kanunu 25. Maddesi’ne aykırı olduğunu söylüyor. Altay, “Bu arkadaş, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun. Bu üniversitede fizik mühendisliği olaydı ve bu arkadaş mühendislik alanında olsaydı, şartları taşırdı. Bu muhtemelen fen edebiyat fakültesinin kimya, biyoloji, fizik bölümü gibi. Bu olmaz. Bunun olması için Bankacılık Kanunu’nun 25. maddesini değiştirmen lazım” dedi. Üstünsalih’in banka genel müdürü atanmasının altında yatan asıl düşüncenin ne olduğunu soran Altay, devletin, şeffaf ve hesap verebilir olması gerektiğini kaydetti. Erdoğan’ı, “TBMM’de çıkan kanunlara uymaya” çağıran Altay aykırılığı ise şöyle açıkladı: “25. madde, banka genel müdürlerinin hukuk, iktisat, maliye, bankacılık, işletme, kamu yönetimi ve dengi dallarda en az lisans düzeyinde, mühendislik alanında lisans düzeyinde öğrenim görmüş olanların ise belirtilen alanlarda lisansüstü öğrenim görmüş olmaları ve bankacılık veya işletmecilik alanında en az 10 yıllık mesleki deneyime sahip olmaları şarttır.” Özetle durum şu; banka genel müdürü olabilmek için ya yasada yazılı bir lisans programından mezun olmanız gerekiyor ya da “mühendislik” mezunu olma koşuluyla, yazılı alanlarda master ya da doktora yapmanız gerekiyor. İddia edilen ise genel müdürlüğe atanan kişinin “mühendislik” unvanı vermeyen üniversitenin fizik bölümünden mezun olması. Dolayısıyla yasada belirlenen şartlara uymadığı iddia ediliyor. Şeffaflık varsa.. Genel müdürlüğe atanan kişinin geçmişine baktığınızda; VakıfBank bünyesinden gelen, her kademede görev yapmış, son olarak bilgi teknolojilerden sorumlu genel müdür yardımcısı olmuş bir kişi. Aslına bakarsanız bankacılıkta bilgi teknolojilerinin önemi giderek artıyor, böyle bir birikimi olması da olumlu. Yani yeterliliğine bir şey diyemezsiniz ama ortada bir yasa var. Ya yasayı değiştirmeniz gerekiyor ya da yasaya uygun kişileri göreve getirmeniz. Atamayı yapanların olduğu gibi onaylayan BDDK’nin de bu konuda sorumluluğu var. Dolayısıyla devlet olmayı, yasaların uygulanmasını tartışmalı halden çıkarmak istiyorsanız, iddianın doğru olup olmadığını inceleyip, kamuoyuna açıklama yapmanız gerekiyor. CHP’li Engin Altay’ın iddiaları doğru mu, biz bilemeyiz; bunu söyleyecek olan atamayı yapanlar ve onay veren BDDK’dir. BDDK’nin özel banka genel müdürlüğüne atanacak bazı kişileri, tüm şartlara fazlasıyla sahip olmalarına rağmen, onay vermeyerek atamalarına engel olduğu son yıllarda hep konuşuldu. Resmi gerekçe bu olmasa da “Ekonomiyi yabancılarla konuşurken kötü gösteriyor” diye onay verilmediği bankacılık sektöründe çeşitli spekülasyonlara neden oldu, bunlar yazıldı. Diğer kurumlar gibi BDDK’nin de itibarını yeniden kazanması gerektiğini herhalde herkes görüyordur. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, şeffaflığın artırılacağı yeni bir dönemden söz ediyorlar, bu konuda adımlara başladılar ve ekonomide olumlu karşılandı. BDDK’nin de bu kapsamda güven tazelemeye ihtiyacı var. Belki de hazırlanan ekonomik reformlar kapsamında bağımsızlığı artırıcı düzenlemelere bile ihtiyaç duyulabilir. Ancak en önce, VakıfBank iddialarında olduğu gibi kendisinin ve bankaların saygınlığını, ekonomide şeffaflığı artıracak kamuoyu aydınlatmaları yapmalarına ihtiyaç var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle