06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 26 OCAK 2021 SALI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.3870 2.6 kuruş 8.9760 4 kuruş 10.1250 1.7 kuruş 14.69 0.01 puan 1540 2.24 puan 2976.50 28.7 lira 443.10 28.7 lira Dünya Ekonomik Forumu, yeni ‘Küresel Riskler Raporu’ yayımladı Acil riskler değişti ‘Sağlık güvencesi lüks olmaktan çıktı’ Her türlü riske karşı kişilerin kendini koruma altına almasının önemli olduğunu ve bu yolun da sigortadan geçtiğini vurgulayan Doğa Sigorta Üst Yöneticisi Nihat Kırmızı, pandemi dönemi ile birlikte özellikle sağlık alanında sigorta güvencesinin giderek önem kazandığını hatırlattı. Kırmızı şöyle devam etti: “Yıllardır insanlarda sağlık sigortalarının lüks olduğu algısı vardı. Fakat deneyimlediğimiz pandemi tecrübesi ile beraber sağlık alanındaki sigorta güvencesinin farkına vardık.” Tamamlayıcı sağlık sigortasına da vurgu yapan Kırmızı, bu tür poliçelerin ulaşılabilir fiyatlarla her bütçeye hitap ettiğini belirtti. Kırmızı, şirket olarak kendiNihat Kırmızı lerinin de bu konuda özel planlar sunduklarını söyledi. ‘Cinsiyet eşitliği, iş hayatı için zenginlik’ Aksigorta’nın, cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalarına bir halka daha ekleyerek Birleşmiş Milletler Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri (Women’s Empowerment PrinciplesWEPs) sözleşmesini imzaladığı açıklandı. Cinsiyet dengesinin iş hayatına zenginlik katacağını vurgulayan Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, bu konuda şu bilgileri verdi: “Cinsiyet eşitliği bilinci konusunda kurumda farkındalık yaratmak amacıyla 2013 yılında İş’te Eşitlik Bildirgesi’ni imzalamış ve bu bildirge ile kurum içerisinde cinsiyet dengesini korumuş olduk. Rakamlarla ifade etmemiz gerekirse, kurumumuz çalışanlarının yüzde 50.3’ü kadınlardan oluşuyor. Yönetici kadromuzun yüzde 32’si kadın.” Ayşegül Gürkale Küresel Covid19 salgının yarattığı yıkıcı atmosfer, insanların bulaşıcı hastalık korkusunu büyütürken, buna bağlı ekonomik sorunlar da öne çıkıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2021 yılıyla ilgili yayımladığı “Küresel Riskler Raporu”, çarpıcı sonuçlarıyla öne çıktı. Rapora göre, Covid19 yalnızca milyonlarca cana mal olmakla kalmadı, uzun süredir devam eden sağlık, ekonomik ve dijital alanlardaki eşitsizlikleri de derinleştirdi. Görmezden gelmeyin Raporun detaylarına bakıldığında, “etkiye göre en önemli küresel riskler” sıralamasında ilk sıraya bulaşıcı hastaklıklar yükseldi. Bu olasılık 2020 listesinde ilk 5’e girememişti. 2020’nin birincisi iklim değişikliği politikalarındaki başarısızlık ise bu yıl ikinci sırada. Raporda katılımcılar ilk kez risklerin dünya için ne zaman kritik bir tehdit oluşturacağı algılarına göre de riskleri derecelendirdi. Buna göre kısa vadeli risklerin ilk iki sırasına bulaşıcı hastalıklar ve geçim derdi yerleşti. Orta vadede ise varlık balonu patlaması, fiyat istikrarsızlığı, emtia şokları, borç krizi gibi daha öne çıkıyor. WEF Genel Müdürü Saadia Zahidi, “2006’dan beri vurguladığımız küresel salgın riski 2020’de gerçeğe dönüştü. Bundan çıkarmamız gereken ders, uzun vadeli riskleri görmezden gelmenin, bu risklerin gerçekleşme olasılığını azaltmadığıdır” derken, Zurich Sigorta Grubu Riskten Sorumlu Başkan Peter Giger, “En büyük uzun vadeli risk, iklim değişikliğinin iyileştirilmesi ve uyum çabaları konusunda başarısızlık olmaya devam ediyor” dedi. Marsh Kıta Avrupası Risk Yönetimi Lideri Carolina Klint de “Şirketler işyerlerini dönüştürdükçe yeni güvenlik açıkları ortaya çıkıyor” yorumunu yaptı. PRIM ÜRETIMI 82.6 MILYAR TL Türkiye Sigorta Birliği’ne göre, geçen yıl 2019’a kıyasla yüzde 19.3 artışla 82.6 milyar liralık prim üretildi. Bu kapsamda hayatdışı braşında üretim yüzde 17.7 artışla 68.2 milyar lira, hayat branşında yüzde 27 artışla 14.4 milyar liraya yükseldi. 2020’nin öne çıkan alt branşı tamamlayıcı sağlıkta prim üretimi yüzde 51.7 artışla 1.5 milyar lirayı geçti. En büyük alt branş olan zorunlu trafikte ise üretim yüzde 8.6 artışla 19.6 milyar liraya yükseldi. Büyük branşlardan kazada ise yüzde 5.7 düşüşle 2.2 milyar liralık prim üretildi. OLIMPIYAT VE PARALIMPIK OYUNLARI’NA DESTEK Oliver Baete Allianz’ın, “Paralimpik Hareket” ile 2006’dan bu yana dünya çapında yürüttüğü işbirliği kapsamını genişleterek, bu yıl itibarıyla Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın “Global Sigorta Ana Sponsoru” olduğu açıklandı. Sponsorluk 8 yıl sürecek. Allianz Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Oliver Baete, “Spor ekosistemiyle paylaştığımız mükemmellik, dostluk, kapsayıcılık ve saygı değerlerimizin rehberliğiyle, 148 bin çalışanımız ile sporculara, ailelerine ve tutkularına hizmet etmekten heyecan duyuyoruz” dedi. EVCIL HAYVANLARA ÖZEL POLIÇE HAZIRLADILAR Magdeburger Sigorta’nın, “Can Dostum Sigortası”yla sigortalanan evcil hayvanın ismine özel poliçe hazırlanmasına imkân verdiği açıklandı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, bu sigorta yüksek teminat limitleri ve evcil hayvan sahibine ferdi kaza teminatı sunuyor. Sigorta, aşıları tamamlanmış, 6 aydan büyük ve 10 yaştan küçük kedi ve köpekler için geçerli. Poliçe kapsamında, anlaşmalı veterinerlerde yılda bir kez muayene, tırnak kesimi, göz ve kulak temizliği hizmetlerini ücretsiz olarak sunuyor. GEÇEN YIL DOĞRUDAN ULUSLARARASI YATIRIMLAR YÜZDE 42 AZALDI Yabancı sermaye sert düştü 150 BIN LIRAYA KADAR Kadın kooperatiflerine hibe desteği sürecek Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, KOOPDES kapsamında, kadın kooperatiflerine 150 bin liraya kadar verilen hibe desteğinin 2021’de de süreceğini söyledi. Pekcan, hibe desteğine ilişkin başvuruların 1 Şubat’ta başlayıp 28 Şubat’ta sona ereceğini bildirdi. 2020’de 41 ildeki 139 kadın kooperatifinin 149 projesi desteklendi. Üyelerinin en az yüzde 90’ını oluşturan kooperatiflere hibe desteği; kalkınmada öncelikli yörelerde yüzde 75, diğer bölgelerde ise yüzde 50 oranında veriliyor. Bu kapsamda hem makine ekipman alımları, sergi, fuar katılımı, nitelikli personel istihdamı destekleniyor hem de kooperatiflerin işletecekleri, kreş ve gündüz bakımevlerinin demirbaş eşya niteliğindeki yatırım malı alımına da destek veriliyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD), 2020 yılıyla ilgili “Küresel Yatırım Trendleri İzleme Raporu”, salgının yatırımlar üzerindeki etkisini çarpıcı şekilde ortaya koydu. Rapordaki tahminlere göre, 2019 yılında 1.5 trilyon dolar olarak kaydedilen küresel doğrudan uluslararası (yabancı) yatırımlar geçen yıl yüzde 42 azalarak 859 milyar dolara geriledi. 2005’ten beri ilk Rapor, geçen yılla ilgili bu yatırımların 2005 yılından bu yana ilk defa 1 trilyon doların altında kalmasına atıf yaparken, şu vurgu dikkat çekti: “Böylesine düşük bir yatırım seviyesi en son 1990’larda görüldü. Geçen yılki küresel doğrudan yatırımlar, küresel mali krizinin yaşandığı 20082009’daki yatırımların yüzde 30’dan fazla altında kaldı.” Doğrudan yabancı yatırım akışındaki azalmanın en çok gelişmiş ülkelerde yoğunlaştığına dikkat çekilen raporda, bu ülkelere yatırımların yüzde 69 azalışla 229 milyar dolar olduğu kaydedildi. Bu kapsamda ABD’deki doğrudan yabancı yatırımlar yüzde 49 azalarak 134 milyar dolara düştü. ABD’deki doğrudan yabancı yatırımlardaki azalışta, toptan ticaret, finansal hizmetler ve imalat sektörlerindeki yatırımların azalması etkili oldu. Avrupa’ya yönelik yatırımlar da 3’te 2 azalışla 4 milyar dolarda kaldı. Çin’de artış var UNCTAD’ın raporunda, gelişmekte olan ekonomilere yönelik doğrudan yabancı yatırımların, geçen yıl yüzde 12 azalarak 616 milyar dolara gerilediği, buna rağmen gelişmekte olan ülkelerin küresel doğrudan yabancı yatırımlardaki payının yüzde 72’ye yükselerek rekor kırdığı kaydedildi. Çin’e olan yatırımların ise yüzde 4 artarak 163 milyar dolara yükseldiği bildirildi. BILKAY AŞ ÇALIŞANLARI Merkez’in taşeron işçileri hakkını istiyor İstanbul’da bulunan Merkez Bankası şubesinin yemek üretim hizmetlerinde çalışan taşeron emekçilerin yeni yılı işsizlik ve hak gaspıyla karşıladığı belirtildi. Bilkay AŞ çalışanlarının, “yeni ihale şartları” öne sürülerek işten çıkarma ve hak gaspına maruz bırakılmak istendiği ifade edildi. Sürece itiraz eden emekçileri “iş bitti” bahanesiyle işten çıkardığı, diğerlerinin ise “kıdem haklarını” elinden aldığı belirtilen Bilkay AŞ’nin, “pandemi nedeniyle Merkez Bankası’nın daha az personelle çalışmak” istediğini ileri sürdüğü kaydedildi. Edinilen bilgiye göre, mali tedbirler kapsamında ihale şartlarını gözden geçirdiklerini söyleyen Merkez Bankası yetkilileri ise topu taşeron şirkete atıyor. Egeli ihracatçılar 15 milyar dolarlık ihracat hedefliyor Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Baş defimiz, firma sayısını 10 bine çıkarmak, ihkanı Jak Eskinazi, 2021’de ihracatçı firma racat rakamımızı da 15 milyar dolara taşımak sayısını 10 bine, ihracat rakamını da 15 mil olacak” dedi. yar dolara yükseltmeyi hedeflediklerini belirtti. Koordinatör Başkan Eskinazi, yaptığı ya 42’si yerini korudu zılı açıklamada, Türkiye’ye 2020’de panEİB’in 2019’da düzenlediği “İhracatın Yıldemiye rağmen 13 milyar 4 milyon dızları Ödül Töreni”nde ödül kazanan 57 dolar döviz kazandıran EİB’in, ihrafirmanın 42’si, 2020’deki ihracat şampicata en fazla katkı sunan birlik üyesi yonları listesinde yerini korudu, 15 firma firmaları ödüllendirmek için düzenda 2020 yılında ihracatın yıldızları arasılediği geleneksel “İhracatın Yıldızları na girmeyi başardı. Ödül Töreni”ne bu yıl salgın nedeniyle EİB üyeleri arasında 2020 yılınara verdiklerini kaydetti. da Pergamon Status Dış Tica2020’de EİB’nin 13 milyar 4 milret AŞ, PETKİM Petrokimya yon dolarlık ihracatına 9 bin 313 Holding AŞ ve WHIRLPOOL firmanın katkı sağladığını ifade Beyaz Eşya Sanayi ve Ticaret eden Eskinazi, “2021’deki heJak Eskinazi AŞ ilk üçte yer aldı. l İZMİR Doğalgazda taksit imkânı İGDAŞ, fatura borçlarını ödeme güçlüğü çeken aboneleri için yeni bir kampanya başlattı. Gecikmiş fatura borçları, kredi kartıyla, vade farkı, ilave ücret, komisyon olmaksızın 10 taksitte ödenebilecek. Nakit ödeme yapmak isteyenler de gecikme bedelini peşinatla birlikte ödemek kaydıyla, yine vade farkı olmaksızın, 4 taksitte ödeme yapabilecek. Kampanyadan faydalanmak için 31 Mart 2021 tarihine kadar başvuruda bulunulabilecek. Faiz söylemi bozuyor, Ağbal toparlıyor ama... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, faizler başta olmak üzere ekonomiyle ilgili yaptığı açıklamalar piyasalarda tedirginliğe yol açıyor. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın aldığı kararlar ve açıklamalarıyla tedirginliği giderip, piyasaları toparladığı görülüyor. Ancak bu işlevi ne kadar sürebilir, orası şüpheli. Geçen haftaki Merkez Bankası faiz kararında bu süreci yaşadık. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “arkadaşlar bana kızıyor” ön cümlesini ekleyip, yüksek faize karşı olduğunu, faizleri aşağı çekince enflasyonun aşağı geleceği iddiasını sürekli tekrarladı. Bir süredir adını anmadığı bankaları da yine suçlamaya başladı, ucuz kredi vermelerini istedi. Zaten reform açıklamalarının yeterli olup olmayacağı endişesi taşıyan piyasalar, eski faiz söylemine vurgu yapılmasıyla kuşkulandılar. Merkez Bankası faiz oranlarını piyasanın beklentisi doğrultusunda değiştirmedi. Ancak gerektiği için faiz artışı bekleyen piyasa oyuncuları da vardı. Merkez Bankası faizleri oynatmayıp, sıradan bir açıklama ile yetinseydi, belki de piyasalar bozulacaktı. Gerekçe de “Cumhurbaşkanı müdahale etti, faizler artırılmadı” olacaktı. Ancak Naci Ağbal yaptığı açıklama ile bu tür gerekçeleri bastırmış oldu. Uzun süre sıkı para politikasına devam edileceğini, gerekirse faiz artırımı yapılacağını duyurdu. Bunun üzerine piyasalardaki tedirginlik gitti, hatta TL’nin bu açıklama üzerine değer kazandığı görüldü. Peki, Ağbal’ın her seferinde siyasi demeçlerle tedirginliğe sevk edilen piyasaları ilelebet toparlaması mümkün olabilir mi? Şu kadarını söyleyelim; eğer gerçekten iktidarda anlayış değişikliği görülmezse, Ağbal’ın uzun süre bu işi toparlaması mümkün gözükmüyor. Ağbal birkaç aylık daha süre kazandırmış oldu ama ilelebet sürdüremez. Şimdi sıra açıklanacak olan ekonomi ve hukuk reformlarına geldi. Hazırlıkların tamamlandığı söyleniyor ve piyasalar paketin içeriğini bekliyor. Yapılacak açıklamalar yeterli olacak mı, gerçekten dişe dokunur mali önlem alınacak mı, hukuk reformları AB’yi tatmin edecek mi, şimdilik orası meçhul. İç ve dış piyasalar açısından, tatmin edici reformlar açıklanmadığı takdirde yine çalkantılı bir döneme girebiliriz. Zaten güvenlikçi politikaların yoğunlaştığı, polisin tutumunun sertleştiği, yüksek yargıya atamaların tartışıldığı bir dönemde, radikal hukuk reformları yapılmazsa, dış piyasaların bunu benimsemesi mümkün olmayabilir. Sıcak para şu andaki konjonktür nedeniyle birkaç ay daha gelebilir ama bunun uzun süre devam etmeyeceği ortada. Bir iktisatçının dediği gibi Türkiye’nin verdiği yüzde 2 reel faiz, küresel piyasalar bu durumda olmasa, sıcak para için yeterli olmazdı. Reformlar tatmin etmediği takdirde, sıcak para için faizleri daha da yukarı çekmek gerekeceğini unutmayalım. Gıdada polisiye tedbir sinyali Sorun yönetimini değiştirmesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomideki eski tavrını ve anlayışını sürdürmesinde yatıyor. Öyle olunca da şu anda tek toparlayıcı konumdaki Merkez Bankası Başkanı Ağbal’ın görevinin devam edip etmeyeceği de tartışma konusu oluyor. Ağbal partiden geliyor, Cumhurbaşkanı’na bağlılığını defalarca ispat etmiş birisi ama bir de beraberinde getirdiği başarılı bir meslek hayatı var. Bağlılığı tam olsa da dayanamadığı noktada tüm kariyerini çöpü atamayacağı da konuşuluyor. Bu arada eski anlayışın sadece para piyasaları için değil, tüm piyasalar için devam ettiğine ilişkin haberler de geliyor. Akşam gazetesinde yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinden sonra açıklama yapan TESK Başkanı Bendevi Palandöken, fahiş fiyat artışlarının görüşmede Cumhurbaşkanı tarafından dile getirildiğini belirtip, “Konuyu ben açmadan kendisi açtı. Cumhurbaşkanımız yağdan tuza ve una kadar her şeyin fiyatını biliyor” demiş. Denetim sözü üzerine kendisinin “Efendim zaten fahiş fiyat denetimleri yapılıyor” dediğini belirten Palandöken, Erdoğan’ın da kendisine “Gerekirse daha da sıkılaştırılacak. Tek tek inceleme yapacağız. Geçit vermeyeceğiz” ifadelerini kullandığını belirtmiş. Bu sözler bana 2019’da gıda sektöründe üzerinde yaratılan polisiye baskıları, patates depolarının basıldığı haberlerini hatırlattı. Eğer gıdada polisiye tedbirler yeniden başlarsa, artık para politikasında yaptığınız değişimlerin de bir anlamı kalmaz. Herkes gıdada dünya fiyatlarının arttığını, çiftçilerin girdilerinde bir yılda yüzde 50 zam yaşandığını, turizm açıldığı takdirde gıda fiyatlarında artışın artacağını biliyor. Bunlar ekonomik gerekçeler, ekonomide aldığınız önlemlerle dengeleyebileceğiniz konular. Eğer yine işin temeline girmeyip polisle patates depolarını basarsanız, tanzim satışlara girerseniz, eski anlayış tescil edilmiş olacak. “Cumhurbaşkanı eski anlayışla ekonominin yürümeyeceğini gördü” diyerek, radikal reformlar yapılacağına inanan iş âlemi acaba ne düşünüyor? Faizin yönetim hataları nedeniyle arttığını artık görebilecekler mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle