17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 23 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE HABER İKI IDDIANAME ‘NEDAMET’ TARTIŞMASINDA BAKAN SOYLU’YU YALANLIYOR Ayrıntılar Tıpış tıpış! Geniş kesimlerin toplumsal, siyasal meselelere duyarlılığı yazık ki hemen olmuyor. Toplum genel anlamda bencil, adamsendeci, buna karşın yazar çizer takımı önden haber verme ödevine devam etmek zorunda. Ancak ekmek küçülünce başına ne geldiğini anlayan güruh için “ifade özgürlüğü”, “hukukun üstünlüğü” türü dertler de sıra dışı kalıyor. Salgını “bana bir şey olmaz” diye kabadayılıkla, alayla karşılayan kişi, ancak yolu hastaneye düşünce kavrıyor vaziyeti! Düşünen insan eğer kendini ifade edemezse çıldırır, bir tür ölümdür bu. Olan biten karşısında sessiz kalmaktan daha büyük ceza yoktur. AKP basını yok etti, şimdi de yanına sosyal medyayı ekleyerek tüm özgürlük alanlarını ortadan kaldırıyor. Yığınlar yine umursamayacak, bedeli ağır ödenecek. Son günlerde önce “Sanatçılar Girişimi”, ardından “Ak Saçlılar” denen bir grup ardı ardına bildiri yayımladı. “İlk bakışta ne işe yarar” diye sorabilirsiniz, bana kalırsa bu türden çıkışlar önemlidir. 12 Eylül sonrası yayımlanan “Barış Bildirisi” ya da yakın dönem okuduğumuz “Barış İmzacıları” iktidarların bu türden işlerden pek hoşlanmadığını gösteriyor. Kuşkusuz metinlerde ne yazdığı önemli, ancak kimin imzacı olduğu da bir o kadar belirleyici. Yani hem zarfa bakacağız hem de mazrufa! HHH Kinci olmak istemem, ancak belleksiz kalmaya da hiçbirimizin rıza göstermemesi gerek. Siyasal İslam egemenliğinde Cumhuriyetin yıkılması, toplum ikna edilmeden gerçekleşemezdi. 2002’den bu tarafa akademisyen, yazar, sanatçı, basın mensubu kim varsa siyasete biçim veren, sürece dair karnesine bakmalıdır. Elbette kimseyi çarmıha gerecek değiliz, ancak özeleştiri istemek, dahası döneme dair yetkili görevlerde olanlardan açıklama beklemek hakkımızdır. Önce şunu söyleyelim, bu tür bildirilere imza koyarken, çoğunlukla sadece metne bakma olanağınız bulunuyor. Tüm imzacıları görmek mümkün değil. Yani, kimle yan yana olduğunuzu bilmek olanağından yoksunsunuz. “Yahu şunun yanında ne işin var?” türünden eleştiriler haksız olur. HHH “Sanatçılar Girişimi” metni ve imzacıları tutarlı, ben de imzacı olduğum için memnunum. Yalnız “Ak Saçlılar” hayli sorunlu. İmzacılar içinde Ertuğrul Günay, Oya Baydar, Ali Bayramoğlu, Ahmet İnsel, Aydın Engin gibi, tam da bu sürecin inşasında rol oynamış kimseler var. Kimi AKP bakanı oldu, kimi 2010 halkoylamasına “evet” demeyenleri darbeci ilan etti, bazısı gazetemizin köşelerinden Mustafa Kemal’e küfür etti! E sormayalım mı peki: “Bunca insan sizin yüzünüzden mahpusa düştü, ölenler oldu, işsiz kalanlar var, hiç mi pişmanlık duymuyorsunuz?” diye. Yazdıklarınız, söyledikleriniz ortada. Bari ayıp olmasın diye özür dilemeniz gerekmez mi? Anlaşılan AKP kadroları nasıl Fethullahlı günleri anımsansın istemiyorsa, bu isimler için de aynı durum geçerli, unutalım istiyorlar ama mümkün değil! HHH Kişisel meselelerde kinci olmak kötüdür, ancak siyasal sorunlar için aynı şeyi söyleyemem, sorumluluklarımız var. Ancak anımsar, sorar, tartışırsak geleceği sağlıklı inşa ederiz. Murat Belge’nin, Baskın Oran’ın, Cengiz Çandar’ın, Fehmi Koru’nun, Şanar Yurdatapan’ın bize söyleyecek hangi sözü olabilir ki? AB kapılarına siyasal İslamcılarla kol kola gitmediler mi? Gün ortasında havai fişeklerle Melih Gökçek’li kutlamalar yapmadılar mı? Cumhuriyet yıkılırken uyarı görevi yapan aydınları, sanatçıları “postal sevdalısı” ilan etmediler mi? İslamcılar onları kullanıp kenara attıktan sonra, bazısı yurtdışına kaçtı ayrıca, şimdi “kandırıldık” diyerek sorumluluktan kurtulmak mümkün mü? Olmaz öyle şey! Aydın hata yapmaz bu tür ciddi konularda. Yaparsa da ciddi özeleştiri vermelidir. HHH AKP, geçmişi silmek için düğmeye bastı. Anlaşılan o ki pek çok kimse aynı arzuyu taşıyor. Bir dönem başbakan basın sözcüsü olan Akif Beki, Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk gibi isimler artık muhalif. Olabilir. O halde dönemi anlatsınlar bize, ne oldu, neler yaşandı, öğrenelim. Davutoğlu başbakandı, Babacan prens bakandı, topluma yapacakları en büyük katkı özeleştirilerini vermektir. Hep söyledim, “O gün de haklıydık, şimdi de haklıyız” diyemez kimse. Bu tepeden bakan tavır Ak Saçlılar’da da var, AKP’den dönenlerde de. Özür dilemesi gerekenler, akıl veremezler! HHH İki gün sonra CHP kurultayı var. Ülke umutla bakıyor. Siz sanıyor musunuz ki “Yeni normal ne demektir?/ salgından sonra dünya nasıl olacak?” ya da “Çevrebilimle ilgili değişimlerle göçmen sorunu nasıl biçim alacak?” veya “Teknojik değişim iktisadi süreçleri nasıl etkileyecek?” türü sorunlar tartışılıp siyaset belirlenecek? Ankara’da delege pazarlıkları, koltuk kavgası sürüyor. Kılıçdaroğlu en rahat kurultayına gidiyor. Eminim şapkadan tavşan çıkarıp PM ve MYK’ye dönme dinci, yetmez ama evetçi, belki de şu Ak Saçlılar’dan birkaç tane alacaktır. Sonra? HDP’li Demir tutuklandı İçişleri Bakanlığı tarafından hakkındaki terör soruşturması kapsamında görevden uzaklaştırılan Batman Belediye Başkanı HDP’li Mehmet Demir, önceki gün gözaltına alındı. Demir, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlanarak dün adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından tutuklama istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilen Demir, ‘örgüt üyesi olma’ suçundan tutuklandı. l İç Politika İtirafçılar görevde Ayrıntılar Ayrıntılar AKP’li Mehmet Metiner ile tartışan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun nedamet getiren (pişmanlık gösteren) “Bir tek FETÖ’cüyü göreve getirmediği” sözlerini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesi yalanladı. Kaymakam olarak görev yaparken savcı lığa başvurarak itirafçı olan kaymakam Ömer Faruk Yüce ve Vali Yardımcısı Yakup Ömeroğlu’nun halen görev yaptığı ortaya çıktı. Benzer ALICAN şekilde 15 Temmuz’dan sonULUDAĞ ra FETÖ’den işlem gören bazı isimler de halen kaymakamlık görevini sürdürüyor. AKP’li Metiner, bir tartışma programında yaptığı açıklamada FETÖ geçmişi olan bazı kişilerin İçişleri Bakanlığı’nda kritik noktalara getirildiğini öne sürerken, “Nedamet (pişmanlık) gösterdi, sahiplenmemiz lazım adı altında eğer bu tür atamalar yapılırsa korkarım ki FETÖ ile mücadele konusunda yeniden zafiyet yaşarız” dedi. Yayına bağlanan İçişleri Bakanı Soylu ise nedamet (pişmanlık) getirdiği gerekçesiyle göreve getirdiği kimsenin olmadığını savunarak, “Sağın solun söylemesiyle iş yapacak adam değilim. Ben hükümetin politikasını uyguluyorum. Bu laflar ağrıma gider. Bir tek FETÖ’cü göreve getirmişsem, bu söylenmiyorsa bu, ülkemize ihanettir” dedi. Cumhuriyet’in ulaştığı iki iddianame ise Soylu’yu yalanlıyor. Yozgat Çayıralan Kaymakamı olan Ömer Faruk Yüce, 9 Aralık 2016’da Tokat SUŞEHRİ KAYMAKAMI İLE İLGİLİ İDDİA Şanlıurfa’nın Bozova ilçe Kaymakamı iken, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK ile önce açığa alınan, tutuklanan ve bir süre sonra serbest kalan Hidayet Sarı da, Suşehri Kaymaka mı olarak görevini sürdürüyor. Ömer Faruk Yüce, ifadesinde Hidayet Sarı’yı bu yapının elemanı olarak bildiğini, sohetlere katıldığını, birlikte Fethullah Gülen’in videolarını izlediklerini ifade etti. Başsavcılığı’na giderek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini bildirdi. Yüce, ifadesinde örgüt geçmişini, birlikte sohbet yaptığı isimleri ayrıntılarıyla anlattı. Yüce bakanlığın kendisini 2012’de İngiltere’ye yüksek lisans için gönderdiğini, burada bir yıl kaldığını kaydetti. Burada Müslim isimli şahsın kendisini ABD’ye Gülen’i ziyaret etmesi için yönlendirdiğini itiraf eden Yüce, şunları söyledi: “Bana ABD’de gideceğim adresi ve telefon numarasını verdi. Gülen’i ziyaret edeceğim güne kadar bu evde kaldım. Evde kalırken Müslim isimli şahsın verdiği numarayı aradım, İsa isimli kişi çıktı. Bu şahıs bana o tarihte Pensilvanya’ya gideceğimi söyledi. O tarih geldiğinde tanımadığım bir şahıs gelerek beni ailemle birlikte Gülen’in yanına götürdü. Burada 3 gün kaldım. Gülen ile bir kez görüştük. Eşim ile kendimi tanıttık, dua istedik. Burada sadece namaz kıldık, sohbet derslerine katıldık. Ben bu ziyareti yaptığımda Türkiye’de Gezi olayları başlamıştı. Ben burada bulunduğum süre içerisinde birçok şahıs gördüm. Ancak bunların içerisinde futbolcu olması nedeniyle tanıdığım eski futbolcu Okan Buruk ve eski Fenerbahçeli İsmail isimli şahısları gördüm. Gülen bize bir çanta hediye etti. İçinde takke, tespih ve fular vardı.” Ömeroğlu’nun ifadesi Aynı tarihte Tokat Savcılığı’na giden Çankırı Yapraklı Kaymakamı Yakup Ömeroğlu da benzer itiraflarda bulundu. Ömeroğlu, 9 Aralık 2016’da Tokat’ta savcıya verdiği ifadede, lise son sınıfta gittiği dershanenin öğretmenlerinin evinde Fethullah Gülen’in kasetlerini dinlediklerini anlattı. 2011’de Niğde’de kaymakamlık stajına başladığını belirten Ömeroğlu, Mülkiye Müfettişi olarak bildiği Hasan isimli kişinin kendilerinden sorumlu olduğunu, bu kişiye himmet verdiğini itiraf etti. Yurtdışı staj döneminde Gülen’i ziyaret ettiğini anlatan Ömeroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Ben yurtdışında 2012 yılının eylül ayı grubundan arkadaşlarım olan Erkan Yılmaz, Ömer Faruk Yılmaz, Sezer Sözen, Hüseyin Tutuş ve diğer gruptan olan Ayhan Abatay, Davut Bayraktar, Necmeddin Özen ile gittik. Ben yurtdışına eşimi de götürdüm. Yurtdışında bulunduğumuz dönem içerisinde Pensilvanya’ya Fethullah Gülen’in yanına iki defa gittim. İlk gidişimde Erkan Yılmaz ile ikinci gidişimde ise gruptaki diğer isimlerle birlikte gittik. Bu görüşmeler Erkan Yılmaz aracılığıyla oldu. Bu görüşmelerde bizi Fethullah Gülen’e tanıttılar. O da hayırlı olsun dedi. Bu görüşmelerde gazeteci olarak bildiğim Önder Aytaç da vardı.” Haklarında dava açıldı Dosyalar, daha sonra Ankara’ya devredildi. Ankara Başsavcılığı, Şubat ve Mayıs 2019’da Ağrı Vali Yardımcısı Yakup Ömeroğlu ile Hakkâri Derecik Kaymakamı Ömer Faruk Yüce hakkında FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle dava açtı. Ömeroğlu ve Yüce’nin itirafçı oldukları belirtilen iddianamede, şüphelilerin darbe girişimi sonrasında FETÖ’nün mülki idare yapılanmasına ilişkin Tokat’ta başlatılan soruşturma kapsamında, FETÖ’nün mülkiye imamlarından Yusuf Acar isimli bir kişinin itirafçı olmasından sonra, kendiliğinden adliyeye gelerek itirafçı oldukları belirtildi. İddianamede, şüphelilerin kendileri hakkında beyanda bulunulduğunu öğrenmeleri üzerine mi yoksa soruşturma başlatılmasından önce mi savcılığa müracaat ettiklerinin mahkemece takdir edilmesi istendi. Meslekten ihraç edilmeyen Ömeroğlu halen Ağrı Vali Yardımcısı, Yüce ise Derecik Kaymakamı olarak görev yapıyor. l ANKARA Atatürk karşıtlığıyla gündeme gelen Yaramış, FETÖ için de ‘Pişman olanlara sahip çıkalım’ demişti TTK Başkanı istifa etti KKK’de 25 gözaltı kararı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki bazı askerlerin FETÖ mensupları arasında iletişim yöntemi olarak kullanılan ankesörlü telefonlar ile kontörlü, büfe telefonlarından periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştikleri belirlendi. Bu kapsamda örgütle irtibatı tespit edilen 19’u aktif görevde, biri ihraç, dördü emekli ve biri istifa etmiş olan toplam 25 astsubay hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara merkezli 13 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda 21 şüpheli yakalanırken, diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmaların devam ettiği belirtildi. l ANKARA/ Cumhuriyet Yaramış ‘HALKI ALIŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR’ Bir grup 15 Temmuz gazisi, Yaramış’ı, açıklamaları nedeniyle istifaya davet etmiş ve TTK önünde basın açıklaması yapacaklarını duyurmuştu. Basın açıklaması, Yaramış’ın istifa etmesine karşın gerçekleştirildi. Grup adına açıklamayı yapan 15 Temmuz gazisi Ufuk Yegin, “Yaramış’ın söylemlerinin 15 Temmuz şehitlerinin kemiklerini sızlattığını, gazilerin yarasını tekrar kanattığını” kaydetti. Yegin, “FETÖ’nün, devlet içindeki varlığını sürdürdüğünü ve kamu kurumlarında FETÖ ile mücadelenin yetersiz olduğunu” söylerken, “Halkı bir şeylere alıştırmaya, yoklamaya çalışıyorlar. Aidiyeti devlete değil başkalarına olanlara şehit yakınları ve gaziler asla müsamaha göstermeyecek” dedi. Gaziler, basın açıklaması sırasında sık sık “Şehitler ölmez vatan bölünmez”, “FETÖ’ye karşı omuz omuza” ve “Merhamet isteyen tarih utansın” sloganları attı. Kurultay olağan CHP’NİN 37. KURULTAYI hazırlıklar olağanüstü MAHMUT LICALI CHP’nin bu hafta sonu gerçekleştirilecek kurultayına katılmak isteyen onur üyeleri için özel hazırlık yapıldığı; bu kapsamda onur üyelerinin tek tek telefonla aranarak kurultaya katılıp katılmayacağı konusunda bilgilerine başvurulduğu öğrenildi. Bilkent Odeon’daki kurultayda onur üyeleri için özel bir alan oluşturulacağı; seçim işlemleri için açık havada 44 sandık ve toplam 132 kabin kurulacağı belirtildi. Buna göre toplam 1357 delegenin oy kullanacağı seçimlerde kabin başında 10 delege oy kullanmış olacak. Böylece seçim işleminin hızlı bir şekilde yapılması sağlanacak. Kurultayda Divan Başkanlığı’na ise Aydın Büyükşehir Beledi ye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun önerileceği ifade edildi. 4 isim yarışabilir CHP’de daha önce genel başkanlık için aday adaylığını açıklayan Aytuğ Atıcı’nın ardından kurultaya sayılı günler kala bugün iki isim daha adaylığını açıklayacak. Bu kapsamda eski CHP milletvekili İlhan Cihaner bugün saat 09.30’da CHP Genel Merkezi’nde aday adaylığını açıklayacak. Cihaner’in ardından da Tolga Yarman’ın da saat 11.00’de aday adaylığını açıklaması bekleniyor. Genel Başkan adaylığı için 68 delegenin imzası gerekiyor. Buna göre 3 aday adayı delege desteğini bulursa kurultayda genel başkanlık için 4 isim arasında yarış olacak. l ANKARA ERZURUM KONGRESİ’NİN 101. YILI ‘Mücadelemiz sonsuza dek’ Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yönetiminde, “Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür” kararıyla Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi’nin 101. yıldönümü, bugün kentte törenlerle kutlanacak. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu Erzurum Kongresi’nin 101. yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Moroğlu, “Erzurum Kongresi’yle, ulusun kendi geleceğini belirleme hakkına sahip olduğu, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünü koruyacağı ve her türlü dayatmaya karşı çıkacağı tüm dünyaya duyurulmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın önemli bir dönüm noktası olan Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar, daha sonra kurulacak çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri için de dayanak oluşturmuştur. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkan, kadınerkek eşitliğini savunan tüm yurttaşlarla birlikte laik demokratik, hukuk devleti Cumhuriyetimizi sonsuza dek koruma ve yaşatmak için kararlılıkla mücadeleyi sürdürüyoruz” görüşünü dile getirdi. l Haber Merkezi Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Ahmet Yaramış, görevinden istifa etti. FETÖ’cülere yönelik “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere sahip çıkmamız gerekiyor” sözleri nedeniyle tepki çeken Yaramış, istifa çağrılarına “Cumhurbaşkanımız isterse istifa ederim” demişti. Yaramış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile 24 Nisan’da TTK Başkanlığı’na atandı. Atanmasının ardından adı daha önce çocuklara yönelik cinsel istismar skandalları ile gündeme gelen Ensar Vakfı’nın Afyonkarahisar Şubesi’nde yöneticilik yaptığı ortaya çıkan Yaramış, Türkiye gündemine oturdu. Yaramış’ın, Milli Mücadele ve Cumhuriyet karşıtlığı ile bilinen, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e “eşkıya” diyen ve “bertaraf edilmesinin farz olduğunu” söyleyen İskilipli Atıf üzerine çalışmalarının bulunması, İskilipli Atıf’a yönelik düzenlenen sempozyumda oturum başkanlığı yapması ve Atatürk düşmanlığıyla bilinen Mustafa Armağan ile birlikte konuşmacı olması, yapılan atamanın kamuoyunda tepki toplamasına neden olmuştu. CHP Ankara İl Gençlik Kolları, TTK önünde atamaya karşı eylem yapmıştı. ‘Kazanmamız gerekiyor’ Yaramış ikinci kez Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde katıldığı bir programda “FETÖ’cülere af istemesi” ile gündeme geldi. “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” diyen Yaramış, tepkiler sonrası sözlerinin “bağlamından koparıldığını” öne sürdü. Hakkında “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” ve “görevi kötüye kullanma” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulan Yaramış, bir açıklama daha yaparak, “karışmamış yerine karışmış dediğini ve bunu tepkilerden sonra fark ettiğini” savundu. İstifa çağrılarına ise “Cumhurbaşkanımız isterse, gereğini yaparım, istifa ederim. Ama ben kendim istifa edersem bunun saygısızlık olacağını düşünüyorum” yanıtını verdi. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ndan dün yapılan açıklamada, “14 Temmuz’da, ‘15 Temmuz’u Anlamak’ konulu toplantıda yaptığı konuşma nedeniyle kamuoyundan özür dileyen Prof. Dr. Yaramış, TTK başkanlığından istifa etmiştir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle