02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 11 29 OCAK 2021 CUMA Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, ‘indirim’ tartışmalarında pozisyon aldı ‘Faiz’ için çok erken Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal daha önce de bir “ara hedef” olarak ilan ettiği 2021 sonu için yüzde 9.4 olan enflasyon tahminini korurken, enflasyonu 2023 sonunda “yüzde 5 hedefi”ne düşürecek şekilde politikaları “kararlı” uygulayacaklarına dikkat çekti. Yılın ilk enflasyon raporuyla ilgili, dün düzenlenen toplantıda “Faiz indirimlerine dönük bir gündemin konuşulmasının henüz çok erken olduğunu değerlendiriyoruz” vurgusu veren Ağbal, yüksek faiz nedeniyle üretimin sekteye uğrayacağı eleştirilerine ise fiyat istikrarı sayesinde üretimde uzun vadeli daha düşük maliyetle kaynak sağlanacağı için katılmadığını söyledi. Artış devam eder Ağbal, bankanın yüzde 5 hedefi için ortaya koyduğu sıkı para politikası uygulamasının üretim kaybına, zafiyete neden olmayacağını, aksine güven kanalı üzerinden denge oluşturacağını belirtti. Kredilerde başlayan yavaşlamanın gecikmeli olarak etkisinin görüleceğine dik2021 sonu enflasyon tahminini yüzde 9.4 olarak tekrarlayan Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, “Fiyat istikrarını kalıcı sağlarsak paramızın değerini korumuş oluruz” dedi. kat çeken Ağbal, “Kısa vadede etkili arz yönlü unsurlar nedeniyle yıllık enflasyon oranlarının birkaç ay daha yukarı yönlü seyredebileceği değerlendirilmektedir” dedi. Ağbal, gerekirse ilave sıkılaştırma yapacaklarını bir kez daha hatırlattı. Döviz kurlarında son aylardaki düşüşün enflasyon üzerindeki kur kaynaklı etkileri azaltacağını belirten Ağbal, ne TCMB’nin ne bir başka kurumun tek başına enflasyonda belirgin bir düşüşü sağlayamayacağını, bunun ülke olarak topyekun farkındalık gerektiren bir konu olduğuna dikkat çekti. Reformlar önemli Hukuk ve ekonomi alanında hükümet tarafından atılacak reform adımlarının da dezenflasyona önemli destek sağlayacağına dikkat çeken Ağbal, şöyle devam etti: “Fiyat istikrarını kalıcı sağlarsak paramızın değerini korumuş oluruz. Fiyat istikrarını kalıcı sağlarsak ülke risk primini düşüşür, dolarizasyon eğilimini tersine çeviririz... Fiyat istikrarı için elimizdeki tüm araçları tam, etkili, kararlı şekilde uygulamaya devam edeceğiz.” Naci Ağbal, toplantıda yüksek faiz ortamını ekonomiye etkisine ve siyasilerin enflasyondaki düşüşe bakışına yönelik bir soru üzerine ise “Şu anda TCMB’nin para politikası duruşu ve kararları hükümetimizin hedefleri ile tamamen uyumludur” dedi ve şöyle devam etti: Riskleri azaltıyor “TCMB olarak Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu bu çaba ve gayrete destek oluyoruz... Ekonomide para politikası duruşu itibarıyla faiz oranı karar seti içinde önemli bir faktördür. Ama burada para politikası bu itibar ile ekonomide güveni artırıyorsa, güven kanalı üzerinden ekonomide birçok faktör istikrar kazanıyorsa finansal istikrar güçleniyorsa bugün güçlü toparlanmadan bahsettim birinci çeyrekte devam ettiğini anlattım... bu sıkılaştırma finansal risklerin bertaraf edilmesine ve ekonomi üzerindeki risklerin azaltılmasına katkı vermiştir.” l Ekonomi Servisi Naci Ağbal GIDA TAHMINI GÜNCELLENDI TCMB, 2021 için gıda enflasyonu tahminini 1 puan artışla yüzde 11.5’e revize etti. Ağbal, “2021 yılı enflasyon gerçekleşmesi üzerinde önemli risk oluşturmaya devam ediyor” dedi. Ağbal gıda fiyatlarına ilişkin tahminde yukarı yönlü en belirgin risklerin uluslararası fiyatlar ve turizm tarafından gelebileceğini de söyledi. ’YANDAŞLAR’LA GERILIM YAŞANDI Merkez Bankası’nın siyasal bir çerçeveyle de hareket etmesi gerektiğini öne süren Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, faiz politikasının ise üretim ekonomisini olumsuz etkilediğini söyleyince, Merkez Bankası Başkanı Ağbal’dan şu yanıt geldi: “Merkez Bankası herhangi bir şekilde politik değerlendirmenin içerisine giremez, politik değerlendirme de yapamaz. Sıkı para politikası uygulaması iddia ettiğiniz gibi ekonomide üretim kaybına yol açmaz. Değerlendirmeleriniz son derece eksik ve yanlış...” YATIRIMCIHEDGE SAVAŞI BÜYÜYOR Küçük yatırımcı ile hedge fon yöneticileri arasındaki piyasa savaşları ABD ve Türkiye dahil Avrupa borsalarını sarstıktan sonra Asya’ya da yayıldı. Savaş geçen hafta Citron Capital’den Andrew Left’in GameStop hisselerinin gerileyeceği yönündeki tahminine karşı küçük yatırımcıların harekete geçmesiyle başlamıştı. Robinhood.com gibi platformlar üzerinden işlem yapan ve hangi hisselere yatırım yapacağını sosyal medyada tartışan yatırımcıların oluşturduğu dalgalanmadan sonra uzmanlar bu işlemlere düzenleme getirilmesini istedi. l OCAK 2021 VERİSİ ‘Ekonomik güven’ yüzde 1.6 yükseldi TÜİK’in dün açıkladığı “Ekonomik Güven Endeksi, Ocak 2021” raporuna göre, ekonomik güven endeksi 2020 Aralık ayında 94,7 iken, 2021 Ocak ayında yüzde 1.6 oranında artarak 96,2 değerine yükseldi. Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici ve hizmet sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. Ancak bu endeks Ocak 2020’de 99.3’tü. Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre 2021 Ocak ayında yüzde 4 oranında artarak 83.3, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2.9 artarak 101.9 değerini aldı. Reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1.3 oranında azalarak 109, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0.1 azalarak 108.5 ve inşaat sektörü güven endeksi yüzde 5.2 azalarak 84.2 değerini aldı. l Ekonomi Servisi YÜZDE 30.88 Ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yıllık HÜFE artışı YÜZDE 50.31 Ulaştırma ve depolama kapsamındaki depolamada yıllık artış HIZMET ÜRETIMI ÇOK PAHALI TÜİK’in “Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (HÜFE), Aralık 2020” raporuna göre, HÜFE 2020 yılı aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0.57, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 22.12 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 15.14 artış gösterdi. Yıllık artış Kasım 2020’de yüzde 21.96 idi. Yıllık bazda artış; ulaştırma ve depolama hizmetlerde yüzde 30.88, konaklama ve yiyecekte yüzde 20.28, bilgi ve iletişimde yüzde 8.15, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 17.58, idari ve destekte yüzde 21.36 artarken gayrimenkulde yüzde 5.46 azaldı. l Ekonomi Servisi Sanayiciler üretim sürecindeki sorunlara dikkat çekti Meyve suyunda ÖTV tepkisi Erdal Bahçıvan l İSO’DAN UYARI ‘Çevresel tahribat devam edecek’ İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Covid19 salgını sürecinde emisyon değerlerinin dünyada son 12 yıldan beri ilk kez yüzde 5 düştüğüne dikkat çekti. İSO Meclisi’nin aylık toplantısında konuşan Bahçıvan, “Bu düşüş nitelikli bir dönüşümden değil, ekonominin durma noktasına gelmesinden kaynaklanıyor. Düşük karbonlu stratejiler, ekonomik daralmaya karşı sunulacak teşvik paketlerinin merkezinde yer almazsa, çevresel tahribat devam edecek. Ticarette kuralları artık sürdürülebilir üretim belirleyecek” dedi. Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun da iklim değişikliği azaltımının en önemli unsurlarının sürdürebilir tarımsal üretim, gıda ve enerji güvenliği olduğunu vurguladı. l Ekonomi Servisi Yeni ÖTV’den sonra bazı meyve suyu üreticileri içecekteki meyve oranını yüzde 40’tan 10’a düşürmüştü. Meyve suyundan alınan yüzde 10’luk ÖTV, sektörü isyan ettirdi. Aroma Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Atom Duruk, “Yüzde 10 ÖTV sektörü olumsuz etkiliyor. Şu anda üretim yapmıyoruz. Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi (GEKAP) ikinci kanserdir. Devlet bunu göremiyor” dedi. Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Başkanı İlker Güney ise “Son dönemde bize uygulanan ÖTV sektörde bir sıkışma yarattı. Raftaki şeftali ve kayısı fiyatlarını etkiledi. Vergi ayrıca ihracatta da ciddi sorunlar yarattı” diye konuştu. Sektör, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) buluşmalarında bir araya geldi. Güney, şöyle devam etti: “Bundan sonra sözleşmeli tarımın devlet tarafından desteklenmesini istiyoruz. Sektörde ciddi kayıplar da var. En önemli tehdit imar sorunudur. Ova zengin ama imar sorunu var. Tarım arazilerine rant için dokunulmamalı.” l Ekonomi Servisi ‘Üretim ve yatırım yapmak zor’ Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, salgınla yeni belirsizlik ve risk faktörlerinin devreye girmesiyle reel sektör açısından hem tedarik hem üretim hem pazarlama sürecinin daha da zorlaştığını vurguladı. Yatırım ortamını güçleştiren yüksek faizle zor dönemeçten geçen reel sektörün durumunu yorumlayan Yorgancılar, “Mevcut tesislerde üretimin zorlaştığı bir ortamda girişimcilerin yeni yatırımlara motive olması güçtür. Ancak, Türkiye’nin sıçrama yaratması; yatırımlara, özellikle de bilgi çağına uyumu getirecek nitelikteki yatırımlara bağlıdır” diye konuştu. l İZMİR Ender Yorgancılar ken, hatta utanmadan sosyal medyada yayımlayan 17 yaşındaki gençte de bulursun izlerini... Öğrencisini cinsel istismar eden öğretBu ülkede kadın mende de kendi öz kızını “hoca caiz dedi” diye yıllar boyu sorunu yok.. tecavüz eden babada da... Devasa bir erkek Adalet Bakanlığı’nın adli istatistiklerine göre sorunu var... Türkiye’de sadece 2019 yılında “cin“Yine bir kadın cinayeti ama BU SEFER BENİM ANNEM”...Bu çığlığı beyninize kazıyın. Çünkü ilk değil. Son da olmayacak. Çünkü erkekler tarafından hunharca katledilenler kadınların ülkesi bu ülke. Öz kızlarına tecavüz eden babaların ülkesi, yeğenlerini, kardeşlerini istismar eden amcaların, ağabeylerin ülkesi... Samsun’da Arzu Aygün 9 kez hakkında şikâyette bulunduğu adam tarafından öldürüldü. Cesedi 42 gün ormanlık alanda naylona sarılı ve çürümüş şekilde kaldı. Iğdır’da 25 yaşındaki Dilan Kok, gece camı kırarak eve giren eski eşi tarafından hem de iki çocuğu ve annesinin gözü önünde katledildi. Dilan, 9 yıl önce 16 yaşındayken kaçırılarak amca oğlu ile evlendirilmiş sürekli dayak yediği için 8 ay önce boşanmıştı. sel dokunulmazlığa karşı suç” kapsamında 49 bin 57 dava açıldı. Bunların 22 bin 689’u, yani yarıya yakını çocuklara yönelik cinsel istismar suçları. 2012 yılına göre yüzde 29 artmış. Bunlar bir şekilde adliyeye ulaşanlar. Ya üstü örtülenler? Ya hâlâ korkularından seslerini çıkaramayanlar? Toplumun en büyük cerahatlarından biri. Deştikçe irinler yayılıyor. Çünkü “kadını eşya gibi görme” ve “şiddet” evin içinde. Ve daha çocuklukta ilk mayalar atılıyor. Babadan dayak yiyen annenin acı çığlıkları ile büyüyor çocuk. Sokak, mahalle hatta okul “erkek güçlü olur”, “erkek ağlamaz”, “onlar kız, bilmezler” mesajları ile besliyor içindeki canavarı. Ve MEB müfredatında cinsel eğitim ya da “bedenime dokunma” kavramının tartışıldığını hâlâ görmüyoruz. Cerahat büyüyor; çünkü şiddeti önleme ve kadınları şiddetİstanbul Esenyurt ilçesinde ten korumakla yükümlü mekahenüz 17 yaşında olan Zerda nizmalar savsaklanıyor. Siyasi Curka 11 katlı otelin 8. katın erk hâlâ İstanbul Sözleşmesi’ni dan düşerek öldü. Geride an rafa kaldırma hesaplarını bıraknesinin “Benim kızım kendini mış değil. Cezasızlık, toplumsal atmaz, öldürüldü. Kızımın katili cinsiyet eşitsizliğini derinleştini bulun” çığlıkları kaldı... ren söylemler kadınları daha da İsimleri sıralamaya kalksan desteksiz bırakıyor. sayfalar yetmez. Bianet’in 2020 erkek şiddeti çetelesine göBütün muhtarlar re erkekler, 284 kadını öldürdü, 792 kadını yaraladı. Bunlar resmi kayıtlara girenler.. kadın olsa Erkek egemenliği güçlendirilerek şiddete ortam hazırlanıO benim malım “Karşında gördüğün kim” diye sorulsa kimse “o benim malım, üzerime tapulu” demez. Karım der, eşim der, sevdiğim kadın der.. “Bizim hatun” der... Ama o kadın gün gelir de artık onunla birlikte olmak istemediğini, ayrılmak istediğini söylerse işte o zaman her şey değişir. “Tapulu mal” olur, “namus meselesi” olur, “o çocuklarımın annesi başkasına yâr etmem” olur; “benden öyle kolay ayrılacağını mı sanıyorsun” olur; yor. Bunu önce kabul edelim. Sonra da yeni destek mekanizmalarını, farklı uygulamaları devreye sokma konusuna kafa yoralım. Örneğin Türkiye’de bütün muhtarların kadın olma koşulu getirilmesi ve eğitilerek daha farklı yetkilerle de donatılması, acaba erkeklerin kafasındaki kadın şablonunu biraz değiştirebilir mi? Düzenli ev ziyaretleri yapan, sorunu daha önceden tespit edebilen bir muhtar? Ya da İşkur’un istihdam koşulu olarak erkekleri zorunlu bir olur da olur.. Çünkü aslında o kursa tabi tutması ve burada taa kendi çocukluğundan beri “aile kurma, kadına saygı, çokadınları mal gibi görmeye şart cuk bakımı” gibi derslerin verillanmıştır. “Elinden kaçtığında mesi... birden değeri artan eşya” gibi. İktidarın bu zihniyetle bunları Şu “ben erkeğim, ben güç yaşama geçirmesi mümkün delüyüm; ona istediğimi yaparım” ğil diyeceksiniz haliyle. Biliyoyok mu? rum ama en azından konuşulKız arkadaşını bir yandan maya başlanmalı. Çünkü bu üldarp ederken bir yandan da kede aslında kadın sorunu yok. darp görüntülerini videoya çe Çok ciddi bir erkek sorunu var. Akışkan gücü ve otomasyon sektörünün öncü kuruluşlarından HİDROPAR İZMİR A.Ş. otomasyon tekniği ile endüstriyel ve mobil hidrolik alanında görev alarak, “Tasarım Merkezinde” çalışacak, MAKİNE, MEKATRONİK & ELEKTRONİK Mühendis ve Teknikerleri arıyor. GÖREV KAPSAMI; Rexroth Motion kontrol sistemlerinin proje ve satışı Hidrostatik tahrik ve kontrol teknikleri tasarımı, Endüstriyel Hidrolik proje ve satış alan sorumlusu Alan, müşteri ve ihtiyaç etüdü Tasarım ve kalite kriterlerinin tespit ve karşılanması Makale, bildiri yazımı ve literatür araştırılması, Sensör ve teknik malzeme satışı ARANAN NİTELİKLER: • Üniversite ve Yüksek Okulların Elektrik Elektronik veya Makine Mühendisliği bölümlerinden mezun olmak. • En az 2 yıllık iş tecrübesine sahip olmak (satış tecrübesi tercih nedenidir.) • Ms Office programlarına hakim olmak, • İyi derece de İngilizce ve/veya Almanca bilmek. • İletişim becerisi yüksek, sonuç odaklı ve takım çalışmasına yatkın olmak. • Türkçeyi iyi kullanmak, • İfade ve ikna yeteneğini haiz olmak. • En az B sınıfı ehliyet sahibi ve seyahat engeli olmayan, • Kronik hastalığı ve üretim ortamlarında çalışma kısıtı olmayan. • Erkek adaylar için askerlik hizmetini tamamlamış olmak. İlgilenenlerin, [email protected] adresine kısa özgeçmişleri ile başvurarak randevu almaları, göreve davet edilecek kişilerin de, İzmir’de ikamet etmesi gerekmektedir. www.hidropar.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle