17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 25 TEMMUZ 2020 CUMARTESİ l Zafer Temoçin l Burak Ergin l İsmet Lokman l Metin Peker CUK Günel ALTINTAŞ Atatürk Havalimanı Katar’a satılacakmış. Eee, insanların idolü iki Türkiye büyüklüğündeki toprağı elden çıkaran Abdülhamit olunca, halka milli irade diye semer vurmaya bile kalkarlar. H Torba yasa ahlak dışıdır. l Ahmet Öztürklevent l Murat Sayın l Cemalettin Güzeloğlu l Oğuz Gürel l Musa Keklik l Murat Özmenek l Zeki Bol l Ercan Baysal l Birol Çün l Mehmet Selçuk l Cem Koç YÜKSEK YERİLİM HATTI Erdinç UTKU Uzağı görme kalitesi azalan vizyonsuz ekonomimizin hastalığı: KATARakt... H Kandırılan kandırılana! KANDIRella masalının KUL kedisiyiz hepimiz... H Avanta kokulu memleketim... H Araplar SIFIRı buldu, biz de SIFIRLAMAyı! l Akdağ Saydut l Kadir Doğruer l Raşit Yakalı l Halit Kurtulmuş Aytoslu HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN Ernö Nemecsek’in hayal gücü 20 TEMMUZ: “Toplumsal hayal gücü tıkandığında kişisel hayal gücünden medet ummak gaflet gibi geliyor bana” dedi İhsan. Emekli tarih öğretmeni İhsan Bey, Başakşehir’in şampiyonluğunun “vebalı sezon”a çok yakıştığını ama Hakan Çalhanoğlu’nun MilanBologna maçında nefis oynamış olmasının azıcık da olsa pazar boğuntusunu hafifleten bir teselli olduğunu söyledikten sonra, Cüce Ragıp’la tavla oynarken attığı talihsiz carı yekin de tesiriyle aklına esenleri şuursuz hezeyanlar halinde üstümüze boca edip Huzur Kıraathanesi’ndeki sabah saatlerimizi ve iki lokma simidi zehir etti. “Benim kişisel hayal gücüm kaymaklı ekmek kadayıfı kadar, inşallah medet umdukları benimki değildir” dedi Ragıp. “Siyasi ayak Torinolu Şaban’mış” dedi Çaycı Muzaffer. Ben zaten en baştan beri ondan şüpheleniyorum” dedi Ragıp. “Peki, toplumsal hayal gücü derken Ankaragücü’nün ‘Gecekondu’ tribününü de mi kastediyorsun?” diyecek oldum, “Ortak hiçbir şeyimiz kalmadı,” diye kestirip attı İhsan. Manav Bekir’den aldığım sekiz kilo karpuzla eve dönerken “Ben as lında Okan Buruk’u severim” demişti Bekir, karpuzu epeyce övdükten sonra; ortak bir hafızamızın kalıp kalmadığını düşündüm birazcık. Cüce Ragıp, Çaycı Muzaffer, Manav Bekir, ben, Tarihçi İhsan, Roket Nuri… İhsan fevriydi, peki, tamam… Ama evler yıkılırken, ağaçlar yıkılırken, sokaklar yıkılırken, insanlar yıkılırken, koskoca partiler, siyasetler, hatıralar yıkılırken, hafıza nasıl dayanacak… Pal Sokağı Çocukları’nın, Boka Janos, Ernö Nemecsek’in bir arsaları vardı savunacak… Belki de hayal gücü için savunacak bir şey gerekiyor ve bazen de insanın elinde kalan üç beş kırıntı da olsa hatırladıklarına hiç değilse hatırladığı kadar sahip çıkması. Sadık kalması… Hayaller için sadakat gerekiyor; evlere, sokaklara, ağaçlara, insanlara, hatıralara, geçmiş silinince meczup fanteziler başlıyor; ne idüğü belirsiz bir ejderha, sihri silinmiş bir yüzük ya da kendinden menkul bir tılsım… Belki Ankaragücü küme düştüğü içindir burukluk; belki İhsan’ın feveranları neden olmuştur, belki taşıdığım karpuzun ağırlığı. “Kim yiyecek oğlum bu kadar,” demiştim de Bekir’e.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle