23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 15 ŞUBAT 2021 PAZARTESİ HABER Terör örgütünün ‘çözüm süreci’ döneminde kaçırdığı asker ve polisler sağ kurtarılamadı Gara’da PKK katliamı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, (TSK) Irak’ın kuzeyindeki Gara’da terör örgütü PKK hedeflerine yönelik yürüttüğü “Pençe Kartal2” harekâtı sona erdi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gara’daki operasyon bölgesinde bulunan bir mağarada tutulan ve “çözüm süreci” döneminde PKK tarafından alıkonulan çoğunluğu asker ve polis 13 yurttaşın PKK tarafından şehit edildiğini açıkladı. Milli Savunma Bakanı Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanlarıyla Pençe Kartal2 Harekâtı’nın idare edildiği sınır hattındaki Hârekat Merkezi’nde önceki gece harekâtın tamamlandığını duyurdu. Sözde sorumlu infaz etti! Akar, Pençe Kartal2 Harekât bölgesinde terör örgütü PKK’nin alıkoyduğu asker, polis ve yurttaşların bulunduğu mağaraya ulaşıldığını belirterek, “Faaliyetlerimiz devam ederken, yoğun çatışmaları müteakip kontrol altına alınan mağarada yapılan aramalarda alıkonulan 13 vatandaşımızın naaşlarına ulaşılmıştır. Yapılan ilk incelemede masum ve silahsız vatandaşlarımızdan birinin omzundan, diğer 12 vatandaşımızın başlarından vurularak şehit edildikleri tespit edilmiştir. BöyBakan Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanlarıyla Pençe Kartal2 Harekâtı’nın idare edildiği sınır hattındaki Harekât Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. lece PKK’nin kalleş ve cani yüzü bir kez daha görülmüştür. Sağ olarak ele geçirilen iki teröristin verdiği ilk bilgilerde ise vatandaşlarımızın mağaraya yönelik harekâtın başlangıcında sözde mağara sorumlusu terörist tarafından şehit edildikleri ifade edilmiştir. Bu arada vatandaşlarımızı şehit eden mağaradaki teröristlerin tamamı etkisiz hale getirilmiştir” dedi. Akar, Pençe Kartal2 Harekâtı kapsamındaki operasyonların tamamlandığını, kara ve hava unsurlarının üslerine, kışlalarına döndüğünü bildirdi. 3 girişli mağara Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ise harekât merkezinde Pençe Kartal2 Harekâtının ayrıntılarını anlattı. TSK’nin son dönemde Haftanin, Hakurk ve diğer bölgelerde yaptığı operasyonların ardından PKK’nin bütün ağırlıklarıyla Gara bölgesine yerleştiğini, bu nedenle 75 kilometreye 25 kilometrelik alanda Pençe Kartal2 Harekâtı’nın yapıldığını belirtti. 2015’ten önceki dönemde PKK tarafından kaçırılan TSK personelinin burada tutulduğunun tespit edildiğini aktaran Güler, “Keşif unsurlarının çalışmaları sonucunda bunların Gara bölgesinde olabileceğine dair çok iyi kanıtlar bulduk ve bunların üzerinde de çalışmaya başladık. Bu alandaki araziye model araziler ve tesisler yaparak ilgili birliklerimiz bizzat üzerinde yoğun çalışmalar yaptılar” dedi. Yapılan çalışmaların ardından hava harekâtının 10 Şubat saat 02.55’te 41 uçakla bölgede belirlenen tüm hedefleri aynı anda imha edecek şekilde başlatıldığını aktaran Orgeneral Güler, aynı gün 04.55’ten itibaren kara harekâtının başladığını, yaşanan ilk temasta 3 askerin şehit olduğunu kaydetti. Çatışmaların üçüncü gününde PKK’nin alıkoyduğu asker, polis ve yurttaşları tuttuğu ve hava kuvvetlerinin görerek ateş etmesinin mümkün olmadığı bir arazide bulunan mağaraya gelindiğini belirten Güler, mağaranın çizilen modeli üzerinden de operasyonu anlatarak, “Mağarada 3 giriş, 9 oda ve 7 tane de demir kapı var. Ayrıca mağaranın içerisinde sürekli zikzaklar var. Bazı noktalar da 1.20 metre yüksekliğinde, insanların sadece sürünerek veya çömelmiş vaziyette yürümek zorunda olduğu bir yapı oluşturulmuştur” dedi. Harekâtın sonucunda 48 teröristin ölü, 2 teröristin sağ olmak üzere 50 teröristin etkisiz duruma getirildiğini açıklayan Orgeneral Güler, “Çok ağır zayiat verdirilmiştir” dedi. Milli Savunma Bakanlığı, dün de paramotor ile kaçmaya çalışan 3 PKK’li teröristin etkisiz duruma getirildiğini, böylece Gara’da etkisiz duruma getirilen terörist sayısının 53 olduğunu açıkladı. HDP: Çabalarımız yanıtsız kaldı HDP, Kuzey Irak’ın Gara bölgesindeki harekâta ilişkin, bölücü terör örgütü PKK tarafından katledilen 13 yurttaş için geçmişte girişimlerde bulunduklarını belirterek, “Bu ölümler tüm ayrıntılarıyla araştırılmalıdır. İktidar, partimizden hesap sorma değil, kayıpların ailelerine ve topluma hesap verme konumundadır. Aynı şekilde PKK de hayatları kendilerine emanet olan tutsakların nasıl can verdiklerine, bu ölümlerdeki sorumluluklarının ne olduğuna ilişkin olarak Türkiye ve dünya kamuoyunu bilgilendirmelidir” açıklamasını yaptı. HDP Merkez Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “PKK’nin elinde tutulan ve kendilerini silahlı bir saldırıdan koruma imkânından mahrum olan 13 kişi ve hayatını kaybeden herkes için derin üzüntülerimizi, kayıpların ailelerine ve sevenlerine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, HDP’nin, PKK tarafından kaçırılanların aileleri ile temas halinde olduğu ve çabalarının yanıtsız kaldığı belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet Şehitler için başsağlığı mesajları Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Pençe Kartal2 Harekât bölgesinde şehit olan 13 yurttaş için başsağlığı mesajı yayımladı. Oktay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Hain terör örgütü tarafından kalleşçe şehit edilen sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Terörün kökünü kazıyana kadar, sınırlarımız içinde ve dışında mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da yaptığı paylaşımda, “Kahraman askerimizin karşısına çıkamayan korkak terör örgütü, 13 masum vatandaşımızı kalleşçe öldürdü. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize ve ailelerine başsağlığı diliyoruz” ifadelerine yer verdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Evlatlarımıza ve ailelerine çektirdiklerinin hesabı soruldu, sorulacak. Murat Karayılan’ı yakalayıp bin parçaya bölmezsek bu millet ve şehitlerimiz yüzümüze tükürsün” ifadelerini kullandı. ŞEHİTLER OTOPSİ İÇİN MALATYA ADLİ TIP KURUMU’NA GETİRİLDİ Yakın mesafeden vurdular! Irak’ın Kuzeyi Gara bölgesinde PKK’li teröristler tarafından şehit edilen 13 yurttaşın cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu Malatya Grup Başkanlığı’na getirildi. Yapılan otopsi işlemleri sonucunda 11 şehidin kimliklerinin belirlendiğini açıklayan Malatya Valisi Aydın Baruş, “Otopsilerin sonuçlarına göre, yakın mesafeden ateş edilmek suretiyle 12’sinin baş bölgesinde, birinin de göğüs bölgesinde mermi giriş çıkışı olduğu tespit edilmiştir” dedi. Baruş, valilikte düzenlediği basın toplantısında, alıkonanların 2015 ve 2016 yıllarında PKK terör örgütü tarafından kaçırılarak yaklaşık 6 yıl Irak’ın kuzeyinde, değişik bölgelerinde gezdirilerek en son Gara bölgesinde “sözde cezaevinde” tutulduklarını açıkladı. Kimlikleri açıklandı Malatya Valisi Aydın Baruş, Malatya Adli Tıp Kurumu’nda yapılan çalışmalarda 13 şehitten 11’inin kimliklerinin tespit edildiğini açıkladı. Şehitlerin kimlikleri şöyle: l 2 Ekim 2015’te Ağrı’daki birliğine katılmak için yola çıkan ve TunceliPülümür karayolunda alıkonulan Osmaniye nüfusuna kayıtlı er Adil Kavaklı. l 13 Ağustos 2015’te DiyarbakırBingöl karayolunda yolcu otobüsünden indirilerek alıkonulan Kahramanmaraş nüfusuna kayıtlı Uzman Çavuş Hüseyin Sarı. l 28 Temmuz 2015’te izinli gittiği Erzurum’dan ailesiyle birlikte dönerken LiceBingöl yol ayrımında alıkonulan Mersin nüfusuna kayıtlı Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Sedat Yabalak. l 18 Eylül 2015’te TunceliErzincan karayolunda alıkonulan Malatya nüfusuna kayıtlı Rize İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Jandarma Astsubay Başçavuş Semih Özbey. l 24 Temmuz 2016’da Diyarbakır Lice ilçesi Berkirin Deresi mevkiinde ailesiyle birlikte seyir halindeyken EN BÜYÜK ACI Astsubay Semih Özbey’in babası Gürsel Özbey, Adli Tıp Kurumu’na gelerek, askeri yetkililer ile birlikte kimlik tespitinde bulundu. ACI HABERI EVLAT NÖBETINDE ALDILAR Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde PKK’li teröristler tarafından şehit edilen ve cenazeleri Malatya’ya getirilen 13 vatandaştan kimliği tespit edilenlerden 6’sının ailesinin Diyarbakır’da HDP binası önünde evlat nöbetinde olduğu ortaya çıktı. Şehit edilen polis memurları Sedat Yabalak ile Vedat Kaya, Astsubay Çavuş Semih Özbey ve erler Adil Kabaklı, Müslüm Altıntaş ve Süleyman Sungur’un ailelerinin Diyarbakır’da HDP binası önünde evlat nöbetinde olduğu belirtildi. Aileler sağlık görevlileri eşliğinde Malatya’ya doğru yola çıktı. l DHA alıkonulan Mardin nüfusuna kayıtlı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Vedat Kaya. l 15 Ağustos 2015’te Diyarbakır karayolunda alıkonulan Siirt nüfusuna kayıtlı Bingöl İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Jandarma Er Süleyman Sungur. l 21 Eylül 2016 tarihinde HakkâriÇukurca karayolunda alıkonulan Eskişehir nüfusuna kayıtlı Hakkâri İl Jandarma Komutanlığı emrinde görevli Uzman Erbaş Mevlüt Kahveci. l 2 Ekim 2015 tarihinde TunceliPülümür karayolunda alıkonulan Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı Erzincan’daki birliğine katılmak üzere yola çıkmış olan er Müslüm Altıntaş. l 2015 yılında izinliyken gittiği Şanlıurfa’dan memleketi Erzurum’a dönerken Diyarbakır Lice’de teröristlerce kaçırılan er Sedat Sorgun. l Adıyaman nüfusuna kayıtlı Aydın Köse. l Samsun nüfusuna kayıtlı Muhammed Salih Kancı. Şehit Özbey defnedildi Şehit Astsubay Çavuş Semih Özbey için Malatya Şehit Mezarlığı’nda cenaze töreni düzenlendi. Özbey’in Türk bayrağına sarılı tabutu, gözyaşları arasında defnedildi. Şehit polis Sedat Yabalak’ın Mersin Bozyazı’da yaşayan annesi Ünzile Yabalak, acı haberi aldıktan sonra “Çocuklarımızı bize kavuşturmadılar. Bizi yakanları yaksın Allahım” diye ağıt yaktı. Şehit Mevlüt Kahveci’nin Eskişehir’in Tepebaşı ilçesindeki ailesi ile şehit Süleyman Sungur’un Siirt’teki ailesine acı haber askeri yetkililer tarafından verildi. Şehit Hüseyin Sarı’nın naaşı memleketi Kahramanmaraş’a ulaştı. HDP’li Gergerlioğlu ve Kaya’ya soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 Türk vatandaşının PKK tarafından şehit edilmesiyle ilgili aralarında HDP milletvekilleri Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun da bulunduğu sosyal medya kullanıcıları hakkında provokatif paylaşım yaptıkları gerekçesiyle soruşturma başlattı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “Esir kampını Türkiye bombaladı ve benzeri paylaşımlar ile PKK/KCK terör örgütünce daha önce kaçırılan yurttaşların görüntülerinin yayınlandığının tespit edildiği” kaydedilerek, görüntüleri yayımlayanlar ile paylaşımları yapanlar hakkında, “terör örgütü propagandası” yapmak; “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarından soruşturma başlatıldığı aktarıldı. Başsavcılık, hakkında soruşturma başlatılanlar arasında HDP milletvekilleri Hüda Kaya ile Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun da bulunduğunu bildirdi. l ANKARA/Cumhuriyet Terör örgütünün silahsız yurttaşlarımızı infazı büyük tepki çekti Teröre lanet yağdı Terör örgütünün yurttaşlarımızı şehit etmesine siyasilerden lanet yağdı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Terör örgütüne ve onun tüm destekçilerine lanet olsun. Milletimizin başı sağ olsun” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Gara bölgesinde hain terör örgütü tarafından kaçırılan ve alçakça şehit edilen masum vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, aileleri ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum” mesajını paylaştı. CHP lideri yaptığı videolu paylaşımda da “Terör nereden, kimden gelirse gelsin lanet okuyacağız ve mücadele edeceğiz. Gara’dan 13 şehidimizin haberi geldi. Bizim evlatlarımız. Kamu görevlileri var, vatandaşlarımız var. Ama bütün bunlara rağmen iktidar sahipleri ‘bizden’ ve ‘sizden’ diye bağırarak konuşuyorlar. Allah aşkına kim bizden, kim sizden? İçimiz yanıyor, derin bir yastayız” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise yaptığı paylaşımda, “PKK terör örgütü tarafından şehit edilen 13 sivil vatandaşımıza Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Türk milletinin başı sağ olsun” ifadelerine yer verdi. ‘Eskisi gibi olmayacak’ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yayımladığı başsağlığı mesajında “Mağara katliamının PKK terör örgütü ve destekçilerinin hesaba çekilmesi için bir yol ağzı olduğuna inanıyorum. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, hiçkimse şablon ve bildik ezberlerin arkasına saklanamayacaktır. Masumların kafalarına kurşun sıkan hainleri kim aklamaya ve arkalamaya yelteniyorsa bilinsin ki cinayetlere taammüden iştirak etmiş demektir. Ve teröristtir. Herkes tercihini yapmalıdır” ifadelerini kullandı. İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim ile Pakistan Dışişleri Bakanlığı ve Ankara Büyükelçiliği şehit edilen yurttaşlar için başsağlığı mesajı yayımladı. Cambaza bak... Çocukluğumun geçtiği taşra kentlerinde “Cambazlar geldi” sözleri çınladığı zaman biz çocuklar heyecanla koşardık. Rıfat Telgezer ve kumpanyası yaşadığımız yer için büyük bir değişiklikti. İki uzun direk arasına gerilmiş telin üzerine çıkan “cambaz Rıfat Telgezer” elindeki uzun denge sırığıyla teli boydan boya geçerken herkes soluğunu tutardı. Seyirciler soluk bile almadan bu cesur hüneri izlerken yankesiciler de boş durmaz, ceplerdeki cüzdanları sessizce çalarlardı. “Cambaza bak” sözü o günlerden kalma bir “oyalayıp dikkati dağıtma”yı simgeler. Bu olayı aklıma getiren de son günlerin “Uzaya gidiyoruz” sözleri oldu. Uzaya bir uydu göndererek uzaylılar arasına katılma öyküsü, ülkenin içine sürüklendiği sorunlar yumağının içinde tam da bir “cambaza bak” şaşırtmacası gibiydi. Ülkeyi bu sorunlara sürükleyen siyasal iktidar, şimdi de ortaya başka konular atarak dikkatleri dağıtma peşine düşmüştü. İktidarın yarattığı sorunlar da tam bir arapsaçıydı. Boğaziçi’nde boğulmak Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar tam bir insan hakları trajedisine dönüşmüştü. Üniversiteye tepeden inme bir rektör atanmış, öğrenciler de öğretim üyeleri de bu “kayyım rektör” uygulamasını protesto etmişlerdi. Protesto gösterileri, anayasada yer alan gösteri yapma hakkı içindeydi. Ama atamayı yapan partili Cumhurbaşkanı, bu tepkiyi kendisine ve iktidarına yönelik bir başkaldırı sayarak “öğrencileri terörist, öğretim üyelerini provokatör” ilan etmiş, olayı suç saymıştır. Olaylar giderek “cehaletin bilime düşmanlığı” biçimine girmiş, ülkeyi bir de bu açıdan “insan haklarının çiğnenmesi” girdabına sürüklemiştir. Hak hukuk tanımazlık bütün sınırları aşarak yürütmeyi despotluk düzeyine taşımaktadır. Yoksulluğun başını alıp yürüdüğü bir dönemde, üniversite bitirmiş gençlerin yarısının işsiz olduğu ortamda, insanların çaresizlikten canlarına kıydığı bir zamanda gündemi değiştirmek de kolay değildir. ‘Anayasa ile aldatmak’ Yazarımız Ali Sirmen, bu başlıkla yazdığı yazılarında iktidarın toplumu bu yolla da aldattığını anlatıyor. Gene yazısında Prof. Yaşar Nuri Öztürk’ün “Allah ile Aldatmak” kitabına atıf yapıyor ki o da yaşamını bu konuya adayan cesur ilahiyatçının kutsal kitaba dayanan savıdır. Erdoğan iktidarının yeni bir anayasa gerektiğini ortaya atması da dikkatleri dağıtmaya yönelik bir hamle olmalıdır. Anayasanın hiçbir maddesine uymayı gerekli saymayan iktidar, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan bir iktidar şimdi neden bir anayasa konusunu ortaya atar ki? Bu da bir şaşırtmaca, bu da bir aldatma. “...Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma... namusum ve şerefim üzerine ant içerim” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yeminine sadık kalmış mıdır? “Yeni anayasa konuşulsun” diyerek ortaya atılan konuya “yeni anayasada laiklik yer almasın” sözleri ile hemen müdahale edilmesi neye işaret ediyor? Bir kere daha “Din toplumu mulaik toplum mu?” tartışması mı amaçlanıyor? Bu yolla muhalefete yönelik yeni bir sindirme yeni bir baskı aracı mı hedefleniyor? Yaşanan dünya sorunlarını gözlerden uzak tutmak için yeni yapay gündem maddeleri yaratmak bir taktik olabilir. Ama hiçbir sorun böyle bir taktikle çözülmez. Adalet gene ayaklar altındadır. İnsan hakları gene çiğnenmektedir. İşsizlik gene artmaktadır. Hayat pahalılığı gene insanları bunaltmaktadır. Esnaf gene boğulmaktadır. Kadınlar gene öldürülmektedir. Yolsuzluklar gene sürüp gitmektedir. Basın gene iktidarın emrine alınmaktadır. Hapishaneler gene suçsuzlarla doldurulmaktadır. Saray gene saraydır, saraylılar gene saraylıdır. Uzaya çıksanız da zorbalık gene zorbalıktır. Ama cambaz zorda Cambazlığın da sonu geliyor. Rıfat Telgezer telden inince kumpanyanın komiği elinde ters çevirdiği şapkayı gezdirir, parsasını toplardı. Her oyunun bir sonu vardır. Bize yaşatılan kargaşanın da sonu görünüyor. Bu oyunun nasıl biteceği de senaryonun gidişine, aktörlerin hünerine bağlı olacak. Her son uzlaşmaya da açıktır, çatışmaya da. Umalım ki bu son, ülkenin geleceği olan değişim, akılcı bir bitiş olsun. Hepimizin sorumluluğu, ülkemizin doğru bir geleceğe taşınmasıdır. Toplumuz barış içinde, doğru paylaşılmış bir refah toplumu olsun. Kararımız bu olsun: Büyük Atatürk’ün yolunda çağdaş, laik bir toplum...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle