09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 22 EYLÜL 2020 SALI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.6300 5.6 kuruş 8.9690 0.6 kuruş 9.8430 0.6 kuruş 13.84 0.11 puan 1.087 24.9 puan 3159.44 39.86 lira 470.96 4.60 lira Koronavirüs salgını, Türkiye’de de sağlık sigortalarına bakışı olumlu etkiledi Sağlığa ilgi büyük Gençlere ve AS’lıya yatırım 2 ödül getirdi Anadolu Sigorta’nın, 11. IDC Türkiye CIO Summit’te iki ödül birden kazandığı açıklandı. “AS’lı Yapay Zekâ ile Görüntüden Hasar Tahminleme” projesiyle “BT maliyet verimliliği” kategorisinde üçüncülük ödülüne layık görülen şirket, “İşin GeleceğiYetenek Yönetimi” kategorisinde de “Veri Analisti Yetiştirme Programı” ile ikinci oldu. Genel müdür yardımcısı Mehmet Abacı’nın verdiği bilgiye göre, geleneksel oto hasar süreci normal şartlar altında ortalama 25 gün sürerken AS’lı ile bu sürenin çok azaldığını, böylece hasar müşteri deneyiminde fark yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Veri analisti yetiştirme programı da şirketin karar destek süreçlerini etkin bir şekilde yaygınlaştırmayı hedefliyor. Mehmet Abacı ‘Dijitalleşmeyi kapasite artışıyla destekliyoruz’ Sompo Sigorta’nın, pandemide sigortalı ve tedarikçilerinin taleplerini dikkate alarak hasar süreçlerini hızlandıracak şekilde tüm aksiyonlarını üst seviyede dijitalleştirdiği açıklandı. Konu ile ilgili bilgi veren genel müdür yardımcısı Uğur Özer, yoğun salgın döneminde hasar taleplerinde doğal bir azalma olduğunu ancak talebin hiçbir zaman tamamen sıfırlanmadığını ve belirli seviyede devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: “Nisan ve mayısta gelen hasar ihbarlarını yüzde 70’lere varan oranlarda, ‘Dijital Hasar Birimi’nde yöneterek müşterilerimizin mağdur olmalarının önüne geçtik. Bunun için dijital servis partnerlerimizin sayısını, kısıtlamaların hemen başında 800 adetten 1250 adede Uğur Özer yükselttik.” Yılın ilk 7 ayında, özellikle tamamlayıcı sağlık ve acil sağlıkta güçlü prim artışları oldu. Sektör temsilcilerine göre salgın, sigorta bilincini geliştirdi. Küresel Covid19 salgını, yine bu kapsamda başlatılan kısıtlamalar nedeniyle seyahatle ilgili branşlar bir kenara bırakıldığında sağlık sigortalarında önemli bir hareketlilik yarattı. Covid19 gibi hastalıkların da teminat kapsamına alınmaya başlaması ilgiyi büyütüyor. Türkiye Sigorta Birliği’nin verilerine göre, yılın ilk 7 ayında sağlık sigortalarında toplam prim üretimi yüzde 23.6 artarak 5.9 milyar TL’ye çıktı. Bunun detaylarına bakıldığında ise belli alt branşlarda güçlü artışlar var. Örneğin yine ilk 7 ayda geçen yılın aynı dönemine kıyasla prim üretimi tamamlayıcı sağlıkta yüzde 55 artarak 829.3 milyon lira, acil sağlıkta yüzde 129.5 artarak 192.8 milyon liraya ulaştı. Kırmızı’dan uyarı Bunlara karşın prim üretimi seyahat sağlıkta yüzde 57.8 düşerek 52.1 milyon lira, yabancılar için sağlıkta yüzde 41.2 düşerek 78.2 milyon TL oldu. Konuyla ilgili değerlendirme yaA‘Accll'’ddeepprrmmaarrttıışşııyyüüzzddee112299 (OcakTemmuz, TL) pr amaYc7rılüt9lıanrs6reaabtlğkklmnuı17kl29aasy02şyü0tgmıızonl.drdrletayaay1osa2nı9.5 Ocak Şubat Mart N san Mayıs Haz ran Temmuz TOPLAM 2020 10.964.783 23.594.710 43.183.371 13.236.707 10.807.502 41.056.227 49.952.899 192.796.200 2019 8.050.400 8.268.262 31.182.837 12.358.047 8.385.200 6.731.576 9.047.461 84.023.784 Değ. (%) 36.2 185.4 38.5 7.1 28.9 509.9 452.1 129.5 AXA SIGORTA’NIN PAKETI GENIŞLEDI Axa Sigorta’nın, müşterileri için bir süredir devam ettirdiği sağlık seferberliğini “Sağlığım Tamam” kampanyası ile daha da güçlendirdiği açıklandı. Yaş sınırı 59’dan 65’e çıkarılırken ekim sonuna kadar yakınlarıyla gelen ve aynı anda 5 kişi ve üzeri sağlık sigortalı olanlara yüzde 10, “sülale” ve aile üyelerine yüzde 7.5 “aile” indirimleri sunuluyor. İcra kurulu üyesi Firuzan İşçan, amaçlarının “insanlığın gelişmesi adına insanlar için önemli olanı korumak” olduğunu belirtti. pan Doğa Sigorta Üst Yöneticisi Nihat Kırmızı, “Pandemi, sektörümüze bakışın değişmesine, sağlık sigortası bilincinin gelişmesine çok önemli katkı sağladı” dedi. Bu süreçte gerek bireysel gerek kurumsal müşterilerde tamamlayıcı sağlık sigortalarına talebin arttığına dikkat çeken Kırmızı, şöyle devam etti: “Sigorta, risk oluşmadan riski teminat altına almaktır. Bu kapsamda kişilerin sağlıklı iken sigortalanması önem arz ediyor. Ülkemiz sağlık sisteminin gelecekte de sürdürülebilir olması için finansmanında sigorta şirketlerinin giderek artan oranda yer alması kaçınılmaz.” Kırmızı, ayrıca sağlıktaki yüksek maliyet nedeniyle hasta paylarının sürekli arttığına dikkat çekti. GENERALI SIGORTA DUCROS’A EMANET EDILDI Sylvain Ducros Generali Sigorta’da yeni genel müdür Sylvain Ducros oldu. 1975 yılında Fransa’da dünyaya gelen ve 6 ülkede farklı şirketlerin operasyon ve merkez ofislerinde görev alan Ducros, sigorta ve reasürans sektöründe 20 yıllık deneyime sahip. Verilen bilgiye göre, hayatdışı branşta ürün geliştirme, fiyatlandırma, underwriting, hasar, reasürans, finans, yatırım, risk yönetimi, rezerv alanlarında deneyim sahibi olan Ducros, en son Roojai.com’da finanstan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak görev yaptı. ‘ALACAK’, ‘SIBER’ VE ‘SORUMLULUK’TA IŞBIRLIĞI Anadolubank’ın Marsh Türkiye ile yaptığı işbirliğiyle müşterilerine kurumsal alacak, siber güvenlik ve yönetici sorumluluk branşlarında sigorta ürünleri sunacağı açıklandı. Anadolubank Pazarlama ve Sigorta Bölüm Başkanı İnanç Altan, “Özellikle ticari müşterilerimize bankacılık hizmetleri dışında sunduğumuz sigorta ürün yelpazemizi daha da genişlettik” derken Marsh Türkiye Eş Üst Yöneticisi Yeşim Aksüt de sigorta ve risk danışmanlığı alanında çözüm ortağı olmaktan mutluluk duyduklarını vurguladı. Yeşim Aksüt Belediyeİş Sendikası Başkanı Yurdakul: İnsanları 200 kilometre öteye sürüyorlar Sendikalı işçiye ‘zulüm’ MANPOWER ARAŞTIRDI İşverene göre normale dönüş 12 ayı bulacak ManpowerGroup tarafından yapılan “Covid19 İş Dünyasını Nasıl Etkiledi Anketi”ne göre, Türk işverenlerin yüzde 47’si salgın sonrasında iş normallerine dönüşün 6 ila 12 aylık bir süre alacağı görüşünü paylaştı. Şirketlerin, salgının doğrudan etkilerine ilişkin önceliğinin çalışan sayısını kısıtlamak (yüzde 41) ve yeni işe alımları durdurmak (yüzde 35) olduğu görülüyor. Ayrıca işverenler, gündemlerindeki önceliklerin maliyet optimizasyonu, iş modeli değerlendirmesi ve adaptasyon, yetenek geliştirme yetenek kazanımı ve yeni segmentlere odaklanma olduğunu ifade ediyor. l Ekonomi Servisi ÇÖZÜM ARAYACAKLAR TÜRSAB ve İTO’dan İstanbul için işbirliği Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul turizminde yaşanan sorunlara çözüm bulmak ve İstanbul’u dünya turizminde daha üst sıralara taşımak için işbirliğini geliştirme kararı aldı. Yapılan ortak toplantıda, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, İstanbul’daki seyahat acentelerinin UKOME ve IGA başta olmak üzere yaşadıkları sorunları İTO Başkanı Şekib Avdagiç ile paylaştı. Avdagiç, sorunların çözümü için TÜRSAB’ın yanında olduklarını bildirdi. Toplantıda, İTO bünyesindeki tüketici hakem heyetlerine turizm konusunda eğitim verilmesi konusu da gündeme geldi. MUSTAFA ÇAKIR Türkİş’e bağlı Belediyeİş Sendikası Başkanı Nihat Yurdakul, eski AKP’li Bakan Hilmi Güler yönetimindeki Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ORBEL AŞ’de, işçilere Hakİş’e bağlı Hizmetİş Sendikası’na geçmeleri için “zulüm” yapıldığını söyledi. Yurdakul, “Bu, 3. dönem. Her dönem toplusözleşme dönemi geldiğinde işçileri Hizmetİş’e geçirmek için baskı yapıyorlar” dedi. “İnsanları oradan oraya sürüyorlar. Alıyorlar 300 kilometre öteye gönderiyorlar. Oradan alıyorlar 100 km., 200 km. uzaklıkta başka bir yere gönderiyorlar” diyen Yurdakul, “İnsanlar yerleşmiş, ev tutmuş. Bir bakıyorsun ‘hadi seni şuraya verdim’. Bütün bunları işçiler Belediyeİş’ten ayrılıp Hizmetİş’e geçmedikleri için yapıyorlar” diye konuştu. Yurdakul, işçilerin yerlerinin “hizmet için” değiştirildiği söyleminin de gerçeği yansıtmadığını vurguladı. “Gönderdikleri işçilerin hepsi Belediyeİş Sendikası üyesi. Gidenlerin içinde Hizmetİş’ten kimse yok. Neden Hizmetİş’ten bir kişiyi bile göndermiyorsunuz? Yanıt basit: İşçileri Belediyeİş’ten istifa ettirmek” dedi. 11 aydır yetki yok! Diğer yandan Yurdakul, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde de örgütlenmelerini tamamladıkları halde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 11 aydır yetki vermediğini vurguladı. Yurdakul, “Hukuk, adalet tanımıyorlar. Vicdanları kararmış. 11 aydır on binlerce insan mağdur edilebilir mi ya! 11 aydır toplusözleşme yapılamıyor. Bu durum bakanlıktan ve AKP’den kaynaklanıyor. Olacak iş değil” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA ‘SÖZLEŞMELER SADELEŞMELI’ ŞEHRİBAN KIRAÇ Akfen İnşaat tarafından kamuözel işbirliği (PPP) modeliyle yapılan ve 1 milyar 500 milyon TL’ye mal olan Tekirdağ Şehir Hastanesi inşaatında sona gelindi. 486 yataklı hastane, gerektiğinde 556 yatağa çıkarılacak. Hastaneyi eylül sonunda idareye teslim edeceklerini belirten Akfen İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Selim Akın, hastaneye Bulgaristan ve Yunanistan’dan da hasta beklediklerini söyledi. Akın, hastanede sözleşme gereği 19 hizmeti kendilerinin vereceğini belirterek bu hastanenin PPP modeliyle yaptıkları üçüncü hastaneleri olduğunu söyledi. Akın, “Yapişletkirala modelinde hasta garantisi var deniliyor ama kesinlikle böyle bir durum yok. Belki tekrar PPP modelini değerlendirebilirler. Eğer model devam ederse biz de talip oluruz” dedi. Akın, bu modelin Türkiye’ye yabancı sermaye çekmek için önemli olduğunu anlatarak “Sözleşme, yüklenicilere çok fazla sorumluluk yüklüyor. Bizim görüşümüz sözleşmeler sadeleşmeli ve PPP modeli devam etmeli” diye konuştu. “Şehir hastanelerinin kamulaştırılması önerisini” de değerlendiren Akın, “Böyle bir şey olacağını sanmıyorum ama bunların konuşulması bile yabancı yatırımcı için tedirgin edici” ifadelerini kullandı. Selim Akın l TEKİRDAĞ Faiz artışında daha ne kadar dayanılacak? Piyasadaki bozulma devam ederken Merkez Bankası’nın politika faizinde artışa daha ne kadar dayanacağı merak konusu oluyor. Daha doğrusu hükümetin artık faiz artışına izin verip vermeyeceği merak ediliyor. Piyasada yapılan anketlerde bu hafta yapılacak Para Politikası Kurulu’nda (PPK) Merkez Bankası’nın yine faiz artırmayacağı tahminleri ağırlıkta. Buna karşılık politika faizini artırmasa bile geç likidite penceresi faiz oranlarını artırarak, daha yüksek fonlama faizi uygulanmasını bekleyenler de var. Hafta başı piyasalar açıldığında, dün dolar kuru 7.6 TL’yi, Avro kuru 9 TL’yi aştı. Merkez Bankası’nın perşembe günü yapacağı toplantı öncesinde yaşanan bu hareket, “Piyasaların faiz artışı konusunda Merkez Bankası’nı zorlamaya devam ettiği” biçiminde yorumlandı. Uluslararası yabancı bankalar, üst üste yayımladıkları raporlarla Merkez Bankası’nın faiz artırması gerektiğini söyledi. Goldman Sachs ve Deutche Bank raporlarında, bu yıl sonunda politika faizinin yüzde 12’ye çıkması gerektiği, önümüzdeki yıl ortasına doğru ise yüzde 14 olacağı belirtildi. Yapılan bu tahminlerin ekonomi yönetiminin rasyonel davranması varsayımıyla yapıldığının altı çiziliyor. Bu tahminlere göre küçülme oranında iyileşme yapılırken, daha önce yüzde 5 olarak tahmin edilen 2020 yılına ilişkin küçülme oranlarının yüzde 3.5’e kadar iyileştiği görülüyor. Daha sınırlı olacak bir daralmanın sonucu olarak da cari işlemler açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) oranının yüzde 4’e düşmesi öngörülüyor. Yani daha makul bir ekonomik küçülme ve cari işlemler açığının kabul edilebilir oranlarda kalması için bu yılın sonuna kadar Merkez Bankası’nın şu anda yüzde 8.25 olan politika faizini yüzde 12’ye çıkaracağı öngörülüyor. Goldman’ın önceki beklentisi, gösterge faizin yıl sonunda yüzde 10 ve 2021 yılı sonunda yüzde 14’e yükselebileceği şeklindeydi. Şimdi gereken faiz artışı rakamlarında önemli yükselme gerektiği görüşüne geldiler. Raporu hazırlayan uzmanlar, “Bu görüşe yönelik temel risk, yetkililerin, büyümeyi desteklemeye devam etmeyi tercih ederek, politikayı çok az ve çok geç sıkılaştırmaları olur” dedi. Yani zamanında ve yeterli oranda yapılması gereken faiz artışlarının yapılmamasını tehlike olarak görüyorlar. Kısacası; hükümetin ekonomide büyümeyi zorlamaya devam etmesi halinde dengelerin iyice zorlanmasından korkuluyor. Yani yüzde 3.5 küçülme yerine büyüme oranında sıfıra yakın rakamları tutturabilmek için hükümetin frene yeterince basmamasından korkuluyor. Bu takdirde ise olacakları, daha önceki deneyimlerimden aktaralım: Şimdi faiz artırımı yapılmazsa, ileride çok daha yüksek oranlı artırımlar yapılmak zorunda kalınır. Bu arada kurlardaki artışın da tutulamama riski giderek daha büyür. Bu durumla biz 2018’de yaşanan krizde de karşılaştık, çok daha yüksek kur seviyesi görüldü, paniği önlemek için geç kalındığından çok daha yüksek oranlı faiz artırımları yapılmak zorunda kalındı. Fonlama faizi 10.39 Merkez Bankası yönetimi, son dönemki piyasa hareketlerine rağmen politika faiz oranını yüzde 8.25’te tutmaya devam etti. Merkez Bankası’nın piyasayı fonladığı ortalama faiz oranı ise geçen hafta sonunda yüzde 10.39’u buldu. Yani, ilkesel olarak zorda kalan bankaların gün sonunda hesaplarını kapatabilmek için kullanıldıkları geç likidite penceresinden fonlamaya başladı ve o nedenle politika faiz oranı piyasada geçersiz hale geldi. Bu yöntem daha önceki Merkez Bankası yönetimi döneminde de uygulanmış ancak piyasanın kafasını karıştıran ve dolaylı faiz artışını ifade eden yöntemden geri dönülmüştü. Şimdi yeniden politika faizini artırmamak için aynı yönteme döndüler. Yani arka kapılardan, dolaylı yollarla piyasayı sıkıştırıyorlar ama politika faizini artırmış olmuyorlar. Bu ise piyasaları tatmin etmiyor. Özellikle yabancılar, bunun geçici bir şey olduğunu, piyasadaki faiz oranları konusunda Merkez Bankası’nın kararlı tutum almamasının, günden güne değişecek oranlar ve istikrarsızlığı temsil ettiğini belirtiyorlar. Başka bir deyişle böyle yan yollarla parasal sıkılaştırmaya güvenmiyorlar. İşte bu nedenle Goldman, hafta sonunda yayımladığı bir analizde, Merkez Bankası’nın politika faizini artırmayıp onun yerine yüzde 11.25 olan geç likidite penceresi faiz oranını yüzde 12’ye çıkarabileceği tahmininde bulunmuştu. Yani piyasaya gerek görüldüğünde daha yüksek faiz oranıyla fonlama yapabilmek için kendisine kapı açtığını göstermek isteyebileceği tahmininde bulundu. Sorumlu; kendi bozdukları dengeleri onarabilmek için gereken adımları zamanında atmayıp ülkeyi ve halkı zora sokan politikacılardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle