21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 30 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE 350/1 9 0 360/2 40 240/2 0 0 350/22 0 350/18 0 310 /1 4 0 290/15 0 330/1 6 0 410 /2 4 0 400 /2 5 0 330/2 10 340/2 50 240 /1 5 0 330/24 0 250 /1 0 0 280/18 0 270/1 2 0 390/2 1 0 200/13 0 320 /1 9 0 350/1 5 0 270/2 1 0 TARİHTE BUGÜN 1922: Başkomutan Mustafa Kemal, Genelkurmay Başkanı Fevzi ve Garp Cephesi Komutanı İsmet paşalar, Akşehir’de “Büyük Taarruz”un ayrıntılarını görüştü. 2006: Türkiye’de kadın haklarının önde gelen savunucularından gazeteci yazar Duygu Asena, yaşama veda etti. Sığınma evlerinin kapasitesi 3 bin 482, 10 bin kadına 1 yer bile düşmüyor Nereye sığınsınlar? CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, sığınma evlerinin toplam kapasitesinin yalnızca 3 bin 482 olduğunu belirterek “Sığınma evlerinde 10 bin kadına 1 yer bile düşmüyor. İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmek kadına yönelik şiddeti ve artan kadın cinayetlerini görmezden gelmenin bir yansımadır. Hükümet bu bakış açısını değiştirmelidir” dedi. Kadına yönelik şiddetin artışına dikkat çekmek ve İstan bul Sözleşmesi aleyhinde yaratılan bilgi kirliliğinin önüne geçmek için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soru önergesi veren CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne de (CİMER) başvurdu. CİMER’den gelen sonuçları paylaşan Şeker, sığınma evlerinin toplam kapasitesinin yalnızca 3 bin 482 olduğunu belirterek “Bu kapasitenin derhal artırılması şart. Sığınma evle rinde 10 bin kadına 1 yer bile düşmüyor” dedi. 30 büyükşehirde toplamda 9 sığınma evinin hizmet verdiğini anlatan Şeker, “Bu, kadına yönelik şiddetle mücadelede gösterilen isteksizliğin en büyük göstergesidir. CİMER tarafından, tarafımıza verilen yanıtta, sığınma evlerine yoğun bir başvuru yapıldığı kabul ediliyor. 18 yıldır tek başına iktidarda olan bir partinin kadına yönelik şiddetle mücadele de pasif değerlendirme safhasını bırakıp özellikle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak aktif adımlar atması gerekiyor” diye konuştu. ‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun güncel verilerini de paylaşan Şeker, 2015 yılında 303, 2016 yılında 328, 2017 yılında 409, 2018 yılında 440, 2019 yılında 474 kadının, 2020 yılının ilk 6 ayında ise en az 146 kadının öldürüldüğünü söyledi. l İç Politika 20 kişiden DNA İkranur’un ölümü alındı araştırılıyor 60 GÖÇMEN KURTARILDI Balıkesir’in Ayvalık ilçesi açıklarında Yunanistan’ın Midilli Adası’na yasadışı yollarla geçmek isteyen 60 göçmen, Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından açık denizde geri itildi. Geri itilen düzensiz göçmenleri Türk Sahil Güvenlik ekipleri kurtardı. l İHA Giresun’un Bulancak ilçesinde kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan İkranur Tirsi dosyasında yeni bir gelişme yaşandı. Köyde bulunan ve tamamı erkek olan en az 20 kişiden DNA örneği alındı. Sadece köylülerden değil aile bireylerinden de örnekler alındı. Halk TV’nin haberine göre; İkranur’un babası Serdar Tirsi, “Sadece erkeklerden alındı kan örneği. DNA örneğinin alınma sebebini açıklamadılar. Bilgi verilmiyor” dedi. İcilli Köyü Muhtarı Ahmet Çoban ise ailenin evinin önünde de sık sık güvenlik güçlerinin beklediğini söyledi. l Haber Merkezi Milletvekiline ‘savunma’ çağrısı TBMM Hazırlık Komisyonu, hakkında fezleke hazırlandıktan sonra HDP’den ihraç edilen Mardin Milletvekili Tuma Çelik’in, seçim çalışmaları sırasında cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen D.K. adlı kadını dinledi. Komisyon, Çelik’e de 20 Ağustos’ta savunmasını yapması için çağrı yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet 20 hektar zarar gördü Gülistan Doku soruşturmasında Abakarov’un yeniden ifadesi alınacak Zorla getirilecek KÜBRA KÖKLÜ Tunceli’de 5 Ocak’tan beri haber alınamayan ve son olarak dosyanın baş şüphelisi Zaynal Abakarov tarafından iki gün alıkonulduğu belirtilen Gülistan Doku soruşturmasında Abakarov’un tutuklanması talebi reddedildi. Ancak bilirkişi raporunu inceleyen başsavcılık, HTS kayıtları ile şüpheli Abarakov’un ifadeleri arasında açık bir farklılık ol duğunu tespit etmesi üzerine Abarakov hakkında “mevcutlu olarak hazır edilmesi” kararı aldı. Ayrıca Doku’nun kaybolduğu güne ilişkin tüm esas kayıtların rapor edilmesi de istendi. Gazetemize konuşan Avukat Çimen, şunları söyledi: “Müvekkil Gülistan Doku’nun kaybolmasına ilişkin yapılan soruşturma da her ne kadar direkt tutuklama yapılmasına yönelik talebimiz ret edilmişse de başsavcılıkça ge len belgeler doğrultusunda şüphelinin yeniden ifadesinin mevcutlu olarak alınmasına yönelik talebimiz kabul edilmiştir. Dosyamızın baş şüphelisi polis zoruyla hazır edilecek olup sorgusu sonrasında tutuklamaya sevk edilip edilemeyeceği anlaşılacaktır. Toplumda infial oluşturan ve insanların hukuka olan güveninin zedelendiği bu dosyada kanaatim kamuoyu vicdanını rahatlatacak bir karar çıkacaktır.” AKP’li iki vekilde koronavirüs Diyarbakır’ın Lice kırsalında makilik alanda çıkan ve rüzgârın da etkisiyle büyüyen yangın söndürüldü. Yangın, 20 hektar alanda etkili oldu. Lice Kaymakamı Cevdet Bakkal, yangının henüz belirlenemeyen bir nedenle çıktığını söyledi. l AA Koca, 65 yaşa uygulanan kısıtlamanın da bayram sonrası kalkmasının planlandığını duyurdu. BAYRAM’DA MASKE UMURSAMAZLIĞI Taksim Meydanı’nda her gün onlarca müşteri indirip bindiren taksicilerin birçoğunun maske takma kuralına uymadıkları görüldü. Sürücülerin çoğunun ya maske takmadıkları ya da çene altına indirdikleri kameraya yansıdı. l DHA Aşının gelmesi nisanı bulur Prof. Dr. Ateş Kara, Covid19 aşı çalışmalarının olumlu gittiğini, dünya çapında ilk doz uygulamalarının kasım ayı gibi başlayabileceğini söyledi. Prof. Dr. Kara, “Bize gelmesi martnisan aylarını bulabilir” dedi. Prof. Dr. Serhat Ünal da “Haziran sonundan itibaren rakamların 500400’lerin altına ineceğini umuyorduk. Maalesef o düşüş yavaşladı. Eylülekimde yeniden kıpırdanma mevsimi gelebilir” dedi. l Haber Merkezi 3 cami karantinada Denizli’nin Acıpayam ilçesindeki Kumafşarı Mahallesi’nde imam olarak görev yapan Muhammed S.’nin koronavirüs testi pozitif çıktı. Mahallede bulunan 3 cami 14 gün süre ile kapatıldı. l Haber Merkezi KISITLAMA YOK Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, 3 Nisan’dan bu ya ‘65 yaş üstü bayram na ilk kez yüz yüze toplandı. Sağ namazına gitmesin‘ lık Bakanı Fahrettin Koca, toplantının ardından açıklama yaptı. Kurban Bayramı’na yönelik kısıtlamanın gündemde olmadığını söyleyen Koca, tedbirli olunması geretiğini belirtti. Test kitlerinin doğru sonuç verme oranının yüzde 40 olduğu yönündeki iddialar ilişkin ise Koca, “Test kitlerimizin doğru sonuç verme oranı yüzde 90’ın üstündedir. Bir Amerikan ilaç şirketinin ürettiği ilacın daha yaygın kullanılması amacıyla rüşvetten söz ediliyor. Bu iddia ve ithamla ilgili Bakanlığımız tarafından soruştu Bakan Koca bayram boyunca alınacak tedbirleri şöyle sıraladı: l 65 yaş üstü ve kronik hastalar kurban kesim alanlarında bulunmamalı. Kurban kesimi en az katılımla yapılmalı.l Bayram ve cuma namazı öncesi abdest evde alınmalı. l Herkes kendi seccadesi ile gitmeli. l Saflarda iki kişi aralarında mutlaka boşluk bırakmalı. lVaaz ve namaz süreleri kısa tutulmalıdır. lNamaz sonunda cemaat en arka saftan başlayarak dağılmalıdır. l 65 yaş üstü büyüklerimiz, ruluyor. Bakanlığımızda bazı görev kronik hastalığı olanlar lütfen değişimlerinin özel bir anlamı yok bayram namazına gitmesin. tur, rutin işleyiştir” diye konuştu. l Mezar ziyaretleri arefe ve “OcakŞubatMart gibi yılın ilk bayram sonrasında ertelenmeli. çeyreğinde” aşının geliştirilmesi l Bayramlaşmalar telefonla mümkün olabilir gibi görünüyor” yapılmalı. l Kurban yemekleri diyen Koca, Türkiye’de 6 çalışma verilmemeli. l El öpmeyi, el nın sürdüğünü paylaştı. Koca, “Da öptürmeyi, tokalaşmayı, sarılıp ha klinik, insan çalışmaları safha öpüşmeyi gelecek bayramlara sına gelinmedi” dedi. l ANKARA erteleyeceğiz. AKPBatman Milletvekili Ziver Özdemir ve Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi koronavirüse yakalandı. Her iki milletvekili de gözlem altına alındı. AKP’li Özdemir, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek izolasyon sürecinde olduğunu söyledi. Özdemir semptomların geçen haftaki Batman ziyaretinin ardından çıktığını açıkladı. 24 Temmuz’da Ayasofya’daki namaza katılan Şanverdi de yaptığı açıklama ile koronavirüse yakalandığını bildirdi. Şanverdi “Ayasofyai Kebir Camii Şerifi’nin içerisine alınan herkes Covid19 testine tabi tutulmuş ve testi negatif olanlar içeri alınmıştır. Sağlık durumumda endişe edilecek bir husus yoktur. Yakın çevremde bulunan herkesin testleri negatif çıkmıştır” dedi. Şanverdi, tedavisinin Hatay Devlet Hastanesi’nde sürdüğünü belirtti. l İç Politika 29 TEMMUZ ÇARŞAMBA 45 BIN 712 942 14 996 Toplam test sayısı 4.711.095 Toplam ölüm sayısı 5 BIN 659 Toplam hasta sayısı 228 BIN 924 Ağır hasta sayısı 542 Hastalarda zatürree oranı %9,4 Toplam iyileşen hasta sayısı 212 BIN 557 mürit uçurur” örneğindeki gibi müritleri tarafından çarpıtılmıştı. Böyle bir şey Yeter artık, şu yok Mesele böyle bitmedi tabii. Tuttuğumuz Cumhurbaşkanı’nı ipin ucunu takip ediyorduk. Hemen “Hüsnüsev kandırmayın! mezler” grubunun kaynaklarına baktım. Ma “Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimiz ile Genelkurmay Başkanımız Ayasofya’da. Şu manzara yakın bir zaman önce sadece hayal ve ümit idi. Şimdi görüyoruz.” Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’in, Nur cemaatinin Meşveret grubu önderlerinden Hüsnü Bayramoğlu ile Ayasofya açılışında verdiği omuz omuza poz, Nurcuları heyecanlandırdı. Neredeyse tek kalemden çıkmış gibi “bugünleri de gördük” dediler. Üstelik bu ilk de değil... 15 Temmuz’dan sonraki ilk 29 Ekim Resepsiyonu’nda, Nurcuların “Hüsnü Ağabey” dedikleri Bayramoğlu, dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile el ele görülmüştü. Akar ondan dua istemiş, “Ordu ile alakadarız” diyen Bayramoğlu ise duasını eksik etmemişti. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokol sayesinde, okullarda “değerler eğitimi” vermesiyle tanıdığımız Meşveret grubu, 2012’ye kadar FETÖ ile iyi ilişkilere sahipti. Bu köşeyi okuyanlar hatırlayacaktır. Gazeteci Can Özçelik’in “FETÖ Borsası” kitabında yer alan Meşveretçi bir askerin ifadesini yazmıştım. TSK içindeki Meşveretçi askerlerin sohbet toplantılarını, içlerinden biri anlatıyordu. 2012 yılında Risalelerin sadeleştirilmesi tartışmasıyla Nurculuk içindeki yollar ayrılana kadar, TSK’deki FETÖ’cüler ile lum, Nurcular arasında Saidi Nursi’nin iki talebesi, Hüsnü Bayramoğlu ile Nesil grubundan Mehmet Fırıncı arasındaki post kav gası son dönemde öne çıkıyordu. Evet, Erdoğan’ın “Hüsnü Ağabey” gibi “Mehmet Ağabey”i aradığı görüntüler de ortaya çıkmıştı. Ama iki “ağabey” taraftarları arasındaki kavga birbirlerini FETÖ’cülükle, ajanlıkla, yalancılıkla, hainlikle suçlamaya kadar varmıştı. Mehmet Fırıncı’ya yakın Hüseyin Yılmaz, 25 Temmuz’da tam da merak ettiğim soruya yanıt veren bir yazı yazdı. Üstelik Yılmaz, 30 sene önce “Ayasofya” diye bir kitap çıkarmıştı. Yani konuyu biliyordu. Bütün Nur külliyatını tarayan Yılmaz, “Üstadın neredeyse sırtını kaşımasından oturma şekline kadar kayıt altına alınmış yüzlerce kaynak arasında” böyle bir şeye rast gelmediğini söylüyordu. Saidi Nursi’nin öğrencilerinin hatıralarında yer almadığı gibi, Hüsnü Bayramoğlu da Erdoğan Ayasofya’yı açana kadar, hiçbir yerde “Ayasofya’nın açılışını Hüsnü görecek” efsanesini anlatmamıştı. Meşveretçiler gül gibi geçinip gidiyor, hatta birbirleri ‘Bu aptalca yalanı ne destek oluyordu. Zaten niye söylediniz?’ Tahşiyeciler gibi birkaç münferit örnek dışında hangi Nurcu grup FETÖ’ye sırtını dönmüştü ki... Yılmaz’ın yazısı yaşanan kavgayı daha da sertleştirdi. İki Nurcu grup arasında ağır sözler havada uçuştu. Derken, Hüsnü ‘Ben göremeyeceğim Bayramoğlu’na en yakın isim Hüsnü görecek’ Fakat ben başka bir şeye daha takıldım. Ayasofya’nın açılışı sırasında, Hüsnü Bayramoğlu’nun sayısız fotoğrafını, AKP’li milletvekilleri de Nurcu şakirtler de şu notla paylaştı: “Ayasofya’nın açılmasını ben göremeyeceğim Hüsnü görecek, ben kabrimden seyredeceğim.” Bilmeyenler anlamayabilir. Şöyle anlatalım... Hüsnü Bayramoğlu, Saidi Nursi’nin halen hayatta olan son vekili. Meşveretçi efsaneye göre, Saidi Nursi sayısız kehanetlerinden birini daha sergilemişti! Öyle ya Diyanet’in gayri resmi Tarikatlar Raporu bile, genel olarak Nurcuları özel olarak Meşveretçiler’i, Saidi Nursi’yi “ahir zamanda beklenen ve özel görevlendirilen bir zat” olarak takdim etmekle eleştiriyordu. Meşveretçilere göre Saidi Nursi yıllar önce Ayasofya’nın açılacağını bilmekle kalmamış, “ben değil Hüsnü görecek” diyerek bir adım da ötesine geçmişti. lerden Mehmet Rıza Derindağ önceki gün konu üzerine bir yanıt yazısı kaleme aldı. Özür dilemedi ama Saidi Nursi’nin “Ayasofya açılacak, ben göremeyeceğim, Hüsnü görecek” diye bir açıklamasının olmadığını kabul ediyordu. Aslında kendilerinin kaynak olduğu, dilden dile büyüyen, hiç de itiraz etmedikleri kehanet hikâyesini “gazete ve televizyonlardan bazılarının hüsnü niyeti” diyerek açıklıyor, suçu medyanın “iyi niyetli asparagası”na bağlıyordu. Günlerce hakarete uğrayan Hüseyin Yılmaz, haliyle bu duruma isyan eden bir yazı daha yazdı. Yılmaz, “Nihayet itiraf ettiler: Üstat ‘Ayasofya’nın açılışını Hüsnü görecek’ demedi” başlıklı yazısında soruyordu: “Kıyametler kopardınız, etmediğiniz hakaret, düşmediğiniz ahlaksızlık çukuru kalmadı! Değdi mi? Madem başından beri adınız gibi bundan emindiniz, bu aptalca yalanı niye söylediniz?” Kandıran cemaatler Erdoğan arayıp çağırdı bitmiyor Nihayete kavuştu. Günlerdir dilden dile dolaşan, haberlere “Yapmayın Hüsnü Bey, din konu olan, Meşveretçilere ka kardeşiyiz” diyerek geçebilir nat taktıran, Saidi Nursi’ye bi dik. Fakat hükümet medya çilen mesiyanik mucize öyküle sı Ayasofya’nın açılış haberi rinden günümüze güç devşiren ni “Hüsnü görecekti, gördü” öykü yalan çıkmıştı. Bir müridi hikâyesiyle anlatmaya baş nin geleceğe dair rivayetlerini lamıştı bile. Cumhurbaşka dinleyen yaşlı Saidi Nursi’nin, nı bile ikna olmuş olacak ki en genç öğrencisini göstere “Hüsnü Ağabey”i telefonla rek söylediği “ben artık göre arayıp Ayasofya’ya davet et mem Hüsnü görür inşallah” te miş, kehaneti tamamına er mennisi, Erdoğan Ayasofya’yı dirmek istemişti. açınca çarpıtılarak ve Ayasof Elbette Erdoğan uydurmu ya eklenerek kehanete dönüş yordu. Biraz karıştırınca 10 türülmüştü. Temmuz’da Bayramoğlu’nun Görülüyor ki Erdoğan, Aya Erdoğan’a yazdığı mektu sofya kızıl elmasını ısırarak, bu buldum. Ayasofya’nın açıl imamesi kopmuş tespih ta ma kararının Resmi Gazete’de neleri gibi saçılmış İslamcı yayımlandığı o gün Erdoğan’ı ları, yeniden aynı ipe dizmeye tebrik etmiş, ardından efsa niyet etti. Ancak her nedense neye teğet geçen bir hikâyeye Cumhurbaşkanı dahil herkesin mektupta yer vermişti. Ya kandırıldığı, Genelkurmay baş ni “Hüsnü Ayasofya’yı göre kanlarının örgütlenmesine yol cek” efsanesinin kökeni bizzat verdiği bu cemaat hikâyesi ba Hüsnü Bey’e dayanıyor gibi na pek tanıdık geliyor. görünüyordu. Günahını alma Zaten bütün günahlarımız, yalım, belki de onun anlattı bizim tamamlanmamış arzula ğı başka bir olay “şeyh uçmaz rımızın tekrarı değil mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle