17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA 11 9 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.8900 0.5 kuruş 7.7850 1.5 kuruş 8.6590 0.9 kuruş 9.96 0.07 puan 118.712 627 puan 2696.09 24.56 lira 400.04 5.28 lira İŞKUR’un açıkladığı mayıs rakamları, işsizlik sorununun büyümeye devam ettiğini gösteriyor 109 bin kişi daha işsiz Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) haziran ayıyla ilgili “Aylık İstatistik Bülteni”, ülkenin büyük sorunu olan işsizliğin Covid19 salgınında daha da ağırlaştığını bir kez daha ortaya koydu. Bu kapsamda işten atılanların işsizlik ödeneği almak için İŞKUR’a yaptığı başvurular, özellikle dikkat çekiyor. Çünkü salgın nedeniyle 17 Nisan’da başlayan ve halen süren “işten çıkarma yasağı”na rağmen bu başvurular her geçen gün artıyor. 248 bini kadın 4 Mayısta 108 bin 814 kişi daha işsizlik ödeneği almak için başvurdu. Ancak bu kişilerin 10 bin 18’i bu ödeneği Geçen mayıs ayında, 108 bin 814 kişi daha işsizlik ödeneği almak için başvurdu. İlk 5 ayda başvuran kişi sayısı da 920 bine ulaştı. almaya hak kazandı. Ayrıca nisan ve mayıs aylarında, toplamda ödenek almak için 417 bin 782 kişi başvururken, 79 bin 365 kişi almaya hak hazandı. 4 Yılın ilk 5 ayında ise başvuru yapan kişi sayısı 919 bin 978’e, hak eden kişi sayısı 391 bin 100’e ulaştı. Başvuranlardan 671 bin 827 kişi erkek, 248 bin 151 kişi kadınlardan oluştu. Hak edenlerin de 217 bin 786’sı erkek, 101 bin 314’ü kadın çalışanlar. 4 Yine aylık bültene göre işverenlerin işçi taleplerini gösteren “açık iş” sayısı, haziran ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 22.1 azalarak 118 bin 280’e indi. Açık iş sayısı, yılın ilk 6 ayında da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30.2 azalarak 751 bin 192 oldu. Kamuda yükseldi 4 Ayrıca yılın ilk 6 ayında, açık iş sayısı özelde yüzde 31.8 düşerek 727 bin 611’e inerken kamuda yüzde 162.5 artarak 23 bin 581 oldu. 4 “İşe yerleştirme” ise haziran ayında yüzde 42.4 azala rak 67 bin 832 kişiye, ilk 6 ayda da yüzde 44.2 azalarak 384 bin 150 kişiye düştü. 4 İşe yerleştirmeye cinsiyet açısından bakınca ilk 6 ay da işe yerleştirilen kadın sayısı yüzde 40.9 düşerek 133 bin 292, erkek sayısı yüzde 45.8 azalarak 250 bin 858 oldu. l Ekonomi Servisi BDDK’nin bankalara baskısı devam ediyor BDDK, banka müşterilerinin vade tarihi 2020 sonuna kadar olan ödemelerine ilişkin öteleme taleplerinin karşılanmasını istedi. İhracatçıya göre en kötü geride kaldı İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki gelişmeleri ölçen Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, haziran ayında hızlı yükseldi. Mayısta 34.1 olarak ölçülen endeks, haziran ayında eşik değer olan 50’ye çok yaklaşarak 47.5 olarak gerçekleşti. Salgın nedeniyle nisan ayında 19.1 ile tarihi dip seviyeleri gören endeks, tüm dünyada sokağa çıkma yasaklarının gevşetildiği ve normalleşme adımlarının atıldığı mayısta toparlanma sürecine başlamıştı. Endeks, hazirandaki performans ile salgın öncesi seviyelere geri döndü ve son dört ayın en yüksek düzeyinde kaydedildi. Endeks verilerine göre Türk ihracatçıları, talep koşullarındaki daralmanın sonuna yaklaşıldığını düşünüyor. Türk ima lat sektörü ihracatının yaklaşık yüzde 26’sını oluşturan Almanya, Birleşik Krallık, İtalya ve İspanya’da üretimdeki daralmalar çok daha düşük oranlarda gerçekleşirken Fransa son dört ayın, BAE de son altı ayın ilk artışını sergiledi. ABD’de de ekonomik aktivitedeki gerileme üst üste ikinci ay belirgin şekilde hız kesti. Endeks sonucunu değerlendiren IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, “Daralmanın en sert kısmının geride kaldığı net bir şekilde hissedilirken firmaların yeniden büyümeye geçişi değerlendirmeye başlayabilecekleri görülüyor. Salgının yeniden hızlı bir şekilde yayılmaması halinde yılın ikinci yarısında ihracat talebinin belirgin bir şekilde toparlanma yoluna girmesi söz konusu olabilir” dedi. l Ekonomi Servisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), finansal kurumlara salgınla ilgili normalleşme sürecinde bireysel ve ticari müşterilere kolaylık sağlayacakları hususları 11 maddelik bir talimatla bildirdi. Bu kapsamda BDDK, öncelikle ilgili kuruluşlardan, bireysel ve ticari müşterilerin vade tarihi 2020 yıl sonuna kadar olan ödemelerine ilişkin öteleme taleplerinin karşılanmasını ve ötelenen nakit akışları için güncel piyasa koşullarına uygun fiyatlama yapılmasını istedi. Kredi kartı aidatına itiraz edenlerin talebi doğrultusunda tahsilatın geçici bir süreyle ertelenmesini isteyen BDDK, ma ‘12.4 MILYAR TL’ YAPILANDIRILDI Bankalar tarafından Ekim 2019’da uygulamaya kolan Finansal Yeniden Yapılandırma (FYY) Çerçeve Anlaşması Programı kapsamında, Mayıs 2020 sonuna kadar yapılandırılan borç miktarı 12.4 milyar liraya ulaştı. Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre bu borçların 12 milyar 184 milyon lirası 47 büyük, 217 milyon lirası 18 küçük ölçekli şirkete ait. Mayısta ise 3 milyon lirası küçük ölçeklilere ait, top lamda 1 milyar 125 milyon liralık yapılandırma sağlandı. Firma sayısı da, biri küçük ölçekli 17. Büyük ölçekli şirketlerin sektörlerine bakıldığında ilk sırada 4.9 milyar liralık borçla enerji var. Bunu 4 milyar lira ile imalat sanayi, 777 milyon lirayla turizm, 609 milyon lira ile toptanperakende ticaret ve 350 milyon lirayla sağlık izliyor. Küçük ölçeklilerde ise 71 milyon liralık borçla toptanperakende ticaret ilk sırada. kul ve somut gerekçe olmaksızın kart limitlerinin kısıtlanması ve kredi kartlarının nakit çekime kapatılması gibi uygulamalarda hassasiyet talep etti. Emekliye kolaylık Yine BDDK, krediye bağlı sigorta poliçelerinde temerrüt hali gerçekleşince tazmin koşulları oluşup oluşmadığının kendiliğinden sorgulanması, varsa kredi geri ödemesinin sigorta poliçesinden kolayca karşılanmasını sağlayacak bir sistemin işletilmesini önerdi. Kaynaklara göre BDDK’den bankalara giden yazıda, özellikle 60 yaş üstü kişiler için emekli aylıklarının bir seferde ATM’lerden çekilebilmesi, kart tesliminin evde yapılması gibi kolaylıklar sağlanması istendi. BDDK, 20 Mart’ta bankalara gönderdiği talimatla da 50’ye yakın tedbirin hayata geçirilmesini önermişti. l Ekonomi Servisi ‘Kripto para’ yatırımda daha çok öne çıkacak Dijital dünyanın yeniliklerinden biri olan “kripto para”lar, bugün bir dizi tartışma yaratsa da önemli bir takas ve yatırım aracı haline geldi. BtcTurk’un 7. yılıyla ilgili dün online toplantı düzenleyen üst yönetici Özgür Güneri, bu sektörün dikkat çekici bir dönüşüme uğradığını, kripto paraların da daha fazla ön plana çıkmaya başladığını belirtti. Güneri, şöyle devam etti: “Haziran sonu itibarıyla yaklaşık 900 bin kullanıcıya ulaştık. Tüm illerden kullanıcılarımız var ve sayıları sürekli artıyor. Bunda özellikle son dönemlerde faizlerin düşmesi, artan volatilite gibi nedenler etkili oluyor. Bugün dünyada güvenli varlık azaldı. Bu nedenle Bitcoin daha fazla öne çıkacak.” ‘Cüzdan’da dursun Bu sistem için güvenliğin büyük önem taşıdığını vurgulayan Güneri, bunun için bir dizi önlem aldıklarını, örneğin sadece kullanıcılarının kendi hesaplarına kimlik bilgisiyle TL yollayabildiğini, işlemlerin ise kripto paralarla yapıldığını kaydetti. Türkiye’nin 5 büyük bankasıyla çalıştıklarını da hatırlatan Güneri, kripto paraların şirket yerine “kişisel cüzdan”da tutulmasının da büyük önem taşıdığı anlattı. l Ekonomi Servisi Özgür Güneri, tüm dünyada kullanıcı kabulüne başlayacaklarını açıkladı. Haziran ayında en yüksek reel getiriyi BİST sağladı Geçen ay yatırım araçları arasında Borsa İstanbul öne çıktı. ??? Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Haziran 2020” raporuna göre en yüksek aylık reel getiri, yurtiçi üretici fiyat endeksi (YÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 9.9, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 9.42 oranlarıyla BİST 100 endeksinde gerçekleşti. TÜFE ile indirgendiğinde devlet iç borçlanma senedi (DİBS) yüzde 1.15 ve Avro yüzde 0.29 ka zandırırken mevduat faizi (brüt) yüzde 0.53, külçe altın yüzde 2.09 ve dolar yüzde 3.01 yatırımcısına kaybettirdi. Yıllıkta altın önde Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde ise külçe altın, yatırımcısına YÜFE ile indirgendiğinde yüzde 40.47, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 32.43 kazandırdı. Ayrıca TÜFE ile indirgendiğinde DİBS yüzde 19.16, mevduat faizi (brüt) yüzde 7.97, BİST 100 endeksi yüzde 5.87, dolar yüzde 4.16 ve Avro yüzde 3.81 kazandırdı. Enflasyon tahmini yükseldi Uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye raporunda manşet ve çekirdek enflasyondaki yükselişlere işaret ederek 2020 yılsonu için Türkiye’nin enflasyon tahminini yüzde 11.3’ten yüzde 11.7’ye yükseltti. Bu seviyenin yüzde 7.4 olan TCMB’nin yıl sonu tahmininin ve yüzde 9.6 olan beklentilerin oldukça üzerinde bir veri olması dikkat çekti. TARIMDA IHRACAT KISITI KALKSIN Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuru soğan, patates ve limonda tüketimdeki daralma ve ihracata getirilen kısıtlamanın çiftçileri mağdur ettiğini söyledi. Bayraktar, “Karantina tedbirleri kapsamında lokanta ve otellerin kapalı olması, sonrasında bu işletmelerin tam kapasite ile çalışmaması talep daralmasına neden oldu. Kuru soğa nın fiyatı 30, patatesin fiyatı 40 kuruşa kadar geriledi. Depoda bekleyen limon fire veriyor. Çiftçilerimiz üretimden kopma noktasına geldi. Bu ürünlerin ihracatına getirilen kısıtlama kaldırılmalı” dedi. Bayraktar’ın aktardığına göre Adana, Hatay ve Bursa/Karacabey’de yer yer yazlık soğan tarlada kaldı. Hasadın sonuna gelinen Ödemiş’te ise patates fiyatı 95 kuruştan 40 kuruşa geriledi. Limonda ise ihracat izni verilen 10 bin ton kotanın ancak 4 bin tonu ihraç edilebildi. İhracat kısıtı ve talepteki daralma nedeniyle depolarda alıcı bekleyen limonda kalite kayıpları yaşandığına dikkat çeken Bayraktar, “Eldeki ürün pazarlanamadığı takdirde ürün yaşanan kayıplar daha da fazla olacaktır” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Temsa’nın devrine onay Rekabet Kurumu, Temsa’nın devralma işlemine izin verilmesini kararlaştırdı. Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde yer alan duyuruya göre Temsa’nın ortak kontrolünün Hacı Ömer Sabancı Holding iştiraki Exsa Export Sanayi Mamulleri ile PPF Beer Topholdco tarafından devralınması işlemine izin verildi. Temsa 2019 Mayıs’ta İsviçre merkezli True Value Capital Partners’a satılmıştı. Ortağı Çekya merkezli Skoda Transportation ile şubat ayında iyi niyet mektubunu imzalayan Sabancı ve Skoda, Temsa’yı almak için resmi kurumlara başvuru yapmıştı. l Ekonomi Servisi Baymak’tan 409 milyon TL’lik gelir Baymak, 2019’un ilk 6 aylık döneminde 380 milyon TL olan satış gelirlerini, bu yılın aynı döneminde 409 milyon TL’ye yükselttiğini duyurdu. Baymak Üst Yöneticisi (CEO) Ender Çolak, kombide yüzde 2, klimada yüzde 8 büyüdüklerini kaydetti. Öte yandan Çolak, yılın ilk yarısında pandemiden dolayı ısıtma tarafında yüzde 10, soğutmada ise yüzde 15’lik bir küçülme yaşandığını, gayrimenkul sektöründeki toparlanma beklentileriyle birlikte hareketlilik öngördüklerini ifade etti. l Ekonomi Servisi ‘Z kuşağı’ ve ‘kapitalist gerçekçilik’ Bir klip “dislike” rekoru kırdı; “#oymoyyok” sinirleri bozdu. “Sosyal medyayı kapatacağız” korkuttu. Ancak “Z kuşağı” vardı, 2023 seçimlerinde bizi vakitlerden kurtaracaktı. Böylece “Z kuşağı”, bugün ilerlemeye devam eden “mevzi savaşı” içinde muhalefetin biteviye gerilemesinin getirdiği ağrılara katlanmayı kolaylaştıracak bir “fantezi” konumuna yükselmeye başladı. ‘Baby boomers’, ‘X,Y, Z’ Reklamcılık ve pazarlama sektörleri açısından 1980’lerden bu yana giderek önem kazanan “X, Y, Z kuşakları”, kapitalizmin 1970’lerde başlayan, kendini bir “talep yetersizliği” sorunu olarak da dışavuran yapısal kriziyle bağlantılı kavramlardır. Krizin içinde kitlesel işçi sınıfı, onun ücret ilişkisine dayanan homojen piyasalar, hızla dağılıyor, “kapitalizmin ruhu” değişiyor, reklamcılık sektörü “68 isyanının” sloganlarını ediniyor, kapitalizmin eskiyen biçimlerini bunlarla yıkarken (liberaller bu sayede özgürlükçü taklidi yapabildiler) yeni biçimlerini de bunlarla satıyordu. “Gençlik” de yeni bir piyasa ve yeni bir meta olarak önem kazandı. Advertising Age, Mac Kinsey and Company benzeri araştırma şirketleri tarafından birkaç yılda bir “gençlik”, tüketim eğilimleri açısından “X, Y, Z” kuşakları olarak yeniden tanımlanıyordu. Reklamcılık sektörü gençlere, metaları bu tanımları göz önüne alarak, yaşlanan kuşaklara da biteviye gençliklerini anımsatarak “pazarlamaya” çalışıyordu. Böylece iki yeni piyasa oluştu: Sık sık yenilenen bir gençlik piyasası ve sürekli genişleyen bir borçlandırma makinesine bağlanmış gençlik kültüne tutkun “yaşlanma korkusu” piyasası. Bu “kuşak” analizleri “kapitalist gerçekçi” (kapitalist toplumun kalıcılığını veri alan) bir bakış açısıyla yapılıyor, bu “gerçekçilik” içinde, reklam kampanyaları kapitalizme gerekli öznellikleri üretiyordu. Buradan hareketle denebilir ki bu “kuşak” tanımlamaları “kapitalist gerçekçilikten” kurtulmak isteyenler açısından, en azından yararsız, gerçekteyse “teorik gramerlerinin” tutarlılığını bozacak zararlı pratiklerdir. Aslında bir ‘Z kuşağı’ var mı? Bu “Z kuşağını” tanımlamaya çalışanlar, ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye, kentlerden kentlere, hatta mahallelerden mahallelere değişen önemli farklara dikkat çekiyorlar. Gelir, eğitim düzeyleri, sınıfsal konumlar da önemli. “Z kuşağının” adalet, özgürlük arzularına, etik tutumlarına gelince, farklı tarihsel kültürel zemine (kapitalizmlere) sahip ülkeler, bölgeler ve sınıflar arasında, bu adalet, özgürlük etik kavramlarının içi farklı biçimde doldurulacağından bunlar da bir “Z Kuşağı” tanımlamaya yetmiyor. Sanırım geriye bu “kuşağı” organlarına bağlayarak tüketmeye hazırlanan kâr makinesinin gözünün gördükleri kalıyor: Dijital teknolojiler, akıllı telefonlar, sosyal medya olmayan bir dünya bilmiyorlar; realiteyle dijital teknolojiler aracılığıyla ilişki kuruyorlar, ortalama dikkat yoğunlaştırma süreleri 12 ila 8 saniye dolayında. Öyleyse bunlara metalar kısa sloganlar ve imajlar ile dijital platformlar aracılığıyla ulaşmalıdır (memler, emojiler, GIF’ler önemlidir). Bu saptamalar doğruysa, “Z kuşağı”, her biri kısa sloganlardan, imajlardan oluşan bir dijital (Peter Sloterdijk’ın bir kavramını alırsak) “küre” içinde yaşayan gençlerden oluşuyor. Kimi analistler, belki “Gezi olayı”nı düşünerek bu kuşağın büyük bir direniş potansiyeline sahip olduğuna inanıyorlar. İçinde yukarıda değinilen farklılıkları taşıyan bir “kuşak” neye karşı, nasıl direnecek? Dünyanın gittikçe karmaşıklaşan, türlü fantezilerle gizlenen sorunlarını anlamak, değiştirmeye başlamak için gereken kavramsal alet çantasını, teorik modelleri nasıl edinecek? Eğer meta satmıyorsak, önemli olan birilerinin “onları” anlaması değil, “onların” kendilerini anlamalarıdır. Çünkü bugünü “gençlik” bugün “yapacaktır”. Yarın, yeni bir gençliğindir. Kapitalist devletin, 200 yıldır biçimi, rejimleri birçok kez değişti ama özü değişmedi. Siyasi faaliyetin özü de... Esas araştırılması gereken “kuşaklar” değil, yeni sınıf şekillenmelerinin, fiziki ve simgesel üretim araçlarının, ideolojilerin, genel olarak çalışanlar, özel olarak da “gençlik” üzerindeki etkileridir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle