07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 11 26 OCAK 2021 SALI 2020’de İstanbul’da 9 bin 587, İzmir’de ise 6 bin 537 esnaf kepenk kapattı Günde 273 esnaf battı Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi verilerine göre 2020’de her gün ortalama en az 273 esnaf iflas etti. 2019’da ise bu sayı 114 bindi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bazı dostlar geldi, ‘Dükkânlar kapanıyor’ dedi, işte rakamlar ortada, kapanan filan yok” açıklamasına Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi verileri ile yanıt verdi. Ağbaba, “2020 yılında her gün ortalama en az 273 esnaf iflas etmiş oldu. Son iki yılda toplamda en az 213 bin esnaf sicilden ve meslekten terkini yaparak kepenk kapatmış oldu” dedi. “Zamanında darbe girişimini eniştesinden, ekonomiyi damadından öğrenen Erdoğan’ın esnafın içler acısı halini ‘bazı dostlarından’ öğrenmesi bizi şaşırtmadı” diyen Ağbaba, Erdoğan’ın, “Eve ekmek götüremiyoruz” diyen esnafa “Bu bana çok abartılı geldi. Al keyif çayı iç” yanıtını anımsattı. Ağbaba, “Saray’da lüks ve şatafat içinde yaşayıp ekmek derdini anlatana keyif çayı Veli Ağbaba fırlatan birinden esnafın halini anlamasını da beklemiyorduk zaten” ifadelerini kullandı. ‘Entübe oldular’ Covid19 salgın sürecinin, esnafı entübe hale getirdiğini söyleyen Ağbaba, kepenk kapatan esnafın sayısını, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi verileri ile açıkladı. 2020’de en az 99 bin 588 esnaf meslekten ve sicilden terkini gerçekleştirerek kepenk kapattığını belirten Ağbaba, “Bir başka deyişle 2020 yılında her gün ortalama en az 273 esnaf iflas etmiş oldu. 2019’da ise bu sayı 114 bindi, yani son iki yılda toplamda en az 213 bin esnaf sicilden ve meslekten terkini yaparak kepenk kapatmış oldu” dedi. Ağbaba, 2020’de iflas ederek kepenk kapatan esnafların en yoğun olduğu 5 ili de açıkladı. Buna göre 2020’de, İstanbul’da 9 bin 587, İzmir’de 6 bin 537 esnaf, Ankara’da 5 bin 586 esnaf, Antalya’da 4 bin 735 esnaf ve Bursa’da 3 bin 993 esnaf, sicil ve meslek terkini yaparak kepenk kapattı. l ANKARA KAFE VE BAR ÇALIŞANLARINDAN EYLEM Koronavirüs tedbirleri nedeniyle çalışma yerleri kapatılan kafe ve bar emekçileri, işyerlerinin yeniden açılması için Ankara Ulus’ta eylem yaptı. Çalışanlar yaptıkları açıklamada, “AKP’nin koronavirüs sebebiyle ertelenen kongreleri yapılmaya başlandı. “Binlerce insanın kapalı salonlarda toplandığı kongreler yapılıyorsa çalıştığımız işyerleri neden kapalı” dedi. Çalışanlar, “Geçinemiyoruz. Tedbirler alınsın yasaklar kalksın. İşyerleri açılsın” dedi. l ANKARA Yeni vergi ertelemesi Salgın nedeniyle faaliyetlerine ara verilen işyerlerinin gelir vergisi, stopaj ve KDV beyannamelerinin verilme ve ödeme süreleri ertelendi. Önlemler kapsamında kapatılan işyerleri için ikinci kez mücbir sebep kararı alındı. İşletmeler mücbir sebep kalktıktan 26 gün sonra vergi beyannamesi vermeye başlayacak. Taksitler ötelendi Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, salgın nedeniyle faaliyetlerine ara verilen mükelleflerin vergilerinin ertelendiğini anımsatarak şöyle devam etti: “Sinema salonu, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe, elektronik oyun salonu, bilardo salonu, lokal, çay bahçesi, halı saha, yüzme havuzu, hamam, sauna, lunapark faaliyetinde bulunan mükelleflerimizi 1 Aralık 2020 itibarıyla mücbir sebep kapsamına aldık. Bahse konu mükellefler tarafından mücbir sebep döneminde verilmesi gereken katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerin beyan ve bunlara ilişkin ödeme süreleri mücbir sebep halinin sona ereceği tarihi izleyen ayın 26. günü sonuna kadar uzatıldı.” Öte yandan Halkbank tarafından esnaf ve sanatkârlara kullandırılan Hazine ve Maliye Bakanlığı faiz destekli kredilerin 1 Ocak 202130 Haziran 2021 arası 6 aylık dönemde ödenmesi gereken taksitleri ertelenecek. l ANKARA Sektörel güven perakendede yüzde 0.1, inşaatta yüzde 5.2 düştü İnşaat ve perakende zorda MERKEZ BANKASI: İmalatta kapasite kullanımı azaldı Merkez Bankası, Ocak 2021 ile ilgili “İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı” raporunu dün yayımladı. Buna göre imalat sanayii genelinde kapasite kullanım oranı (KKO), bir önceki aya göre 0.2 puan azalarak yüzde 75.4’e düştü. Bu oran Aralık 2020’de de yüzde 75.6’ya gerilemişti. Ocak ayının detaylarına bakıldığında, KKO tüketim mallarında yüzde 71.4’ten yüzde 71.1’e, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 71’den yüzde 70.6’ya düşerken dayanıklı tüketim mallarında yüzde 73.6’dan yüzde 73.8’e, ara mallarda yüzde 77.6’dan yüzde 77.8’e çıktı. Yatırım mallarında (yüzde 74.6) oran değişmedi. Öte yandan mevsimsel etkilerden arındırılmış KKO, bir önceki aya göre 0.2 puan artarak yüzde 75.6 oldu. l Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik 122 puana kadar çıkan enKurumu’nun (TÜİK) “Sek deks, son iki aydır düşüyor. törel Güven Endeksleri, Ocak Son üç aylık dönemde iş hac2021” raporu, ekonomik kri mi satışlar alt endeksi yüzze eklenen Covid19 salgını de 3.7 azalarak 118.8, mevcut nın özellikle son birkaç aydır mal stok seviyesi alt endeksi perakende ve inşaatı yeniden yüzde 1.4 azalarak 90.1 puana olumsuz etkilediğini ortaya indi. Gelecek üç aylık dönemkoydu. Bu rapora göre mevsim de iş hacmisatışlar beklentisi etkilerinden arındırılmış gü alt endeksi ise yüzde 4.9 artaven endeksi 2021 Ocak ayın rak 116.7 oldu. da 2020 Aralık ayına kıyasla n Hizmet: Bu endeks, salhizmet sektöründe yüzde 2.9 gın sonrası en yüksek değeriartarak 101.9 puana çıkarken ne geçen kasımda 102.8 puperakende ticaret sektöründe anla ulaştı. Ocak 2021’de son yüzde 0.1 azalarak 108.5 pu üç aylık dönemde iş duruan ve inşaat sektöründe yüzde mu alt endeksi yüzde 5.4 arta5.2 azalarak 84.2 puana düş rak 103, son üç aylık dönemde tü. Detaylar şöyle: hizmetlere olan talep alt enn İnşaat: Kredi faizleri ve deksi yüzde 1.4 artarak 98 ve konut fiyatlarının yeniden ar gelecek üç aylık dönemde hiztışı sonrası bu endeks, 99.3 metlere olan talep beklentisi puana çıktığı geçen temmuz alt endeksi ise yüzde 2.1 artadan bu yana düşüş yönünrak 104.6 puan oldu. de hareket ediyor. Ocak 2021’de önceki aya göre alıYÖNTEMI nan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeDEĞIŞTIRDI yi alt endeksi yüzde 2.5 azalarak 75.7, gelecek üç aylık dönemde toplam çalıTÜİK, dün “Sektörel Güven Endeksleri” anketinde yöntemi, ocak ayı itibarıyla yenilediğini açıkşan sayısı beklentisi ladı. Buna göre hesaplaalt endeksi de yüz malarda girişim cirosu ve de 7.4 azalarak 92.6 puan oldu. n Perakende ticaret: Kasım 2020’de sektörlerin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) katma değer ağırlıkları kullanılmaya başlandığı belirtildi. Dün ayrıca Merkez Bankası, “Reel Kesim Güven Endeksi” çalışmasının ocak ayı sonuçlarını açıkladı. Buna göre reel kesim güven endeksi (RKGE) ocak ayında önceki aya göre 0.2 puan artarak 107 puan oldu. Siparişler geriledi Anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki toplam istihdam, genel gidişat ve mevcut mamul mal stokuna ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. TBB RİSK MERKEZİ 11.2 milyar liralık senet protesto oldu Geçen yıl özellikle Covid19’un etkisiyle ticaret hayatı kesintiye uğrasa, borçlar konusunda önemli ötelemeler yapılsa da protesto edilen senet ve karşılıksız çek sayılarında önemli rakamlara ulaşıldı. Türkiye Bankaları Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre geçen yıl toplam değeri 11.2 milyar lira olan 572 bin 98 adet senet protesto edildi. Bu rakamlar 2019’da 21.1 milyar lira ve 916 bin 169 adetti. Yine geçen yıl 13.1 milyar liralık 194 bin 894 adet çek karşılıksız çıktı. 2019’da rakamlar 27.3 milyar lira ve 552 bin 533 adetti. Geçen yıl bankalara 975.9 milyar liralık 13 milyon 934 bin 250 adet çek ibraz edildi. Sorumluluk arttı Öte yandan Merkez Bankası’nın çek defterleriyle ilgili dün yayımlanan yeni tebliğine göre karşılığı olmaması halinde bankaların çek sayfasına başına sorumluluğu 2 bin 225 liradan 2 bin 670 liraya yükseltildi. Bu tebliğden önce bastırılan çeklerle ilgili yükümlülük de 1345 liradan 1680 liraya çıkarıldı. Uygulama 29 Ocak’ta başlayacak. l Ekonomi Servisi TÜGİK Başkanı Erkan Güral: Dövizde sert iniş ve çıkışlar olmaması gerek Maliyetine katlanıyorsan kredi var ŞEHRİBAN KIRAÇ Türkiye Genç Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Başkanı ve NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, yüksek faizin yüksek maliyet demek olduğuna işaret ederek “Maliyetine katlanıyorsanız kredi var” dedi. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüklerini, 500 civarında sektör ve mesleği temsilen 30 kişinin görüşmeye katıldığını anlatan Güral, “Toplantıda arkadaşlarımız turizm ve hizmet sektörü dışında diğer alanlarda sıkıntı olmadığını dile getirdi. Yatırım yapmak isteyenler de var. Aşılama olduğunda turizmde beklenmeyen bir hareketlenme olabilir. Biz taleplerimizi Cumhurbaşkanı’na ilettik” dedi. ‘29 Ekim Seramik Fabrikası’ Dövizde sert iniş ve çıkışlar olmaması gerektiğine işaret eden Güral, “5 kuruş döviz geliri olmayan” şirketlerin dövizle borçlanınca ciddi sıkıntı yaşadığını ve battığını anlattı. Kütahya Porselen’in 50. yıl kutlaması ve “Yükselen Yıldızlar” ödül töreni Sapanca’da yapıldı. Burada konuşan Erkan Güral, “Pandemi sürecinde Kütahya seramik fabrikalarını yüzde 100 kapasiteye çıkardık. Kütahya’da yeni bir fabrika için de kolları sıvadık. Tesisin ilk fazı 2021 Ekim’de açılacak. Fabrikamızın adı 29 Ekim Seramik Fabrikası olacak. Üretimimizin yüzde 4550’sini ihraç ediyoruz. NG Kütahya Seramik olarak yurtiçinde 260, yurtdışında 50 mağazaya ulaştık” diye konuştu. NG Kurucu Başkanı Nafi Güral da “1971’de Kütahya’da bir hareket başladı. Atatürk hayatta iken ülkenin her noktasında bir fabrika kurulmasını, sanayinin ülkemize yerleşmesini istemişti. Uzmanlar Kütahya’da porselen üretilmesiErkan Güral ni önermiş. Sonra Atatürk demiş ki Kütahya’da bir kiremit fabrikası kurun. Biz bunu vasiyet olarak kabul ettik” dedi. l SAPANCA Milyonların hakkını arayan Mumcu’nun katlinin acısı sıcak.. Kolay kolay da soğumayacak.. “Bir keskin kalem, bir kırık gözlüğün” simgelediği acı, parçalanmış arabanın arkasından süpürülen delillerin yok edilmesinin üzerine, sözde yakalanabilen tetikçiler üzerinden sürdürülmüş davaların inandırıcı olamaması... Milyonların hakkını aramaktan vazgeçmeyen aydınlanmacının gücü ile bedenin varlığından duyulan öfkenin, şiddetin çelişkisi, çoklu emperyal çıkar odakları, uşaklarının varlığı gözler önünden silinemiyor.. 12 Mart günlerinin “Sakıncalı piyadesini”, Mamak kapısında, ziyaret hakkı olmayan içerideki dostları için, her hafta sipariş listesini elimizden kapıp yenilerini sağlayıp taşımaktan yorulmadığı dostları için kitap taşırken tanımıştım. Nadir Nadi’nin yönetimindeki Cumhuriyet ailesine 1975’te katılması ile, araştırmacı gazetecilikte en önde olma çalışmalarını, yazıları ile sınırlı kalmayan, ülkeyi ve dünyayı dolaşmakta, sınırsız söylev katkıları da içinde, bilgi toplamadaki kaynak zenginliğine tanıklık etme şansını da yakalamıştık.. 12 Eylül Anayasası’nın zorunlu, şeklen tartışmaya açılmak zorunda kalınmış olması sürecinde.. Ankara Mülkiyeliler binasından sokağa taşmış kalabalıklar üzerindeki etkisi, coşkusunu unutmak olanaksız. 12 Eylül sonrası süreçte, aydınlanmacılar kadrolarının içinde en ön saflarda, Dikili festivalleri bir simge, kitleleri peşinden çeken, umut aşılayan duruşunu unutmak, belgelere, bilgilere dayalı yarattığı coşkuyu unutmak olanaksız.. Kitlelere daha çok yüz yüze konuşarak mı, yoksa soluksuz yazıları, kitaplarıyla mı daha çok ulaştığını tartmak olanaksız.. Kesin olan ülkesini seven, aydınlanmacı duruşu olan milyonların sevgisini, güvenini kazanmış olarak, can damarları bir yerlerden yakalamayı başardığıydı.. Nadir Nadi’nin deyimi ile yazmaktan çok konuşuyor, yüz yüze geliyor olarak, “konuşan gazetecileri”nin arasında başı çekenler arasında oluşuydu.. HHH Nadir Nadi’nin ölümü 12 Mart sürecindeki bir yıllık ayrılıktan sonra, yeni bir dönemeç taşı, okurları yazarları için ikinci bir kısa süreli ayrılığa yol açınca. Cumhuriyet’in geleceği için İstanbulAnkaraİzmir kadrolarının, parasızlık nedeniyle kafelerde, evlerde buluşma günlerimizin anıları..Berin Nadi’nin, büyük medya patronlarından gelen kucak açmaları güvenli görmeyerek, İlhan Selçuk’u yanına alarak, Aydın Aybay’ın titiz hukuk çalışmalarının ürünü vakıf çatısı altındaki buluşmayı sağlaması.. Hep birlikte, Nadir Nadi’nin yazarları ile çalışanlarının yeniden buluşmaları.. Ne yazık ki Uğur Mumcu’nun bu çatı altında uzun soluklu savaşımına katlanamayacak iç galiba en az aynı etkinlikte dış odaklı güçler çoktan seferber olmuşlar bile.. Tehditlerin önü arkası kesilmiyor. İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu’ya kendilerini koruma adına birer küçük silah verilmiş.. Garipsedikleri göze batan, şaka adına silahlarını bize de yarıştırarak göstermeleri. Ciddiye almak başka, inandıkları yollardan dönmeme kararlılıkları çok başka. Korkunun izini görmek olanaksız. Yine de gerçekten korunacaklarına ilişkin güven de diplerde. Aralık ayında Türkİş Genel Kurulu için Ankara’dayım, Uğur evine çaya davette ısrarcı, evde gittiği hiçbir yer için polis çağırmadığını anlatıyor. Çünkü katılacağı etkinliğe yetişme şansı söz konusu olamayacak şekilde gecikmekteler. Evden ayrılışta kapının önünde Cumhuriyet’i yaşatma derdiyle boğuşmaktan saati devirmişiz, Uğur Mumcu soğukta sokak kapısının dibinde tuttuğu için özür dilerken, “Burası Güldal’la çocukların bekleme yeri. Arabanın kontak anahtarını çevirmeden dışarı çıkmalarını yasakladım” demez mi? Tam da öngördüğü gibi katledilmedi mi? Hani bomba arabayı patlatırken, ayaklarını da parçalamıştı ya.. Güldal bir gece kâbustan uyandırdığında “ayaklarım parçalanmıştı” dediğini de sonradan anımsatmıştı. Doğru bildiği dünya ölçeğinde çok güçlü araştırmacı gazetecilik yolundan sapmayan Uğur Mumcu, nasıl öldürülebileceğini öngörmüş olarak yolundan sapmadığında, kendilerinin hakları için sonuna kadar, sapına kadar savaşan Uğur Mumcu’nun arkasından, yüz binler, milyonlar acısının sıcaklığında buluştular.. Satır aralarındaki insan duruşları belki de çok daha değerli, anlamlı..İzmir meydanını görünmez doldurmuş tek vücut olmuş kitlenin içinde, yaşlı, emekli bir öğretmen, eski çantasını güçlükle açıyor, kendisi için çok pahalı olan, “Susmayacağız” yazılı gazeteyi ömrü yettiğince saklayacağını söylüyor. Yıllar boyu kaç miting, kaç bin söyleşiye katıldığımı, Uğur Mumcu’yu birlikte yaşadığımızı saymak olanaksızdı. Bendeniz yaşı gereği etkinliklere katılma yasaklı, Uğur Mumcu’nun katlinin, şiddet, vahşeti algılanıyor olarak aynı içtenlikle sıcak acılı paylaşılmasına ölümünün 28 yıl sonrasında da tanıklık ediyorum. Aynı güne denk öldürülen Gaffar Okkan’ın da yöre halkına insan olarak dokunma becerisi nedeniyle hedef alındığına inanarak bu ortak paylaşımdan insanca bir haz duyuyorum..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle