17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 30 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE İŞTE ÖDÜLLER ULUSAL YARIŞMA u Altın Lale En İyi Film – Aşk, Altın Lale aşka ve Büyüvs./ÜmitÜnal u Onat Kutlar anısına Jüri Özel Ödülü – Bina / Orçun Behram u En İyi Yönetmen – Ercan Kesal (Nasipse Adayız) u En İyi Senaryo Ödülü – Ümit Ünal (Aşk, Büyü vs.) u En İyi Kadın Oyuncu Ödülü – kadınlara gitti!SelenUçer&EceDizdar(Aşk, Büyü vs.) İKSV tarafından düzenlenen u En İyi Erkek Oyuncu Ödülü – 39. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma ve Ulusal Kısa Film Yarışması ödülleri, Sakıp Sabancı Müzesi’nde 11 gün YAZGÜLÜ ALDOĞAN Fatih Al (Körleşme) u En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü – Engin Özkaya (Bina) u En İyi Kurgu Ödülü – Ali Aga (Nasipse Adayız) süren gösterimlerin ardından, u En İyi Özgün Müzik Ödülü – sanatçıların yoğun katılımıyla Can Demirci (Bina) verildi. Festival, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ve Anadolu Efes’in katkılarıyla SEYFİ TEOMAN EN İYİ İLK FİLM ÖDÜLÜ u En İyi İlk Film – Bina / Orçun Behram Sabancı Müzesi’nin boğaz manzaralı terasında düzenlendi. ULUSAL KISA FİLM YARIŞMASI u En İyi Kısa Film – Siyah Güneş Açık havada, yeni normalde birbirine kavuşmanın ve yarışmanın heyecanıyla sosyal mesafenin pek de korunamadığı ortamda, İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma’nın ödül töreni kazananı aşk ve kadınlar oldu: Ümit Ünal’ın yönettiği “Aşk, Büyü, Selen Uçer Metin Akpınar Selen Uçer, ödülünü Metin Akpınar’ın elinden aldı. Ece Dizdar yecanlıydı, Selen Uçer daha önce de Eleştirmen Erdoğan Mitrani’nin deyi / Arda Çiltepe u Mansiyon – Ahtapot / Engin Erden FIPRESCI ÖDÜLLERİ u FIPRESCI Ödülü Ulusal Yarışma – Nasipse Adayız / Ercan Kesal vs.” sadece en iyi film ödülünü değil, Antalya’da en iyi kadın oyuncu ödülü miyle “Ümit Ünal’ın hem müthiş bir başrolü paylaşan iki kadın oyuncu, nü almış, hatta bu ödül iki kadına bir olgunluk eseri hem de müthiş bir genç Selen Uçer ve Ece Dizdar’a paylaştırı den verilmeliydi, Ece Dizdar’ın da hak işi çalışma.” “Nasipse Adayım” da Er bilge insan Metin Akpınar’ın hayatını lan en iyi kadın ödülüyle birlikte ka kıydı denilmişti. Nitekim bu hak yeme can Kesal’ın 2015’teki adaylık mace konu alan belgeseli Zeynep Miraç’ın dınlara da gitmiş oldu! Bir de senaryo İstanbul Lale’siyle düzeltildi, ödül iki rasını yazdığı kitaptan, kendi senaryo senaryosundan Selçuk Metin iki yıl ödülüyle “aşk”a diyelim! sine birden verildi. Selen Uçer ödülü laştırdığı, kendi oynayıp kendi çektiği da çekmiş. Müzik Murat Evgin, ses Jürilerin bolca ödül verdiği iki film nü Metin Akpınar’dan almanın önemi filminden kısaca bahsetmiştim. Ödül lendirme Tilbe Saran. Perran Kut daha vardı, en iyi yönetmen, en iyi kur ni vurgularken “kendilerini yaşamak beklentisi yüksekti ve “En İyi Yönet man, Demet Akbağ, Ferhan Şensoy, gu, üzerine bir de FİPRESCİ ödülünü için yerlerinden yurtlarından olmuş men” ve FİPRESCİ ödülü de hiç azım Nevra Serezli, Demet Taner, Zeynep alan “Nasipse Adayım”la Onat Kutlar bütün lgbt bireyler adına alıyorum” sanacak ödüller değil. “Bina”, ilginçtir Oral, Suat Sungur, Cihat Tamer, Kan anısına verilen jüri özel ödülü ve Sey diyor ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşa bir gün önce eleştirmenlerin katıldı demir Konduk, Selam sonat ve Dik fi Teoman en iyi ilk film, en iyi görüntü, tır” diyen bütün kadınlara ve annesine ğı bir Zoom toplantısında konumuz ol men Gürün’ün anlatımlarıyla ve tabii en iyi özgün müzik ödüllerini toplayan özel olarak teşekkür ediyordu. Ece Diz muş ve beğeni yerine hayli eleştiriye ki Metin Akpınar’ın tatlı tatlı anek Orçun Behram’ın yönettiği Bina. dar da annesini duygulu bir biçimde muhatap kalmıştı. Festival jürilerin dotlarıyla tadına doyulmadan, kah anarken, erkeklerin pek anneye teşek den büyük beğeniler almasının nede gülerek, kah hüzünlenerek ve çoğu Aşk, büyü vs. kür etmemesi dikkatimi çekti, Oscar ni değerlendirenlerin yaş farkı olabilir zaman geçmiş günlere haset ederek Başkanlığını yönetmen Mehmet Fa törenlerinde bütün sanatçıların anne mi? Filmi izlemediğim için kendi görü izlenilen bir belgesel olmuş. Emeği zıl Coşkun’un yaptığı ulusal jüriden so babasını, ailesini anmasına çok alışmı şüm saklı, ama Bina’yı beğenenler ve geçen herkese teşekkürler. Hele Sü nuçlar açıklanana kadar pek bilgi sız şız, bizimkilerin pek aklına gelmedi! tahammül edemeyenler keskin biçim leyman Demirel, Bülent Ecevit, Tur mamıştı ki ödül töreni öncesi verilen Tabii şimdi filmleri seyretmemiş de ikiye ayrılacak. En iyi erkek oyun gut Özal gibi siyasetçilerin kendileri davette heyecan da katılım da yüksekti. olanların aklına geleni tahmin ediyo cu ödülünü ise Körleşme ile Fatih Al ni nasıl eleştirdiğini izlemek için sık Coşkun da sonucu açıklamadan önce jü rum, iyi de ödüllü filmlerin özelliği kazandı ve hayli heyecanlıydı. sık seyircisi olduğu ustanın bir açık rinin ve kendisinin çektiği sıkıntıyı dile getirdi: “Hepsi arkadaşım, kimse kırıl neydi? En iyi film ödülünü alan Ümit Ünal’ın “Aşk, büyü, vs.” Büyükada’nın Metin Akpınar’a selam! lamasından ötürü mahkeme kapısında tutuklanmayı beklerken elinde masın, ödülleri belirlerken de sonuçları büyüleyici dekoru içinde geçen, iki ka Ödül töreninin bir diğer armağanı tost ve ayranıyla oturduğu kare, he nı söylememek için de çok zorlandık.” dının birbirine olan tutkusunu, roman ise Metin Akpınar belgeseliydi. Tiyat pimizin yüreğini dağlıyor, nereden Ödüllerini alanlar da elbette çok he tik ve mizahla karışık anlatan bir film. ro ve hatta sinemanın usta oyuncusu, nereye geldik dedirtiyor! Küçükçiftlik Park’ta açık havada tiyatro Küçükçiftlik Park’ta açık havada tiyatro oyunları sahnelenmeye başlıyor. URU organizasyonu ile yapılacak “KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu”, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak tasarlanan yeni sahnesinde farklı tiyatro gruplarının oyunlarına ev sahipliği yapacak. İlk oyun, 13 Ağustos’ta Haldun Dormen’in başrolünü üstlendiği “Kibarlık Budalası” olacak. Kapı açılış saatinin 20.00 olduğu program kapsamında oyunlar, hava karardığında başlayacak. Banksy’nin üç parçalı tablosu 2.2 milyon sterline satıldı Resim sanatçısı Banksy’nin üçleme tablosu toplamda 2.2 milyon sterline açık artırmayla satıldı. 800 bin ila 1.2 milyon sterlin arasında fiyat biçilen tabloların satıldığı müzayedede ismini açıklamayan iki kişi arasındaki son bir çekişme resimlerin 2.2 milyon sterline satılmasına sebep oldu. Üç resimden elde edilen gelir Filistin’de Beytülla him kentindeki bir hastaneye verilecek. Resimler romantik dönem deniz manzaraları gibi görünse de, kıyıya vuran can simidi ve can yeleklerini barındırıyor. Banksy, resimleri ilk olarak Beytüllahim’deki Walled Off isimli bir otel için çizdi. Ardından ise kentteki bir hastanede çocuklar için rehabilitasyon ekipmanları alabilmek için satışa konma kararı alındı. EMMY HEYECANI BAŞLADI ‘WATCHMEN’ 26 DALDA ADAY Bu yıl 72’ncisi düzenlenecek Emmy Ödülleri’nin adayları resmi olarak açıklandı. HBO’nun süper kahraman dizisi Watchmen 26 dalda aday olurken, bu senenin en çok ödüle aday gösterilen yapımı oldu. Komedi dizisi The Marvelous Mrs. Maisel 20 dalda, Ozark ve Succession da 18’er dalda aday gösterildi. Netflix’in 160 yapımı aday gös terildi. Netflix adaylık konusunda ikinci defa rakibi HBO’yu geride bırakmış oldu. HBO yapımlarından bu yıl 107’si aday gösterildi. Cate Blanchett da Mrs America dizisindeki rolüyle ilk defa Emmy’ye aday gösterildi. Emmy Ödülleri’nin kazananları 20 Eylül’de Jimmy Kimmel’in sunuculuğunda ABD kanalında yayınlanacak törenle açıklanacak. Hiçbir şey kolay olmadı, ama sonucu çok güzel oldu! Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğini yaptığı Kurtuluş Savaşımız zaferle sonuçlandı. Türkiye’yi parçalamayı amaçlayan Sevr Antlaşması yırtıldı. Yine Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında TBMM açıldı. İsmet İnönü’nün 40 delegemizden oluşan kurulun başdelegesi ve Dışişleri Bakanı olarak katıldığı Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te imzalandı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Aynı gün TBMM, Gazi Mustafa Kemal’i oybirliğiyle Cumhurbaşkanı seçti. Lozan’ın hangi koşullarda nasıl imzalandığını ayrıntılı, belgelerle güzel bir öykü biçiminde anlattığı Alev Coşkun’un 1922 1923 Diplomat İnönü / Lozan adlı kitabını (Kırmızıkedi Yayınları, 2019) okumanızı öneririm. Dünya tarihinde de büyük iz bırakan bu savaşlar, antlaşmalar üç buçuk yıl gibi çok kısa bir zaman diliminde yapıldı. Bunlar yapılmamış olsaydı, Ayasofya’da ezan değil, çan sesi duyulacaktı. Çünkü son Osmanlı padişahı ve Damat Ferit hükümeti Sevr Antlaşması’nı, ardından Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalayarak ülkeyi Fransıza, İngilize, İtalyana, Yunana teslim etmişti. İstanbul, İngilizler tarafından işgal edilmişti. Belleğini yitirenlere, bu ülkenin kurucusuna lanet okumaya heveslenenlere ben de anımsatmak isterim. muz, Ayasofya’da müzeden son ra kılınan ilk namaz tarihidir, algı sı dayatıldı. Halk yapay gündem le oyalandı. Bu tarih büyük bir ola sılıkla önümüzdeki yıllarda da kut lanacak, alkışlanacaktır. Çünkü 24 Temmuz tarihi, Lozan’ı, Cumhu Lozan’dan riyet değerlerini, basında sansürü unutturmak, anmamak için özellikle Ayasofya’ya... seçilmiş görünmüyor mu? Öte yandan yeni adına Büyük Ayasofya Camisi demek varken Osman Ayasofya lanet fetvaları lıca hortlatılmış, Ayasofyai Kebîr Câmii Şerîfi denmiştir! Bu anayasaya için mi cami oldu? Geçen hafta 112 yıl önce kaldırılan sansürün günümüzde değişik biçimlerde hortladığını, onca gazeteci ha aykırıdır, çünkü konulan ad Türkçe değildir. Anayasa Madde 3 “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.” pisteyken, güç odaklarına boyun eğmeyen gazeteciler işsizken, elbette 24 23 Nisan da unutturulmak Temmuz’un Gazeteciler Bayramı ola istendi rak değil, Sansüre Karşı Mücade Ulusal günleri unutturmak, gere le Günü olarak yaşandığını, Lozan Ba ken biçimde kutlamamak, bu iktida rış Antlaşması’nın da 97. yıldönümü rın geçmişinde var. Örneğin son yıllar nün kutlandığını yazmıştım. Bu yılki 24 da “Kutlu Doğum Haftası” kutlamala Temmuz ise geçen hafta bir başka ta rı tam da 23 Nisan Ulusal Egemen rihsel olaya sahne oldu. 1934’te Aya lik ve Çocuk Bayramı kutlamaları sofya Kilisesi için Bakanlar Kurulu’nun na denk getiriliyordu. Yani 23 Nisan’ı aldığı Ayasofya Müzesi kararı yok sa unutturmaya, önemsizleştirilmeye ça yılarak camiye dönüştürüldü. Aslında lışıyorlardı. Şimdi ise 24 Temmuz’da 1980’den beri sürekli ezan okunan kü Lozan Zaferi, Lozan Barış Antlaş çük bölümünde namaz kılınan cami ması unutturulup “Büyük Ayasofya özelliği de görmezden gelinerek dev Camisi” açılış yıldönümüne, Din İşleri let tarafından yeniden 24 Temmuz’da Başkanı tarafından lanet fetvaları oku ibadete açıldı, protokol namazı kılın nan güne mi dönüştürülecek? Sorma dı. Tarihe/siyasete not düşüldü! Buna dan edemiyor insan, Ayasofya lanet da ilk namaz dendi! Seçmene 24 Tem fetvaları için mi cami oldu? Yoksa sev giyi, iyiliği, güzelliği yaymak için mi? Nankörlük dizboyu Son günlerin gündemini tarihçiler dinciler oluşturuyor. Her iki kurumun liyakatsiz/bilgisiz başkanları da kendilerini aşarak hedeflerine Cumhuriyeti ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü aldı. Böylesi nankörlük tarihte görülmüş değil! Oysa Lozan Barış Antlaşması’nın 97. yıldönümünde sevinmek, gurur duymak varken, Ayasofya’da kılınan bir cuma namazının siyasete kurban edilerek, milletin devletin kutsal değerlerine lanet okunan bir törene dönüştürülmesi, insanları birleştirmesi gerekirken, ayrıştırması, herkesi çok üzdü. Bunu yapanın özür dilemesi ve görevi bırakması, belki halkın yükselen öfkesini biraz teselli edebilir. Yaparsa, buna da güzel bir sonuç denebilir. Ama bu saygısızlık asla unutulmaz. Bir başka önerim de Mustafa Kemal’i, bu yurdu, yurt ve insan sevgisini anlaması için Mustafa Kemal’in başyapıtı Nutuk’u okumasıdır. Birkaç da Türk edebiyatından roman: Halide Edib’den Ateşten Gömlek, Şevket Süreyya Aydemir’den Tek Adam Mustafa Kemal ile Suyu Arayan Adam, Reşat Nuri Güntekin’den Yeşil Gece, Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Sahnenin Dışındakiler, Kemal Tahir’den Esir Şehrin İnsanları, Attilâ İlhan’dan Allah’ın Süngüleri/Reis Paşa, Turgut Özakman’dan Şu Çılgın Türkler... Gençliğe sesleniş Ey Türk gençliği! Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türkiye Cumhuriyeti’ni, laik hukuk devletini, demokrasiyi, çoksesliliği, çok renkliliği, insanı “İNSAN” yapan değerleri sonsuza dek korumak, savunmaktır. Var olmanın, geleceğinin, bireysel ve toplumsal mutluluğunun temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. Bu hazinenin yapıtaşları Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yedi düvele karşı verdikleri Kurtuluş Savaşı ve gerçekleştirdikleri devrimlerle atılmıştır. Kuruluşunda “Muassır Medeniyet” diye nitelenen evrensel ve çağdaş değerleri hedefleyerek beslenmiştir. Laik ve hukuk devleti olma gayretiyle güçlenmiştir. Boyun eğmeyeceksin Gelecekte bile seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek iç ve dış güçler olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve Cumhuriyeti korumak zorunda kalırsan, içinde bulunduğun durumun olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin. Devrim ilkelerinden asla vazgeçmeyeceksin! Eşitsizliğe, haksızlığa, sömürüye, kine, öfkeye, şiddete boyun eğmeyeceksin! Demokrasiye inanmayanlara, kadın erkek eşitliğini yok sayanlara, dini siyasi emellerine alet edenlere biat etmeyeceksin! Düşünce ve ifade özgürlüğünden ödün vermeyeceksin! Üç beş kuruş daha çok kazanmak, ihale kapmak için, yandaş gazetelerde bir yer edinmek, dalkavuk televizyonlara çıkmak için kendini satmayacaksın! İki şakşak, bir çıkar için eğilip bükülmeyeceksin! Bağımsızlığına, özgürlüğüne ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir gücün temsilcileri olabilirler. Zorla ve hile ile vatanın bütün medyası zapt edilmiş, bütün kozmik odalarına girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi cemaatlere, Araplara, Katarlılara, şeyhlere, İslami vakıflara armağan edilmiş; taşı, toprağı, yabancı sermayeye satılmış olabilir. Bütün bu koşullardan daha korkuncu ise memlekette iktidar sahipleri, gaflet ve dalalet yani cehalet ve sapkınlık ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Kişisel çıkarlarını işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirerek düşmanla işbirliği yapabilirler. Siyasal İslamla Cumhuriyet ilkelerini karşı karşıya getirip birbirine kırdırmaya çalışabilirler... Ülkede adaleti ve yargıyı siyasi erkin emrine verebilirler. İktidardakiler, ayırımcılıktan, gerilimi artırmaktan medet umabilir; kavgayla, düşmanlıkla beslenebilirler... Millet, işsizlik, enflasyon, yoksulluk, haksızlık, şiddet salgını içinde ezik ve bitkin düşmüş olabilir. Gün gelir karşıdevrim adım adım uygulanabilir! Kurucu dehamız Atatürk’e küfür ve lanet mubah bilinip onun imzasını taşıyan kararları yok sayılabilir! Hilafet isteriz çığlıkları, şeriat özlemleriyle, din simgelerinden medet umanlar; ninesinin diz kapağından tahrik olanlar; çocuklara tecavüz edenlere, kadın katillerine hoşgörülü davrananlar... Onlar, kendileri dışındakiler için ortaçağ özlemiyle yanıp tutuşabilirler... Sen ileriye bakıyorsun Ama sen? Sen geriye değil, ileriye bakıyorsun! Her gecenin bir sabahı olduğunu biliyorsun! Ey Türk geleceğinin evladı! İşte, bu durum ve koşullarda bile senin yolun, çağdaş ve evrensel değerler yolu olmalıdır. Bağımsızlığını ve Cumhuriyetini korumak, hak ettiğin bir hayatı yaşayabilmek için, muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda da vardır elbet... Ama en çok, en çok, bilgilenmeye, öğrenmeye, ilme, doğaya, çevrene, hak ve hukuka, “muassır medeniyete”, yaratıcılığa, akla verdiğin öncelikte mevcuttur. En önemlisi de vicdanının sesine odaklanmandadır. Keşfetme tutkundadır. Ötekini anlama, sevme, empati kurma çabandadır. Anadolu’nun çokkültürlülüğünden, yapıcılığından, toprağa bağlı bilgeliğinden, Akdenizliliğinden, çoğulcu kimliğinden miras aldığın özelliklerinden kaynaklanır bu güç! Dayanışmadan, imece yeteneğinden, sağduyudan, vicdandan kaynaklanır. Muhtaç olduğun güç, Mustafa Kemal Atatürk’e sevginden, saygından ve minnetinden kaynaklanır. Bunu sakın unutma! Londra’da nehir kenarında bale gösterisi Pandemi nedeniyle gösteri yapamayan bale ve opera sanatçıları, sanatlarını sokağa taşıdı. İngiltere’nin başkenti Londra’da bir balerin, nehir kıyısında gezenlere, Kuğu adlı klasik müzik eşliğinde bale gösterisi yaptı. Ünlü besteci Camille SaintSaëns’in Kuğu (Le Cygne) adlı eseriyle dans eden balerini, kanalda gezen çok sayıda kişi ilgiyle izledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle