02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 14 OCAK 2021 PERŞEMBE HABER/YORUM ABD ve AB’ye aksayfa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın dış politikayla ilgili son bir aylık açıklamalarını alt alta koyduğunuzda, çoğunun ABD ve AB’ye “beyaz sayfa açalım” mesajı olduğunu görürsünüz. Türkiye’nin yerinin ve geleceğinin Avrupa’da olduğunu, Türk milletinin AB’ye tam üyeliği arzu ettiğini, o nedenle AB ile müzakerelerde yeni bir beyaz sayfa açmak istediklerini söyleyen iktidar, dahası “reformda kararlıyız, AB bize destek olmalı” diyor... Son olarak Erdoğan, AB ülkeleri büyükelçileriyle yaptığı toplantıda onlara şöyle seslendi: “20212023 arası AB Ulusal Eylem Planımızı güncelledik. Bu süreçte sizden gerek Brüksel’e gerek başkentlerinize yapacağınız yönlendirmelerle TürkiyeAB ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasına destek vermenizi bekliyoruz.” AKP’nin Yunanistan ve Fransa’yla normalleşme hamlesi Benzer beyaz sayfa açma mesajları, Brüksel dışında Washington’a da yapıldı. Dahası AKP hükümeti, 2020 yılı boyunca sert mesajlar verdiği Fransa ve Yunanistan’la görüşmelere de başlıyor: Çavuşoğlu, “Fransız mevkidaşımla, ilişkilerimizin normalleştirilmesi için bir yol haritası üzerinde çalışmak konusunda mutabık kaldık” derken, 2016 yılında kesilen “istikşafi görüşmeler” için de Yunanistan’a çağrı yaptı. Ardından da 61. tur görüşmenin 25 Ocak’ta İstanbul’da yapılacağı ilan edildi. Elbette Türkiye ile Yunanistan görüşmeli, iki komşu anlaşmalı, anlaşmazlık nedeniyle her iki ülkenin de yeterince yararlanmadığı Ege’den azami yararlanabilmenin önü açılmalı... Ama... Atina, AKP’nin davetini şartlısınırlı kabul etti Aması şu: AKP hükümeti bir yıl boyunca salt güce dayanan bir politika yürüttü; en üst perdeden açıklamalar yaptı, yıllardır MEB anlaşması yapmak için Ankara’yı bekleyen Kahire’yi diplomatik ilişkileri kestiği için Atina’yla anlaşmaya mecbur bıraktı, Esad düşmanlığından vazgeçmediği için Şam’la anlaşmamakta diretti... Şimdi geri adım atıp Yunanistan’la masaya oturuyor! AKP hükümeti, Atina’yla masaya oturabilmek için önceki iddialarından geri adım atarak Oruç Reis araştırma gemisini Antalya Körfezi açıklarına çekiyor, ardından da Atina’nın şartlısınırlı gündemini kabul ediyor. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in açıklamasına göre gündemlerinde “sadece Ege ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının belirlenmesi” var! Vahim hata! Türkiye’nin Yunanistan’la istikşafi görüşmelerinin konusu sadece Ege olabilir; sınır, adalar, egemenliği tartışmalı ada, adacık ve kayalıklar, adaların silahlandırılması sorunları olabilir. Ama Doğu Akdeniz olamaz, olmamalıdır! Ancak Miçotakis, daha baştan “Ege’deki bazı adaların aidiyeti, silahlandırılmaları gibi konuların hiçbir Yunan hükümeti tarafından tartışılamayacağını” belirterek Ankara’nın masa davetini şartlı kabul etmiş oldu! Önce Şam, önce Kahire AKP hükümetinin Yunanistan’la görüşmesinden de Fransa’yla normalleşme girişiminden de ABD ve AB’ye “aksayfalar” açma çağrısından da Türkiye yararına bir şey çıkmayacak... Tüm bunlar, ekonomik olarak sıkışmış AKP hükümetinin, Joe Biden’ın göreve başlayacağı 20 Ocak, NATO toplantısının yapılacağı 17 Şubat ve AB zirvesinin toplanacağı 25 Mart eşiklerini atlatabilmek için... AKP, bu eşikleri aşarak kendi iktidarı için zaman kazanabilir ancak attığı geri adımla ve bu sürecin daha başında verdiği tavizle Türkiye’nin çıkarlarını riske atmış oldu. İşte asıl mesele bu... O nedenle önemle belirtelim: Ankara, Şam’la anlaşmadıktan ve Kahire’yle normalleşmedikten sonra; Yunanistan’la istikşafi görüşme de yapsa, İsrail’le barışsa da, ABD ve AB’yle aksayfa da açsa, Doğu Akdeniz’de önemli kazanımlar elde edilemez. 14 OCAK 2021 SAYI: 34795 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:50 08:21 13:18 15.43 18:05 19:30 Ankara 06:33 08:02 13:03 15:31 17:53 19:17 İzmir 06:54 08:21 13:25 15:58 18:20 19:41 Trump’çıların Capitol Hill’i basması, Batı’da yaşanan her türlü taşkın olayın “grande merkezini oluşturuyor. Çocuk yapma oranları Fransız ailelerin üç misli olan göçmenler, matematiksel bir çıkışla finale”siydi adeta. Siz bu makalebir süre sonra egemen hale gelecekyi okurken dünyanın gündeminler. Élysée Sarayı, birkaç on yıl sonra de Trump’ın azledilip edilmeyecetürbanlı bir cumhurbaşkanı eşi görürği, hangi yöntemin kullanılacağı, se, kimse şaşırmasın! daha önce onca hazırlıkla deneyip ‘Batık Batı’ ve başaramadıkları, Trump’ı Beyaz Saray’dan uzaklaştırma operasyoAmerika’da ise kaynama siyahilerden, Porto Rikolulardan ve Hispaniklerden geliyor. Onların normalde temsil etyarattığı canavar nunu bu sefer “mutlu son”a ulaştırıp ulaştıramayacakları var. Temsilciler Meclisi’nde, Demokratlar şimtiği siyasi ve sosyal duruşun karşıt ekseninde yer alanlar ise, Washington Capitol Hill baskınında sokağa dökülen diden Trump’ı darbeye teşvikten suçlayarak fişini çekme peşindeler. Sahne inanılmazdı. Gerçeküstü bir Hollywood filminden çıkmış görünen, Viking’i andıran bir tipolojide, kendine QShaman adını uygun gören Jake Angeli lakaplı şahıs, her temsili fotoğrafın ortasında yer alıyor; üstlerine sardıkları bayrak veya slogan doşini, Kongre baskınının artçı şoklarını ve Trump’ın acı dolu “antiepik” serüvenlerini istesek de istemesek de izleyeceğiz. Lütfen konudan biraz daha uzaklaşıp Batı’nın, özellikle Fransa ve ABD’nin son birkaç yılda hatta yüzyılda yaşadıklarına göz atalım. ABD, Kongre baskınının inanılmaz yeni sağcı, “redneck” şeklinde özetlenen “gürültülütutucu” yeni kovboylar! Amerika’da, bu iki çok farklı dip dalganın izlediği medya organları da birbirinden tamamen farklı; mesela CNN veya FOX haber… Ve bu gruplar arasında birbirinin medyasını takip eden yok denecek kadar az! Sosyal medya da bu büyük bölünmeye ağır katkıda bulunuyor; şöylu örtülerle maskeli baloya gider gibi görüntülerinden önce, başka kitlesel le ki mesela “Black Lives Matter” doğgiyinmiş “yol arkadaşları” ile beraber, sokak hareketlerini, Covid19’un gerultusunda internet aramalarına girişen Kongre baskınında tarihe geçtiklerini tirdiği bomboş meydanları, George gruplara, daha sonra hep bu yönde vebile bile poz veriyorlar… Floyd’un polis tarafından acımasızca riler ve sonuçlar sunuluyor! KitlelerdeTrump, dünyanın en güçlü koltuğu öldürülmesinin ülke çapında yarattığı ki kutuplaşmalar, futbol holiganlarınkine nu terk etmemek için kitapta yazan ve tepkileri, infiali ve yağmaları yaşadı. benzemeye başladı. de özellikle yazmayan her türlü numarayı denemeye kalktı, kendisini o noktaya taşıyan Amerikan rejimini dinamitleyerek tahtın gücünü ve hakkındaki potansiyel suç duyurularına karşı dokunulmazlığını sürdürmek istedi. Pişman mıdır? Göstermese de kesinlikAmerika’daki olaylar aynen Fransa’da “GiletsJaunes” (Sarı Yelekliler) adıyla gerçekleşen büyük isyanların Macron ve hükümet karşıtı dev gösterilere dönüşürken gördüğümüz sinematografik sahneler gibi değil miydi? Fransa’da da benzer şekilde, ucu ırkçılığa değen aşırı sağcı Le Pen’ciler ve varoşlardaki Kuzey Afrika/İslamcı frekanslara yakın grupların kesişme şansları yok! Ekonomik zorluklar ve sosyal kıskançlıklar bu ayrışmaları körüklüyor. Fransa ve Amerika’nın ayrıldığı nokta şu: le! İşin ilginç tarafı, Kongre binasını basan Trump’çılar, George Floyd olaylarında yürüyüşe geçen milyonların siyasi olarak bir ölçüde zıddı. Peki, araBatı’nın ‘marka değerleri’ nasıl bu durum düştüler? Batı ve onun kültürel liderleri ABD ve Fransa göçmenlerine vatandaşlık haklarını verdiğinde onları tam “Fransız” kabul ediyor ve eşit statüde görüyor; Amerika ise konuyu “azınlık hakları” şeklinde ele larında küçük de olsa bir kesişme yok Fransa, dünyada demokrasi, hukuk ve alıp içindeki farklı yapıları ayrıştırıyor. Örmudur? Belki, minimal düzeyde olabi politik kökeni oluşturan iki çıkış noktası. neğin, kurumlara belli yüzdelerde farklı lir! FBI, Biden’ın “başkanlık” sıfatını ka Özellikle son iki yılda ise en büyük şe etnik azınlıklara uyumlu kotalarla iş verzanacağı 20 Ocak günü, 50 eyalette si hirlerinde düzeni altüst eden, dev sosyal mek kanunen zorunlu kılınabiliyor! lahlı isyan hakkında duyumları olduğu dalgaların yeni merkezleri. Dolayısıyla değişen sosyal iklimnu açıkladı ve önlemler almaya başladı. Fransa, kolonilerinden kendisine de, bu sert duruşlar birbirini körüklüOrtam gerilmeye devam ediyor… yadigâr kalan Kuzey Afrika, Afrika ve bu yor, daha da sivri hale geliyorlar. Bu Büyük tabloya bakalım! na eklenen Musevi ve Türk etnik gruplarla kendi “eski katıksız Fransız” dokuarada medya ve sosyal medya sayesinde (veya yüzünden) ekmek ve yaNasıl olsa önümüzdeki bir hafsunu çoktan gerilerde bırakmış. Özellik şam hakkı arayan en düşük gelirli ile ta boyunca Amerika’nın iktidar geçile başkenti yeni bir sosyolojik fırtınanın altın saraylarda havyar banyosu yapanlar sözde aynı rüyanın içinde buluşuyorlar, ama korkunç düş kırıklıkları yaşayarak! Kendi canavar karşıtıyla yüzleşme Hem Fransa’nın hem Amerika’nın bu bahsettiğim gergin etnisite noktalarında yıllarca yaşadım. Değişen hızlı demografilerini, çete savaşlarını, ailelerin canlı kalma ve suça karışmama zorluklarını gözlerimle izledim. Televizyon program geçişlerindeki hızlandırılmış Boğaz vapurları veya bulutlar gibi, artık yaşam da aynı korkunç süratle akıyor. İnsanlar “başarı öyküsü” olarak gördükleri, dolar milyarderi olma hikâyelerini sürekli okuyarak, kendi çaresizliklerinde daha da debelenir hale geliyorlar. Bir spor firmasının ünlü sloganı “one life live it” (tek yaşamın var, kaçırma, yaşa), ne yazık ki gerçek hayatta adeta “tek yaşam hakkımız vardı, onu da ıskaladık” sloganına dönüşüyor! Bu da hayal kırıklığını artırdığı gibi, yıllarca sömürülen köleler, ırklar ve kolonilerin bıraktığı izlerden fışkıran hesaplaşma, varoluşçu bir şekilde bu yüzleşmeyi “şimdi”ye taşıyor. Böylece, her şeyi yakıp yıkmanın mubah ve tarihsel etik açıdan normalleştiği bu şizofrenik ortamda, sosyal dokular kendi bağırsaklarından “Alien” filmindeki gibi karşıt canavarlarını yaratıyor. Karınlardan kan kardeşi değil, kan düşmanı yaratan ortamlarda siyaset ve gerçek yaşam farkı hızla açılıyor. Apokaliptik ortamda adeta 200 metreye ulaşan sosyolojik tsunami, toplumların suratına çarparak onları asırlık uykularında yakalıyor. Sonuçta Amerikan rüyası da demokrasisi de güçler ayrımı da tuzla buz oluyor. Batı’nın dünyaya yaydığı savaş, sefalet ve açlık gerçekleri, artık kendi ülkelerinde bile demokrasi palavrasının kendi ellerinde patlamalamasını beraberinde getiriyor. Batı’nın yeni çehresi bundan sonra hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak… Kaset kumpası davasında 170 sanığın yargılanmasına devam edildi Tanıklar dinlendi Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bazı eski MHP’li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internette yayımlanmasıyla ilgili FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in de arasında bulunduğu 170 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada tanıklar dinlendi. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsünde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar hazır bulundu. Duruşmada, firari sanık Ömer Demir’in yurtdışına kaçışına yardım ettiği belirtilen Sezer E., tanık sıfatıyla dinlendi. Çiftçilik yaptığını belirten Sezer E, Demir’i tanımadığını, sanığı aracına aldıktan kısa süre sonra polislerce yakalandıklarını ifade etti. Demir’in yurtdışına kaçışı konusunda bilgi sahibi olmadığını savunan Sezer E., adını hatırlayamadığı bir arkadaşının kendisinden Demir’i boş bir araziye bırakmasını istediğini bildirdi. Duruşma bugün Tanık Selim B. ise sanıklardan Adem Çoban’ı tanıdığını, öğrencilik yıllarında Malatya’da FETÖ yapılanması bünyesinde aynı evde kaldıklarını anlattı. İlerleyen süreçte kendisinin örgütün askeri mahrem yapılanmasında görev aldığını anlatan Selim B., sanıkla sonraki süreçte irtibatı olmadığını ifade etti. Tanık Yunus A. da sanıklardan Erhan Sazi’yi öğrencilik yıllarında kaldığı yurttan tanıdığını ancak örgütsel bağı olup olmadığını bilmediğini beyan etti. Duruşma bugün devam edecek. Cumhuriyet Savcısı Cem Solmaz, 15 Aralık 2020’de dosyaya sunduğu esasa ilişkin görüşünde, sanıklardan 100’ünün “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak”, “silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “siyasal hakların kullanılmasını engellemek”, “konut dokunulmazlığını ihlal”, “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi”, “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçlarından cezalandırılmasını talep etmişti. Cezalandırılması istenen sanıklar arasında eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ömer Altıparmak, Gürsel Aktepe, Lokman Kırcılı, Yurt Atayün, Hami Güney ve Ali Fuat Yılmazer de bulunuyor. l ANKARA/ Cumhuriyet ÇOCUKLARA CİNSEL İSTİSMARDAN 82 YIL CEZA ALMIŞTI Yargıtay, o müdürün cezasını bozdu MEHMET İNMEZ İzmir’in Menderes ilçesinde, 2014 yılında görev yaptığı ilkokulda yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 82 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan okul müdürü Adil Ş’nin (70) cezasını Yargıtay bozdu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi’nin verdiği kararı inceleyen Yargıtay 14.Ceza Dairesi, yaptığı incelemede, sanık Adil Ş., hakkında “çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “çocuğun cinsel istismarı ve müstehcenlik”, “sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı” suçlarından mahkumiyetine dair İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen kararın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Daire kararda, mahkeme kararlarının açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğunu, deliler ile sonuçlar arasında bağ kurularak ulaşılan kanaatin kararlarda belirtilmesi gerektiğini vurguladı. Oybirliğiyle alınan kararla dosya İzmir 8. Ağrı Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Adil Ş’nin avukatı Atilla Ertekin Yargıtay’ın kararı sonrası yeni yargılanma yapılacağını ve müvekkilinin tutuksuz yargılanması için talepte bulunacaklarını belirtti. l İZMİR KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] ‘TKP/ML’nin Türkiye sorumlusu yakalandı’ İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı İstihbarat ve Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, Tunceli Sulh Ceza Hâkimliği’nce “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hakkında arama kararı çıkarılan terör örgütü TKP/ML’nin Türkiye sorumlusu olduğu ileri sürülen ‘Kemal’ kod adlı Nihat K’yi Esenyurt’ta bir evde gözaltına aldı. Nihat K’nin, 1979’da Diyarbakır Tıp Fakültesi’nde görev yapan Dr. Vahdettin Ayık’ın öldürülmesi olayının failleri arasında olduğu, şüphelinin ayrıca 1999’da Çankırı Valisi Ayhan Çevik’e yapılan bombalı suikast eyleminde yer alan şahıslar arasında bulunduğu belirtildi. l İHA Çete operasyonunda 12’si polis 55 gözaltı Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan başlattığı soruşturma kapsamında polis, dün sabah saatlerinde belirlenen adreslere eşzamanlı operasyon düzenledi. Ekipler, aralarında 1 komiser ve 11 polisin de bulunduğu 55 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerin, “adam öldürme, yaralama, yağma, silah ve uyuşturucu ticareti” yaptıkları öne sürüldü. l İHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ “Şili çamı” 1 Y A K U T İ Y E da denen, ko 2 O K A R İ N A A zalaklı büyük 3 bir ağaç. 2/ Ka 4 rahindibanın sebze olarak yenen yaprakları... Sodyum 5 6 7 N YA EKEN CAR SKALA ANANE NAR LA EBAT Ş I L I SU OB İ elementinin 8 İ R İ A P A Z simgesi. 3/ 9 A Z A M E T T M Boyu yüz metreyi geçebilen bir ağaç. 4/ Japon lirik dramı... “elimden gelen bu ben kişiyim” (Attilâ İlhan)... Bir nota. 5/ Çekya’nın plaka kodu... Dilenci. 6/ Bayrağı ya da sancağı taşıyan kimse. 7/ Çıkar yol, çare... İspanyolların sevinç ünlemi. 8/ Karışık renkli... Ürdün’ün başkenti. 9/ Hastalık derecesinde yemek yeme isteği. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Avcıüzümü, likapa” gibi adlar da verilen bir tür yabanmersini... Eski dilde su. 2/ İri taneli bir pirinç türü... Uzun tüylü bir süs köpeği. 3/ “Kime sorsan, evinde bir eksik” (Özdemir Asaf)... Yüz güzelliği. 4/ Sazlık, kamışlık. 5/ Yarı değerli bir süs taşı... Ermenistan’ın para birini. 6/ Kolza bitkisine verilen bir başka ad.. Bir nota. 7/ Bitkisel kökenli bir yiyecek ya da içeceğin damakta algılanan hoş kokusu. 8/ İdrar salgısının azalması... Lantan elementinin simgesi. 9/ Aynı adlı ağaçtan elde edilen bir reçine.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle