21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 31 TEMMUZ 2020 CUMA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.9840 0.4 kuruş 8.2670 3.2 kuruş 9.2850 11.08 20.6 kuruş Sabit 1.126 9 puan 3022.28 78.89 lira 448.47 4.25 lira BASKI VE ENGELLER NEDENIYLE MILYONLARCA IŞÇI SENDIKASIZ 12.3 milyon işçi patronun insafında 14.2 milyon işçiden sadece 1.9 milyonu sendikalı. İşveren, ücreti de zammı da keyfine göre belirliyor. Türkiye’de milyonlarca işçi herhangi bir sendikaya üye olmadığı için işveren tarafından sömürülmeye devam ediyor. Son verilere göre, 14.2 milyon işçiden sade ce 1.9 milyonu sendikalı. Sendika olmadığı için işyerlerinde toplusözleşme de yok. İşveren, ücreti de ücret zammını da sosyal hakları da keyfine göre belirliyor. MUSTAFA ÇAKIR Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın işçi konfederasyonları ve sendikaları nın üye sayılarını gösteren temmuz tebliği yayımlandı. Buna göre; 4 Ocakta 13 milyon 856 bin 801 olan top lam işçi sayısı, temmuzda 14 milyon 251 bin 655’e yükseldi. Salgın döneminde işsiz sayısı artarken, işçi sayısındaki artışın nasıl gerçekleştiği ise soru işareti yarattı. 4 Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Baka nı Zehra Zümrüt Selçuk, 10 yeni sendikanın kurulduğuna dikkat çekti. Buna göre top lam sendikalı işçi sayısı da 1 milyon 917 bin 893’ten 1 milyon 946 bin 165’e çıktı. 4 Ancak toplamdaki artışa karşın sendi kalı işçi sayısındaki artışın düşük kalma sı, sendikalaşma oranının yüzde 13.84’ten 13.66’ya düşmesine yol açtı. l ANKARA 200 SENDIKANIN 130’UNDA YOK Yaklaşık 200’e yakın işçi sendikası bulunuyor. Bu sendikalardan 133’ü yüzde 1 işkolu barajının altında kaldı. Bu nedenle de toplusözleşme yapma hakkı elde edemedi. Son verilere göre Tümİş Konfederasyonu’nun üye sayısı 5 bin 414, Ülkemİş Konfederasyonu’nun üye sayı sı 11 bin 854 oldu. En fazla üyeye sahip konfederasyonlarda sıralama değişmedi. Türkİş’in üye sayısı 1 milyon 18 bin 92’den 1 milyon 21 bin 952’ye çıktı. Hakİş’in üye sayısı 666 bin 303’ten 687 bin 790’a yükseldi. DİSK’in üye sayısı da 184 bin 852’den 190 bin 659’a çıktı. KDV’DE VE IŞYERI KIRA STOPAJINDA INDIRIM Hükümet, bazı hizmetlerdeki KDV oranlarında 2020’nin sonuna kadar indirime gitti. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamaya göre; KDV oranı yüzde 8 olan konaklama, yeme içme hizmetleri ve sinema, tiyatro, müze giriş ücreti gibi kültürel faaliyetlerde KDV yüzde 1’e düşürüldü. İşyeri kira stopajı da yüzde 20’den yüzde 10’a indirildi. İşyeri kiralamaları, yolcu taşımacılığı, küçük ev aletleri bakım onarım, sanatsal/kültürel faaliyetler, düğün/nikâh organizasyonları, konut temizlik ve bakım onarım, otomotiv/bisiklet/motosiklet/küçük bakım onarım ve terzi/ütü/kuru temizleme gibi hizmetlerde ise KDV yüzde 18’den yüzde 8’e düşürüldü. l ANKARA/Cumhuriyet TÜKETICI GÜVENINDE KÖTÜMSERLIK SÜRÜYOR Pandeminin yarattığı endişelerle nisan ayında dip yapan ekonomik güven endeksi, toparlanmayı sürdürerek temmuzda bir önceki aya göre yüzde 11.8 artışla 82.2 puana çıktı. Böylece mart ayındaki 91 puana bir adım daha yaklaşmış oldu. Bu artış, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. Ancak endeksin 100’den küçük olması, genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliğe işaret ediyor. l Ekonomi Servisi FINDIKTA TMO TEDIRGINLIĞI TMO’nun üreticiden ucuza aldığı fındığı bu yıl da kâr güdüsüyle yükseğe satma riski, tedirginlik yaratıyor. GAMZE BAL Piyasayı düzenleme amacıyla kurulan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) ticari bir işletme gibi kâr güdüsüyle çalıştığını belirten ihracatçı, bu duruma tepkili. TMO’nun geçen sene çiftçiden 16 liraya aldığı fındığı 2024 liraya sattığını anımsatan İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Hay dar Gören, “TMO, fındığı bu fiyattan sattığı dönem, köylünün elinde fındık kalmamıştı. Bu geliri üreticinin kazanmasını isterdik” dedi. “İhracatçılar, TMO piyasayı dengeleyen regülatör bir kurum mu yoksa ticari bir kuruluş mu sorusunun cevabını arıyor” diyen Gören, “Alım stratejini önceden belirleyen TMO’nun satış stratejisini de önceden açıklaması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Üretimde dünya birincisiyken verimde son sıralarda yer alındığına dikkat çeken Gören, “Bizde dekar başına ortalama verim 84 kilo iken ABD’de 236, İtalya’da 153 kilo. Türkiye, fındıkta dünyadaki gücünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya” dedi. Gören, “Üretimden ihracata kadar fındıkta da bir devlet politikası oluşmalı” talebinde bulundu. Ya hukuk devleti ya da yüz bin yıl geriye sürükleniş.. Hâlâ tiraj, izlenirlik kalmamış olsa da yüzde doksanın çok üstünde yandaş medya işe yarayamaz oldu.. Tekadam rejiminin en çok sevdiği sosyal medya operasyonunu da kapsayacak biçimde, barolar operasyonu, Ayasofya atakları dizisinde siyasal İslamcılığı sonuna kadar sömürebilme operasyonları da pek bir işe yaramayacak gibi.. Siyaseten en çok destek vermiş seçmenlerin önlenemez yoksullaşması, yoksunlaşması, çaresizliği karşısında, erken, baskın seçimlerin işe yarayabileceği umutları tükeniyor.. Türkçesi bugünlere kadar gelinen baskın seçimler taktiklerinin, en işe yarar yöntemlerinin tekmilinin birden uygulanabilirliği şansı yakalanabilse bile artık kayıplar son yerel seçimleri ile sınırlı kalmayacak. Dünyanın en ucube modeli partili başkanlık rejiminin sınır tanımaz avantajları da işe yaramıyor. Giderek daha ağır boyutlarda demokrasi, hakhukuk ihlalleri, Tekadam rejiminin keyfi icraatları ile yetinilemiyor.. Haksızlık, hukuksuzlukları, tehdit ve baskıları katlamak yolunda, yeni formüller arayışlarında dur durak, izansızlıkta sınır konulamıyor.. Sonrasında yaratılmış yeni çatışmacılık alanları üzerinden, katlanmış yeni hakhukuk ihlali yolları üretilmiş olarak, öncelikle muhalefet cephesinden etkin olabilecek hangi siyasal partiler, toplumsal örgütlenmeler söz konusu ise.. Yetmez, çaresizlikten isyan edebilecek, sokaklara çıkabilecek mağdurların başları ezilerek, sindirilerek ağızlarını açamamaları, hak arayamamaları yolunda yapılacak ne varsa, hukuksuz otoriterleşme hakmış, devletin gerçek âli çıkarlarının savunulabilmesi adına yapılabilecek başka bir şey yokmuş gibi baskı, sindirme araçlarının kullanılmasında şeytana pabucunu ters giydirecek ölçeklerde yeni yollar üretiliyor.. HHH Elbette gerçekler çok çarpıcı boyutları ile ortaya çıktığında, mağduriyetler yaşandığında kimi zorunlu çark edişler, düzeltmeler de çaresiz gündeme gelebiliyor.. Son sıcak gündem ve tartışmalardan, hani güncel gündem adına en son tartışmaların üzerinden sözde eşit tarafların temsil edildiği oturumlar yapılıyor ya.. Çok azında taraflar adına vicdanlı tartışmacılar ucundan da olsa gerçeklerin ortaya çıkarılmasında kaçınılmaz işe yarıyor. Yine Türkçesi ipin ucu kaçırılmış haksızlık, hukuksuzluk, insan hakları, hak, hukuka aykırı suç ihlallerinden en acıtıcılarında, kamuoyunu acıtacak boyutlarda gerçekler ortaya konabilmiş, kamu vicdanını çok çarpıcı, “yetti gayrı” dedirtecek boyutlarda yaralayabilmişse kimi ufacık düzeltmeler kaçınılmaz oluyor. Hiç kuşkunuz olmasın, Diyanet İşleri Başkanı’nın dudak uçuklatan, geçerli anayasal düzenimizle çatışan, Mustafa Kemal’e sevgisizliğinin ötesinde, kılıçlı beddua okuma eylemi çıplak ger çeklik olarak ortada olması bir yana. Özür olmayan, özrü kabahatinden büyük düzeltme üzerine yeni zincirleme kurgular içinde işin içinden kolay kolay çıkılamayacak bir kaos ortada.. Bakanın düzeltmesi, Saray sözcüsünün yumuşak dil ile yaraları sarmak olanaksız. Başkan Erdoğan’ın dişe dokunur bir çözüm üretilmesi yolunda iradesinin kullanılması zorunluluğu noktasına çoktan gelinmiş gibi bir sonuç tablo ortada.. Barolar yasası dayatması ile güç gösterisinin ardından en azından güncel deve sorunların yaşandığı bir süreçte, daha bir pervasız atakların gelmemesi en azından akılcı gibi geliyordu. Dünkü baro başkanına dönük polis operasyonu tuz biber ekti. Yetmedi İçişleri Bakanlığı sorumluluğunda bal gibi de yasal sınırların kullanılmasında hukuksuzluk boyutlarını tırmandıran o kadar akıldışı bir destek açıklaması eklemlendi. İnadına inadına önceki gece yine baştan sona Meclis iradesini, hak, hukuku yok sayan dayatma metinle, uluslararası hukukta, dünyanın çözüm üretmekte çok zorlandığı en karmaşık konular üzerinden, dayatma sosyal medya yasasıyla, hastalıklı bir çocuğumuz daha oldu. Sabahın köründe dün en yandaş hukukçu yorumcuları bile uygulanmasında ipin ucunun kaçırılması halinde, en çok Tekadam rejiminin dayandığı çarkların, çıkarların felç olabileceği uyarılarını yapıyorlardı.. DOLAR/TL YENİDEN 7’YE TIRMANDI Yaklaşık iki aydır 6.756.85 seviyelerinde stabil seyir izleyen dolar/TL, dün yeniden 7’ye çıktı. Dolar, bu ay Avro karşısında yüzde 4.6 değer yitirmesine ve mayıs ortasından bu yana başlıca para birimleri karşısındaki kayıplarının yüzde 7’yi bulmasına rağmen, TL karşısındaki yükselişini sürdürmüş oldu. Önceki gün 8.23’e tırmanan Avro/TL ise dün 8.2482’ye kadar yükseldi. Tüm bunlar CDS ve borsa gibi diğer göstergelerde de sert bozulmalara yol açıyor. BIST100 endeksinde önceki gün yüzde 1.5 kayıp yaşandı. Öte yandan, altın fiyatları da doların küresel zayıflığı sonrası yükselmeye devam ediyor. Gram altın 438 TL’den el değiştiriyor. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle