02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 3 AĞUSTOS 2020 PAZARTESİ HABER Ayrıntılar Erbaş’ın kılıcı! A li Erbaş’ın sözleri, davranışları öfke uyandırıyor toplumun farklı kesimlerinde. Erbaş memurdur, Ayasofya’yı camiye döndürmek gibi yetkisi yoktur. Atayan her kimse, onun adına konuşur. Erdoğan baştan beri dünya görüşünü gizlemedi; yaptığı atamalarla da tercihini açıkça ortaya koydu, onu arkasında hisseden memurları da gereğini yerine getiriyor. En son “fetret devri” çıkışı Erbaş’ın, bu bağlamda değerlendirilmelidir. Erbaş’ı eleştiren muhalif siyasiler yasak savmaktadır! Demokrasi, irkilten, rahatsız eden fikirlerin de özgürlüğünü içerir. Cumhuriyet karşıtları fikirlerini söyler, bunda korkacak bir şey yok. Ne derlerse desinler, karşılarında milyonlarca Cumhuriyetçiyi bulurlar. Sorun artık hukuk devleti hüviyetini yitirmiş olmaktır. “Karşıdevrim” taraftarları tuhaf hayallerini tüm topluma mal etmek istemektedirler. Hilafet hayali kuran, Cumhuriyet karşıtı çevrenin bir avuçtan öte olduğunu sanmıyorum. Asıl mesele koca Cumhuriyet birikiminin bu ellere esir düşmesidir. Kurumları ortadan kalktığı için sahipsizdir Cumhuriyet! HHH Dilipak için de aynı durum geçerli. İstanbul Sözleşmesi’ni destekleyen AKP’li kadınlara “fahişe” diyecek kadar ileri gitti. Sonra özür diledi gerçi, nafile. Kadın ve erkek eşitliğini bu çevreye anlatamazsınız. İnancı, ideolojisi budur. Mesele bu denli ileri gidilecek iklimin yaratılmasıdır. Muhalefet, AKP’nin her radikal adımını görmezden gelerek sandığa dek susma yolunu seçti; kendini imha edeceğini düşünüyorlar. Göreceğiz haklılar mı, değiller mi! Bana sorarsanız verilen ödünler, onarılması imkânsız ağır hasar yarattı. Şöyle düşünün, düne dek “Fesli Kadir” sapkın, meczup olarak görülür, ciddiye alınmazdı. Oysa tüm görüşleri bugün hayata geçti. Daha ileri gidilmesinin önünde ne engel var? HHH Cumhuriyet savunusu önemlidir. Bu görevi kim yapacak peki? Eskiden askerler sanırdı ahali. Oysa TSK çok uzun zamandır, belki elli yıldır, gericilerin suç ortağıdır. 12 Mart, 12 Eylül derken bugünlere kadar geldik. Cumhuriyeti halk savunmalıdır; gençler özellikle ve okuryazar kesim. Peki, orada durum nasıl? Geçen gün bir video vardı, pek övülen Z kuşağı çocukları Survivor ünlüsü biriyle fotoğraf çektirmek için upuzun kuyruk oluşturmuştu. Korona morona hak getire, dip dibeydiler. Görünüşe bakılırsa iyi eğitimliler çoğunluklaydı. Zaten sorun da bu ya, iyi eğitim ne demek? Tüccar üniversitelerle ilgili yeni veriler yayımlandı geçen gün. (Vakıf ya da özel diyorlar ama doğrusu tüccar olacak) Bu mekteplerde reklam harcaması, kütüphaneye yapılanın dört katıymış. Başka söze gerek var mı? Patronları Saraydan emir alan, rektörleri Erdoğan’ın kulu haline gelmiş, öğretim üyeleri işini kaybetmekten korkan bu yapılardan yetişen gençlerden ne olur? Bunlardan birinde iktisat profesörü olanı pek meşhur sosyal medyada, abuk sabuk öğütler veriyor, diyor ki: “Siyasetle ilgilenmeyin, bilim yapın, kendinizi geliştirin” Tiksindirici liberalizm budur işte. “Cehalet, vasatlık, bayağılıkta herkes uzlaştı” deyince kızıyorlar. Gençlik fetişizmi de yanılgıdır. Bir an önce kapağı yurtdışına atmak isteyen milyonlar var, peki ülkeyi kim savunacak? HHH İlkin sorun doğru saptanmalıdır. Neoliberal alçaklık tüm dünyayı esir aldı, en çok bizim gibi geri kalmış ülkelerde etkili oldu. Buralarda milliyetçilik, dincilik kolay pazarlanır. Gerçi Trump’ın ülkesinde de işler pek iç açıcı değil. Küçük ABD biziz ve artık pis koku her yana yayıldı, hakiki ABD de sorunlar örtülemez halde. Kapitalizmin krizi derin. Bu süreç ürkütücü etik sorunlar doğurdu. Bencil insanlar dünyayı kendi mutluluklarından, çıkarlarından ibaret sayıyor. Gençlerin ideolojisi bu! Erdoğan ideolojisi kapitalizmle yüzde yüz uyumludur! HHH Erbaş’ın kılıçlı müsameresi hafife alınır türden değildir. Bu süreç Cumhuriyetin tüm kurumlarıyla ortadan kaldırılmak istenmesine varacaktır. Kimse kendini kandırmasın. Göğsünde Atatürk fotoğrafı taşıyarak, arabaya Mustafa Kemal imzası yaptırarak muhalefet etmiş olunmaz. “Konforundan vazgeçmeye cesaretin var mı, yok mu?” Bu sorunun yanıtı verilmelidir. Örgütlenmek için mücadele gücü gerekir. Değerleri anlatmak için sıfırdan başlama iradesi lazımdır. Yoksa içi boş “Gardırop Atatürkçülüğü” ile bu işler yürümez… HHH Yeni bir Cumhuriyet için önce gerçeği görmeliyiz, sonra da dava arkadaşlarını iyi seçmek gerekir. Kapitalizmle hesaplaşma olmadan yol almak mümkün değildir. Erbaş’ı değil Erdoğan’ı izleyin! Ayrıntılar Çeşme Ilıca Plajı BAKAN KOCA: BIRINCI DALGA Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüse karşı dikkatli olmaları konusunda tatilcile SAHILLERE INDI re uyarıda bulundu. Bakan Koca, sosyal pay laşım sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı paylaşımda, “Birinci dalga sahillere indi. Tatilde dikkatli olalım” dedi. l DHA Bu gidiş iyi değil K oronavirüs salgınıyla ilgili Türkiye’nin son durumunu değerlendiren bilim insanları, kapalı alanda geçirilecek süreler artacak, bütün bunlar ikinci dalgayı tetikleyecek. Bu duruma ne hükümetin turizm sektörünü canlandırmak adına hastaneler ne ülkenin sağlık sistemi ne de sağlıkçılar attığı adımlar nedeniyle hastalığın tüm Anadolu’ya yayıldığını ve vakaların arttığına dikkat çekerek eylül ayında ağır bir tablo ile karşı karşıya kalınacağı SIBEL BAHÇETEPE dayanır. Bu gidiş iyi değil” vurgusu yaptı. Bilim insanları Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın koronavirüs vakalarındaki artışa ilişkin “Bu rahatlık uyarısında bulundu. Uzmanlar, “Eylül ayında ikinci devam ederse tablonun olumsuz yönde gitmesi dalga bekleniyor. Mevsimsel grip başlayacak, okullar kaçınılmaz. Bölgesel olarak gerekli kararları yeniden alırız” açılacak, yazlıkçılar, yaylalara gidenler evlerine dönecek, yönünde açıklamalarını ve Türkiye’nin son koronavirüs toplu taşımalar kalabalıklaşacak, havaların serinlemesiyle tablosunu Cumhuriyet’e değerlendirdi. ‘VATANDAŞIN KEYFINE BIRAKILDI’ Prof. Dr. SİNAN ADIYAMAN Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Hasta sayısı 1000’in altında tutuluyor ama test sayısı düştü. Ortalama test sayısı yüzde 22. Yeni vaka sayısı da yüz de 23 düştü. Test sayısını ne kadar az tu tarsanız yeni hasta sayısını o kadar az gö rürsünüz. Olgu sayısını azaltmanın en et kili yolu enfeksiyon zinciri nin kırılması. Türkiye, test sayısını azaltarak asemp tomatik hastaları yakala ma imkânımızı maalesef ortadan kaldırıyor ve sal gın çok hızlı bir şekilde ar tıyor. Diyarbakır, Urfa, Er zurum, Rize, Mardin, Ça nakkale, Zonguldak gibi illerde çok sayıda hasta ar Adıyaman tışı var. Manisa’da yoğun bakımda yer kalmamış. Ankara’da da sıkıntılar var. ‘Avrupa turist yollasın’ Siz hükümetsiniz, kamusal tedbirleri almak zorundasınız. Ayasofya’nın ibadete açıldığı gün 300 binden fazla insanın fiziksel mesafeyi korumadan bir araya gelmesi, bunlar yapılmayacak. Nişanları, düğünleri iptal edeceksiniz. Pandemi ile mücadelede alınan tedbirler toplum ve halk sağlığını düşünerek alınmıyor, tamamen ekonomik ve siyasi çıkarlar gözönüne alınarak yapılıyor. Hasta sayısı aşağı düşsün ki Avrupa turist yollasın. 50 yaş altı insanların ellerine ilaçlar veriliyor ve evlerine gönderiliyor. Evlerinin önünde önceden polisler bekliyordu, o kadar çok arttı ki yeteri kadar polis olmadığı için insanların keyfiyetine bırakıldı. Gidişat iyiye gitmiyor ve böyle devam ederse hastanelerin kapasiteleri de bunu kaldırmaya yetmeyecek. BIR BEDELI OLACAK Prof. Dr. NİLAY ETİLER Halk sağlığı uzmanı Sağlık Bakanlığı tarafından ilan edilen vaka sayısının, gerçek vaka sayısının altında olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü tanı ile ilgili bir test stratejisinde değişiklik yapıldı, hasta ile teması olan ancak semptomları olmayanlara test yapılmıyor. Ayrıca orantısal olarak da yoğun bakım vaka sayısı önceki döneme göre daha fazla ve giderek artıyordu. Ancak 26 Temmuz’dan sonra, bakanlık açıklanan tabloya ağır vaka tanımı ekledi. Yoğun bakım ile entübe hasta sayısını artık göremiyoruz. Ağır vakanın tam da ne olduğunu bilmiyoruz. İnsanların rehavete kapılmasının nedenlerinden biri 45 aydan bu yana olan yorgunluk gibi faktörlerin yanı sıra ekonomik kaygılarla ekonomiyi diri tutmak için devlet büyüklerinin çizdiği iyimser bir tablonun sunulması. Tüm bunların faturası elbette çıkacak. Okulların açılması, yaz döneminin bitmesi, yazlıklarda, yaylalarda olanların geri dönmesi, havaların soğuması ve kapalı ortamlarda geçirilen zamanın artması, toplu taşıma araçlarının yoğunlaşması; bütün bunlar ikinci dalgayı tetikleyecek. ‘BIRINCI DALGA SÜRÜYOR’ Prof. Dr. KAYIHAN PALA Halk Sağlığı Uzmanı / Uludağ Üniversitesi Test sayısındaki azalmaya karşın hasta sayılarında son günlerde bir artış olduğu gözleniyor. Okulların açıl ması için günlük olgu sayısının yüz bin de 1’in altında olması gerektiği ulusla rarası platformda kabul görmektedir. Ülkemizde salgın henüz kontrol altına alınabilmiş değildir. Öncelikle salgın kontrol altına alınma lı, yüz bin kişi başına düşen günlük yeni ol gu sayısında iller ara sındaki gözlenen bü yük farklılıklar gide rilmeli ve okulların açılabilmesine ilişkin Pala koşullar konunun uz manları ile tartışılma lıdır. Bugünkü duruma bakarak okulla rın ağustos ayı içerisinde açılmasının uygun olmadığını söyleyebiliriz. ‘Faturasını ödüyoruz’ 1 Haziran’da önlemlerin gevşetilmesinin sonuçlarını, üzerinden iki ay geçmesine karşın bugün halen gözlüyoruz. Bunun faturasını iki aydır olgu ve ölüm sayılarının düşmemesi hatta biraz yükselmesi ile ödüyoruz. Türkiye 230 bini aşan doğrulanmış hasta sayısı ve 6 bine yaklaşan ölüm sayısıyla henüz birinci dalgayı yaşıyor, birinci dalga halen sönümlendirilebilmiş değil. Eylül ayından başlayarak mevsimsel grip olgularında da artış gözlenmesi olasılığı var. Bu durumda bir yandan grip vakaları, diğer yandan da Covid19 salgını sağlık sistemimizi zorlayabilir. GARSONA, ŞOFÖRE TEST AyPrıonft.ıDlarr. MEHMET CEYHAN Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Belirtisiz vakaları bulmak için farklı bir test politikası uygulamalı yız. Şu anda günlük 45 binli rakam larda olan testler havalimanlarında, yurtdışından Türkiye’ye gelen ve ge riye dönen kişilere ya da bazı gruplara (fut bolcular gibi) yapı lan testler. Asıl virüsü yayma ihtimali yük sek olanlar gişe me murları, sağlık perso neli, garsonlar, şoför ler gibi gruplara test ler yapmak lazım. Bu na yönelik test politikası geliştirilmeli. Va Ceyhan kalar azalmıyor ve aynı seviyede gi diyor diye önemsemeyen insanlar var ama bu iyi birşey değil. Aşı bulmak zorlaşacak Uzun süre bu civarda vaka ile gitmeyi ne sağlık altyapısı, ne sağlık personeli, ne ekonomi kaldırabilir. Bir an önce vaka sayıları düşmeli. Şu an da yürütülen tedbirlerle ve halkın buna uyum oranı ile bunun azalması söz konusu değil. Covid19 geçiren hastalar üstüne influanzaya yakalanırsa daha ağır seyreder. Grip ve pnömokok (zatürree) aşısı risk grubu, yapmalı ama bu aşıları bulmak pek mümkün olmayacak gibi görünüyor. Dünyada aşılara talep fazla. ‘CIDDIYE ALINMIYOR’ Prof. Dr. ALİ FUAT KALYONCU Eski Türk Toraks Derneği Başkanı Ankara, İstanbul, Konya, Diyarbakır, Erzurum, Adana ve sahil beldelerinde de vaka artışlarının olduğu duyumlarını alıyoruz. Hastalık, Anadolu’ya yayıldı, insanlar artık maske takmıyor, sosyal yaşamlarına aynı şekilde devam ediyorlar. Biraz da Sağlık Bakanı’nın açıklamalarında iyimserlik var ve insanlar rehavete kapılıyorlar, hükümetin kendisi de ciddiye almıyor ki. Tüm bunlar mutlaka önümüze fatura olacaktır. Böyle bir ortamda işlerin iyiye gitmesi Kalyoncu zor. Sınır geçişlerimiz çok güvenli değil. Problemli bir dönemdeyiz. Turizm sezonu diye hükümet bu rakamları biraz düşük tutmaya çalıştı onları da anlıyorum. Böyle bir durumda ağustos ayında biraz daha sorunun büyümesinden endişe ediyorum. DURUM VAHİM! Asistan Prof. EMRAH ALTINDİŞ Harvard Üniversitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Durum çok vahim. Ma Altındiş alesef, salgın pek çok şehirde kont rolden çıktı. Türkiye’de sağlık siste minin muhtemelen en güçlü olduğu şehirlerden başkent Ankara’da, tüm yoğun bakımların dolu olması artık yoğun bakıma hasta kabul edilme mesi, hem akıldışı salgın yönetimi nin sonucu, hem de çok tehlikeli bir gelişme. Eğer test sayıları bu komik sayılardan yükselmez, enfeksiyonun çok yayıldığı şehirlerde (Ankara, Di yarbakır, Bursa ) minimum 2 hafta karantina uygulanmaz, topluma du rumun vahameti anlatılmazsa, son bahar/kış ağır geçecek!” diye yazdı. PROF. DR. YEŞIM TAŞOVA: Aman dikkat! Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, sonbaharda beklenen “ikinci dalgaya” ilişkin uyarılarda bulundu. Taşova, normalleşme sürecinde toplumun büyük kısmının Covid19 öncesi dönemdeymiş gibi davranmaya başladığına dikkat çekti. Taşova, kurallara uyulmazsa, pozitif vaka sayılarının “ikinci dalgada” daha da artacağını belirterek “Kendimiz, sağlık çalışanları ve büyüklerimiz için daha dikkatli olmamız gerekiyor” dedi. l AA 3 GÜN 3 GECE ‘MESAFESİZ’ DÜĞÜN Koronavirüs vakalarının en çok görüldüğü iller arasındaki Mardin’de, Derik ilçesinde yapılan düğünden görüntüler tepki çekti. Sosyal mesafe ve maske kurallarının uygulanmadığı, 3 gün süren düğünde onlarca kişinin kol kola halay çektiği görüldü. l DHA 2 AĞUSTOS PAZAR 40 BIN 247 987 4 MILYON 885 BIN 916 5 BIN 728 18 978 232 BIN 856 582 ADALAR KUYRUĞU Kurban Bayramı’nda gezmek isteyen İstanbullular Adalar’a akın etti. Kadıköy’deki Adalar iskelesi önünde uzun kuyruklar oluştu. Oluşan kuyrukta sosyal mesafe unutulurken kimisi ise maske takmadı. l DHA PROF. DR. TEVFİK ÖZLÜ: Sağlıkçılar yoruldu Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, sağlık çalışanlarının yorulduğunu, vaka sayılarının düşürülmesi gerektiğini söyledi. Prof. Özlü, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Sağlık çalışanları çok yoruldular. Vaka sayılarımızı düşürerek yüklerini azaltmalıyız. Dinlenmiş, moral ve motivasyonu yüksek olarak önümüzdeki sezona girmeliler. Solunum hastalıklarının yoğunlaşacağı kışın, onlara daha çok ihtiyacımız olacak” dedi. HASTANELER DOLUYOR Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Osman Yüksekyayla, kentte günlük 300350 civarında pozitif koronavirüs vakasının tespit edildiğini, hastanelerde yer sıkıntısı yaşandığını söyledi. Bu şekilde devam ederse çok daha ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalabiliriz” dedi. GÜNDE 100 VAKA VAR Malatya Valisi Aydın Baruş, kentte ilk vakanın çıktığı 15 Mart’tan itibaren 1 Temmuz’a kadar düşük sayılarla seyreden salgının sürekli yükselişe geçtiğini, son 4 gündür günlük 100’lü rakamları aştıklarını söyledi. %8.5 216 BIN 494 Koca: Bin sınırındayız Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Tedbire ihtiyaç var. Günlük yeni hasta sayımız bin sınırında. Bu sayının altına inmek için 33 gün süren bir çabamız olmuştu. Yeni hasta sayılarının artış eğiliminde olduğu iller Ankara, Mardin, Diyarbakır, Gaziantep, Konya. 36 ilimizde ise 3 gündür yeni ağır hastamız olmadı” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle