21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 2020 CUMARTESİ 68 YAVRU SEVINCI 1 GÜNDE 3 BİN 303 KİŞİYE CEZA Vaka sayılarının artışıyla dikkat çeken Gaziantep’te, Covid19 önlemlerine yönelik denetimler artırıldı. Kentte, 1 günde 3 bin 303 ki şiye sosyal mesafeyi ve maske kullanımını ihlalden ida ri işlem uygulandı. Ekipler, ayrıca 384 işyerindeki denetimde 3 işyeri hakkında işlem yaptı. l AA Herkese Bilim Teknoloji dergisinin katkılarıyla hazırlanmıştır. Cinsellik: Oyun, toplumsal bağlanma, duygusal yakınlaşma, çatışmanın çözümü Eşcinsellik evrimsel KELAYNAKLAR SEVINDIRDI Şanlıurfa’nın Birecik ilçesindeki üretim istasyonunda, nesli tükenme tehlikesi altında olduğundan koruma altında bulunan kelaynaklara bu yıl 68 yavru eklendi. Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürü İsrafil Erdoğan, “Yaptığımız çalışmaların sayesinde doğaya bıraktığımız kelaynaklardan rekor sayıda yavru elde ettik. Bizim için mutluluk verici bir olay” dedi. l AA ERKEN TEŞHİSTE ÇIĞIR AÇABİLİR Kanserin kokusunu alan test geliştirildi Çinli araştırmacılar, 5 farklı kanser türünü belirtiler görülmeden tespit eden test geliştirdi. PanSeer adı verilen kan testleri, hastaların yüzde 95’inde kanseri doğru tespit etti. Kan testi, Çin’de 20072014 yılları arasında alınan plazma örnekleri incelenerek geliştirildi. Araştırmada, plazma örneği alınan 605 kişiden 191’ine ileriki 4 yılda mide, yemek borusu, kalınbağırsak, akciğer ya da karaciğer kanseri teşhisi kondu. Diğer 414 kişi ise örnek alındıktan sonra beş yıl içerisinde kanser belirtisi göstermedi. Bu beş kanser türüne dair teşhis konulmuş 223 hastadan da araştırma için örnekler alındı. Kansere yakalanmayanların yüzde 96’sını da test doğru bir şekilde tanımladı. Test, kanserli hastalarda ise hastalığı yüzde 88 oranında tespit etti. l Cumhuriyet TWITTER’DA SORUMLU, ÇALIŞANLAR MI? FBI ajanları, sistem açığını araştırıyor Binden fazla Twitter çalışanı hesapların “hack”lenmesine yardım etmiş olabilir. Tanınmış hesapları geçen hafta kısa süreyle de olsa hackerların eline geçen Twitter’da bu yıl başı itibarıyla 1000’den fazla çalışanın, kullanıcı hesaplarında değişiklik yapma yetkisi bulunuyordu. Reuters’a bilgi veren iki eski şirket çalışanı, bu durumun şirketin geçen hafta yaşanan siber saldırı karşısında elini zayıflattığını ifade etti. Twitter ve FBI, bilgisayar korsanlarının sisteme sızıp milyarder Bill Gates, Demokrat Parti ABD Başkanı adayı Joe Biden, Tesla CEO’su Elon Musk ve eski New York Belediye Başkanı Mike Bloomberg gibi tanınmış kişile rin hesaplarından mesaj göndermesine olanak sağlayan sistem açığını araştırıyor. Ücretli abonelik Reklam gelirleri pandemi sürecinde yüzde 23 azalan Twitter, ücretli abonelik sistemini yaşama geçirmeye hazırlanıyor. CEO Jack Dorsey, ücretli bir model üzerinde çalışmaya başladıklarını doğruladı. l Dış Haberler PAZARLIK SOPASI! 31Temmuz’da başlayıp 3 gün lük görevlileriyle Karşıyaka’daki sürecek Kurban Bayramı bir satış yerini denetledi. Hayöncesinde, İzmir’deki kurbanlık van satıcılarının, pazarlığı tokalasatış yerlerinde denetimler artı şarak değil de sopanın iki ucunrıldı. İzmir Tarım ve Orman İl Mü dan tutarak yaptıklarını söyledürü Mustafa Özen, beraberin mesi üzerine, Özen de temsili deki veteriner hekim ve müdür bir pazarlık gerçekleştirdi. ÖLÜMLERİN YÜZDE 50.2’Sİ İSTANBUL’DAN 1000 kişiden 2.5’i pozitif Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bakanlık tarafından Türkiye genelinde yaklaşık 150 bin kişiyle Covid19 tarama çalışması yapıldığını belirtti. Koca, “Tarama çalışmasında rastgele test edilen her 1000 kişiden 2.5’inde test sonucu pozitif çıkmıştır. Salgın boyun ca toplam vaka sayısı 223 bin 315’tir. Vakaların yüzde 46’sı İstanbul’da tespit edilmiştir. Covid19 kaynaklı vefatlarınsa yüzde 50.2’si yine İstanbul’da olmuştu” dedi. Koca, “Bu oran, Türkiye genelinden yüzde 13.8 yüksektir. Hepimizin iyiliği için dikkatli olalım. Hayat riske yenilmesin” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet 24 TEMMUZ CUMA 42 BİN 986 937 17 4 MILYON 489 BIN 360 5580 224 BIN 252 1258 1009 379 207 BIN 374 bir Bilim insanları, toplumsal davranışlardaki artışın toplumsal cinselliğin sıklığı ve çeşitliliğinde, buna bağlı olarak da eşcinsel ilişkilerde bir artışa neden olduğuna inanıyor. çelişki mi Derleyen: RITA URGAN İnsanlarda, cinsel çekimin aynı cinsiyetten bireylere yönelmesi olarak tanımlanan eşcinsellik nasıl ortaya çıktı? Bu durum ilk bakışta evrimsel açıdan mantığa aykırı bir durum gibi görünebilir, çünkü canlılarda belli bir özelliğin evrilmesi için o özelliğin bireye bir tür üstünlük sağlayacağı gerekçesiyle bir sonraki kuşağa aktarılması gerekir. Oysa eşcinseller kendi başlarına çocuk sahibi olamadıklarından, bireylere herhangi bir üstünlük kazandırmayan bu özelliğin yok olması gerekirdi. Evrimsel biyologlar yıllardır bu çelişkili konuyu aydınlatmaya çalışıyor. Toplumsallaşma... Ancak Avustralya Macquarie Üniversitesi’nden Andrew Barron ve arkadaşları, konuya farklı bir açıdan yaklaşıldığında ilk bakışta göze çarpan bu tersliğin ortadan kalkacağına inanıyor. Bunun için öncelikle cinselliğin karmaşık yapısını göz önünde bulundurmak gerektiğine dikkat çeken ekip, insanlarda cinselliğin (eşcinsellik de dahil) toplumsallaşmadaki artışın bir sonucu olarak ortaya çıktığına, insan cinselliğini biçimlendiren evrimsel güçlerin temelinde, üreme yeteneğinden çok, toplumsal unsurların yattığına inanıyor. Aynı cinsler arasındaki cinsel çekimin ancak insan topluluklarının yalnızca eşcinseller ve karşıcinsellerden (heteroseksüllerden) oluştukları görüşünden yola çıkıldığında bir çelişkiymiş gibi görülebileceğini belirten araştırmacılar, gerçekte çok farklı bir durumun söz konusu olduğunu ileri sürüyor. Üreme odaklı değil Andrew Barron ile Duke Üniversitesi’nden meslektaşı Brian Hare, kısa bir süre önce Frontiers in Psychology dergi sinde yayımlanan araştırmada, bir toplumda genelde kendilerini karşıcinsel olarak tanımlayan görüngünün ortasında biseksüellerin ve daha başka cinsel yönelimlere sahip insanların da yer aldığına ve bu yüzden öncelikle salt eşcinselliğin nasıl evrildiğini sorgulamak yerine, cinsellikte farklılıkların nasıl ortaya çıktığını sormak gerektiğine dikkat çekiyorlar. İkinci olarak, ister eşcinsel ister karşıcinsel olsun, cinselliğin BONOBOLAR ÖRNEĞI... İ nsanın en yakın primat akrabası olan bonoboları ele alalım. Günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce şempanzelerden ayrılan bonobolar, toplumsal ilişkileri son derece gelişmiş bir tür. Bonobolar, ayrıca cinselliğe de çok düşkün bir tür olmakla, çeşitli toplumsal işlevlerde cinsellikten (hem eşcinsel hem de karşıcinsel) yararlanmalarıyla da ünlüler. ağırlıklı olarak üremeye odaklı olmadığının altını çiziyorlar. İnsanlarla yakın akrabalarımız şempanzeler ve bonobolarda cinselliğin oyun, toplumsal bağlanma, duygusal yakınlaşma ve dahası karşılıklı alışveriş, çatışmaların çözümü gibi bir dizi toplumsal işlevleri yerine getirdiğini belirten araştırmacılar, cinselliğin evrimi konusunda düşünürken tüm bu toplumsal işlevlerin de üzerinde durulması gerektiğini vurguluyorlar. Cinsellikte yüzlerce gen etkin K ısa süre önce yapılan bir araştırma, insanın cinselliğinde yüzlerce genin etkili olduğunu ve eşcinselliği etkileyen tek bir genin olmadığını ortaya koyuyor. Tam tersine, cinsellikte çeşitliliği etkileyen çok sayıda genin olduğu ve bunların her birinin insanlarda cinselliği farklı oran ve biçimlerde etkilediği görülüyor. Barron ve Hare, bu durumun insanların cinsel yönelimlerinde tanık olunan farklılıkları da açıklığa kavuşturabileceğini düşünüyorlar. Örneğin insanlarda IQ düzeyi ya da boy gibi, yüzlerce genin etkili olduğu karmaşık özelliklerdeki farklılıkların beklenen bir durum olduğuna, ancak çok zeki ve çok uzun boylu insanların nasıl evrildiklerini sorgulama gereğini duymadığımıza dikkat çekerek “Bu kişileri olsa olsa değişim tayflarının bir ucunda yer alan bireyler olarak değerlendirmekle yetiniriz” diye ekliyorlar. 10 MADDEDE DİJİTAL KÜLTÜR TANOL TÜRKOĞLU EN ÇOK İNTERNET KULLANICISI OLAN 10 ÜLKE (2020) n Çin, 854 milyon n Hindistan, 560 milyon n ABD, 313 milyon n Endonezya, 171 milyon n Brezilya, 149 milyon n Nijerya, 126 milyon n Japonya, 118 milyon n Rusya, 116 milyon n Bangladeş, 94 milyon n Meksika, 88 milyon (Türkiye, 69 milyon ile 13. sıradadır) Kaynak: InternetWorldStats.com ÖNEMLI OLAN TEK ŞEY DIYET TÜRÜNÜ KALICI OLARAK UYGULAMAK Sonuçlar hep aynı Dünyada git gide daha fazla insan şişmanlıkla mücadele ediyor. Ne var ki fazla kilolardan kurtulmak o kadar kolay değil. Zayıflama konusunda başarısız olanlar zayıflama ve yeniden kilo alma arasında bir kısırdöngü yaşıyorlar. Bu konuda hangi diyetin uygulandığının da önemi yok. LowCarb’dan Atkins, Dash veya PaleoDiyete kadar genelde hepsi birçok insanda başarısızlıkla sonuçlanıyor. Peki, ama başarılı diyet var mı? Ve hangi diyet kalpdolaşım sağlığı açısından en yararlısı? McMaster Üniversitesi’nden Bradley Johnston, bu konuyla ilgili en kapsamlı araştırmayı değerlendirdi. 22 binden fazla kilolu ve şişman kişinin katıldığı 121 araştırmayı inceledi. Tüm katılımcılar en az 12 ay süreyle 14 meşhur diyet biçiminden birini uyguladılar. Bunların arasında Atkins, South Beach ve Zone gibi LowCarb diyeti ve Ornish ÖNCE SONRA veya Conley gibi LowFat diyetleri de yer alıyor. Ayrıca yüzde 5560 oranında karbonhidrat ve yüzde 2130 oranında yağın alındığı Akdeniz diyeti ve Weight Watchers ve kan basıncının düşürülmesini hedefleyen DASH gibi daha kolay uygulanabilir diyetler de yapıldı. Altı ila on iki ay sonra tüm katılımcıların beden ağırlığı, kan basıncı ve kolesterol değerleri ölçüldü. DAHA Araştırmacılar, SONRA insanlara hangi beslenme biçimini (diyet türünü) kalıcı olarak uygulayabileceklerse o diyeti seçmelerini öneriyorlar. Sonuçlara göre altı ay sonra tüm katılımcılar hangi diyeti uyguladıkları fark etmeksizin ortalama olarak beş kilo verdiler. Sonuçlar neredeyse tüm diyet biçimlerinin bir yıl sonra sadece çok az bir kilo kaybı sağladıkları anlama geliyor. Diyetler arasındaki farklar genelde küçük ve önemsiz. Zayıflama ve sağlık açısından hangi diyetin uygulandığı fark yaratmıyor yani. Kentte yaşayan köpekler daha ürkek Araştırmacılar, küçük köpeklerin daha ürkek olduğunu söylüyor. Bir köpeğin hemcinslerine veya insanlara karşı ne kadar cesur veya ürkek davrandığı, yaşadığı yere bağlı olarak değişiyor. Sonuç, yaklaşık olarak 6 bin veriyi inceleyen Finli araştırmacılara ait. Şehirde yaşayan köpeklerin, köylerde yaşayanlara kıyasla daha ürkek olduğunu söyleyen araştırma, Scientific Reports dergisinde yayımlandı. Helsinki Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde Hannes Lohi ile çalışan ekip, bir köpeğin karakterini belirleyen çeşitli faktörlerin bulunduğunu söylüyor. Köpeğin yavruyken elde ettiği deneyimler gibi güçlü bireysel bileşenler var. Ayrıca çok önemli bir deneyim de önemli bir rol oynuyor. “Özellikle kısırlaştırılan dişiler, kısırlaştırılmamış olanlara kıyasla daha ürkekler” diyor araştırmacılar. Lohi, öte yandan genetik faktörlerin de rol oynayabileceğini söylüyor. Çünkü araştırma cılar, çeşitli köpek ırkları arasında da farklılıklar tespit ettiler. Mesela yumuşak tüylü buğday Wheaten Teriyer, çok cesur olmasına karşın, Shetland Sheepdog (Shetland çoban köpeği) veya Perro de Agua Espanol (İspanyol su köpeği) en ürkek ırklar. Genel olarak küçük köpekler daha ürkekler. Henüz yavruyken çok yönlü sosyalleşme ve etkin bir yaşam sosyal korkuyu önemli ölçüde azaltabilir diyor araştırmacılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle