Katalog

HABER 9 26 OCAK 2021 SALI HALKIN KALBINDE YAŞAYACAK Ankara’daki evinin önünde aracına konan bombanın patlaması sonucu 28 yıl önce katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, yurdun dört bir yanında düzenlenen etkinliklerle anıldı. İSTANBUL n Kadıköy CHP örgütünün düzenlediği geleneksel Uğur Mumcu anma yürüyüşüne CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, CHP PM üyesi Pınar Uzun, CHP önceki dönem milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ve çok sayıda yurttaş katıldı. Anmada konuşan Kadıköy CHP İlçe Başkanı Ali Narin, “‘Uğur Mumcu, cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar, 30 sene sonra general olacaklar. Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar’ dediği için katledildi” dedi. İZMİR n Karabağlar Belediyesi tarafından Üçyol Uğur Mumcu Parkı’nda bulunan heykeli önünde düzenlenen ve yağmur altında yapılan törende, pandemi önlemlerine dikkat edildi. Başkan Muhittin Selvitopu, aradan geçen yıllara rağmen Türk insanın yüreğinde yaşamaya devam ettiğini ve gelecek kuşakların da onu unutmayacağına dikkat çekerek “Uğur Mumcu Türk halkının kalbindeki yerini almıştır. Bu yeri değiştirmeye de hiç kimsenin gücü yoktur” dedi. Katılımcılar daha sonra Uğur Mumcu Heykeli’ne kırmızı karanfiller bıraktı. Güzelbahçe Yelki Mahallesi’nde bulunan Uğur Mumcu Anıtı önünde de bir tören düzenlendi. Törene Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Çağlayan Bilgen, önceki dönem CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, belediye mecKADIKÖY lis üyeleri, muhtarlar, sivil toplum örgütü temsilcileri ve yurttaşlar katıldı. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, “Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlığını koruduğu sürece Uğur Mumcu ve onun gibi demokrasi şehidi olanlar asla unutulmayacak” diye konuştu. Tören, katılımcıların ellerindeki karanfilleri Uğur Mumcu anıtına bırakmalarıyla sona erdi. BURSA n Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi tarafından dün yapılmak istenen yürüyüşe polis engel olmak istedi. Anmaya CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, gazeteciler ve çok sayıda yurttaş katıldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Rabia Deniz, “Devrimcilerin faili meçhul cinayetlere kurban gittiği bir düzene demokrasi denilemez” dedi. Açıklama sonrası Atatürk heykeline çelenk bırakmak için yürümek isteyen gazetecilere, polis kaldırım dışında yürüyüşe izin vermeyeceğini söyleyerek engel olmaya çalıştı. Kısa süreli gerginliğin ardından Atatürk heykeline yürüyen gazetecilere bu sefer de ses cihazından sesli yayının Valilik tarafından yasaklandığı söylenerek, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okumasının ses cihazı kullanılmadan gerçekleştirilmesi istendi. SAMSUN n Uğur Mumcu Parkı’ndaki anma töreninde Samsun Sanat Tiyatrosu yönetmen oyuncu Yaşar Gündem, Mumcu’nun “Sesleniş”ini okudu. ADD Samsun Şube Başkanı Dr. Işık Özkefeli yaptığı konuşmasında, “Atatürk Türkiyesi’ni ve aydınlarını katlederek geriye götüreceklerini sananlar bir değil bin kişiyi öldürseniz de insanlık yine de bireyin özgür iradesine dayalı demokratik toplum idealine ilerlemesini sürdürecektir” dedi. ZONGULDAK n Zonguldak Demokrasi Platformu, Mumcu için Madenci Anıtı’nda bir anma töreni düzenledi. Demokrasi Platformu adına Çağlar Öztürk, yaptığı açıklamada, “Mumcu, ülkemizin bu gün içinde bulunduğu durumu o yıllarda görmüş; devletin tüm kurumlarına sızan tarikatları, kamu kaynaklarını sunan devlet destekli çeteleri ve yaptıkları yolsuzlukları araştırmacı gazeBOLU Uğur Mumcu, adının verildiği parkta anıldı. DİDİM MUMCU’YU MEŞALELİ ANMA Didim Belediyesi’nin Cumhuriyet Kent Meydanı’nda düzenlediği anma törenine belediye personeli ellerinde meşalelerle katıldı. Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay’ın da aralarında bulunduğu grup, meşaleleri yürüyüş düzenlenerek Mumcu’yu antı. teci ve aydın kimliği ile açığa çıkarmış, siyasetçileri ve halkı uyarmıştır. Uğur Mumcu’nun katledilmesi sadece doğruları görmesinden değil, doğruları ve arkasından gelecek tehlikeleri ifşa etmesi ve doğrulara ne denli yaklaştığının göstergesidir” dedi. l Haber Merkezi Kayıp gencin annesi: Yavrum aç mı, susuz mu diye ben ölüyorum Güneş için nöbet İlayda Kaya Leyla Kılıç TEPEBAŞI BELEDİYESİ Cumhuriyet’e 2 ödül birden Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Eskişehir Tepebaşı Belediyesi tarafından Uğur Mumcu adına bu yıl 28’incisi düzenlenen Uğur Mumcu’yu Anma Gecesi ve Ödül Töreni’nde gazetemiz muhabirleri İlayda Kaya ve Leyla Kılıç’a, “Gençlik Araştırmaları” kategorisinde ödül verildi. “Sağlık”, “Basın”, “Gençlik Araştırmaları” ile “Bilim ve Araştırma” dalında 19 isme verilen ödül töreni önceki gün Eskişehir Özdilek Kültür Merkezi’nde yapıldı. Pandemi nedeniyle internet üzerinden düzenlenen törende konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Tıpkı Uğur Mumcu gibi birçok değerli isim ocak ayında vefat etti. Adeta bir yaprak dökümü yaşadık. Hepsini özlem ve rahmetle anıyoruz” dedi. ‘Unutmadık’ Törene mesaj gönderen Özge Mumcu Aybars da “28 yıldır unutmayacağız, unutmadık diyoruz” diye konuştu. İlayda Kaya, “Bu kategoride bu ödülü almak benim için çok kıymetli. Genç gazeteciler olarak Uğur Mumcu’nun yolundan giderek gerçekleri duyurmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Leyla Kılıç da “Mesleğimizi doğru olandan sapmayarak, hiçbir mevki makam ve paranın değer biçemeyeceği ilkelerle icra ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz” dedi. l İç Politika Kayı işçileri: Kimse sesimizi duymuyor İnşaat Emekçileri Sendikası’na (İnşaatSen) bağlı Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu, 2 yıldır alamadıkları tazminat ve maaşlarının ödenmesi için başlattıkları eylemin 10’uncu gününde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın İstanbul İl Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. İşçi Ali Gürler, “50 derece sıcakta, güvencesiz şartlarda çalıştık. 10 gündür sokaklardayız. Hâlâ bizi aldatıyor, oyalıyorlar. Çocuklarımızın gözüne bakamaz olduk. Bu soğukta direniyoruz. Kimse sesimizi duymuyor” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet VEDAT ARIK Yağmur altında yapılan açıklamada anne Nazife Güneş, gözyaşlarına boğuldu. Güneş, “Ben emekçi bir kadınım, eşim temizlikçi kendim fabrika işçisiyim. Ben polisle askerle uğraşamam; ben oraları bilmiyorum bile. Ben o kapılara gitmedim; gitmek istemem bile. Benim çocuğumu getirsinler başka hiçbir şey istemiyorum” dedi. Öte yandan Güneş için önceki İstanbul Başakşehir’de işyerine gittiği sırada zorla bir araca bindirilerek kagün Arena Park’ta eylem yapan ve çırıldığına ilişkin görüntü gözaltına alınan Gökhan Güneş’in ailesi ve kayıtları ortaya çıkan Gökarkadaşları serbest bırakıldı. han Güneş için ailesi, yakınları ve siyasi parti örgütleri, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde nöbet başlattı. Güneş bulunana kadar her gün 13.0015.00 saatleri arasında Çağlayan Adliyesi önünde eylem yapılacağı belirtilirken eylemde konuşan anne Nazife Güneş şunları söyledi: “Benim yavrum nerede? Benim yavrum aç mı, susuz mu diye ben ölüyorum. Ben yavrumu istiyorum, başka hiçbir şeyle işim yok. Devletle, milletle örgütle hiçbir şeyle işim yok.” “Gökhan Güneş’i alacağız” sloganlarının atıldığı eyleme HDP milletvekili Musa Piroğlu da katıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet TOZKOPARAN SAKİNLERİ: RAPOR SIR GIBI SAKLANIYOR ZEHRA ÖZDİLEK İstanbul Güngören’de Tozkoparan Mahallesi’ndeki bazı alanların “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” kapsamına alınarak “riskli alan” ilan edilmesinin ardından hak sahipleri karşı dava açarak hukuki süreci başlattı. Mahalle sakinleri, “Güngören Belediyesi’nin talebi doğrultusunda İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nin raporu, talep etmemize karşın bize verilmedi. Belediye bu raporu sır gibi saklıyor” dedi. 900 haneye tahliye tebligatları gönderilerek “30 gün içerisinde evleri terk edin” denilmişti. Mahalle sakinlerinden Özgür Işık, binaların sağlam olduğunu ve 6/A uygulamasının yapılamayacağını belirterek “Kentsel dönüşüme karşı değiliz fakat haklarımızı garanti altına almak istiyoruz” dedi. DÜĞÜN HAZIRLIĞI YAPAN ERIN ACI HABERI GELDI ‘İntihar etmedi, öldürüldü’ iddiası SEYHAN AVŞAR Şırnak Uludere Bağlıca Hudut Taburu’nda asAyverdi’nin annesiyle son mesajlaşlaşması ye geçse de Ayverdi’nin ailesi çocuklarının intihar etmediği kanaatinde. Ağabay Sedat Ayverdi, “Kardeşim ker olan er Azmi Ayverdi, 19 olayda önce komutanı taraOcak’ta sırt ağrıları nedefından azarlanmış. Elimizde niyle tutması gereken nöbet anneme attığı son mesajlar için uzman çavuştan izin isvar. Dahası konuştuğum bir tedi. Uzman çavuş tarafınbinbaşı kardeşimin alnından dan azarlanan Ayverdi, duvurulduğunu söyledi. Yüzbarumu annesine attığı bir meşı ise çene altından kendisajla anlattı: “Nöbete gelni vurduğunu belirtti. Çelişki dim. İstirahat istedim vermevar” dedi. diler. Üstüne üstlük fırçaladılar” dedi. İddiaya göre AyverAparat ayrıntısı di bir saat sonra silahıyla yaşamına son Kardeşinin ölümünü araştırırken bir alverdi ve olay Ayverdi’nin ailesine hava bay ile görüştüklerini belirten ağabey Ayşartları gerekçe gösterilerek 15 saat son verdi, “Bu albay bize son zamanlarda asra bildirildi. Ailesi, çocuklarının intihar et kerde intihar vakalarını önlemek için simediğini öldürüldüğünü ileri sürerek hu lahlara bir aparat takıldığını ve bu apakuk mücadelesi başlattı. ratı askerlerin çıkaramayacağını söyledi. ‘Açıklamalarda çelişki var’ Bu bilgiyi alınca biz kardeşimin silahında aparat olup olmadığını yetkililere sorduk. Azmi Ayverdi, 22 Nisan’da askerliğini ‘Kendini vurduğu yerin yakınında bulduk tamamlayacak ve memleketi Malatya’ya aparatı’ dediler. Aparatları silahlara takan dönecekti. 15 gün sonra ise sevdiği kıer ile görüştük. O ise aparatların bir alet zı isteme hayalleri kuruyordu. Ancak 19 vs. kullanılamadan çıkarılamayacağını beOcak’ta iddiaya göre vatani görevini ya lirtti. Bu aparatı nöbete giderken ne ara parken intihar etti. Kayıtlara intihar diçıkardı da intihar etti” diye sordu. Türkiye’de nasıl bir yönetim? Demokrasi tariflerinden biri şudur: Yazılması kolay, oynanması zor bir oyundur. Bundan zoru var: Demokrasicilik oynamak! Yok ama varmış gibi göstereceksiniz... Hiç de kolay değil. Hakkını teslim edelim, iyi oynuyor. Kendisine verdiği yetki, istediği kişiyi istediği yere getirmeye yetiyor. Öyle yapmıyor; her şey kurallarına uygun olmalı, demokrasi işlemeli! İstanbul Cumhuriyet Savcısı’nı Yargıtay’a üye yap. Orada bir dosya bakmadan Anayasa Mahkemesi üyeliği (AYM) için yapılan seçimde yüksek yargıçlar “en layık kişi odur” diye liste başı yapsınlar. Mademki, listenin başına gelmiş, demokrasi işlemiş, onu tut AYM üyesi seç! Demokrasinin bu kadar güzel işlediği kaç ülke vardır? Demokrasi aynı zamanda fırsatlar rejimidir. Bir gün Yargıtay’da aktif görev yapmadan en çok oyu alma fırsatını dünyanın kaç rejimi verir? HHH Prof. Dr. Kemal Gözler, 2017’deki anayasa değişikliklerine bakıp “elveda anayasa” demişti. Yukarıda sözünü ettiğimiz eşsiz demokrasiye bakıp “elveda Anayasa Mahkemesi” diyor. Halkı yönetmeyi değil, hükmetmeyi hedefleyen... Hukukta reform yapacağız deyip Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını siyaset borsasına endeksleyen... İnsanların hakkını “borç” olarak verip bunu erteleyince oy devşiren... Ülkeyi yönetmeyi bırakıp siyaseti yönetmeyi iş edinen... Dünya beşten büyüktür deyip Türkiye’yi beşten küçük yapan... Bir iktidar anlayışı var... İktidara geldiklerinde büyük uluslararası kabul vardı. Bunu, “dünya bize hayran” diye sattılar. Zamanla tersine döndü. Bu kez, “dünya bizi kıskanıyor” diye satıyorlar. İktidarın uluslararası ilişkileriyle ilgili ciddi bir döneme giriyoruz. Şubatta NATO, martta AB zirvesi var. Gelen haberler Türkiye’nin karnesinin zayıf olduğu, iktidarın bu konuda sıkıştırılacağı yönünde... Acaba öyle mi? ABDAB hattının kendi ekseni dışına bakışını geniş açıdan değerlendirdiğimizde Türkiye’de demokrasi istemiyorlar. Türkiye’nin yönetilebilir, söz dinleyen bir ülke olmasını istiyorlar. Bakmayın kuru gündeme, iktidar yıllardır kritik dönemeçlerde küresel yapıyı üzmüyor. Türkiye’nin göçmen deposu olmasından Arap ülkeleriyle ilişkileri bozmasına kadar her şey onların işine geliyor. Türkiye’yi demokrasiyle yönetilen ülkelerin bir parçası değil, Ortadoğu’nun örnek ülkesi yapmak herkesin işine geliyor, iktidar dahil! Yeşil Kuşak politikasından Büyük Ortadoğu Projesi’ne, oradan ılımlı İslama kadar, Ortadoğu coğrafyasındaki tüm stratejiler “yönetilebilir” ülkeler oluşturmak içindi. Şimdi ılımlı İslam politikasından vazgeçmiş görünüyorlar. Gidiş şu: Ilımlı İsrail politikası! HHH Biz kendi ülkemize bakalım... Ortadoğu ilkeleriyle çok iyi ilişkiler kurabiliriz. Bunun altyapısı var. Ama o rejimlere benzemek zorunda değiliz. AB, İngiltere’nin ayrılmasıyla kendi içinde de yeni sancılar yaşıyor. İyi olanı almak için tam üye olmak zorunda değiliz. NATO ve AB zirvesinde Türkiye’nin demokratik gelişmişliğine bakmayacaklar. Kendi çıkarlarına ters düşmeyecek bir yönetim olup olmadığına bakacaklar. Bunu 19 yıllık deneyimiyle en iyi bu iktidar biliyor ve gereğini yapmayı “başarıyor”! Muhalefet partileri dışarıdan hiçbir şey beklemeden, Türkiye’nin demokrasi birikimini daha fazla örselemeyecek bir hedefler bütünü oluşturmak zorunda. Aksi halde... Muhalefete de gerek kalmayacak! Türkiye “yönetilebilir” olduğu sürece küresel yapı buna hiç üzülmez! Yazıcıoğlu davasında 12 yıl sonra hapis kararı Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve helikopter pilotu Mustafa Kaya İstektepe’nin hayatını kaybettiği helikopterin düşmesiyle ilgili “görevi kötüye kullanma” suçundan yargılanan dönemin Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen, 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemeye Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer, oğlu Furkan, ağabeyi Yusuf, ablası Mavuş Ocak ile avukatlar ve partililer katıldı. Özmen ise FETÖ’den hükümlü olduğu cezaevinden SEGBİS’le bağlandı. Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hâkim, cezada indirim uygulamadı ve hükmün açıklanmasını da geri bırakmayıp cezayı ertelemedi. Bu karar, 12 yıldır süren Yazıcıoğlu davalarında verilen ilk hapis kararı oldu. l DHA