09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 8 EYLÜL 2020 SALI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.4630 0.7 kuruş 8.8260 3.2 kuruş 9.8610 1.7 kuruş 13.24 Sabit 1.097 10.49 puan 3.122.30 11.47 lira 463.46 62 kuruş Kamu şirketleri ‘Türkiye Sigorta’ ve ‘Türkiye Hayat Emeklilik’ olarak birleşti Sürdürülebilir eğitime özel destek veriyorlar MetLife Emeklilik ve Hayat, “Koruyucu Meleğim Eğitim Sigortası” alan ebevenylere “Eğitim Desteğim” hizme ti verecek. Bu paketle tıbbi bilgi ve da nışma, psikolojik danışma, hobi ku lüpleri, kariyer koçluğu, İzotomi ve ço cuklar için atölye programları başlıkla rı altında birçok ücretsiz ya da indirimli hizmet sunuluyor Genel Müdür Deniz Yurtse ven, “Pandemi süreci ile bir likte yapılan araştırmalar gös teriyor ki ebeveynleri bu sü reçte en çok endişelendiren konuların başında hayat stan dartlarının olumsuz anlamda değişmesi durumunda çocuk larının eğitim standartla rının da değişmesi geli yor. Tam da bu noktada eğitim sigortası ürünle rinin ve beraberinde sunulan hizmetlerin önemi karşımıza çı Deniz Yurtseven kıyor” dedi. Tüm evcil hayvanlar için asistans kolaylığı Allianz Türkiye’nin, üç farklı planla yenilenen “Yuvam Sigortası”na “Evcil Hayvan Asistans Hizmeti” teminatını da eklediği açıklandı. Yeni pakette seçime bağlı olarak yer alan teminatla sigortalı lar, evcil hayvanları için anlaşmalı vete riner kliniklerinde, veteriner hekim mu ayenesi, tırnak kesimi, göz temizliği, ku lak temizliği, parazit damlası veya pire tasması hizmetlerinden yılda bir kez üc retsiz faydalanabiliyor. Genel Müdür Yardımcısı Öktem Örkün şu bilgiyi ver di: “4 milyon evcil hayva nın sahiplenildiği ülkemiz de, bu tarz bir girişimde bu lunmaktan mutluluk duyu yoruz. Teminatımız sadece kedi ve kö pek dostlarımız ile sınırlı değil. Evcil kuşlar, ba lıklar, sürüngen ve kemirgenler Öktem Örkün de dahil.” TÜKETİM HARCAMASI ‘Ulaşım’ın yüzde 49’u araç satın almaya gitti TÜİK’in “Hanehalkı Bütçe Araştırması, 2019’ raporuna göre, toplam tüketim harcamasının yüzde 16.5’i “ulaştırma”ya gitti. Bundan en büyük pay ise yüzde 49.3 ile araç alımına ayrıldı. Bunu yüzde 32.1 ile kişisel ulaşım araçlarının kullanımı (yakıt ve yağları, yedek parça ile bakım ve onarım), yüzde 18.5 ile ulaştırma hizmetleri (karayolu ve diğer yolcu taşımacılığı) ile ilgili harcamalar izledi. Araç satın alma için “en fakir yüzde 20” yüzde 36.4, “en zengin yüzde 20” yüzde 53.5 pay ayırdı. l Ekonomi Servisi YARGITAY’DAN YENİ KARAR Geç gelip erken çıkan işten tazminatsız atıldı Milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren karara imza atan Yargıtay, sabah mesaiye geç gelip akşam erken çıkan işçinin tazminatsız şekilde kovulmasının önünü açtı. İş mahkemesi ve ardından İstinaf mahkemesi, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız nedenle feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verirken, Yargıtay ise işçinin işe zamanında gelmesi gerektiğini belirterek ilgili kararları bozdu, feshin geçerli nedene dayandığını belirtti. l Ekonomi Servisi YÖNETMELİK UYGULANMALI Fabrika yangınlarının faturası 500 milyon TL Türk Ytong Başkanı Fethi Hinginar, uzmanlara göre sigorta sektöründe, büyük yangın hasarlarının oluşturduğu maddi zararın her yıl 500 milyon TL civarında olduğu vurguladı. Endüstriyel tesislerdeki yangın riskinin ve hasarlarının alınacak önlemlerle azaltmanın mümkün olduğuna dikkat çeken Hinginar, “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik doğru uygulanmalı” dedi. Kamu liderliğe oturdu Birleşme sonrası kamu, hayatdışında yüzde 14 payla liderliğe yükselirken, hayattaki birincilik yüzde 30’a çıkan payla daha da arttı. Otomatik BES’te fon payı yüzde 57, Gönül BES’te yüzde 18’e çıktı. Kamunun sigorta ve emeklilik şirketlerinin, Türkiye Varlık Fonu (TVF) bünyesindeki TVF Finans Yatırımları altında birleştirilmesi dün resmen ilan edildi. Buna göre, Güneş Sigorta, Ziraat Sigorta ve Halk Sigorta “Türkiye Sigorta”, Ziraat Emeklilik, Halk Emeklilik ve Vakıf Emeklilik “Türkiye Hayat Emeklilik” unvanlı şirketler altında hizmet verecek. 15 milyon müşteri Tanıtım amacıyla dün Ankara’da Beştepe’de düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu birleşmenin finans piyasası ve reel ekonomiye de önemli katkıları olacağını belirterek birleşmeye ilişkin “38 bölge ve 2 bin 620 çalışanla, şimdilik, 15 milyon müşteriye hizmet veren ülkemizin en büyük sigorta ve emeklilik şirketini tesis ediyoruz” dedi. Hazine Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Türkiye Sigorta’nın Tuna1 doğalgaz kuyusuyla ilgili ilk poliçesini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sundu. ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da sektörün biriktirdiği fonlarla ekonomik büyüme için ihtiyaç duyulan finansmana kaynak sağlama işlevlerini de yerine getirdiğini, Türkiye Sigorta’nın bölgesel ve küresel rekabette güçlü bir piyasa oyuncusu olacağını anlattı. 4 TSB’nin ilk 7 aylık verilerine göre hayatdışı branşta birleşen kamu şirketlerinin, 38.4 milyar liralık toplam prim üretimindeki payı yüzde 14.1’e yükselecek. Bu payla kamu, halen yüzde 11.65 ile birinci sıradaki özel firmayı geçerek liderliğe yerleşecek. Yaklaşık 9 milyar lira prim üretilen hayat branşında ise kamu zaten, payı yüzde 14.1 olan Ziraat Emeklilik ile li derdi. Birleşme sonrası kamunun payı 30’a çıkacak. Böylece yüzde 12 ile ikinci sırada olan özel firmayla fark açılacak. ‘Otomatik’te güçlü 4 Gönüllü BES’te özelin fondaki liderliği sürecek. 31 Ağustos itibarıyla devlet katkısı hariç 126.5 milyar lira olan katılımcı fonunda kamunun payı 23.1 milyar lira ile yüzde 18.3’e çıkacak. 6.9 milyona yaklaşan katılımcı sayısındaki payı da yüzde 27.7 olacak. Otomotik BES’te ise 10.1 milyar liralık toplam çalışan fon tutarındaki payı yüzde 56.7, yaklaşık 7 milyon adet olan sertifika sayısındaki payı da yüzde 37.3’e çıkacak. Didem Özsoy ‘ORTAKLIK FIRSATLARI YARATMAYI AMAÇLADIK’ NN Hayat ve Emeklilik, Hackquarters işbirliğiyle sağlık teknolojisi alanındaki start up’ların buluştuğu NN Start Up Challenge’ın kazananları belli oldu. İlk üç girişim Enbiosis, Albert ve Vivoo olurken, Healbe ve Autotrain özel ödüle layık görüldü. Genel Müdür Vekili Didem Özsoy Dirican, bu etkinlikle sağlık teknolojileri ve sigortacılık sektörüne yönelik girişimcilik ekosistemini geliştirmeyi ve yeni girişim projelerinin iş modeline entegre edilerek ortaklık fırsatları yaratmayı amaçladıklarını belirtti. TAMAMLAYICI SAĞLIKTA YAŞ ORTALAMASI 27 Demir Sağlık, ilk 7 aylık verileri üzerinden sağlık sigortası sahiplerinin haritasını çıkardı. Buna göre, tüm özel sağlık sigortasının (ÖSS) yüzde 45’ini kadınlar kullanıyor. Hem ÖSS hem tamamlayıcı sağlık sigortasındaki (TSS) bireysel kullanıcıların yüz de 57’si de kadın. Bireysel ÖSS kullananların yaş ortalaması 39 iken, kurumsalda bu 29 yaşa iniyor. TSS kullanımında ise hem bireysel hem kurumsal müşterilerin yaş ortalaması 27. Ayrıca TSS plan tercihinde yatarak ve ayakta tedavi payı yüzde 90. Cargill işçisi hakkını arıyor Bursa Orhangazi’de bulunan Cargill Fabrikası’nda Tek Gıdaİş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan 14 işçi, eylemlerinin 874’üncü gününde, dün İstanbul Şişli’de bulunan PepsiCo Genel Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Birçok sendika ve siyasi parti üyesi de işçilerin eylemi ne destek verdi. Burada konuşan Tek Gıdaİş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya, patronun yasalara aykırı bir şekilde işçileri işten çıkardığını söyledi. Karlıkaya, “İşten çıkarılan arkadaşlarımızın alın teri, siz değerli müşterilerin katkılarıyla zenginleşen ve sürekli büyüyen Amerikan şirketi Cargill, artık sendika düşmanlığını bırakmalı, işten çıkarılan arkadaşlarımızı derhal geri almalıdır” dedi. İşçiler, konuşmaların ardından Cargill işletmesiyle iletişime geçmesi ve işçilerin işe geri alınması talebini içeren mektubu PepsiCo yöneticilerine verdi. l Ekonomi Servisi SALGINDA SAĞLIKÇI KIYIMI MUSTAFA ÇAKIR Şehir hastanelerinde uygulanan kamu özel sektör işbirliği (KÖİ) modeli, Adana’da işçi kıyımıyla sonuçlandı. Adana Şehir Hastanesi’ni işleten Rönesans Holding’e bağlı Rönesans İşletme Hizmetleri Danışmanlığı, alt işveren Fimer Özel Sağlık’ın rehabilitasyon hizmetleri alım sözleşmesini feshetti. Bu nedenle 50 personel işsiz kaldı. Oysa işten atma yasağı halen sürüyor. Ancak hükümetin İş Yasası’na eklediği “İşyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve fa aliyetin sona ermesi ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi” hallerinde iş sözleşmesi feshedilebiliyor. Taşeron firma işşiz kalanlardan küçük bir bölümünü Kayseri, Mersin, Isparta şehir hastaneleri ile Gaziantep’teki tıp merkezine kaydırabileceğini bildirdi. CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, konuyu Meclis gündemine taşıdı. Teşekkür beklerken Fizik tedavi ve rehabilitasyon biriminden 28 fizyoterapist, 14 tekniker, 8 yardımcı sağlık çalışanının teşekkür beklerken işinden olduğunu belirten Bulut, şu soruları yöneltti: “Adana Şehir Hastanesi’nde 50 fizyoterapistin sözleşmesinin feshedilmesinin gerekçesi nedir? Önergenin yanıtlandığı tarih itibarıyla sözleşmesi feshedilen kaç sağlık emekçisi istihdam edilmiştir? İşten çıkarma yasağının olduğu bir dönemde sağlık emekçilerinin sözleşmesinin feshedilmesi hakkında herhangi bir işlem başlatılacak mıdır? ‘Hakları ödenmez’ dediğiniz sağlık emekçilerinin mağduriyetinin giderilmesi için bakanlık olarak herhangi bir girişimde bulunacak mısınız?” l ANKARA Ekonomik anlayış ve Türkiye sigorta örneği Dün yapılan törenle kamu sigorta ve emeklilik şirketlerinin birleşimiyle kurulan “Türkiye Sigorta” kuruluşu açıklandı. Varlık Fonu destekli bu kuruluşun etkisi, hatta ömrünün, iktidar temsilcilerinin belirttiği ölçüde olamayacağı açık. Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada, “fon tutarı 154 milyar liraya ulaşan BES sistemindeki adımlarla uzun vadeli düşük maliyetli bir kaynak sağlanacaktır” demiş. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da Türkiye Sigorta’nın “kamunun gücü ve Varlık Fonu’nun sağlayacağı güvenle sektöre yön verebilecek, kâr güdüsünün yanında kamu ekonomik vizyonunun bir parçası olarak bölgesel ve küresel rekabette güçlü bir piyasa oyuncusu olacak, inşallah” şeklinde konuşmuş. Bu sözler, Türkiye Sigorta’nın asıl kuruluş amacını da açık ediyor. Özetle kamu sigorta şirketleriyle birlikte, iktidar kendi inisiyatifinde yeni bir fon kuruyor. Bunun amacı ne derseniz, en saf yorumla; toplanan fonları kamunun harcamaları ve borçlanmaları için kullanacak, halkın tasarrufunu istediği yere yönlendirecek. Peki, bunu bir ucuz fonlama aracı olarak kullanacaksa, emeklilik primi yatırmış kişilerin elde edeceği kazanç yüksek olabilir mi? Ucuz fonlama olacağı için fon yatıranların parasının yüksek oranda nemalanması, doğal olarak beklenmemeli. Buna rağmen bu şirketlere halk niye fon versin derseniz; bunu sağlamanın çeşitli yolları var, bunları yaşıyoruz. Önce kamunun işlerinde, kamuda çalışanların bireysel emekliliklerinde bu şirketlerin tercih edilmesi şart hale getirilebilir. Bireysel emeklilikte devletin katkısı söz konusu; bu kullanılarak tasarrufçuların buraya yönlendirilmesi için ek teşvik kararnameleri çıkarılabilir. Peki, mevcut özel sigorta ve emeklilik şirketleri ne olacak, haksız rekabet olmayacak mı? Kesinlikle haksız rekabet yaşanması kaçınılmaz, amacı belirtilirken söylenenler bunun açık kanıtı. Zaten sigorta ve bireysel emeklilik şirket fonlarının önemli bir kısmının kamu kâğıtlarında yatırım zorunluluğu var. Buna rağmen her şeyi kamunun emrine neden almak istiyorlar diye sorulunca, söylenmeyen başka amaçların olduğu şüpheleri, ister istemez beliriyor. Peki, bu büyük şirketlerin kamunun lehine, liyakatli yöneticiler tarafından, rasyonel yönetilme imkânı var mı derseniz; örneklere bakın derim. Sizce finans ve sigorta gurusu olan yeni futbolcu ve güreşçiler yönetime atanır mı? Bu arada “Türkiye” isminin, aynen T.C. gibi bazı şirketlerin unvanı haline gelmesi, bence baştan rekabeti önleyen, devletçiliği simgeleyen bir karar. Böyle bir ortamda dünyanın devlerinin yer aldığı Türkiye Sigorta Sektörü’nde rekabetten, fonların sağlıklı artmasından, dolayısıyla hep söylenen sermaye piyasalarını güçlendirecek fonların oluşumundan kesinlikle söz edilemez. Temel tercihler Tamam, Covid salgınıyla birlikte, biraz da bunu bahane ederek, küresel liderler uluslararası kuralları bir tarafa itip fevri kararlara yöneldiler, piyasa ekonomisi kurallarını esnetmeye başladılar ama bunun da bir dozu var. Kimse temel ekonomik anlayışa ters düşecek, örneğin ekonomiyi tümüyle devletin eline alacak adımları da atmıyor, atamıyor. Ülkelerin tabii ki ekonomik ve siyasi sistem tercihleri vardır, tabii ki devletçi politika mı uygulayacak yoksa küreselleşme içinde, işbölümünde kalmaya devam mı edecek, bunlar ülke yöneticilerinin, daha doğrusu halklarının kararıdır. Ancak hem küreselleşmenin nemalarından faydalanıp hem de temel kurallarına uymayıp, tersine dışa kapalı ekonominin göstergesi olan aşırı devletçi adımları atıyorsanız, bunun bir sonucu olacaktır. Yaşadığımız süreçte, artık neredeyse kimse piyasa ekonomisinin temiz ve mükemmel olduğunu söylemiyor, ekonominin tümüyle piyasanın emrine verilmesini savunmuyor, “kurallı piyasa ekonomisi” veya “sosyal piyasa ekonomisi” denen anlayış, son yıllarda giderek daha fazla öne çıkıyor. Özetle; temel piyasa kurallarını baz alıp, ulusal ve yerel toplumsal dengenin gözetildiği bir küresel sisteme gidilmek zorunda. Bu küreselleşmenin sona erdiği, dolayısıyla ülkelerin bu sistemden çıkıp da refah ve özgürlük sağlayabilecekleri bir yol bulunduğu anlamına gelmiyor. Çünkü devletin, ya da devletin başında bulunan grupların tek belirleyici olduğu ekonomik sistemlerin hem ekonomik refah hem de demokrasiden ve özgürlüklerden uzaklaşmayı beraberinde getirdiği bir gerçek. Ekonomik ve siyasi olarak birbirini besleyen bir süreçten söz ediyoruz. Özel sigorta şirketleri koyduğunuz kurallar içerisinde çalışıyor mu, belirlediğiniz kamu fonlamalarını yerine getiriyor mu, aralarında anlaşıp tüketicinin yani tasarrufçunun aleyhine hareketlere girip girmediğini denetliyor, kural ihlali görürseniz en ağır cezaları veriyor musunuz? Devletin görevi olan bu denetim ve gözetimi yapıyorsanız, neden sektörü büyük ağırlığıyla elinize geçirip, mevcut işleyişi bozuyor, uluslararası kesimleri ve size yabancı sermaye getiren ve getirecek olanları, bile bile zor duruma sokuyorsunuz? Bundan 10 yıl kadar önce, AKP’yi kuruluşundan beri destekleyen bir özel sektör kuruluşunun başındaki işadamıyla konuşurken, “Özel sektörün önünü açsınlar diye destekledik, kamu olarak bize rakip olmayı seçtiler” demişti. Sonradan operasyonunun ağırlığını dışarıya taşıyan bu işadamının söylediğine şaşırmıştım. Son dönemdeki “yerli ve milli” sloganlarıyla her şeyi “yönettiği devlete” alma niyeti çok önceden başladı, ama sonuç alınması imkânsız. Halk hemen değil ama sonunda bu anlayışın kendi çıkarına olmadığını görecek. Koalisyona dahil iş çevreleri işin bu boyutlara varacağını düşünmüşler miydi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle