17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 21 TEMMUZ 2020 SALI HABER Osmanlıspor’dan Beyaz TV’ye Gökçekler ve Gülerceler’in karmaşık ilişkileri Kadın Karanlık ortaklıklar başkaldırınca Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesiyle İlgili Avrupa Konseyi Sözleşmesi, AK Bakanlar Konseyi’nin 2011 Nisanı’ndaki İstanbul toplantısında kabul edildi ve 2014’te yürürlüğe girdi. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve bir ayrımcılık türü olarak kabul eden bu sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülke Türkiye oldu. Sözleşme aşağıdaki hususları kapsıyor: Kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik çalışmalar, Kadına yönelik ve aile içi şiddetin mağdurlarının korunması Söz konusu şiddet olaylarının faillerinin yargılanması Tüm bunların kapsamlı ve koordineli bir şekilde ele alınacağı bütüncül politikalar geliştirilmesi. HHH Şiddeti, yalnız fiziksel şiddet değil, psikolojik şiddet, ısrar, takip, cinsel taciz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kadını herhangi biriyle cinsel ilişkiye zorlamayı da kapsayacak biçimde genişleterek ele alıyor Sözleşme. Ayrıca şiddetin yargılanması sırasında, kültür, gelenek, görenek, namus gibi kavramların bu eylemlerin gerekçeleri olarak kabul edilemeyeceklerini belirten Sözleşmede, şiddet eylemlerinin kovuşturulmaları için mağdurun şikâyetinin aranmayacağı, hatta mağdurun şikâyetini geri çekmesinin bile kovuşturmayı engellemeyeceği belirtilmektedir. Toplumsal cinsiyet kavramı üzerinde önemle duran, lezbiyen, gay, trans bireylere cinsel yönelimleri yüzünden ayrımcı uygulamaları da yasaklayan Sözleşme, Türkiye tarafından imzalanırken değil, sonrasında, özellikle başta AKP olmak üzere “muhafazakâr” çevreler tarafından çok eleştirildi. Sözleşmeye çekince koyulması ve hatta tümden çekilinmesi istendi. Yapılan kamuoyu araştırmalarının ortaya koyduğuna göre, halkın yüzde 80’i İstanbul Sözleşmesi’nin ne olduğunu tam olarak bilmiyor. Ama kimi çevrelerin şiddetli karşıtlıklarını, bilmemeye dayandıramayız. Gerçekte, toplumsal cinsellik kavramına büyük önem veren Sözleşme, esas olarak AKP’nin kadın sorununa yaklaşımının tümüyle karşısındadır. Bu gerçeği kabul edince de ortaya şöyle bir soru çıkıyor: Madem bu kavramlar size bu kadar ters, öyleyse Sözleşmeyi imzalamakta neden bu kadar acele ettiniz ve birinci imzacı oldunuz? Bu durumda insan kendi kendine soruyor ister istemez: Yoksa bunlar Sözleşmeyi imzalamadan ve TBMM’de onaylamadan önce okumamışlar mıydı? Bunun hiç değilse bir kısmı için böyle olduğu, kimi AKP’lilerin “Okumadık, böyle olduğunu bilmiyorduk” yollu samimi ikrarlarından anlaşılıyor. Ama daha önce okunmadan imzalanmış olması halinin gerçek olması da daha tüyler ürpertici ihtimalleri ortaya çıkarıyor ve “Eyvah! Bu durumda acaba bunlar daha bilmeden nelere imza ve onay vermişlerdir” diye sorduruyor. HHH Evet, AKP içeriğini bilmeden imza verdiği İstanbul Sözleşmesi’ne şimdi karşı, çünkü İstanbul Sözleşmesi’nin kadına şiddet konusuna yaklaşımıyla AKP’nin aynı konudaki tutumu tümüyle birbirlerine zıt. Bu zıtlık, AKP’nin kadına karşı şiddet sorununu çözmesinin de mümkün olmadığını gösteriyor. AKP’nin bu konuda yaptığı ne varsa, Sözleşmenin yapılmaması gerekenleri arasında yer alıyor; Sözleşmenin yapılmaması gerektiğini ileri sürdüğü bütün yanlışlar da AKP tarafından yanlışlıkla değil, kasten yapılıyor. Aslında bütün bunlarda şaşılacak bir yön yok. Avrupa Konseyi kadına şiddet konusuna açık yüreklilik ve cesaretle yaklaşıyor, AKP ise kadının esir konumuna dokunmadan sorunu çözmeye uğraşıyor, ki bu imkânsızdır. Sözün özü, kadınlar başkaldırınca gericiler korkuyor. Kadının özgürlüğü bunların kâbusudur. AYM’YE HAK İHLALİ BAŞVURUSU Berberoğlu kararı 23 Temmuz’da Anayasa Mahkemesi, MİT TIR’ları davasından aldığı hapis cezası nedeniyle milletvekilliği düşürülen CHP’li Enis Berberoğlu’nun hak ihlali başvurusunu 23 Temmuz’da karara bağlayacak. TBMM Genel Kurulu’nda, Anayasa Mahkemesi’ndeki (AYM) dosyası henüz karara bağlanmadan önce mahkumiyeti kesinleştiği gerekçesiyle milletvekilliği düşürülen CHP’li Enis Berberoğlu’nun bireysel başvurusu, 24 Haziran’da AYM 2. Bölümü’nde görüşülmüştü. AYM 2. Bölümü, Berberoğlu’nun bireysel başvurusunu AYM Genel Kurulu’na sevk etti. AYM’nin takvimine göre Berberoğlu’nun başvurusu 23 Temmuz’da karara bağlanacak. Enis Berberoğlu’na, MİT TIR’ları davasında, “siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini açıklamaktan” verilen 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay’da onanarak kesinleşmişti. Berberoğlu, yargılama sürecinde tutukluluğunun hukuksuz olduğu iddiasıyla AYM’ye başvurmuştu. l İç Politika Ankara’da Melih Gökçek döneminde belediyenin hafriyat ihalesini düşük çek ve 13 bürokratı ile Osmanlıspor yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Hafri paralarla alan Osmanlıspor’un eski iki ortağının, yine Gökçekler’e ait Beyaz TV’nin es yat ihalesini alan Osmanlıspor SENA YAŞAR AŞ’nin üç ortağının yakın zamana kadar Sabit Dik, Ali Sabit Ak ki hissedarları olduğu ortaya çıktı. Or soy ve İbrahim Gülerce olduğu belirlen taklardan Ali Sabit Aksoy ve İbrahim di. Aksoy ve Gülerce’nin, aynı zamanda Gülerce’nin belediye şirketlerinde ge Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in nel müdürlük görevi de yürüttüğü tes genel koordinatörlüğünü yaptığı Beyaz pit edildi. Ankara Büyükşehir Bele TV ile bağları olduğu da ortaya çıktı. diyesi (ABB) avukatlarınca, Gökçek ler ve Osmanlıspor arasındaki ilişkiler Gülerce’nin kardeşi çıktı ağının araştırılması için Mali Suçla Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere gö rı Araştırma Kurulu (MASAK) tarafın re Ali Sabit Aksoy, Beyaz TV’nin ya dan inceleme yapılması talep edildi. yıncı şirketi Kanal Beyaz AŞ’nin eski Gökçek’in, belediyenin hafriyat saha adı Ses Televizyonu AŞ’nin kurucusu larının işletilmesi ihalesini belediyeyi ve ortağı iken FETÖ itirafçısı Hüseyin zarara uğratarak Osmanlıspor’a verdiği Gülerce’nin kardeşi İbrahim Güler ortaya çıkmıştı. Belediye yönetimi Gök ce de kanalın diğer ortağı çıktı. Bu iki ismin, aynı zamanda Gökçek’in başkan olduğu dönemde belediye şirketleri Metropol, Belka, Seğmenler Su AŞ’de hem yönetim kurulu üyeliği hem de genel müdürlük görevlerinde bulunduğu belirlendi. Gökçek uzaklaştırılınca... Gökçek’in yerine başkanlık koltuğuna Mustafa Tuna’nın getirilmesiyle hafriyat işi Osmanlıspor’dan alındı. Bunun üzerine Aksoy ve Gülerce, Osmanlıspor AŞ’deki görevlerinden ayrılıp hisselerini devretti. Osmanlıspor AŞ’nin yönetim kurulu başkanlığını yürüten Sabit Dik de yakın zamanda bu görevi bıraktı. Kara para şüphesi İnceleme yapan büyükşehir beledi yesi yetkilileri, Beyaz TV’nin 30 milyonluk hissesinin 12 milyon TL’sinin Ayrancı’da bir oto lastiği tamir ve bakım işletmesine sahip olan Durali Altınordu’ya, geri kalan 18 milyonluk hissenin ise İhsan Akalan adlı bir fotoğrafçıya ait olduğunu tespit etti. Akalan’ın, Gökçekler’in geçmiş yıllarda kurdurduğu Ankaragücü AŞ’nin de hissedarı olması dikkat çekti. MASAK’a başvuru Osmanlıspor hakkında suç duyurusunda bulunan ABB avukatları, dilekçede, savcılıktan Osmanlıspor’un hesaplarının araştırılması için MASAK’a başvurulmasını, elde edilen bilgi ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etti. l ANKARA CHP SÖZCÜSÜ ÖZTRAK, METINER VE SOYLU ARASINDAKI KAVGAYA GÖNDERME YAPTI: Kim bu FETÖ’cüler, açıklayın MHP’Lİ ENGİNYURT’A KESİN İHRAÇ TALEBİ IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN Sık sık AKP’lileri eleştiriyordu MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi. Konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Enginyurt, “Fındık üreticisinin hakkını savunmak, vatanı savunmak gibidir. Fındıkta oynanan oyunlara karşı durmanın bedeli ağır da olsa bu bedeli ödemek Ordulular adına şereftir. Şerefin tavizi olmaz. MHP, vazgeçilmez sevdamdır” dedi. ‘İhanet ediyor’ demişti Enginyurt, katıldığı tartışma programlarında ve sosyal medya hesaplarında sık sık AKP yetkililerini eleştiriyordu. Enginyurt son olarak Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin fındıkta beklenen rekoltenin 665 bin ton olduğunu yönündeki açıklamasına “Bu bilgiyi sana verenler seni kandırdı diyoruz. Hesap sormuyorsan art niyetlisin. Pakdemirli, İhracatçılar Birliği 613 bin ton, ABD 620 bin ton rekolte açıklıyor. Sen neye göre 665 bin ton rekolte açıklıyorsun? Tarım Bakanı, bugün fındık üreticisine ihanet etmiştir” tepkisi göstermiş ve Pakdemirli’ye istifa çağrısı yapmıştı. Enginyurt, kısa süre önce yaptığı bir başka açıklamasında da “Tarım Bakanı ne istiyorsun sen bizden? AK Partililer niye çağırmıyorsunuz bizi. Ne yaptık size? Muhalefet mi ettik? Cumhur İttifakı’ndan başka bir şey söylemiyoruz. Biz her söze başladığımızda Sayın Cumhurbaşkanı diye başlıyoruz. Ama bu arkadaşlar bizi yok sayıyorlar” demişti. Enginyurt, AKP’li Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler için de kendisini sadece fotoğraflarda gördüklerini söylemişti. Belediyenin yaptırdığı Ertuğrul Gazi büstünün Diriliş Ertuğrul dizisinin oyuncusu Engin Altan Düzyatan’a benzemesini eleştiren Enginyurt, “Cumhur İttifakı zarar görmesin diye sustum. Hilmi Bey! Sen konuş” demişti. Güler’in Ordu seçimlerini kazanması hakkında da “En az 10 ilçede AK Parti’nin seçimi kazanmasında birinci derecede belirleyici olduk. Ama bu arkadaşlar seçimi kendilerinin kazandığını düşündü. Hilmi Güler MHP’yi hep unuttu. Cumhur İttifakı’nı hep unuttu” ifadelerini de kullanmıştı. Enginyurt, Ankara’da intihar ettiği öne sürülen Aleyna Çakır’ı bayıltana kadar dövdüğü ortaya çıkan Ümit Uygun’un tutuklanmamasına tepki göstermiş ve “Bu ruh hastası gözaltına dahi alınmıyorsa Soylu ve Gül ne yapıyor diye sorulur” demişti. l ANKARA/Cumhuriyet ESKI CHP ANKARA İL BAŞKANI GÜVENER: Sıra merkezi iktidarı almakta Eski CHP Ankara İl Başkanı Rıfkı Güvener, CHP’nin kurultay süreciyle ilgili yaşanan tartışmalara ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdi. Partinin önemli isimlerinin kurultayla ilgili olumsuz görüşlerine karşın kurultayın “bir iktidar kurultayı” olacağını savunan Güvener, şunları kaydetti: “31 Mart yerel seçimleri, dönüşümün habercisi olmuştur. CHP açısından sıra artık merkezi iktidarı almaya gelmiştir. 100 yıllık bir deneyime sahip partimizin, yerel seçimlerde gösterdiği başarının tecrübe ve birikimiyle ilk seçimde merkezi iktidarı alacağına ve Türkiye’yi yeniden demokratik parlamenter sisteme kavuşturacağına inancım tamdır.” l ANKARA/Cumhuriyet AKP, SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESINI MECLİS’E GETİRİYOR Sosyal medya ‘daralacak’ AKP’nin sosyal medya düzenlemesine ilişkin ayrıntılar ortaya çıktı. Düzenlemeye göre Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurtiçi veya yurtdışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları, Türkiye’de temsilci bulunduracak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “sosyal medyanın düzene sokulması gerektiğini” belirterek düzenleme yapılacağının sinyallerini vermişti. AKP grubu, hazırladığı teklifi Erdoğan’a sundu. 11 maddeden oluşan teklifin, bu hafta Meclis’e sunulacağı, Meclis tatile girmeden de yasalaşmasının planlandığı kaydedildi. Teklifin MHP’ye gönderildiği, bugün ise muhalefet partilerine iletileceği belirtilirken teklife göre sosyal ağ sağlayıcıları, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırmak zorunda olacak; bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler ile erişim engelleme veya içerik çıkarılması kararlarının uygulanmasına ilişkin rapor bildirimi yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere para cezası verilebilecek. Günlük erişimi bir milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcıları, Türkiye’de temsilci bulunduracak. Yükümlülüğü yerine getirmeyenlerin internet trafiği bant genişliği önce yüzde 50, daha sonra yüzde 95’e kadar daraltılacak. Kişiler tarafından da sosyal ağ sağlayıcılarına içerik kaldırılması ya da erişim engellenmesi başvurusu yapabilecek ve bu başvurulara belirlenen süre içerisinde yanıt verilmek zorunda olunacak. Başvuruları yanıtsız bırakanlara para cezası verilebilecek. Hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla saptanan içeriğe ilişkin gereğini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların karşılanmasından sorumlu olacak. l ANKARA/Cumhuriyet ADI, TECAVÜZ İDDİALARIYLA GÜNDEME GELMİŞTİ HDP’li Çelik ihraç edildi Seçim çalışmaları sırasında düzenlenen dernek toplantısında kaydeden Oluç, “Kadına yönelik işlenen suçlar konusunda bir bütün ola bir kadına tecavüz ettiği iddia edilen rak HDP ve özel olarak da HDP Kadın HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, Meclisi asla tavizkâr davranmaz, en partisinden ihraç edildi. ufak bir kararsızlık göstermez. HDP, HDP Grup Başkanvekili Saruhan kadınların eşitlik ve özgürlük müca Oluç, partisinin merkez disiplin ku delesinde son derece kararlı bir par rulu toplantısı sonrasında TBMM’de Saruhan Oluç tidir. Meclis’teki kadın temsiliyetini basın toplantısı düzenleyerek Tuma Çelik yükselten parti HDP’dir” diye konuştu. hakkında alınan kararı açıkladı, soruları yanıtladı. Çelik hakkında “kesin çıkarma” kara ‘Örtbas etme yok’ rı verildiğini belirten Oluç, “Tüzüğümüz gere Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan ği, yani ‘soruşturulan kişi istifa etse bile di Oluç, mağdurun HDP milletvekillerinden siplin soruşturması tamamlanıncaya ve di yardım istediği ancak olayın örtbas edil siplin kurulu kararı açıklanıncaya kadar isti mek istendiği yönündeki iddiaların sorul fası kabul edilmez’ hükmü gereği merkez di ması üzerine “Herhangi bir örtbas etme du siplin kurulumuz hakkında kovuşturma yap rumu yok. Fezleke ortaya çıkar çıkmaz bu maya devam etti ve bugün (dün) itibarıyla iddiaları gördüğümüz andan itibaren de ge kesin çıkarma kararını verdi. Gerekli işlem rekeni yaptık” dedi. Mağdur kadın ile gö ler yapılıyor” dedi. Mensur Işık’la ilgili de so rüşme olup olmadığının sorulması üzerine ruşturmanın da sürdüğünü anlatan Oluç, bu ise Saruhan Oluç, “Kadınla ilgili bir mağdu hafta içinde onunla ilgili de karar çıkacağı riyet olduğunda kadın meclisi devreye gi nı söyledi. Kadına yönelik şiddetle müca rer. Erkekler herhangi bir şekilde dahil ol dele konusunda kendilerine güvendiklerini maz” yanıtını verdi. l İç Politika CHP Sözcüsü Faik Öztrak, FETÖ’nün halen Emniyet teşkilatı başta olmak üzere kamuda kadrolaştığı konusunda eski AKP milletvekili Mehmet Metiner ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında yaşanan tartışmaya atıf yaparak “Kim bu FETÖ’cüler? Karnınızdan konuşmayın. İsimlerini derhal açıklayın” dedi. CHP’li Öztrak, MYK toplantısına ilişkin şunları dile getirdi: Bahçeli neden suspus?: 24 Temmuz’da Cumhuriyetimizin tapu senedi Lozan Barış Antlaşması’nın 97. yıldönümünü kutlayacağız. Yunanistan, Lozan Antlaşması’nın açık hükümlerini ihlal ederek adaları silahlandırıyor. En son Yunanistan Cumhurbaşkanı burnumuzun dibindeki Eşek Adası’nda askeri birlik denetleyerek nispet yaptı. Ama her ne hikmetse Saray hükümetinin ve bekçisinin gıkı çıkmadı. Bu meselede anlayamadığımız Sayın Bahçeli’nin tutumudur. Sayın Bahçeli üç yılda ne değişti de suspus oldunuz? Parmağınıza Ayasofya yüzüğü takıp Saray’ın müsamerelerine nasıl dekor olabildiniz? Bu mutemetliğe artık kendi vekilleriniz bile dayanamıyor. Elinizi, kolunuzu bu kadar bağlayan nedir Sayın Bahçeli? İsimleri açıklayın: FETÖ halen Emniyet teşkilatı başta olmak üzere, kamuda kadrolaşmaya devam ediyormuş. Bunu kim söylüyor? AK Parti’nin TV yıldızları ekibinden eski bir vekili söylüyor. “Bizde isimler var” diyor. Kim bu FETÖ’cüler? Karnınızdan konuşmayın. İsimlerini derhal açıklayın. Saray’ın İçişleri Bakanı, AK Partili vekille, televizyonlarda FETÖ kavgasına tutuşuyor. Yetmiyor, kavga sosyal medyaya taşınıyor. Bu kifayetsizlerin elinde devletimiz, muz cumhuriyetine döndü. Türk Tarih Kurumu’nun başındaki şahıs, FETÖ’nün alçak darbe girişimine karışmış ama zaman içinde nedamet duyan, pişmanlık duyan insanlar kazanılmalı dedi. Faşizmin ansiklopedisini yazdınız: Kibir abidesi, “İnsanımıza tepeden bakan, makarnacı, kömürcü diyen faşist zihniyetle çarpışarak bugünlere geldik” demiş. Herhalde ağzından çıkanı, kulağı duymamış. Danışmanların yazdığı metni okuyuvermiş. Beyefendi, uçan, kaçan, yürüyen saraylar sizde. Millet yiyecek makarna bulamazken zencefilli somonlu suşileri, kornişona sarılı dana rozbifleri, starex meyvesi eşliğinde aloeveraları, ejder meyveli smoothie’leri gövdenize indiren sizsiniz. Daha dün köpüklü jakuziye yatıp “Fakirler beni rahatsız etmeyin” diyen şımarık genç, sizin partinizin gençlik kolu başkanlarından biri değil mi? Tek adam olacağım diyerek son 6 yılda faşizmin ansiklopedisini yazdınız. Kurultayın parolası iktidar: Kurultayımızın parolası iktidardır. Kurultayımızın hedefi ilk seçimlerden sonra otoriter Saray rejiminden kurtulup ülkemize güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemi getirmektir. Bizim davamızın doğruluğuna, kadrolarımızın liyakatine ve halkımıza inancımız tamdır. Bugün, MYK’mizin son toplantısını gerçekleştirdik. Kurultaydan sonra da partimizi iktidara taşıyacak parti meclisi teşekkül edecek. Kurultayımızı Covid19 salgını nedeniyle olağanüstü koşullarda yapıyoruz. Ne delegelerimizin ve diğer katılımcıların sağlığından ne de partimizin iradesinin en demokratik biçimde oluşmasından taviz vermeyeceğiz. Namazın protokolü olmaz: (Ayasofya’da kılınacak namaz için davet gelip gelmediği konusunda) Namaza davet Ezanı Muhammediyle olur. Namaz için hiç kimsenin ayrıca bir davete ihtiyacı yoktur. Namaz kılmanın protokolü, VIP’si olmaz. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle