22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 15 ŞUBAT 2021 PAZARTESİ HABER/YORUM Muharrem İnce olayı CHP’nin birçok kademesinde görev yapan, TBMM’de milletvekili ve grup başkanvekili olarak başarılı çalışmalara imza atan, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce’nin, yeni parti kurmak için CHP’den istifa etmesi, büyük bir talihsizlik olmuştur. İktidarda olan AKP’nin oylarının düştüğü bir ortamda, CHP’nin bölünmesi kabul edilebilir bir durum değildir. İnce, her ne kadar, “Cumhur İttifakı”nın içinde yer almayacağını söylese de ve bu nedenle “Millet İttifakı”nı bölmeyeceğini iddia etse de siyasetin organik gerçekliğinde, bu tür ayrılmaların bölünmelere neden olacağı açıktır. Ayrıca İnce’nin, CHP’den ayrılırken sarf ettiği sözler, “Millet İttifakı”na şimdiden zarar vermiştir. Bu durumda kendisinin başlattığı hareketin, “Millet İttifakı”na bir zarar vermeyeceği ve bölünmelere yol açmayacağı iddiası da herhangi bir temelden yoksundur. HHH İnce, “Millet İttifakı”nın en güçlü ve öncü partisi CHP hakkında ağır suçlamalarda bulunarak ayrılmıştır ve şu ifadeleri kullanmıştır: “Atatürk’ün emaneti kalmamıştır, ortada bir tabela vardır sadece. ABD’den demokrasi dilenenlerle, Atatürk’e kefere diyenleri yönetici yapanlarla yolumu ayırıyorum. ‘Mustafa Kemal’ deyip ‘Mustafa Kemal Atatürk’ diyemeyenlerle yolumu ayırıyorum. ‘Ben askeri değilim, yoldaşıyım’ diyenlerle yolumu ayırıyorum. Grup başkanvekilliği seçimini bile kaldırıp atamayla getiren bu yönetimle yolumu ayırıyorum. CHP aday yapmayınca başka partiden aday olup bugün CHP’yi yönetenlerle yolumu ayırıyorum. Elli yıl CHP’ye küfredip bugün sahte CHP’li olanlarla yolumu ayırıyorum. Geçmişte CHP aleyhinde miting düzenleyip bugün CHP’ye yönetici olanlarla yolumu ayırıyorum. FETÖ’ cüleri, Sorosçuları koruyanlarla yolumu ayırıyorum.” Eğer İnce, CHP yönetiminde olup CHP yönetimi ile yollarını ayırsaydı, bu iddiaların doğru olup olmadığı tartışması bir yana, söylediklerinin bir anlamı olabilirdi. Oysa İnce CHP’den ayrılmıştır, CHP’den istifa etmiştir, partinin yönetim kademesindeki bir görevden istifa etmemiştir! İnce, CHP’den istifa ettiğine göre, bu iddiaların CHP’nin kurumsal kimliğini ve tüm CHP’lileri hedef aldığı gibi bir izlenim doğmaktadır. İnce, aynı konuşmada, partinin tabanı ile yönetimi arasında bir uçurum oluştuğunu vurgulamış olsa da bir genelleme yapmıştır, partiyi ve tüm yöneticileri kapsayan bir suçlamada bulunmuştur. HHH İnce’nin parti içi demokrasi konusundaki tespitleri doğru olsa da bazı iddiaları ciddi tartışma konusudur. Atatürk’ün emanetinin kalmadığı ve ortada sadece bir tabelanın olduğu iddiası neye dayanmaktadır? CHP’nin milyonlarca üyesi ve seçmeni ile birlikte, il, ilçe ve genel merkez yönetimlerinde, Atatürk’ün ilkelerine sahip çıkan kimse kalmamış mıdır? ABD’den kim demokrasi dilenmiştir? Atatürk’e “kefere” dediği iddia edilen kişi hâlâ CHP yönetiminde midir? “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyenler de Atatürk soyadını atladıkları için, Atatürk’ün ilkelerini reddetmiş mi oluyorlar? Atatürk’ün hem askeri, hem yoldaşı olmak olanaklı değil midir? CHP’de FETÖ’cüleri ve Sorosçuları koruyanlar kimlerdir? CHP yönetiminde FETÖ’cüleri ve Sorosçuları koruyanlar varsa, İnce bu kişilerin adlarını neden vermemektedir? HHH İnce’nin bu orantısız davranışlarının AKP’ye yarar sağladığı açıktır. CHP’de parti içi demokrasinin yeterli olmadığı, yönetim ve taban arasında kopuklukların olduğu, sayıları çok fazla olmasa da bazı yöneticilerin sahte CHP’li olduğu doğrudur. Ancak bu sorunlar da CHP içinde kalarak ve mücadele vererek çözülebilir. CHP’den istifa ederek ve kaçarak değil! İşin gerçeği İnce, CHP tarafından cumhurbaşkanı adayı yapılmayacağını anlayınca, cumhurbaşkanı adayı olmak hırsıyla, CHP’den istifa etmiştir. Oysa yapılması gereken şey, seçilme olasılığı en yüksek olan CHP’li bir kişinin cumhurbaşkanı adayı olmasına destek vermektir. Yapılan tüm araştırmalara göre, İnce de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da o kişilerden birisi değildir. Bu sorunu çözmek de CHP üyelerine ve seçmenine düşmektedir. Gürün, iktidarın körfeze yönelik imar hamlesini değerlendirdi: Akyaka’yı koruyacağız Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Gökova Körfezi’nde sit değişikliği yaparak turizm cennetini imara aç MEHMET mak ve betonlaştırmak INMEZ istemesine Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün sert çıktı. Körfezin yapılaşmaya açılmasına karış dava açtıklarını ve direneceklerini söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, “Bu plan bu haliyle Akyaka’yı bırakın korumayı, denize sıfır bir şekilde özel proje alanları ile betonlaştıracak gibi gözüküyor. İktidarın İstanbul için söylediği ‘Biz bu şehre ihanet ettik’ pişmanlığını kendilerine tekrar yaşatmayacağız” dedi. Osman Gürün, iktidarın Akyaka’ya yönelik imar hamlesine ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı: n Gökova ile ilgili imar değişikliği ile ne yapılmak isteniyor? Ülkemizin sahip olduğu bu eşsiz güzelliklere Ankara’da alınan bazı kararlarla dokunulmak isteniyor. Gökova Körfezimizde yapılmak istenen sit değişikliklerine karşı davamızı açtık, mücadelemiz sürüyor. Bakanlık bizlerden bazı konularda görüş isGürün, Akyaka’nın özel proje alanları adı altında betonlaştırılacağını belirterek “İktidarın İstanbul için söylediği ‘Biz bu şehre ihanet ettik’ pişmanlığını kendilerine tekrar yaşatmayacağız” dedi. tiyor ama görüşleriyaptığımız, yapacamizin tam karşıtı kağımız alanlar için rarlar alınarak uyneyin düşünüldüğügulanmaya çalışılınü bilmediğimiz bir yor. Muğlamızı korukoruma planı. yan değil, ranta açan n Türkiye’nin en kararların karşısınbüyük Yerel Todayız. Yapılan planhum Merkezi’ni lama ile özel proGürün, 2021 yılı yerel tohum da kurmuştunuz... je alanları, yat lima ğıtımı için taleplerin toplanarak 2020 yılında sanı, 154 hektar alanın dağıtımına başlandığını açıkladı. dece ilimizde değil yeniden planlanma81 ile yerel tohum sı gibi ucu açık ama kesin hüküm desteklemesi ücretsiz olarak yapıldı. leri kapsamayan bir planlama yapıl 2021 yılı şubat ayı itibarıyla da yemış. Yat limanı denilerek hangi bü rel tohum dağıtımı için talepler topyüklükte bir limanın düşünüldüğü, landı ve dağıtıma başladık. Tarımsal bu yatların bağlandığı alanın güzel laboratuvarlar kuruyoruz. Tarımsal ler güzeli Azmak’a vereceği zararın amaçlı toprak, yaprak ve su analizlehesaba katılmadığını görmekteyiz. ri yapılıyor hem üreticimiz toprağını Ayrıca harita üzerinde özel proje ala tanıyor hem de proje kapsamında ilinı 12 diye belirtilen sanki sipariş bir mizin toprak haritası oluşturuluyor. bölgeye neyin yapılacağı plan içerisi Zeytinyağı analizleri ve duyusal tane gizlenmiş. Belirsiz, güvensiz, kıyı dımları yapılıyor. Ata tohumlarımız kanuna aykırı düzenlemelerin oldu test ediliyor ve gelecek nesillere bığu, yerel yönetimlerin elini kolunu rakabilmek için laboratuvarda donbağlayan, alt ve üstyapılarını bizim duruluyor. l İZMİR BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ El falı. 2/ Kimi göçebe Türk boylarında birkaç aileye ait çadırdan oluşan topluluk... Menteşe. 3/ İki gemi arasında haberleşmede kullanılan üç kollu işaret sütunu. 4/ Peygamberleri Hud’u dinlemedikleri için Tanrı tarafından yok edilen kavim... Baba soyu. 5/ İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmış havuz... İnce deri ya da ince kabuk. 6/ Küçük akarsu... Bir nota. 7/ Genellikle yakmak için kullanılan iri saman... Doğu Karadeniz yöresinde giyilen ve bacağı çorap gibi saran bir tür çizme. 8/ Fin ulusunun ünlü destanı. 9/ Doğruluğu tartışılmaz önerme... Temeli taklide dayanan sözsüz oyun. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kibirli, kendini beğenmiş kimse. 2/ Acele, tez... Baş çoban. 3/ Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse... Bir derebeyinin himayesine girip kendini SEDAT YAŞAYAN 1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 A RMA T O L OS 1 2 REAL TAB İ 3 GA L DUVAR 4 AY KORU 2 3 5 NAŞ İ AKAÇ 4 6 ABAK K İ 5 7 8 BABET SAĞ ARAL BUJ İ 6 9 Ş İ ŞEBURUN 7 8 onun hizmetine adayan kimse. 4/ Yararlanılan uygun koşul... Lityum 9 elementinin simgesi. 5/ Anlayış, sezgi. 6/ Osmanlı Devleti’nde tuz ya da veren teli. 8/ Belirti... Doğu Karadeniz şap satışı yapılan belli bölgelere verilen yöresinde patlamış mısıra verilen ad. ad... Şarap mahzeni. 7/ İspanya’da üre 9/ Hayat arkadaşı... Sayıları göstermek tilen ünlü bir şarap... Sazın en kalın ses için kullanılan işaretlerden her biri. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr 15 ŞUBAT 2021 SAYI: 34827 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 06:28 Ankara 06:11 İzmir 06:33 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:53 13:23 16:15 07:35 13:08 16:03 07:55 13:31 16:28 Akşam Yatsı 18:44 20:04 18:31 19:49 18:56 20:13 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Anayasa tuzağı Saray’ın 12 Eylül’ün “askeri” anayasası yerine “sivil anayasa” yapma ilanı; birincisi Türkiye’ye, ikincisi muhalefete tuzaktır. Neden tuzak olduğuna gelmeden önce, “anayasa propagandalarındaki” bazı aldatmacalara dikkat çekelim: AKP’nin üç aldatmacası 1. Ortada fiilen 12 Eylül’ün “askeri” anayasası yoktur. O anayasasının üçte ikisi, üstelik çoğunlukla AKP iktidarı döneminde zaten değiştirilmiştir. 2. Anayasalarda askerisivil ayrımı ifadesi tam bir aldatmacadır. Anayasaları kurucular yapar; kurucular da cephede savaşmış askerlerdir çoğu zaman. ABD anayasasında General George Washington’un izleri vardır örneğin. Türk anayasasında da elbette Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün yoğun izleri vardır. “Askeri” anayasa denilerek küçümsenmeye çalışılan bu anayasalar, askerlerin liderliğindeki “demokratik devrimlerin” sonucudur. 3. İktidarın anayasaya uymadığı, iktidarın oluruyla Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının alt mahkemelerce uygulanmadığı şartlarda “sivil anayasa” ihtiyacı propagandası, “siyasi mizaha” dahildir. Türkiye’nin acil sorunu anayasa değil, anayasaya uymayan iktidardır! Gelelim neden tuzak olduğuna… Türkiye’ye anayasa tuzağı AKP sözcüleri, yeni “sivil” anayasasının açık açık “yeniden kuruluş anayasası” olduğunu ilan ettiler. Peki, neyi yıktılar da yeniden kuruyorlar? Aslında bu konuda AKP’den çok, AKP’nin “kutlu davasının” yol haritasını açık açık uyguladığını görmeyenlere, görmek istemeyenlere kızmak lazım. 1923’te yeniden kuruluş anayasası, ilan ettikleri “yüz yıllık parantezi kapatma” hedefinin sonucudur; Atatürk’ün Cumhuriyeti, “siyasal İslamcılar” için kapatılacak bir parantezdir! 1923’te yeniden kuruluş anayasası, ilan ettikleri “150 yıllık modernleşmenin yerine kendi hikâyelerini yazma” hedefinin sonucudur; 150 yıl, 1. Meşrutiyet’le başlayan demokratik devrimler sürecimizin miladıdır, ilk anayasanın ve ilk parlamentonun tarihidir! İşte “yeniden kuruluş anayasası” diyerek, 150 yıllık bu çarpışmayı sonuçlandırabilmeyi “hayal” etmektedirler! Muhalefete anayasa tuzağı Yine AKP sözcüleri, anayasanın 1921 Anayasası ruhuyla yapılacağını belirtiyorlar. Yani hem “sivil” diye propaganda yapıyorlar, hem de savaşın ortasında hazırlanmış “en askeri” anayasayı esas almak istiyorlar. Nedir 1921 Anayasası’ndan anladıkları ruh? Onu da açık açık söylüyorlar aslında: Laikliğin olmaması, özerkliğin bulunması ve kuvvetler birliğinin söz konusu olması… Savaş şartlarında hazırlanmış bir “geçiş anayasasını” temel alara: “kuvvetler birliği” ile “tek adam” rejimini pekiştirmeyi, laikliği kaldırarak “kutlu davalarını” yerine getirmeyi, özerklik ile de muhalefeti ayrıştırmayı planlıyorlar… AKP MHP ittifakının bugün bir anayasa yapabilmesi teknik olarak mümkün mü? Meclis aritmetiği buna izin vermiyor. Bırakın TBMM’de anayasa yapabilmeyi, bunu cumhurbaşkanı yetkisiyle halkoylamasına götürecek sayıda milletvekilleri bile yok. Peki, bu şartlarda neye güvenerek anayasa yapmaya soyunuyorlar o zaman? İşte anayasa ile muhalefete tuzak kurdukları yer burasıdır. 1921 ruhu ve özerklik, hem HDP’ye çengel hem de Cumhur İttifakı dışında kalanları ayrıştırma, yan yana getirmeme tuzağıdır. MHP’nin “kapatılsın” dediği HDP’yi, AKP’nin “yeni anayasaya tüm siyasi partiler katkı sunmalı” diyerek sürece dahil etmeye çalışması, dikkat çekicidir! 1921 ruhu söylemi, hem AKP’den kopanlara hem de Oğuzhan Asiltürk SP’sine çengeldir. Ali Babacan’ın “ilk dört maddenin tartışılmasını” isteyebilmesi dikkat çekicidir! Erdoğan’ın dört hedefi Kısacası, partileri bölme ve parçaları yanına çekme konusunda oldukça deneyimli bir taktisyen olan Erdoğan, 1923 seçimlerinde üçüncü kez aday olup olamayacağı bile anayasacılar tarafından tartışmalı iken, “yeniden kuruluş anayasası” ile birkaç hedefi birden vurmak istemektedir: 1. İktidarını sürdürebilmek için anayasal güvence kazanmaya çalışıyor. 2. Muhalefeti bölmek istiyor. Karşısında tek blok yerine iki blok oluşmasını; bloklar içindeki bazı partileri de bölerek parçaları yanına çekmek istiyor. 3. TBMM’den “uzlaşı” çıkmadığında, “sivil anayasa yaptırmadılar” diyerek anayasacılaranayasa karşıtları temelinde milleti bölerek seçime gitmek istiyor. 4. Yeni anayasa ile aynı zamanda “beyaz sayfa” açmak istediği ABD ve AB’ye “demokrasi” mesajı vermek istiyor. Peki, bunu başarabilir mi? Konuyu incelemeye devam edeceğiz…
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle