Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 25 OCAK 2021 PAZARTESİ HABER/YORUM Geciken aşılar AB’yi kızdırdı Faşizmin tuzakları Faşist yönetimler, seçimle iktidara gelseler de kolay kolay seçimle iktidardan ayrılmazlar. Çünkü faşizm, inançlarını dogmalar ve önyargılar üzerinden oluşturur, kendi dünya görüşünü mutlak doğru olarak görür, kendisi gibi olmayan her şeyden nefret eder, hoşgörüden, anlayıştan, empatiden yoksundur, eleştiriye tahammül edemez, herkesin kendisi gibi olmasını ister, kendi yaşam anlayışını herkese zorla dayatmaya çalışır, muhalefetteki siyasi partilerle eşit koşullarda yarışmaz, kaba kuvvetle, zorbalıkla, zulümle, tutuklamalarla, sansürle, yasaklarla, baskıyla iktidarını korumaya çalışır. 19331945 yılları arasında Almanya’da Adolf Hitler’in öncülüğünde Nazi döneminde yaşanan tam da budur. Bir taraftan sosyal demokratların ve komünistlerin, bir taraftan da merkez sağ partilerin oylarının bölünmüş olmasından yararlanarak, çok partili serbest seçimlerde oyların yüzde 33’ünü alarak iktidara gelen Hitler, kısa bir süre sonra diktatörlüğünü ilan etmiştir. HHH Hitler’in ve Nazi partisinin durumuyla bire bir örtüşmese de günümüzde de Hitler’i ve Nazi dönemini çağrıştıran uygulamalar devam etmektedir. Vladimir Putin ve Birleşik Rusya Partisi, muhalefeti ve medyayı baskı altında tutarak iktidarını 20 yılı aşkın bir zamandır sözde serbest seçimlerle sürdürmektedir. Rusya’da muhalefet hareketi geliştirmeye çalışanlar ya tutuklanmakta ya da suikasta kurban gitmektedirler. Medyanın neredeyse tamamı hükümetin kontrolü altındadır. Eski ABD Devlet Başkanı Donald Trump, 2020 seçimlerini kaybettiği halde, ortada hiçbir kanıt olmadığı halde, seçimlerde hile yapıldığını iddia etmiş, bunun üzerine fanatik Trump taraftarları, ABD Kongre binasını basarak birisi polis, beş kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olmuştur. 18 yıldır Türkiye’de iktidarda olan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP, 2008 yılından itibaren devreye soktuğu sivil darbe süreciyle, yasama, yürütme, yargı arasındaki güçler ayrılığını, bağımsız yargıyı, hukuk devletini, düşünce, ifade, örgütlenme, medya özgürlüğünü ve laikliği ortadan kaldırmıştır; anayasayı ihlal etmiştir ve iktidarını sözde serbest seçimlerle sürdürmüştür. Aynı AKP, 2019 yılında, İstanbul belediye seçimlerini kaybedince, uydurma ve yasaya aykırı gerekçelerle, seçim sonuçlarını iptal ettirmiştir. HHH Erdoğan ve AKP son zamanlarda da iktidarını sürdürebilmek için, seçim sistemi üzerinde yeni düzenlemeler yapmaya çalışmaktadır. Yapılan tüm araştırmalara göre oy kaybına uğrayan ve geçerli olan sistemde MHP’nin desteğiyle de yüzde 50’yi aşamayacağını anlayan Erdoğan ve AKP, yeni kurnazlıkların peşine düşmüştür. Erdoğan kendi kurduğu “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”nin kurbanı olmuştur. Bu nedenle, eski düzene dönmeyi bile bir seçenek olarak değerlendirmektedir. Çünkü tüm araştırmalarda AKP, oy kaybına rağmen, birinci parti olmayı sürdürmektedir. Daha önce geçerli olan parlamenter sisteme göre Erdoğan ve AKP, yüzde 50 şartına gerek kalmadan, tek başına veya MHP ile koalisyon halinde, iktidarda kalmaya devam edebilir. Durum böyleyken, muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve İYİ Parti’nin, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” olarak anılan çalışmalar başlatmaları anlaşılır gibi değildir. Bu çalışmaların, AKP’nin iktidarda kalmasını sağlayacağı açıktır. Bu çalışmalar çok vahim bir zamanlama ve sıralama hatası içermektedir. HHH Türkiye’nin bugünkü koşullardaki önceliği, parlamenter sisteme dönmek değil, AKP iktidarından kurtulmak olmalıdır. Önce AKP iktidarı değişmelidir, ondan sonra parlamenter sisteme dönülmelidir. Çünkü Erdoğan ve AKP iktidarda olduğu sürece, seçime hangi sistemle girilirse girilsin, parlamenter demokratik sistemi yaşatmak olanaklı değildir. Türkiye, devletin tüm kurum ve kuruluşlarını ele geçiren AKP kadrolarından kurtulmadıkça, demokratik, laik, sosyal, hukuk devletine kavuşamaz. Seçmen CHP’ye ve İYİ Parti’ye, AKP’yi kurtarmak için değil, AKP’den kurtulmak için oy vermiştir! Muhalefet bu kafayla yola devam ederse bugüne kadar aldığı oyları da alamaz hale gelecektir. Muhalefet bindiği dalı kesmektedir. 25 OCAK 2021 SAYI: 34806 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:46 08:14 13:21 15:55 18:19 19:42 Ankara 06:29 07:56 13:06 15:42 18:06 19:27 İzmir 06:50 08:15 13:29 16:09 18:32 19:52 Aşı üreticileri BioNTech/Pfizer ve AstraZeneca’nın üretimdeki aksaklıklardan dolayı Avrupa’ya kısa vadede planlanandan daha az aşı teslim edebileceklerini açıklamalarının ardından AB içinde endişeler artıyor. AB Konseyi Başkanı Michel, ilaç şirketlerinin Covid19 aşılarının teminatına yönelik imzaladıkları sözleşmelere uymaları gerektiğini ifade etti. Michel dün yaptığı açıklamada, “İlaç şirketlerinin imzaladıkları sözleşmelere saygı göstermelerini, yasal yollara başvurarak sağlayacağız” dedi. Pfizer’in gecikme açıklamasından sonra AB’nin sert tavır alarak bu gecikmenin süresini kısaltmayı başardığını belirten Michel, “Masaya yumruğumuzu vurduk” diye konuştu. Michel, AB’nin yetişkin nüfusunun yüzde 70’ni yaza kadar aşılama hedefinin gerçekleşmesinin bu şartlarda zor olduğunu belirtti. İtalya Başbakanı Giuseppe Conte de aşı üreticilerini eleştirerek, gecikmelerin “ölümcül sözleşme ihlallerine” ve İtalya ile diğer AB ülkelerinde büyük zarara yol açtığını belirtti. CoronaVac aşısının ilk dozu, 1 milyon 200 binden fazla kişiye uygulandı 6.5 milyon aşı bugün geliyor 3204TOEMCMAUKZ PPEARŞZEAMRBE 148 BIN 425 5 BİN 277 28 MILYON 497 BIN 084 684 25 BİN 073 140 5 BİN 860 %5.1 2 MILYON 429 BIN 605 1905 2 MILYON 307 BIN 721 Sağlık Bakanı Fahrettin Ko Vac aşısının ilk dozu, 1 milyon ca, “İnaktif aşıların 10 mil 200 binden fazla kişiye uyguyon doz olan ikinci sevkılandı. Koca’nın paylaştığı aşıyatının ilk bölümü (6.5 mil lanan kişi sayısının il bazınyon doz) aşılar pazartesi sa da gösterildiği grafiğe göre, bahı ülkemizde olacak” dedi. ilk sırada 224 bin 472 kişiyCumhurbaşkanı Tayyip Erdo le İstanbul yer aldı. İstanbul’u ğan, ikinci parti için Çin’den 122 bin 332 kişi ile Ankara, 76 onay alındığını ve 10 milyon bin 688 kişiyle İzmir izledi. Üldozun geçen hafta sonunda ke genelinde uygulanan Cogeleceğini söylemişti. vid19 aşısına ilişkin sayılar ise 81 ile dağıtılan ve 14 Ocak’ta bugünden itibaren il bazında yapılmaya başlanan Corona takip edilebilecek. ‘TÜRKIYE’DE ÜRETILECEK, FAZLASI IHRAÇ EDILECEK’ Rus Gamelya Araştırma Enstitüsü ile Rusya Savunma Bakanlığı tarafından geliştirilen ve ağustos ayında ülkede onaylanarak dünyanın ilk koronavirüs aşısı olarak Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından dünyaya duyurulan “Sputnik V” aşısının Türkiye’deki üretimi için imzalar atıldı. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) yetkilileriyle anlaşma imzalayan VisCoran İlaç Sanayii AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, görüşmelerin 9 ay önce başladığını anımsatarak “Üretimle ilgili Bakanlıktaki süreçleri tamamlama noktasına geldik. Üretim tesisleri için görüştüğümüz firmalar var. Fazlası başka ülkelere ihraç edilecek” dedi. Aşının faz 3 çalışmasının 44 bin kişide yapıldığını anımsatan Oran, “Gayet iyi sonuçlar. Bu aşı ile Rusya’da 1.5 milyondan fazla insan aşılandı. Yaklaşık 12 ülkede de aralarında AB ülkesi olan Macaristan ile Sırbistan da olmak üzere, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde tescil edildi” diye konuştu. l DHA SES: Süreç şeffaf yürütülmüyor Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya, Ankara’da “imtiyazlı kişilere aşılama” iddialarını gündeme getirdi. Yalçınkaya, “Sağlık emekçileri dışındaki imtiyazlı bir gruba aşı çalışması yapılması pandeminin şeffaf yönetilmediğini bir kez daha ortaya koydu” dedi. Kamu kurumlarındaki kurum tabiplikleri, özel işletmelerdeki revirlerde çalışanlar ile sigortasız çalıştırılan sağlık emekçilerinin aşılama kapsamına alınmadığına dikkat çeken Yalçınkaya, üniversite hastanelerinde sağlık çalışanlarının dışındaki kişilere aşı yapıldığına ilişkin ihbarlar aldıklarını belirtti. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Daha çok turşu yapımında kullanılan bir tür hıyar. 2/ Sınır nişanı... Yavuz Özkan’ın bir filmi. 3/ Osmanlı Devleti’nde gümrüklerde alınan bir vergi. 4/ Tahsin Yücel’in bir romanı. 5/ Kimliği belirlenemeyen uzay cisimlerine verilen ad... Hayat arkadaşı... Bir nota. 6/ Sıvı, gaz gibi akışkanların akış denetiminde kullanılan aygıt... Çıkar yol, çare. 7/ Gümüş elementinin simgesi... Osmanlılar döneminde Balıkesir ve yöresine verilen ad. 8/ Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde bir şelale... Bir zaman birimi. 9/ Duvar içindeki kapaksız küçük dolap... Tanrıtanımaz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Son yıllarda yurdumuzda da yetiştirilen ve küçük bir portakalı andıran meyve. 2/ “O yer” anlamında kullanılan sözcük... Üflemeli 1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6789 1 SEREN SÜT 1 2 ECE ENAY İ 2 3 REŞAD İ YE 3 4 5 E AR İ FE K NED İM BAR 4 6 N İ F KARO 5 7 SAYEBAN K 6 8 ÜYE AR TE 7 9 T İ KROKE T 8 bir çalgı. 3/ Günlük ihtiyacını 9 karşılamak üzere bir hayvana verilen yem miktarı... Eski dilde özgü, çeşitli sebzelerle hazırlanan su. 4/ Uzaklık anlatmakta kullanılan türlü yemeği. 7/ İskandinav mitolojisöz... Akarsu yatağı, mecra. 5/ Aruz sinde tanrıların kralı... Kuzu sesi. 8/ ölçüsünde, kısa okunması gereken Üflemeli bir çalgı... Gökcisimlerini bir heceyi kalıba uyması için uzat gözetleme. 9/ Küçük salkımlı bir ma... Mesafe. 6/ Çanakkale yöresine üzüm cinsi. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Binali Yıldırım neden FETÖ kumpasına sahip çıkıyor? AKP milletvekili Binali Yıldırım, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın da canlı bağlantıyla katıldığı 21 Ocak tarihli Edirne İl Kongresi’nde, yine FETÖ kumpaslarına sahip çıktı. Yıldırım, konuşmasında “Balyoz’lar, Ergenekon’lar... Bunlar yalan mıydı, elbette bunlar vardı” dedi. Binali Yıldırım, özellikle sosyal medyadan gösterilen yoğun tepki nedeniyle 24 Ocak’ta Ahmet Hakan’a konuştu ve güya konuya bir açıklık getirdi. Ancak yine “FETÖ, Ergenekon davasındaki konuları abartmış ve sulandırmıştır” diyerek aynı yerde durdu. Yıldırım’ın arşivi Binali Yıldırım’ın bu çıkışı ilk değil. Yıldırım en başında beri Ergenekon’un olduğunu savunarak FETÖ kumpasına sahip çıkıyor. Bazılarını anımsayalım: Örneğin 9 Ekim 2016’da “Ergenekon ve Balyoz sapına kadar gerçekti” dedi. Örneğin 23 Ekim 2016’da “Ergenekon ve Balyoz vardı, FETÖ’cüler sulandırdı” dedi. Örneğin 14 Temmuz 2017’de “Ergenekon ve Balyoz yalan değildi, meşru hükümete ve milli iradeye karşı darbe girişimiydi” dedi. Örneğin 16 Ağustos 2017’de “Darbeciler, Ergenekoncular, Balyozcular sırasını savdı, görevi FETÖ’cülere devretti” dedi. Örneğin 26 Şubat 2018’de “Önce Balyozcular, Ergenekoncular, onları defettik” dedi. Görülüyor ki Erdoğan’ın “kandırıldık” demesine rağmen, Binali Yıldırım döne döne Ergenekon’un olduğunu savunuyor ve FETÖ kumpasına sahip çıkıyor. Peki, neden? Yıldırım ve denizcilik Binali Yıldırım, aynı zamanda meslektaşım: Gemi mühendisi… Ergenekon kumpasları, Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyeliği yaptığım 20082010 döneminde yoğunlaşmıştı. Meslektaşımız Binali Yıldırım ise Ulaştırma Bakanı’ydı ve o süreçte FETÖ’nün gazetelere servis ettiği konuşma içerikleri yoğun tepki görüyordu. Dinlemeleri yapma kabiliyetine sahip olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Binali Yıldırım’a bağlıydı. Yıldırım 28 Ocak 2009’da çıktı ve şunu söyledi: “Yanlış işiniz, yasal olmayan işiniz yoksa, dinlenmekten korkmayın, istediğiniz kadar konuşun.” Bu vahim açıklaması meslektaşlarımız arasında çok yoğun tepki görmüş, hatta bu sözleri nedeniyle odadan ihracı bile talep edilmişti. O yıllarda denizcilik camiasını ilgilendiren iki konusu daha vardı Binali Yıldırım’ın: Birincisi, oğullarının denizcilik şirketlerinin bağlantıları ve ortaklıklarıydı. Dallı budaklı o ilişkiler nedeniyle denizcilik sektörü kurumlarında ve dergilerinde hâlâ çokça tartışma yaşanmaktadır. İkincisi de Gemi Mühendisleri Odası’nın kurucusu olduğu Türk Loydu’na yapılan FETÖ operasyonu konusuydu. O operasyonun ayrıntıları ortaya çıktığında, konu haliyle denizcilik sektörü dergilerine yansımıştı. İddia o ki Binali Yıldırım haber yapan birkaç ismi aratıp bu yayınların seçim süreci nedeniyle AKP’ye zarar vereceğini söylemişti. Yıldırım’ın sözleri nelere işaret ediyor? Binali Yıldırım’ın döne döne Ergenekon’un olduğunu savunarak FETÖ kumpasına sahip çıkması, aslında birkaç önemli gerçeğe işaret ediyor: 1. Ergenekon kumpası sadece FETÖ’ye yıkılamaz; kumpaslar AKPFETÖ ortaklığında yapıldı. AKP siyasi destek vermeseydi, başbakan “Ben bu davanın savcısıyım” demeseydi, kumpas elbette o çapta yapılamazdı. Siyasi destek olmasaydı, kumpas Genelkurmay Başkanı tutuklayacak aşamayı bırakın, albaylara bile çıkamazdı. 2. Ergenekon kumpaslarının asıl kazananı AKP oldu. AKP o kumpaslar sayesinde askeri ve sivil bürokrasiyi “teslim” aldı; kurumları ele geçirdi, iktidarını sağlamlaştırdı ve işi başkanlık sistemi ile rejim değişikliğine kadar taşıyabildi. 3. Binali Yıldırım gerçekçi davranıyor; “kandırıldık” diyerek kandırmıyor, ortaklıkları bulunan o kumpaslara sahip çıkıyor. 4. Asıl önemli sonuç şudur: “Ergenekon gerçekti, FETÖ sulandırdı” görüşü salt Binali Yıldırım’ın değil, AKP’nin “çelik çekirdeğinin” de görüşüdür. Bu görüşün yılda bir kez dillendiriliyor olması, iktidarın muhalefete bir çeşit tehdididir! 5. Toplam sonuç ise şudur: AKP’nin, 18 yıllık iktidarına rağmen kumpaslardan hâlâ medet umuyor olabilmesi, gittikçe belirginleşen “yönetememe krizinin” en açık göstergesidir.