26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 2 EYLÜL 2020 ÇARŞAMBA 200/35 0 240 /4 0 0 200/36 0 200/3 4 0 150/3 6 0 140/33 0 140/3 0 0 180 /3 6 0 380/2 1 0 380/25 0 190/3 5 0 360/2 5 0 200/1 2 0 350/2 5 0 190/1 1 0 220/1 9 0 210/1 0 0 280/1 4 0 190/1 1 0 280/1 6 0 240/1 9 0 300/2 5 0 TARİHTE BUGÜN 1922: Kurtuluş Savaşı’nda, Yunan Orduları Başkomutanı General Trikopis esir edildi. 1925: Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ve memurların şapka giymesine karar verildi. 1929: Cumhuriyet gazetesinin düzenlediği ilk güzellik yarışmasında Feriha Tevfik Hanım, Türkiye güzeli seçildi. 1938: Hatay Devletinin kuruluşu ilan edildi. 1945: İkinci Dünya Savaşı sona erdi. Tıp eğitimi aksadı, öğrenciler umutsuz, sağlıkçılar tükendi, koronafobi patladı Bu işin sonu gelmiyor Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği’nin (TÜSAD) eski başkanların iş yükünü önemli oranda artırdı ve poliklinikler ile yataklı klinikler kilitlen dan Prof. Dr. Mecit Süerdem, di” diye konuştu. Süerdem, pandemide aktif çalışan sağ özetle şunları söyledi: lık personelinde “Doktor ve hemşirelerin yoğun ve stres bir bölümü küçük evler ki li iş temposundan ralayarak aylarca eve git kaynaklanan tü meden buralarda yaşadılar. kenmişlik send Yakınları ile sadece kame SIBEL romu yaygınlaş rada görüşerek hasret gi BAHÇETEPE maya başladığını, derdiler. Tüm tükenmişlik, diğer yandan da bitkinlik, umutsuzluk, öf hastalanma ve hastalığı ya ke, kaygı gibi psikolojik bo kınlarına bulaştırma korkusu zukluklara bir de özlem ek olduğunu, bunun da çalışanların psikolojisini olumsuz lenmiş oldu. Sağlık çalışan Öğrenciler moralsiz larının aile yakınları, eşler etkilediğini belirterek “Fobiler Prof. Süerdem “Uzmanlık ve özellikle çocuklar bu sü listesi içine bir de ‘koronafobi’ öğrencilerimizin tümü mo reçten çok olumsuz etkilen eklenmiş oldu” dedi. ralsiz, bıkkınlık içinde, mut di. Pandemi döneminde eği Uzman sayısı yetersiz suz ve en önemlisi umutsuz. Özellikle gelecekleri tim kurumlarının yaşadığı en önemli sorunlardan bi Prof. Süerdem, TÜSAD tarafından hazırlanan kitap için nin belirsiz olması kaygılarını çok artırıyor” dedi. risi de öğrenci ve uzmanlık öğrencilerinin eğitim eksik “Covid19 pandemisinde gö liği oldu. Tıp fakültesi öğ ğüs hastalıklarının rolü” konulu bir ma rencileri tıp eğitiminin mantığına çok ters kale kaleme aldı. Hastaların ilk olarak aile bir şekilde online eğitim alıyorlar. Tıp fa hekimleri ve göğüs hastalıkları uzmanla kültesi öğrencilerinin eğitimlerinin teme rına başvurduğunu ancak göğüs hastalık li olan pratik eğitim yapılamadı, yapılmı ları uzman sayısının Avrupa Birliği (AB) yor ve daha uzun bir süre yapılmayacak ülkelerine kıyasla olması gerekenin yarı da. Pandemi süreci sadece sağlık çalışan sı kadar olduğunu söyleyen Süerdem, “Ye larında değil öğrenciler üzerinde de ciddi tersiz uzman sayısı nedeniyle pandemi dö kaygı ve umutsuzluk oluşturdu. Görünen neminde kısa sürede hasta sayısının hız gelecek pandeminin daha çok uzun süre la artışı göğüs hastalıkları uzmanlarının etkisini sürdüreceğidir.” ‘Yorgunluktan oturduğumuz yerde uyuyup kalıyoruz’ Pandemi ile savaşan sağlıkçıların açıklamaları özetle şöyle: l DOKTOR VE ÖĞRETIM ÜYESI: Covid19 nedeni ile hastalanan veya hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının Sağlık Bakanlığı tarafından “meslek hastalığı” olarak kabul edilmemesi bizi duygusal olarak olumsuz etkiledi. Diğer yandan performans yasasında yapılan son düzenlemede göğüs hastalıkları bölümünün tüm puanları düşürüldü. Verdiğimiz emeğin karşılığı bu olmamalıydı. l 3 YILLIK UZMANLIK ÖĞRENCISI: Kısa zaman içinde Covid19 hastalarımızın sayısında ciddi artış oldu. Kendimizi bir eğitim kurumunda değil pandemi hastanesinde çalışır bulduk. Ailelerden üçer beşer kişi hasta olarak geliyordu. Nöbetlerimizde sabaha kadar durmadan çalışıyoruz. Yorgunluktan oturduğumuz yerlerde uyuyup kalı yoruz. l YENI GÖREVE BAŞLA YAN UZMANLIK ÖĞRENCISI: Haziran ayında normalleşme süreci başlar başlamaz her şey aniden eski düzenine döndü. İnsanlar tamamen pandemi öncesi normal hayatlarına hızlı bir şekilde dönüş yaptılar. Gördüklerime inanamıyordum. Sakin kişiliğime rağmen çok sinirliydim, çileden çıkmıştım ve büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordum. Tüm umudumu yitirdim ve depresyona girdim. l KIDEMLI UZMANLIK ÖĞRENCISI: Pandeminin ilk haftalarında günde 100 PCR testi alınıyordu. Bu testler arasından 35’i pozitif sonuç verirse o gün hasta sayımızı çok kabul ediyorduk. Şimdi her 100 PCR testimizden 90 kadarı pozitif sonuç veriyor. Yaptığımız bütün fedakârlıkların boşa gittiğini, bu işin sonunun gelmeyeceğini düşünüyoruz. Kapı kapı MAHMUT LICALI korona Eylül Eylülü bir şiirle karşılamak isterdim. Mevsimler de her şey gibi değişse de eylül takvimdeki yerini koruyor. Yazın bitmesi demektir. Yazı uzatabiliriz. Deniz soğumaya başlamamıştır henüz. Hatta daha bir ılık, daha bir çekicidir. Başka yerlerde başka yazlara da gidilebilir. Fakat bütün bunlar uzatmalardır. Boşuna olmasa bile hüzün verici çabalardır. Artık genç değilken genç gibi olmaya çalışmak gibi. Bir şey o şey olarak güzeldir. Eylül gelmiştir ve artık buradadır. Şimdi onu tatmanın, onu anımsamanın, onu yaşamanın zamanıdır. HHH Her şey gibi mevsimleri de değiştirdik. Tatlar, renkler, kokular değişti. İçinden çıktığımız doğa bizi tanımıyor artık. Biz de tanımıyoruz onu. Unuttuk. Kimiz, neyiz, nereden geldiğimiz belli ama nereye gitmekte olduğumuz belli değil. Sevgisiz, duygusuz, bencil, unutkan, silik, kimliksiz bir kalabalık. HHH Dikkatle bakacak olsak, örneğin karıncaların çabasından, özverisinden, çalışkanlığından utanmamız gerekir. Arıların, kelebeklerin, börtü böceğin yaratıcılığından, yaşama bağlılığından, özeninden. Yaprak üzerinde yağmur damlasının ışıltısından. Sabahın, her sabah yeni başlangıçlar sunuşundan. Boşu boşuna akıp gitmekte olan anlardan, hak edip etmediğimizi kendimize sormadığımız, yaşam dediğimiz şu mucizeden. HHH Eylülü bir şiirle karşılamak isterdim. Onu kucaklamak, ona şarkılar söylemek, aşkımı bir kez daha itiraf etmek. Ayların en hüzün dolusudur bence. Öyle değilmiş gibi, ama öyledir. Yazın kapandığı, güze açılan kapıdır. İçinde iki mevsimi birden barındırır. Onu şu kötü, şu karanlık dünyada karşıladığımız için bizi bağışlasın dilerim. Onunla, ona daha yaraşan, daha yaşanılası zamanlarda yine karşılaşalım isterim. Koronavirüsle mücadele kapsamında oluşturulan denetim ekiplerinde görev alan öğretmenlerin hiçbir koruyucu ekipman verilmeden pozitif vakaların karantinada olup olmadığının kontrolünü yapması tartışma yarattı. CHP Ankara Milletvekili ve PM Üyesi Gamze Taşcıer, “Siz milyonlarca çocuğu öğretmenleriyle yüz yüze getirmeden önce, öğretmenleri COVID19 pozitif vakalarla, temaslı kişilerle ve karantinadaki insanlarla yüz yüze getiriyorsunuz” dedi. Ekiplerde görev yapanlar arasında muhtarlar, muhtar azaları, okul müdürleri, öğretmenler ve imamlar yer alıyor. CHP’li Taşcıer, “İbadethaneler kalabalıkların bir araya geldiği yerler, okulların 21 Eylül’de açılacağı söyleniyor, muhtarlar mahallelinin en sık temasta olduğu kişiler. Bu insanların temaslı kişileri kontrol için görevlendirilmesi ancak ve ancak salgının hızla yayılmasını isteyenlerin beceriksizliğidir” dedi. ‘Eğitim verildi mi?’ Denetim ekiplerinde görev alan kişilere karantina denetimi ve filyasyon çalışmalarıyla ilgili bir eğitim verilip verilmediğini soran Taşcıer, “Hiçbir koruyucu ekipman sağlamadan ‘Temaslıları ve karantinada olanları kapı kapı gezip kontrol edin’ diyorlar. Üstelik hiçbir vasıta sağlamadan, ‘kendi imkânlarınızla bunu yapın’ diyorlar” ifadelerini kullandı. Denetim ekiplerinde yer alan muhtarlar arasında yaşlı insanların da bulunduğuna işaret eden Taşcıer, “Siz halihazırda korunması gereken insanlara ‘Kapı kapı gez karantina kontrolü yap’ diyorsunuz” diye konuştu. l ANKARA ESKİŞEHİR’DE 4 KAT ARTIŞ Koronavirüs tedbirleri kapsamında maske takmanın zorunlu olduğu Eskişehir’de, Kurban Bayramı öncesinde günlük 40 olan pozitif vaka sayısının, son 3 haftada neredeyse 4 katına çıkarak 150’ye yükseldiği öğrenildi. Odunpazarı ilçesine bağlı 71 Ev ler, Huzur ve Emek Mahallesi’nde yoğunlaşan koronavirüs vakaları nedeniyle çok sayıda evde karantina uygulaması başlatıldı. Karantinaya alınanlar Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yanı sıra mahalle muhtarlığınca kontrol ediliyor. l DHA Sirenler, sağlık çalışanları için çaldı Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (SağlıkSen) dün sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek amacıyla Twitter’da kampanya başlattı. “#BuGeceSirenlerSaat21’de sağlık çalışanları şiddet mağduru olmasın diye çalacak” çağrısıyla yapılan kam panyada ağır iş yükünün son bulması ve istihdam eksikliğinin giderilmesi de istendi. Sosyal medyada ambulansların siren çaldığı görüntüler paylaşılırken, yurttaşların da desteğiyle etiket kısa sürede Twitter’da Türkiye gündeminde 1’inci sıraya yükseldi. l Haber Merkezi Ağır tablo yakın Pekçokilde boş yoğun bakım yatağı yok SİBEL BAHÇETEPE Covid19 pandemisinin zayıflatılamadığı ve yaygınlaşma eğiliminin arttığı birçok ilde yoğun bakım servislerinde boş yatak bulunamadığı belirtiliyor. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, pandemi süresince Covid19 hastalarına yoğun bakım servislerinde bakmayan özel hastanelerin ve sağlık kuruluşlarının kamulaştırılması ve Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda hizmet vermesi gerektiğini vurgulayarak “SGK, Covid19 salgınında görevini yapmaktan kaçınamaz. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve Sağlık Bakanı sorumluluklarının gereğini yapmalıdır” dediler. SGK görevini yapsın İstanbul’a ek olarak Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Konya, Manisa, Ankara, Bursa, Batman, Elazığ, Malat ya, Kayseri ve Sivas’ta da salgının hızla yayıldığını söyleyen doktorlar “Bu illerde Covid19 hastalarının yoğun bakım servislerinde yer bulamadıkları haberleri hekimler tarafından yaygın olarak dile getirilmektedir” dediler. Demir ve Kılıç, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a “Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) özel hastanelerin pandemi bakım hizmeti ödemelerini neden iptal etti?” diye sordu. Hekimler “Önümüzdeki günlerde okulların açılması girişimi, mevsimsel grip dönemi ve havaların soğuması ile birlikte kronik hastalığı olanların da salgından etkilenmesi daha ağır tabloların ortaya çıkması yol açacaktır. Ayrıca büyük ameliyatlar ve acillere başvuru da göz önüne alındığında ciddi yoğun bakım yatağı ihtiyacının ortaya çıkacağını öngörmek zor değildir” dedi. l İSTANBUL Ölüme göndermişler Şanlıurfa Siverek’te müftülük yönetimiyle tartışma yaşayan Burçalık Köyü imamı Osman Çilenti’ye (44) ceza olarak koronavirüsten ölen kişilerin cenazelerini yıkama görevi verildiği iddia edildi. Çilenti hayatı Çilenti nı kaybetti. Yeni Yaşam gazetesinin haberine göre eğitim ve koruyucu kıyafet verilmeyen Çilenti virüse yakalandı. Müftülük yalan söylediği iddiasıyla Çilenti’yi merkeze çağırdı. Covid19 testinin pozitif çıktığını gösteren raporu yetkililere ulaştıran Çilenti’den hakkında daha önce tutulan iki tutanak nedeniyle savunma yapması istendi. Hasta yatağında olduğu için ilçeye gelemeyeceğini söyleyen Çilenti’den iddiaya göre telefonla savunma alındı. Daha sonra savunmasını imzalaması için müftülükten bir kişi köye gitti. Görevli, savunma tutanağını asansöre koydu ve imzalaması için Çilenti’ye gönderdi. Evrakı imzalayan Çilenti, ertesi gün yaşamını yitirdi. Rahime Çilenti, eşinin müftülükteki usulsüzlüklere itiraz ettiği için hedef tahtasına konulduğunu belirterek “Cezalarını çeksinler. Eşimin şehit muamelesi görmesini istiyorum” dedi. MilDiyanet Sen Genel Merkezi, iddiaların soruşturulması talebiyle Diyanet İşleri Başkanlığı’na teftiş dilekçesi sundu. 14 imama daha aynı görevin verildiği, yalnızca Çileli’nin köyden merkeze çağrıldığı iddia edildi. l Haber Merkezi 2 hafta içinde 10 acı haber 15Ağustos tarihinden beri hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısı 10’a yükseldi. Etimesgut Şehit Sait Ertürk Devlet Hastanesi’nde çalışan, Iğdır Eski İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Nevruz Erez, Adana’da görev yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehdi Tasouji, Şanlıurfa’da Göçmen Sağlığı Merkezi’nde görevli Suriye uyruklu Dr. Muhannad Mushavad, Özel Ankara Umut Hastanesi’nde görevli Dr. Muhammet Hozikligil ile Kayseri’nin Develi ilçesinde 1 No’lu Aile Sağlığı Merkezi’nde hemşire Şenay Şahin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Şahin’in aktif görevde olmadığı, kanser tedavisi gördüğü ve 2 Ağustos’ta yüksek ateş şikâyetiyle hastaneye başvurduğu öğrenildi. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Twitter’dan “Ölüyoruz” diyerek doktorların fotoğraflarını paylaştı, “Söz bitti. Beş sağlık çalışanını daha yitirdik. Sözcüklerin tam anlamıyla canla başla mücadele ediyoruz ve ölüyoruz...” ifadelerine yer verdi. Dr. Abdurrahman Demir, aile hekimi Dr. Engin Ünaldı, Uzm. Dr. Ahmet Aydın Şener, Prof. Dr. Refik Çaylan, Dr. Turgut Erkutlu da geçen haftalarda yaşamını yitirmişti. l Haber Merkezi BİLİM KURULU ÜYESİ PROF. ÖZLÜ: Kontrolü kaybediyoruz Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, salgınla ilgili alınan kararlara ilişkin “Bugüne kadar alınan kararları biz vermedik. Görüşlerimizi söylüyoruz ama karar yetkimiz yok” dedi. RS FM’de bir programa katılan Prof. Özlü, vaka sayısının artmasına ilişkin “Durumu kontrol altında görmüyorum. Güz döneminde daha da artabileceğinden endişeliyim. Hem ağır vaka sayısı hem de can kaybı artıyor. Salgında kontrolü kaybediyor gibi duruyoruz” dedi. l Haber Merkezi 1 EYLÜL SALI 109 BİN 443 1572 7.247.935 6 BİN 417 %7.6 47 1003 271 BIN 705 991 245 BIN 929
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle