05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 31 OCAK 2021 PAZAR CHP MYK ÜYELERİ İSTANBUL’DA DEĞERLENDİRME YAPTI iBstaigzföaıslMaterYradKsie.ürOytletalesepırki i önleinsmtifeasliairsıntendi. Yönetime strateji eleştirisi İzmir milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Karabük milletvekili Hüseyin Avni Aksoy ve Yalova milletvekili Özcan Özel’in CHP’den istifa etmesinin ardından genel merkez kanadında farklı senaryolar dile getiriliyor. 3 milletvekilinin istifasının ardından dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çalışmaları hakkında bilgi almak üzere İstanbul’da bir araya gelen CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri ilk değerlendirmeyi de burada yaptı. Muharrem İnce kanadında, “CHP’den birkaç milletvekilinin daha istifa edeceği” ileri sürülüyor. Edinilen bilgiye göre bazı MYK üyeleri istifalara sert tepki gösterdi. Genel merkez kanadının ise “istifa edecek milletvekili sayısının artmayacağı” görüşünde birleştiği belirtiliyor. Bazı CHP genel başkan yardımcılarının ise genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, yarın düzenlenecek MYK toplantısında, “istifaların önüne geçilmesi için önlem alınması” yönünde tavsiyelerde bulunulacağı konuşuluyor. Kulislere yansıyanlara göre istifalar ile sonuçlanan sürecin “genel merkez tarafından kötü yönetildiğini” savunanlar, Muharrem İnce’nin “Memleket Hareketi”ni başlatmasından bu yana genel merkezin izlediği “sessiz kalma stratejisini” de eleştiriyor. Bu stratejinin “Parti içindeki Atatürkçüler yok sayılıyor” iddiası eşliğinde gerçekleşen istifalar ile birlikte “geçerliliğini yitirdiği” savunuluyor. Genel merkezin olası istifaları önlemek için yeni bir strateji belirlenmesi gerektiğine yönelik görüşlerin de ön plana çıktığı belirtiliyor. Küskün delegeler CHP’li kaynaklar, genel merkezin tavsiyesi ile tek adayla gerçekleştirilen il ve ilçe kurultaylarında delegenin ortalama DELEGELERDEN ‘ISTIFA’ TEPKISI CHP’de üç milletvekilinin istifasını açıklamasına, genel başkan adaylığı sürecinde Muharrem İnce’nin yanında olduklarını açıklayan bazı kurultay delegelerinden tepki geldi. Konya’dan 21 kurultay delegesi, “Biz CHP’li Muharrem İnce’ye imza vermiştik. Tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde milyonlarca seçmenin Muharrem İnce’ye CHP’li olduğu için oy verdiği gibi. Unutmayın Sayın Muharrem İnce, CHP herkesten büyük olduğu gibi sizden de büyüktür ve siyaset sahnesi CHP’de iç mücadeleler sonucu örgütüne sırtını dönüp yeni kurulan siyasi partiler çöplüğüyle doludur. CHP’den istifa eden 3 milletvekili bizzat CHP’ye oy vermiş, milyonlara onları aday göstermiş parti meclisine ve parti örgütlerine karşı yapılmış bir eylemdir. Kesinlikle kabul edilemez” açıklamasını yaptı. l Haber Merkezi yüzde 55’inin oy kullandığı, diğer yüzde 45’lik kesimin de yaşanan bu süreç nedeniyle “partiye küskün olduğunu” savunarak, “İnce’nin kuracağı partiye geçişlere sebep olabileceği” değerlendirmesini yapıyor. l ANKARA / Cumhuriyet İYİ PARTİ GENEL BAŞKANI AKŞENER GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ: Erdoğan’ı bitiriyorlar İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “İstişare kültürünün Türkiye’ye çok faydalı olacağını düşündüğüm için Memleket Masası teklifimi iletmiştim. Cumhur İttifakı’nın küçük ve minik ortakları. Bahçeli ve Perinçek, çok çirkin bir dil ile suçladılar. Bu dil, Sayın Erdoğan’ı ve iktidarını bitiriyor” dedi. Akşener, dün Halk TV’de gazeteci Suat Toktaş’ın sorularını yanıtladı. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, gazeteciler Orhan Uğuroğlu ve Afşin Hatipoğlu’nun uğradığı saldırıları Erdoğan’ın kınamadığını kaydeden Akşener, “Alaattin Çakıcı, Kılıçdaroğlu’nu tehdit etti. Kılıçdaroğlu’nu yumrukladılar, yumruklayan kişi ziyaret edildi. Ben Sayın Erdoğan’ın bu yapılan işleri kınayamadığını gördüm. En son Bahçeli’nin Alaattin Çakıcı’nın ‘dava arkadaşım’ diyerek yanında durması... Bu Türk siyasetinde ilk defa oldu” diye konuştu. Uygur Türkleri konusunda hassas olduklarının altını çizen Meral Akşener, “Ailesi mezalime uğramış Uygur Türkü kızımızı Akşener, “Seçmenin istediği kendi partisi içerisinde mücadele” dedi. kürsüye çıkardık. Uygur kızımızı, ne Bahçeli ne Sayın Erdoğan duymadı... Bu duruş, Milli Görüş geleneğinden gelen seçmenin vicdanını sızlatıyor” ifadelerini kullandı. CHP’de yaşanan istifalara ilişkin ise Akşener, “Arkasını bilmiyorum. Kimsenin yanına kâr kalmıyor bu işler, seçmenin istediği kendi partisi içerisinde mücadele” dedi. Baraj sorunu yok Partisinin baraj sorunu olmadığını söyleyen Akşener, şunları kaydetti: “Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi bir ittifak kuralım. CHP yalnız kalsın diye ittiren bir el var. Benim Erdoğan veya Bahçeli ile kişisel bir sorunum yok ama Sayın Erdoğan’a düşman olduğunu iddia eden kanaat önderlerimiz, şimdi bu tutumu izliyor. Biz ittifak olarak girdik, Saadet Partisi ekstra milletvekili çıkardı. Bizim oylarımızla CHP 21 milletvekili çıkardı, biz de CHP’nin oyları ile 4 milletvekili çıkardık. Muhalefete ayar vermeye çalışan muhalif görünümlü arkadaşlar çok.” l İç Politika Çelik, tutanakları açıklasın MHP’Lİ YALÇIN’DAN YENİ ÇAĞRI: ERDOĞAN, EMBALO VE SALL İLE BİR ARAYA GELDİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nde temaslarını sürdürdü. Erdoğan, mevkidaşları Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo ve Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile öğle yemeğinde basına kapalı görüşme düzenledi. Öte yandan Erdoğan, 2021 yılının “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak kutlanmasına ilişkin genelge yayımladı. Erdoğan, “Yunus Emre’nin hem dünya beşeriyetine ortak bir değer olarak takdim edilmesi hem de ülkemize bir kez daha hatırlatılması maksadıyla 2021 yılının ‘Bizim Yunus’ olarak anılması, Yunus Emre’nin mirası olan Türkçenin öneminin vurgulanması, medeniyet dili kimliğiyle bilinçli ve doğru kullanımının sağlanması amacıyla ‘Dünya Dili Türkçe’ adıyla yurt genelinde ve yurtdışında bir kampanyanın tertiplenmesine karar verilmiştir” dedi. l İç Politika MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu arasında, Bahçeli’nin “Koalisyon hükümeti kurmak amacıyla bize geldiğinde söylediklerini açıklamış olsaydık insan içine çıkacak hali kalmazdı” sözleriyle başlayan tartışmada, MHP yeni bir iddiayı gündeme getirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, görüşmeler sırasında kendisiyle birlikte o dönem eski bakan Faruk Çelik’in de hazır bulunduğunu anımsatarak “Tavsiyemiz Faruk Çelik’in toplantı tutanaklarını malum gazeteciler marifetiyle kamuoyu ile paylaşmasıdır. Asıl gerçekler o zaman ortaya çıkacaktır. Asıl sorulması gereken soru şudur: Çelik’in tutanakları Cumhurbaşkanı’na vermesi halinin Davutoğlu’nun başbakanlıktan azledilmesi ile ilgisi ilintisi var mıdır?” dedi. Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Bahçeli’nin o dönemki görüşmelerde, Davutoğlu’na “anayasanın ilk 4 maddesi ve çözüm sürecinin sona ermesini vazgeçilmez şart olarak sunduğunu” anımsatarak Davutoğlu’nun bu şartları kabul etmediğini, bütün yollar tıkandığında ise Bahçeli’nin son çare olarak “erken seçimi gündeme getirdiğini” belirtti. Yalçın, Davutoğlu’nun MHP ve CHP ile kurduğu temaslar sırasındaki asıl amacının koalisyon yerine bir erken seçim hükümeti kurmak olduğunu belirtti. Davutoğlu’nun yürüttüğü dış politikayı eleştiren Yalçın, “Türkiye’nin bugün Irak ve Suriye’de göze almak zorunda kaldığı olağanüstü fedakârlıkların arka planında, Davutoğlu diplomasisini özetleyen beceriksizliklerinin ve öngörüsüzlüklerin payı çok büyüktür” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Kılıçdaroğlu, ‘acil durum’ ittifakı ve sağsol Kemal Kılıçdaroğlu, 10 gün kadar önce bir kısım yazar ile yaptığı sohbette, “Bugün Türkiye’de sağsol yok, demokrasiden yana olanlardemokrasiye karşı olanlar, otoriterlikten yana olanlar var. Temel ayrım bu” görüşünü ile sürdü. Kılıçdaroğlu, 2018 seçimlerinden önce de bu düşüncesini dile getirmişti. “Sağsol yok mu” tartışmasına yol açan bu görüşler, Kılıçdaroğlu’nun mimarlığını yaptığı “Millet İttifakı” politikasının belkemiğini oluşturuyor. Kılıçdaroğlu’nun, CHP ile özdeşleştirilen “sol” kavramının içeriğini esneterek, yumuşatarak partiyi muhafazakâr seçmene yakınlaştırma çabasında olduğu söylenebilir. İkinci olarak da Kılıçdaroğlu, a) izlediği ittifaklar politikasının bileşenleri ve b) ülkenin içinde bulunduğu koşullar açısından uygun bir parti politikası çiziyor da denebilir. Atatürkçü yapan kimlik CHP, sosyal demokrat bir partidir. Yüzde 25 seçmen potansiyeli de bu özelliğiyle özdeşleşmiştir. Atatürk’ün partisidir. Seçmenin verdiği CHP oyunu alarak partiden istifa edenlerin “Atatürk’ün partisi olmaktan çıktılar” savı komiktir. Atatürk kimliği, CHP’den kopamaz, o zaman seçmen kalmaz, Atatürk’e eskiden mesafeli olduklarını düşünebileceğiniz insanları da partiye geldiklerinde eninde sonunda “Atatürkçü” yapan bir kimliği vardır partinin... Saf Atatürkçülük diye bir şey yoktur. Atatürk, sorunlara pratik çözümler arar ve getirirdi. Bu arayışı koşullar belirlerdi. Bize miras bıraktığı akıl ve bilimdi! Bugünkü dünya koşullarında Atatürk nasıl davranırdı, sorunları nasıl çözerdi, soru ve konu budur. Şüphesiz ki ülke birliği tartışması konu dışıdır. Ata’nın en büyük mirası, akıl ve bilimin yanı sıra yetişmiş insan gücü, liyakat ve ülke sorunlarını kendi gücümüzle çözme iradesini hiçbir zaman kaybetmemektir. Bu bakımdan partiden ayrılanların gerekçeleri kişiseldir, bahane üretmek durumundalar. İnce için yazmıştım, 10 yıldır artık CHP’ye başkan olma çabasındadır ve CHP’de bu fırsatı yakalayamadığı için artık bağlasan durmazdı ve partisini kurdu (sayılır). Niye istifa etmediğini anlamıyorum. O da CHP’nin Atatürkçü olmaktan çıktığı bahanesini ileri sürerek ayrılık gerekçesi yarattı. Aslında bana başkanlık yapacağım bir parti lazımdı, çünkü ben yöneteceğim partinin iktidara geleceğine inanıyorum demesi daha dürüst olurdu. Bugünü şartlar belirliyor Bu, öncelikle Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yarattığı koşullardır. İkincisi, ülkenin tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte, demokrasiden, hukuk devletinden, insan hak ve özgürlüklerinden giderek uzaklaşarak tek adamın vesayeti altına girmiş olmasıdır. En başta da kendi partisinin, tepeden tırnağa. Bir reis vardır, başka kimse yoktur. Herkes reisin suretleri olmak durumundadır. Bu öyle bir noktaya gelmiştir ki bırakın hiyerarşinin alt ve orta katındaki insanlarda, artık en üst düzeydeki insanlarda bile, “reis olmazsa parti de olmaz, biz de olmayız” biçiminde çok net dile getirdikleri durumu yaratmıştır. Bu tam otoriteryan (mutlak itaate dayanan bireysel özgürlük karşıtı liderliğin kesin egemenliği). Siyaset yapma, varlık göstermenin yanı sıra, bu iş ülkemizde zengin olma, iş kapma, köşe dönmeyi de kapsamıştır. Cumhurbaşkanı bu işi bir adım daha götürdü ve “Parti’yi hiç kimsenin kişisel siyasal, ekonomik, sosyal kariyer planı yaptığı yer olamaz” dedi. Kendi dışında! AKP yönetimi ve tek adam sistemi, tüm bunların dışında ekonomik çöküntü, büyük işsizlik ve yolsuzluk. Siyasal varlıkları koruma Kurulan rejim, vites artırarak tüm partilerin varlıklarını tehdit eder bir duruma hızla yükseltiyor ülke koşullarını. Cumhurbaşkanı, CHP’nin bile gerçekte olmadığını söylemeye girişti! Tek adam rejimine karşı kurulan Millet İttifakı, bu açıdan ülkede siyasal varlık meselesini koruma amacını da taşıyor. Sonuca gelirsek Kılıçdaroğlu’nun, “sağsol yok, demokrasi cephesi var” politikası, koşulların dayattığı bir acil durum ittifakını çağrıştırıyor. Bu ittifak 2018 seçimlerinde başarılı sonuçlar üretti. Ve Kılıçdaroğlu’nu yeniden liderliğe taşıdı. 2023, son aşama, son şanstır Kılıçdaroğlu için de. Çok ince ayarlı ve ayrıntılı düşünülmüş politikalarla yürürse finali parlak olur. Ayrılanlarda HDP rahatsızlığı CHP’den ayrılanlar, ayrıca “CHPHDP ittifakı”nı bahane göstermiş. Böyle resmi bir ittifak olmadığını bile bile. HDP, kendi varoluşu için sadece 2019 yerel seçimlerinde gönüllü destek verdi. Kürt seçmenin iradesini bu yönde kullanmasını ellerinde olsa yasaklayacaklar.. Bu, AKP politikasının uzantılığına kadar gider, ki AKP Millet İttifakı’nı HDP’yi kullanarak şeytanlaştırma ve ittifakı dağıtma politikası izliyor, şimdilik bu kadar.. Bu, istemeyerek de olsa, otoriter rejimin sürmesini sağlar. MEMLEKET HAREKETI’NDEN AÇIK KAPI Muharrem İnce’nin öncüsü olduğu Memleket Hareketi’nin İzmir temsilcisi Cüneyt Oğuz, CHP’den istifa eden 3 milletvekili için açık kapı bıraktı. Oğuz, “Bu 3 vekilin partiden ayrılma gerekçeleri Memleket Hareketi’nin varoluş felsefesiyle örtüşüyor. Şu an, bize katılacaklar ya da bizimle beraber olacaklar gibi bir şey diyemem, kararı kendileri vereceklerdir. Ama bu isimlerin siyasi yapısının Memleket Hareketi’ne daha yakın olduğunu söyleyebiliriz” dedi. l İç Politika Makina Yüksek Mühendisi RAŞIT ÇOPUROĞLU 1955 2021 Can dostumuzu, kardeşimizi salgın nedeniyle kaybettik. Acımızı tarif edemiyoruz. Her zaman pozitif, yardımsever, cömert ve mütevazı. Onu o hep gülen yüzüyle anımsayacağız. 1973 ITÜ, MAKINA, GEMI, SANAYI, UÇAK MÜHENDISLERI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle