23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 23 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE HABER CHP’Lİ TAŞCIER’İN ARAŞTIRMASI AKP, kadını sembolik görüyor MAHMUT LICALI CHPAnkara Milletvekili Gamze Taşcıer, çalışma hayatında ve kamuda kadın temsiliyetinin düşük olmasının akademiye de yansıdığını, yükseköğretimde unvanlar yükseldikçe kadın temsilinin azaldığına dikkat çekti. Taşcıer, kadın yönetici sayılarının AKP iktidarının kadın yöneticileri ancak sembolik olarak gördüğünü gösterdiğini belirterek, “Üniversiteler de bu sembolik tutumdan ve dışlama kültüründen payını alıyor. Kadınların yönetici olmasından rahatsızlık duyan bu anlayış, ülkeyi erkeklerin yönettiği, kadınların dinlediği bir yer haline getirmeye çalışıyor” dedi. Taşcıer’in hazırladığı çalışma, kadınların çalışma hayatı ve kamunun yanı sıra akademide de yeteri kadar temsil edilmediklerini ortaya koydu. Çalışmada şu tespitler yapıldı: İşgücüne katılım düştü: Kadınların işgücüne katılım oranı Mart 2019’da yüzde 34,4 olarak hesaplanırken, Mart 2020’de yüzde 30,1’e geriledi. İşsizliğin yüksek olması, kadınlar için problemin katlanarak büyümesine neden oluyor. Yönetici oranı azaldı: 17 bakandan yalnızca 2’sı kadın. 81 ilde yalnızca 2’sinde kadın vali görev yapıyor. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre görevdeki kadın kaymakam mülki idare amiri sayısı 23. İl Emniyet Müdür Yardımcısı, İlçe Emniyet Müdürü ve İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan kadın sayısı da 34. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre kadın yönetici sayısı il müdürlüklerinde yüzde 2, ilçe müdürlüklerinde ise yüzde 1,3 seviyesinde. 81 ilde yalnızca 2 il milli eğitim müdürlüğünde kadın yönetici bulunuyor. İl milli eğitim müdür yardımcısı statüsünde kadın sayısı ise 13. İl milli eğitim müdürlüklerinde şube müdürü olarak görev yapan kadın sayısı 25. Devlet üniversitelerinde profesör olarak görev yapanların yüzde 32’si kadınlardan oluşurken, doçent olarak görev yapanların ise yüzde 39’u kadın. Vakıf üniversitelerindeki profesörlerin de yüzde 32’si kadınlardan oluşuyor. 129 devlet üniversitesinde sadece 5 kadın rektör bulunurken, 79 vakıf yükseköğretim kurumunda ise 11 kadın rektör görev yapıyor. l ANKARA TBMM GENEL KURULU AKP ve HDP arasında ‘kadın’ tartışması TBMM Genel Kurulu’nun önceki gece yapılan görüşmeleri sırasında AKP ve HDP’li vekiller arasında “kadın” konusu tartışması yaşandı. Genel Kurul’da söz alan HDP’li Hüda Kaya, kadın cinayetleri konusunu gündeme getirerek, “Son iki günde Fatma Altınmakas, Hamdiye Şık ve Pınar Gültekin, kadın katliamına kurban gittiler” dedi. Bunun üzerine AKP’li vekiller eşine şiddet uyguladığı konusuyla gündeme gelen HDP’li Mensur Işık’ı ve bir kadına tecavüz ettiği gerekçesiyle hakkında Meclis’e fezleke gelen Tuma Çelik’i anımsatarak Kaya’ya gösterdi. AKP’li vekiller “Tecavüzü unutma” diyerek Kaya’nın konuşmasını böldü. Çelik’le ilgili sözlere yanıt veren Kaya, “En sert tepkiyi ben verdim. Bu kadar ağır, iğrenç, insanlık dışı iftiralarla beni susturacağınızı düşünmeyin” ifadelerini kullandı. Tartışmanın sürmesi üzerine birleşime ara verildi. AKP’li Özlem Zengin, Tuma Çelik ve Mensur Işık’ı anımsatarak, “Buraya geldiğinizde ‘kadın’, ‘şiddet’ falan demeyin. Siz bunun sessiz ortaklarısınız. Bu yüzden sizi samimiyete, mahcubiyete ve kendi içinizde gerçek bir öz denetime davet ediyorum” dedi. Sataşmadan söz alan HDP’li Saruhan Oluç’un konuşması sırasında tartışma sürünce birleşime yeniden ara verildi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘BU SÖZDEN CAYMAYALIM’ Pınar Gültekin’in katledilmesi üzerine açıklama yapan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) İstanbul Sözleşmesi’nin sürdürülmesini istedi. Açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele için vardır. İstanbul Sözleşmesi, kim olursa olsun şiddet mağdurunu korumak için vardır. ‘Ama’sız, ‘fakat’sız şiddete karşı durmak için vardır. Bu sözden caymayalım. Şiddet uygulayanları cesaretlendirmeyelim” denildi. l Haber Merkezi HDP’DEN GENÇLIK BULUŞMASI ‘İktidar en fazla gençlerden korkuyor’ HDP İstanbul İl Örgütü üyeleri, “Demokrasi Buluşmaları” programı kapsamında dün Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda gençlik buluşması gerçekleştirdi. Etkinlikte konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan “En kıymetli buluşmamızı bugün yapıyoruz. Gençleri yarınsız bırakan bir iktidarla karşı karşıyayız. Onlar bu ülkede en fazla gençlerden korkuyorlar. Sizin beyinlerinizden, sizin yüreklerinizden korkuyorlar. Çünkü onlar da biliyorlar ki bu ülkeyi değiştirecek tek güç bu ülkenin gençleridir. Bu ülkeyi yönetenler, itiraz eden gençlikten rahatsız” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Sancar ise “Gençler konuşmaya başladığı anda korku salmak için her yolu deniyorlar. Çünkü gençler susarsa doğa ölür, özgürlük boğulur. Bunu biliyorlar. Özgür bir geleceği gençler olmadan kurmak mümkün değil. İyi ki gençler var” diye konuştu. l İç Politika KATLEDİLEN PINAR GÜLTEKİN SON YOLCULUĞUNA GÖZYAŞLARI İÇİNDE UĞURLANDI Ülke kana doymadı m?ı PınarGültekin’inbabası kadın cinayetlerine isyan etti, BAŞINA “Artık Türkiye öyle olmuş ki, her kız çocuğunun başına GELMIŞÇESINE... birer nöbetçi mi dikmemiz lazım?” diye sordu. Muğla’nın Ula ilçesinde üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i (27) vahşice katleden zanlı Cemal Metin Avcı’nın, benzin dökerek genç kızı yaktığı esnada evden çıkan dumandan şüphelenen komşularına, “Mangal yapıyorum. Onun dumanı” dediği öğrenildi. Cemal Metin Avcı, “Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme” suçundan tutuklandı. Sosyal medya ele verdi Korkunç cinayete ilişkin Jandarma ve Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğü’nün kurduğu özel ekip incelemeler sonucu, Gültekin’in kaybolduğu gün olan 16 Temmuz tarihinde cani Cemal Metin Avcı’yı sosyal medya hesabından engellediğini belirledi. Cinayeti itiraf eden zanlının aynı gün, akaryakıt istasyonundan pet şişe içinde aldığı benzin görüntüleri de soruşturma dosyasına girdi. Katil zanlısına, Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) bünyesinde oluşturulan özel ekibin, yüzlerce görüntü, çok sayıda görgü tanığının ifadesi ve telefon kayıtlarından ulaştığı öğrenildi. Gözaltına alınan Avcı’nın söylemlerinin tutarsız olduğunu fark eden ekipler, bu sefer elde edilen delillerle zanlının karşısına çıkınca cinayet aydınla Pınar’ın tabutuna sarılan tülbenti babası ve annesi tarafından gözyaşları ile bağlandı. Pınar Gültekin ‘ARTIK PINARLAR ÖZGECANLAR ÖLMESIN’ Gültekin’in cenazesi memleketi Bitlis’in Hizan ilçesine götürüldü. Burada cenaze namazı kılındı. Pınar’ın tabutu ise kadınlar tarafından taşındı. Uzun süre tabuta sarılarak ağlayan yakınları, çevredekiler tarafından sakinleştirildi. Cenaze daha sonra Gayda köyüne götürüldü. Burada Pınar’ın cenazesi dualarla toprağa verildi. Acılı anne Şefika Gültekin, kızına kıyıp da bir tokat bile atmadığını söyledi. Baba Sıddık Gültekin ise Cemal Metin Avcı’nın kızını takıntı haline getirdiğini, defalarca ayrılmak is temesine rağmen peşini bırakmadığını anlattı. Baba Gültekin, “Bu, vahşetten öte bir şey. Ben bir baba olarak kızımı teşhis edemedim. Bu, benim yüreğimi yakıyor. Bu yalnız kızımı öldürmedi, hepimizi öldürdü. Artık yeter diyelim. Bundan sonra hiçbir evlat ölmesin, hiçbir kadın ölmesin, hiçbir kız çocuğu ölmesin. Artık Türkiye öyle olmuş ki, her kız çocuğunun başına birer nöbetçi mi dikmemiz lazım? Artık Pınarlar, Özgecanlar ölmesin. Bu ölümler son bulsun. Artık yeter, bu ülke kana doymadı mı?” dedi. Pınar Gültekin’in, 2015 yılında kat ledilen Özgecan Aslan’ın ardından, “Bir türlü geçmiyor, sanki kız kardeşi min başına gelmiş çesine canım acıyor, içim parçalanı Şule Çet yor. Nice Özgecan lar gitti, artık ye ter” tweet’i attı ğı ortaya çıktı. Yi ne Gültekin başka bir tweeti’nde, “Adi köpekler böyle şe refsizler asılmalı” dediği de belirlendi. Sosyal medyadan Özgecan Aslan Ankara’da katledilen Şule Çet’in de Özgecan Aslan’ın öldürülme si üzerine yazdığı “Kadın karnına koca bir dünya sığdırdı, siz dün yanıza bir kadını sığdıramadınız” mesajı paylaşılarak cinayetler bir kez daha lanetlendi. tıldı. Ekiplerin, adresini verdiği akaryakıt istasyonundan “İki pet şişe benzini neden aldın?” sorusuna şaşıran zanlı, cinayeti daha fazla gizleyemeyeceğini anlayınca olayı detaylarıyla anlattı. Pınar Gültekin’in öldürüldüğü Karabağlar Yaylası’ndaki bağ evinin ön balkonunun içinde ateş yakılmış bir varil ve varilin yanında da kül izlerine rastlan dı. Evin salon bölümünde halıların dağınık olduğu görüntülendi. Komşusu görmüş Pınar Gültekin’i vahşice öldüren Cemil Metin Avcı, cinayetten sonra Pınar’ın telefonunun Akyaka’da sinyal versin diye yola çıktığını, yolda simkartını kırarak camdan attığını söyledi. Pınar’ın cansız bedenini yakarken kendisini komşusunun gördüğünü de anlatan Avcı, komşusunun “Ne yakıyorsun?” sorusuna “Plastik kasalar var onları yaktım” dediğini söyledi. Cinayeti işledikten sonra işyerine gittiğini söyleyen Avcı, “Ara ara giderek yanıp yanmadığını kontrol ettim” dedi. l Haber Merkezi Akşener, ‘Erdoğan’a göz kırpıyor’ söylemlerine karşı çıktı, ‘incindiğini’ söyledi Trollerin hakaretleri CEZA GÖRMÜYOR SELDA GÜNEYSU İYİParti Genel Başkanı Meral Akşener, “Memleket Masası” önerisi sonrasında “Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisine göz kırpıyor” iddialarına karşı çıktı ve “İncindim. Çünkü benim göz kırpmaya ihtiyacım yok” dedi. Akşener, kadın gazetecilerle video konferans yoluyla görüştü, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına özetle şu yanıtları verdi: n Kutuplaştırma çöktü: (Pınar Gültekin cinayeti ve iktidarın İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açması) İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı Türkiye ve iktidar partisi. Sayın Erdoğan’ın kızı da dernek yönetim kurulu üyeliği nedeniyle bu yapının içinde. Ne oldu da ne değişti? Şiddet gören, ayrımcılığa uğrayan kadınların erkeklerle eşit imkânlara sahip olmasını öngören sözleşme, daha önce hiç uygulanmadı. Benim gözlemim şu: Sayın Erdoğan’ın kutuplaştırma siyaseti, özellikle 31 Mart seçimlerinden sonra çöktü. Öyle olduğu için de Sayın Erdoğan’ın yeniden seçilmesi için bazı adımlar atması gerekiyor. n Konsolide etmek istiyor: Erdoğan’ın kutuplaştırma üzerinden giden bir oy alma stratejisi var. Bir de çelik çekirdek diyebileceğimiz yüzde 10 civarında bir seçmen kitlesi var. O seçmen kitlesinin de iddialara dayanarak söylüyorum, Erdoğan için aktif çalışma içinde olmadıkları, bu seçmenin de konsolide edilip, siyasi olarak çalışmalarının yolunu açmak amaçlı olduğunu düşünüyorum. Ancak bu bir zihniyet meselesi. Kadının karnından sıpanın, sırtından sopanın eksik edilmemesi gerektiğini düşünen hâkimlerin olduğu bir Türkiye’de, “muhalefet” diye adlandırılan, AKP’li trollerin nefret ettiği, kadınlara yönelik hakaretlerin hiç ceza görmediği bir ülkede bir yönüyle bu, seçmen konsolidasyonu ve zihniyet meselesi. Biz, İYİ Parti olarak, İstanbul Sözleşmesi’nin yanında olduğumuzu çok net ortaya koyduk. n İzmir’de kadınlara polisin müdahalesi: Eski İçişleri Bakanı olarak söylüyorum, bunun kabul edilmesi mümkün değil. Hatırlarsınız, benim dönemimde, laiklik üzerine yürüyüşler yapılırdı. Ben ve beraber çalıştığım bürokratlarımın ilk verdiği talimat, bir Allah’ın kulunun burnunun dahi kanamaması üzerineydi. Gösteri ve yürüyüş kanunlarda çok açık. Taş, sopa, silah kullanmayacaksınız. Öldürülmüş bir kız çocuğu var, orada da bu kurallara uyan kadınlara şiddet kullanılması kabul edilmez. Sosyal medyaya ben kendim bakıyorum, “kızın giyimi nasıldı, kendisi nasıldı, güzel miydi, çirkin miydi” gibi sorular soruluyor, bunların da hepsi iğrenç. Ülkeyi yönetenler net tavır koymalı. n Sağ siyaset için hep koz: (Ayasofya kararı) Ayasofya, özellikle sağın her renginin içinde kendini tanımlayan, Akşener BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI TEKLİF EDİLDİ n İncindim: (Memleket Masası çağrısı) Şaşırdığım şey, muhalefeti destekler gibi görünen, birtakım kanaat önderi olarak kendini tanımlayan, geçmişte de Sayın Erdoğan’ı alkışlayan kesimde “Meral Akşener, Tayyip Erdoğan’a göz kırptı, yanaşmaya çalışıyor” gibi bir görüş oldu. AK Parti’nin kuruluşunda vardım, ilkeler bazında problemler görüp ayrıldım. O zamanlar bu kanaat önderlerinden bir soru gelmedi. Muhtemelen “salak” bulmuşlardır; “İktidara gelen bir partiden neden ayrılıyor…” MHP bünyesindeyken Başbakan Yardımcılığı teklif edildi, reddettim. Akşener, siyasi mücadele yapıyor kişisel olarak da herhangi bir şey almış değil. Milletvekili değilim, oğlum, eşim şirketler kurup iş yapmamışlar. Ha bire tazminat davası açılıyor hakkımda, onları ödeyeceğim. 31 Mart seçimlerinde birliktelik teklifi bizden gitti CHP’ye. Bütün bunları neden yapıyorum? Sayın Erdoğan’a göz kırmak için değil, Türkiye’ye nefes aldırmak için; hukukun üstünlüğünü, adaleti tesis edebilmek için. Manevi anlamda sopa yiyoruz ki erkeklerimiz de resmi sopa yiyor. Sayın Erdoğan’a göz kırpma yorumlarından incindim. Çünkü benim göz kırpmaya ihtiyacım yok. Bedeller ödeniyor. Bu tarz çemkirmelerle karşılaşmak insanı incitiyor. biz yaş grubunun önemli, Kızılelma gibi gördüğü bir alandır. 1980 öncesinde hep mitingler yapılırdı. O dönemin Milli Selamet Partisi’ni, Adalet Partisi’ni, MHP’yi destekleyen gençlerin, “bir imparatorluk bakiyesinin getirdiği bir başarıya özlem psikolojisinin sonu olarak” şekillenmişti Ayasofya. O günün solun değişik renklerinde kendini tanımlayan gençlerin ve CHP’sinin de “Vay siz Ayasofya’yı açamazsınız” diye kitlesel bir tutumuna da şahit olmadık. Her zaman sağ siyaset için önemli bir koz olmuştu. Erdoğan için de seçimi kazanmaya yönelik bir koz. n Erdoğan hayal kırıklığına uğradı: Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla birlikte ortaya çıkan resmi gördüğünüz zaman da Sayın Erdoğan’ın ciddi bir hayal kırıklığına uğramış olabileceğini düşünüyorum. Genç neslin Türkiye’de çok daha farklı sorunlarla boğuştuğu bir dö nemde Ayasofya’nın “bir kutuplaştırma aracı olarak ortaya çıkmasının mümkün olmadığını” Sayın Erdoğan gördü. Ayasofya’da kılınacak cuma namazına Sayın Ali Erbaş tarafından aranıp, davet edildim. Bilim Kurulu’na sorduk, Sağlık Bakanı ile çalışıyorlar, oradan yanıt bekliyorum. Anladığım kadarıyla benim katılmam mümkün olmayacak gibi görünüyor. Meclis’te Grup Başkanımız Orhan Çakırlar ile Grup Başkanvekilimiz Yavuz Ağıralioğlu gibi birkaç arkadaşımızı görevlendireceğiz. n Erken seçim iddiası: Ayasofya, İstanbul Sözleşmesi, sosyal medya meselesi ve her açılışa Sayın Erdoğan’ın katılıyor olması; bütün bunlara baktığım zaman seçime yönelik altyapının hazırlandığını okuyorum. Ekonomik manada tsunami etkisinde bir dalganın geleceği söyleniyor. Bilgim değil ama bir analiz. l ANKARA Bahçeli’den İstanbul Sözleşmesi çıkışı MHP lideri Devlet Bahçeli, “Gündemde tartışılan ve Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıp kaldırmamayı iyi değerlendirmeliyiz. Kadın cinayetini engelleyemezsek hepimiz sosyal maliyeti yüksek bir çığın altında kalırız” dedi. Bahçeli, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Pınar Gültekin’in öldürülmesine tepki gösteren Bahçeli, “Katilin en ağır şekilde cezalandırılması gerekmektedir. Kadın cinayetlerine sıfır tolerans göstermeliyiz” dedi. Bahçeli şu değerlendirmelerde bulundu: “İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıp kaldırmamayı iyi değerlendirmeliyiz. Bu sözleşmeye ihtiyaç olup olmadığını, ne getirip ne götüreceğini objektif kriterler çerçevesinde ele almalıyız. Suça çanak tutan, suçluyu imal eden her türlü ortam ve bahaneyi ortadan kaldırmalıyız.” l ANKARA ERDOĞAN: NE GEREKIYORSA YAPACAĞIZ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Muğla’nın Ula ilçesinde öldürülen Pınar Gültekin’e ilişkin “Pınar Gültekin’i katleden caninin hak ettiği en ağır cezayı alacağından şüphem yoktur. Davanın bizzat takipçisi olacak, bir daha asla yaşamak istemediğimiz kadına şiddetin son bulması için Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ne gerekiyorsa yapacağız” açıklamasında bulundu. l ANKARA DINCI YAZAR, ÇAĞDAŞ YAŞAMI HEDEF ALDI Her fırsatta kadınların yaşamına ve İstanbul Sözleşmesi’ne saldıran dinci Yeni Akit’in yazarlarından Ali İhsan Karahasanoğlu, Pınar Gültekin’in katledilmesini “çağdaş yaşam tarzı”na bağladı ve Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef aldı. Karahasanoğlu, “Buyrun, bu cinayetleri nasıl önleyebilecek isek, söyley in de önleyelim.. Bir çözüm getirin.. Siz ne istediniz ise yapıldı.. ‘Mustafa Kemal’in getirdiği’ çağdaş hayat koşulları sağlanmalı” dediniz.. İşte size, M. Kemal’i ‘idol’ olarak kabul eden bir erkek..” diye yazdı. Karahasanoğlu’nun yazısı büyük tepki çekti. l Haber Merkezi Uykusunda öldürüldü İstanbul Büyükçekmece’de bulunan bir evde iddiaya göre, Ü.Ö. isimli şahıs, önceki akşam Bahar Ö. ile tartışmaya başladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Ü.Ö. Bahar Ö.’yü uykusunda öldürdü. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler Bahar Ö.’nün hayatını kaybettiğini belirledi. Polis merkezine giderek teslim olan Ü.Ö tutuklandı. l Haber Merkezi Başından vuruldu Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesinde dün sabah, Mücella Demir’in (34), yaşadığı evden gelen silah sesleri üzerine çevredekiler polis ekiplerine ihbarda bulundu. Olay yerine gelen polis ekipleri, Demir’i silahla vurulmuş yaralı halde buldu. Demir, hastaneye götürüldü. Yapılan incelemede evde kimsenin olmadığı belirlendi. l Haber Merkezi Tuğçe’nin çığlığı duyuldu Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan Tuğçe Çelik, Pınar Gültekin’in öldürülmesinin ardından Twitter’dan yaptığı paylaşımla bir buçuk yıldır Nurettin Şeyhmusoğlu tarafından taciz edildiğini yazdı. Bir açıklama daha yapan Çelik, savcılığın paylaşıma ilişkin soruşturma başlattığını ve şahsın dün tutuklandığını duyurdu. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle